İsrail İle İlgili Stratejik Değerlendirmeler ve Haberler

htts://youtu.be/dzavbHL-T9M?si=27LdEu22kYHyTRbw

Selçuk Bayraktar da bu konuya deyinmiş

Ben oyumu "İsrail İstihbaratı cihazlara bomba koydu" seçeneğinden yana kullanıyorum...


https://www.sozcu.com.tr/nyt-den-gerilimi-tirmandiracak-israil-iddiasi-p85364

ChatGPT ye şunu yazdım bir haftadır bunu deniyorum Z kuşağından benim ne eksiğim var

şu paragrafı imla ve edebi olarak daha güzel hale anlam bütünlüğünü bozmadan yaz. Konusu İsrail e karşı İran ın proksi güçleri kışkırtması ve sonrasında İran ın korkup geride kalması kullandığı güçleri feda etmesi. Bunu daha vurgulu yaz benim yazdığım paragraf böyle. Sonrasındada tutarlılık konusunda yorumla

İran bu proksi güçleri ile çok palavra sıkıyordu ama ne Gazze kaldı ne Lübnan kaldı. Lübnanda ne kadar silahlı kadro varsa parmaksız kaldı nerdeyse. İran da baktı ki kendisi direk hedef oluyor tansiyonu yükseltmeme politikasına başladı ama bir söz var "Savaşı başlatabilirsin ama bitiren sen olamazsın". İsrail şimdi ajandasındaki kazanımlar için gücünün yettiği yere kadar gidecek. İran yakarım ederim attı ttutu şimdi pırstı kaldı geriden geriden trajediyi izliyor. Kim kurtaracak şimdi bu Gazzedekileri Lübnandakileri gel kurtar hadi seyretmesene haritadan silecektin ne oldu.

Cevabı;
İran, proksi güçleri üzerinden bolca tehdit savuruyordu, ancak ne Gazze kaldı ne de Lübnan. Lübnan'da ne kadar militan varsa neredeyse hepsi silahsız bırakıldı. İran ise, doğrudan hedef haline geldiğini fark edince geriye çekilip tansiyonu düşürme politikasına yöneldi. Oysa bir söz vardır: "Savaşı başlatabilirsin ama bitiren sen olamazsın." Þimdi İsrail, ajandasındaki hedeflere ulaşmak için elinden gelenin en fazlasını yapacak. İran ise bir zamanlar "yakarım, yıkarım" diyerek tehditler savururken şimdi sessizce köşesine çekildi ve gelişmeleri uzaktan izlemekle yetiniyor. Hani nerede İran'ın meydan okumaları? Kim kurtaracak şimdi Gazze'yi, Lübnan'ı? Haritadan silecektin, öyle değil mi? Hadi, kurtar öyleyse! Þimdi sadece trajediyi seyrediyorsun.

Tutarlılık Yorumu
Paragrafın genelinde anlam ve konu bütünlüğü korunmuş. İran'ın proksi güçleri kışkırtıp sonra geri çekilmesi, İsrail'in ise bu durumu avantaja çevirmesi etkili bir şekilde vurgulanmış. İran'ın pasif tutumu ve bu durumun bölgedeki müttefiklerini nasıl yalnız bıraktığı açıkça belirtiliyor. Ayrıca, kullanılan ifadeler durumu daha net ve vurucu bir şekilde anlatıyor. Anlatım dilinin tonunu ve duygusal yoğunluğunu arttırarak konunun ciddiyetini ve İran'ın çelişkisini vurgulamış oldum.

Bu cihazların halen üretimde olup olmadığı bile şüpheli. Öncelikle bir şekilde Hizbullah'a bu cihazları kullanma iradesini empoze edip, daha sonra cihazı halen üretiliyormuş gibi, kendi tabela şirketleri üzerinden bile pazarlamış olabilirler. Böyle bir durumda cihazlara patlayıcı koymak da sorun olmasa gerek. Duyduğum kadarıyla 6-8 ay önce mevcut cihazları takip ediliyor diye İsrail Medyasında yoğun propaganda yapılıyor ve ardından tesadüf Hizbullah bu cihazları satın alıyor.

Bu arada en akıllısı  F-35 başta olmak üzere, akıllı silah sistemlerinin güvenilirlikleri tartışması da boş paranoya diyemez herhalde.

Kullanılan patlayıcı nedir peki?

-Rdx
Asbest
-nitro gliserin
-C4
-A4
-Tnt

Ve miktarı nedir?

O gün için söylentilerden biri G.Kıbrıs üzerinden kalkan elektronik harp amaçlı bir Uçağın Lübnan semalarına yakın olduğu belirtilmekte


Benim şahsi düşüncem; patlayıcıdan ziyade bu devrelerin kondansatörü ile oynadıkları ve bunun sayesinde gelen mesaj, çağrı,sinyal sayesinde elektrik akımını pik yaptırarak bataryayı,devreyi patlattıklarını düşünmekteyim

Gelelim bu patlamaların nasıl yapıldığından ziyade ne amaçla yapıldığına

A) Topyekün Kara harekatı yapacağınız bir ülkede iletişimsiz,haberleşmesiz bırakmak isterseniz böyle bir şey işe yarayabilir illa bina yerleştirip patlatma olarak konuya yaklaşmayın , karşı tarafın telsiz,cep telefonu, çağrı cihazı dahil tüm haberleşme sistemlerini manipüle ediyorsun,çökertiyorsun sonuçta ölen 8-9 kişi yaralı 300-400 halbuki binlerce cihaz safdışı kaldı yani amaç militanları bu yolla imha etmek değildi.

B) Bu kısım size gelsin Sn. Kabardey bizi zayıflıkla suçlarken , İsrail'i çok övdünüz.Eğer,şayet İsrail anı bir baskın yapmayacaksa en büyük yanlışı yaptı, çünkü bu sistemlerle bu teknolojilerle en ufak hücresine bilgi alışverişi yapmak,her talimat ve emir ile plandan haberdar olmak varken kendini bu alanda açığa çıkardı.Þimdi şu olayı tarihi bir olayla mükayese edelim İngilizler,İkinci dünya savaşında Almanların "Enigma" cihazının kriptosunu kırıklarında  akıllı davranmışlardır.Almanlardan her alınan saldırı bilgisini operasyona dönüştürmeyerek yani Almanların Başarılı operasyonların bildikleri halde müdahele etmeyip,Almanların kriptolarının şifrelerinin kırdıklarını, Almanlara belli etmemişler,Almanlarda bu durumu çakozlamamışlardır, çünkü şifrelerinin kırıldığını Almanlar Anlasaydı yeni bir Enigma yapıp gene İngilizlerin hiçbir olaydan haberdar olmamalarını sağlayabilirlerdi.İngilizler her olaya müdahale etmeyip kime taaruzlara göz yumup kimi kritik yerde aldıkları bilgileri kullanarak savaşı müttefiklerin kazanmasını sağlamışlardır.

Þimdi İsrail bu durumda kudretli ve akıllı'mı oldu? Yoksa İngilizler gibi davranabilir miydi?

Belki bizde ingilizler gibi hareket ediyoruz dur kimbilir sonuçta casus ve düşmanın haberleşme sistemine girdiğimizi belli etmememiz lazım ama değil mi? Sn Kabardey😉

Belkide İsrail başka bir strateji uyguluyordur, şöyleki;

Diyelimki, İsrail Hizbullah'ın üç farklı haberleşme cihazını manüple etti,

1. Sadece patlatılabilen cihazlar
2. Sadece dinlenebilen cihazlar
3. Hem patlatılabilen hemde dinlenebilen cihazlar.

Varsayalım ki, Hizbullah'ta eskidir daha iyidir deyip çokça 1. Seçenekteki cihazları kullanıyor olsun. 1. Seçenekteki cihazlardan Hizbullah'ın vazgeçmesi için ilk önce gazetlerde, medyada "Cihazlar takip ediliyor" diye haber yaparsın, ama baktın adamlar hala birinci seçenekteki cihazları kullanıyorlar, patlatır ve onları 3. Seçenekteki cihazlara yönlendirirsin.

Sayın Denizci16, buna ne dersiniz ?

Sn denizci
Sen İsrail'in hizbullahı dinlemek için elindeki tek aracıda patlatıp bundan mahrum kaldığını sanırsan karşıdakinin nasıl bir şeytan olduğunu anlamamışşsın. İnan bana İsrail Hizbullah üyelerinin sadece içinden konuştuklarını bilmiyordur.

Hamas ile Hizbullah ilişkisi nedir? Kök-ırk-mezhep-itikat-siyasi hedef yönünden sordum...

Lübnan'daki çağrı cihazları dışarıdan gelmiş.
oturup televizyonun ve radyonun icadını  araştırdım.
ilk tv yayını  1929'da  yapılmış,  radyo   ondan  bile  önce varmış.
doğruysa  ilk  televizyon prototipini  çay kutusundan  yapmış adam.

aslında  bunlarda  hiç  yüksek teknoloji filan yok,  dert eden herkes  kendi  özel haberleşme sistemini de  karasal  yayın sistemlerini de yapar.
ilk radyonun  ve tvnin  içinde  işlemci veya kart mi vardı sanki?
bu günün  teknik  bilgileriyle  eskisinden çok daha kaliteli  mekanik yayınlar yapmak da  mümkün  olabilir bence.

biz 2002'ye  kadar  tüplü tv  ile  karasal  yayın  alan anten kullandık,  tabiki   çanak ve  led  daha konforlu;  ama tüplü tv ve  karasal  yayın  alan antenle  ömrümün  yarısı geçti.
karasal yayın alan anten  yağmurda  karda  yayın  kesmiyordu,  bu  dijital  antenler  yağmur yağsa  hemen "sinyal yok"  yazıyor ekranda,  yayın gidiyor.
üstelik  bende hala  küçük bir tüplü tv var  ve kütür kütür çalışıyor 20  yıldır.
milli  işlemci filan  iyi de,  önce yapılması çok çok kolay  şeylerin  peşine bir düşmek,  ne yapılabilir  bir bakmak  da  gerekiyor sanki.
tabi  koca ülkeyi  1929  teknolojilerine  ışınlamaktan bahsetmiyorum;  ama  ordu ve  istihparat   birimleri  için  eski  tip   cihazlarla   bir  haberleşme alt yapısı  kurulabilir  mi?
dijital  kıyamet yaşanırsa  yedek bir haberleşme  alt yapısı  olmalı kenarda.
biraz  kafa yormak  gerek bu  işe.
işlemcinin tasarımını  burada yapıp  yurt dışındaki bir fabrikada  imalat yaptırmak   bir yere kadar görüldüğü  gibi.

ve fakat,  korkarım  oturup  paşa paşa  kendi  litografi  makinemizi de yapmak gerek.
64  nanometre  üretim yapabilecek bir makine  yapmak   on yıl içinde  gayet mümkündür gibi geliyor bana.
f16  ilk uçuşu 1970'lerde yapmış,  Patriot  1980  sonrası ilk teslimatlara başlamış,  o dönemlerde  10  nanometre altı  çip mi vardı sanki?
demek  çok daha  basit  işlemcilerle de  hem uçak  hem  hava savunma sistemi  yapılabiliyor.
şişirilmemiş  gerçekçi  bir planla  on yıl içinde  tasarımı ve üretimi  bize ait  işlemci   hayal değil  bence.
tabi  bir  işlemci  bir kart koyunca  iş  konforlu hale geliyor,   kablolardan ve hidroliklerden büyük  oranda kurtuluyorsun,  kod  yazıyorsun  bitiyor;  ama  işte dijital  kıyamet  olasılığını da dikkate alan birimlerin  bu dijital kıyamet senaryosuna  uygun   bir gündemi  olması gerekiyor.
mi17  helikopterinin içinde  kaç nanometre işlemci  kaç tane kart var?
hala  kütürkütür uçuyor bu helikopterler.
bence dijital kıyamette de  uçar  o  helikopterler.
aynı şekilde  eski tip  mekanik  yayınla  gerçekleşecek  haberleşme  alt yapısı da  dijital kıyamette gayet  yararlı olabilir,  tabi  bilgisayarlara  kriptolara filan devam da,  yedek  bir  iletişim  alt yapısı  olarak dursun kenarda.

Basit işlemciden bir cacık olmaz malesef, bu hükümetin koltuğa oturduğu gün ilk yapması gereken iş chip üretme teknolojisini Türkiye'ye getirmekti. İşte pamuk prenses gibi uyumak diye buna deniyor. Neyse geçmiş olsun, bu işleri başka kadrolar yapacak inşallah.

Þimdi, Hizbullaha'a satılan üç farklı model pager olduğu ile ilgili önceki mesajımı update etmek istiyorum,

Hizbullahın aldığı cihazlar;
AA Firması ürünü: Sadece içinde patlayıcı var. 2-3 gr
BB Firması ürünü: Hem mesajları okuyabiliyor, hemde patlatılabiliyor.
CC Firması son model iphone 15 kalitesinde pager: Patlama, mesajları okuma, ortam dinleme, GPS konum bilgisi, kullanıcın fotoğrafını çekebilme yeteneklerine haiz.

Hizbullahın bu cihazları nasıl kullandığı ile ilgili bir resim de eklemek istedim ama resim ekleme mantığını anlamadım..