Yemen

Başlatan Þahinbey, 19 Ekim 2009, 14:02:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Yemen hükümeti, Suudi Arabistan sınırı yakınlarındaki bölgede düzenlenen hava saldırılarında 44 isyancının öldürüldüğünü açıklarken, isyancılar ölenler arasında siviller olduğunu savundu.

Yemen İçişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Abdullah El Kavsi, ölenlerin 27`sinin Razeh kasabasında militanların kullandığı terkedilmiş bir hastaneye düzenlenen saldırıda vurulduklarını söyledi.

Þii isyancılar ise, söz konusu hastanenin faal durumda olduğunu ve saldırıda içerideki sivillerin yaşamlarını yitirdiklerini öne sürdüler. İsyancıların sözcüsü Muhammed Abdülselam, ``Bu hükümetin bir başka yalanı, ölenlerin tümü masum siviller`` iddiasında bulundu. Yemen hükümet güçleri, kuzeydeki Saada eyaletinde merkezi iktidara başkaldıran Þii isyancılarla savaşıyorlar.


kaynak:  http://www.gazeteoku.com/popup.php?url=http://www.stargazete.com Mesajı Paylaş
  • Gösterim 65,293 
  • Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler
  • 248 Yanıtlar



Yemen'in Başkenti Sana'da Devlet Başkanı Sarayına Yürüyen Hükümet Karşıtı Göstericiler ile Polis Arasında Çatışma Çıktı.
Yemen'in başkenti Sana'daki devlet başkanı sarayına yürüyen hükümet karşıtı göstericiler ile onları önlemeye çalışan polis arasında çatışma çıktığı bildirildi.

Saraya yürüyen göstericiler ile polis arasındaki çatışmadan kısa bir süre önce, muhalefet Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih ile görüşmelere başlamayı kabul etmişti. El Kaide'ye karşı ABD'nin müttefiki olan Yemen lideri Salih, ülkede Mısır benzeri bir devrimin oluşmasını engellemeye çalışıyor.

Sana'da yaklaşık bin kişinin toplandığı gösteride "Yemen halkı rejimin düşmesini istiyor" sloganları atarken, bir grup gösterici de başkanlık sarayına yürümeye başladı. Göstericiler ayrıca, "Mısır devrimi sonrası Yemen devrimi" sloganları da attı.

Yemen'de son günlerde hükümet karşıtı gösteriler hız kazandı. Þubat başında 10 binlerce kişi, Tunus ve Mısır'dan ilham alarak, muhalefet öncülüğünde 'Gazap Günü' sloganı altında toplanmıştı. Göstericiler, ülkede rejim değişimi talep ediyor. - SANA (Cihan Haber Ajansı) Mesajı Paylaş

Sonunda yaptin yapacagini Falcon.Yemenide karistirdin. ;) Mesajı Paylaş

Ne yapayım özgür ruhlu adamım özgürlük istiyorum. Mesajı Paylaş

Darısı Suud Ailesinin başına diyeli, ne diyelim başka? Mesajı Paylaş

hayırlısı de hocam hayırlısı Mesajı Paylaş

Birileri yine plan pesinde...

Yemen Cumhurbaşkanlığı Ofisi Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in, kimliği henüz belirlenemeyen silahlı kişiler tarafından kaçırıldığı açıklandı.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Mübarek, başkent Sana'daki Cumhurbaşkanlığı konutuna giderken kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından kaçırıldı.

KONUTA GİDİYORDU

Avad bin Mübarek'in, anayasa hazırlık komisyonu tarafından hazırlanan anayasa tasarısının denetim kuruluna verilmesi için cumhurbaşkanlığı konutunda düzenlenecek toplantıya katılmak üzere giderken kaçırıldığı kaydedildi. Kaynak, olayla ilgili ayrıntı vermedi.

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, geçen yıl mart ayında ülkedeki siyasi ve toplumsal çevreleri kapsayacak şekilde 17 kişilik Anayasa Hazırlık Komisyonu oluşturulması talimatını vermişti. Komisyon, yeni anayasa taslağını 7 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Hadi'ye sunmuştu.

http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20150117/1013496390.html Mesajı Paylaş

HUSİLER'İN HEDEFİ YEMEN'DEKİ LİMAN KENTLERİ

IÞİD'ın Irak ve Suriye'de önlenemeyen ilerleyişinin ardından bu kez yeni bir örgüt Yemen'i tehdit etmeye başladı. Husiler, Sana'nın ardından Kızıldeniz kıyısında iki önemli liman kenti El-Hudeyde ve El-Muha'yı da kontrolü altına aldı.

Husiler'in hedefi Yemen'deki liman kentleri
21 Ocak 2015 Çarşamba 16:33

Yemen'de geçen yıl Eylül ayından beri dünya kamuoyuna ismini iyice duyuran Þii Ensarullah Hareketi (Husiler) Yemen'deki siyasi hedeflerine adım adım kavuşuyor. Yemen'de 1 Eylül 2014'de başkent Sana'yı kuşatarak 4 gün süren çatışmaların  ardından kontrolü ele alan Husiler, kentte ordunun ve güvenlik güçlerinin  hakimiyetini tamamen kırdı.

Husilerin bu girişimi Sana ile sınırlı kalmayarak, stratejik liman  kentlerini de içine alan bir ilerleyişe dönüştü. Husiler, Sana'nın ardından  Kızıldeniz kıyısında iki önemli liman kenti El-Hudeyde ve El-Muha'yı da kontrolü  altına aldı.

Daha önce hareketin merkezi olan Sa'da ve Amran kentlerine de sahip  olan Husiler, ikinci büyük kent Taiz'e ve el-Kaide'nin kontrolünde olan el-Beyda  kentine de göz dikti.

Taiz'e girebilmek için kilit konumdaki İbb kentini de kontrolü altına  alan Husiler, el-Beyda'daki el-Kaide varlığını da büyük ölçüde bitirdi. Husilerin  bu ilerleyişi şimdilik bu kentlerle sınırlı kalırken, son iki günde yaşanan  gelişmeler Husilerin yayılımcı politikalarında ''ikinci bir merhaleye geçti''  yorumlarına neden oluyor.

''Başkanlık sarayına girilmesi Hadi için son uyarı''

Yemen'de Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed  Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla başlayan gerginlik, Husilerin,  önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin, Sittin Caddesi'ndeki konutuna  saldırısıyla ülkeyi yeniden dünya gündemine taşıdı.

Husilerin sarayı kuşatması, ülke medyasında Hadi için ''son uyarı''  yorumlarına neden olurken, Husilerin ülke siyasetinde ele geçirmek istediği konum  ve çizdiği yol haritasında "Hadi'nin saf dışı bırakılmasının yer aldığı"  belirtiliyor.

Ensarullah Hareketi'nin lideri Abdülmelik el-Husi'nin dün harekete  bağlı el-Mesire televizyonunda yaptığı konuşmasında, Hadi'nin 2 yıllık geçiş  sürecinde ülke sorunlarının çözülmesinde yetersiz kaldığını ifade etmesi bu  yorumları destekler nitelikte.

  'Hadi, el-Kaide ile mücadeleden bilerek geri durdu''

  Abdülmelik el-Husi'nin konuşmasındaki en önemli noktalardan biri,  Paris'teki olaylardan sonra bir anda dünya gündemine giren Arap Yarımadası  el-Kaidesi'nin Yemen'deki konumu oldu. Husi, Cumhurbaşkanı Hadi'nin el-Kaide ile  mücadeleden bilerek geri durduğunu iddia ederek, Hadi'nin orduya örgüte saldırı  emrini vermediğini öne sürdü.

Husi bu iddiası ile dünyaya da mesaj vererek, Hadi'nin el-Kaide ile  mücadele etmediğini söylemeye çalıştı. Husi, Ensarullah Hareketi'nin silahlı  milislerini de överek, ''Ordunun yapmadığı işi biz yaparak el-Kaide ile mücadele  ediyoruz'' mesajı verdi.

Sıradaki hedef Marib

Husilerin ilerleyişi ve ülke siyasetinde artık ''tek söz sahibi grup''  olmaya çalışması, Abdülmelik el-Husi'nin konuşmasındaki bir diğer ayrıntı olarak  öne çıktı. Husi, hareketin ülke kaderi için ''tek çare'' olduğunu belirterek,  Yemen halkına, ''Biz yıkmaya gelmedik. Bizim hedefimiz siz değilsiniz. Bizim  hedefimiz yozlaşma ve ülkenin dışa bağımlı hale gelmesine sebep olan  siyasilerdir'' şeklinde seslenmesi de dikkati çekti.

Husi'nin konuşmasındaki belki de en önemli ayrıntı, hareketin bir  sonraki hedefinin ipuçlarını veren, ''Marib kenti ve buradaki kabilelerle savaş''  kısmı oldu. Sa'da, Amran, Sana, El-Hudeyde, El-Muha, İbb ve el-Beyda'yı kontrolü  altına alan Husilerin en önemli hedefi ise şu anda Marib kenti.

Marib, ülkenin sahip olduğu doğalgaz ve petrol yataklarına ulaşabilmek  için kritik bir konumda bulunuyor. Marib kenti, Suudi Arabistan tarafından  desteklendiği iddia edilen Sünni kabilelerin kontrolünde bulunuyor. Zengin  yataklara ve ülkenin elektrik ihtiyacını sağlayan santrallere sahip olabilmek  için bu kabileleri saf dışı etmek gerektiği belirtiliyor.

Husilerin karşısında duran ve ellerinde ağır silahlar olan bu  kabileler, savaşçı karakterleri ile dikkati çekiyor. Son olarak Marib'teki aşiret  liderlerinden Þeyh Hamad Bin Vahid'in, "Cumhurbaşkanı Hadi, Marib'i teslim etmek  için Husilerle komplo kuruyor. Hadi, Amran'ı Husilere verdi ancak Marib  sakinleri, kenti Husilere teslim etmeyecek" açıklaması bölgede yeni ve büyük bir  savaşın yakın olduğu yorumlarına yol açıyor.

İran: "Husileri destekliyoruz"

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Uluslararası İlişkiler  Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Yemen'deki "Husileri" desteklediklerini açıkladı.

Velayeti, Hizbullah'ın ülkeye yönelen tehditlere karşı Lübnan  ordusunun yanında yer aldığını hatırlatarak, "Hizbullah'ın Lübnan'da üstlendiği  rolü, Ensarullah'ın da Yemen'de üstlenmesini umut ediyorum" ifadelerini kullandı.

Husi Ensarullah Hareketi İran'la aynı çizgide

Husi Ensarullah Hareketi'nin, ideolojik açıdan Yemen'deki Sünni ve  Zeydi hareketlerden bağımsızlaşarak, İran yönetimiyle aynı çizgide 12 İmamcı Þii  bir siyasal oluşuma dönüştüğü değerlendirmeleri yapılıyor.

Husiler, demokratik ve çoğulcu bir devlet yönetimini reddederek,  devletin meşruiyetinin Hz. Muhammed'in soyundan gelen yöneticilere ait olması  gerektiğini iddia ediyor. 1979 Devrimi sonrası İran'da kurulan, din adamlarının  egemen olduğu, "Velayet-i Fakih" sistemine benzer bir "İmamlar devleti" talep  eden Husiler, Yemenli analistler tarafından İran yönetimiyle koordineli olarak  hareket eden, Lübnan Hizbullah hareketine benzetiliyor. Husilerin devlet teorisi,   Husi soyunun Hz. Muhammed'e dayandığı ve dolayısıyla devletin egemenlik hakkının  Husi soyuna ait olduğu iddiasına dayanıyor.

Yemen'de Husiler Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girdi

Yemen'in başkenti Sana'da Husiler ve ordu arasında çatışmalar devam ederken, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na girdiği bildirildi. Yemen Enformasyon Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın saldırı tehlikesi altında olduğu belirtildi ve olay, darbe girişimi olarak nitelendi. İsmini vermek istemeyen bir yetkili ise Cumhurbaşkanı Hadi'nin binada olduğunu söyledi. Çatışmaların sürdüğü bildirildi.

Yemen'de Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'yi terör örgütü El Kaide'ye silah göndermekle suçlayan Husiler dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı kuşatmış ve çatışmalar sonucu 9 kişi ölmüş 67 kişi de yaralanmıştı.

Husiler kimdir? Husileri kim destekliyor?

İran'dan başka Suriye ve Hizbullah'ın destek olduğu bilinen Husiler, Yemen Devleti, Arap El-Kaidesi'ne karşı savaşıyor.  1994 yılından beri aktif olan Husiler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na düzenledikleri darbe girişimi ile tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti.
http://www.denizhaber.com.tr/mobi/news_detail.php?id=59993

İran her tasın altından cıkıyor. Mesajı Paylaş

5 Soruda Yemen'de neler oluyor?



Yemen'de Þii mezhebinden Husilerin başkent Sanaa da içinde olmak üzere geniş alanları kontrol altına almasıyla, zayıf bir hükümet ve bölünmüş bir ordu ile son yıllar içinde ülke en büyük krizlerinden birini yaşıyor.

2011 yılında uzun yıllardır iktidarda olan devlet başkanı Ali Abduullah Salih koltuğundan indirildiğinden bu yana Birleşmiş Milletler desteğinde 'demokrasiye geçişi' sağlamaya çalışıyor. Son krizin bu durumu da tehdit ettiği yorumları yapılıyor.

Yemen neden bu kadar istikrarsız?

Son yıllarda Yemen yönetimde eşitsiz temsil ve kaynaklara erişimde yaşanan adaletsizlikler nedeniyle şiddet dolu çatışmalara tanıklık etti.

Devlet ile ülkenin kuzeyindeki Þii Husiler, güneydeki ayrılıkçılar arasında bugüne kadar altı farklı zamanda şiddetli çatışmalar yaşandı.

Arap Yarımadasındaki El Kaide örgütü tarafından sıklıkla düzenlenen saldırılar, aşiretler ve askeri fraksiyonlar arasındaki iktidar çekişmeleri ve Salih'i destekleyenlerin, Salih'i koltuğundan indirenler tarafından düzenlenen protestolara sert müdahaleleri de yaşananlar arasında.

Orda Doğu'nun bu en yoksul ülkesinde zayıf yönetim, yolsuzluk, kaynakların yok olması ve zayıf altyapı ile beraber istikrarsızlık gelişmenin önünde engel oldu.

İşsizlik, yüksek gıda fiyatları ve kısıtlı sosyal hizmetler 10 milyondan fazla Yemenliyi gıdaya erişim konusunda risk altında bırakıyor.

Husiler kim ve ne istiyorlar?

Þiiliğin Zeyyidiye koluna mensup olan Husiler, aynı zamanda Ensar Allah olarak da bilinen isyancı bir gruba üyeler. Zeyyidiler nüfusun üçte birini oluşturuyor. Grup, 1962'ye kadar neredeyse 1000 yıl boyunca ülkenin kuzeyini yönetti.

Husilerin ismi Hüseyin Bedir el Din el Husi'den geliyor. El Husi, grubun 2004'teki ilk isyanını yönetti. Amaç merkezleri kabul edilen Saada'da daha fazla özerklik kazanma ve Zeyyidi geleneklerine ve inancına zarar verdiklerini düşündükleri Sünni İslamcılardan korunmaktı.



El Husi 2004 yılında Yemen ordusu tarafından öldürüldükten sonra, ailesi kolları sıvayarak 2010 yılında hükümetle bir ateşkese varana kadar beş ayaklanmayı yönetti. 2011 yılında Husiler Salih'e karşı protestolara katıldı ve oluşan boşluktan faydalanarak Saada ve komşusu Amran'da kontrol altında tuttukları alanı genişletti. Sonuçta Husiler yeni lider Hadi'nin Þubat ayında duyurduğu ve Yemen'in altı bölgeye ayrılan bir federasyon olmasını öngören plana öncülük eden Ulusal Diyalog Konferansı'na katıldılar.

Temmuz ayında Husiler Amran eyaletinde, ülkenin önde gelen Sünni İslamcı partisi Islah tarafından desteklenen aşiret ve milis gruplarını yenilgiye uğrattı.

Husiler Yemenlilerin, ararlarında Salih ve Ahmar ailelerinin bulunduğu eski rejimle bağı olanlar ve Islah partisi tarafından domine edilen geçiş hükümetine öfkeli olduğunu bu nedenle kendilerini desteklediklerini söylüyor.

Kriz nasıl tırmandı?

Ülkenin kuzeyinde elde ettikleri zaferlerle cesaret kazanan Husilerin lideri Abdülmelik el Husi, Ağustos ayının ortalarında devlet başkanı Hadi'den ülkenin yoksullarına zarar veren ödenekleri kaldırmasını ve "yozlaşmış" hükümetin yerine Yemen'in çeşitli fraksiyonlarını daha iyi temsil eden bir hükümet gelmesini talep etti.
Yemenliler Abdülmelik el Husi'nin konuşmasını izliyor.

Sünni ve Þiilerden oluşan binlerce Husi destekçisi bundan sonra Sanaa'da hükümet binaları önünde oturma eylemleri başlattı ve şehri havaalanına giden ana yolu trafiğe kapattı.

Eylül ayında Hadi hükümeti dağıtmaya ve petrol fiyatlarını yüzde 30 kadar indirmeye razı oldu. Ama bu girişim Husiler tarafından yetersiz olduğu gerekçesi ile reddedildi.

Bir hafta sonra güvenlik güçleri Sanaa'da Husileri destekeyenler üzerine ateş açıp birkaç kişiyi öldürdüğünde kriz derinleşti.

Eylül ayı ortalarında Husilerle askerler arasında şehir merkezinde şiddetli çatışmalar meydana geldi, çatışmalar sürerken isyancılar hükümet binalarını işgal etti ve 2004 ve 2010 yıllarında ülkenin kuzeyinde kendilerine karşı savaşmış olan ve ailesi Islah partisinde önemli rol oynayan General Ali Muhsin el Ahmar'a sadık olan bir askeri birimi işgal etti.

Ölü sayısı artarken, BM Yemen özel temsilcisi Cemal Benomar 20 Eylül'de hükümetin Husilerle bir anlaşma yaptığını açıkladı. Ertesi gün ülkenin başbakanı konsensusa yardımcı olmak için istifa ettiğini açıkladı.

Bu esnada Islah partisi üyeleri ise sonuçta yine Zeyyidi yönetimini kurmak istediklerine inandıkları Husiler tarafından kıyımdan geçmekten korktuklarını söyledi.

Ateşkesin koşulları nelerdi?

İsyancılar Sanaa'dan çekilmeyi temel taleplerini kabul edilmesi karşılığında kabul etmişti. BU talepler petrol üzerindeki devlet subvansiyonunun devam etmesi, teknokratlardan oluşan yeni bir hükümet kurulması ve başkanın danışmanlarının Husiler ve ayrılıkçı Hiraak el Cenubiler tarafından atanması ve ulusal birlik konferansında alınan kararların uygulanması idi.

Ama Husiler, bu anlaşmaya ek olarak bir güvenlik belgesi imzalamayı reddetti. Bu belgede Husilerin başkentten ve diğer kuzey şehirlerinden çekilerek silahlarını 45 gün içnde teslim etmelerini öngörüyordu.

Dört ayın sonunda Sanaa sokaklarına halen ağır silahlı Husiler dolaşıyor. Husiler "yozlaşmış bir siyasi sistemi reform çabası" olarak tanımladıkları amaçları için bakanlıkları izlemek istiyor.

İsyancılar ayrıca ülkenin orta ve batı kesimlerinde de ilerlediler ve bu durum Arap Yarımadasında El Kaide örgütü ile çatışmaları tetikledi.

Yemen, dünyanın en önemli petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan'a komşu olması ve Körfez'deki deniz yollarının yanında olması nedeni ile ABD ve Körfez'deki Arap müttefikleri açısından istikrarın önemli olduğu bir ülke.

Ayrıca ABD, El Kaide'nin bölgedeki en aktif kollarından biri olan ARap Yardımadasındaki EL Kaide ile de savaşıyor.

Sünni bir güç olan Suudi Arabistan bölgenin Þii gücü olan İran'ın Husileri desteklediğini iddia ediyor, ancak hem İran hem Husiler bunu reddediyor.

Yemen krizi bölge için neden önemli?

Petrol ihracatçısı Suudi Arabistan'ın komşusu Yemen'in istikrarı ABD ve Körfez ülkeleri için vazgeçilmez olarak kabul ediliyor.

Yemen'in El Kaide'nin en aktif kanatlarından birisine ev sahipliği yapıyor olması da ülkenin önemini artırıyor. Yaşanan istikrarsızlıktan faydalanabilecek olan El Kaide'nin çevre ülkelerde etkisini artırmasından çekiniliyor.

Husilerin ülkede etkisini artırması mezhep çatışmalarının ileride de sürebileceği endişelerini de doğuruyor. Suudi Arabistan Þii Husilerin İran tarafından hem siyasi hem de finansal anlamda desteklendiğini söylüyor. İran ise iddiaları reddediyor.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150121_yemende_neler_oluyor Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

'Yemen'de Husiler ve hükümet arasında anlaşma sağlandı'



Yemen'in başkenti Sanaa'da kontrolü ele geçiren Þii Husi militanları ile Sünni Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi yönetimi arasında uzlaşma sağlandığı belirtiliyor.

Hadi'nin, Başkanlık Sarayı dahil başkentteki birçok kamu binasını ele geçiren Husilerin taleperini kabul ettiği ve Þii azınlığa ülke yönetiminde daha fazla yetki vereceği ifade ediliyor.

Açıklama hükümet yetkililerinden geldi.

Devlet Başkanı'nın tavizleri karşılığında Husilerin esir aldıkları Genelkurmay Başkanı'nı serbest bırakması bekleniyor.

Ancak Husi militanları şu ana kadar anlaşmaya varıldığını doğrulamadı.

Devlet Başkanı Hadi'nin ev hapsinde tutulduğu yönünde iddialar bulunuyordu.

BBC Orta Doğu analisti Sebastian Usher, ülkede resmi iktidarın hala Abdrabbuh Mansur Hadi'nin elinde olduğunu söylese de fiili olarak kontrolün Husilerin eline geçtiğini ifade ediyor.

Yemen hükümeti Husileri darbe girişiminde bulunmakla suçlamış, amncak Husiler bu suçlamaları reddederek amaçlarının iktidarı devirmek değil sadece daha fazla söz hakkı elde etmek olduğunu söylemişti.

Dün ABD ve Birlşemiş Milletler'den yapılan açıklamada Husilerin başkenti ele geçirmesini kınamış ve şiddet olaylarının derhal sonbulması çağrıusını yaparak resmi muhattabın hâlâ Devlet Başkanı Hadi olduğunu söylemişti.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/01/150122_yemen_anlasma Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz