Avrupa'da 5.nesil Uçak Çalışmaları

Başlatan AVCI, 25 Mayıs 2010, 20:49:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İsveç'in Linköping Üniversitesi teknoloji Enstitüsü Gripen uçaklarının stealth bir modeli üzerinde çeşitli çalışmalar yapıyor.Gelişen teknolojiye ayak uydurmak üzere yapılan çalışmalar kapsamında üretilen radyo kontrollü bir model üzerinde kontrollere devam ediliyor.

Alıntı Yap
--------------------------------------------------------------------------------

Flumes Flies a Demonstrator of a Generic Future Fighter Aircraft
The division of Fluid and Mechatronic Systems, FluMeS at the department of Management and Engineering, have been rewarded a contract from SAAB and FMV to realise and build a scaled demonstrator of a generic fighter concept.

The concept constitutes a goal and common study object for the defence long term research and development strategy within aeronautics. The concept is a common development between SAAB and FOI with focus on stealth capability, internal load bays and "super cruise" capability.

The goal of the demonstrator is to:

Show a cost effective way, with short lead time, to design and manufacture a flying demonstrator of a concept
Evaluate the usage of scaled demonstrator as a tool for aircraft development, including as "flying wind tunnel"
The demonstrator is in 13% scale and is jet powered. Its characteristics are the following:

Length 2,4 m
Wing span 1,5 m
Take off weight 15 kg
Thrust 160 N
Maiden flight took place in November 2009 and was a success. During the winter the demonstrator is equipped with flight test equipment in order to prepare the coming flight campaign, planed under the spring/summer 2010. This work is the result of a project realised within the framework of NFFP4, Swedish National Aeronautics Research Programme.




http://www.iei.liu.se/flumes?l=en

Uçağın ilk uçuşuna ait video

http://www.youtube.com/watch?v=B-_BvFadE7w&feature=player_embedded Mesajı Paylaş
  • Gösterim 17,426 
  • Yabancı Hava Sistemleri ile İlgili Haberler
  • 27 Yanıtlar



Zamanında EF 2000 e girmedeğimiz için kaybettiklerimiz oldu...EuroFighter başladığında dahil olsaydık şu an altyapımız kurulu ve olurdu ve daha da iyisi tasarım çalışmalarına katılarak bilgi birikimi elde ederdik...

Þimdi amacımız Avrupa'da başlayan bu tip projeleri yakından takip etmek ve bu projeler ciddi bir hal aldığı andan itibaren dahil olmak olmalı...Avrupa'da şu anlarda bu tip havacılık projeleri de başlıyor gibi...Özellikler İHA projelerine sağlam bir ortak olarak girebiliriz...Umarım bu trendi de kaçırmayız ve ileride havacılıkta söz sahibi bir ülke olarak yerimizi alırız...Umarım... Mesajı Paylaş


Ben Orta Asya'dan türeyen Anadolu'da büyüyen Avrupa içlerine yürüyen Türküm...

Saab tan iş çıkmaz.Gripen iyi bir jet değil bence,zaten radar,motor gibi bölümleri amerikan malı.Her yerde gripen in süper seyir özelliğinden bahsediyor ama uçak sadece yüksüz halde süper cruise uçabiliyor.Tonlarca bomba bağlanırsa paylonlara biraz zor...Ama adamlar yapmış bişe diyemeyiz.Yani ne demiş atalarımız 'yiğidi öldür hakkını yeme'
-Bu arada eurofighter programına katılmamamızın bir mahzuru olduğunu sanmam,ha katılsakta olurdu ama ef yada jsf ikisinden birini seçmeliydik bizde jsf yi seçtik.Zaten ikisini finanse edemeyiz.Ama önümüzdeki senelerde bir alım olabilir ayrıyeten.
-Avrupanın stratejik iha programına katılmamızı bende istiyorum,ve dediğiniz gibi bu tren de kaçmasa iyi olur.
(Not:Zamanında ef konsosiyumuna bizi ortak etmeyen avrupa zaten,daha sonra yeni nesil uçak projemizde hazır alım ve iş payı teklif ettiler ama geliştirme süreci çoktan bitmişti,bizde kabul etmedik) Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: nightshade - 25 Mayıs 2010, 21:23:58
Saab tan iş çıkmaz.Gripen iyi bir jet değil bence,zaten radar,motor gibi bölümleri amerikan malı.Her yerde gripen in süper seyir özelliğinden bahsediyor ama uçak sadece yüksüz halde süper cruise uçabiliyor.Tonlarca bomba bağlanırsa paylonlara biraz zor...Ama adamlar yapmış bişe diyemeyiz.Yani ne demiş atalarımız 'yiğidi öldür hakkını yeme'
-Bu arada eurofighter programına katılmamamızın bir mahzuru olduğunu sanmam,ha katılsakta olurdu ama ef yada jsf ikisinden birini seçmeliydik bizde jsf yi seçtik.Zaten ikisini finanse edemeyiz.Ama önümüzdeki senelerde bir alım olabilir ayrıyeten.
-Avrupanın stratejik iha programına katılmamızı bende istiyorum,ve dediğiniz gibi bu tren de kaçmasa iyi olur.
(Not:Zamanında ef konsosiyumuna bizi ortak etmeyen avrupa zaten,daha sonra yeni nesil uçak projemizde hazır alım ve iş payı teklif ettiler ama geliştirme süreci çoktan bitmişti,bizde kabul etmedik)



Böyle bir proje olursa zaten Saab mali olarak bu işin altından kalkamaz...Büyük ihtimalle EF benzeri bir konsiryum kurulur..Ve böylece Avrupanın havacılık devleri bu işe ortak girer...Böylece sağlam bir uçak çıkabilir...Ayrıca SAAB da öyle hafife alınacak bir firma değildir...

EF Projesine zamanında Avrupanın bizi ortak etmediğini düşünmüyorum...Büyük ihtimalle o zamanki savunma politikalarımızla uyuşmuyordu...Murad Bayar da zaten açıklamasında zamanında girsek çok daha iyi olurdu gibi bir ithamda bulundu...Yani Avrupanın bizi projeye almadığından bahsetmedi... Mesajı Paylaş


Ben Orta Asya'dan türeyen Anadolu'da büyüyen Avrupa içlerine yürüyen Türküm...

Alıntı yapılan: nightshade
(Not:Zamanında ef konsosiyumuna bizi ortak etmeyen avrupa zaten,daha sonra yeni nesil uçak projemizde hazır alım ve iş payı teklif ettiler ama geliştirme süreci çoktan bitmişti,bizde kabul etmedik)

Türkiye'nin F-16 ortak üretimi ile sonlanan yeni nesil muharip uçak temini projesi zamanında EF2000 henüz çizim tahtasındaki bir kaç resimden ibaretti.. Hatta o zamanlar adı da EF90'dı..  :)

THvK'nin ise elinde o zamanlar artık bekleyecek, idame ettirilecek tayyare kalmamıştı.. Hepsi 1950 ve 60'lardan kalma (F-4'ler hariç), yenileri üretilmeyen, üretilse dahi tedariği teknik ve maliyet etkinlik bakımından makul olmayan tayyarelerdi.. F-16'lar hizmete girdikçe hızla muharip filolardaki F-5 ve F-104'ler kal edildiler, 1988 yılından başlayarak.. Bu dönemde dahi EF90 halen materyalize olmamıştı.. Bu hali ile, EF o zamanlar bizim için en az on yıl geç bir tayyareydi..

Üstelik, Türkiye'nin o zamanlarda kurulu bir çatısı dahi yokken, modern ya da moderne yakın hiç bir uçak parçasını üretmemiş, tasarlamamışken, EF projesinde, bir müşteri olmaktan fazlasını nasıl verebileceğini bilmiyorum.. Pek de aklım kesmiyor.. Bu tip yülksek teknolojili ve çekişmeli projelere girip kazanım elde etmek için de ortaya paranın ötesinde şeyler koyabilmek gerekiyor.. Bunlar o zamanlarda Türkiye'de pek de yoktu..

Ancak, Türkiye'nin PO-II projesi yerine, bir şekilde piyangodan para çıksaydı ve kurulu düzende, görece çok ucuz ve o an her şeyi ile hazır olan F-16 Blok-50 üretimi yerine EF konsorsiyumuna girmek yoluna gidil-ebil-seydi o zaman belki olabilirdi.. O zaman artık Türkiye bir yandan PO-I tayyarelerini PO-III ile CCIP'lerken, öte yandan iki-dört filo EF2000'i için Eurofighter GmbH'da Captor radarı, Tranche III özellikleri için mücadele ediyor olur, belki de Suudi EF'lerinden iş kapmaya çalışıyor olurdu.. Bilinmez.. Bu durumda da, belki şimdilerde F-16'ların ileride değiştirilmesi için JSF projesi, daha bir soğukkanlılıkla takip ediliyor olur, endüstriyel partner olarak yola sağ salim devam edilebilirdi.. Tabi bu arada muhtemelen Terminator 2020 modernizasyonuna da gerek kalmazdı..

Ama Türkiye'nin tüm bunlar için parası yoktu.. Ya da belki de vardı, ancak bu yönde kullanılmadı.. Ya da EF'ın teknolojik riskleri, Amerikan'dan sapmanın getireceği yükler, yepyeni bir tayyare modelinin envantere alınması yükü vs göze alınamadı.. Aynı zamanda, o zamanlarda halen salt hava üstünlük uçağı görüntüsünden kurtulamamış EF, Av/Önleme filolarını yeterince yüksek performanslı F-16 ile doyurmuş olan Türkiye'ye makul ve halen risksiz gelmedi..

Mesajı Paylaş

Rusya 5. Nesil Savaş Uçağı İle Meydan Okuyor

Rusya Hava Kuvvetleri için geliştirilmekte olan Rusya'nın ilk 5. nesil savaş uçağı Sukhoi T-50 (PAK-FA) ilk uçuşunu 29 Ocak 2010 tarihinde geerçekleştirdi. Geliştirilme çalışmalarına 2002 yılında Sukhoi firması tarafından başlanan uçağın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi, Sovyet zamanlarından beri yeni bir savaş uçağı geliştirmeyen Rus Havacılık sanayisi için büyük anlam ve önem taşıyor.

Bu ilk uçuşun bir başka anlamı da Batı'nın askeri havacılıkta son 20 yılda elde ettiği kazanımlara karşı meydan okuması.olarak gösteriliyor. ABD 1980'lerde geliştirmeye başladığı F-22 Raptor uçaklarını 2000li yılların başında hizmete sokarak, dünyadaki ilk 5. nesil savaş uçağını hizmete sokmuştu. Bunun yanında ABD 1990'larda başlattığı JSF (Müşterek Taaruz Uçağı) programında 2000'den fazla uçağı kendi hava kuvvetleri için; bin kadar uçağı da aralarında Türkiye'nin de bulunduğu müttefik ülkeler için üretmeyi planlıyor. Seçilen uçak ise Lockheed Martin firması tarafından geliştirilen F-35 uçağı yine 5. nesil karakterlere sahiptir. Sukhoi T-50 ile Rusya ABD'nin ve onun müttefiklerinin hem F-22 hem de F-35 uçaklarına cevap vermektedir.

Sukhoi T-50

Yeni uçuş yapmasına karşın Sukhoi T-50 hakkında pek az gerçek bilinmektedir. Uçağın süpersonik seyir ile 2000 km/sa sürate sahip olacağı; 5500km menzile sahip olduğu ve X ve L bandında çalışan AESA radarlara sahip olacağı bilinmektedir. Uçağın çıkan ilk resimlerinde 2 büyük gövde içi silah istasyonu göze çarpmaktadır. Bu istasyonları 8 kadar hava-hava füzesi taşıyabileceği gibi; ağırlıkları 1.5 tona ulaşan çeşitli hava-yer mühimmatlarını da taşıyabileceği düşünülmektedir. Sukhoi T-50'nin 400km menzilli hava-hava füzelerine sahip olacağı söylenmekte, bu tip bir kabiliyetin karşı tarafın erken uyarı uçaklarına, stand-off jammer uçaklarına, tanker uçaklarına ve keşif uçaklarına karşı uzaktan saldırı kabiliyeti sağlayacağı düşünülebilir. Rus şirketlerinin Sukhoi T-50 için yeni nesil hava-hava ve hava-yer silahları geliştirdiği daha önce basına yansımıştı.

İlk resimlerde gözlemlediğimiz kadarıyla görünmezlik karakterlerine sahip olduğu gözlenmektedir. Geniş bir gövdeye sahip olmasından dolayı iç silah istasyonlarında büyük mühimmatların çok sayıda taşınması mümkün görünmekte. Sukhoi T-50'nin AL-41 tipi yeni nesil jet motorunun geliştirilmeye devam edildiği biliniyor.Satürn tarafından geliştirilmekte olan AL-41 motorunun 180kN itki üretmesi ve 3D yönlendirilmiş itki kontrol (TVC) sistemine sahip olacağı söylenmekte.

Sukhoi T-50 uçağının 2015 yılından itibaren seri üretime geçmesi düşünülmekte. Ancak uçağın gerek bazı aviyonik sistemlerinin, gerekse motorunun tam olarak hazır olmadığı söyleniyor. Sukhoi T-50'nin finansmanının Rusya ve Hindistan arasında 50-50 ortaklıkla sağlandığı bilinmektedir. Bu bakımdan finansman problemlerinin aşılabileceği düşünülebilir. Sukhoi T-50 uçağının sadece Rusya ve Hindistan'ın değil, 3. ülkelerin de ihitiyaçlarına yönelik pazarlanacağı söylenmektedir. Bu bakımdan 2015 sonrası dünyada Sukhoi T50 Amerikan F-35 uçağının karşısında güçlü bir rakip olarak çıkabilir.

5. Nesil?

2. Dünya Savaşından sonra geliştirilen savaş uçakları sahip olduğu teknolojiler ve fiziksel kararkterleri ölçüsünde nesillere ayrılmaktadır. Mesela şu an Türk Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmakta olan F-4E Phantom uçakları 3. nesil; F-16C/D uçakları ise 4. nesil savaş uçağı olarak değerlendirilmektedir. Avrupalı üreticilerin son yıllarda geliştirdikleri Eurofighter Typhoon, Rafale, Gripen tipi uçaklar ise 4+ nesil olarak değerlendiriliyor. Þu an kullanımda olan tek 5. nesil savaş uçağı ise Amerikan Hava Kuvvetleri'nin F-22 av/önleme uçağı.
Peki 5. nesil bir savaş uçağını, 4. nesil bir savaş uçağından ayıran (mesela bir F-16'dan) kriyerler neler?
Bu sorunun cevabı muğlak olsa da şöyle özetlenebilir:

- Görünmezlik: 5. nesil uçaklar radarlara yakalanmayacak şekilde özel olarak dizayn edilmiş; radar soğurucu malzemeler sıklıkla kullanılmıştır. Bu sayede 5. nesil uçaklar önceki nesillere göre operasyonel etkinliği ve hayatta kalabilirliği önemli ölçüde artmıştır. Bunun yanında IR, görsel spektrumda da görünmezlik sağlanmaya çalışılmış; LPI radarlar, phased array link/iletişim sistemleri tespit edilmesi daha güç sistemler kullanılmıştır.

- Entegre Aviyonikler ve Sensör Füzyon: 4. Nesil savaş uçaklardaki aviyonikler (radar, EW sistemi, navigasyon/kominikasyon sistemleri, hedefleme sistemleri) genellikle birbirinden habersiz ve bağımsız çalışmaktadır. 5. nesil aviyonik sistemleri ise radar, EW, IRST, hedefleme podları, ve data-link aracılığı ile gelen bilgileri birleştirip ortak bir resim elde etme kabiliyetine sahip. Ayrıca 5. nesil uçakların üst seviye görev planlanma kabiliyetleri mevcut.

- Supersonik Seyir Kabiliyeti: 5. nesil ve bazı 4+ nesil uçaklarda bulunan bu kabiliyet uçakların art yanmasız ses-üstü hızlara çıkmasını sağlayarak, önemli operasyonel avantaj sağlamaktadır.

- Yeni nesil aviyonikler: 5. nesil uçaklarda Aktif Elektronik Taramalı Radarlar (AESA Radar), dijital EW sistemleri, yeni nesil kominikasyon-navigasyon-tanımlama sistemleri, yeni nesil elektro-optik sistemler gibi en son teknolojiler bir arada bulunmaktadır.

- Gelişmiş bilgisayar sistemleri/gelişmiş yazılımlar: Günümüzde en modern 4. nesil uçakların bilgisayar sistemleri bile ticari sistemlere nazaran demode kalmaktadır. Bu da gerek lojistik problemleri ortaya çıkarmakta, gerekse bu uçakların modifikasyonlarında/yeni sistem entegrasyonlarında sorun çıkarmaktadır. 5. nesil savaş uçaklarının ise bilgisayar sistemleri, kaynak kodları daha modüler yapıda olacaktır. Böylelikle uçakların donanım/yazılım güncellemeleri bir önceki nesle göre daha kolay yapılabilecektir.

- Yapısal Farklılıklar/lojistik yaklaşım: Yeni nesil savaş uçaklarının bir önceki nesle göre daha fazla ileri materyal teknolojileri kullanmaktadır. Örneğin yüksek oranda Titanyum, ve kompozit malzeme kullanımı. Yeni nesil uçaklarda daha gelişmiş, fly-by-wire/fly-by-light uçuş kontrol sistemleri ve hareketli kısımları kontrole eden yeni nesil elektrohidrodinamik komponentler ile uçakların güvenilirliği artmakta, lojistik ihtiyacı azalmaktadır.Ayrıca 5. nesil uçaklarla birlikte performansa dayalı lojistik kavramı gündeme gelmektedir.

- Manevra Kabiliyeti: F-22 gibi Sukhoi T-50'nin de yüksek güçlü motorları, güçlendirilmiş yapısal özellikleri ve 3 boyutlu yönlendirilmiş itki sistemi (TVC) gibi bazı teknolojilerle yüksek hızda, yüksek manevra kabiliyetine sahip olacağı söylenebilir. Sukhoi T-50'nin 12G kuvvetinde manevralar yapma potansiyeli, ve yüksek AoA kabiliyeti olduğu iddia edilmekte.

Amerikan Hava Üstünlüğünün Sonu Mu Geliyor?

Soğuk savaş sonrası ABD'nin geliştirdiği F-22 tipi uçaklara hiç bir devlet tam anlamıyla karşılık verememişti. Sukhoi T-50 ise Amerikan F-22 klasmanında bir hava üstünlüğü uçağı olarak ortaya çıkmaktadır. ABD'nin F-22 sayısı 183 ile kısıtlı olacağı ve F-22'nin ihracat lisanslarının olmaması nedeniyle Sukhoi T-50 uçağı sadece teknolojik anlamda eşitliği sağlamakla kalmayıp, sayısal anlamda bir üstünlük sağlayabilir. ABD'nin yüksek miktarlarda alımı planlanan F-35 uçağının ise hava-hava kabiliyetlerinin optimize edilmiş bir uçak olduğuna yönelik eleştiriler göz önüne alındığında ABD'nin hava doktrinlerinin temel paradigması hava-üstünlüğü kavramı sallantıda gibi görünmektedir.

http://www.ekopolitik.org/public/printnews.aspx?id=4528 Mesajı Paylaş
Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır..!!!

Alıntı yapılan: WOLF - 25 Mayıs 2010, 21:32:54
Alıntı yapılan: nightshade - 25 Mayıs 2010, 21:23:58
Saab tan iş çıkmaz.Gripen iyi bir jet değil bence,zaten radar,motor gibi bölümleri amerikan malı.Her yerde gripen in süper seyir özelliğinden bahsediyor ama uçak sadece yüksüz halde süper cruise uçabiliyor.Tonlarca bomba bağlanırsa paylonlara biraz zor...Ama adamlar yapmış bişe diyemeyiz.Yani ne demiş atalarımız 'yiğidi öldür hakkını yeme'
-Bu arada eurofighter programına katılmamamızın bir mahzuru olduğunu sanmam,ha katılsakta olurdu ama ef yada jsf ikisinden birini seçmeliydik bizde jsf yi seçtik.Zaten ikisini finanse edemeyiz.Ama önümüzdeki senelerde bir alım olabilir ayrıyeten.
-Avrupanın stratejik iha programına katılmamızı bende istiyorum,ve dediğiniz gibi bu tren de kaçmasa iyi olur.
(Not:Zamanında ef konsosiyumuna bizi ortak etmeyen avrupa zaten,daha sonra yeni nesil uçak projemizde hazır alım ve iş payı teklif ettiler ama geliştirme süreci çoktan bitmişti,bizde kabul etmedik)

ben avrupa bizi almadı diye hatırlıyorum ve bende s&h dergisinin murad bayar la bir röportajından öğrendim.Arzu ederseniz derginin hangi sayı olduğunu evi biraz karıştırarak bulabilirim.


Böyle bir proje olursa zaten Saab mali olarak bu işin altından kalkamaz...Büyük ihtimalle EF benzeri bir konsiryum kurulur..Ve böylece Avrupanın havacılık devleri bu işe ortak girer...Böylece sağlam bir uçak çıkabilir...Ayrıca SAAB da öyle hafife alınacak bir firma değildir...

EF Projesine zamanında Avrupanın bizi ortak etmediğini düşünmüyorum...Büyük ihtimalle o zamanki savunma politikalarımızla uyuşmuyordu...Murad Bayar da zaten açıklamasında zamanında girsek çok daha iyi olurdu gibi bir ithamda bulundu...Yani Avrupanın bizi projeye almadığından bahsetmedi...
Mesajı Paylaş

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Yukardaki alıntıyı tamanlamayı unutmuşum :D neyse ben murat bayarın s&h dergisine verdiği röportajdan yola çıkarak yazmıştım.Orda avrupanın projeye türkiyeyi zamanında sokmadığı yazılıydı.Arzu ederseniz derginin hangi sayı olduğunu bulayım. Mesajı Paylaş

#9
Alıntı yapılan: es[ape - 26 Mayıs 2010, 12:17:00

Amerikan Hava Üstünlüğünün Sonu Mu Geliyor?

Soğuk savaş sonrası ABD'nin geliştirdiği F-22 tipi uçaklara hiç bir devlet tam anlamıyla karşılık verememişti. Sukhoi T-50 ise Amerikan F-22 klasmanında bir hava üstünlüğü uçağı olarak ortaya çıkmaktadır. ABD'nin F-22 sayısı 183 ile kısıtlı olacağı ve F-22'nin ihracat lisanslarının olmaması nedeniyle Sukhoi T-50 uçağı sadece teknolojik anlamda eşitliği sağlamakla kalmayıp, sayısal anlamda bir üstünlük sağlayabilir. ABD'nin yüksek miktarlarda alımı planlanan F-35 uçağının ise hava-hava kabiliyetlerinin optimize edilmiş bir uçak olduğuna yönelik eleştiriler göz önüne alındığında ABD'nin hava doktrinlerinin temel paradigması hava-üstünlüğü kavramı sallantıda gibi görünmektedir.


T-50 nin F-22 ye rakip olacağına kesinlikle inanmıyorum. Ruslar herzamanki gibi amerikalıların yaptığı kopyalamış, onlar yaptı bakın biz de yaptık demiş gibi duruyor. Uçağın 2002 yılında f-22 meydana çıktıktan sonra geliştirilmeye başlanması da pek anlamlı. Açıkçası bana F-22 ye benzetilmiş bir SU-27 den başka bişeymiş gibi gelmitor bu T-50. Hele rusların stealth teknolojisine sahip olduğuna hiç inanmıyorum. F-22 ye halen uççan uçakların hiçbirinin radarla uzaktan yakından kilitlenemediği söyleniyor. Bu derecede bir stealth teknolojisi var. Ruslar bu teknolijiyi nasıl elde ettiler, 8 yıl gibi bir sürede üçte bir fiyatına nasıl F-22 ye eşdeğer bir uçak çıkardılar inanmak akıl işi değil.

Ha, satmaya kalkarlarsa bakarız. Getirirler iki tane, uçurun bakalım deriz açarız radarları, görünmüyorsa alırız. Ama hiç sanmıyorum görünmeyeceklerini. Mesajı Paylaş

ruhumuz var teslim etmeden önce


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz