"Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü"

Başlatan Siyah, 30 Mayıs 2009, 20:52:17

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ERGENEKON SANIĞINDAN ÞOK İDDİA
"Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü"


''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Erol Ölmez, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da hayatını kaybettiği helikopter kazasının ''sabotaj'' olduğunu iddia etti.

''Ergenekon'' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na 14 sayfalık dilekçe veren Ölmez, çeşitli iddialarda bulundu.

Ölmez, 1990'da askerken hayatının tamamen değiştiğini, usta birliğinde kendisini keşfeden kod adı ''Çerkez Ali'' olan kişinin, askerliğini sonlandırarak kendisini çok özel bir birimin içine aldığını iddia ederek, asıl adı ''Atakurlar'' olan birlikteki istihbarat ve silahlı kanatta yetiştirildiğini, ''İstanbul Avrupa yakası ve tüm Trakya'nın başkanı'' olduğunu öne sürdü.

Daha sonra 1998 yılında kurulan ''Ergenekon'' yapılanmasında görev aldığını anlatan Ölmez, dilekçesinde, ''Atakurlar ismine ekleme yapılarak 'Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'. Ergenekon'un sağ kolu olmuş, istihbarat ve silahlı kanadı oluşturulup Ergenekon'a dahil edilmiştir. Bu birim, şu anda olduğu gibi halen aktif haldedir. Ben çok özel olarak eğitim almış, en iyi şekilde yetiştirilmiş bir kişiyim. Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'nun bir askeriyim'' dedi.

''Ergenekon'' yapılanmasının ''Cumhuriyetçi, ulusalcı ve Atatürk milliyetçileri tarafından kurulan, 11 onursal üyesi bulunan bir yapılanma'' olduğunu belirten Ölmez, içinde her kesimden insanların yer aldığını, hizmet dışında bir amaçlarının olmadığını, silahlı örgüt olmayı kabul etmeyen mütevazi insanlar olduklarını ileri sürdü.

-''CEZAEVİNDE YANLIZ KALDIM, SUSMAYACAĞIM''-

Muhsin Yazıcıoğlu'nun da hayatını kaybettiği helikopter kazasının ''sabotaj'' olduğunu savunan Erol Ölmez, bunun üstünün örtülüp faili meçhul bırakılacağını iddia ederek, şunları ileri sürdü:

''Bunun kaza değil de sabotaj olduğunu bilmekteyim. Birçok konunun şahidi olarak artık susmayacağımı, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasının zamanı geldiğini söylemek isterim. Nedeni ise cezaevine girdiğim günden beri beni yalnız bıraktılar. Kimse sahip çıkmadı. Zaten ilk şart, 'Başına bir hal gelirse kendinle başbaşasın' denildi. Bu konuları ciddiye almanızı isterim. Muhsin Yazıcıoğlu'nun susturulmasını isteyen kişi, şu an bir siyasi partide siyasi kimliğe sahip olan, aynı zamanda milletvekilidir. Yazıcıoğlu'nun ölümüne sebep olan kişi, aynı zamanda MİT'e çalışan Amerikan destekli kişidir. Bunları size anlatmamdaki sebebim, vicdanımın rahatsız oluşudur.''

Ölmez, 17 Kasım 2007'de Ankara'da özel bir toplantıda kendisi, ''Çerkez Ali'' ve bir milletvekilinin de bulunduğunu anlatarak, ''Toplantıdaki konunun amacı Muhsin Yazıcıoğlu'nun nasıl susturulacağıydı. Bunun karşılığında 10 milyon dolar para verilecekti. 2008 yılında olması beklenen bu konu, Ergenekon furyası patlayınca 2009 yılına kalmıştır. BBP liderine yapılan aslında sabotajdır'' iddiasında bulundu.

Tutuklu sanık Erol Ölmez, Bosna Hersek'te savaştığını, bu süreçte çok sıkıntı ve zorluklar çektiğini dile getirdiği dilekçesinde, şunları anlattı:

''1993 ortalarında İtalya'da Cenova'da bir süre otelde kaldım. Yanıma Çerkez Ali geldi. Abdullah Öcalan'ın geleceğini, Roma'da ve Milano'da kalacağının istihbaratını aldıklarını söyledi. Benim görevim ise ebediyen Apo'yu susturmaktı. Öcalan'ı 6 gün bekledik. Ankara'dan otele gelen bir telefonla gelmeyip Þam'a gittiğini öğrendik. Beni Türk konsolosluğuna bırakıp, pasaportsuz olarak, bir Türk gemisine yerleştirdiler. Gemiyle Derince limanına geldim. Sonra tekrar Çerkez Ali ile görüştük. Çerkez Ali Çok kuvvetli bir devlet adamıdır.''

AA Mesajı Paylaş
  • Gösterim 5,194 
  • Genel Konular
  • 9 Yanıtlar



Muhsin Yazıcıoğlu neden öldürülsünki? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Bu tür olaylarda kanıt için kârlı tarafın olup olmadığına bakılır ilk önce.Böyle bir taraf göremedim,gördüysemde kişinin kendi partisinin oy artışı dışında yoktur.
Var diyen var mı ? Gözfen kaçırmış olabileceğim ? Mesajı Paylaş

bunu yapan ergenekonmu gladio mu masonlarmı yoksa alperenlermi o tartışılır ama bence bu adam öldürüldü.ülke karıştı onun zarına Allahtan o alperenler felan ortalığı yakmaya felan çalışmadı.ama yapan istediğinin bir kısmına ulaştı. Mesajı Paylaş

İşte cihazları söken o subaylar!

Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamalarıyla tekrar gündeme gelen ve üzerindeki sır perdesi aralanmaya başlayan Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasında flaş gelişme. Cumhurbaşkanı Gül'ün dile getirdiği cihazların sökülme görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde dört subay var
25 Eylül 2011 Pazar, 11:34:29
İşte cihazları söken o subaylar!

'Meçhul subay'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdiği ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasıyla ilgili sır perdesini aralayacak görüntüler ortaya çıktı. Video, Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Bana video geldi. Birileri cesetlerle ilgileniyor, birileri vida söküyor. Cihazları keçiler gelip söküp götürmedi." diyerek işaret ettiği kayıp cihazlarla ilgili tartışmalara son noktayı koyuyor. 48 saniyelik kayıt, iki yıldır kayıp olan helikopterin beyni durumundaki cihazların kim tarafından söküldüğünü gösteriyor.

Zaman gazetesinin haberine göre, video, gökyüzünde bir askeri helikopterin görünmesiyle başlıyor. Ardından enkazın etrafındaki subaylar gözüküyor. Subaylardan biri elinde turuncu tornavidayla helikopterin ön panelinden parçaları sökerken, diğeri onu izliyor. Videodaki üçüncü asker ise biraz daha uzakta oturmuş sigara içiyor. Görüntüleri kaydeden asker ise "Kardeşim şu yüksekliğe bak, inanamıyorum ya, dağ tepemize gelecekmiş gibi sanki." diye bulundukları bölgeyi tarif ediyor.

MECHUL SUBAY CUMHURBAÞKANINA ULAÞTIRDI
Cumhurbaşkanlığı makamına yazılan ve imza taşımayan mektubun ilişiğinde, helikopterin enkazında özel tornavidalarla bir parça söken kişinin görüntüleri yollandı. Gül'ün 'helikopterin beyni' olarak nitelendirdiği parçaların Argus 5000 CE ve SKYMAP IIIC cihazları olabileceği kaydediliyor. Söz konusu donanım, helikopterin uçuş bilgilerini muhafaza ediyor. Hangi noktalar arasında uçtuğunu, irtifa bilgilerini, hızını kayıt altına alıyor. Her iki cihaz da kazanın ardından 29 Mart 2009 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı Kaza Soruşturma Kurulu tarafından olay yerinde görüntülenmişti. Fakat 2 gün sonra olay yerinde çekilen fotoğraflarda cihazlara da rastlanmamıştı. Söz konusu cihazlar iki yıldır kayıp.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) kamuoyuna yansıyan raporunda, enkazda bulunamayan cihazlarla ilgili önemli tespitler yer almıştı. Tespitler rapora şöyle yansımıştı: "Cihazların 31.3.2009 günü öğle saatleri arasında yok olduğu/çalındığı anlaşılmıştır. Bölgede saat 17.00'ye kadar çalışmalarını sürdüren Kara Kuvvetleri'ne ait Sikorsky helikopterin kaza kırım heyetinde yer alan bazı personelin TC-HEK işaretli helikopter enkazı üzerinde çalışma yaptıkları görülmüştür. Başta Sikorsky helikopterin kaza kırım heyeti olmak üzere tüm şüpheliler hakkında cumhuriyet savcılığınca soruşturma yapılması önerilmektedir." DDK raporunda ayrıca bölgedeki Doğal Afet Arama Kurtarma (DAK) ve Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JOAK) timlerine de yer verilmişti. Raporda şu ifadeler yer almıştı: "Kaza mahallinde yakılarak kısmen yok edilen helikoptere ait bazı parça ve atıkların, 28.3.2009 günü bölgede bulunan DAK timi ve daha sonra oraya ulaşan ve gece orada kalan Ankara JOAK Dağcılık timi tarafından yakılmış olabileceği anlaşılmıştır." Raporda yine aynı günkü ceride kayıtlarından yola çıkılarak şu bilgiler yer almıştı: "Dokuz kişilik DAK timinin saat 10.20'de helikopter ile enkaz bölgesine indirildiği, ikinci helikopterin ise ekipleri indirirken kuyruk kısmından kırıma uğradığı ve olay bölgesinde kaldığı, ölü ve yaralı olmadığı, DAK timi yanında olay bölgesinde bir GKK ile üç komando olmak üzere 13 kişinin helikopter enkazının yanında olduğu bilgisi verilmiştir."

RADAR ARIZASI TAM DA KAZA ANINA DENK GELMİÞ
Kayıp GPS cihazlarıyla birlikte akıllarda soru işareti bırakan en önemli konulardan biri de helikopterin düştüğü esnada bölgede yaşanan hava hareketliliği. Genelkurmay'ın verdiği bilgilere göre, helikopterin düşmesinden yaklaşık 5 dakika önce olay mahalline 28,5 km uzaklıkta iki F-16 ve bir F-4 olmak üzere üç adet uçak vardı. Genelkurmay Başkanlığı, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na da ulaşan yazısında kazanın yaşandığı gün saat 15:03.02 ile 15:07.40 arası dijital radar görüntü kayıtlarının doğu bölgesindeki bütün radarlarda meydana gelen kısa süreli bir arıza nedeniyle alınamadığını belirtti. DDK'nın daha önce yaptığı tespitlerde, helikopterin tam da bu zaman aralığında düştüğü yer almıştı. Genelkurmay yazısına göre ise helikopterin düştüğü anda etrafından bir savaş uçağının geçip geçmediğini gösterecek radar kayıtları yok. Çünkü radarların o anda 4 dakika 47 saniye boyunca bozulduğu belirtiliyor.

BİLGİ VE BELGELERİN SIHHATİ TARTIÞILIR
Bütün bu yaşananların ardından DDK da savcılığa önemli tespitlerin yer aldığı yeni bir değerlendirme metni gönderdi. Raporda, "Gerek kurulumuza gerek cumhuriyet başsavcılığına verilen bilgilerin niteliği-farklılığı ile söz konusu süreçlerde yaşanan çelişkilerin, kaza gününe ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından üretilen bilgi ve belgelerin sıhhatini ve tamlığını tartışılır hale getirdiği kanaatine ulaşılmıştır." ifadelerine yer verildi. Raporda "Radar görüntülerinin belirli bir süre alınamamasına ilişkin arızanın gerçekliğinin ve uçak kayıt cihazlarındaki uçuş kayıtlarının saklanıp saklanmadığının araştırılması." önerisine yer verilmişti.

HUKUKÇU GÖRÜÞLERİ
Hukukçular, Muhsin Yazıcıoğlu kazasında ortaya çıkan son görüntülerin, bugüne kadar olayın üstünün kapatıldığının açık bir delili olduğunu söyledi. Görüntülerde yer alan asker kişilerin bir an önce açığa alınması gerektiğini vurgulayan hukukçular, savcıların kazayla ilgili ortaya çıkan iddialarda emir komuta zincirini göz ardı etmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Emekli Askeri Hâkim Faik Tarımcıoğlu, "Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği olay, ortaya çıkan belgelerle kaza olmaktan çıktı ve sabotaj iddialarını güçlendirdi." diye konuştu. İddiaların üzerine gidilmesini isteyen Tarımcıoğlu, "Böylece kimlerin bu işi emir komuta zinciri içerisinde yaptığı çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır. Söz konusu kazada şüpheli konumundaki asker kişilerin görevlerinden bir an önce açığa alınması gerekir." dedi.

Emekli Askerî Hâkim Veysi Savaş da bu tarz iddiaların üzerine ilk gidecek kişinin Genelkurmay başkanı olması gerektiğini dile getirdi. Olayda sorumluluğu olan sıralı komutanlar hakkında soruşturma emri verilmesini isteyen Savaş, "Aksi durum söz konusuysa eğer, 'astın suçunu gizlemek' suçu ortaya çıkmış oluyor. Bahsi geçen görüntülerdeki cihazların sökülmesi, delilleri karartma kastıyla yapılan bir harekettir. Bu örgütsel işi özel yetkili savcıların titizlikle takip etmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Emekli Savcı Reşat Petek de, "Olayda şüpheli görülen askerî yetkililer açığa alınmalı." çağrısında bulundu. Genelkurmay Başkanlığı'nın olayın üstüne gitmesi gerekirken bunu yapmadığını aktaran Petek, şunları kaydetti: "Bu, helikopterin düşürüldüğü olayın bir suikast olduğu yolundaki iddiaların doğruluğunu güçlendiriyor. Olayda şüpheli görülenler soruşturmanın selameti açısından açığa alınarak soruşturma sürdürülmelidir."

SAVCILIK O SUBAYLARI GENELKURMAY'A SORDU
Helikopter kazasında enkazdan 'tornavida ile parça söken' askeri personelin kimliğinin belirlenmesi için savcılık harekete geçti. Malatya Özel Yetkili Savcılığı, Genelkurmay'dan o gün enkaz bölgesinde bulunan askeri personelin, ne maksatla orada oldukları ve kimlik bilgileri ile fotoğraflarını istedi. Bu arada başsavcılığın yeni bir kaza kırım ekibi oluşturacağı öğrenildi. Söz konusu ekip, olay yerinden başlayarak koruma altına alınan helikopter enkazı üzerinde inceleme yapacak. Önceki gün olayı soruşturan savcı ile görüşen Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, "Kaza kırım ekibi en az 14 kişiden oluşacak ve olay yerinden başlayarak enkaz üzerinde ve emanette bulunan cihazlar ve yakıt numuneleri üzerinde sil baştan yeniden rapor hazırlanacak." dedi.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/672826-iste-cihazlari-soken-o-subaylar Mesajı Paylaş

olaya şöyle bakalım bence şu anki hükümete karşı yapıldı o adamın helikopteri seçimlerden önce düşürüldü ve ortaya bir karmaşa çıktı sonra adamı aradılar 3-4 gün sonra buldular galiba bu da milletin üzerinde bu hükümet bir helikopteri bulamıyo bulmuyo düşüncesi yarttırmaya çalışıldı bunun arkasında kim var bilmiyorum ama bu planı biz her zaman görüyoruz aktütün baskınınıda seçimden bir gün önce kaos çıksın oyların yönü değişsin diye yaptılar bence buda öyle bir oyundu sonradan çıktı kokusu Mesajı Paylaş

olabilir belkide bilmemesi gereken bir şeyi öğrenmiştir ve bir taşla iki kuş vuralım diye ozaman öldürülmüştür  :( Mesajı Paylaş

çantasındaki belgeler için. kesinlikle suikast bir insan helikopter düşerken neden silahına sarılsınki belli bir tehdit varki silahını çıkardı Mesajı Paylaş

biraz daha derine girersek belkide adam heli düşünce ölmedi sonradan farklı yollarla öldürüldü birileri tarafından bence yeni bir otopsi yapılmalı daha dikkatli olarak tabi Mesajı Paylaş

konuşmayım  dedim  ama  kendimi  tutamadım  ,  ben  kayseriliyim  muhsin abimizin  sürekli  arkadaşlık  yaptığı  abilerimiz  var  ve  muhsin  hocamızıda  birkaç  kez  yakından  gördüm  ve  bir  defada  kısa  bir  nasihatını  dinledim
muhsin  hocamızı  kimler  öldürdü?
70~80  lerde  dev solcu  ve  ülkücü  diye  2  zıt  kutup  varmış  ,  o  dönemlerde  ülkeyi  kan  gölüne  çevirmişler , yetmemiş  gençleri  asmışlar  muhsin  hocamı  yıllarca  zindan işgencesine  mahkum  etmişler  kendileride  amerikaya  kaçmışlar  :o uzun  yıllar  amerika  bu  adamları  korumuş  kollamış  sonrada  türkiyeye  geri göndermiş ve yine  başa  geçirmiş  :-[  hani  o gün  ülkeyi  kan  gölüne  çevirenler  varya  bugün  aynı  tastan  yiyorlar yani  barışmışlar  ???  birlik  olmuşlar  ??? hatta  kanka  olmuşlar  ???  yada  o dönemdede  savaşcılık  oynamak  isteyen  yaramaz  çocuklarmışta  bizim  milletimiz  onları   (dine , cumhuriyete yada   inkilaplara  sahip  çıkan  liderler  sanmışlar. >:( )
isterseniz  muhsin  hocamın  neden  öldüğünü  onlara  sorun  cevabı belki  onlar  daha  iyi  bilir  >:(
muhsin  hocam  diyorum  çünkü  sevdiğim  bir  abimdi bir  öğretmendi  hayatı  öğretirdi  , benim  gözümde  siyasetci  değil  bir  savaşçıydı  ,  savaştı  ve  şehit  oldu , toprağı  bol  mekanı  cennet  olsun. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz