Avrupa Birliği İle İlgili Gelişmeler ve Stratejik Gelişmeler

Bütüüün bu çalkantılar, ambargolar, kopuşlar, fikir değistirmeler, ekonomik krizler bir zümre iktidarına ve devam edebilsin diye mi?

Ve ben böyle yazınca aleyjte, sertçe ve tehdit ederek cevap verecek üyeleri de ezbere bilmeme ne demeli?

İktidarı herkes sevmek zorunda değil fakat bu seferki açıklamasını ben takdir ettim. Avrupa Birliği'nin bizi 100 sene geçse de  üye olarak kabul edeceğine inanan varmı? Malum parti başta olmadan önce de bekletiliyorduk hatta 50 yıldır bekletiliyoruz. Bir yerden sonra artık inceldiği yerden kopsun demenin vakti gelmiştir bence.

ekonomimiz süper olsa da değişen olmazdı bence. dönemin fransuz başkan ı açıkca madde bile koydurdu, herşey düzgün gitse bile fransızların oylamasına kalıcaktık. kısaca sizi istemiyoruz diyorlar, neyin inadı bu hala. ekonomik ve siyasi anlaşmaları yaparsın illa birliğe girmeye gerek var mı ki?

AB bizimle müzakere bile yapmayacağını ilan etti. Yani şu sıra red edilecek şartları bile karşılamıyoruz.

AB bizimle müzakere bile yapmayacağını ilan etti. Yani şu sıra red edilecek şartları bile karşılamıyoruz.

Biz üyelik dışında anlaşmaya razıyız diyin adamlar sevinçten 4 köşe olacakları için üyelik dışında vizeler ticari anlaşmalar vs  her şeyi müzakere ederler

AB bizimle müzakere bile yapmayacağını ilan etti. Yani şu sıra red edilecek şartları bile karşılamıyoruz.

Üyelik başvurumuzu geri çekiyoruz tüm yapılan anlaşmalar iptal buna sığınmacı anlaşması da dahil desin cumhurbaşkanı bakalım ne olacak o zaman , tüm üst düzey diplomatları Beştepeye yığarlar ertesi gün

Zaten en büyük dış ilişkiler kozumuzun " bize gönderdiğiniz mültecileri , kabul ettiğimiz antlaşmaları iptal ederiz" tehditimiz olması ülkenin ne kadar iyi yönetildiğinin kanıtı....

Avrupa-Batı'nın bize karşı her hareketinde gösterdiğimiz tek rest " mültecileri salarız haaa" oluyor...

Yani utanmasam Avrupa'ya karşı kozumuz olsun diye mültecileri aldık diyeceğim...

Arkadaşlar bence bizi üye yaparlar fakat....

Tek şartları serbest dolaşım hakkımızın olmaması demografik yapılarını değiştirmek istemezler...hele hele suriyeliler'den sonra
Birde nüfusumuzla Almanya Fransa İngiltere kadar söz hakkımızın olması onları rahatsız eder ama tahammül ederler

Benim fikrim bu

Biraz empati yapalım. Siz Avrupa Birliğinin yerinde olsanız mevcut haliyle Türkiye'yi aranıza almak ister miydiniz?

Biraz empati yapalım. Siz Avrupa Birliğinin yerinde olsanız mevcut haliyle Türkiye'yi aranıza almak ister miydiniz?

Biraz empati yapalım. Siz Avrupa Birliğinin yerinde olsanız mevcut haliyle Türkiye'yi aranıza almak ister miydiniz?

Empati yapacak bir şey yok hocam 10 - 15 yıldır bekletilsek haklısınız 1959 yılında o zamanki adı Avrupa Ekonomik Topluluğu olan örgüte üyelik başvurusunda bulunmuşuz, 1999 yılında bize sözde adaylık statüsü verilmiş o zamandan beridir de türlü bahanelerle bekletiliyoruz. Neredeyse 50 yıllık bir süreçten bahsediyoruz burada. Bizden sonra adaylığa başvuran eski Varşova Paktı ülkeleri bile üyeliğe kabul edildiler. Bizden daha iyi durumdamıydılar üye olduklarında hiç sanmıyorum.

Daha önce de yazdığım gibi sürekli oyalandığımız bir süreçte daha fazla ısrar etmeye gerek yok artık inceldiği yerden kopsun diyorum ben zorla güzellik olmaz. Avrupa Birliği yıllardır bir Hristiyan kulübüydü öyle de kalmaya devam edecek. Her konu da tek taraflı AB lehine yararlar gözetiliyor. Biz AB ülkelerine giderken vize engeliyle türlü reddedilmelerle uğraşırken AB ülkelerinden gelenler vizesiz ellerini kollarını sallaya sallaya Türkiye'ye giriş yapabiliyorlar. Hatta gümrük birliği anlaşmasının çoğu maddesinde AB yararı gözetilmiş durumda ondan güncellensin diye uğraşıp duruyoruz. AİHM kararlarının çoğu tek taraflı aleyhimize gülünç kararlar. Daha yazacak çok şey var ama işte bu saatten sonra AB'nin bize katacağı bir şey olamaz.

Doğru 1959 yılından beri bizi oyalıyorlar. Peki biz o kadar zamandır bunu kavrayamadık mı? AB'nin hangi kriterlerini tam olarak yerine getirdik. Mesela eğitim seviyemiz 1959'dan bu yana ne kadar yükseldi. Bu kadar kalabalık nüfusumuzun ne kadarı eğitimli! Teknolojimiz ne kadar ilerledi? Tarımımız ne durumda? Biz bize sığınan veya çeşitli nedenlerde ülkemize gelen Suriyeli, Afgan vs yabancıları istemiyorken, AB üyeliği ile bizi neden kendi sınırları içerisinde serbest dolaştırmak istesinler? Bu sebepler yazmakla bitmez. Bu kalabalık nüfusla bu haldeyken bizi istemediklerini açık açık belirtmek için çoğu konuda çifte standart uyguluyorlar. Bir işi ya tam yapmamız lazım, ya da hiç yapmamamız lazım. Mustafa Kemal Atatürk o zamanki şartlara göre tam yapmaya çalıştı ama ömrü yetmedi mesela.