5 Genelkurmay Baskanı Nicin Ergenekonla Suclanıyor?

Başlatan SKYWOLF, 24 Ocak 2010, 21:55:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Bana gelen elektronik posta zincirlerinden birinde rastladığım ve ilginç bulduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Muhtemelen Aydınlık dergisinden alıntı.

5 Genelkurmay Baskanı Nicin Ergenekonla Suclanıyor?

Taner Bey MİT D.Bşk. lığından emekli arkadaşım,yorumsuz olarak gönderiyorum,konular tartışmağa açık.
Selamlar,sevgiler
Em.Gn. Fahrettin Aslan


5 genelkurmay başkanı niçin Ergenekon ile suçlanıyor...


Taner Baykara


TÜRK ORDUSUNA KİMLER DÜÞMAN?
KİMLER ABD'NİN HİZMETİNDE?

1991'den günümüze siyasi ve askeri alanda yaşanan gelişmelerin açığa
çıkmamış yönlerini aşağıda ibretle okuyacak, ülkemiz üzerinde oynanan oyunları öğreneceksiniz.

Lütfen bu yazıyı yakınlarınızla paylasın ve onların bilgilenmelerini sağlayın.

Özellikle genç kuşakların bilgi sahibi olmaları çok önemli.
Bu yazıyı okuyunca bu ülkeye neden daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini anlıyoruz.

5 Genelkurmay Başkanı niçin Ergenekonla suçlanıyor?

Her şey 1991 yılı başında ABD'nin Körfez saldırısı ile başladı. ABD,
Bağdat'a yürümedi, Irak'ın kuzeyinde bir Kürt isyanı kışkırttı.
Arkasından, Irak Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek
buradaki Kürt oluşumunu güvence altına aldı.

ABD'nin planı şuydu: Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti kurmak ve sağlamlaştırmak, sonra Irak'ı tümüyle işgal etmek. Kukla Devleti Türkiye'nin güneydoğusu, Suriye'nin doğusu ve İran'ın batısından koparacağı parçalarla birleştirerek Büyük Kürdistan'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak. Yani : Büyük Ortadoğu Projesi (Tayyip ve Gül'ün eş başkanları olduğu proje; Bush'un deyimiyle "Haçlı Seferi")

Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu desteklemesine yardımcı oldular. ("ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği!!!)
İşte Türk Ordusu bu süreçte Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini algılayınca, ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.

İLK OLAY: TORUMTAY'IN İSTİFASI

Özal'ın kuzeyden Irak'a girme emrini uygulamamak için Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti. Böylece, Türk Ordusu, Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin ilk işaretini vermiş oldu. O andan itibaren Türk Ordusuna karşı Ergenekon tertibi planlanmaya başlandı. Amerikan planlarına engel olan komutanlar, Ergenekon çeteciliği ile suçlanacaktı.

ÖZEL HARP DAİRESİ SORGULANIYOR

Sovyet tehdidine karşı kurulmuş olan Özel Harp Dairesi ABD güdümünde idi, ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan kalkmıştı.  Þimdi ise tehdit, Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı .

Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık yaratmıştı. Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş, Özel Harp Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı. Yıl 1991.

ÖKK'nın bölücü terörü hedef alması ve Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması, ABD denetiminden kurtulma sürecinin başlangıcıydı.Tugay düzeyindeki birlik, tümen düzeyine çıkarıldı. ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu. Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi yapımına başlandı. ABD bundan son derece
rahatsız oldu, ajanları vasıtasıyla Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava açtırdı ve ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.

ORG. EÞREF BİTLİS'İN ÞEHİT EDİLMESİ

ABD'nin Kuzey Irak'taki Kukla Devleti planlarını bozan bir planı uygulamakta olan Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç Helikopterlerinin PKK’ya silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu belirtti.

Orgeneral Eşref Bitlis işte, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler aldığı ve ülke savunmasına yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe konuldu.

Org. Bitlis, helikopterle Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzost gazı ile helikopteri oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu suikastı boşa çıkarmıştı. Bu suikasttan
hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim olabilmişti.

İkinci teşebbüs başarılı oldu. CIA tarihinin en önemli suikastı 17 Þubat 1993 günü gerçekleşti. Uçağına yapılan sabotaj sonucunda Org. Bitlis şehit edildi.

ÇELİK HAREKATI

Ağustos 1994'de Genelkurmay Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde Eşref Bitlis Planı uygulandı, Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı. 35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a girdi.

Kuzey Irak'a giren ordumuz, ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu. Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı. ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları. "Türk komutanları hizadan çıktı",
"Türk Ordusu ABD-Türkiye ilişkilerini bozuyor" gibi görüşlere yer vermeye başladılar.

GAZİ OLAYLARI

Çelik Harekatı öncesinde CIA'nın Moskova İstasyon Þefi, CNN televizyonundan, "Türkiye'nin karışacağını", daha doğrusu Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını tüm dünyaya şöyle ilan etti: "Önümüzdeki dönemde dünyanın en çok karışacak ülkesi Türkiye'dir.. .  Þu anda Türkiye, gizli servislerin gündeminde ilk sıraya yerleşmiştir."

Gazi Mahallesi tertibinden birkaç gün önce de, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke), Türkiye'nin Kuzey Irak sınırında yaptığı yığınağa dur demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti:
"Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde terör olaylarının artma ihtimali var. Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli olmanızı  tavsiye ederim"
CIA Þefinin ve Holbruk'un haber verdiği gibi,12 Mart 1995 gecesi İstanbul'da Gazi Mahallesi tertibi düzenlendi.  Ancak Türk Ordusu bu tehdidi önemsemedi ve Çelik Harekatı yapıldı.

KONTRGERİLLA (GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR

NATO tarafından NATO üyesi ülkelerde o ülkeleri komünizmden korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve SÜPER NATO) örgütleri, İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi, esasında CIA tarafından yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden çıkmalarını önlemekti. Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama artık Sovyetler yıkıldığı
için komünizm tehdidi kalmamış, aksine tehdit Kuzey Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı . Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel Harp Dairesi'nin Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK)'ye dönüştürülmesi aslında bir millileştirmeydi. ABD bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş,
hedefini komünizme karşı mücadele yerine Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı mücadele olarak belirliyordu.
Bunun üzerine, ABD, "Kontrgerilla yapılanmasında Türk ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz" denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon merkezini polisin içine kaydırdı. 1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde örgütlenen "İslamcı Cunta", artık "Fethullahçı Gladyo" olarak Kontrgerilla içinde ordudan boşalan yeri alıyordu. Fethullahçı Gladyonun ilk büyük tertibi, işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.

1996 EYLÜL HAREKATI

ABD ordusu, özellikle Çekiç Güç, Irak'ın kuzeyinde 7,500 "CIA peşmergesi"nden oluşan bir askeri güç örgütlemişti.

Eylül 1996'da, Eşref Bitlis Planı gereğince, Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği yaparak CIA peşmergelerini dağıttı. 200'e yakın ölü veren CIA peşmergeleri, ABD tarafından Guam Adası'na taşındı. ABD kaynakları, bu harekatı "ABD'nin Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi" olarak
değerlendirdiler.
Bu harekattan 20 gün önce, bir Tuğgeneral, iki Albayın önünde, Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek, Eşref Bitlis'in uçağının ABD'ye bağlı "Çiller Özel Örgütü"ndeki Gladyo görevlileri tarafından  düşürüldüğünü açıkladı.

Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı. Türk Ordusu, Çelik Harekatı'nı Başbakan Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmiş ti. Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından biliniyordu.

28 ÞUBAT

28 Þubat harekatının en önemli başarısı, Fethullah Hocaya indirdiği darbe oldu. Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye yerleşti. Mayıs 1977 YAÞ toplantısında 160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması başbakan Erbakan'a dayatıldı.

Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu. Çünkü artık Kontrgerilla, Fethullahçı Gladyo idi.  28 Þubat kadrosu içinde ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de, 1998 sonrasında tasfiye edildi. Bu sayede Haçlı İrtica, 2002 yılı sonuna kadar iktidara el koyamadı.

KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN ÇIKARILDI

1994-1998 arasında Genelkurmay Başkanı olan Org. Karadayı, ABD ve NATO yuvalanmasını, yani Kontrgerillayı Genelkurmay Karargahından çıkardı.

Özel Kuvvetlerin milli amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi. Özel Harp subaylarımızın Çin'in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan'da kullanılmasına engel oldu.

ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İÞGAL TATBİKATI YAPIYOR: MILLENIUM CHALLENGE 2002

1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu, ABD'nin bölge ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti. Kıvrıkoğlu, Vaşington ziyaretini iptal etti ve NATO döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.  Kıvrıkoğlu, "28 Þubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye kararlıyız" dedi. Yani ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti. Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak cevap verdi: BİN YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002

Ve bu isim altında 24 Temmuz 2002'de Nevada Çölü'nde Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı. Bu, ABD tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi.

ABD'nin en önemli yarı resmi ajansı ASSOCIATED PRESS, tatbikatın Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı. Deprem (bir karışıklık kastediliyor) sonrası ordu yönetime el koyuyordu. Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs) kuşatıyor ve 96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu. Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek, hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere batırılıyordu

ABDULLAH GÜL, AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEÞMESİ YAPIYOR

Dışişleri Bakanlığı Koltuğunu işgal eden A. Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti, haber Vatan Gazetesi'nde yayımlandı. Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi. 13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek, bu gizli anlaşmanın maddelerini açıkladı.  Birinci madde: "Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek" şeklindeydi.

ÇUVAL OLAYI

A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan 3 ay sonra, ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi. Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir ihtardı.

Tayyip'in "Müzik notası" vecizesi, anlaşmanın uygulanması gerektiğine ilişkin orduya yönelik bir açıklamaydı. "Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık artık" diyordu Tayyip Türk Ordusuna.

ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip'e gönderdiği mektupta şöyle deniyordu: "TSK (ÖKK kastediliyor)  Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler yapmaktadır" Rumsfeld, çuvalı Tayyip'in değil, Türk Ordusunun başına geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.

Milli devlet ve Kemalizm karşıtı pervasız açıklamalar yapan, "Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik kavramlarının artık geçersiz olduğu" açıklamaları yaparak Orduyu zehirleyen Org. Hilmi Özkök, böylece, tarihe "başına çuval geçirilen komutan" olarak kaydedildi. Ve böylece, Ergenekoncu olarak suçlanmaktan kurtuldu.

ERGENEKON TERTİBİ AÇIĞA ÇIKIYOR

Başına çuval geçirilmesine ve Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar eden Türk Ordusu'na karşı, Org. Torumtay zamanından beri hazırlana gelmekte olan tertip artık açığa çıkarılmalıydı. ABD'ye direnen 5 Genelkurmay Başkanı ve milli kuvvetler "Ergenekon çetesi" olarak suçlanacaktı.

Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı, ama Org. Özkök "Ergenekoncu" olmadığından, onun görev süresince tertip uykuya yatırılmıştı.

Hatırlayalım:
Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti Org. Büyükanıt'a karşı Þemdinli tertibi idi. O tertipte Org. Büyükanıt çete kurmakla suçlanmış ancak tertip bozguna uğramıştı. (Fehmi Koru, "Taha Kıvanç" imzasıyla, Yeni Þafak gazetesinde yayımlanan 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında " 'Yeniden kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon, çok kapsamlı, bir partiyle irtibatı bulunmayan, 'devleti yapılandırma' amaçlı bir örgüt" demektedir. Koru yazısında,
24 sayfa olduğunu söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da belirtmekteydi. )

Þimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı. İşte o tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır. ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara gelen AKP, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eş başkanlık yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri saf dışı etmeliydi. Plana göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.

Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi, ordu "sivil otoriteye" tabi olacak, kendisine Atatürk tarafından verilmiş olan "ulusal bütünlüğü ve laik cumhuriyeti koruma" görevini unutacaktı.

++++++++++++ +++++++++ +++++++++ +++++++++ +++++++++


"AKP sivil darbe ile değil, seçimle geldi" itirazı yapacak olanlara bir açıklama:

1.CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation' un yayın organlarında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporlarda mealen şöyle deniyordu: "ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye'yi kontrol edemez, Fazilet Partisi'nin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye'yi kontrol altında tutmaya devam edebilir."

2.Bu raporları okuyan İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi, halkımıza bu planı haber verdi.
(Muhakkak ki diğer partiler de bu yayınları okumuşlardı, ama onların halkımızı bilinçlendirmek gibi bir sorunları yoktu)

3.Aydınlık Dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısında kapaktan haberi verdi: "Merak edilen gizli mesajı açıklıyoruz: Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor" Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 yıl önce, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi, Amerika'nın bu seçimi yaptığını halkımıza duyurdu.

4.Cumhuriyet Gazetesi 16 Þubat 1997 Leyla Tavşanoğlu'nun İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile söyleşisi: Perinçek: "ABD, Tayyip Erdoğan'ı Başbakan, Abdullah Gül'ü de Dışişleri Bakanı yapacak. CIA'nın yan kuruluşlarından Rand Corporation' un yayın organında da bu yazıldı." Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 5 yıl 8 ay önce, Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi kanalıyla
da, bu gerçeği halkımıza duyurdu

5.Görülüyor ki, ABD seçmiş, hazırlamış, önümüze koymuş, seçtirmiş.
Þimdi kim "Bunları ben seçtim" diyebilir?
Menderes'in "Odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" sözlerini ABD iyice not etmiş olmalı ki, istediğini el hak seçtiriyor.

Halkımızın ne kadarı bu gelişmeleri biliyor? Ne kadarı bu olayların farkında? Dikkat edilirse kalelerimiz içten kuşatma altındadır. Ayrıca da dıştan kuşatmaya lüzum
bile ( şimdilik) kalmamıştır. ABD nin şeytani planları,
CİA ve yan kuruluşları, telekominikasyon bağlantıları,
Dinlemeler, medyanın ABD ve  Fetullaha  bağlı duruma
Getirilmiş olması, Hukuk adamlarına yapılan baskılar,
Verilen gözdağları…Aç gözlü ABD nin coğrafyamızdaki
Madenler, yer üstü zenginliklerimize göz dikmiş olması…
ABD nin ele geçirdiği (ucuza) özelleştirme kapsamındaki
Kurumlar veya işletmelerimiz.
Bütün bu parçaları yerleştirdiğinizde bir tablo ortaya çıkıyor adı; USA yapbozu! Mesajı Paylaş
  • Gösterim 25,078 
  • Genel Askeri Konular Ve Stratejik Değerlendirmeler
  • 50 Yanıtlar


ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

2007-09-29 new york
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak`taki PKK kamplarında Amerika`ya ait top, tank ve buna benzer silahların bulunduğunu söyledi.


2002 den beri Abd ye ne kadar bagımlı oldugumuzu, nelerin degiştigini en yakındı siz biliyorsunuz.
Bu millet çok darpe gördü, darbe planları gördü. 6 saat kaderine terk ettirilmiş karakollarıda gördü.
Ödenek yok diyen komutanın askeri helikopterle ailece pikniğe ğittiğini de gördü.
Ülke yi peşkeş çekiyorlar, elden gidiyor diyenlerin, bir zaman sonra kendi bankalarını sattıklarını da gördü.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Elbette halk tahta bindirdiği ğibi indirirde.
Tartışılacak çok şey var ama rica ediyorum herkez iletilerindeki,okuduklarındaki ön yargılarını atsınlar.




Mesajı Paylaş
DAGLARIN TEPESINE, ESKIYANIN ALNINA, KIZLARIN KALBINE OLUMSUZ MEHMETCIK YAZACAGIM.90/1 Kral tertip

Ben önyargı göremiyorum. Son dönemlerde nedense TSK büyük bir çeteymiş gibi gösteriliyor bazı çevrelerce. O çevrelerin de kimler oldukları ve amaçları malum. Sürekli yeni bir darbe planı ortaya atılıyor. Artık gerçekten baydı bu iddialar. İddia var ama nedense bu iddialar bir türlü net olarak kanıtlanamıyor. Madem o kadar darbe planı vardı, neden bu planların hiçbiri gerçekleşmedi diye sormak kimselerin aklına gelmiyor. Yoksa gerçekten birileri darbe yapılmasını mı istiyorlar. Nasıl olsa acitasyonla belirli bir siyasi seviyeye gelmediler mi?

Hukuk bütün iddiaları arıştırmak zorunda, ancak asılsız iddialarda bulunarak bazı kurumları yıpratmayı amaçlayanları da hoş görmemeli. Tarafsız olmak bunu gerektirir ve yargı tarafsız olmalı.

Tarafsız bir gözle bakmak gerekirse, bu ülke kendi bankasını batıranları gördüğü gibi, çocukken çok fakirdik deyip, şimdi gemicikler, şirketler sahibi bir hanedanın başında olan liderleri de gördü. Koyun gibi olmaya devam edersek daha çok görmeye de devam ederiz. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Tsk yı bir bütün çeteymiş gibi gösterilmesi yanlış, ama tsk içinde cunrtacı kesimin olduguda bir gerçek. Darbe idda ları var ama bir çoğu yargı aşamsasında,soruşturmada ayrıca malum yayın organları ve paşa karısının`bizden` dediği hakimler oldukça iddayı araştıran mahkemelerede güvenimiz gittikçe sarsılıyor. Ne de olsa mahkemeler milletin vicdanıdır.2002-2003 yıllarında Org. Hilmi Özkök karargahtaki yemeklerini 'sefertası' ile evinden getirdiğini biliyoruz. Malum gemiciklerinin sahibinin, iktidar olmadan önce de ''laf olur'' diyerek Yıldız Holdinğin %12 hissesini de sattığını hatırlatarım.

Mesajı Paylaş
DAGLARIN TEPESINE, ESKIYANIN ALNINA, KIZLARIN KALBINE OLUMSUZ MEHMETCIK YAZACAGIM.90/1 Kral tertip

Alıntı yapılan: yasin_erdogan - 25 Ocak 2010, 23:32:09
Malum gemiciklerinin sahibinin, iktidar olmadan önce de ''laf olur'' diyerek Yıldız Holdinğin %12 hissesini de sattığını hatırlatarım.

Amaç birilerini korumak mı? Ben de küçükken fakirdim. fakir bir ailenin çocuğuydum. Büyüdüm ve hiç de bilmem ne holdingin bilmem kaç hissesini satacak kadar veya gemicikler sahibi olacak kadar zengin olamadım. Hatta o kadar sene okumama rağmen aylık gelirim devletin belirlediği yoksulluk sınırının altında.

Bu ülkede nedense siyasete girenler devleti millete hizmet etmekten çok kendi çevrelerini zenginleştirmek için kullanıyorlar gibi geliyor bana. Kim olursa olsun değişmiyor sanki. Yanılıyor muyum? ::) Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Amaç, korumak değil ama birilerini savunmak.
15 yıl önce İst. aksarayda çaycılık,garsonluk yapan Galip Öztürk; şimdi tekstilbank, lux otelleri ,van et,sampid ve Türkiyenin en büyük filosu olan metro truzm sahibi. Ve bunun gibi bir çok örnek.
Öncesini bilmeden, kim olursa olsun, ön yargıyla bakmanız yanlış. Aksine ispatlayamadıkları sürece yanılıyorsunuz.
Rızkın onda dokuzu ticarette, ticaretinde on da dokuzu da risktir. :(
Alıntı Yap
Bu ülkede nedense siyasete girenler devleti millete hizmet etmekten çok kendi çevrelerini zenginleştirmek için kullanıyorlar gibi geliyor bana. Kim olursa olsun değişmiyor sanki. Yanılıyor muyum?
Haklısın, görmeye alışık olduğumuzdan şeyler, ama ön yargıları kırmak lazım. Eminim sizde hak vericeksiniz,türkiye daha bi güzel, daha güçlü. Eksik olan, yanlış olan, çok şey var ama ben inanıyorum ileri de daha parlak daha umutlu günler bekliyor bizi. Mesajı Paylaş
DAGLARIN TEPESINE, ESKIYANIN ALNINA, KIZLARIN KALBINE OLUMSUZ MEHMETCIK YAZACAGIM.90/1 Kral tertip

Tekrar söyleyeyim, ben ön yargıyla bakmıyorum. Gerçekleri söylüyorum. Bu ülkede siyasi güce sahip oldugunuzda ticaretin, sağlığın, gücün vs onda dokuzu değil, onda biri risk oluyor nedense. Siyasetin amacı millete hizmet etmek olmalıyken, aksine milletin haklarını sömürme oluveriyor. Acı ama gerçek. Kimseyi savunmaya gerek yok. Gerçekler gün gibi aşikar. Türkiye burası. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Alıntı yapılan: yasin_erdogan - 25 Ocak 2010, 23:32:09
iktidar olmadan önce de ''laf olur'' diyerek Yıldız Holdingin %12 hissesini de sattığını hatırlatarım.
Hibe etmemiş ya,satmış cebine girmiş,para daha sonra alır gene bir şirketin %12 hissesini. Mesajı Paylaş

bence bu duruma birazda bu yonden bakmaliyiz.simdiye kadar hep sozde kalan askeri urunleri yapma planlari Erdogan doneminde pratiye gecmeye basladi.Erdogana kadar 30% kendini temin eden ordu simdi 50% kendini temin ede bilme kabiliyyetine sayip.(ulke).ve 80% kalkiyor.bence birede boyle bakalim .Askeri sanayinin son zamanlardaki kalkinmasina. Mesajı Paylaş

Yani, bugünlerde Aselsan yeni bir bulus yapsa buda erdoganin sayesinde...?. Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz