Ana Menü Defence Turk

Alıntı yapılan: TRMKurt - 19 Aralık 2024, 10:08:46Gelelim EF-2000'olayına yine hatalı süreçler yine hatalı iddalar F-16 Block 70'i gömmeler falan filan hayaller biraz uyandırayım seni ;

Eurofighter Typhoon:

Hava-Hava Rolünde Üstünlük:

• EF-2000 hava üstünlüğü görevleri için optimize edilmiştir. Süpersonik seyir (supercruise) yeteneği sayesinde, afterburner kullanmadan uzun süre süpersonik hızda uçabilir.
• Gelişmiş radarı (Captor-E AESA) ve Meteor havadan havaya füzesi sayesinde, uzun menzilli hava tehditlerini etkili bir şekilde tespit ve imha edebilir.

Hava-Yer Rolünde Kısıtlamalar:

• Hava-yer görevlerinde F-16 Block 70'e kıyasla daha sınırlıdır. EF-2000, çok rollü bir uçak olarak tasarlansa da, asıl odak noktası hava-hava görevleridir.
• Güdümlü mühimmat (örneğin Paveway serisi) entegrasyonu mevcut olmakla birlikte bu kabiliyet F-16 Block 70 kadar esnek ve kapsamlı değildir.

F-16 Block 70:

Çok Rollü Yeteneği:

• F-16 Block 70 hem hava-hava hem de hava-yer görevlerinde dengeli bir platform sunar. Çok çeşitli mühimmatlar (HARM, JSOW, JDAM gibi) ve sensörler taşıyabilir.
• Türk Hava Kuvvetleri'nin mevcut ihtiyaçlarına uygun olarak hem taktik hava üstünlüğü hem de yakın hava desteği görevlerinde kullanılabilir.

Elektronik ve Sensör Kabiliyeti:

• F-16 Block 70 AN/APG-83 SABR AESA radarına sahiptir. Bu radar, EF-2000'in Captor-E radarına göre modern bir teknolojiyle daha iyi veri işleme kapasitesi sunar ve F-35 ile ortak teknolojiler içerir.
• Yeni kokpit sistemi (gelişmiş ekranlar ve kullanıcı dostu arayüz) ile pilot durumsal farkındalığını artırır.

Maliyet Karşılaştırması

Eurofighter Typhoon:

Yüksek Edinim Maliyeti:

• EF-2000 gelişmiş mühendislik ve üretim süreçlerinden dolayı oldukça pahalıdır. Birim maliyeti yaklaşık 100-120 milyon dolar civarında olduğunu çeşitli kaynaklarda ifade edilmektedir.
• İlk edinim maliyetine ek olarak bakım ve işletme maliyetleri de oldukça yüksektir. Saatlik uçuş maliyeti 18.000-20.000 dolar civarında olduğu belirtilmektedir.

Bakım ve Yedek Parça:

EF-2000 için yedek parça tedariği ve bakım altyapısı oldukça karmaşıktır. Eurofighter konsorsiyumuna bağımlılık yaratır ve bu da uzun tedarik süreleri ve yüksek maliyet anlamına gelir.

F-16 Block 70:

Daha Düşük Edinim Maliyeti:

• F-16 Block 70'in birim maliyeti ortalama 65-70 milyon dolar civarındadır. Bu EF-2000'in maliyetine kıyasla önemli bir tasarruf sağlar.
• Uçuş saatlik maliyeti 7.000-8.000 dolar civarındadır bu da uzun vadede çok daha uygun bir işletme maliyeti anlamına gelir.

Bakım ve Tedarik Kolaylığı:

Türkiye'nin mevcut F-16 filosu bakım ve yedek parça tedarikinde halihazırda bir altyapıya sahiptir. Bu yeni bir platforma geçiş gerektirmeden Block 70'in kolayca entegrasyonunu sağlar.

Lojistik ve Eğitim Kolaylığı

Eurofighter Typhoon:

Yeni Eğitim ve Altyapı Gereksinimi:

• EF-2000'in Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi yeni pilot eğitim programları ve yer destek ekipmanları gerektirir.
• Eğitim süresi ve maliyeti mevcut F-16 altyapısı ile karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu değerlendirilmektedir.

F-16 Block 70:

Mevcut Altyapıya Uyum:

• Türk Hava Kuvvetleri'nin mevcut F-16 pilotları ve bakım personeli Block 70'e hızla uyum sağlayabilir. Eğitim maliyetleri minimum seviyededir.
• Blok yükseltmeleri mevcut F-16 uçaklarının modernize edilmesiyle de entegre bir yapı sunar.

Sonuç:

F-16 Block 70'in Avantajları:

• Mevcut altyapıyla tamamen uyumlu.
• Daha düşük maliyetli.
• Daha geniş çok rollü görev kabiliyeti.

EF-2000'in Avantajları:

• Hava üstünlüğü görevlerinde daha üstün.
• Süpersonik seyir yeteneği

Sonuç olarak Türk Hava Kuvvetleri'nin mevcut ihtiyaçları göz önüne alındığında F-16 Block 70, operasyonel esneklik, maliyet etkinliği ve lojistik avantajları ile daha sürdürülebilir bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. EF-2000 uzun vadede hava üstünlüğü görevleri için etkili olsa da, yüksek maliyetleri ve altyapı gereksinimleri nedeniyle dezavantajlıdır.

Hatalı bilgilerin ardı arkası bitmiyor ki.
EF supercruise ancak 35000 feet yüksekilkte silahsız ve hava frenleri kapalı olduğu halde yapabilir. Alçak irtifada, silah yükü ve ek yakıt tankıyla bunu yapamaz, bunu yapabilecek motora da sahip değil, potansiyeli yok. Yukarıda eurofighter'in remi sayfasındaki linkini bile paylaştım hangi şartlarda supercruise yapabileceğini. Her türlü AESA radarı hava yer görevini tarayarak görev yapabilir.

 EF veya F-16 Block 70  hakkında yine Vipipedi gibi klasik kaynaklardan alıntı yaparak şu silahı kullanabilir, radarı böyle gibi basitçe yazıları yazmışsın. Bunları herkes biliyor zaten, Biraz yenilikçi ol, sene olmuş 2024, bunları cep telefonundan bile 2 saniyede bulabileceğin Vikipedideki yazılar paylaşarak nefesini boşa tüketme.

Alıntı yapılan: TRMKurt - 19 Aralık 2024, 14:47:00

Alıntı yapılan: marmara - 19 Aralık 2024, 14:31:55F-35 HUD yok, keşke bilerek ileti yazsaydın. Sallamanın da sınırı olur...

Selam Marmara,

Hala yenilmeye doymuyorsun

Google dan çakma resimlerle cevap vermeye çalışıyorsun.

Diğerlerine cevap bile vermiyorum boşa zaman israfısın çünkü.

F-35 ve F-22 de HUD sistemi mevcut ama tabi senin sınırlı bilgilerin ancak uçakta fiziksel Hud aramakla geçtiğinden tabi bilmemen normal

Özellikle F-35 te HUD sistemi gömülü ve kask üzerinden entegrasyon ile çalışmakta. Senin çakma 5.nesil SU-57 in gibi fiziksel mercekle iş yürümüyor

https://displaydaily.com/f-35-combat-jets-first-to-get-oled-huds-in-cockpit/

Ama rahat ol seni külüstür SU-57'in ile beraber uzaya yolcu edeceğiz sorun yok

Su dökmeyeceğim arkandan ki bir daha gelmeyesin.

Nerede F-35 HUD???
Verdiğin linkte yok zaten, olamaz da. Peşimden koşarak iletilerime cevap vermekle mühendis olunmaz...

Arkadaşlar alın şunu gözümün önünden OLED HUD ile HUD kavramlarının tanımını bilmiyor ahahaha gülmekten ölüyorum ya hala fiziksel HUD arıyor yazık arkadaşa bir el atın lütfen 

F-35 HUD yok, sadece EF Tranche 4 gibi pilot kaskı camında dijital göstergeli sistem var.

Alıntı yapılan: marmara - 19 Aralık 2024, 14:58:54Hatalı bilgilerin ardı arkası bitmiyor ki.
EF supercruise ancak 35000 feet yüksekilkte silahsız ve hava frenleri kapalı olduğu halde yapabilir. Alçak irtifada, silah yükü ve ek yakıt tankıyla bunu yapamaz, bunu yapabilecek motora da sahip değil, potansiyeli yok. Yukarıda eurofighter'in remi sayfasındaki linkini bile paylaştım hangi şartlarda supercruise yapabileceğini. Her türlü AESA radarı hava yer görevini tarayarak görev yapabilir.

 EF veya F-16 Block 70  hakkında yine Vipipedi gibi klasik kaynaklardan alıntı yaparak şu silahı kullanabilir, radarı böyle gibi basitçe yazıları yazmışsın. Bunları herkes biliyor zaten, Biraz yenilikçi ol, sene olmuş 2024, bunları cep telefonundan bile 2 saniyede bulabileceğin Vikipedideki yazılar paylaşarak nefesini boşa tüketme.

Ah sevgili marmara vah sevgili marmara,

Öncelikle 35.000 feet'te "silahsız, hava frenleri kapalıyken" süpersonik seyir yapabilen bir uçağı nasıl bir hezimet olarak gördüğünüzü anlamaya çalışarak başlamak istiyorum. EF-2000'in süpersonik seyir yeteneğini küçümseyip ardından "bunu yapacak motora sahip değil" gibi bir yorum yapmak, en hafif tabiriyle ilginç bir iddia. Zira motorlarının (EJ200) süpersonik performansı tasarımın temel taşıdır. Şimdi burada sizin dediğiniz gibi "potansiyel yok" desek Rolls-Royce ve MTU mühendislerinin hayallerini kırmış olmayalım? Bu insanlar boşuna mı o motoru tasarladı? Belki bir telefon bile açıp sorun, ne dersiniz?

Sonra radar konusuna gelelim. "Her türlü AESA radar hava-yer görevini tarayarak yapabilir" demişsiniz. AESA radarları sadece "tarayan cihazlar" zannediyorsanız burada eğitici bir sohbet açmamız gerekiyor. EF-2000'in Captor-E radarı, klasik AESA radarların ötesinde geniş tarama açısı sağlayan döner antene sahip olsa da, AN/APG-81 gibi gelişmiş bir sensör füzyonu yapmaz. Captor-E daha geniş tarama açısı sunuyor diye AN/APG-81'in radar-ışını yönlendirme hızı, elektronik savaş (EW) kabiliyeti ya da sentetik açıklıklı radar (SAR) görüntüleme gibi özelliklerini görmezden gelmek, bilgiyi biraz işine geldiği gibi eğip bükmek olmuyor mu?

Son olarak "Vikipedi'den alıntı yapıyorsunuz" kısmına değinelim. Eğer burada bir kaynak eleştirisi yapıyorsanız, sizden spesifik kaynaklar beklemek hakkımız değil mi? Sizden gelen teknik kaynaklar nerede? Yoksa telefonunuzdan "2 saniyede bulunabilir" dediğiniz bilgilerle mi bu kadar otoriter bir yorum yapıyorsunuz? Kaynağı olmayan bir iddiayı biz niye ciddiye alalım ki? Ah, belki de sırf "2024 yılı" gibi keyifli bir nostaljiye dalıp yüzeysel eleştiri yapmanın peşindesinizdir.

Sevgilerle

İzninizle durun araya gireyim, ama bana da girişmeyin.

Hareketli EASA anteni ilk uygulayan Gripendi galiba. Red Flaglarda başarısı reklamı oldu diye anımsıyorum.

Hareketli radar anteni özellikle kol uçuşunda her bir uçağa sektör paylaştırılırsa başarımı artıtabilecektir. Diğer taraftan off bore sight füze atışlarında da avantaj sağlayacaktır.

Benim bildiğim, AESA antenler RCS'yi artırmamak için özellikle aşağıya doğru belli bir açıda yerleştiriliyor. Hareketli antenin düşman tehdit radarına bakış açısına göre dezavantaj ve avantaj sağlayacağı durumlar meydana gelebilecektir.

Diğer taraftan AESA anten eski radarlardaki gibi sadece bir anten değildir. Modülleri içinde taşıyan baya kalın bir yapıdır. Bu sebeple hareketli olması, bu kalın yapının tümden hareketini gerektirdiği için modül sayısında azalma gerektirebilir. Yine hareketli parça  daha hassas da olabilecekse de, bir bütün olarak hareket fazla zafiyet de yaratmayabilir. Hatırlamakta fayda var, bu radarlar eski dopler radarlar gibi kilit attıklarında çılgınca mekanik hareketlerle dar hüzmede tarama da  yapmıyorlar.

Alıntı yapılan: marmara - 19 Aralık 2024, 15:06:05F-35 HUD yok, sadece EF Tranche 4 gibi pilot kaskı camında dijital göstergeli sistem var.

Alıntı yapılan: mehmet05 - 19 Aralık 2024, 15:08:21İzninizle durun araya gireyim, ama bana da girişmeyin.

Hareketli EASA anteni ilk uygulayan Gripendi galiba. Red Flaglarda başarısı reklamı oldu diye anımsıyorum.

Hareketli radar anteni özellikle kol uçuşunda her bir uçağa sektör paylaştırılırsa başarımı artıtabilecektir. Diğer taraftan off bore sight füze atışlarında da avantaj sağlayacaktır.

Benim bildiğim, AESA antenler RCS'yi artırmamak için özellikle aşağıya doğru belli bir açıda yerleştiriliyor. Hareketli antenin düşman tehdit radarına bakış açısına göre dezavantaj ve avantaj sağlayacağı durumlar meydana gelebilecektir.

Diğer taraftan AESA anten eski radarlardaki gibi sadece bir anten değildir. Modülleri içinde taşıyan baya kalın bir yapıdır. Bu sebeple hareketli olması, bu kalın yapının tümden hareketini gerektirdiği için modül sayısında azalma gerektirebilir. Yine hareketli parça  daha hassas da olabilecekse de, bir bütün olarak hareket fazla zafiyet de yaratmayabilir. Hatırlamakta fayda var, bu radarlar eski dopler radarlar gibi kilit attıklarında çılgınca mekanik hareketlerle dar hüzmede tarama da  yapmıyorlar.

Oldukça yerinde tespit etmişsiniz.
Keşke sahte mühendisler de peşimden koşarak mühendis olmayacağını anlasa.

Hareketli AESA radarı sabit halde iken de 60 derecelik tarama yapabilir, daha büyük alanı taramak için açısını arrtırak her tarafa doğru hareket ederek görüş açısını arttırabilmesidir. Mesela pilot 24 derece aşağıya saat 6 doğru radarın açısını doğrulttuğunda karadaki hedefleri de çok iyi tarayabiliyor.

Mekanik olarak da dönebiliyor, elektronik olarak da 60 derecelik görüş açısı ile birlikte 120 dereceye kadar geniş alanı tarıyor.

Adamın peşimden çırpınarak koşmakla kendini kanıtlamaya çalışması da garip.

Alıntı yapılan: TRMKurt - 19 Aralık 2024, 15:04:11Arkadaşlar alın şunu gözümün önünden OLED HUD ile HUD kavramlarının tanımını bilmiyor ahahaha gülmekten ölüyorum ya hala fiziksel HUD arıyor yazık arkadaşa bir el atın lütfen 

Çaylakça peşimden koşarak hatasını hala anlamayan, konuyu dağıtarak neyi ispat etmeye çalıştığın da belli değil.
Yaptığın sadece cahillik değil, tröllüktür.

Alıntı yapılan: marmara - 19 Aralık 2024, 15:22:00

Alıntı yapılan: TRMKurt - 19 Aralık 2024, 15:04:11Arkadaşlar alın şunu gözümün önünden OLED HUD ile HUD kavramlarının tanımını bilmiyor ahahaha gülmekten ölüyorum ya hala fiziksel HUD arıyor yazık arkadaşa bir el atın lütfen 

Çaylakça peşimden koşarak hatasını hala anlamayan, konuyu dağıtarak neyi ispat etmeye çalıştığın da belli değil.
Yaptığın sadece cahillik değil, tröllüktür.

Selam Marmara,

Yani çok büyük hayal kırıklığısın, hadi HUD arıyorsun da insan hiç demezmi kardeşim HMDS sisteminde OLED HUD teknolojisi mevcut diye.

Hayır bir de fiziksel arıyorsun ya valla gülmekten karnıma ağrılar girdi

Ama senide anlıyorum Soyvet çağında kaldığından teknolojiye pek yakın değilsin ama sana bu konuları detaylı öğreteceğim.

DERS-1

HUD (Klasik Sabit HUD):

Tanım:

OLED teknolojisini kullanan sabit bir HUD, pilotun göz hizasında sabit bir projeksiyon ekranı veya yansıtıcı yüzey aracılığıyla uçuş verilerini ve kritik bilgileri gösterir.
Kokpitin sabit bir parçasıdır ve uçağın önüne monte edilmiştir.

Kullanım Alanı:

Geleneksel HUD'lerin modern versiyonlarında OLED teknolojisi kullanılabilir (örneğin, bazı avcı uçaklarında veya ticari havacılıkta).

Sınırlamalar:

Görüş alanı (Field of View - FoV) genellikle sabittir (örneğin 20-30 derece) ve yalnızca uçağın önündeki bilgileri gösterir.
Pilotun baş hareketleriyle uyumlu değildir sabit bir yüzeyden bilgi alınır.


OLED Kask Sistemi (HMDS - Helmet-Mounted Display System):

Tanım:

Klasik HUD'nin yerine geçer ve OLED teknolojisini kullanarak tüm uçuş bilgilerini ve görevle ilgili verileri doğrudan pilotun kaskına yansıtır.
Bilgi sabit bir ekrandan değil pilotun baş hareketlerine göre dinamik olarak görüntülenir.

Kullanım Alanı:

F-35 gibi modern savaş uçaklarında kaska entegre ekranlar (HMDS) klasik HUD'nin yerini almıştır.

Kaska entegre OLED ekran, artırılmış gerçeklik (AR) ve çevresel veri entegrasyonuyla birlikte çalışabilir.

Avantajları:

360 derece görüş sağlar, pilotun baş hareketleriyle uyumlu çalışır.
Daha geniş bir bilgi seti sunar ve yalnızca ön tarafı değil, uçağın çevresindeki durumu da yansıtır.

Sonuç olarak LED teknolojisi hem klasik sabit HUD olarak hem de kaska entegre bir sistemde (HMDS) kullanılabilir. Ancak F-35 gibi modern uçaklarda klasik HUD tamamen kaldırılmış ve yerini kaska entegre OLED ekranlar almıştır. Bu, HUD konseptinin evrimleşmiş ve daha ileri bir versiyonu olarak düşünebilirsin.

2.Ders Akşam Saat 22:00 da çok geç kalma yok yazarım

Saygılar Sevgiler Efendim.....