Elektronik Harp

Başlatan Destinyy, 24 Şubat 2013, 12:40:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Elektronik Harp Tanımı ve Kapsamı

Elektronik olarak kontrol edilebilen savas sistemlerine yönelik arastırma ve gelistirme faaliyetleri, "Elektronik harp" (EH) olarak adlandırılan önemli bir bilim alanını olusturmaktadır. Bu alan, elektronik sektörünün askeri operasyonlara büyük çapta girdigi ilk dönem olarak nitelendirilen II.Dünya Savası'ndan günümüze dek oldukça ileri düzey bir statüye ulasmıs bulunmaktadır. Elektronik harp kavramı, temel olarak, potansiyel düsman elektronik savas sistemlerinin kabiliyetleri hakkında istihbarat bilgisi toplamak amacıyla bu sistemlerden yayılan elektromanyetik sinyalleri toplama ve analiz etme; mevcut düsman elektronik savas istemlerinden yayılan elektromanyetik sinyalleri algılama ve tanıma ile elektronik iletisim ve silah sistemlerinin düsmanlar tarafından etkin bir sekilde kullanılmasını engellemek amacıyla elektromanyetik sinyaller üretme ve gönderme faaliyetlerini kapsamaktadır. Elektronik harp faaliyetleri, mevcut ve/veya potansiyel düsman elektronik savas sistemlerine yönelik olarak yukarıda deginilen faaliyetlerin yanısıra, düsman sistemleri ile aynı frekans spektrumunu kullanan dost sistemlerin operasyonlarının olumsuz yönde etkilenmemelerini saglama konusunda gerçeklestirilen çalısmaları da içermektedir.

Yukarıda verilen açıklamaların ısıgı altında, elektronik harp kapsamına giren faaliyetler asagıdaki sekilde gruplandırılabilir.

1. Potansiyel düsman elektronik harp sistemlerinden yayınlanan sinyallerin aranması, algılanması ve analiz edilmesi,

2. Düsman elektronik harp sistemlerinden yayılan sinyallerin aranması, algılanması, lokasyonunun belirlenmesi ve tanımlanması,

3. Konvansiyonel silahlara basvurmaya gerek kalmaksızın elektromanyetik sinyaller göndererek düsman elektronik harp sistemlerinin dogru çalısmalarının engellenmesi ve

4. Dost elektronik harp sistemlerinin, düsman elektronik harp sistemlerinin mevcut oldugu ortamlarda dogru çalısmalarının saglanması. Elektronik harp genel olarak yukarıda belirtilen faaliyetleri kapsamak üzere dört ana katagoriye ayrılmaktadırlar;

1. Sinyal stihbaratı (SIGINT),
2. Elektronik Destek Tedbirleri (ESM),
3. Elektronik Taarruz (ECM),
4. Elektronik Koruma Tedbirler (ECCM)

Elektronik harp kategori ve alt kategorileri Sekil 2.1'de verilmekte ve herbir kategori altında ne gibi faaliyetlerin yürütüldügü izleyen bölümlerde detaylı olarak açıklanmaktadır.

Mesajı Paylaş
  • Gösterim 8,153 
  • Askeri Teknik Konular
  • 5 Yanıtlar



ELEKTRONİK HARP - SIGNT (Sıgnal İntelligence[Sinyal İstihbaratı])


Sinyal istihbaratı (SIGINT), potansiyel düsman elektronik harp sistemlerinden yayınlanan sinyallerin toplanması ve analiz edilmesi faaliyetlerini kapsaması  tibariyle elektronik harbin önemli bir alanını olusturmaktadır. SIGINT sistemlerinin temel misyonları, tehdit unsuru olusturma olasılıgı mevcut olan elektronik harp  istemlerinden yayınlanan sinyallerin savas zamanlarında oldugu kadar barıs zamanlarında da mümkün oldugu kadar çok toplanması ve bu verilerin analiz  dilmeleri neticesinde mevcut tehdit bilgilerinin güncellestirilmesi ve etkin elektronik harp taktik ve tekniklerinin gelistirilmesi hizmetlerinin verilmesidir. bu alan da kendi içerisinde, istihbarat bilgilerinin toplandıgı elektronik harp sistemlerin çesitleri itibariyle üç gruba ayrılmaktadır; • Haberlesme stihbaratı (COMINT-Communication Intelligent) • Elektronik stihbarat (ELINT-Elektronic Intelligent) ve • Radyasyon stihbaratı (RINT-Radiation Intelligent) COMINT, potansiyel düsman haberlesme sistemlerinden yayılan istihbarat bilgilerinin toplanması olarak tanımlanmaktadır. Bu alanda hizmet veren sistemler, radar sistemlerinde oldugu gibi maksatlı yayınları degil, potansiyel tehdit olarak kabul edilen ülkelerin telsiz, telefon gibi telekominükasyon cihazlarından yayılan bilgilerinin toplanması ve bunların analiz edilerek bu bilgilerinin toplandıgı iletisim cihazları ve aglarının yapıları ve çalısma prensipleri hakkında bilgi edinilmesine yönelik faaliyetleri yerine getirmektedir.

ELINT, COMINT alanından farklı olarak, potansiyel radar düsman radar sistemlerinden yayınlanan istihbarat bilgilerinin toplanması islemlerini kapsamaktadır. ELINT sistemleri tarafından toplanan bilgiler, operasyon  frekansı (RF), darbe tekrarlama frekansı (PRF), darbe genisligi (PW), RF ve PRF degistirme özellikleri, çalısma modları gibi, Sekil 2.2'de gösterilen radar sistemlerinin karakteristiklerini belirleyen parametre bilgilerini içermektedir. Bu nedenle ELINT sistemleri, ileriki bölümlerde deginilecek olan elektronik destek tedbirleri (ESM-Electronic Support Measure) elektronik taarruz (ECM-Electronic Counter Measure) sistemlerinin tasarımları için ihtiyaç duyulan verileri saglamaktadır.

SIGINT'in üçüncü alt alanını olusturan RINT ise, potansiyel düsman radar ve iletisim sistemlerinden istenmeden yayınlanan (harmonikler, sahte sinyaleri gibi) istihbarat bilgilerinin toplanması ve analizi islemlerini kapsamaktadır.

SIGINT kapsamında yürütülen faaliyetlerin, bir ülkede gerçeklestirilen diger askeri faaliyetler ile karsılastırıldıgında oldukça önemli bir stratejik role sahip oldugu gözlenmektedir. Bu faaliyetler aracılıgı ile, tehdit unsuru olusturma olasılıgı bulunan ülkelerin sahip oldugu elektronik harp sistemlerinin tipleri, karakteristikleri, sayıları ve lokasyonları tesbit edilebildigi gibi, bu ülkelerin teknolojik durumları, askeri açıdan güç, maksat ve yöntemleri de belirlenebilmektedir. i–rnek olarak, SIGINT sistemleri tarafından sınır bölgelerinde beklenmedik yogunlukta elektromanyetik yayılımların algılanması durumunda, bu konuya açıklık getirilmesi maksadıyla bu bölgeye yönelik bazı politik girisimlerde bulunulması gerekli görülebilir.

SIGINT faaliyetleri, stratejik açıdan oldugu kadar taktik açıdan da büyük öneme sahip aktivitelerdir. SIGINT sistemleri tarfından toplanan istihbarat bilgilerinin degerlendirilmesi neticesinde, potansiyel düsman elektronik harp sistemlerinin özellikleri saptanabilmekte ve tipik operasyonel savas kosullarında düsman elektronik harp sistemlerine karsı en etkin neticenin alınabilmesi maksadıyla dost elektronik harp sistemlerinin nasıl bir savunma/hücum taktigi izleyecekleri, lokasyon olarak hangi pozisyonlara yerlestirilecekleri problemlerine çözüm getirilebilmektedir. Mesajı Paylaş

ELEKTRONİK DESTEK TEDBİRLERİ - ESM

Elektronik harbin diger bir alanını olusturan elektronik destek tedbirleri (ESM), düsman elektronik harp sistemlerinden yayınlanan sinyallerin aranması, algılanması, lokasyonlarının tespit edilmesi ve tanımlanması faaliyetlerini teskil etmektedir. Her ne kadar ESM faaliyetleri, SIGINT kapsamı içinde gerçeklestirilen aktiviteler ile benzerlik gösterse de, bu iki alan birbirleriyle zaman parametresinin önemi açısından ayrılık göstermektedir. Daha açık bir sekilde ifade etmek gerekirse, ESM faaliyetleri gerçek zamanlı veya yakın-gerçek zamanlı aktiviteleri içermektedir. Ancak, SIGINT faaliyetleri açısından zaman, kritik bir öneme sahip olmayıp, bu faaliyetler kapsamında toplanan veriler anında analiz edilmeyi gerektirmemektedir. Operasyonel ortamda mevcut olan tehdit elektronik harp sistemlerinden yayılan elektromanyetik sinyaller ESM sistemi tarafından gerçek veya yakın-gerçek zamanlı olarak toplanmakta, analiz edilmekte, tanımlanmakta ve bunlarla birlikte pilotun uyarılmasını ve elektronik taarruz (ECM), füze kontrol, pasif karsı tedbir (örnegin çaf) sistemleri gibi hava platformuna entegre edilen diger karsı tedbir amaçlı aviyonik sistemlerin çalısmaya baslamalarını saglamak amacıyla, görüntülü, sesli, sayısal veya diger formlarda ikaz sinyalleri üretmektedir.

ESM sistemleri, genel olarak iki alt kategoride toplanmaktadır. Birinci kategori, genellikle uçak, helikopter, gemi gibi platformlara kendini koruma kabiliyeti kazandırma amacıyla entegre edilen ve gerçek zamanlı olarak çalısan radar ikaz alıcılarını (RWR) içermektedir. kinci grubu teskil eden kesif/gözetleme alıcıları ise, genellikle RWR'lardan daha karmasık alıcılar olup, düsman radar sistemlerinin sinyallerini yakın-gerçek zamanlı olarak algılayıp analiz etme ve bu analiz  eticesinde elde edilen veriler ile birlikte çalıstıgı diger sensörlerden gelen bilgiler ısıgında lokal olarak tehdit bilgilerini güncellestirme, ECM sistemlerini harekete geçirme ve tehditlerin yaklastıgına dair erken uyarı mesajları verme görevlerini görmektedir.

RWR sistemleri özellikle uçak helikopter gibi hava platformlarına entegre edilmekte ve tehdit tarama, kilitleme radarları ile havadan havaya, yerden havaya fırlatılabilen füze ve uçaksavar mermi türü silahların varlıgını tespit ederek ikaz mesajları üretmektedir. Bu tür ESM sistemlerinin temel özellikleri, diger alıcı sistemlere kıyasla daha az karmasık yapıya sahip olmalarıdır. Dolayısıyla RWR alıcıları, daha ucuz sistemleri olusturmaktadır.

Genel olarak, misyonun gerçeklestirilecegi operasyonel ortamda mevcut olması beklenen tehditlerin sinyal parametreleri, göreve baslamadan önce RWR sisteminin yazılımı içerisindeki tehdit kütüphanesine yazılır ve sistem yazılımı bu özelliklerde olan sinyalleri algılayacak sekilde programlanır. RWR tarafından, algılanan sinyallerin parametreleri ölçülür ve bu parametreler sistemin tehdit kütüphanesinde daha önceden tanımlanan gerçek tehdit sinyal parametreleri ile karsılastırılarak algılanan sinyallerin gerçek tehditlere ait olup olmadıgı ve ait ise hangi tehditler tarafından yayınlanan sinyaller oldugu tespit edilir.

Kesif ve gözetleme türü ESM sistemleri ise genellikle RWR'lardan çok daha karmasık alıcı sistemlerini olusturmaktadır. Bu sistemler her ne kadar RWR'lar ile benzer fonksiyonları yerine getiriyor olsalar da, kesif/gözetleme alıcıları düsman EH sistemlerini çok daha uzak mesafelerden (hatta radarların yan kulakçık yayınlarını da tespit edecek sekilde) algılama kabiliyetine sahip çok daha duyarlı sistemlerdir. Bunun yanısıra, kesif/gözetleme radarları RWR'lardan daha çok sayıda sinyal parametresini ölçebilmekte (koherentlik ve polarizasyon gibi) ve daha yüksek dogrulukta açı tespiti yapabilmektedir.

ESM sistemlerinde aranan en temel özelliklerden biri, ESM sistemlerinin entegre edildigi platformlar düsman EH sistemleri tarafından algılanmadan çok önce, bu sistemlerin sözkonusu düsman EH sistemlerini algılama kabiliyetine sahip olmalarıdır. ESM sistemlerini karakterize eden diger bazı önemli özellikleri de, düsman EH sistemlerinin hangi parametrelerinin ölçülebildigi ve bu parametrelerin ölçümlerinin ne kadar dogruluk dereceleri ile yapılabildigi hususları olusturmaktadır. Mesajı Paylaş

Elektronik Taarruz-ECM

Elektronik harbin üçüncü alt-alanını elektronik taarruz (ECM) teskil etmektedir. ECM faaliyetlerinin temel amacı, eletromanyetik spektrumun düsman elektronik harp sistemleri tarafından etkin bir sekilde kullanılmasının engellenmesidir. Baska bir deyisle ECM, düsman elektronik harp sistemlerini, dost elektronik harp sistemleri tarafından konvansiyonel silah kullanımına gerek duyulmaksızın, olumsuz yönde etkilemek veya etkisiz hale getirmek amacı ile gerçeklestirilen faaliyetlerdir. Bu alanda faaliyet gösteren sistemler, düsman elektronik harp sistemleri tarafından dost elektronik harp sistemleriyle ilgili olarak ölçülen bilgileri saptırarak aldatma veya dost platformdan yansıyan ekoyu pek çok yanlıs eko ile çevreleyerek karıstırma amaçları ile belirli formlarda elektromanyetik sinyaller üretmekte ve bunları düsman elektronik harp sistemlerinin algılayabilecegi sekillerde göndermektedirler.

ECM, kendi içerisinde pek çok alt gruba ayrılan genis kapsamlı bir elektronik harp alanını teskil etmektedir. ECM teknik ve taktiklerini asagıda sıralanan konu baslıkları altında çesitli sekillerde gruplandırmak mümkündür.

1. ECM'in türü (aktif/pasif),
2. Taktik,
3. Platformun türü, ve
4. Platform üzerine takılma sekli



ECM'in türü açısından aktif ECM ve pasif ECM olarak iki farklı grup mevcuttur. Aktif ECM, düsman elektronik harp sistemleri tarafından, dost elektronik harp sistemlerinin tip ve lokasyon bilgilerinin edinilmesi maksadıyla kullanılan sinyallere benzer sekillerde sinyaller üretme ve bunları düsman elektronik harp sistemlerini aldatma veya karıstırma amaçları ile gönderme faaliyetlerini kapsamaktadır. Aktif ECM sistemleri tarafından gönderilen sinyaller, genlik, frekans, faz modülasyonlu veya diger bir sekilde modüleli elektromanyetik sinyaller olup, bu sinyallerin üretiminde ECM sisteminde bulunan sinyal üretme kaynaklarından yararlanılabilecegi gibi, dogrudan dogruya düsman elektronik harp sistemi tarafından dost platforma gönderilen sinyaller de kullanılabilmektedir. Yukarıda verilen açıklamalardan da anlasılabilecegi gibi, aktif ECM de kendi içerisinde karıstırma yöntemleri olarak baslıca iki alt grupta toplanmaktadır:

1. Gürültü Karıstırması,
2. Aldatma Karıstırması,

Karıstırma ve Aldatma. Karıstırma türü ECM'in amacı, dost EH sistemlerinin özellik ve lokasyonlarının düsman EH sistemleri tarafından tespit edilmesini saglayan eko sinyallerini, benzer pek çok sayıda sinyal ile kaplamak ve böylelikle gerçek eko sinyallerinin düsman EH sistemleri tarafından oldukları gibi algılanmalarını güçlestirmektir. Bu sekilde gerçeklestirilen bir aktif ECM teknigi ile düsman EH sistemi, antenine ulasan bir çok sinyal arasından gerçek ekoyu seçmekte güçlük çekecegi için, dost platformun hagi mesafe ve açıda oldugunu da belirleyemeyecektir [6]. Aktif ECM'in diger bir alt grubu olan aldatma ise, düsman sistemlerin dost platform ile ilgili yanlıs çıkarımlar yapmasını, baska bir deyisle, mesafe ve açı bilgisinin oldugundan farklı bir degerde algılanmasını saglamak maksadı ile uygulanan teknikleri içermektedir.

ECM'in diger bir türünü pasif ECM alanı teskil etmektedir. Pasif ECM teknikleri, tehdit radarlarından yayılan elektromanyetik sinyallerin dost platformdan yansıyan gerçek eko sinyaller ile ayırt edilemeyecek bir biçimde yansıtılması ile ilgili teknikleri içermektedir. Bu amaçla genel olarak çaf ve dekoylar kullanılmaktadır.



i‡af, pasif ECM uygulanacak tehdit radarının çalısma frekansına baglı olarak çesitli uzunluklarda kesilen çok miktardaki dipol yansıtıcıdan olusur. Radar kesit alanları gerçek bir uçagınki ile karsılastırılabilecek kadar yüksek olan bu dipoller, korunmak istenen platformdan fırlatılır ve atmosfere yayılarak açılırlar. Böylelikle dost platformdan yansıyan eko, dipollerden yansıyan eko ile karısarak tehdit radarı tarafından ayırt edilememektedir. i‡af ölçüleri arzu edilen frekanslara baglı olarak degisen ve degisik iletkenlere sahip olan çok ince metal seritlerdir. iki türlü çaf yapısı vardır;

1. Düsük frekanslı radarlara karsı kullanılan (<300 MHz) halat çaflar, uzunlugu metrelerce olan çaflardir.

2. Belirli frekanslar için kesilmis çaflar. Su anda savas uçaklarında kullanılan çafler bu türdendir. Yüksek frekanslı radarlara karsı kullanılır (>300 MHz) Degisik uzunluklarda kesilmis çaflerden olusur. 0.028mm çapında aliminyum kaplı fiberglass'tır.

Pasif ECM uygulamalarının diger bir çesidi olan dekoylar ise, fiziksel olarak uçaktan küçük uçak benzeri hedeflerdir. Bunlar, radar kesit alanlarının büyüklügü itibariyle tehdit radarlarına gerçek bir savas veya bombardıman uçagı gibi görünebilmektedir.

ECM, taktik açıdan ele alındıgında, genel olarak bes alt grupta degerlendirilebilir. Birinci grubu teskil eden "stand-off" türü ECM uygulamalarında ECM sistemi oldukça büyük, güçlü vericilere sahip olup, tehdit radarlarının öldürme mesafeleri yakınında, ancak dısarısında görev alan platformlara entegre edilmektedir. Bu çesit ECM sistemleri, tehdit radarlarının öldürme mesafeleri içerisinde görev yapan hücum platformlarını korumak amacıyla tehdit radarlarına karsıaldatma/karıstırma ECM tekniklerini uygularlar. Diger bir grubu içeren "escort" ECM taktigi, "stand-off" ECM taktigi ile benzer olmakla beraber, ECM sistemini tasıyan platformun hücum platformu ile birlikte tehdit radarlarının öldürme mesafeleri içerisinde görev yapmaları açısından farklılık gösterirler.

"Karsılıklı destek (mutual support)" veya diger adıyla "isbirligi (cooperative)" ECM taktiginde, tehdit radarlarına karsı birden fazla platform tarafından koordineli bir sekilde ECM teknikleri uygulanmaktadır. Bu tür uygulamalar, ECM sistemi tasıyan yalnızca bir platformun mevcut olması durumu ile karsılastırıldıgında, daha büyük efektif yayılma gücü (ERP) avantajını saglamaktadır. "Stand-forward" türü ECM taktiginde ise, ECM sistemini tasıyan platform, "escort" ECM durumunda oldugu gibi tehdit radarlarının öldürme mesafeleri içerisinde yer almakta, ancak sözkonusu uçakların korunulan platform ile silah sistemi arasında belirli bir zaman süreci içerisinde görev yapmaları gerektiginden, bu tür ECM sistemleri uzaktan kontrol edilen insansız hava araçlarına entegre edilmektedir. Son grubu
teskil eden ve en yaygın olarak kullanılan ECM taktigi, "self-protection" (kendini korumalı) ECM uygulamalarını içermektedir. Bu grup altında yer alan ECM sistemleri ve teknikleri, Bölüm 3'de detaylı olarak açıklanmaktadır.

ECM alanı altında, ECM sistemlerinin entegre edildigi platformlar ile bu sistemlerin platformlara entegre edilme sekilleri açılarından da çesitli sınıflandırmalar yapılması mümkündür. ECM sistemleri, hava, yer, deniz,füze veya uzay platformlarına entegre edilebilecegi gibi, bu platformların iç kısımlarına ayrı ayrı üniteler olarak veya dıs yüzeyinde uygun bir bölüme harici (pod) olarak da takılabilmektedir.

Operasyon yönünden bakıldıgında, uçakların ve gemilerin kendini koruma gereksinimleri önemli ölçüde farklıdır. i‡ogu savas uçagı; bastan bakıldıgında 1 metrekareden 10 metrekareye kadar, yandan bakıldıgında 10 metrekareden 100 metrekareye kadar olan düsük radar kesitine (RCS) sahiptir. Savas uçaklarında, hacmin ve tasınacak agırlıgın sınırlı olması nedeniyle bütün radar bandını kapsayacak (0.5-18 GHz) bir ECM karıstırma vericisini yerlestirmek bir problemdir. Bu problem için özel görevlerde frekans bandları bilinen tehditlere karsı uygun harici karıstırma podu kullanmak bir çözümdür. Alternatif bir diger çözümde sadece terminal tehdit bandlarını (E/F,G/H,I/J bandları) kapsayan dahili bir ECM sistemidir. Dinamik olarak degisim gösteren operasyonel misyon ve tehdit ortamlarında etkin bir sekilde kullanılabilecek ECM taktik ve tekniklerinin gelistirilmesine yönelik faaliyetler, elektronik harp alanında hem teknik uzmanların hem de harekat uzmanlarının katılım gösterdigi, kritik önemi bulunan çalısmaları içermektedir. Etkin ECM taktik ve tekniklerinin gelistirilebilmesi, özet olarak
asagıdaki islemlerin tamamlanmasını gerektirmektedir:

1. Operasyonel misyonun tanımlanması,
2. Misyon gerçeklestirilirken, ECM sisteminin çalısacagı operasyonel kosullarda mevcut olan tehditlerin listesi, çalısma prensipleri ve performans parametrelerinin tanımlanması,
3. Tehditlerin öldürme mesafelerine baglı olarak, hangi mesafeden itibaren algılanmaları ve hangi mesafeden itibaren ECM tekniklerinin uygulanmasının gerekli oldugunun belirlenmesi,
4. Tehditlerin tipik bir operasyonel ortamda parametre, çalısma zamanları ve yerlesim itibariyle hangi kombinasyonlarda bulunabileceklerinin, baska bir deyisle gerçek operasyonel kosulları yansıtan tipik senaryoların belirlenmesi,
5. Tehditlerin önemlerine göre sıralanması,
6. Tehditlerin çalısma prensipleri ve faaliyet gösterdikleri operasyonel ortamlar itibariyle zayıflıklarının belirlenmesi,
7. Yukarıda belirlenen tehdit bilgileri ısıgında, bu tehditlere karsı uygulanabilecek ECM tekniklerinin belirlenmesi ve bu teknikleri uygulayabilecek ECM istemlerinin tasarlanması,
8. Tasarlanan ECM sistemlerinin operasyonel testlerden geçirilerek, etkinliklerinin dogrulanması.

Elektronik harp alanında arastırma ve gelistirme çalısmaları yürüten mühendislik ve harekat uzmanları, bir yandan tehdit elektronik harp sistemlerini etkisiz kılmak maksadıyla yukarıda belirtilen islemler dogrultusunda ECM teknik ve taktiklerini gelistirirken, diger yandan da tehdit ECM sistemleri tarafından uygulanan ECM teknik ve taktiklerini etkisiz kılacak elektronik harp sistemleri gelistirmeye yönelik çalısmalar gerçeklestirmektedir. Bu çalısmalar, elektronik harp alanının Elektronik Korunma Tedbirler (ECCM) olarak adlandırılan ve asagıda açıklanan bir diger alt alanını olusturmaktadır. Mesajı Paylaş

Elekronik Korunma Tedbirleri – ECCM (Electronic Counter Counter Measure)

Düsman kuvvetlerce gelistirilen ECM sistemleri tarafından uygulanan teknik ve taktiklerin, dost elektronik harp sistemlerinin çalısmalarını olumsuz yönde etkilemeye basladıklarının gözlenmesi üzerine, ECM etkinligini mümkün oldugu ölçüde azaltmak veya gidermek amacıyla, dost elektronik harp sistemlerinin ECM'e karsı tedbir olarak bir takım ilave elektronik donanımlar/kabiliyetler eklenerek gelistirilmeleri geregi dogmustur. Bu konu ile ilgili çalısmalar elektronik harp alanının son grubu olan Elektronik Korunma Tedbir (ECCM) alanını teskil etmektedir. ECCM, genel olarak elektromanyetik spektrumun dost elektronik harp sistemleri tarafından kullanımını temin etmek maksadıyla yürütülen faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.

ECCM sistemlerinden beklenen fonksiyonlar, genel olarak, açıklandıgı üzere çesitli sekillerde ECM teknikleri uygulayabilen ECM sistemlerinin mevcut oldugu operasyonel kosullar altında, tehdit elektronik harp sistemlerine ait sinyalleri ECM sinyallerinden ayırt edebilme, ECM sinyallerini göz ardı ederek gerçek tehdit sinyalleri üzerine kilitlenebilme, dolayısıyla tehdit elektronik harp sistemlerinin mesafe, açı ve hız gibi parametrelerini dogru bir sekilde ölçerek bu sistemleri etkisiz kılabilme maksadıyla gereken tedbirlerin zamanında alınabilmesini saglamaktır. Bu amaçla, ECM sistemleri tarafından etkisiz kılınmaya çalısılan elektronik harp sistemleri, çalısma frekansı (RF), darbe tekrarlama frekansı (PRF) gibi bazı parametrelerini hızlı bir sekilde (örnegin darbeden darbeye) degistirerek
ECM sistemlerinin yakın RF ve PRF'lerde sinyaller göndermelerini ve böylelikle bu sinyallerin gerçek tehdit sinyalleri ile karısmalarını önleyebilmektedir. RF ve PRF degistirme tekniginin yanısıra elektronik harp sistemleri tarafından kullanılan diger bir ECCM özelligi de, algılanan sinyallerin faz özelliklerinin gönderilen sinyallerinki ile karsılastırılarak farklı fazda algılanan sinyallerin islenmesinin engellenmesidir. Ancak bu ECCM teknigi, yalnızca sinyalleri esevreli bir sekilde saklama kabiliyeti olmayan ECM sistemlerine karsı etkili olabilecek bir yöntemdir. Bazı ECM sistemlerinin sinyal saklama devreleri de, darbelerin baslangıç ucundaki fazı örnekleyerek, diger kısımlarında herhangi bir faz degisimi olmayacagı prensipinden hareketle islem yapmaktadır. Bu tür ECM sistemlerine karsı,
darbe içi faz veya frekans degisimi seklinde uygulanan ECCM teknikleri kullanılabilmektedir. Baska bir ECCM uygulamasında, elektronik harp radar sistemlerinin yan kulakçıklarına sinyal göndererek karıstırma yapma amaçlı ECM tekniklerine karsı, yan kulakçıkladan algılanan sinyaller tespit edilerek atılmakta ve islenmeleri engellenebilmektedir. Aynı tür ECM tekniklerine karsı etkili olan diger bir ECCM özelligi de, radar örüntüsünün ana kulakçık ile yan kulakçıkları arasındaki güç farkının büyük olması ve böylece ECM sisteminin gücü yetersiz kılınarak yan kulakçıklara sinyal gönderme kabiliyetinin zayıf bırakılmasıdır. Bunlardan farklı olarak, "monopulse" ve "LORO (lobe on receieve only)" olarak adlandirilan çalısma prensiplerini kullanan radar sistemleri de ECM sistemlerinin kabiliyetlerini zorlayıcı
sistemler olarak degerlendirilmektedir. Yukarıda belirtilen konular, ECCM alanında kullanılan uygulamalardan yalnızca bir kaçına yönelik örnekleri teskil etmektedir.

Gözetleme radarında uygulanan ECCM teknikleri alıcı, verici ve antende kullanılan teknikler olmak üzere üç ayrı grupta yer almaktadır. Vericide kullanılan eccm teknikleri Vericide kullanılan ECCM teknikleri gönderilen sinyalin gücü, frekansı ve dalga seklinin kullanımı ve kontrolü ile ilgilidir. Darbe göndermeli doppler radarında periyodik olarak kare dalga gönderilmektedir. Bu dalganın frekans spektrumuna transferi örneklenmis sinüs fonksiyonu seklindedir. Tasıyıcı dalga ile modüle edilmis bir periyodik dalganın frekans spektrumuna transferinde ise örneklenmis sinüs fonksiyonu tasıyıcı dalganın frekans degeri kadar frekans  spektrumunda kaydırılır. Karıstırıcının radar alıcısını karıstırabilmesi için radarın yayın yaptıgı tasıyıcı frekansı üzerinden yayın yapması gerekmektedir. Yanıltıcı karıstırmada ise yayılan radar yayın örnegine benzer sinyalin karıstırıcı tarafından üretilmesi gerekmektedir. Darbe tekrarlama hızı, frekans degeri, sinyalin niteligi degistirilerek bu tür karıstırmanın zorlastırılması saglanır. Vericide kullanılan elektronik savunma tedbirleri asagıda verilen baslıklar altında sayılabilir;

a. Frekans Atlaması
b. Frekans Çesitliligi c. Kodlu Darbe Gönderme ( Darbe Sıkıstırması)
d. Genis Yayın Bandının Kullanılması
e. Darbe Tekrarlama Frekansının Degistirilmesi

Alıcıda kullanılan eccm teknikleri

Alıcıda kullanılan ECCM tekniklerinin amacı karıstıcının radarı doyuma sokmasını önlemektir. Çünkü doyuma girmis bir radarda hedeflerle ilgili bilgiler kaybolur ve denetleme gerçeklestirilemez. Ayrıca karıstırmanın hangi frekansta yapıldıgının belirlenmesi amacıyla uygulanan teknikler de vardır.

Otomatik frekans seçimi dısındaki teknikler ECCM'den baska amaçlar için de kullanıldıgı için tek baslarına ECCM teknigi olarak adlandırılmazlar. Ancak  maçlarından biri de karıstırıcı yoluyla gelen sinyallerin radarı etkilemesini önlemektir. Otomatik frekans seçimi ise tek basına bir ECCM teknigi olup karıstırma analizi yapma amacıyla uygulanmaktadır. Alıcıda uygulanan elektronik savunma tedbirleri asagıda verilen baslıklar altında sayılabilir;

a. Karıstırma Analizi ve Otomatik Frekans Seçimi
b. Otomatik Kazanç Kontrolü
c. Hassasiyet Zaman Kontrolü
d. Sabit Sahte Alarm Sınırlaması
e. Logaritmik ve Dogrusal Logaritmik Alıcı
f. Darbe Entegrasyonu
g. Hareketli Hedef Tespit Devresi.

Antende kullanılan eccm teknikleri

Anten, radar ile operasyonel ortam arasındaki ilk basamak olması nedeniyle elektronik taarruz tedbirlerine karsı korunmak için de ön bastırıcı faktör rolündedır. Gürültü, radar performansını etkileyen önemli bir faktördür. Radar alıcısındaki elektronik devrelerin olusturdugu gürültü ile dogal ortamdan gelen gürültü dısında radarın performansını etkilemek amacıyla karıstırıcı tarafından üretilen gürültü vardır ki bunun bastınlması için özel teknikler kullanılmaktadır. Eger karıstırıcı radar anteninin ana huzmesi içerisinde ise yaratılan gürültü antene ana huzme yoluyla girer ve PPI Radar göstergesi üzerinde karıstırıcı yönündeki sektör üzerinde radyal bir parlama (strobe) görülür. Bu durumda karıstırıcının yönü PPI göstergesi üzerinden belirlenebilir ancak karıstırıcının mesafesi ve bu yöndeki sektör içerisinde yer alan hedeflerin mesafesinin tespit edilmesi mümkün degildir. Eger karıstırıcının ürettigi gürültü radar anteninin yan kulakçıkları üzerindengelirse radar göstergesi tamamen çalısmaz duruma gelir ve hiç bir hedef bilgisi elde edilemez. Bu durum daha tehlikelidir ve karıstırıcı tarafından üretilen gürültünün radarın yan kulakçıkları üzerinden girmesinin özellikle engellenmesi gerekmektedir. Bu amaçla anten tasarımında kullanılan teknikler asagıda sıralanmıstır;

a. Yan Kulakçık Bastırması
b. Yan Kulakçık ptalcisi
c. Dar Anten Huzme Genisligi ve Düsük Yan Kulakçık Seviyesi
d. Anten Faz Taraması ve Adaptif Anten Dizileri Mesajı Paylaş

Türkiye elektronik savaşta Rusyayı nasıl yendi ? İşte o anlar
! No longer available Mesajı Paylaş
--------------------------------------------------------------


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz