5 Genelkurmay Baskanı Nicin Ergenekonla Suclanıyor?

Başlatan SKYWOLF, 24 Ocak 2010, 21:55:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

#20
. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: _darkraven_ - 20 Ocak 2011, 01:19:12
Ahir zaman çok boktan bir zaman kimin ne bok yediği belli değil...

Þehit cenazesinde en ön safda yer tutanlar arka planda pkklılarla iş çevirir,cumaya koşarak gidenler en büyük ihaleleri götürür,oğlumu okutamıyorum diyen başbakanın oğlu gemiyle döner okulundan,pkkyı bbg evi gibi izleyenler Dağlıcayı Aktününü göremez,ahlaktan dem vuran baykalın pornosu çıkar,hacılar hocalar karılarla alemde basılır...

Milliçetçi hareketin bakanı asker kaçağı çıkar,apo Türkleri severim annemde Türktü der,popomuzu öpen talabani Kürt kedisi bile vermem der,bütün şehitlerin acısını yüreğimde hissediyorum diyen İlkerciğim Bodrumdaki villasından çıkıp bir şehit cenazesine bile gitmez...

Bunlara takılıp kalmayın hangi birine takılacan yoksa...Bitmiyorki yavşaklar...

imzamı atıyorum Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: ist_eternal - 20 Ocak 2011, 03:30:44
Alıntı yapılan: _darkraven_ - 20 Ocak 2011, 01:19:12
Ahir zaman çok boktan bir zaman kimin ne bok yediği belli değil...

Þehit cenazesinde en ön safda yer tutanlar arka planda pkklılarla iş çevirir,cumaya koşarak gidenler en büyük ihaleleri götürür,oğlumu okutamıyorum diyen başbakanın oğlu gemiyle döner okulundan,pkkyı bbg evi gibi izleyenler Dağlıcayı Aktününü göremez,ahlaktan dem vuran baykalın pornosu çıkar,hacılar hocalar karılarla alemde basılır...

Milliçetçi hareketin bakanı asker kaçağı çıkar,apo Türkleri severim annemde Türktü der,popomuzu öpen talabani Kürt kedisi bile vermem der,bütün şehitlerin acısını yüreğimde hissediyorum diyen İlkerciğim Bodrumdaki villasından çıkıp bir şehit cenazesine bile gitmez...

Bunlara takılıp kalmayın hangi birine takılacan yoksa...Bitmiyorki yavşaklar...

imzamı atıyorum
benden de okadar .zaten herkesin karsi oldugu bu bizdengozukupte bizi arkamizdan vuranlara ....saygilar Mesajı Paylaş
Özgürlük için Pardus...

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 24 Ocak 2010, 21:55:58
Bana gelen elektronik posta zincirlerinden birinde rastladığım ve ilginç bulduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Muhtemelen Aydınlık dergisinden alıntı.

5 Genelkurmay Baskanı Nicin Ergenekonla Suclanıyor?

Taner Bey MİT D.Bşk. lığından emekli arkadaşım,yorumsuz olarak gönderiyorum,konular tartışmağa açık.
Selamlar,sevgiler
Em.Gn. Fahrettin Aslan


5 genelkurmay başkanı niçin Ergenekon ile suçlanıyor...


Taner Baykara


TÜRK ORDUSUNA KİMLER DÜÞMAN?
KİMLER ABD'NİN HİZMETİNDE?

1991'den günümüze siyasi ve askeri alanda yaşanan gelişmelerin açığa
çıkmamış yönlerini aşağıda ibretle okuyacak, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları öğreneceksiniz.

Lütfen bu yazıyı yakınlarınızla paylasın ve onların bilgilenmelerini sağlayın.

Özellikle genç kuşakların bilgi sahibi olmaları çok önemli.
Bu yazıyı okuyunca bu ülkeye neden daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini anlıyoruz.

5 Genelkurmay Başkanı niçin Ergenekonla suçlanıyor?

Her şey 1991 yılı başında ABD'nin Körfez saldırısı ile başladı. ABD,
Bağdat'a yürümedi, Irak'ın kuzeyinde bir Kürt isyanı kışkırttı.
Arkasından, Irak Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek
buradaki Kürt oluşumunu güvence altına aldı.

ABD'nin planı şuydu: Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti kurmak ve sağlamlaştırmak, sonra Irak'ı tümüyle işgal etmek. Kukla Devleti Türkiye'nin güneydoğusu, Suriye'nin doğusu ve İran'ın batısından koparacağı parçalarla birleştirerek Büyük Kürdistan'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak. Yani : Büyük Ortadoğu Projesi (Tayyip ve Gül'ün eş başkanları olduğu proje; Bush'un deyimiyle "Haçlı Seferi")

Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu desteklemesine yardımcı oldular. ("ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği!!!)
İşte Türk Ordusu bu süreçte Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini algılayınca, ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.

İLK OLAY: TORUMTAY'IN İSTİFASI

Özal'ın kuzeyden Irak'a girme emrini uygulamamak için Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti. Böylece, Türk Ordusu, Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin ilk işaretini vermiş oldu. O andan itibaren Türk Ordusuna karşı Ergenekon tertibi planlanmaya başlandı. Amerikan planlarına engel olan komutanlar, Ergenekon çeteciliği ile suçlanacaktı.

ÖZEL HARP DAİRESİ SORGULANIYOR

Sovyet tehdidine karşı kurulmuş olan Özel Harp Dairesi ABD güdümünde idi, ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan kalkmıştı.  Þimdi ise tehdit, Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı .

Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık yaratmıştı. Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş, Özel Harp Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı. Yıl 1991.

ÖKK'nın bölücü terörü hedef alması ve Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması, ABD denetiminden kurtulma sürecinin başlangıcıydı.Tugay düzeyindeki birlik, tümen düzeyine çıkarıldı. ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu. Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi yapımına başlandı. ABD bundan son derece
rahatsız oldu, ajanları vasıtasıyla Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava açtırdı ve ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.

ORG. EÞREF BİTLİS'İN ÞEHİT EDİLMESİ

ABD'nin Kuzey Irak'taki Kukla Devleti planlarını bozan bir planı uygulamakta olan Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç Helikopterlerinin PKK’ya silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu belirtti.

Orgeneral Eşref Bitlis işte, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler aldığı ve ülke savunmasına yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe konuldu.

Org. Bitlis, helikopterle Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzost gazı ile helikopteri oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu suikastı boşa çıkarmıştı. Bu suikasttan
hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim olabilmişti.

İkinci teşebbüs başarılı oldu. CIA tarihinin en önemli suikastı 17 Þubat 1993 günü gerçekleşti. Uçağına yapılan sabotaj sonucunda Org. Bitlis şehit edildi.

ÇELİK HAREKATI

Ağustos 1994'de Genelkurmay Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde Eşref Bitlis Planı uygulandı, Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı. 35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a girdi.

Kuzey Irak'a giren ordumuz, ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu. Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı. ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları. "Türk komutanları hizadan çıktı",
"Türk Ordusu ABD-Türkiye ilişkilerini bozuyor" gibi görüşlere yer vermeye başladılar.

GAZİ OLAYLARI

Çelik Harekatı öncesinde CIA'nın Moskova İstasyon Þefi, CNN televizyonundan, "Türkiye'nin karışacağını", daha doğRusu Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını tüm dünyaya şöyle ilan etti: "Önümüzdeki dönemde dünyanın en çok karışacak ülkesi Türkiye'dir.. .  Þu anda Türkiye, gizli servislerin gündeminde ilk sıraya yerleşmiştir."

Gazi Mahallesi tertibinden birkaç gün önce de, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke), Türkiye'nin Kuzey Irak sınırında yaptığı yığınağa dur demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti:
"Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde terör olaylarının artma ihtimali var. Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli olmanızı  tavsiye ederim"
CIA Þefinin ve Holbruk'un haber verdiği gibi,12 Mart 1995 gecesi İstanbul'da Gazi Mahallesi tertibi düzenlendi.  Ancak Türk Ordusu bu tehdidi önemsemedi ve Çelik Harekatı yapıldı.

KONTRGERİLLA (GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR

NATO tarafından NATO üyesi ülkelerde o ülkeleri komünizmden korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve SÜPER NATO) örgütleri, İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi, esasında CIA tarafından yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden çıkmalarını önlemekti. Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama artık Sovyetler yıkıldığı
için komünizm tehdidi kalmamış, aksine tehdit Kuzey Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı . Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel Harp Dairesi'nin Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK)'ye dönüştürülmesi aslında bir millileştirmeydi. ABD bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş,
hedefini komünizme karşı mücadele yerine Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı mücadele olarak belirliyordu.
Bunun üzerine, ABD, "Kontrgerilla yapılanmasında Türk ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz" denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon merkezini polisin içine kaydırdı. 1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde örgütlenen "İslamcı Cunta", artık "Fethullahçı Gladyo" olarak Kontrgerilla içinde ordudan boşalan yeri alıyordu. Fethullahçı Gladyonun ilk büyük tertibi, işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.

1996 EYLÜL HAREKATI

ABD ordusu, özellikle Çekiç Güç, Irak'ın kuzeyinde 7,500 "CIA peşmergesi"nden oluşan bir askeri güç örgütlemişti.

Eylül 1996'da, Eşref Bitlis Planı gereğince, Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği yaparak CIA peşmergelerini dağıttı. 200'e yakın ölü veren CIA peşmergeleri, ABD tarafından Guam Adası'na taşındı. ABD kaynakları, bu harekatı "ABD'nin Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi" olarak
değerlendirdiler.
Bu harekattan 20 gün önce, bir Tuğgeneral, iki Albayın önünde, Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek, Eşref Bitlis'in uçağının ABD'ye bağlı "Çiller Özel Örgütü"ndeki Gladyo görevlileri tarafından  düşürüldüğünü açıkladı.

Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı. Türk Ordusu, Çelik Harekatı'nı Başbakan Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmiş ti. Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından biliniyordu.

28 ÞUBAT

28 Þubat harekatının en önemli başarısı, Fethullah Hocaya indirdiği darbe oldu. Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye yerleşti. Mayıs 1977 YAÞ toplantısında 160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması başbakan Erbakan'a dayatıldı.

Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu. Çünkü artık Kontrgerilla, Fethullahçı Gladyo idi.  28 Þubat kadrosu içinde ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de, 1998 sonrasında tasfiye edildi. Bu sayede Haçlı İrtica, 2002 yılı sonuna kadar iktidara el koyamadı.

KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN ÇIKARILDI

1994-1998 arasında Genelkurmay Başkanı olan Org. Karadayı, ABD ve NATO yuvalanmasını, yani Kontrgerillayı Genelkurmay Karargahından çıkardı.

Özel Kuvvetlerin milli amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi. Özel Harp subaylarımızın Çin'in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan'da kullanılmasına engel oldu.

ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İÞGAL TATBİKATI YAPIYOR: MILLENIUM CHALLENGE 2002

1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu, ABD'nin bölge ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti. Kıvrıkoğlu, Vaşington ziyaretini iptal etti ve NATO döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.  Kıvrıkoğlu, "28 Þubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye kararlıyız" dedi. Yani ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti. Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak cevap verdi: BİN YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002

Ve bu isim altında 24 Temmuz 2002'de Nevada Çölü'nde Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı. Bu, ABD tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi.

ABD'nin en önemli yarı resmi ajansı ASSOCIATED PRESS, tatbikatın Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı. Deprem (bir karışıklık kastediliyor) sonrası ordu yönetime el koyuyordu. Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs) kuşatıyor ve 96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu. Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek, hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere batırılıyordu

ABDULLAH GÜL, AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEÞMESİ YAPIYOR

Dışişleri Bakanlığı Koltuğunu işgal eden A. Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti, haber Vatan Gazetesi'nde yayımlandı. Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi. 13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek, bu gizli anlaşmanın maddelerini açıkladı.  Birinci madde: "Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek" şeklindeydi.

ÇUVAL OLAYI

A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan 3 ay sonra, ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi. Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir ihtardı.

Tayyip'in "Müzik notası" vecizesi, anlaşmanın uygulanması gerektiğine ilişkin orduya yönelik bir açıklamaydı. "Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık artık" diyordu Tayyip Türk Ordusuna.

ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip'e gönderdiği mektupta şöyle deniyordu: "TSK (ÖKK kastediliyor)  Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler yapmaktadır" Rumsfeld, çuvalı Tayyip'in değil, Türk Ordusunun başına geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.

Milli devlet ve Kemalizm karşıtı pervasız açıklamalar yapan, "Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik kavramlarının artık geçersiz olduğu" açıklamaları yaparak Orduyu zehirleyen Org. Hilmi Özkök, böylece, tarihe "başına çuval geçirilen komutan" olarak kaydedildi. Ve böylece, Ergenekoncu olarak suçlanmaktan kurtuldu.

ERGENEKON TERTİBİ AÇIĞA ÇIKIYOR

Başına çuval geçirilmesine ve Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar eden Türk Ordusu'na karşı, Org. Torumtay zamanından beri hazırlana gelmekte olan tertip artık açığa çıkarılmalıydı. ABD'ye direnen 5 Genelkurmay Başkanı ve milli kuvvetler "Ergenekon çetesi" olarak suçlanacaktı.

Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı, ama Org. Özkök "Ergenekoncu" olmadığından, onun görev süresince tertip uykuya yatırılmıştı.

Hatırlayalım:
Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti Org. Büyükanıt'a karşı Þemdinli tertibi idi. O tertipte Org. Büyükanıt çete kurmakla suçlanmış ancak tertip bozguna uğramıştı. (Fehmi Koru, "Taha Kıvanç" imzasıyla, Yeni Þafak gazetesinde yayımlanan 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında " 'Yeniden kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon, çok kapsamlı, bir partiyle irtibatı bulunmayan, 'devleti yapılandırma' amaçlı bir örgüt" demektedir. Koru yazısında,
24 sayfa olduğunu söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da belirtmekteydi. )

Þimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı. İşte o tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır. ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara gelen AKP, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eş başkanlık yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri saf dışı etmeliydi. Plana göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.

Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi, ordu "sivil otoriteye" tabi olacak, kendisine Atatürk tarafından verilmiş olan "ulusal bütünlüğü ve laik cumhuriyeti koruma" görevini unutacaktı.

++++++++++++ +++++++++ +++++++++ +++++++++ +++++++++


"AKP sivil darbe ile değil, seçimle geldi" itirazı yapacak olanlara bir açıklama:

1.CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation' un yayın organlarında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporlarda mealen şöyle deniyordu: "ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye'yi kontrol edemez, Fazilet Partisi'nin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye'yi kontrol altında tutmaya devam edebilir."

2.Bu raporları okuyan İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi, halkımıza bu planı haber verdi.
(Muhakkak ki diğer partiler de bu yayınları okumuşlardı, ama onların halkımızı bilinçlendirmek gibi bir sorunları yoktu)

3.Aydınlık Dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısında kapaktan haberi verdi: "Merak edilen gizli mesajı açıklıyoruz: Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor" Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 yıl önce, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi, Amerika'nın bu seçimi yaptığını halkımıza duyurdu.

4.Cumhuriyet Gazetesi 16 Þubat 1997 Leyla Tavşanoğlu'nun İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile söyleşisi: Perinçek: "ABD, Tayyip Erdoğan'ı Başbakan, Abdullah Gül'ü de Dışişleri Bakanı yapacak. CIA'nın yan kuruluşlarından Rand Corporation' un yayın organında da bu yazıldı." Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 5 yıl 8 ay önce, Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi kanalıyla
da, bu gerçeği halkımıza duyurdu

5.Görülüyor ki, ABD seçmiş, hazırlamış, önümüze koymuş, seçtirmiş.
Þimdi kim "Bunları ben seçtim" diyebilir?
Menderes'in "Odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" sözlerini ABD iyice not etmiş olmalı ki, istediğini el hak seçtiriyor.

Halkımızın ne kadarı bu gelişmeleri biliyor? Ne kadarı bu olayların farkında? Dikkat edilirse kalelerimiz içten kuşatma altındadır. Ayrıca da dıştan kuşatmaya lüzum
bile ( şimdilik) kalmamıştır. ABD nin şeytani planları,
CİA ve yan kuruluşları, telekominikasyon bağlantıları,
Dinlemeler, medyanın ABD ve  Fetullaha  bağlı duruma
Getirilmiş olması, Hukuk adamlarına yapılan baskılar,
Verilen gözdağları…Aç gözlü ABD nin coğrafyamızdaki
Madenler, yer üstü zenginliklerimize göz dikmiş olması…
ABD nin ele geçirdiği (ucuza) özelleştirme kapsamındaki
Kurumlar veya işletmelerimiz.
Bütün bu parçaları yerleştirdiğinizde bir tablo ortaya çıkıyor adı; USA yapbozu!


Çok profesyönelce bir yazı zayıf kişilikleri milliyetçilik adına nasıl kandırabileceklerinin güzel bir örneği.

Mesajı Paylaş

#24
Alıntı yapılan: rstr617 - 19 Ocak 2011, 21:56:28
Güzel bir yazı... Bu ergenekoncuların en sevdiğim yönü en ufak utanma hissetmeden tüm olayları kendilerine fayda sağlayacak şekilde anlatabilmeleri, kendilerini en doğru, en vatanseverler olarak göstermeleri... Bu yazıyı da güzel yaymışlar ki buralara kadar ulaşmış...

Gerçekleri İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi'nden mi öğreneceğiz? Vatanseverlik bu komünistlere mi kalmış? Apo'nun kankası perinçeke mi kalmış? Tabi, yok ergenekon falan. Cumhuriyet gazetesini bombalayan babamdı zaten.

Ey vatandaş, bu zırvalara inanmadan önce bir perinçeğin, bedrettin dalanın, yalçın küçüğün geçmişlerini araştırın. Kim gladyo, kim uşak, o zaman anlarsınız.

İşçi Partisi yani nasyonel sol parti yani Bulgaristan'da soydaşlarımızı katleden işkence eden jivkov zihniyetinde  bir  parti.Miloseviç neyaptı vatanını kurtardı diyerek dolaylı olarak Azeri çocuklarını duvara çivileyen şerefsiz ermeni milliyetçilerle aynı zihniyetteki miloseviçi destekleyen bir parti ve bu ülkede az da olsa bu namertleri vatan sever sayan zavallılar.Allah akıl fikir versin bunlara. Mesajı Paylaş

bosna sancak işci partisini nasıl bağladın bulgaristana ordan zıpladın ermenistana tamam rengin bellide el insaf. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: ist_eternal - 24 Ocak 2011, 05:30:35
bosna sancak işci partisini nasıl bağladın bulgaristana ordan zıpladın ermenistana tamam rengin bellide el insaf.

Þöyle ki;

Bulgaristan'da ki türkleri kesen Jivkov'un komunist partisi ile İşçi Partisi arasında ideolojik açıdan hiçbir fark yok.

Reha Muhtar'ın Ateş Hattı programını sunduğu yıllarda Doğu Perinçek katılmıştı ve aynen şunu söylemişti:

Miloseviç ne yaptı vatanını kurtardı...

Miloseviç'in  Hocalı'da çocukları duvara çivileyen ermenilerden ideolojik olarak hiçbir farkı yok.


(Perinçek)İşçi Partisi=(Miloseviç)Sırbistan Sosyalist parti,(Sarkisyan)Ermenistan Cumhuriyetçi Parti,(Jivkov)Bulgaristan Komunist partisi

Genç beyinler herşeyin farkında

saygılar. Mesajı Paylaş

slm bir kaynakta okumustum ama hatirlamiyorum ,ordaki arastirmaya gore pirincekin koyu eski ermeni koyu ve ne tesaduf o koyden kimse yurtlarindan surulmemis birden musluman turk koyu olmus anlayacaniz o koy sakinleri ermeni donmesi ..yine perincek ve kucuk apoyla kol kola resimleri var birde ulusalci ve milliyetci geciniyorlar el insaf... Mesajı Paylaş
Özgürlük için Pardus...

#28
ERGENEKON HAKKINDA ÇOK ÞEY SÖYLENDİ AMA GERÇEKTE OLAYIN ASLI SEDAT PEKERE DAYANIR 2004 SEÇİMLERİNDEN SONRA İLK ÖNCE CEM UZAN BİTİRİLDİ ARDINDAN KENDİSİDE ASLEN RİZELİ OLAN MAFYA BABASI SEDAT PEKER İÇERİ ALINDI SEDAT PEKERİN İÇERİ ALINMADAN EVVEL ERGENEKON ADINDA İNTERNET SİTESİ VARDI KISA BİR SÜRE SONRA ODA KAPATILDI GERÇEKTE OLANLAR TÜRKİYEDE BÜYÜK BİR TASVİYE HAREKETİYDİ TÜM DÜNYADA OLDUGU GİBİ.ERGENEKON U ANLAMAK İSTİYORSANIZ 2004 SEÇİMLERİNİ VE EN ÖNEMLİSİ SEDAT PEKERİ BAGLANTILARINI ÞU ANDAKİ DURUMUNU BİLMEK GEREKİR. Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: lleo - 24 Ocak 2011, 17:25:01
kimse yurtlarindan surulmemis birden musluman turk koyu olmus anlayacaniz o koy sakinleri ermeni donmesi .

Bu bir kriterse o zaman Abdullah Gül'ün ermeni asıllı olması yada RTE'nin gürcü asıllı olması eşinin arap asıllı olmasını göz önünde bulundurmamız ve ona göre davranmamız gerekecek. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz