S 400 Hava Savunma Sistemi

Başlatan Þahinbey, 26 Ağustos 2009, 11:51:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#360
Geçmişte şunu yapsaydık bunu yapsaydık demenin anlamı yok yeter ki yapılan yanlışlardan ders çıkarılsın...Bunu yapıyor muyuz bu önemli...

Biz hep şu hatayı yapıyoruz .Biz silah sistemini satın alırken sadece silahlı kuvvetlerin bir ihtiyaç kalemi olarak görüyoruz....Oysa ki silah sistemi satın almak ittifak satın almak gibidir...Örneğin biz gidip te atıyorum İngiliz  ya da İtalya'dan bir hava savunma sistemi-uçağı alsaydık ABD veya Batı ile bir anlaşmazlık durumunda silah sistemi-uçak aldığımız bu devletlerin siyasi-ekonomik desteğini de alırdık...
Mesela Fransa hm Yunanlılara Rafale sattı hem de bu güçle Fransızların her türlü siyasi desteğine de sahip oldu...

Biz S-400 almakla bırakın desteği ABD'ye kızıp aldık hiç ortada yokken , olaydan bağımsız Avrupa ülkelerinin de tepkisini çektik... Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Yasar - 17 Temmuz 2022, 14:53:11
S400 konusunda bu sistemi tarafsız olarak irdelemiş birisi olmadıkça ne söylense boş.
İsveçliler uzun raporlar hazırlamışlar kabiliyetinin ne kadar kısıtlı olduğuna dair.
ABD çok tehlikeli ve etkin bir sistem olarak korkulacak bir hava savunma kompleksi olarak tanımlıyor.
Öbür taraftan, Çin ve Rusya ana hava sistemini bunların ve bunlardan türetilen teknoloji üzerine kurmuş durumda.
Hem ABD'den hem de Rusya'dan silah alımı yapan ve de hava savunma sistemi konusunda İsrail'in sistemlerini de bünyesinde barındıran (Barak füzeleri) Hindistan dahi, yüklü adette S400 yatırımı yaptı.
Bizimkiler haydi uçak düşürmenin bedelini ödediler desek; bu kadar ülke bu "işe yaramaz" füzelere milyarları niye harcadılar?
Tabii, ABD tarafından dahi dünyanın en gelişmiş hava savunma sistemleri arasında olarak kabul edilen bu sisteme, eksikliklerine rağmen, sahip olmak demek, nasıl karşı tedbir alınması gerektiğini öğrenmek demektir. Bu bile bu alıma harcanan paraya değer.

S-400'ün radar ve füze menzilleri konusunda herhangi bir çekince yok. Yine öncülü S-300'ün Azerbaycan hizmetinde Ermeni füzelerini düşürdüğüne dair açıklamalar olduğunu da biliyoruz. Ancak S-400'ün anti balistik füze kabiliyeti THAAD ve SM-3 benzerlerine göre çok kısıtlı, ancak kısa menzilli balistik füzelere karşı kullanılabilecekleri açıkça biliniyor. Bu sebeple, balistik füze önleme irtifası 25-30 km olabilecek bu füzeden, anti balistik füze savunması konusunda bu füzeden alan savunması değil, daha çok 3-4 km çapında bir bölgenin savunulmasının beklenmesi daha gerçekçi gibi duruyor.   

Ama benim asıl önemle belirtmek istediğim nokta, hava soluyan hedeflere karşı bu sistemlerin kaabiliyeti. Yani Uçak ve Seyir Füzelerine karşı bu sistemler ne kadar etkili, sırf S-400 değil, Patriot, SM serisi, SAMP-T fark etmez,  daha önce de yazdım. Ovalık, denizlik bölgelerde bu füzeleri kullanıyorsanız, öyle 300-400 km etkili menzil falan beklemek ancak yüksek irtifada uçan hedeflere karşı olabilir. Ege kıyıları gibi dağlarınız varsa bunu ancak Atina üzeri için Orta İrtifaya kadar düşürebilirsiniz. Bu ise düşman üzerinde  düşman uçaklarının menzil, yakıt tüketimleri bakımlarından baskı yaratacaktı, belli irtifanın üzerine çıkıp, adalardaki dağların sağladığı kör noktalar dışında orta irtifa ve üzerinde uçan düşman uçakları için ise öldürücü olabilecektir. Ancak alçak irtifa ile adalardaki dağların yarattığı kör alanlar ise savunma açığı olup, radarın bulunduğu yüksekliğe göre alçak irtifa açık alanları   40-80 km yakınlıklara  kadar devam edebilecek, bu mesafeden ise düşmanın füzelerini kullanma riski olabilecektir. Bu riskleri karadan radar ağı ile kapatmak pahalı olabileceği gibi,   tüm radarlarımızın füzeleri gütme kabiliyetlerinin olmayabileceği açıktır. Hele bu füze yabancı olunan S-400 sistemlerinin füzeleri ise bu füzelere link kabiliyetinin olmadığı da açıktır. Oysa olması gereken hava savunmasını ağ ile sarmak, kör alan bırakmazcasına birbirleri ile ve silahlarla konuşan radar ağları kurmaktır. Dediğim gibi karadaki ağ her zaman kör alanlar bırakacağından, en etkili ağ özellikle E-7 gibi Awancslarca kurulabilecek olup, bunlar da insanlı, insansız uçak radarları ile desteklenebilecektir. Radarını açmamış bir avcının, özellikle stealh ise ağdan görüntüyü alarak , silahlarını ateşleyebilmesi müthiş bir kabiliyettir. Hele bir de bunun insansız SİHA olduğunu düşünün, istediğiniz alanlara Gökdoğanları taşıyabildiğinizi ve o alanın başkaca radarlarca ağ içine alındığını, müthiş bir kabiliyet ve esneklik. Kara konuşlu uçaksavar füzeleri de mobil ise muhtemelen radarları dışında uzak mesafeden tespit edilemeyen, orta ve uzak mesafeden vurulamayan hedefler olabilecektir. Bu bakımdan aynı ağ içinde yapacakları çok görev vardır, ama radara yakalanmayan, radarı kapalı bir SİHA veya Uçağın taşıdığı orta uzun menzilli AA füzesi mevcudun çok ötesinde bir kabiliyettir. Ben şahsen hava savunmasında trendin özellikle Ukrayna tecrübesi sonrası bu yöne evrilmesini bekliyorum.            Mesajı Paylaş

S-400'ÜN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI İ8RAİL F-35'LERİ İRAN HAVA SAHASINDA TATBİKAT YAPTI, TAHRAN ANLAMADI.

Mesajı Paylaş

Ardan Bey ile en son yıllar önce MSI dergisinde görüşmüştüm. Kendisine selamlar.

F-35 gibi gelişmiş bir uçağa karşın şu an en entin sistemin S400 hava savunma sistemi olduğunu vurgulamış. "ABD raporlarına göre S400'ün radarları F-35'i 20 mil mesafede tespit edebiliyorlar" dedi. Günümüz teknolojisinde 20 mil mesafeden gelişmiş bir savaş uçağını tespit etmek pek bir avantaj sağlamıyor. Yine de hiç olmamasından iyidir.

İsrail uçakları Suriye üzerinde de uçuyorlar, hatta bazı Suriye hedeflerini vuruyorlar. Suriye'de  de S400 sistemi bulunuyor. O halde İsrail uçakları bu sistemin radarlarına 20 milden fazla yaklaşmıyorlar da denilebilir.  Ancak Suriye'deki S400 sistemi belki de sadece Rus askeri varlığını korumakla görevli ve Rus askeri varlığına doğrudan bir saldırı olmadıkça tespit ettikleri İsrail uçaklarına ateş açarak İsrail ve batı ile bir savaşa neden olmamak için karşılık vermiyolar. Ki mantık bunu gerektiriyor.

Bu noktada bizde büyük tartışmaya neden olan S400 sisteminin ülkemizdeki radar sistemine entegrasyonunun mümkün olmadığı tartışmalarına  yola çıkarak benzer durumun neden Suriye'de gerçekleştirilmediğini sorabiliriz. Suriye'deki hava savunma sistemleri Rus yapımı. Bu sistemler birbirleriyle bağlı halde olmalı ve Rus yapımı S400 sisteminin radarı da bu ağa entegre edilmiş olmalı değil mi? O halde radarına 20 milden daha fazla yaklaşan F-35 uçaklarını tespit ederek diğer sistemleri yönlendirebilir olması gerekir. Tabi o kadar mesafe içerisinde başka bir hava savunma sistemi varsa!

Bütün bu bilgilerin doğruluğunu varsayarak diyebilirim ki Rusların yerinde olsam Suriye'de S400 radarı ile tespit ettiğim İsrail F-35 uçaklarını Suriye hava savunma sistemleri ile vurabilecek bir yapılandırma yapar ve F-35'in karizmasına derin bir çizik atardım. Özellikle Ukrayna'daki durum sonrası için ... Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Evet günümüzün, uzaktan gören, hedefleyen ve vuran, ağ merkezli, güdümlü silahları olan F-35 gibi uçakları için yetersiz bir menzil 20 mil. Ama İsrail/Suriye gibi yakın, dar alanlarda yine de kıymet arzedebilir. Ama sanki IIR keşif/gözetleme sistemleri F-35'si daha uzaktan tespit edebilir gibime geliyor. Bu bakımdan bu tip sistemleri belirlediği hedefin belirlenen rotasına göre mid course yapılabilen K/H ve H/H füzelerinin geliştirilip üretilmesi önemli bence. Sanki Sırplar da F-117'yi benzer şekilde modernz edilen eski bir füze ile düşürmüştü.    Mesajı Paylaş

#365
Arkadaşlar, asıl problemi gözden kaçırıyorsunuz bence. Çakır Füze Ailesi, TB2 ayarında hatta daha ötesi bir devrimle geliyor.

Güdümlü mühimmatlar yeni yeni envantere alınıyorken, ne oluyordu bir bakalım:

i) İlk başlarda (Vietnam Savaşı buna başlangıçtır, bildiğim kadarıyla.) platform güdümlü mühimmatı atıyordu ve atılan güdümlü mühimmat onu atan platformdan yönlendiriliyordu. Başka bir yönlendirici yoktu.

ii) İşaretleyicilerin ufalması ve platformlar arası iletişimin güçlenmesi sayesinde, atılan bu mühimmat, onu atan platformdan bağımsız olarak, diğer platformlardan veya yerdeki personel tarafından da yönlendirilmeye başlandı. GPS güdümlü mühimmatlar ise yönlendiriciye gerek duymadan hedefi buluyordu ama sadece sabit hedefleri buluyordu. 90'Lar civarında bu konsepti yaygın olarak görmeye başlamıştık. (Ağ merkezli savaş konseptinin erken evresi yani.)

Þimdi iii) aşamasına geldik: Çakır ve eşdeğeri ultra modern mühimmatlar, hedef teşhis/takip ve imhasını kendi aralarında haberleşerek, atıcı/taşıyıcı platformlardan tamamen bağımsız olarak, tam otomatik gerçekleştirecekler. (Ağ merkezli savaş konseptinin orta evresine gireceğiz böylece.)

Daha da fenası, bunlar 300+ km gibi inanılmaz uzun menzillerden atılacaklar. Atıcı/taşıyıcı platform, bizim Akıncı gibi hantal ve görünür olsa bile, bu tip saldırılar sabit veya hareketli hedefini vuracaktır. Atıcı/taşıyıcı platformun F35 olmasına bile gerek yok!

S-400 HSS, F35'e karşı elbette yetersizdir; ama ondan ayrı olarak, bu yeni "yapay zekalı mühimmat" tabanlı saldırı konseptine karşı kesinlikle yetersizdir. İran ve Suriye gibi çer çöp ülkeleri caydırabilir ama örneğin İsrail saldırısını engelleyemez.

Bu yeni konsept sayesinde, F35 projesi pahalı bir başarısızlık olarak adını tarihe yazdıracaktır. Bu da olaydaki bonus oldu. Mesajı Paylaş

ağ merkezli savunma ve saldırı kabiliyeti olmayanın artık kafasını kaldıramayacağı bir döneme giriyoruz. hss leri ve hik tipi uçar radarlar ile jaming yapabilen tüm araçların birlikte konuştuğu ve çalıştığı bir dijital organize sistemler bütününe sahipseniz artık güven içinde hissedebilirsiniz. yoksa kesinlikle inkalar mayalar ile ispanyol sömürgecilierin savaşlarına benzer durumlarla karşılaşılacaktır. Mesajı Paylaş

Þahsen S-400 sistemi ve diğer tüm bileşenlerin neden mürted de atıl bir vaziyette bekletildiğini hep sorgulamışımdır. Neyden çekiniyoruz? Neyi bekliyoruz?  Ege ye bir batarya yada bir radarı kurulup Yunan Rafale ve Mirage 2000 uçaklarının radar ekosu tesbit edilerek sistemin veri kütüphanesine işlenebilir. Aynı tehdit ile tekrar karşılaşıldığında S-400 sensörleri otomatik olarak tehdidi tanımlar. Daha da ileri gidersek sistem bölgede uçan ABD veya İsrailin  f-15 ile f-35 uçaklarından birini kendi radarı yakalayıp (tabi yakalayabilirse) veri kütüphanesini güncelleyebilir.

Aşağıdaki Ardan beyin diğer videosunu izleyince bizim elimizdeki S-400 sisteminin yeteneklerinin de hasım kuvvetler için ne kadar kıymetli olduğu fikri kafamda oturmaya başladı. Rusların sistemi hangi özellikleri ile teslim ettiği karşı taraf içinde kapalı bir kutu. Bunu öğrenmek için sistemin aktivite edildiği anı yakalamak onla için büyük elzem. Sosyal medya Yunan hesaplarında sistemin ana sensörü olan 91N6E radarının Türkiyede iki adet olduğu ve uydu görüntülerinde ikisinin aynı karede hiç gözükmediği yazılıp çiziliyordu. Yunana göre Türkiye bir bataryayı Ankara da tutarken diğer batarya veya tekil bazı radarların Anadolunun değişik alanlarında test edildiğini ve mutlaka tesbit edilmesi gerekliliğini savunuyorlardı. Tamam bunlar biraz şizofren ama sizce olabilir mi? Belki bir bataryanın tüm bileşenleri ile toplu nakli muhakkak bir yerlerde göze çarpar. Lakin tekil bir radar kimsenin dikkatini çekmez.  Örneğin Ülkemizde 14 adet bulunan TRS 22XX mobil radarın şimdiye kadar intikaline ait görüntülere medyada bir kere denk geldim.

Mesajı Paylaş
DÜNYADA BÜTÜN GERCEKLER 3 MERHALEDEN GECER.
1. iLK BAÞLARDA HAFİFE ALINIR ÖNEMSENMEZ
2. ARKASINDAN ÞİDDETLİ BİR DİRENİÞ VE BASKIYA UĞRAR.
3. EN SON TAM BİR DOĞRU OLARAK KABUL EDİLİR..

Veri kütüphanesi için radarın kendisine ihtiyaç şart değil. Diğer elint/sigint sistemlerinizle fazla gürültü çıkarmadan sinyal vb istihbarat yapabilirsiniz. TRS radarlarının sayısı artık 14 değil. Kayıplarımız var.
S-400 iyi ya da kötü. Kullananın nasıl kullandığına da bağlı. Böyle sistemleri tek başına göreve gönderemezsiniz. Orta ve alçak irtifa, gerekirse nokta savunma sistemleriyle beslemeniz gerekecektir. Scalp vb tehditlerin olduğu bir ortamda çıplak gitmemeli.
Her ne olursa olsun bu sistem hiç bir işe yaramasa bile, hasım kuvvet için kıymetli bir hedeftir ve önlem almak için çaba sarfedecektir. Mesajı Paylaş

Aktive edildiği anda dolar 30 lira olur...
Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz