Baştan söyleyeyim, ben kendi dünyasında yaşayan, standart, sektör dışı, bir vatandaş olarak böyle bol keseden rahat rahat konuşuyorum.
Altay konusunda her adımda alınan kararlar, kuvvetin, bürokrasinin ve siyasilerin aslında bu konularda ne kadar ayakları yere basmayan bir zihniyete olduğunu gösteriyor. Tank-2000 projesinde, çok net şekilde, bize ancak yan sanayi işler vereceği kesin olan Alman'a ihaleyi verdik. Sonra niye böyle oldu, diye kızıp yerli tank projesine giriştik. Yerli tank projesinde kuvvetin tek katkısı MTU motor olsun, Leo2A6'ya benzesinden ileri gitmedi, ilgilenen olmadı. Gözler hala Almanya ile Leo2A6 yönündeydi. Arada çılgın bir proje olarak, M60A1'leri modernize ettik.
Otokar'a geliştirme ihalesi verildi, alt yüklenici olarak maksimum yerel firma kullanılması istendi ama bu firmaların bu konuda çok az tecrübesi vardı, hatta bazen yoktu. Güney Kore ile biraz iyi çoğu kötü bir sürü çalışmamız oldu. Yapılan tank kuvvetin talimatı doğrultusunda Europowerpack ve olabildiğince Leo2A6 esintileri konuldu. Eldeki imkanlar kullanıldı, olmayan hazır dışarıdan temin edildi. Sonuçta ilk Altay büyük oranda ortaya çıktığında, Leo2A6'ya çok rahatlıkla rakip olabilecek bir platform oldu.
Sonra zihni sinir işler yapmaya başladık. Otokar'a üretimi vermemek için kaybedilen süre, bu üretimden alakasız, arada içeride ve dışarıda yaşadığımız siyasi adımlar, AB, ABD ve özellikle Almanya ile aramızı hızlıca açtı. Çok net hatırlıyorum, İDEF'de MTU standında, şahsen yaptığım bir konuşmada, Türkiye güç paketi için hemen anlaşma yapmaz ise, Alman hükumetinin ambargo getireceğini konuştuk. Buna rağmen çok zeki bürokratlarımız televizyona çıkıp, B planımız var, C planımız var diye zırvalıyordu.
Bu esnada ihale BMC'ye verilince ve bir türlü bitmeyen tesis inşaatı ve meşhur başlamayan 18 ay süresi uzadıkça, çılgın Alman RM firması, Almanya'da pazarda istediği payları alamayınca, Türkiye'ye gelip, Altay'ı ortak pazarlama fikrini ortaya koydu. Fakat her zamanki ileri görüşlülüğümüz ile bizim önceliğimizin kuvvet oldu için böyle işlere giremeyeceğimizi filan söyleyince onlarda rotayı başka yöne kırmak zorunda kaldı. BMC-RM, rahatlıkla Altay-Euro gibi bir tankı Polonya ve Romanya gibi ülkelerde satabilirdi. Kimse ilgilenmedi. Tabi burada Alman hükumetini de anmamak olmaz. onlarda RM'ye çok arka çıkmadılar güven vermediler. RM'de bu yüzden konuya ile istediği kadar önem veremedi.
Günün sonunda ciddi vakit geçti ve ambargolar yüzünde yerel firmalarımız diğer projelerde, mecburen, ürettikleri alt sistemleri artık Altay üstünde kullanarak yepyeni bir sistem oluşturabilirlerdi. Sonuç olarak ortaya yeni Altay çıktı. Tabi aslında o kadar yeni değil, yerlileştirilmiş Altay oldu.
Şuan tank üretiyor muyuz, yerli motor ne durumda, G. Kore motoru testleri ne durumda, kimsenin umurunda değil. Kuvvet de yana yakıla M60A3 modernize etmeye çalışıyor. Sonra da, zaten bütçe yok, filan diyorlar. Evet M60A3 modernizasyonu önemli cebimizde dursun 200 tank yapalım filan ama bize modern tank lazım, hem de dün lazımdı. Eldeki Leo2A4'leri bile doğru düzgün modernize edemedik. Kuvvet bence biraz denizcilerimizden ders alsınlar, bu zihniyetle gidersek zor günümüzde ele muhtaç olacağız.