Su-57 (T-50) PAKFA

Başlatan AVCI, 29 Ocak 2010, 11:55:59

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: marmara - 13 Kasım 2024, 20:27:01
Alıntı yapılan: TRMKurt - 13 Kasım 2024, 19:31:10Selamlar,

Bu yorumuzda, 5. nesil savaş uçaklarının tanıtımlarının abartıldığını ve büyük ölçüde propagandaya dayalı olduğunu savunuyorsunuz, ki bu bakış açısı son yıllarda bazı analistlerin de dikkat çektiği bir konudur. Ancak yazdığınız bazı noktalarda eksiklikler mevcut bu iddialara karşılık olarak farklı bir perspektif sunacağım.

Beşinci nesil uçaklar yalnızca aerodinamik yapıları veya RCS değerleriyle değil aynı zamanda geliştirilmiş görev entegrasyonu ve elektronik yetenekleriyle ön plana çıkmaktadır. Geleneksel savaş uçaklarından farklı olarak, 5. nesil uçaklar "ağ merkezli savaş" konseptine uygun olarak tasarlanmıştır ve bu modern savaşlarda avantaj sağlayan bir özelliktir. ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin bu uçaklara yoğun yatırım yapmaları, yalnızca bir prestij meselesi değil, çok yönlü tehditlere karşı stratejik bir gerekliliktir.

Evet, radar kesit alanı (RCS) gibi veriler kamuya açık değil ve bu durum bazı abartılı söylemler doğurabiliyor. Ancak askeri alanda gizliliğin yüksek tutulması oldukça normaldir. 5. nesil uçakların gerçek özelliklerinin bilinmemesi doğrudan "yalan" veya "propaganda" olarak değerlendirilemez. Teknoloji ve donanım özellikleri saklandığı için elimizdeki bilgiler sınırlı olsa da dünya çapında birçok ülkenin beşinci nesil uçakları geliştirmek için aynı doğrultuda çalışıyor olması bu konseptin işlevselliği hakkında bir fikir vermektedir.

Beşinci nesil uçakların yalnızca görünmezlik veya hız değil çok rollü görev yapabilme yetenekleri modern savaş konseptinde öne çıkıyor. Örneğin F-35 programı, eleştirilerine rağmen birçok ülke tarafından operasyonel olarak kullanılmaktadır. F-35 tam donanımlı bir hava üstünlük uçağı gibi görülmese de hem istihbarat hem de gözetim gibi birçok görevi entegre bir şekilde yerine getirebilmesi ona büyük bir taktik esneklik kazandırmaktadır. Uçuş kabiliyetinin ötesinde veri paylaşımı ve çoklu görevlere yanıt verebilme kapasitesi savaş sahasında fark yaratmaktadır.

Konuda ayrıca bahsettiğiniz "Nesil" tanımları, uçakların görev profillerine ve mühendislik gereksinimlerine göre evrilmiştir. 3. veya 4. nesil uçaklarda hız, manevra kabiliyeti gibi özellikler öne çıkarken beşinci nesil uçaklarda savaş ortamında görünmezlik veri füzyonu ve elektronik harp gibi modern özellikler ön plana alınmıştır. Bu da nesil ayrımını yalnızca hız ve manevra ile değil aynı zamanda bilişsel savaş yetenekleri ile şekillendirmiştir. Yani F-35'in 5. nesil sayılmasındaki kıstaslar sandığınızdan veya yazdığınız kısıtlı bilgilerle yola çıktığınız argümanlardan daha geniş kapsamlıdır ve "ağ merkezli savaş" gibi yeni gerekliliklerle tanımlanmaktadır.

Özet olarak uçak teknolojisinde, mükemmel bir çözüm veya "en iyi" uçağı yaratmak neredeyse imkansızdır zira her uçak sınırlamalar içerir. Ancak beşnci nesil uçaklar hem gelecekteki tehditlere yanıt verme esnekliği hem de çok yönlü yetenekleri nedeniyle bir standart haline gelmektedir. Her neslin teknik ve görevsel sınırlamaları olabilir fakat bu sınırlamalar yalnızca belirli avantajları elde etmek için yapılmış mühendislik tercihleridir. Eleştirilerinizde kısmen haklı olsanız da bu uçakların modern savaşta getirdiği esneklik ve teknoloji adaptasyonu göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak beşinci nesil uçaklar, kendi içinde eksiklikler ve kısıtlamalar taşısa da klasik savaş konseptlerinden çok daha fazlasını sunan, taktiksel esnekliğe sahip ve teknoloji tabanlı modern savaş platformları olarak değerlendirilmektedir.

Merhaba.

Yazdıklarınıza kısmen katılıyorum, alışılmış ezebere cevap gibi olmuş. Diğer forumlarda F-35 hakkında Norveçli veya Belçikalı da aynı sizin gibi klasik cevap verirdi.

F-35 doğuştan hasta dünyaya geldi, A,B ve C modelleri bir tek flatform üzerine yapıldı. B modeli için bu veriler idealdir, ancak A modeli için hiç söylenemez. Ağır hantal motorun verdiği dezavantajalar en çok A modelin uçuş performansını belden aşağı baltalamıştır. Ağ merkezli çalışan güçlü pasif sensörleri öne çıkan uçak olsa da diğer özellikleri bakımından 3.nesilin yaptığını bile yapamaz. Kocaman yolcu uçağına bile gelişmiş optik, tepesine güçlü radar takınca 5.nesil uçak mı oluyor.

Diğer taraftan Rusya ve Çin gelişmiş çift motor sayesinde F-35 kıyasla yaklaşık 50% daha iyi verim alıyor. Çok güçlü AESA radarlarını besleyebilen hafif motorları var. F-135 motoru en maksimum verim sağlamak için son gücüyle çalışıyor ama bu da motoru ömrünün kısalmasına neden olmuştur. Klasik cevap verenler için kapı kapandı, ABD motorların ömrü uzundur diyemezsin F-35 ile Su-57 kıyaslamasında.

NATO ülkeleri ekonomik, siyasi ve askeri teknoloji bakımından ABD'ye göbekten bağlıdır. Tamam hünkarım emriniz bizim için kanun gibidir deyip kabul ederler. Fransa hariç diğerleri milli savunma ürünlerinde öyle veya böyle ABD bağlıdır. Karşı çıkarsan CAATSA deyip anasını ağlatır, başka şansları yok olduğu için ne verdiyse alırlar.

Selamlar

F-35 hakkındaki eleştirileriniz oldukça anlaşılır çünkü bu uçak başından itibaren çok amaçlı bir platform olarak tasarlandı ve bu kadar geniş bir görev yelpazesi hedefleyen her projede belirli ödünler kaçınılmaz oluyor. Özellikle üç farklı model (A, B, ve C) geliştirilirken, bu ortak platform fikrinin bazı modellerde, örneğin A modelinde, performans sınırlandırmalarına yol açtığı doğru. F-35 özellikle B modeli için dikey iniş-kalkış yeteneğine sahip olması gereken bir tasarıma ihtiyaç duyduğundan tek motorla ağır yük taşıyan nispeten iri yapılı bir uçak haline geldi. Bu durumun özellikle A modelinin manevra kabiliyeti ve hız gibi alanlarda eksiklik yaratması kaçınılmazdı. A modelinin performansı her ne kadar en başından hava üstünlüğü için tasarlanmasa da, bu özellikleri sınırlı bir uçak olarak görülmesine yol açıyor.

F-35'in öne çıkan özellikleri ise doğrudan kinetik performansa değil, ağ merkezli harp, sensör füzyonu, elektronik harp yetenekleri gibi modern savaşın gerekliliklerine odaklanıyor. Elbette bu tür sistemler F-35'i havada daha üstün kılmasa da, diğer uçaklarla etkileşimde muazzam bir avantaj sağlıyor. Ancak eleştirel yaklaşım "bir yolcu uçağına radar takmakla 5. nesil olmuyor" argümanına da dokunuyor. 5. nesil olarak kabul edilmesinin nedeni, sadece radarlar değil, tüm bu sistemlerin entegre bir şekilde çalışabilmesi ve aynı anda çok sayıda tehdidi tanımlayıp yönetebilmesi.

Öte yandan işin siyasi ayağına gelir ise NATO'daki diğer ülkelerin ABD'ye olan bağımlılığı ise bu programın eleştirildiği diğer bir konu. F-35'in NATO üyeleri tarafından benimsenmesi yalnızca teknik üstünlük meselesi değil aynı zamanda siyasi ve stratejik bir bağlılığı da beraberinde getiriyor. Özellikle Fransa gibi ülkeler kendi savunma sanayilerini daha bağımsız hale getirmek için çabalarken, birçok ülke hâlâ ABD'den gelen baskılara maruz kalıyor. F-35 gibi devasa bir projede ABD'nin güçlü bir lobisi olduğu bir gerçek. Ancak, NATO ülkelerinin de CAATSA gibi yaptırımlarla karşılaşma ihtimali F-35'i zorunlu bir seçim haline getirmiş gibi görünüyor.

Sonuçta F-35 ne tamamen mükemmel bir uçak, ne de bir başarısızlık. Tasarımda yapılan tercihler ve stratejik gereksinimlerin bir dengesi olarak ortaya çıkan bir model ve bu denge NATO içinde güçlü bir bağ yaratmış durumda. Elbette her açıdan ideal olduğu söylenemez özellikle çok yönlü kullanım amacı nedeniyle belirli alanlarda eksiklikleri bulunuyor. Ancak, bu projeye yapılan yatırımlar ve ABD'nin savunma sanayisine sağladığı geniş erişim nedeniyle NATO ülkeleri F-35'i sadece bir savaş uçağı olarak değil, aynı zamanda bir güvenlik ve istihbarat paylaşım platformu olarak da görüyor Mesajı Paylaş

#531
Rosoboronexport başkanı açıklamış, Çin fuarında ilk ihracat sözleşmesi Su-57E(export) modeli için imzalar atılmış.

Hangi ülke olduğunu belirtmedi ama 3 ülkeden birisidir İran, Cezayir veya Vietnam olabilir.
İran hava kuvvetleri komutanı Hamid Vahed fuarda J-10 incelemişti, büyük ihtimal ile İrandır.
Demek ki İran'ın planları büyük, bölgede at koşturacağım diyor.

https://x.com/GeringTuvia/status/1856621739054162305 Mesajı Paylaş

#532
http://www.blogbeforeflight.net/2022/08/russia-to-develop-naval-variant-sukhoi-su57.html?m=1

Linkteki su57 nın ön hava alığını incelerseniz s kanallı olduğunu görürsünüz,yani stealth kaygılar gözetilmiş

Aynı resme bakın fan motorunun türbin bıçakları görünüyor mu? Görünmüyor mu? Görürsünüz
Mesajı Paylaş

İlk başta projede gövde içi silah istasiyonu geniş ve büyük olması için motorların arasına yerleştirildi.
S kanalından vazgeçilerek radar blocker takılarak böyle karar alındı ve bundan dolayı türbin bıçakları gözükmüyor. Hava girişim kanalı tamamen kapalıdır, onun için simsiyah gözüküyor. İstediğinde açıyor kapatıyor, genellikle kapalı uçuyor.





Mesajı Paylaş

Jet uçakların kokpit kıyaslaması. F-35, Su-57, F-22 ve Su-35.
İnternet üzerinden isteyen bulabilir ama tek sayfada görmek farklı ve onun için paylaştım.

F-35



Su-57



F-22



Su-35


Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: marmara - 13 Kasım 2024, 23:15:31İlk başta projede gövde içi silah istasiyonu geniş ve büyük olması için motorların arasına yerleştirildi.
S kanalından vazgeçilerek radar blocker takılarak böyle karar alındı ve bundan dolayı türbin bıçakları gözükmüyor.

Bu önemli açıklama laf kalabalığının arasında kaybolmasın diye alıntıladım.

Hep hayret ediyordum, "s-duck" gibi basit bir önlemi ruslar nasıl alamazlar diye. Şimdi açığa kavuştu. Sebebi, gövde içine upuzun roketleri sığdırma kaygısı imiş.

Yani benim anladığım şu: Bu uçak olabildiğince uzakta kalacak ve devamlı süper seyirle uçacak. Mühimmatını boca edip, hızla uzaklaşacak. Modern bir konsept; ama hakkını vererek uygulayabilmek için iyi sensörler ve iyi mühimmatlar şart. Mesajı Paylaş

#536
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 14 Kasım 2024, 14:42:42Bu önemli açıklama laf kalabalığının arasında kaybolmasın diye alıntıladım.

Hep hayret ediyordum, "s-duck" gibi basit bir önlemi ruslar nasıl alamazlar diye. Şimdi açığa kavuştu. Sebebi, gövde içine upuzun roketleri sığdırma kaygısı imiş.

Yani benim anladığım şu: Bu uçak olabildiğince uzakta kalacak ve devamlı süper seyirle uçacak. Mühimmatını boca edip, hızla uzaklaşacak. Modern bir konsept; ama hakkını vererek uygulayabilmek için iyi sensörler ve iyi mühimmatlar şart.

İşte bu, forumda bu tip teknik özelliklerden ve açıklamalardan anlayan çok nadir üyesiniz.

Su-57 amacı radara az görünürlük steath yapı, büyük gövde içi silah istasyonu, fazla mühimmat taşıyabilmesi, güçlü AESA radarı ve bunu besleyebilecek güçlü motor, süper seyir hız. Düşman uçaklarını uzaktan tespit etmek, uzun menzilli aktif güdümlü hava-hava füzeleryle vurmaktır. Kanat tarafında ise 2 adet kısa menzilii hava-hava füzelerini için istasyonu var. Mümkün olduğunca düşman radarına yakalanmamak için kanat altı silah ve ek yakıt tankı taşımamak, yakıt deposu da 9.7ton.

Maverick filmin ve manevra kabilyetinin etkisi o kadar büyük olmuş ki, millet bu uçağı düşman füzelerinden kaçmak için takla atıyormuş ama kaçamaz falan deyip kafadan uydurmaya başlamış. Bu tip film ve gösteriler sadece show, gerçek hava muhabere ile ilgisi yok. Rus pilotları olsun veya jet uçakların amacı düşman uçaklarını uzaktan tespit ederek vurmaktır. Savaşta kimse dogfıght yapayım demez, sivil hayatta olabilir, mesela Su-35 Alaska yakınında uçan F-16'nın yanından uçarak dogfighta davet etmesi gibi.

Neredeyse SM-6 boyutunda kocaman uzun menzilli aktif radar güdümlü R-37M tipi füzeleri var, bunları da gövde içi silah istasyonunda taşıyabiliyor. Su-35 Ukrayna MiG-29 rekor mesafeden 200km'den bu füzeyle vurmuştu. Bu füzenin uzunluğu 4m, harp başlığı ise 60kg, her türlü hava aracanı dağıtır. Uzun menzilli seyir füzeleri de içinde taşıyabiliyor. Bu tip uzun menzilli füzeler F-35 sığmaz.



Mesajı Paylaş

Rusların SU-57'de hedefledikleri uçak üretim sayısı kaç? ve de üretim kapasiteleri? Ayda kaç SU-57 yapabilirler? Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Merzifonlu - 14 Kasım 2024, 14:42:42
Alıntı yapılan: marmara - 13 Kasım 2024, 23:15:31İlk başta projede gövde içi silah istasiyonu geniş ve büyük olması için motorların arasına yerleştirildi.
S kanalından vazgeçilerek radar blocker takılarak böyle karar alındı ve bundan dolayı türbin bıçakları gözükmüyor.

Bu önemli açıklama laf kalabalığının arasında kaybolmasın diye alıntıladım.

Hep hayret ediyordum, "s-duck" gibi basit bir önlemi ruslar nasıl alamazlar diye. Şimdi açığa kavuştu. Sebebi, gövde içine upuzun roketleri sığdırma kaygısı imiş.

Yani benim anladığım şu: Bu uçak olabildiğince uzakta kalacak ve devamlı süper seyirle uçacak. Mühimmatını boca edip, hızla uzaklaşacak. Modern bir konsept; ama hakkını vererek uygulayabilmek için iyi sensörler ve iyi mühimmatlar şart.
Sn Merzifonlu,
Son cümleyi hepten atlamışsınız. Hava giriş kanalı tamamen kapalıdır deniyor. Hatta devamlı kapalı uçuyor uçak deniyor. O koca motora hava girmeden uçuyorsa tam bir mucize yani!

Şaka bir yana;

SU 57'de bir çeşit S-duct var. Ama motorun tamamını kapatmıyor. Onun için F117'deki gibi radar önleyici bir ızgarası var hava girişinin. Radar sinyallerini yansıtmıyor. Ama motora giden havayı kısıtlaması bir ölçüde iyi değil. Mutlaka tasarımcıların, çözmek için başını ağrıtmıştır. Aslında tam bilinmese de S-duct'ın içinde kademeli bir ızgara sisteminin olduğu varsayılıyor.

DSI (Diverterless Supersonic Inlet), RCS değerlerini olumlu yönde etkileyen bir teknoloji. Tabii her yeni teknoloji gibi, yan tesirleriyle birlikte geliyor DSI'de. Uçağın aerodinamiğini ve kıvraklığını ters yönde etkiliyor.

SU57'nin son seri üretilen modellerinde, ilk prototiplerde kritiğe maruz kalan yuvarlanmış yüzeylerin büyük kısmı yok olmuş. Bu, uçağın RCS değerini olumlu etkilemiştir.

Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: Yasar - 14 Kasım 2024, 16:25:22Sn Merzifonlu,
Son cümleyi hepten atlamışsınız. Hava giriş kanalı tamamen kapalıdır deniyor. Hatta devamlı kapalı uçuyor uçak deniyor. O koca motora hava girmeden uçuyorsa tam bir mucize yani!

Şaka bir yana;

SU 57'de bir çeşit S-duct var. Ama motorun tamamını kapatmıyor. Onun için F117'deki gibi radar önleyici bir ızgarası var hava girişinin. Radar sinyallerini yansıtmıyor. Ama motora giden havayı kısıtlaması bir ölçüde iyi değil. Mutlaka tasarımcıların, çözmek için başını ağrıtmıştır. Aslında tam bilinmese de S-duct'ın içinde kademeli bir ızgara sisteminin olduğu varsayılıyor.

DSI (Diverterless Supersonic Inlet), RCS değerlerini olumlu yönde etkileyen bir teknoloji. Tabii her yeni teknoloji gibi, yan tesirleriyle birlikte geliyor DSI'de. Uçağın aerodinamiğini ve kıvraklığını ters yönde etkiliyor.

SU57'nin son seri üretilen modellerinde, ilk prototiplerde kritiğe maruz kalan yuvarlanmış yüzeylerin büyük kısmı yok olmuş. Bu, uçağın RCS değerini olumlu etkilemiştir.



Tamamen yanlış anlayarak ve yanlış yorumlamışsınız.

Aynen dediğim radar blocker ızgara kapakları tamamen yukarıdan aşaığya doğru inerek kapatıyor. Sizin resminiz yukarıda ben paylaşmıştım açık halde hava üssündeyken çekilmiş hali. Izgara geçişleri düz değil S yapıda olduğu için hava dalgalanarak içeri giriyor. Ruslar da yaklaşık 1 asırdır uçak ürettiği için enayi değildir. Motora giden havayı kısıtlamaz, hava giriş kanalın başlangıcında alt ve yan tarafında S yapıda ızgaralar var. Kanalın ön tarafındaki radar blocker kapandığında buradan da hava çekiyor.

MiG-31 hava kanalında bile var bu yapı, yüksek hızlarda şiddetli yüksek basınçtaki hava motor türbin bıçaklarını parçalamaması için bu tip blocker var. En az 50 yıldır ortalıkta olan teknoloji.

Su-57'de radar blocker 3 amaç için yapılmıştır.
1. Radar sinyallerini azaltmak.
2. Yüksek hızlarda türbin biçaklarını korumak.
3. Tarla gibi kötü pistlere bile inip kalkabilen uçak olması. Dışarıdaki yabancı maddeleri içeriye çekmemesi için.

Altaki resimde gösterdim radar blockerin yerleşimini ve gerçek ilk seri üretim Su-57'de nasıl olduğunu. En alttaki resim 2012 üretim 054 numaralı 4.prototip resmi dış yapısı çingene giyisi gibi. Sağda solda dolaşan ve çeşitli hava gösterilerine katılan, en son Çin fuarında takla atan ve internette genelde bu uçağın resimleri. Ortalıkta eleştrilere maruz kalan, kanatlarındaki cıvatalar, silah içi istasiyon kapaklarının eğik olması vs buna ait. 12 sendir devamlı test amaçlı uçtuğundan dolayı ölmek üzere olan katır, Su-57'nın internet yıldızı diyebiliriz. Seri üretilen uçakla resmini kıyaslayalım.






Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz