Aselsan intiharları

Başlatan Þahinbey, 22 Ekim 2009, 13:54:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#10
Aselsan'da Bir Þüpheli Ölüm Daha

Ne guzel haberler aldigimiz Aselsan dan. Uzun zaman sonra yine Yürek burkan bir haber daha. Serefsizler yine isbasinda herhalde de. Bizimkiler ne is yapar. Bu Mühendislerimizi Gözbebegimiz gibi korumamiz gerekirken 2 gundur ise gitmeyen adami bile aramaya 2 gun sonrami gidilir. Yazik

ASELSAN mühendisi Erdem Uğur evinde ölü bulundu

Birçok kez şüpheli mühendis ölümleri ile gündeme gelen ASELSAN yine bir mühendisini kaybetti.
ASELSAN'da çalışan mühendis Erdem Uğur (28) evinde ölü bulundu. Olay; Çankaya Cebeci mahallesi Akat sokak 4/2 adresinde meydana geldi.

İki gündür işe gitmediği için arkadaşları Erdem Uğur'un (28) evine geldi. Kapının açılmaması üzerine Uğur'un arkadaşları polis ekiplerine haber verdi.

Olay yerine gelen polis ekipleri, çilingir yardımıyla girdiği evde Uğur'un cesedi ile karşılaştı.

Erdem Uğur'un yatağında üzerinde battaniye örtülü, ağzına dayanmış büyük tüp hortumuyla bulunduğu öğrenildi.

ÖLÜMÜ ÞÜPHELİ BULUNAN DİĞER ASELSAN MÜHENDİSLERİ

Hüseyin Başbilen 7 Ağustos 2006'da aracında boğazı ve bileği kesilmiş halde bulunmuş, 17 Ocak 2007'de ise yine Aselsan'da görevli mühendis Halim Ünal'ın kafasına isabet eden tek kurşunla öldüğü haberi gazetelere yansımıştı. 9 gün sonra da bir başka Aselsan çalışanı Mühendis Evrim Yançeken oturduğu binanın altıncı katından düşerek hayatını kaybetmişti. ODTÜ mezunu üç mühendisin önemli askeri projeler üzerinde çalıştıkları ve bu nedenle öldürüldükleri iddia edilmişti.

Yaklaşık 10 ay sonra 9 Ekim 2007'de de yazılım mühendisi Burhanettin Volkan, askerliğini yaparken nöbetçi silahı ile intihar etti. Askere gitmeden önce psikolojik tedavi görmeye başlayan Volkan, vatani görevini yaparken evlenmiş ve dünyaevine gireli henüz 40 gün olmuştu.

26 Ocak 2013'te ASELSAN Akyurt Tesisleri'nde mikroelektronik güdüm ve elektro-optik grubu projelerde çalışan Hakan Öksüz trafik kazasında yaşamını yitirdi. Öksüz'ün kullandığı aracın kontrolden çıkarak şehir merkezi sapağında bariyerlere çarptığı ve daha sonra takla attığı ortaya çıkmıştı.  Kazanın ardından olay yerinde Hakan Öksüz'ün kimliğinin, cüzdanının, hatta cep telefonunun dahi bulunmaması akıllarda soru işaretleri bırakmıştı.

ASELSAN'DAN AÇIKLAMA

Değerli çalışanımız Erdem Uğur 15.01.2015 tarihinde evinde ölü bulunmuştur.

12.02.2014 tarihinden beri ASELSAN'da Ölçüm ve Kalibrasyon Mühendisi

olarak görev yapan değerli çalışanımızın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz.

Erdem Uğur'u rahmetle anıyor, ailesinin kederini ASELSAN Ailesi olarak bizler de paylaşıyoruz.

http://www.denizhaber.com.tr/aselsan-muhendisi-erdem-ugur-evinde-olu-bulundu-haber-59885.htm

Bu serefsizlere inat Cin le Rusya ile ittifaki gelistirecen daha buyuk Teknolojileri daha cabuk elegecirecen. Hatta Pak-Fa ya kafadan dalacan. Mesajı Paylaş

#11
Hangi şerefsizlere inat! Bu işin ardında kim var? Bu bana içeriden yapılıyor gibi geliyor. Bizimkiler ısrarla bunların intihar olduğunu söylemiyor mu? Madem bunlar cinayet bizimkiler neden bu konuda ısrar ediyor. Bu ülkenin istihbarat teşkilatının komşu ülkedeki muhaliflere tırlarla insani yardım görünümünde cephane taşımak iddialarına konu olmaktan daha önemli işleri yok mu? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Aselsan ölümleri Hollywood filmlerini aratmıyor

Adli Tıp Uzmanı olan Sayın mühendislerden birinin cinayete kurban gittiğini, intihar vakalarının da İNFRATEST diye adlandırılan eşik altı sesler ve mikrodalgalarla gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtti mi..?
Haberi Yazdır Email Gönder
15.01.2015 20:17   Normal Yazı Boyutu Orta Yazı Boyutu Büyük Yazı Boyutu

Aselsanda görevli genç bir mühendis daha öldü..

Henüz ölüm sebebi açıklanmadıysa da ağzındaki tüp hortumu ve yoğun gaz intiharı işaret ediyor..

Peki nedir bu  Aselsan'daki mühendis ölümleri..

Hepsinin yaş ortalaması da 26-31..

Hayatlarının baharındaki bu gençler neden intihar ediyorlar..?

Veyainfratest yöntemiyle ettiriliyorlar mı..?

Öyle ise bu yöntem nedir, nasıldır..

Konunun uzmanları kamuoyunu bu yöntem hakkında neden aydınlatmıyorlar..?

Geçen Mayıs ayında da Hayri Kozakçıoğlu'nun intiharı şüpheli bulunmuş, devamı bir daha gündeme gelmemişti..

Hafızalarımızı tazeleyecek olursak geçmişteki intihar eden bazı büyük devlet adamları ve bazı üst düzey askerler de intihar ettiler..

Aselsan da daha önce de  kritik görevlerde çalışan 4 mühendis intihar etmişti..

İlginç bir tesadüf, bu mühendislerden 3'ü  son bir aydır psikolojik tedavi görüyorlarmış..

Tesadüfler bununla sınırlı değil, mühendislerin ölüm yaşları büyükten küçüğe doğru sıralama gösterirken, diğer bir ayrıntı da oturdukları bölge itibariyle Ankara ya uzaktan yakına doğru bir sırlama izliyor..

2006'da Hüseyin Başbilen'in ölümüyle başlayan Aselsan ölümleri beraberinde bir çok soruyu da gündeme getirdiği gibi, yine aynı hızla gündemden çekildi..

Başbilen'in ölümün ardından aynı yıl içerisinde 3 mühendis intihar etti..

Yaşları 26 ila 31 arasında olan, yaşam dolu bu genç mühendislerin bazısı yeni evli, bazısı askerdeyken intihar etti..

Ailelerine göre intihar edecek çocuklar değillerdi..

***

- Mühendis ölümleri Ergenekon belgelerinde de ortaya çıktı mı..?

- Ergenekon klasöründe yer aldığı söylenen bir telefon kaydında sanıklardan Emin Gürses ile -Ümit Sayın arasında geçen görüşmede mühendislerin ölümlerinin normal olmadığı anlatıldı mı..?

- Adli Tıp Uzmanı olan Sayın mühendislerden birinin cinayete kurban gittiğini, intihar vakalarının da İNFRATEST diye adlandırılan eşik altı sesler ve mikrodalgalarla gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtti mi..?

Eğer öyle ise bu mühendis ölümleri dosyası tekrar açılmalı, ailelerle tek tek görüşülmeli, bulgular ve şüpheler üzerinde tekrar çalışılmalıdır..

Devletin kendi bilim adamına sahip çıkması bu noktadan hareketle önemlidir..

FİLİZ AKGÜN / ROTAHABER

Daha fazlasını oku: Aselsan ölümleri Hollywood filmlerini aratmıyor! - Yazarlar Haberleri - Güncel Haber - Haber - Spor Haberleri- Sıcak haber - Yerel Haber http://haber.rotahaber.com/aselsan-olumleri-hollywood-filmlerini-aratmiyor_510460.html#ixzz3P0XgseyQ
Follow us: @Rotahaber on Twitter | rotahaberr on Facebook
Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#13
ASELSAN mühendisinin ölüm raporu açıklandı

Ağzında tüp hortumu takılı halde evinde ölü bulunan mühendis Erdem Uğur'un ölümüyle ilgili ön raporda "gaz zehirlenmesinden öldüğü" saptandı.



ASELSAN mühendisinin ölüm raporu açıklandı
Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu, Aselsan mühendisi Erdem Uğur'un ölümüyle ilgili ön raporunu tamamladı. Alkol ve uyuşturucu almadığı belirlenen mühendisin vücudunda darp izine rastlanmadı, "gaz zehirlenmesinden öldüğü" saptandı.

TELEFONLA TÜP SİPARİÞİ

Polis, Uğur'un yanında bulunan mutfak tüpünü 2 gün önce telefonla sipariş ettiğini belirledi, dosyaya "intihar" notu düştü ama ihtimalleri araştırmak için Uğur'un cep telefonu kayıtlarını da incelemeye aldı. Mühendisin cenazesi, otopsinin ardından toprağa verilmek üzere İzmir'e götürüldü. Uğur'un ailesi genç mühendisin kısa süre önce Ankara'da aldığı eve taşınmayı planladığını anlattı, olayın aydınlatılması için suç duyurusunda bulundu.

MECLİS GÜNDEMİNDE

Uğur'un ölümünü Meclis'e taşıyan ve Başbakan Davutoğlu'na yönelik soru önergesinde, "Erdem Uğur'un ölümü şüpheli midir?" diye soran CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kurumda daha önceki şüpheli ölümleri de hatırlatarak "Ölüm sebepleri nelerdir?" sorusuna da yanıt istedi. Aselsan yetkilileri kurumda 5 bin kişinin çalıştığını ve 2007'den bu yana bir psikoloğun tam zamanlı görev yaptığını belirtiyor. Kurum içi spor ve sanat kulüpleriyle de personelin sosyalleşmesi hedefleniyor.

BTK DA İNCELEMİÞTİ

Aselsan'daki 4 ölüme ilişkin spekülasyonlar üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) da inceleme yapmıştı. Kurul "intihar" sonucuna varmış ancak mühendislerin zihin kontrol yöntemiyle psikolojileri bozularak intihara sürüklenmiş olabilecekleri değerlendirmesine yer verilmişti.

YAKINLARI ÞOKTA

Aselsan'da 14 Þubat 2014'te göreve başlayan 28 yaşındaki Uğur'un 9 Eylül Üniversitesinden mezun olduğunu söyleyen yakınları, hiçbir kötü alışkanlığının olmadığını dile getirdi. Uğur'un sigara bile kullanmadığını söyleyen yakınları, kısa süre önce Ankara'da ev aldığını ve kirada oturduğu evde sözleşmesi bittiğinde, şubat ayında yeni evine taşınacağını anlattı. Bir süre Vestel'de çalışan Uğur'un geçen yıl Aselsan'da işe başladığını, ancak herhangi bir sorunu ya da sıkıntısı bulunmadığını bildiklerini kaydeden yakınları, maddi durumunun da kötü olmadığını dile getirdi. İntihar şüphesi üzerinde durulan olay için yakınları, savcılığın detaylı bir soruşturma yapacağını kendilerine ilettiğini bildirdi. Sezai Uğur'un Elektrik Elektronik Mühendisliği okuyan bir kız kardeşi olduğu öğrenildi.

http://kokpit.aero/olum-raporu-aciklandi

Yersen tabi...
Ama benim aklimi bisey kurcaliyor böyle hemen topraga verilmesi. Arastirma kisa tutuldu sanki ve kapatilmak isteniyor biran önce. Mesajı Paylaş

Alıntı YapBTK DA İNCELEMİÞTİ

Aselsan'daki 4 ölüme ilişkin spekülasyonlar üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) da inceleme yapmıştı. Kurul "intihar" sonucuna varmış ancak mühendislerin zihin kontrol yöntemiyle psikolojileri bozularak intihara sürüklenmiş olabilecekleri değerlendirmesine yer verilmişti.

İntihar diyenler! Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

ölen mühendisimize Allah'tan rahmet, ailesine sabir diliyorum.
aklima iki sey geliyor.

1. icerden birisi disariya bilgi sizdiriyor.

2. disardan aselsan'in bilgisayar sistemine girip bu sekilde projeler hakkinda ve projeleri kim yürütüyor bilgi ediniyorlar.

yoksa nerden bilecekler kimin ne yaptigini, hangi projede calistigini vs.

ikinci olanak bence cok agir basiyor. aselsan bilgisayarlari komple internetten cikartilmasi gerekiyor. Mesajı Paylaş

İcerden birinin dısarıya bilgi sızdırmasına gerek yokki. Saolsun medya herseyi yazıyor kim hangi projede calısıyor ben cok gördüm. Gizli projeyi yürüten mühendisler diye geceilen haberleri. Biraz bakın adamların ismi cismi nerdeyse adreslerine kadar. Hangi projede calısmıs hangısınde calısıyor yayınlandı. Mesajı Paylaş

İfadeler ortaya çıktı! Aselsan mühendisinin ölümünde ilginç ayrıntılar

Hürriyet Haber19.03.2018 - 05:51 | Son Güncelleme: 19.03.2018 - 07:48
12 yıl önce Milli Tank projesinin sunumunu yapacağı gün aracında ölü bulunan ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in cesedini ilk görenlerden Sinan Akyol'un ifadesindeki tespitler cinayet ihtimalini güçlendiriyor
İfadeler ortaya çıktı Aselsan mühendisinin ölümünde ilginç ayrıntılar

Milli bir tank projesinde görevliyken şüpheli şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in cesedinin bulunduğu ana şahit olan bir akrabasının ifadesi ortaya çıktı.

'KOLTUK AYARI ONA GÖRE DEĞİL'

Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Sinan Akyol ceset bulunduğu anda araç koltuğunun sonuna kadar geri çekilmiş olduğunu Hüseyin'in kısa boylu olması sebebiyle koltuk ayarını hep direksiyona yakın mesafede kullandığını bunun da aracı kesinlikle Hüseyin'in kullanmadığı, onu cesedin bulunduğu Aydınlı köyüne başkasının getirdiği anlamına geldiğini belirtti. İfadedeki bir başka ayrıntı ise kan izleri ve cesedin duruşuna ilişkin. Akyol, "Hüseyin'in kesilen elinin içerisinde hiç kan yoktu. Sağ elinde de kan yoktu. Bundan da kuşkulandım. Hüseyin'in boynu kesik olduğu halde sırtında hiç kan yoktu. Aracın tavan ve yanlarında da kan yoktu. Sadece sol koltuk üstünde bulaşma şeklinde sürtünmeye bağlı kan izi vardı. Kan her tarafa sıçramamıştı. Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Sanki kafası aracın sağ ön koltuğu ile konsül arasına sokulmuş gibiydi" dedi. Başbilen 1997'de ODTÜ'den derece ile mezun olmuş ve ASELSAN'da çalışmaya başlamıştı. Milli projelerde görevlendirilen başarılı mühendis 4 Ağustos 2006 sabahı 07.30'da başlayacak mesaisi için 06.50'de Yenimahalle'deki evinden çıkmış ancak işyerine gitmemişti. 2 ay eşi ve iş arkadaşlarının aradığı Başbilen'in cansız bedeni bir gün sonra evinden 50 km uzaklıktaki Altındağ'a bağlı Aydınlı köyündeki mezarlığın yanında bir tarlada park edilmiş aracında bulundu. Aracın kapıları kilitli el freni çekikti. Kontak anahtarı da üzerindeydi. Fakat garip olan cesedin duruş pozisyonuydu. Başbilen'in kafası sağ yolcu koltuğu tarafında torpido ile koltuk aracına sıkışmış yere yani pasapasa değecek şekildeydi. Ayakları ise havada iki koltuk arasına uzanmıştı. İlk incelemede boynunda ve sol bileğinde kesiler aracın bazı bölgelerinde kanlar vardı. Olay yerine Hüseyin Başbilen'in babası ile ilk giden ise akrabası Sinan Akyol'du.

CİNAYET ÞÜPHESİ ARTIYOR

Akyol'un ifadesi Başbilen'in cesedinin bulunduğu anda araçta bir çok sıra dışılık olduğunu ortaya koyuyor. Bu sıra dışı ayrıntılar olayın ihtihar değil cinayet olabileceği şüphesini güçlendiriyor. Sinan Akyol olay gününü şöyle anlatıyor: Ben ölen Hüseyin Başbilen'in eniştesi olurum. Eşim ile Hüseyin amca çocuklarıdır. TIR şoförüyüm. Ağustos 2006'da Rusya'ya gitmiştim. Rusya'dan dönüşte eve vardım. Eşim üzgündü. Bana Hüseyin Başbilen'in iki gündür kayıp olduğunu, aramalara rağmen hiçbir haber alınamadığını söyledi. Birlikte Hüseyin'in amcası Müzevver Başbilen'in evine gittik. Ben daha oturmadan jandarmadan telefon geldi. Hüseyin'in, Aydınlı köyünde bulunduğunu söylemişler. Aydınlı köyü çıkışında biçilmiş buğday tarlalarının arasında Hüseyin'in aracı görünüyordu. Vardığımızda olay mahallinde jandarma, adli tabip ve Cumhuriyet Savcısı vardı. Cumhuriyet savcısının bir yakınını çağırdığını söylediler. Babası gitti. Bende babası ayakta duramayacak halde olduğu için yanında gittim. Ben aracın içine baktığımda Hüseyin'in sağ ön koltukta ayakları yukarıda, başı aşağıda paspasın bulunduğu yere sokulmuş halde gördüm. Þoför koltuğu sonuna kadar geriye itilmişti. Ben bundan kuşkulandım. Hüseyin hiçbir şekilde koltuğu geriye çekmezdi. Direksiyon ile koltuk arasında çok az bir mesafe kalırdı. Koltuğun geriye çekilmiş olduğunu görünce aracı Hüseyin'in kullanmadığına kanaat getirdim. Ben Hüseyin'in araç içinde duruş pozisyonundan da kuşkulandım. Kendiliğinden o şekilde durma imkânının olmadığına kanaat getirdim" dedi.

SAVCI BYLOCK KULLANICISI ÇIKTI

ASELSAN mühendislerinin şüpheli ölümleriyle ilgili soruşturmayı 2011'de eski savcı Murat Demir yürütüyordu. 15 Temmuz sonrası meslekten ihraç edilen Demir'in ByLock kullandığı tespit edildi. Gözaltına alınan Demir, FETÖ mağduru olduğu yönünde ifade vermişti.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ifadeler-ortaya-cikti-aselsan-muhendisinin-olumunde-ilginc-ayrintilar-40776733 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

ASELSAN mühendisinin sır ölümüyle ilgili şok ifadeler!

Hürriyet Haber02.04.2018 - 06:24 | Son Güncelleme: 02.04.2018 - 06:26
ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in 2006'da aracında ölü bulunması ile ilgili yürütülen soruşturmada eski eşinin olay günü söylediği iddia edilen ve soruşturma dosyasına giren bazı sözler dikkat çekici bulundu. Hüseyin Başbilen'in ikizi Hasan Başbilen, resmi ifadelerinde olayın intihar olduğunu söyleyen eski yengesinin ağabeyinin kaybolduğu gün kendilerine "Hüseyin'i öyle bir götürdüler ki" dediğini, üsteleyince de elini ağzına kapatarak söylediğini pişman olduğunu söyledi. Baba Vehbi Başbilen de savcılığa aynı doğrultuda bilgi verdi.



Hasan Başbilen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede şöyle konuştu: "4 Ağustos 2006 günü kayıp olduğunu öğrenince Hüseyin'in evine gittim. Gitmeden önce annemle babama haber verdim. Önce onlar gittiler. Hüseyin'in evine gittikten sonra eşi Gülen Seda sık sık telefonla görüşmeye başladı. Telefon geldiğinde bizim yanımızda görüşmüyordu. Telefonu alıp boş bir odaya geçiyordu. Yaptığı her görüşmeden sonra da farklı farklı şeyler söylüyordu. Gelen aramalar Hüseyin'in telefonundandı. İçeri girip bir görüşme yaptıktan sonra yanıma geldi. "Hüseyin'i öyle bir götürdüler ki" dedi. Cümlesini tamamlamadan kendi eliyle ağzını kapattı. Ne demek istediğini sordum. Ancak "İşte saçmalıyorum" dedi. Hüseyin'i kimin ne maksatla, nereye götürdüğü hususunda bir açıklama yapmadı. Cümlesi de yarım kaldı."

Hasan Başbilen, "Hüseyin ölmeden iki ay kadar önce evlendiler. Düğünlerinde bulundum. Ancak düğünden sonra Gülen Seda, kendi adetlerine göre yeni evli çiftlerin evine en az iki ay gidilmeyeceğini söyledi. Biz evine gitmemizi istemediğini anladık ve ne annem babam ne de ben Seda'nın bu talebi uyarınca evine gitmedik. Gülen Seda bize eve iki ay gelmememiz gerektiğini söyledi. İki ay dolunca da Hüseyin öldü. Bunun da planlı olduğunu düşünüyorum" dedi.

"EÞİMİ KAÇIRDILAR"


Baba Hüseyin Başbilen de ifadesinde oğlu Hasan Başbilen'in şahit olduğu olayı doğrulayarak şunları söyledi: "Oğlum kız kardeşinin İstanbul'daki komşusunun arkadaşı ile tanıştı ve bir süre konuştuktan sonra olaydan iki ay önce evlendiler. Eşi Gülen Seda bizi evine 2 ay kabul etmedi. 2 ay içinde oğlumla yüz yüze 3 sefer görüştük.Telefon görüşmesi yapıyorduk. Oğlumun kayıp olduğunu öğrendikten sonra Yenimahalle'deki evlerine gittim. Gülen Seda'ya sordum, "Hüseyin nerede Hüseyin'e ne oldu?" dedim. Gülen Seda, "Hüseyin intihar etti" dedi, ben de "Sen ne söylüyorsun" dedim. Gülen Seda "Hastaydı" dedi. Ben de "Ne hastası" dedim. Bana "Psikolojik tedavi görüyordu" dedi. Ve oğlum 2 gün sonra bulunuyor. Bir insanın eşi kaybolduğunda 'Kocam öldü' diyebilir mi, 'Ona dua edin' deyip ümidi kesebilir mi? Bu bizim akıllarımızda çok soru işareti bıraktı. İnsan kocasının ölüm haberini alır da gözünden bir damla yaş akmaz mı? Gülen Seda olayın olduğu gün salonda dolaşırken "Eşimi kaçırdılar" dedi. Ben de 'Sen ne diyorsun kim kaçırdı?' dedim. 'Ay ben ne diyorum' dedi, ağzını kapattı. Eşi Gülen Seda oğlumun cenazesi bulunup defnedildikten sonra yani yas döneminde bizim ısrarımız doğrultusunda 2-3 kez evimize geldi. Ve her geldiğinde bir saatten fazla durmayıp gitti ve 3 gün sonra veraset ilamı çıkartmış. Bundan sonra avukatı ile görüşeceğimizi söyledi."

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/aselsan-muhendisinin-sir-olumuyle-ilgili-sok-ifadeler-40791425 Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Gizli servisler, hedeflerine ulaşmak için bilhassa kadınları yem olarak kullanırlar.
Ülke için önemli şahısların etrafındakı insanların backgroundları MİT tarafından araştırılmalı.
Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz