'Karaoğlan Ecevit'i' anarken...

Başlatan kosavalı1989, 06 Kasım 2009, 18:13:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

BUGÜN, yani yazıyı yazdığım gün 5 Kasım...
Bülent Ecevit'in "ölüm yıldönümü"... Doğrusuyla yanlışıyla kendisini sevgiyle hatırlıyor ve anıyoruz...
Dünya görüşü "bazılarımızdan" farklı olabilir, eleştirilebilir, minnetle anan olabilir... Bütün bunlar bir gerçeği bana göre değiştirmez: İyi bir insandı... Ve en önemlisi "politikacı kimliği dışında" insani boyutuyla baktığımda gördüğüm bir gerçek var; sevgiyle hatırlanıyor...
Sevgili dostlar, Ecevit'i anarken, ona ve özellikle son dönemde üstünde çok durduğu "tam bağımsız Türkiye" kavramına bir katkı yapmak adına, daha önce de paylaştığım ve herkesin duyması için her "yıldönümünde de" aktarmaya devam edeceğim bazı detayları sizlere sunmak istiyorum. Bu "anmanın" başlığını, "Ecevit'in en büyük üzüntüsü" koyabilirim... Evet, o çok üzülmüştü! Çok sıkılmıştı!
Peki neydi bu "büyük üzüntü"?
Ecevit'in aklından bir türlü çıkaramadığı ve ölümünden bir süre önce kendisini ziyaret ettiğimde aktardığı, yaptığımız TV programında da "anlattığı" üzüntünün adı "Kemal Derviş"ti...
Evet yanlış okumadınız... Bülent Ecevit, kendisini ziyaret ettiğimizde Türk piyasalarında 1999-2001 yılı arasında yaşanan hareketi, küresel sermayenin "Türkiye'de gerçekleştirdiği" en büyük "finansal operasyon" olarak niteledi ve arkasından ekledi: Kıbrıs Harekâtı'nın intikamını küresel güçler benden tam 26 yıl sonra aldılar...

*

Sevgili dostlar, rahmetli Karaoğlan, yukarıda bahsettiğim 1991-2001 arasındaki "finansal operasyon" ile hükümetlerinin "nefesinin kesildiğini" ve kendilerinin ekonomi yönetimini Derviş'e teslim etmek konusunda yurtdışından zorlandıklarını söylerken, bu teslim oluşun hayatının "en büyük pişmanlığı ve üzüntüsü" olduğunu defalarca vurguladı. Bugün Ecevit'i anarken bu gerçeklerin altını bir kez daha çizmek ve "tam bağımsız Türkiye kavramına" vurgu yapmak istiyorum...
Son yorum: Yaşanalar ilginç ve ders alınması gereken bir durum; Kıbrıs'a çıkıyorsun, 1978 Dünya Bankası raporuna kafa tutuyorsun ve 26 yıl sonra Türkiye tarihinin en büyük spekülatif saldırısı sonucu yönetimi küresel güçlerin istediği kişiye hem de karşı koyduğun "1978 Dünya Bankası raporu yazarına" teslim ediyorsun.
Türkiye bu olaydan çok büyük dersler çıkarmalı... Küreselleşen, "kontrol altına alınan" dünya düzeninde "özgür olabilmenin" değerini sorgulamalı. Ecevit de bunu isterdi ve bunları anlatırken bu noktaları defalarca vurguladı. Rahat uyu Başbakanım, sen yapılabileceğin en iyisini yaptın. Daha iyisini yapmak bizlere "emanet"!

YİĞİT BULUT

http://www.haberturk.com/yazioku.asp?id=11258 Mesajı Paylaş
  • Gösterim 1,888 
  • Genel Konular
  • 0 Yanıtlar




Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz