Egemenliğe kimyasal saldırı

Beyler benim asıl mesleğim Hemşirelik aşağıda yazdıklarım hepimizi ilgilendiriyor bu yazıyı bilinçlenme adına yazdım çünkü bir sağlık personeli olarak doğal olarak bazı şeyleri sizlerden daha fazla gözlemleme fırsatım oluyor
Arkadaşlar bir ülkeyi savaşmadan,tek kurşun atmadan nasıl yıkarsınız biliyor musunuz ?

Biyolojik yöntemlerle; GDO lu gıdalar dediğimiz gıdaların yaptığı olay şu kısaca hücrelerimizdeki kontrol mekanizmalarını bozarlar(protein yapısını bozarak) böyle olunca hücrelerimiz kontrolden çıkar ve anormal biçimde çoğalırlar bunu kanser olarak tanımlıyoruz

Gıdaların içerisindeki glikoz şurubuyla(vücut glikoz şurubunu normal şeker olarak algılayamıyor ve kan şekeri düzenleyici mekanizma devreye giremiyor böyle olunca şeker direkt böbreğe gidiyor ve böbrekler iflas olma yolunda ilerliyor) insanları hasta ederek halkı şeker ilacına bağımlı hale getirerek ve bir süre sonra şeker böbreğe zarar verdiği için insanları diyalize mahkum ederek , eczaneden aldığımız kimyasal ilaçlarla insanların mide,karaciğer ve böbreklerini mahvederek ve en kötüsü de biyolojik saldırılara hazırlıklı olmayan ,daha doğru dürüst biyoloji labaratuvarı olmayan ülkemize biyolojik saldırı yaparak.

İsteseler kökümüzü kuruturlar çünkü gen haritalarımız ellerinde Türkler hangi hastalıklara yatkın,hangi hastalıklara karşı dirençli genlere sahip hepsini biliyorlar demek ki bizim ölmemiz onların da işine gelmiyor bizi yavaş yavaş öldürüyorlar çünkü ilaç endüstrisinin ilaç satması lazım ölü insana nasıl ilaç satsınlar ne ölmemizi istiyorlar ne de sağlıklı olmamızı
ALINTI
Barış Güner.

Birde benim eklemek istediğim insanı aptal yapan tüketim ürünleri var ...

Daha az saçmala Alparslan! Mısır şurubu neyse de, gen olayı saçmalamada bambaşka bir düzey.

yazı bana ait değil ana fikre şiddetle katıldığım için paylaştım şayet tüketim ürünleriyle toplumu istedikleri yere sürükleme arzuları ve faliyetleri olduğu yadsınamaz bir gerçek