Ergenekon'da inanılmaz itiraf !

Başlatan Anti-emperyalist, 26 Ocak 2011, 19:26:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: Anti-emperyalist - 27 Ocak 2011, 19:58:59
(NOT:Amacım kesinlikle polise saldırı değildir.Ülkemizin refah ve mutluluğu için canla başla çalışan kahraman polislerimize saygı duyuyorum.Eğer gerçekten polisin içine sızmış kötü niyetli kişiler varsa bunlar ortaya çıkarılmalıdır.Bende sizler gibi adaletten yanayım, düşüncelerinize saygı duyuyorum.)

Bu Rapor ve Fotoğraflar İstanbul Emniyetini Zora Sokar

AVUKATLAR: TELEFON AÇILMIÞ VE YÜKLEME YAPILMIÞ

Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin avukatları, müvekkillerinin telefonuna gözaltındayken 'telefon numarası yüklendiği yönündeki iddiada bulunmuştu.

EMNİYET: DÖKÜMLERE SEHVEN EKLENMİÞ OLABİLİR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise, Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin telefonuna yükleme yapılmadığını ancak Hizbü-t Tahrir terör örgüt üyeliğinden hakkında dava açılan Mahmut Oğuz Kazancı'nın telefonuna ait rehber bilgilerinin 'sehven', Mehmet Ali Çelebi'nin telefonuna ait 'rehber dökümlerinin' içerisine eklenmiş olabileceğini belirtti.

YEMİNLİ İKİ BİLİRKİÞİ RAPOR HAZIRLADI

Bu tartışmalar sürerken Ergenekon davasının görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Çelebi'nin telefonun ve bu telefonda kullanılan sim kart incelenmesi için yeminli bilirkişi görevlendirdiği ortaya çıktı. Mahkemenin talebi üzerine yeminli bilirkişiler Murat Akman ve Ramazan Akkan görevlendirdi. İki bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, 15 Aralık 2010 tarihinde mahkemeye sunuldu.

EÞİM, KAYNANAM İSİMLİ KAYITLAR TELEFON HAFIZASINDA

Avukatların, 'Hizbü-t Tahrir terör örgüt üyeliğinden hakkında dava açılan Mahmut Oğuz Kazancı'nın telefonuna ait isimler, Çelebi'nin telefonuna yüklendi' iddiasına da raporda yanıt arandı. Avukatlar Kazancı'ya ait bazı numaraların Çelebi'ye ait telefona yüklendiğini iddia ederken Emniyet ise 'herhangi bir yükleme yapılmadığını, sadece dökümanlara sehven eklendiğini' belirtti. Ancak bilirkişi raporunda Çelebi'nin telefonunda söz konusu numaraların yer aldığı görüldü. Raporda, "Yapılan incelemede bahse konu Bacanak, Eşim, Kayınannem, Kaynana Ev, Kaynannem 2, Erkan Matbaa, Matbaa Yasin ve Milli Gazete isimli telefon kayıtlarının sadece telefon hafızasında olduğu görülmüştür. "denildi.

KAYITLARIN FOTOĞRAFLARINA YER VERİLDİ-

Bilirkişi raporunda, 'avukatların sonradan eklendiğini iddia ettiği telefon numaralarının' da telefon rehberindeki görünen halinin fotoğraflarına yer verdi. Bilirkişi raporlarında yer alan telefonun fotoğraflarında 'Bacanak, Eşim, Kaynana Ev' isimler adına yapılan kayıtlar yer aldı.

KAYITLARIN ÇOĞU 1/1/2005 TARİHLİ-

Telefon kayıtlarının bir çoğunun 1 Ocak 2005 olduğu, 09.00'dan sonra kaydedildiğinin belirtildiği raporda," Kayıt tarihinin bu şekilde olmasının sebebi olarak; Nokia marka cep telefonunun açılışlarında tarih-saat ayarlamaları için, tarih-saat ayar ekranlarının otomatik olarak 1/1/2005 ve 09.00 olarak geldiği ve kullanıcı tarafından gerekli tarih-saat ayarlamaları yapılmadan bu seçeneklerin kabul edilip cep telefonunun açılarak kullanıldığı düşünülmektedir." Denildi. Bilirkişi raporunda telefonun açıldığında 1/1/2005 ve 09.00'u gösterdiğini de fotoğraflarla destekledi (Doğan Haber Ajansı)   

http://www.sondakika.com/haber-tegmen-in-telefonu-tartismalari-2499148/


Birinci sayfayı okuma zahmetinde bulunmadın galiba bir konuyla ilgili yazı yazacaksanız bütün mesajları dikkatle okuyunuz birinci sayfadan alıntıdır.
"Kaldı ki, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) temin edilen HTS kayıtlarına göre, Mehmet Ali ÇELEBİ'nin gözaltına alınmadan önce Hizbü-t Tahrir örgüt üyeliğinden haklarında dava açılan Kurtça BEKTAÞ ile 25 Mayıs - 8 Haziran 2008 tarihleri arasında 25 kez, Süleyman SOLMAZ ile de 1 Mayıs - 26 Temmuz 2008 tarihleri arasında 90 kez görüşme kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.

       Sonuç olarak, sanık Mehmet Ali Çelebi'nin Hizbü-t Tahrir terör örgütüyle irtibatı, basında yer alan iddialarda olduğu gibi Mahmut Oğuz Kazancı'nın telefon rehberindeki kayıtların sanık Çelebi'nin telefonunda da bulunmasına dayandırılmamış; bu konu sanık aleyhinde sonuç doğuracak biçimde adli işlemlerin hiçbir aşamasında değerlendirilmemiştir. Adı geçen sanığın terör örgütüyle olan irtibatı, soruşturma dosyasında somut bir şekilde mevcut olan TİB kaynaklı HTS raporları, adli kararlı telefon görüşmeleri, el konulan fiziki ve dijital dokümanlar ile diğer sanık ifadeleri dayanak alınarak ortaya konmuştur.

         Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 26.01.2011

İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ  "
Mesajı Paylaş
Güçlü Ekonomi , Güçlü Ordu , Güçlü Türkiye

Çok ilginç ya! Hemen birileri avukatlığa başlamış. Ergenekon adında bir örgüt olduğu kabul ediliyor. Sonra bu örgüte üye olmaktan suçlanan birinin telefonuna bazı bilgilerin emniyette yerleştirildiğiyle ilgili bir haber çıkıyor. Yok efendim o bilgileri polis koymamıştır, yok efendim ergenekon koymuştur. Yok öyledir, yok böyledir. Dürüst olalım. Madem bu ülkede özellikle silahlı kuvvetler içerisinden çıktığı öne sürülen bir illegal yapılanma var, maden her taşın altından bunlar çıkıyor, bu yapılanmanın karşısında, bu yapılanmanın sahip olduğu her neyse, ona sahip olmak isteyen, aynı bu yapılanma gibi devletin gücünü kullanarak istediğini elde eden başka bir yapılanma olamaz mı? Bana sorarsanız bu ülkede herşey olur artık. Açıkçası benim kimseye güvenim kalmadı. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 28 Ocak 2011, 21:40:12
Çok ilginç ya! Hemen birileri avukatlığa başlamış. Ergenekon adında bir örgüt olduğu kabul ediliyor. Sonra bu örgüte üye olmaktan suçlanan birinin telefonuna bazı bilgilerin emniyette yerleştirildiğiyle ilgili bir haber çıkıyor. Yok efendim o bilgileri polis koymamıştır, yok efendim ergenekon koymuştur. Yok öyledir, yok böyledir. Dürüst olalım. Madem bu ülkede özellikle silahlı kuvvetler içerisinden çıktığı öne sürülen bir illegal yapılanma var, maden her taşın altından bunlar çıkıyor, bu yapılanmanın karşısında, bu yapılanmanın sahip olduğu her neyse, ona sahip olmak isteyen, aynı bu yapılanma gibi devletin gücünü kullanarak istediğini elde eden başka bir yapılanma olamaz mı? Bana sorarsanız bu ülkede herşey olur artık. Açıkçası benim kimseye güvenim kalmadı.
Ortada bir illegal yapılanma varsa yasalar çerçevesinde gereği yapılır fakat bugüne kadar yürütme bunu başaramamıştır.Bu yapılanmanın yaptığı yasadışılığın türlü rezilliklerin ortaya çıkmasıdır vaziyet,aradaki fark ise eskiden olduğu gibi yürütmenin Özal,Erbakan,Ecevit gibi davranmayarak bunların üzerine gitmesidir eğer Başbakan seversiz sevmezsiniz sizin takdiriniz ama 27 nisan bildirisinde "benden öncekiler gibi şapkamı alıp gitmem" demeseydi diğer liderlerle aynı kaderi paylaşacaktı ve bu Ergenekon diye anılan davada sonlanacaktı  bu yapılanma faaliyetlerine devam edecekti.

Mesut Yılmaz:Erbakan dik dursaydı
http://www.haber50.com/mesut-yilmaz-erbakan-28-subatta-dik-dursaydi..-364066h.htm

'Özal Suikasti Açıklasaydı Darbe Olurdu'
http://www.aktifhaber.com/ozal-suikasti-aciklasaydi-darbe-olurdu-371517h.htm

Ecevit sordu soruşturdu , üstüne gidemedi
http://www.netgazete.com/News/661127/gazeteci_fatih_gullapoglu_ozel_harp_dairesinin_abd_kontrolundeki_bir_gladyo_yapilanmasi_oldugunu_yazinca_hurriyetten_uzaklastirildim.aspx Mesajı Paylaş
Güçlü Ekonomi , Güçlü Ordu , Güçlü Türkiye

Yılmazer: Görüşmeler kayıtlı, ne diye oraya numara yazalım

ÖNCEKİ akşam gazeteden çıktım yoldayım, Ali Fuat Yılmazer aradı. İstanbul'un İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı.
Cuma günü yazdığım yazı ile ilgili bilgi vermek için aramış. Hüseyin Çapkın'ın "Arayıp bilgilndirin" demesi üzerine...
Hatırlayacaksınız bir teğmenin telefonuna Hizbuttahrir örgütü üyelerinin telefonları, Emniyet'teyken eklenmiş ve mahkeme bunu bilirkişiye tespit ettirmişti. Ben de buna değinmiş ve "Eğer bu doğruysa masum vatandaşlar tehlike altındadır. Evinizde otururken, hatta uyurken terör örgütleriyle bağlantılı hale getirilebilirsiniz. Bu konu en üst seviyede araştırılmalıdır" demiştim.
Yılmazer bu konuda bilgi vermek için aramış.
Söz konusu soruşturma iki ayrı birim tarafından yapılmış. Teğmenin Ergenekon bağlantısını Organize Suçlar, Hizbuttahrir yönünü ise Terörle Mücadele araştırmış.
Yılmazer bunun bir karışıklık yaratmış olabileceğini söyledikten sonra sistemi anlattı.
"Biz şüpheliler üzerinde ele geçirilen telefonlara dokunmayız. Bunları bilgisayara bağlar ve bütün bilgilerini aktarırız. Bir anlamda telefonun fotoğrafını çekeriz" dedi.
Yılmazer'e göre hata burada oluşmuş olabilir.
"Bilgisayara aktarılırken farklı dosyalar üst üste yazılmış olmalı. İki farklı telefonun kayıtları birlikte görünür olmuş. İnsan hatası diye düşünüyoruz" dedi.
Çünkü telefonları açıp kurcalamak, telefon üzerinde çalışma yapmak kesinlikle yasakmış. Ancak bilgisayara aktarıldıktan sonra inceleme yapılması kuralmış.
"Ben de önce öyle zannettim ama bilirkişi raporu farklı. Bu bilgiler telefona kaydedilmiş. Sanki telefonda bunlar mevcutmuş gibi bir hava yaratılmış" dedim.
"Bunu biz de duyduk. Bu yüzden de mahkemeden incelenmek üzere telefonu istedik ancak adli emanette olduğunu söyleyip bize vermediler. Sonra bunu bilirkişiye yollamışlar. Bize yollasalardı işin aslını ortaya çıkarırdık. Gerçi telefonların hafızası kısıtlı ve geriye dönük taramalarda bilgisayarlar kadar çok bilgi vermiyor telefonlar, ama yine de inceleseydik bir şeyler bulurduk. Ama mahkeme bize vermedi" dedi.
"Herhalde sizden kaynaklanan bir sorun olabileceğini düşündükleri için size değil bilirkişiye vermeyi tercih ettiler" dedim.
"Bakın" dedi Yılmazer, "Burada bizim bir kötü niyetimiz olamaz. Çünkü bu telefon numaralarını oraya yazmanın ne bize, ne davaya, ne bizim iddialarımıza bir katkısı bir faydası var. Çünkü zaten söz konusu teğmen ile Hizbuttahrir örgütü arasındaki bağlantı sabit. Bunu kendi de söylüyor. Görüşmelerini, takiplerini inkâr etmiyor. Temas etmiş. Bununla ilgili zaten dinleme kayıtları var, görüşme kayıtları var. Yani o numaralar rehberde olmuş olmamış önemli değil. Görüşmüş ve bunları zaten kabul ediyor. İnkâr etmiyor. Öyleyken bunları niye yazalım oraya".
"Evet görüştüm. Vatanseverlik adına görüştüm, diyor" dedim.
"Evet aynen öyle. Madem vatanseverlik adına görüştü, takip etti. O zaman üstlerine bilgi verirsin. Kim olduğu belirsiz sivillere rapor vermek neyin nesi. Bu da mı vatanseverlik?"
"Elbette değil. Olacak iş değil. Belli ki, birileri bu teğmenleri kandırmış, kullanmaya başlamış" dedim.
"Kesinlikle" dedi, "İlerde Türk ordusunun üst kademelerine gelecek bu teğmenlerin TSK dışında birilerinin kontrolüne girmesi, başkalarından emir alması kabul edilebilir bir şey mi? Bizim derdimiz bunları ortaya koymak" dedi.
"Peki" dedim "Ya bu numaraların telefona Emniyet'te yüklendiği ortaya çıkarsa ne yapacaksınz?"
"Bakın bundan bizim bir çıkarımız olamaz. Bunlar delil olarak zaten ortaya koyulmamış. Görüşmeler var. Kayıtlar var. Bunlar zaten şüpheli tarafından da kabul ediliyor. İfadesinde de yer alıyor. Bunları yazmak için gerekçemiz yok. Ama yine de yazıldıysa, yani Emniyet içinden birisi bunu bilerek yaptıysa bunu en ağır şekilde cezalandırırız. Böyle bir şey kabul edilemez, hoş görülemez" dedi.
Bakalım ne olacak ben de bekliyorum.

Fatih Altaylı

http://www.haberturk.com/yazarlar/596331-yilmazer-gorusmeler-kayitli-ne-diye-oraya-numara-yazalim Mesajı Paylaş

ruhumuz var teslim etmeden önce

Adım adım polis devleti oluyoruz sanırım. Ama bana askerim yeter. Eğer bu 2 seçenek arasında kalırsam, askerimi tercih ederim. Mesajı Paylaş
Ne Mutlu Türküm Diyene. Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Alıntı yapılan: kanas - 31 Ocak 2011, 09:56:19
Adım adım polis devleti oluyoruz sanırım. Ama bana askerim yeter. Eğer bu 2 seçenek arasında kalırsam, askerimi tercih ederim.
Ben de senin gibi düşünüyordum eskiden ama bu alttaki olaylardan sonra polisi tercih ederim ve bu olayların sonu gelmiyor hergün diğerinin daha beteri ortaya çıkıyor.

Þantaj çetesi, deniz harp okulundaki 'kızları batağa çekme rehberi' hazırlamış
Kaynak : Star Gazetesi   -   04.02.2011 - 16:14   



Emekli albay İbrahim Sezer'den çıkan belgelerde isimleri verilen kız öğrencilerin nasıl fuhuşa yönlendirildiği anlatılıyor. Notları gören kız öğrenciler, savcılıkta çeteden şikayetçi oldu


Askeri Casusluk ve Þantaj soruşturması tutuklu şüphelisi emekli Albay İbrahim Sezer'in Kadıköy'de garsoniyer olarak kullandığı evden isimleri tek tek verilen Deniz Harp Okulu öğrencisi kızların, fuhuş ve şantaj bataklığına nasıl çekildiğini gözler önüne seren bilgi ve belgeler çıktı. Bir kez tuzağa düşürülen kızların, bir daha fuhuş yapmamak için direnmeleri durumunda ilk ilişkilerinde çekilen görüntüler kullanılsın" talimatı yer alıyor. Savcılık tarafından 'mağdur' sıfatıyla ifadeleri alınan kız öğrencilerin hepsi kendileri hakkında bu tür notlar tutanlar hakkında şikayetçi oldu.

KIZ YAÞADIKLARINDAN SONRA BİZDEN OLDU

Emekli Albay Sezer'in evinde bulunan bir notta "Sezer aşağıdaki çalışma S.T'ye aittir. Kızımız geçen sene yaşadıklarından sonra artık bizden oldu. Deniz Harp Okulu'ndaki aşağıdaki kızların işe yarayacağını düşünüyor. Bu kızların erkeklerle yatma konusunda çok zorlanmayacağını düşünüyor. YEKTANE" yazdığı belirlendi. Notta 8 kız hakkında giydikleri iç çamaşırlarına kadar bilgilerin yer aldığı belirlendi. Polis bu kızların ifadelerini aldı ve hepsi kendileri hakkında bu şekilde not tutan şahıslardan şikayetçi oldu.

'KUVVET KOMUTANI OLACAK SENİ YAÞATIR'


İbrahim Sezer'in garsoniyer olarak kullandığı evde yapılan aramalarda bulunan 4 GB'lik flaş bellek içersinde bulunan documents / KURYE GÖNDER isimli dosya içersinde "sevgili Ebru" isimli doysa bulundu. Y.E.E.'ye hitaben yazılan, yazan ve son kullancısı İbrahim Sezer olduğu belirlenen word belgesinde; S. Paşa isimli şahsa yeni bir kız gönderileceği, Halil isimli şahsın kızı göndereceği, S. Paşa isimli şahsa gönderilecek kıza "Bu gelecekte Kuvvet Komutanı olacak seni yaşatır de", "Kimseye anlatmaması gerektiğini söyle, Kendisinin artık geleceğini garantilediğini anlat" telkinlerinde bulunulması gerektiği belirtiliyor. Notta "Konuşurlarsa başlarına gelecekleri hatırlatmayı unutma. Her ilişkiden sonra bunu hep yap" uyarıları da yer aldı.

Fuhşa gitmeyen kızı nazikçe tehdit edin!


Emekli Albay?İbrahim Sezer'den 4 GB'lik çıkan flash bellekteki "Harpk Okulundaki kızları nasıl ikna edebiliriz" isimli iki sayfalık yazıda kız öğrencilerin nasıl tuzağa düşürüldüğü ortaya çıkardı. Yeni Y.E.E'ye hitaben yazıldığı, İbrahim Sezer tarafından oluşturulduğu belirlenen yazıda tehdit ve şantajın nasıl olması gerektiği şöyle anlatılıyor:

• Kadınlığınızı kullanmalısınız, bu şekilde hiç bir zaman okuldan atılmayacak, sınıfta kalmayacak ve Harp Okulu'nu rahat bir şekilde bitireceksiniz...

• İlişkiye girdiğiniz bir amiral istediğiniz yere tayin olmanızı ve istediğiniz gibi çalışmanızı sağlayacak. (...)

• Kızlara ne kadar güzel oldukları, çok seksi oldukları ve muhteşem bir vücutlarının olduğu çokça söylenip havaya sokulmalı...

• Özellikle bazı kızlar amiraller tarafından bir daha isteniyor, fakat kız bunu kabul etmiyor. Bu tür kızlar ikna edilmek için nazikçe tehdit edilebilir. Yinede problem çıkaran olursa daha önceki ilişkilerinde görüntülerinin çekildiği söylenebilir.

Subayları PKK'lı diye de fişlemişler

İbrahim Sezer'in evinden çıkan flaş bellekte bulunan "the Italian Jop (2003)" isimli belgede "ARMADA klasöründe pazarlamacılarımızdan ve organizatörlerimizden gelen çok kıymetli müşteri bilgileri mevcuttur. Gelen bu bilgileri özet CV'ler isimli excele toparladım" yazdığı tespit edildi. Armada isimli klasörde yapılan incelemelerde ise 162 asker hakkında fişleme dosyası bulundu.

Askerlerin isimlerinin karşısına "sanal sexten hoşlanır", "eşinin başkaları ile ilişki kurmasına göz yummaktadır", "PKKlı", "grup seks bağımlısıdır", "hayvan pornosundan hoşlanır" yazdığı görüldü. Dosyanın 17 Ocak 2009 tarihinde "mavelcan" isimli kullanıcı tarafından güncellendiği ve şirket adı kısmında "Havelsan" yazdığı tespit edildi. .



http://www.youtube.com/watch?v=wCnms47vJWw&feature=related Mesajı Paylaş
Güçlü Ekonomi , Güçlü Ordu , Güçlü Türkiye

Videoyu izledim, ilgili haberi de okudum. Ancak bana hiç inandırıcı gelmedi. Videoda son derece neşeli iki kişi bir konu hakkında konuşuyorlar. Görünüşlerine göre şakalaşıyorlar. Konuştukları konunun ne olduğu net bir şekilde belli bile değil. Ancak belli olan tek şey bu haberin ve bu şekilde bazı kurumları karalamaya yönelik çıkarılan haberlerin tek kaynaktan yayıldığı. Öyleki cümle yapıları, kullanılan kelimeler vs hepsi aynı ve psikolojik olarak derin bir etki yaratmak amacıyla sinsice hazırlanmışlar. Mesela hepsinde bağlı oldukları kurumu karalamak amacıyla sürekli mevki ve rütbeleri özellikle defalarca vurgulanıyorlar. Emekli albay, emekli general, darbeci paşalar, çeteci yüzbaşılar vs vs. Özellikle senelerdir Türk halkının en çok güvendiği kurmu hedef alan haberler çıkarmayı kendisine baş vazife olarak görmüş olan bu kaynak, geçtiğimiz günlerde çok değerli bir savunma sanayi kuruluşumuz için aynı kalıptan çıkarılmış iftira amaçlı bir karalama yazısı piyasaya sürmüştür. Ancak söz konusu iftiraya hedef olan kuruluşumuz, yasal yollardan haklılığını ispat etmiş, sitemiz dahil hemen heryerden bu haberi kaldırtmıştır. Göstermiş oldukları bu kararlı davranış nedeniyle kendilerini kutluyorum.

Bundan sonra, özellikle bahsettiğim kaynaktan çıkan, özellikle halkın güvenlik güçlerimize karşı güvenini sarsmak, kin ve nefret tohumları ekmek, paranoya yaratmak amacıyla hazırlanmış haberlerin sitemizde yer almasına engel olacağız. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz