Pakistan’a Türk çözümü

Uzunca bir süredir Afganistan sınırını izlemek için ABD istihbaratından faydalanmak zorunda kalan Pakistan, bu eksikliği telafi edebilmek için geliştireceği yerli çözümde Türkiye'nin yardımını alabilir.

Uzun yıllardır havadan istihbarat elde edemeyen, ancak ABD'nin kendisiyle paylaştığı istihbaratı kullanabilen Pakistan, ABD'nin sahibi olduğu keşif maksatlı MQ-1 Predator'ların benzeri bir insansız hava aracı geliştirilmesi için düğmeye bastı. Üstelik yerli kaynakların bu ilginç iddiası herhangi bir yetkili merciden resmen ne onaylandı, ne de yalanlandı. Pakistanlı yetkililer şimdilik bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmaktalar. Ancak Pakistan basınına sızan bilgilere göre bu konuda ciddi çalışmalar yürütülüyor ve Pakistan bu noktada Çin ve Türkiye'nin desteğini arıyor.

Pakistan'ın Ulusal Mühendislik ve Bilim Komisyonu adını verdiği kurulun öncülük edeceği proje kapsamında, Pakistan'ın yerli ürünü Burak İnsansız Hava Aracı üzerine NESCom bazlı görüntüleme sistemi ve lazer güdümlü füzesi entegre edilerek sistem İnsansız Muharebe Hava Aracı (Unmanned Combat Air Vehicle: UCAV) haline dönüştürülecek. Yerli kaynaklardan bazılarına göreyse bu dönüştürme işleminde Çin ve Türkiye'den yardım alınacak.

Ancak bu noktada ortaya önemli bir sorun çıkıyor: Burak, bu görevler için uygun özelliklere sahip değil. Ancak Selex Galileo tarafından üretien Falco bu sistem için daha uygun ancak o da şu an için hedefleme gerçekleştirebilse de yapısal ve aerodinamik özellikleri füze ateşlemek için uygun değil.

Her ne kadar ordu yetkilileri söz konusu proje hakkında bilgi vermekten kaçınsa da, bazı askeri yetkililerin açıklamalarının şifresi çözüldüğünde durum daha belirgin bir hal almaktadır. Zira Pakistanlı havacı generallerden Kaiser Tufail önce savunma alanında fantastik projeleri olduğundan bahsettikten sonra Pakistan'ın anti terör harekatlarında saat saat keşif yapabilen bir uçağa olduğu kadar, hedefi tespit ve teşhis eder etmez eşzamanlı vurabilecek bir insansız hava aracına da ihtiyacı olduğunu belirtti.

Pakistan'daki askeri uzmanların yorumları bu ihtiyacın bir şekilde Çin ya da Türkiye yardımıyla gerçekleşebileceği üzerine. Zira Türkiye ve Pakistan arasında zaten müştereken bir insansız hava aracı geliştirmek üzerine anlaşma imzalanmış durumda ve Pakistan'lıların bu insansız hava aracı için ATAK projesi kapsamında Roketsan tarafından geliştirilen UMTAS kızıl ötesi güdümlü tanksavar füzesi ile ilgilendikleri yine uzmanlarca dile getirilen tahminler arasında yer alıyor. ABD'li uzmanlar ise Pakistan'ın Çin üretimi İnsansız Muharebe Hava Aracı olan CH-3'lerin Pakistan tarafından tercih edilebileceği gibi, bir kısmının hatta tamamının Pakistan'da üretilebileceğinden bahsediyor. UMTAS'ın Çinli muadili ise 45 kilogramlık lazer güdümlü taarruz füzesi AR-1.

Yerli projeler artabilir

Nükleer bir güç olan Pakistan, 619 bin askeriyle şu an dünya sıralamasında Türkiye'nin ardından dünyanın yedinci büyük ordusuna sahip. Pakistan, Kaşmir bölgesi yüzünden yine bir başka nükleer güç olan başta Hindistan gibi komşularıyla ihtilafta olduğu gibi, Afganistan'daki ABD işgali ve bölgenin militan gruplarının hem içeride, hem de dışarıda doğrudan ve/veya dolaylı olarak tehdit oluşturması askeri nüfusu ve bütçesi üzerinde ciddi baskı oluşturuyor.

ABD'den umduğu askeri yardımı göremeyen Pakistan'ın büyük bir değişim sürecinde olduğu uzun zamandır gözlerden kaçmıyordu. ABD'ye alternatif olarak diğer büyük güçlerle birliktelik gerçekleştirme çabasında olan Pakistan'ın yerli çözümlere olan yönelişi giderek kuvvetleniyor. Bir yandan dünyanın her tarafındaki silah fuarlarında yerli çözümleriyle boy göstermeye çalışırken, diğer yandan silah satıcısı konuma geçmek de Pakistan'ın orta vadeli planları arasında yer alıyor.

Nitekim, tarihi ve kültürel bağları olan Türkiye ile Pakistan arasında, özellikle 2000'li yılların başından itibaren askeri alanda önemli çalışmalara imza atıldı. Bilindiği gibi geçmisteki Hindistan ile olan savaşları sebebiyle nükleer silahlara yönelen ve bu sebeple sıkı bir ambargoya maruz kalan Pakistan, ABD'nin Afganistan'ı işgali sonrası bu ambargodan kurtulmuş ve F-16 gibi silahların transferi onaylanmıştı. Nitekim Pakistan 2004 yılında, -ambargo uygulanmasından yaklaşık 20 yıl sonra- Konya'da ABD'nin de iştirak ettiği hava tatbikatıyla dış dünyaya yeniden açılma dönemine girmişti. Bu sayede Türkiye ve Pakistan arasında da savunma sanayii alanında iş birliği yapma imkanı doğmuştu. Ancak Türkiye'nin sınırlı da olsa ambargo süresince Pakistan'a yedek parça ve mühimmat satışı yapması da düşünülürse, 'iş birliği yapma'dan ziyade özgür ve sınırsız işbirliği geliştirme imkanı doğdu demek daha mantıklıdır.

Roketsan'ın gözdesi: UMTAS

8 kilometre menzile kadar etkili atış yapabilen UMTAS (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi) 2005 yılında ATAK projesi kapsamında güdümlü füze ihtiyacını karşılayabilmek amacıyşla projelendirilmiş ve geliştirilmeye başlanmıştır. At-unut kızılötesi güdümlü füze sınıfında olan ve zırh delici başlığa da sahip olan füze, Roketsan'ın ihraç amaçlı geliştirdiği ürünler arasında yer alıyor.

http://www.savunmasanayi.net/pakistan%e2%80%99a-turk-cozumu/pakistan%e2%80%99a-turk-cozumu/

🇹🇷Türkiye ilk yüksek çözünürlüklü uydu🛰️ kamerasını Pakistan'a 🇵🇰ihrac ediyor.✅


@tubitakuzay @mgokten
https://mobile.twitter.com/miguyan2000