İsrail İle İlgili Stratejik Değerlendirmeler ve Haberler

Ben İsrail' le ilişkilerin düzeltilmesi taraftarıyım ama İran' la da düşman olmak istemiyorum. Bunlar birbirini dengeleyen ülkeler. Bölgede bu tür dengelere ihtiyaç var. İran aynı zamanda Suudi Arabistan' ı da dengeliyor. Onlar birbirlerini dengeleye dursunlar, bir aradan sıvışalım... Ama bu dediğim şey bağımsız olmakla mümkündür.

Bakınız, Yunanistan gitti Suriye' de konsolosluk açtı...  Libya' da; İran, Rusya ve Suriye ittifakını güçlendirmeye çalışıyor. Diğer taraftan Mısır, İsrail ve Lübnan' la da ilişkilerini geliştirme çabasında. Hatta Doğu Akdeniz'de Yunanistan' ın en en öneli müttefiki Mısır oluverdi. Çevremizde bir tanecik dost veya müttefik ülke kalmadı. Yahu, komşularımızı niye Yunanistan' a kaptırıyoruz ki?

Bağımsız güçlü bir devlet olmak istiyorsak, politikaları kendimiz belirlememiz gerekiyor. Türk-İran savaşı; Amerikan siyasetidir. 70 yıldır Amerika' ya yancılık yapıyoruz, bir arpa boyu yol alabildik mi? Bağımsız olamayan ülkelerin gelişip güçlenmesi mümkün değildir.
[/quote doğru tespitler iranda da,suudi arabistanda bizi rol model alacak büyük kitleler var ama bizim ne sunniliğimizi nede dindarlığımızı bizim avrupai yarzımızı,iyi kötü işleyen demokrasimizin hayranı kitleler var bırakalım mollalar yesin bir birini

Partikül hocam, israil ile iran arası denge politikası diyorsunuz anlıyorum ama bu iki ülke de başa beladır. Çünkü, bunların politiği ne dengedir, ne dostlu içinde gelişim. Bunların tek politiği yayılmacı oldukları için bekle çökezlesin bin üstüne yok et dir. Çünkü var olmaları birilerinin yok olmasına endekslidir. Bu yüzden denge politiği bunlarda işe yaramaz. O zamanda bir anda birleşip üzerine atlarlar pkk olayı gibi. İkisindende uzak duracan, birbirini yedirecen hiç acımayacan.

Obama israil e yıllık 3 milyar vermiyecem dedi, bütçesi meclisden geçmedi abd de devlet kapandı hatırlayın. İşde bunlar böyle bi bela.

Enson iran generali kasimi öldürüldü, ortaya çıktı ki, iran bu adam ile birlikte ırakda şeytan dediği abd ile iş tutmuş. Var hesap et! Bize uzak belalarına yakın olsunlar!

Sn Alpars a katılıyorum;

her iki devlet de bizim için tehlikeli. birbirlerini yesinler bizde bu işe bulaşmadan kazanacağımızı kazanalım.

İyi ki devleti sizin gibi duygusal düşünenler yönetmiyor. Çok güçlü bir devlet değilseniz, süpergüç seviyesinde, o zaman en mantıklısı denge politikasıdır. Biriyle çıkarlarımız ortak diye diğeriyle düşman olmamız gerekmiyor. Kimseye düşman olmamız gerekmiyor. Bu çok ilkel bir düşünce. Mağara devrinde yaşamıyoruz, diplomasi devrindeyiz. Akdeniz'de İsrail'le çıkalarınız uyuşursa o konuda anlaşırız. Suriye'de İran'la çıkarlarımız uyuşursa o konuda anlaşırız. Uyuşmazsa zaten anlaşamayız. Ama biriyle anlaşamıyoruz diye diğeriye evlilik hayatına girer gibi bir birlikteliğe girmeyiz.

Bu arada Serkan1976'ya yine +1

Gerçekleri, gerekçeleri görebilen kişi.
Kimi İran müslüman diyor, kimi müslüman bile değil diyor vs. İyi de bize ne bundan? Hangi müslüman ülke diğerinin kuyusunu kazmıyor ki! O halde herkes birbirini yok etmeli konudaki genel mantığa göre.

İyi ki devleti sizin gibi duygusal düşünenler yönetmiyor. Çok güçlü bir devlet değilseniz, süpergüç seviyesinde, o zaman en mantıklısı denge politikasıdır. Biriyle çıkarlarımız ortak diye diğeriyle düşman olmamız gerekmiyor. Kimseye düşman olmamız gerekmiyor. Bu çok ilkel bir düşünce. Mağara devrinde yaşamıyoruz, diplomasi devrindeyiz. Akdeniz'de İsrail'le çıkalarınız uyuşursa o konuda anlaşırız. Suriye'de İran'la çıkarlarımız uyuşursa o konuda anlaşırız. Uyuşmazsa zaten anlaşamayız. Ama biriyle anlaşamıyoruz diye diğeriye evlilik hayatına girer gibi bir birlikteliğe girmeyiz.

Sorunumuz da hep buradan çıktı ya. Amerikayla aşk yaşıyoruz diye Suriyeye girdik Rus uçağı vurduk. Amerika ile ters düştük Ruslarla sıkı ilişkiye girdik Amerikaya gözdağı olarak S-400 aldık. Ruslarla Suriyede ters düştük Rus uçaklarını vururuz diye Amerikadan Patriot istedik...
Araplarla aşk yaşadık hoş görünmek için İsraile düşman olduk. Araplar birbirine düştü biz Katar ve Yemen tarafını tuttuk; İran ile yakınlaştık.  O yüzden arkadaşların bu tarz örnekler vermesi çok normal çünkü son yıllarda dış ilişkiler namına gördüğümüz bu. Ya çok iyiyiz ya çok kötü.

Bizim genel bir tutarsızlık durumumuz var sanırım bazı konuşulması gereken konuları o Devletlerle baştan konuşmayıp açık kapı bırakıyoruz. Sonra ufak bir pürüzde tekrar ikili görüşmeler uzlaşmalar vs. sanırım bunun sebebi de her kararın Cumhurbaşkanı tarafından alınması sonucu kimse sivrilmemek için inisiyatif alıp topa girmiyor. Kim niye makamını riske atsın ki? İşler ve şartlar değişirse kelle koltukta. Emir alıp Rus uçağını vuran pilot bile ortada kaldıydı.

Bazıları buna denge politikası gözüyle bakıyor ama bence kaos.

Evet, aslında mağara döneminde ki, kurallar aynen geçerli. Sadece elimizdeki silahlar, üzerimizdeki giysiler, ve çevremizde ki eşyalar farklı ve bu durum için biz kendimize medeni diyoruz. Kafa aynı, sadece kürk değişik.

Irak, suriye, somali v.s yerlere bakarsanız mağara zihniyetini görürsünüz. Hatta abd deki evsizlerin durumu, sağlık hizmetlerine ulaşım zorlıkları.

Magara devrinde kural gücü gücüne yetene cücükleme kuralı devam ediyor.

Denge politikası güden bazı ülkeler, Suriye, ırak, libya. Yani bu da bi sonuç verisi.

Dengeden ziyade güç odaklı gitmek daha geçerli gibi.

Hıristiyanlık konusunda, Gazi Mustafa Kemal zamanında bu günkü Kırıkkale Keskin ilçesinden papa çıkması olayını bi araştırın. Belki referans olacaksa, Balyoz kumpasında ki madurlardan sanırım sevgi erenerol un dedesi galiba bu papa.

Sorunumuz da hep buradan çıktı ya. Amerikayla aşk yaşıyoruz diye Suriyeye girdik Rus uçağı vurduk. Amerika ile ters düştük Ruslarla sıkı ilişkiye girdik Amerikaya gözdağı olarak S-400 aldık. Ruslarla Suriyede ters düştük Rus uçaklarını vururuz diye Amerikadan Patriot istedik...
Araplarla aşk yaşadık hoş görünmek için İsraile düşman olduk. Araplar birbirine düştü biz Katar ve Yemen tarafını tuttuk; İran ile yakınlaştık.  O yüzden arkadaşların bu tarz örnekler vermesi çok normal çünkü son yıllarda dış ilişkiler namına gördüğümüz bu. Ya çok iyiyiz ya çok kötü.

Bizim genel bir tutarsızlık durumumuz var sanırım bazı konuşulması gereken konuları o Devletlerle baştan konuşmayıp açık kapı bırakıyoruz. Sonra ufak bir pürüzde tekrar ikili görüşmeler uzlaşmalar vs. sanırım bunun sebebi de her kararın Cumhurbaşkanı tarafından alınması sonucu kimse sivrilmemek için inisiyatif alıp topa girmiyor. Kim niye makamını riske atsın ki? İşler ve şartlar değişirse kelle koltukta. Emir alıp Rus uçağını vuran pilot bile ortada kaldıydı.

Bazıları buna denge politikası gözüyle bakıyor ama bence kaos.

Sn ACE ,
Kanimca  belirtmis oldugunuz daginik hatta bazen tutarsiz dis politikamiz olmasin nedenlerini soyle ozetleyebiliriz.

Ic siyasi yapimiz, ekononomik yapimiz , dis politikamizi kisiler ,  bir takim mezhepler vs uzrine insa etmemiz genel faktorler oldugu kanisindayim. Hali ile bu saymis oldugum faktorler saglikli dis politika izleyebilmemizin ,stratejik kararlar alabilmemizin dunyandaki gunluk degisikliklerinde de etkisi ile onumuze engeller olarak cikmakta .

Ozet olarak sunu soyleyebilirim bahsetmis oldugum engellerin buyuk bir kisminin cozumu tamami ile bizlere bagli . Ulkemizin su anda izlemekte oldugu dis siyaseti malesef pek basarili bulmuyorum. Ancak gun gelir ve bizler gercekten cok boyutlu istikrarli dis siyaset ve politika izlemek istirsek ulkemizin gerekli kaynak ve tecrubeye sahip oldugu kanisindayim.

Mevcut kötü olan ekonomik durumdan ve ambargolardan kurtulup projelerimizin devam etmesi ardından daha özgür bir dış politikayla yola devam etmemiz. Herkesin muradı bu olsa gerek. Dün beceremediğimiz bugünse biraz daha devlet odaklı siyasetle yapmaya çalıştığımız şey bu aslında, Tümgeneral Cihat Yaycı gibi değerli insanlar vesilesiyle.

Bugün gelinen seviyede etrafımıza baktığımızda denge siyaseti bizi yeniden batı tarafına itiyor bu senin elinde değil istemesen de bunu yapmak zorunda kalcaksın. Nasıl dün suriye´de İran ve Rus`larla anlaşmaya çalıştıysak ki bu bir zaman kazanma manevrasıydı, bunun olamayacağı o kadar belliydi ki neler yaşandığını gördük. İran`ın parçalanması bizim çok hevesleneceğimiz bir şey değil. Daha Suriye göçünü kaldıramayacak duruma geldik. Olası İran göçüyle daha kötü duruma geliriz. İran´ın daha doğrusu mollalar rejiminin ideolojisi, varlık amacı belli ne yaptığı da aşikar.

Kudüs Kuvvetler komutanlığı ne iş yapar herkesin malumu, tutup "İran sadece kendini kurtarmaya çalışıyor" demek aşırı iyimser bir inanış. Sen istediğin kadar aksini söyle bunun böyle olmadığını kendileri ifade ediyor.
çünkü onların hayatta kalma stratejisiyle seninki taban tabana zıt. Obama yönetimi sayesinde biraz nefes alacak imkanları olmuştu ve başlarını kaldırdığında neler yaptığını cümle alem şahit oldu.
Aç gözlü davranmalarının bedelini yakında ödeyecekler. Bizim tarfımızda ise İran´la en iyi denge siyaseti kurma şeklimiz onların en zayıf olduğu zamanda olur yani ellerini kollarını budayacaksın ki sana dokunamasın.
Daha önce yazmıştım şimdi açıkca ifade edeyim İran´nın amacı şii´liği yaymak değil, şia mezhebini kullanarak pers yayılmacılığı yapmak çünkü o kadar etnik grup içerisinde başka türlü hayatta kalma şansı yok bu sayede o kadar milleti bir arada tutabiliyor.

Biz bu başlıkta tartışırken dün "İran'dan Türkiye'ye "boru hattı" sitemi" başlıklı bir haber çıktı.

"İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, Türkiye'yi Mart ayında bir patlamada hasar gören doğal gaz boru hattını tamir ettirmeye yanaşmamakla suçladı.
Hattan Türkiye'ye yılda yaklaşık 10 milyar metreküp İran doğal gazı ihraç edildiğine dikkat çeken Bakan, "Patlama nedeniyle  Türkiye'ye doğal gaz ihracatımız kesildi.
Hattın tamiri birkaç günden uzun sürmeyeceği halde Türk tarafı hala tamiri gerçekleştirmiş değil" diye konuştu.

Cok temel stratejik sorularin cevabini bulmadan, ya da cevaplardan secemeden, gunluk ve taktiksel yaklasimlarla hareket edildigi icin cok buyuk savrulmalar ve sacma hareketlere giriyoruz, sonra toparlamak icin bin beter ugrasiyoruz...

Bir devletin cikarlari olur. Bu cikarlari korumayabilmek ve genisletebilmek icin elinde bazi imkanlar vardir. Cikarlarinin carpistigi diger devletler vardir, onlarin da elinde imkanlar vardir. Bunlarin hepsi incelenir, ortaya bir kisa, orta ve uzun vadede stratejik hedefler konur.

En basit olarak , "Neredeyim", "Nereye gitmek istiyorum" "Nasil gidecegim" "Onume ne engeller cikacak" "Engelleri nasil asarim" sorulari cevaplanir, genelde ozele detaylandirilir, planlanir, harekete gecilir, gerektikce guncellenir.

Komsularimizda, bolgemizde ekonomik calkanti, is savas, terrorism, isgal, goc vs olunca ne yapacagiz, cikarlarimiz ne gerektirir bunlarin hepsinin senaryolandirilmasi, raflarda tutulmasi, zaman zaman guncellenmesi ve gerceklestigi zaman da "aaa ne oldu, simdi ne yapacagiz" durumuna dusmememiz lazim.

Komsularimiz soz konusu oldugunda bile bunu beceremebildigimizi sanmiyorum. Sanki Iran gokten indi bir anda, ne yapalim diye tartisiyiyoruz...

Kus bakisi bakalim derim. Iranin rejimi, Molllari, Siileri beni ilgilendirmez. Iranin toprak butunlugu bana yarar mi yaramaz mi? Yariyorsa kendi vatandasina ne yaptigi beni ilgilendirmez. Yariyor ama bolecekler mi? Engelleyecek imkan yoksa, bolundugu zaman bana yarar sekilde bolunmesi icin calisirim. Yaramiyorsa, ben bolmeye calisirim.Rejim mi degisecek, benim isime gelen gelsin diye ugrasirim. Gucum mu yetmedi, gelen ile isime gelirse iyi gecinmeye bakarim vs.

Dogu Akdenizde AB+Rusya+Yunanistan+Israil+Misira karsi savasa girip kazanabilirmiyim? Sanmam, ya da bedeli cok agir olur. Ittifaklara Ittifak ile cevap verilir. Herkesle konusulur, anlasilir...Birakin Israili isterse Seytan olsun, cikarim gerektiriyorsa oturup pazarlik ederim.

İyi ki devleti sizin gibi duygusal düşünenler yönetmiyor. Çok güçlü bir devlet değilseniz, süpergüç seviyesinde, o zaman en mantıklısı denge politikasıdır. Biriyle çıkarlarımız ortak diye diğeriyle düşman olmamız gerekmiyor. Kimseye düşman olmamız gerekmiyor. Bu çok ilkel bir düşünce. Mağara devrinde yaşamıyoruz, diplomasi devrindeyiz. Akdeniz'de İsrail'le çıkalarınız uyuşursa o konuda anlaşırız. Suriye'de İran'la çıkarlarımız uyuşursa o konuda anlaşırız. Uyuşmazsa zaten anlaşamayız. Ama biriyle anlaşamıyoruz diye diğeriye evlilik hayatına girer gibi bir birlikteliğe girmeyiz.

Bu arada Serkan1976'ya yine +1

Gerçekleri, gerekçeleri görebilen kişi.
Kimi İran müslüman diyor, kimi müslüman bile değil diyor vs. İyi de bize ne bundan? Hangi müslüman ülke diğerinin kuyusunu kazmıyor ki! O halde herkes birbirini yok etmeli konudaki genel mantığa göre.

Bir +1 benden
Metinin, Serkanin ve benim yorumlari okuyan olmamis anlasilan.