aselsan gece görüş sistemleri üzerine

iki farklı yazıyı paylaşıyorum. bence köşe yazısının son bölümü ile diğer yazı alakalı gibi.

bu haber 2013den. özellikle son kısım dikkat!!!

Anka batılı ülkeleri korkuttu!

20 Mayıs 2013 Pazartesi, 13:45:22


Hollanda'da yayımlanan De Volkskrant gazetesi Türkiye'nin ürettiği insansız hava aracının iyi sattığını, Arap ülkelerinden büyük talep olduğunu, Mısır'ın şimdiden 10 tane sipariş verdiğini belirttiği haberinde "Yükselen bölgesel güç Türkiye, kendi savunması için üretimini arttırıyor ve İslam dünyasına silah tedarikçisi olmayı hedefliyor ancak bu durum, tartışmalara neden oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ürettiği Anka adlı insansız hava aracının iyi sattığına dikkat çekilirken Türkiye'nin savunma sanayiindeki atılımlara vurgu yapılıyor. Hollanda'da yayımlanan De Volkskrant gazetesi, "Yükselen bölgesel güç Türkiye, kendi savunması için üretimini arttırıyor ve İslam dünyasına silah tedarikçisi olmayı hedefliyor ancak bu durum, tartışmalara neden oluyor" değerlendirmesinde bulundu. ABHaber tarafından yansıtılan yazısında De Volkskrant, "Orta Doğu'daki petrol zengini ülkelerin şeyhlerinden misin? Batı ülkelerindeki silah tedarikçileri, insansız askerî uçakların satışıyla ilgili zorluk mu çıkartıyor? O zaman Türkiye'yi ziyaret etmek isteyebilirsin. Zira Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi, kısa süre önce insansız hava aracı geliştirdi ve İslam dünyasına satış yapmayı planlıyor" sözlerini kullandı.

Anka aracı için "17 metrelik kanat genişliğiyle gri bir canavar ve İstanbul'daki savunma fuarının gözdesi" diyen gazete yazılım programcısı Barış Karayurt'un, "İnsansız hava aracı geliştirmiş olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Elbette ABD'nin insansız hava araçları kadar iyi değil ancak bütün testleri başarıyla tamamladık ve istediğimiz sonuçları elde ettik" değerlendirmelerini de yansıttı.

"ARAP ÜLKELERİNDEN BÜYÜK TALEP VAR"

Ekranda Anka'nın test uçuşlarını gösteren yazılımcı Karayurt, "Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri için 10 adet üreteceğiz fakat Arap ülkelerinden de büyük talep var. Mısır, şimdiden 10 tane sipariş verdi" dedi. Karayurt, aracın burnundan çekilen fotoğraflara işaret ederken, "Bu bir keşif aracı ama silahlı model üzerinde de çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

"TÜRK SAVUNMA SANAYİİ BÜYÜK BİR ATILIM GERÇEKLEÞTİRDİ"

Hollandalı gazete, Türkiye'nin, ABD'den sonra NATO'daki en büyük orduya sahip ve savunmaya milyarlarca dolar para harcadığını belirterek "Türk ordusunun ekipmanı, normalde Amerika ve Avrupa'dan geliyor. Ancak son yıllarda, Türk savunma sanayisi büyük bir atılım gerçekleştirdi. Türk yetkililer, Türk ordusunun ihtiyacının yüzde 55'inin ülke savunma sanayisi tarafından karşılandığını belirtiyor ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu rakamı yüzde 75'e çıkartmayı hedefliyorlar" dedi.

Türklerin şu anda gemi, zırhlı araç ve roketatar üretiyor ve kendi tankları üzerinde de çalışmaları devam ettiklerini kaydeden gazete, Türklerin, gerekli teknoloji için Batı ve Asya merkezli savunma şirketleriyle iş birliği yaptığını kaydederek "Mesela yeni tank, Güney Koreli Hyundai şirketiyle beraber geliştiriliyor.

Bir Batılı askerî ataşe, "Türklerin teknolojiyi sıfırdan geliştirmesi gerekmiyor. Artık bu teknolojiyi satın almak mümkün" diye yazdı. Gazete şözlerini şöyle sürdürdü: "Türkler, ürettikleri silahları hem Amerikan hem de Avrupa şirketlerinden daha ucuza satıyorlar. İslam dünyasıyla iyi ilişkileri ve Orta Doğu'da yükselen güçlerini de iyi kullanıyorlar. Türklerin müşterileri arasında Pakistan, Malezya ve Suudi Arabistan var. Batılı askerî ataşe, 'Türkler, İslam kartını oynuyor. İslam dünyasının savunmasını üretmeyi hedefliyorlar' diyor".

Hollandalı şirketlerin de Türklerin bu ihracat emellerinden pay elde etmeye çalıştıklarına dikkat çeken gazete, kimya şirketi DSM'nin Türk savunma şirketi FNSS ile kısa süre önce bir anlaşma imzaladığını, Dyneema adı verilen maddenin Malezya için üretilen zırhlı araçlarda kullanılacağını vurgularken de DSM Sözcüsü Dirk Louwers'in "Dyneema, çelikten on kat daha kuvvetli ama daha hafif bir madde" sözlerini de yansıttı.

"BATI KORKUYOR"

Buna karşın gazete, ancak Türklerin bu planlarının tartışmalara neden olduğuna dikkat çekerken "Çünkü Batılı yetkililer, Türkiye'nin ihracat arayışları nedeniyle hassas NATO teknolojisinin, Batı'nın istemediği hükûmetlerin eline geçmesinden korkuyor. İran'daki Ayetullah veya Taliban ile iyi ilişkileri olan Pakistanlı yöneticiler gibi..." sözlerini kullandı. Gazete şöyle devam etti:

"HOLLANDA HÜKÜMETİ GECE GÖRÜÞÜ GÖZLÜKLERİNİN SATILMASINA SICAK BAKMIYOR"

"Bu yüzden Türkler ile Hollanda şirketi Photonis arasında görüşmeler devam ediyor. Türkiye, gece görüşü gözlüklerini üretebilmek için Photonis'den bu gözlüklerin üretiminde kullanılan bir parça satın almak istiyor. Ancak Photonis, piyasada yeni bir rakip istemiyor. Ayrıca Hollanda hükûmeti de gece görüşü teknolojisinin Türklere satılmasına sıcak bakmıyor."

Bunun ardırdan Photonis Genel Müdürü Goossen Boers'in 'Türkiye bir NATO ülkesi ancak diğer NATO üyesi ülkelerden farklı bir konuma sahip. Hollanda, söz konusu ürünleri kontrol altında tutmak istiyor" ifadeleri yansıtıldı.

Goossen, bu anlaşmazlık nedeniyle Türkleri müşteri olarak kaybedebileceklerini söylerken de "Bence Türkiye, eninde sonunda bu malı üretecek. Savunma sektörü, maalesef acımasız bir sektör" dedi.

http://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/845989-anka-batili-ulkeleri-korkuttu

bu da 4 ay öncesinin haberi

ASELSAN termal kameraların kullandığı kızılötesi dedektörlerin üretimine başlayacak.



ASELSAN, düşük ışıkta kullanılan ve çoğumuzun "gece görüşü" olarak bildiği termal kameraların bu işlevi gerçekleştirme yeteneğini borçlu olduğu kızılötesi dedektörlerin üretimini gerçekleştirdiğini duyurdu. Þirket, geçen sene bu cihazların üretimi için özel olarak hazırladığı tesislerinde termal kameraların üretimi üzerinde çalışmaya başlamıştı ve bu amaçlarına, termal kameraların gözü olarak tanımlanan kızılötesi dedektörlerin üretimini gerçekleştirerek varmış oldular.

Termal kameraların en önemli parçası olan kızılötesi dedektörler, odağında olan bölgede bulunan cisimlerin veya canlıların sahip olduğu ısı değerlerini, yaydıkları farklı dalga boylarındaki görünür ışıkların ölçümünü gerçekleştirerek algılayabiliyor. Isı değerlerinin algılanması, son teknoloji gece görüşü cihazlarında kullanılan siyah-beyaz görüntünün renklendirilmesinde son derece önemli bir role sahip. Termal kamera, kızılötesi dedektörün algıladığı değerlerin farkına göre bu görüntüyü daha net görülebilmesi ve üç boyutlu hale gelebilmesi için düzenliyor.



Termal kameraların kullanım alanları oldukça çeşitli olmasına rağmen tahmin edebileceğiniz gibi bu cihaz, temel olarak askeri amaçlar doğrultusunda kullanılıyor. Dünya üzerinde sayılı ülke tarafından üretimi gerçekleştirilen termal kameralar, üretim teknolojisi, algılayıcısı ve kullanım amacına göre çeşitlilik gösteriyor. ASELSAN'ın üretmiş olduğu termal kameralar NASA'nın uzay uygulamalarında kullandığı "Kuantum Kuyulu Kızılötesi Fotodedektör" isimli bir termal kamera. Bu kamera türü kalite bakımından dünyanın en iyisi olarak kabul ediliyor.

ASELSAN'ın yeni termal kamerası her biri insan saç telinden 3 kat küçük 327.000 pikselden oluşuyor. Bu pikseller sadece 2 santimetrekare büyüklüğünde bir alana sığabiliyor ve bu kadar küçük olmalarına rağmen bir derecenin yüzde biri değerindeki ısı değişimlerini algılayabiliyorlar.



Yeni termal kameralar, yapılan açıklamalara bakılırsa şimdilik sadece askeri alanlarda kullanılacak. ASELSAN'ın bu cihazların diğer sektörlerde kullanımına izin verip vermeyeceği bilinmiyor.

http://www.webtekno.com/sektorel/aselsan-kizilotesi-dedektor-uretti-h10953.html

Gercekten kaynaklar ile güzel bir durum degerlendirme yaptiniz.


Bati tedarikcilerin daha bugüne kadar ögrenemedigi bir durum varsa, vermedikleri sistemler bir kac zaman sonra yurticinde üretildigdir.

Örnegin almanyanin Türkiyeye vermek istemedigi PZH-2000 obüsleri.

Sonuc: Firtina. Ve bu obüsler gayet güzel is görüyor.

Gercekten kaynaklar ile güzel bir durum degerlendirme yaptiniz.


Bati tedarikcilerin daha bugüne kadar ögrenemedigi bir durum varsa, vermedikleri sistemler bir kac zaman sonra yurticinde üretildigdir.

Örnegin almanyanin Türkiyeye vermek istemedigi PZH-2000 obüsleri.

Sonuc: Firtina. Ve bu obüsler gayet güzel is görüyor.

O tedarikciden kaynaklanan birsey degil, onlar satmak istiyor ancak hukumetleri izin vermiyor. Ornegin ATAK 1 projesi ve king cobra helikopter secimimiz