ALTAY Yeni Nesil Tank Projesi

Başlatan AVCI, 07 Nisan 2010, 18:44:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Altay Tankı Üretimi Kime Verilmeli?

Otokar
63 (44.7%)
FNSS
26 (18.4%)
BMC
23 (16.3%)
Ordu Donatım Fabrikaları
20 (14.2%)
Farklı bir düşüncem var. Aşağıya yazıyorum.
9 (6.4%)

Toplam Oy Verenler: 141

Alıntı yapılan: SKYWOLF - 09 Ocak 2024, 11:20:57
Bu zamanda bir tankı vurmak için cepheye tank sürmek mantıklı değil. Üzerindeki aktif koruma sistemi ne kadar gelişmiş olursa olsun hava kuvvetleri ve diğer faktörler, savaş alanının kaplumbağalarını etkisiz kılacaktır. Kaldı ki Merzifonlu'nun da vurguladığı gibi aktif koruma sistemleri gelişirken, ona karşı olan sistemler de gelişiyor.

Mesela 30 milyon dolar değerindeki Leopard 2a8 tankını 5 milyon dolarlık TB-2 ile vurabiliyorsam bu tanklar sürdürebirliliğini yitiriyor demektir. Mesajı Paylaş

#3931
Çok teşekkürler sn.Skywolf çok mantıklı bir yaklaşım ve bakış açısı

Fakat bende şu tezi sunarım o zaman

"Uçaklar hızlı ve tespit edilmeleri zor şu anki gerçeklik bu"

Ama radar ve sensörlerde yerinde saymıyor ve gelişiyor

Peki ileride

-Geliştirilen kuantum radarları
-Þu an için sadece engel tespiti için kullanılan lıdar sistemi

Gibi konularda yenilikler yaşanır ve çağ açılırsa ne olacak o zaman uçaklara çöp muamelesi mi ,çekeceğiz.

Tabi ki hayır


Ama bir savaş uçağını tespit etmek için gereken izler bellidir.

1-Radar izi
2-Isıl,termal iz
3-akustik iz (motor gürültüsü,havada sürtünmeden dolayı oluşan ses ve titreşimler

Bu üç alanda yapılacak çalışmalarla düşük tespit edilebilirliğin yani radara yakalanma ve düşük termal görünürlüğün bir önemi kalmıyacak.

Termal kameralar ve sensörler konusunda da atılımlar bekliyorum. Daha soğutulabilen dedektörler ile daha uzaktan tespit mümkün olacaktır. Bunun uzaya iyice taşınması yanı ır veya ıır dedektörlerin uzaydan tarama yaptıkları ortamda ve buna bütün ülkelerin ulaşabildiği zaman stealth olmanın bir avantajı kalmayacak

Tabi bunlar zaman ve maliyet işi

Tanklar ile ilgili bahsetmedim bir diğer konu ise metalürji yani malzeme mühendisliği bu alanda tanklar 70ler ve 80 lerden önce rha çelik ile dökülürdü m48,m60 vesaire daha sonra bunun yerine kompozit zırhlar geçti ve bunları her ülke kendine göre geliştirdi kimi tungusten kullandı kimi seyreltilmiş uranyum kimi titanyuma kadar çıkarttı bu işi kimide bizim gibi bor kullandı.kimyasal tepkimeye giren zırhlar ortaya çıktı bunun adına Era dediler ilkbaş antitank kimyasal enerjili mühimmatlara etkin iken sabot (delici) yani fiziksel etkili mühimmatlara karşı etkili oldular kontakt5,reklit Era gibi doğu bloğu çözümleri ile..
Daha sonra buna aktif koruma sistemleri eklendi bunlar fiziksel imha mühimmatları ile antitank füzelerini etkisiz hale getirmeye başladılar..

Peki ilerde

Aslında bilipte konuşmadığımız teknolojiler var

Peki bugün sertleşebilen köpük ve jeller olduğu bunun zırh alanında kullanabilceğinden bahsediliyor belki başka elementler bulunucak.

Farzı misal yada sallıyorum bor-jel-köpük birleşiminden oluşan nera zırhın 100 mm si 1500 mm zırh delebilen bir anti tankı durdurabilecek ve aynı şekil 1000 mm zırhı delebilcek bir sabotu delebilcek durdurabilecek kapasitede olacak üstelik bu zırhın ağırlığının aynı ebat ölçü ve hacimdeki bir rha'nın 3 te biri ağırlığında olduğunu varsayalım...

Düşünsenize güç grubunda gelişmeler oluyor ve tankları 100 tona kadar çıkarmak mümkün oluyor ve sizin tankın her yönüne 1000 mm kalınlığında bor+jel+köpükten oluşan kompozit nera zırh ile donatmışsınız.Böyle bir zırhı hangi sabot ve CE li(kimyasal enerjili)mühimmat delebilir ki..

Kısaca bu pasif zırhların hala gelişebilceğine örnekti.

Böyle bu durumda size önlem almak isteyen kişi sabot ve CE'li mühimmatlarda geliştirme ve güncelleme yapmak zorunda kalır bunu yaptığında bunu taşıyan füze veyahut mermi çekirdeği, kovan ve dolayısıyla bunu taşıyan salan ,mühimmat deposu ve bunlara ait taşıyıcı araçların değişimi gibi köklü bir reform gerektirebilir .yani buna önlem almak isteyenlere daha pahalıya patlayabilir.

Yada başka bir örnekle ;

Bir anti tank 45 kg dan 100 kg ya çıktığında onu taşıyan salanda değişekliğe ihtiyaç duyulabilir,salan değişirse bunu taşıyan kanat kanat değişirse onu tasıyan helikopter veya uçak daha fazla motor gücü isteyebilir, bu motor gücü içinde yeni bir uçak veya helikoptere tasarımına ve felsefesine ihtiyaç duyulabilir.yani kökten reformdan kastım bu.

Kısaca bir tank zırhındaki değişikliğin nelere yol açabilceğine örnekti.

Peki gelelim tekrar aktif koruma sistemlerine ;

Biz şu an fiziksel imhalı aktif koruma sistemlerini kullanıyoruz zaslon veya trophy veya akkor gibi..

Ya sonra bu aktif koruma sistemleri yönlendirilmiş enerji silahları ve bunlar için gereken enerji konusunda yapılan çalışmalarla kullanılabilir, elde etmesi kolay ,kompakt bir ürün haline gelirse ne olacak ve bu duruma ulaşabilir devletlerin olduğunu varsayarsak .

Peki nedir bu yönlendirilmiş enerji silahları

Emp ve lazer silahları.

Emp den başlayalım;
Tankların 5-15 metre yakınına bir kalkan yani alan oluşturduğunu düşünelim,düşünsenize bu alana giren her anti tank mühimmatı gerek devrelerinin yanması gerek fünyenin patlaması sonucu kendi kendine imha olduğunu varsayalım

Yada bu emp silahını bir sniper gibi 5-10 km uzaklıktaki hedefe ( burdan kasıt üzerinize gelen antitank mühimmatları)yönledirerek yani nişan alarak imha ettiğinizi düşününün..

Aynı şekil lazerli bir aktif koruma sistemi ile çok yüksek süratlerde hareket eden antitank füzelerini 3 km uzaktan imha ettiğinizi düşünün...

Özellikle sorum size sn. Skywolf

"Kısaca çığır açan pasif zırhı ve yeni nesil fiziksel imha ve yönledirilmiş enerji silahları oluşan aktif koruma sistemine bir tankın,hantal ve yavaş olmasınının bir önemi var mı?"

Kısaca son paragrafdaki sözlerim ve görüşlerim şu şekilde;

Gelecekte tanklar;

-Barut ve namlu teknolojisindeki yenilikler
-elektromanyetik top yada fırlatma sistemlerindeki yenilikler
-zırh alanındaki yenilikler
-aktif koruma sistemleri yönündeki yenilikler
-yönlendirilmiş enerji silahları konusundaki yenilikler
-güç grubundaki yenilikler; ki burdan kasıt elektrikli daha az hacim kaplayan daha beygirli ve torklu güç grubu
-batarya ve enerji depolamadaki yenilikler
-sensör grubundaki yenilik ve sensör füzyon konusundaki çalışmalar
-otonomi için gerekli yazılım,algoritma ve oluşabilcek tehlikelere karşı oluşturulan senaryolar.

Bu ve buna benzer araştırmalar sonucunda

Tankı üretmek isteyen devletin elindeki teknoloji,sanayi ve altyapısı ,ekonomisi elindeki tehdit değerlendirmeleri, ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenecektir.

Netleştirmek gerekirse

Daha ağır,daha güçlü top,daha iyi aktif koruma sistemleri,daha iyi sensörler,daha durumsal farkındalıklı,daha iyi yazılımla daha otonomiye sahip pahalı tankların harp sahasında yer alacağını düşünmekteyim.

Unutmayın bir uçakla bir köyü yada kasabayı yıkamazsınız iki adet iki bin librelik bomba ile.atom bombası ile belki

Ama bir tank sadece motor ve zırhı ile; top ve üzerindeki makinalı tüfek kullanmadan yada ihtiyaç duymadan sadece iş makinası gibi kullanarak bir köyü yada kasabayı yıkabilirsiniz .tank en büyük yıkım aracıdır bunu unutmayın.


Ben böyle düşünüyorum başkan(sn. Skywolf)

Uzun yazılar oldu son iki iletim kusura bakmayın Arkadaşlar

Mesajı Paylaş

#3932



Makinalı tüfek mevzii demode olmadığı sürece tankta demode olamaz.
Bu makineli tüfek mevzinde askerin tek zırhı miğferi. Optiği varsa x4 dür gece görüş çok zor olsada silah üstü monoküler bir dürbündür. Top yok termal kamera yok ısıtma yok bir karış reaktif zırh yok hareket yeteneği askerin koşma yeteneği kadar. Ama savaşın vazgeçilmezi bu mevziler halen. Tank bunun yanında yürüyen kale gibi. Bu askeriin yerine bir tank koymanın nesi dezavantaj.  Kolay vuruluyor iddiası da anlamsız savaşlarda tanklar hep kolay vuruldular gibi bir durum vardı. Bilakis tanklar aktif koruma sistemleri ile hayat öpücüğü buldular.  Günümüz savaşlarında tank zavallılıkları görüyoruz bunlar 2. dünya savaşında yokmuydu Kıbrıs ta tankımız vurulmadı mı Arap İsrail savaşında vurulmadı mı. Ayrıca aynı savaşlarda ele geçirilen her yerleşim yerinde tanklar görüyoruz şehrin içinde dolaşıyorlar mevzileniyorlar. Hani tank anlamıszdı o tankın o şehirde olmasından şehri tanklar aldı çıkarımı neden yapmıyoruz.
Gazze'de tanklar vuruluyorsa bu ne peki şehrin ortasında hakim olmuşlar. Vurulan tanktan çıkarım yapıyoruz bu tanktan neden yapmıyoruz. Askeri şehrin ortasında bir başına mı gitsin piyade şehre girmeyecek mi elinde tüfeklemi işgal edecek havadaki iha yeter mi yerdeki piyadeye



Ukrayna da tanklar vuruldu ama bu tank ne peki. Savaşı kalan silahlar insanlar kazanır bu hep böyleydi

Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

Rica ederim Denizci16. Güzel paylaşımın için de teşekkürler. Sana da Putty.

Ama bu belirttiğiniz konular için önceki iletimde dediğim gibi geçmişe, hatta bu güne göre çok daha az sayıda tam donanımlı tank gerekiyor. Onun dışında tankların önemi artık fazla değil!

Not: Bir Köyü veya kasabayı yıkmam. Mecbur kalırsam, oraya kadar bir tank birliğini açık hedef olarak göndereceğine iki uçak kaldırır ve kısa sürede işi bitiririm. Sonrasında güvenliği sağlamak için zırhlı araçlarla piyadeleri gönderebilirim. Ya da helikopterle. Duruma göre... Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#3934
Topçu Birliği tanklardan daha fazla zayiat verdiriyor.ukraynada gorduk gelecek uzun menzilli topçu roketler topçu birlikleri sihalar ve uçakların,birde ikaların. Tanklara ne kadar zirh koyarsanız koyun atgm ye 1 kg fazla patlaciyi koyarak bu isi yine cozebiliyorsunuz. Aktif koruma sistemlerini yeni nesil çift başlıklı  roketler ile aşılabilir olduğu gazzade görüldü. Aktif korumanın geleceği akkor tipi uzun mesafede roketle vurarak cozumdur.bizimkilerde bunu başardılar. Thropy gazzede çok başarılı olmadı. Çok fazla tank ve zırhlı aracı hurdaya dondu Yahudi pisliklerin Mesajı Paylaş

Günümüz savaşlarında teknolojinin yeni tehditleri ile baş etmenin en iyi yolu savaşı çok yüksek yoğunlukla mutlak işgal için tertiplemektir. Ülkenin bir ucundan girip öbür ucundan bir haftada çıkmak gerek o zaman bozguna uğrar tertibi bozulur toparlanamaz. Trakya'da karşılıklı tertipleneceğiz düşman geçen yüzyılın savaşları gibi bir savaş hayal edecek ama bir bir dalacağız ertesi sabah Selanik'te olacağız düşman ordusu yarısını kaybedecek 3. günde Atina savaşı başlayacak. Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

#3936
Alıntı yapılan: putty - 09 Ocak 2024, 16:23:17
Günümüz savaşlarında teknolojinin yeni tehditleri ile baş etmenin en iyi yolu savaşı çok yüksek yoğunlukla mutlak işgal için tertiplemektir. Ülkenin bir ucundan girip öbür ucundan bir haftada çıkmak gerek o zaman bozguna uğrar tertibi bozulur toparlanamaz. Trakya'da karşılıklı tertipleneceğiz düşman geçen yüzyılın savaşları gibi bir savaş hayal edecek ama bir bir dalacağız ertesi sabah Selanik'te olacağız düşman ordusu yarısını kaybedecek 3. günde Atina savaşı başlayacak.

3 ya da 5 gününu bilmem ama düşmanı kısa sürede ve belini bir daha dogrultamayacak şekilde ortadan kaldıracak taaruz yaklaşımı konusunda hemfikiriz...

Parsel parsel bekle gör, diplomasi falan böyle şeylerle bu devirde savaş kazanmak mümkün değil...Savaşa girdiysen topyekun girip düşmanı ezeceksin..askerinin ayağı her yere hakim olacak, ondan sonra oturup konusursun

Tank olayını gelice, hep aynı şeyi yazıyorum şaka gibi geliyor ama ciddiyim...uzay yolundaki gibi kalkan olayını icat edip tanka koyana kadar işi zor, ama doğru taktik ve kullanım ile hala is yapar.. Mesajı Paylaş
What is steel compared to the hand that wields it?

#3937
Tankların devrinin geçmediğini savunmaktan ötürü birisi hakkında geri kafalı ithamı yapmak döngüsel bir akıl yürütmenin ürünü. Çünkü zaten tartışmalı bir konuda tankların gereksiz araçlar olduğu iddiasını nesnel bir gerçekmiş gibi kabul ediyor. Halbuki şu an onu tartışıyoruz, ortada halen nesnel bir gerçek yok ki fikrimiz "geçmişte kalmış" bir fikir olsun. İkinci değinmek istediğim nokta, bazı arkadaşların hasır adam dövdüğünü düşünüyorum, örneğin karşı argüman olarak "hava kuvvetleri"ni ileri süren birisi karşı tarafın tek bir platformla savaşta zafer elde edilebileceğini iddia ettiğini sanıyor olmalı. Halbuki modern ordular genellikle çoklu silah sistemlerini entegre ederler. Hava kuvvetleri, kara birimleri ve diğer unsurların koordinasyonu, askeri başarı için kritiktir. Hava kuvvetleri ve tanklara sahip bir kara ordusu birbirini destekleyen ve tamamlayan unsurlardır, birbirlerini zıddı olan veya birbiriyle yarışan unsurlar değildir. Bugün tankların varlığının sebebi yine kendilerinin düşman orduya sağladığı üstünlükten ötürüdür. Ek olarak savaşta bir taraf diğer bir  tarafın tanklarını havadan rahatlıkla imha ettiği bir senaryoda sorun tanklarda değil yine hava kuvvetlerindedir. Tanklar zaten hava kuvvetlerine karşı koyma maksadıyla üretilmiyor ki. Üstelik "taraflardan her ikisinin de hava üstünlüğünü elde edemediği bir senaryoda, örn. Ukrayna Savaşı, tankların stratejik ve taktik öneminin arttığını gördük. "Tankların devrinin bittiğinin ispatı" denen Ukrayna Savaşı'nda bizzat Ukrayna'nın tank arayışı içinde olması da iddia sahipleri için ayrı bir tuhaflık.

https://twitter.com/DefenceU/status/1612573010766057479?s=20

"İnsansız sistemler" itirazında da benzer sorunlar mevcut. İlki tutarsızlık, tank için söylenen dezavantajların birçoğu İKA'lar için geçerli olduğu gibi İKA'lar tanka göre bazı konularda daha kötüler, iKA için düşman adaptasyonu çok daha kolay. Örneğin "Hedeflerine ulaşmak için karadan ilerliyorlar ve bu günlerce de sürebiliyor. Dolayısıyla tespit edilmeleri kaçınılmaz. Hedeflerine ulaşana kadar hayatta kalabilmeleri güç. Çünkü onları etkisiz hale getirebilecek tehdit sayısı çok fazla. Üstelik kolay arızalanarak savaş dışı kalabiliyorlar. Kısacası atılan taş ürkütülecek kurbağaya değmiyor." deniyor, halbuki İKA'lar da hedefine uçarak gitmiyor. Burada sayılan sorunların hepsi İka için de mevcut. Hatta İKA'nın bu konuda işi daha zor. En büyük zorluğu yine insansız olmasından doğan bir kusur. Bunlar kategorik olarak inceleyeceğim.
"Yeterince hızlı değil, tehdit sayısı fazla."
Tamamen Otonom bir sistem ile savaşmaya çalışmak zaten mümkün değil, yarı otonom bir sistemden bahsediyor olacağım. Bir İKA tanklar için geçerli tehditlere muhatap olduğu gibi tanka kıyasla daha basit tehditlerle de muhataptır, aynı tehditlere muhatap olma ihtimali İKA'da yine daha fazla, tanklar zorlu arazi şartları için uygunken İKA'lar ağır değilse bile bu şartlarda tanklardan hantal kalmak zorundadır. Her iklim ve coğrafya'ya has sorunları da mevcut. Üstelik İKA'nın uzaktan kumanda edilmesi hedefe ulaşma ve manevra biçimini basitleştirir bunlar tehditlerle karşılaşma ihtimalini artırır. Elektronik harp ve siber saldırı konusu da İKA için ayrı bir tehdit kapısı.
"Kolay arızalanıyor"
Zorlu arazi koşulları için uygun bir İKA'nın lojistik ve bakım ihtiyaçları tıpkı tank gibi artar, örneğin tankın atan paletini takacak bir mürettebatı vardır, ama İKA'nın çevresini algılamak için kullanacağı sensörleri sürdürülebilir tutacak bir ekibi yoktur.
"Atılan taş ürkütülecek kurbağaya değmiyor."
İKA'nın hem ucuz hem tanka alternatif olacak kadar işlevsel olabileceği varsayımı da doğrulanmaya ihtiyaç duyan bir iddia. Bir sistem tankın yerini alacak da ucuz olacak. Üstelik Arda Mevlütoğlu'nun makalesi bu konuda güzel bir bakış açısı. Eğer eleştiri verimlilik konusundaysa  T-72 gibi üretim standardizasyonuna sahip tank konseptleri, bu tarz bir eleştiri için şu güne kadar ortaya atılmış en iyi konsept olabilir. Ayrıca İKA'lar hava kuvvetleri itirazına benzer biçimde birbirinin zıddı olarak ele alınmak zorunda değiller. İnsansız sistemler ve tanklar, farklı avantajlara sahipler ve birlikte kullanıldıklarında daha etkili bir askeri güç oluştururlar, buradaki insansız sistemlere tankın insansız kulesini bile dahil edebilirsiniz. Günümüzde tanklar ile bulutaltı İHA'ları harmanlayıp, düşman pusu mevzilerini bu İHA'lar ile tespit ettikten sonra tanklar için işaretleyip tankların obüs gibi 10 km menzilden yüksek oranda bunları bertaraf edebilirsiniz. Ben ister kara tabanlı ister uçar halde olsun, herhangi bir sistemi tankın karşısında konumlandırmak zorunda görmüyorum. Görünmezlik teknolojisi ile donatılmış uçaklar, seyir füzeleri, dolanan mühimmatlar ve balistik füzelere karşı da iyi hava savunma sistemleri mevcut değil; lakin hava savunma ağını terk etmek yerine  "en kararında" olanı hedefliyoruz. Bugün eldeki tankı düşman tehditlerinden korumanın maliyeti ondan sağlanan faydayı iddia edildiği gibi aşıyorsa bu tank kavramının kendisinden değil bizim kullanım konseptimizden kaynaklanıyor olabilir. MBT kullanımının asıl mantığı ağır tank zırhı ile hafif/orta tank hareketliliğini birleştirmek. Yani ekonomik olarak daha verimli bir platform ortaya çıkarmak, ekonomik olarak artık verimli değillerse bu konseptin devri bitmiş olabilir, terk etmek gerekebilir. Hareketlilik-Zırh-Ateş gücü bir tasarım üçgeninin kenarları. Ülke olarak potansiyel düşmanınıza karşı tank üretirsiniz. Bu kenarları da buna göre dizayn edersiniz. Benim dediğim hasır adamı dövme konusunun esas ortaya çıktığı yer de burası. MBT konsepti bire bir takip edilmek zorunda değil. Mesela asimetrik bir savaş ortamında tank terör unsurları tarafından yakın mesafeden gündüz çıplak gözle görülebildiği için hasım güçlerin tanksavar füzelerine yenik düşer. Buna karşılık ordunun yeteneklerine bağlı olarak gece harekâtı söz konusu olduğunda kara birlikleri ellerindeki sistemlerle terör unsurlarını rahatça tespit ve teşhis edebilirken, aynı imkân ve koşullar hasım taraf için geçerli değilse atılan taş ürkütülen kurbağaya değmiş olur. Ancak ilgili terör hedefi kızılötesi tespit sistemleri kullansaydı geçmişin tehditlerine göre tasarlanan bir aracı günümüzün koşulları karşısında kullanmaya çalışan ordu hatasının bedelini öderdi. Biz de yetersiz eğitim, yetersiz istihbarat, değişken koşullara uyum sağlayamama, tehditlerin değişmesi ve bunlara hızlı adapte olamama, düşmanı küçümsemekten kaynaklanan durumu tankların devrinin geçmesine yorardık. Halbuki ilgili ülke, terör hedefine karşı kızılötesi tespit sistemlerine yakalanmamak üzere geliştirilmiş bir tank kullanmış olsaydı tankın korunması bir yana işlevi dahi artardı. Mesajı Paylaş

#3938
Tank nedir? Yürüyen ateş desteği , yürüyen top ... Tanklar neden nam salmıştır savaş alanında? Piyadeye yakın ateş desteği sağlar ...
Ama günümüz ateş destek vasıtaları o kadar çeşitlendi ki , o kadar hassas vuruş kabiliyeti kazandı ki  tankı savaş meydanına sokmanın bir anlamı kalmadı...

Ukrayna'daki savaştan hergün markerlanmış videolar düşüyor sosyal medyaya ... 3 tank veya 5 ÇNRS İha ile işaretleniyor HIMARS 1 dakika içinde nokta atışıyla hepsini vuruyor ... Ya da hassas Excalibur top mermisiyle 50 km'den her hedef tepesinden vuruluyor... Öyle tanklarla FURY filmindeki gibi 4 sıra tank-piyade düşmana ait mevzi-tank vurma seferine çıkmıyor...Çıkmaya çalışanlar da avlanıyor...

Kısaca  Tank ayaklı toptur düşmana gitmek için... Ama artık düşmana gitmeye gerek yok ki 50-100 km'den (şimdilik) hareketli S-300 bataryasını veya T-90'ı vurup geçiyorlar , hareketsiz hedefleri vurmak zaten hava civa...

Tankın  günümüzde tek avantajı HIMARS'TAN , Excalibur'dan ucuza düşman/top mermisi maliyet hesabının daha ucuza getirilmesidir... Artık tank fiyatları 20'li milyon dolara çıktı bu avantajda ortadan kalktı....

Tank olsun ama artık düşmandan arda kalanları güvenle temizlemek için...

Mesajı Paylaş

Þİmdi bence forumda çok güzel bir tartışma oluyor ve herkes kendi fikrini saygı çerçevesinde yazıyor bende kendi görüşümü yazacağım.

Aslında iki tarafında haklı olduğu yönler var bence . Örneğin Sn Merzifonlu'nun maddelerinden top sisteminin işlevini Dronelar ve Atgm'ler aldı ihtiyaç yok hariç bana göre tank konusunda haklı lakin diyelim ki Drone'lar ve Atgm'ler atış gücü olarak tankın yerini aldı yada insansız hava araçlarının işaretleme ile topçu roketlerinin bunu vurması konsepti ile istenilen alanın vurulmasını sağlıyoruz ki bu bence doğru fakat örneğin bir tank modeline göre değişmek üzere içlerinde 10'larca 2 çeşit mühimmat taşıyor. HEAT ve MPAT olmak üzere. Sizin bu tanktaki atış gücünün yanında atış çokluğunuda sağlamanızı nasıl çözeceğiz . Yani bir bölgeyi örneğin tank olmadan vurabilirsiniz hatta daha iyi vurursunuz bile ,  ama baskı ateşine alıp arka arkaya vuramazsınız. Bugünki durumda. Himars gibi topçu roketleriyle arka arkaya aynı noktaya veya alana vuruş yapabilirsiniz ama tankın sağladığı baskı ateşi ile bir olmaz. Önce ATGM sonra drone+ topçu roketi olarak yazacağım.

Bugün bir piyadenin çoklu oranda ATGM taşıması ve bunu kilometrelerce taşıyıp atması çok çok zor. Örneğin bugün Karaok füzesi 14-15 kg civarında bir füze , 1 atıcı 2 taşıyıcı piyade olduğunu düşünelim. Bu piyadenin şehir içi operasyonu ve şehrin dışında dağlık ova vs arazideki mühimmatı taşımayı ne kadar yapacak veya toplam ne kadar taşıyabilecek. Bugün sahadaki komandolara özel kuvvetçilere sorun ki onlar özel eğitim alan savaş makinaları,  dağda veya şehir çatışmasında 5-6 saatten sonra 1 kg ağır tüfeğin ne etki yaptığına bakın. 1kg bakın 5 10 kg değil . Ama o savaş anında saatlerce taşındıktan sonra o 1kg 100 kg oluyor. .Ki onlar komandolar siz bunu piyadeye taşıtacaksınız. Taşıyacağınız Mete füzesi de,  Karaok'da, Rpg türevleri de o taşıyıcılar için muhteşem bir yük. Ve bu taşıyıcılar herhangi bir 5.56 tüfek ile vurulduğunda direkt ölüm veya personel kaybı demek. Yani bu taşıyıcının inanılmaz korunmasız durumda olması anlamına geliyor bunu atlamamak lazım. Kısacası ATGM'ler muhteşem silahlar ama mesele savaş alanında bunları atmak değil bunu lojistik olarak oraya taşımak. Yani temel sorun burda lojistik. Diyelim ki bu 2 taşıyıcı ve atıcı piyade bu füzeleri taşıdı hatta attı ve başarılı oldu bu 5-6 atıştan sonra geri yaya şeklinde gelip tekrar yüklenip tekrar atması için gitmesi demek bunu yürüyerek cephe arkası git gel yapması im-kan-sız. Bir araç bir vasıta ile yapacak demek eee böyle yaptığı taktirde zaten o ZMA o 4x4 arazi aracı hedef tahtası oluyor zaten ya da zaten milyon dolarlık ZMA'yı ortaya atmış oluyorsunuz. Sizin cephe hattını yarmak için 100 adetlik ATGM ihtiyacınız var diyelim bunu 1 3'lü timin 6 adet ATGM yada atış eden herhangi roket taşıması ile 15-20 piyade grubu taşıyacak demek bunları sahada gitgel yaptıracak şekilde planlarsak 5-6 adet taşıyan zırhlı araç demek ve bu zırhlı araçların çok riskli şekilde sürekli cephenin ilerisinden lojistik olarak taşıma yapması demek.

Bu iki olayında birçok avantajı var 1 tank kaybında o bölgede komple atışsız kalmak dezavantajken diğer yöntemde 60 kişilik bir grubun her türlü beslenmesi lojistik desteği dar alanda savaşması dar alanda doğru pozisyon alması doğru ilerleme yapması gibi sorunlar ortaya çıkıyor demektir.

Yani kısaca eğer bu tip bir konsept yapılacak ise Amerikalıların yaptığı gibi otonom her aracın bir piyadeye bağlı sanki yanında ki köpek gibi her an yanında olup kmlerce yanında şehir içi şehir dışı arazide mühimmat taşıyan küçük orta bir ika'ya ihtiyaç var demektir.

Havelsan İka'sının üstünde bir şey olmadan 15 20 adet ATGM taşıyan versiyonu. Bu konsept denenebilir ama bunun da mutlaka avantaj ve dezavantajları çıkacaktır. Zira elektronik karıştırma otonom sistemde arıza veya yazılım problemleri ya da araziye uygun olmama gibi.

İkinci yola gelelim. Bu sefer Kamikaze İhalar ya da işaretleme yapan iha+topçu roketleri. Öncelikle kamikaze ihalar tarihinin en iyi ve verimli çağlarını yaşıyorlar. İleride bu sistemlere uygun omuzdan atılır hava savunma füzeleri ile lazer silahlar ile elektronik durdurma silahları hatta namlulu ihasavar sistemleri ile şimdiki Rusya Ukrayna savaşındaki gibi olmayacaklar. Þimdi bu ürünler yeni çıkmanın sahada savunma silahları olmamanın avantajını yaşıyorlar ilerisi böyle olmaz olmayacak. Çoklu lazer engelleme sistemleri yüksek elektronik harp silahları geliştikçe bu ürünlerin efektifliği azalacak. Haa bu kamikaze dronelar gelişmeyecek mi elbette gelişecek ama bir kamikaze droneları bugünki halinden çok da fazla geliştiremeyeceğiz. Belki elektrik motorlarını veya boxer dizel motorlarını daha güçlü yaparız ama ne kadar hızlanırlar veya hızlandılar bunları durduracak sistemler onlardan çok daha fazla hızlanmayacak mı. Elektronik olarak daha güçlü ve tamamen otonom hale geldiler bunları durduracak elektronik  koruma sistemleri daha hızlı gelişmeyecek mi. 50-60 kg İhada sağlanan elektronik gelişme elektronik koruma , karadaki 100lerce kiloluk elektronik saldırıdan daha hızlı gelişeceğini düşünmüyorum. Bu yüzden yakın hava sahasından uçan kamikaze veya işaretleme yapan ya da üzerinde hafif mühimmat bulunduran ihaların geleceğini o kadar parlak görmüyorum. Gelelim optik işaretleme ve topçu roketi atışına.

Þimdi bu bence tankın önündeki en büyük engel, çünkü gerek hassas konumlama ve ağ merkezli harp sistemlerinin gelişmesiyle gerek kızılötesi işaretleme sistemlerinin küçülmesi ve gelişmesiyle gerek sahadaki kızılötesi işaretleme sistemlerinin daha çok kullanmak ve  taktiksel olarak harp unsruları ile çalışılması ile topçu roketleri önem kazanacaktır. Lakin tank sadece atış sağlayan bir unsur değil yani tankın atış olayının büyük bir bölümünü alabilir diyelim tank sadece atış yapan bir platform değil tank elektrooptik sistemleri ile gözlem yapan piyadenin arkasına saklandığı önden giden tankın arkasından kaçarak duvar arkasına mevzi aldığı bir kale aynı zamanda. Kısacası tank gibi bir unsuru tam manasıyla bir doktrin oluşturmadan sahadan çıkartmak çok öyle kolay değil olmayacaktır. Haa derseniz senin çözümün ne benim çözümüm şu ben tankın kulesinin bugün kullanılan ZMA'lar ve 8x8 araçlara entegre edebilmek. İlla 120mm olmasına gerek yok. 105mm olur 90 mm olur ama tankın o kulesinin ve topunun 30 tonluk 40 tonluk araçlara uyarlamak. Evet bunun birçok mekanik olarak malzeme olarak elektronik olarak birçok zorluğu var fakat bugünki 60-70 tonluk çok üst seviye zırhları bulunan sistemlerin maliyeti ile savaşı sürdürmek mümkün değil.

Ben Sn Skywolf'un dediğine katılıyorum, tank lazım ama daha az lazım tank lazım ama tank eskisi gibi cephe yaracak şekilde değil tank lazım ama eskisine göre daha az atış gücünde ama lazım. Ve tüm bu tankı koruyacak aracı aktif olarak koruyacak sistemlerin daha küçülmesi ve daha ucuz hale getirecek şekilde. Aslında böyle bir araç var adı tank destek aracı kısacası yeni çağın tankı , tank destek aracı dediğimiz araçlar olacağının kanaatindeyim. Böylece sizin aynı üretim bandında çıkarttığınız ZMA'yı kule olarak 105'lik 90'lık kule takıp ve bu kuleyi taşıyacak aracın mekanik olarak daha dayanıklısını yapmak ile bir şeyler elde edileceğini düşünüyorum. ZMA ile aynı motoru aynı transmisyonu hatta aynı süspansiyonu aynı gövdeyi taşıyarak maliyetleri inanılmaz derecede düşürebilirsiniz. Tabi burada gövde ve süspansiyon teknolojilerinde ilerleme gerektiğini belirtmeden geçmeyeyim.

Tüm bu parametreleri topladığımda önüme şu çıkıyor, tankın tüm bu atış desteğini ve savaş riskini bu 3-4 tipe bölerek, riski maliyeti esnekliği atış çokluğunu ve aklınıza gelecek birçok avantajı sağlayıp , savaş alanında daha başarılı operasyon konsepti çizileceğini düşünüyorum. her anlamda daha karmaşık daha esnek daha çok alternatifli bir harp sahasına iniyoruz.Ama tüm bunların yanında hala 3 önemli unsur daha var. Ve savaşlar tek unsur tarafından kazanılmaz kaybedilmez. O unsurlar insan, lojistik ve üretim. Üretimi söylemiş miydim. Mesajı Paylaş
Toprakların ucu deniz olan bir ulusun sınırını, halkının kudret ve yeteneğinin hududu çizer bu yüzden mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz