İsrail İle İlgili Stratejik Değerlendirmeler ve Haberler

Haklısınız

Arapların kafasını kuma gömdüğü yerde bizim yüksek perde'den  konuya taraf olmamızın gereği yok

Bir tarafta kabile devletlerden oluşan şii ve Sünni coğrafyası

Diğer tarafta İsrail'in de taraf ve arkasına aldığı özgür dünya (ABD ve AB)

Siz hangi tarafta yer alırdınız hangisi ülkenin çıkarına

Dinlere veya mezheplere hoşgörünüz yok, hatta birkaç iletinizden içerinizdeki nefret de açıkça görülebiliyor. En azından benim anladığım bu. Tabi bu şahsınızı ilgilendirir, hepimiz görüşlerimizi dile getiriyoruz ancak bu konuda siz ve sizin gibi düşünenlerde takıldığım ve rahatsız olduğum şeyler var. Yani bugün abd ve israilin olduğu tarafa batıyı da ekleyip özgür dünya demek, söylem ve özgür dünya düşünceleriniz ile çelişmiyor mu? Hadi kısmen bazı batı devletlerini anlarım da İsrail dediğin ülke gayet açık şekilde kendi şeriatı ile yönetilen, aşırı dindar, hatta selefileri beş ile çarpacak kadar katı bir anlayışa sahip, görebileceğiniz en gerici, en yobaz ülke. Bir saldırı yüzünden aylardır on binlerce insan öldürdü, farklı ülkelere saldırıp duruyor ve siz sırf açıklar, kafanızdaki o modern dünyaya aitler diye burada bunu yazabiliyorsunuz. Ha diyorsanız benim görüşümden olsun da, katil de olsa baskıcı da olsa, hukuk tanımayan da olsa önemli değil, o zaman karşıt görüşlerinizden aynısını talep etmemeniz gerekir. Bm tanımaz, uluslar arası hukuk tanımaz ama özgür dünya içerisinde   İnanılmaz samimiyetsiz söylemler. İsrail destekleyen veya hak veren birisi ne hukuk diyebilir, ne vicdan. Bu vahşilere karşı olmak insani ve vicdani sorumluluk gerektirir, müslüman olmaya lüzum yok.

Haklısınız

Arapların kafasını kuma gömdüğü yerde bizim yüksek perde'den  konuya taraf olmamızın gereği yok

Bir tarafta kabile devletlerden oluşan şii ve Sünni coğrafyası

Diğer tarafta İsrail'in de taraf ve arkasına aldığı özgür dünya (ABD ve AB)

Siz hangi tarafta yer alırdınız hangisi ülkenin çıkarına

Dinlere veya mezheplere hoşgörünüz yok, hatta birkaç iletinizden içerinizdeki nefret de açıkça görülebiliyor. En azından benim anladığım bu. Tabi bu şahsınızı ilgilendirir, hepimiz görüşlerimizi dile getiriyoruz ancak bu konuda siz ve sizin gibi düşünenlerde takıldığım ve rahatsız olduğum şeyler var. Yani bugün abd ve israilin olduğu tarafa batıyı da ekleyip özgür dünya demek, söylem ve özgür dünya düşünceleriniz ile çelişmiyor mu? Hadi kısmen bazı batı devletlerini anlarım da İsrail dediğin ülke gayet açık şekilde kendi şeriatı ile yönetilen, aşırı dindar, hatta selefileri beş ile çarpacak kadar katı bir anlayışa sahip, görebileceğiniz en gerici, en yobaz ülke. Bir saldırı yüzünden aylardır on binlerce insan öldürdü, farklı ülkelere saldırıp duruyor ve siz sırf açıklar, kafanızdaki o modern dünyaya aitler diye burada bunu yazabiliyorsunuz. Ha diyorsanız benim görüşümden olsun da, katil de olsa baskıcı da olsa, hukuk tanımayan da olsa önemli değil, o zaman karşıt görüşlerinizden aynısını talep etmemeniz gerekir. Bm tanımaz, uluslar arası hukuk tanımaz ama özgür dünya içerisinde   İnanılmaz samimiyetsiz söylemler. İsrail destekleyen veya hak veren birisi ne hukuk diyebilir, ne vicdan. Bu vahşilere karşı olmak insani ve vicdani sorumluluk gerektirir, müslüman olmaya lüzum yok.

+1

Güzel toparlama ve değerlemeyi bir araya getirdiniz. Gayet sağlıklı zihniyetin yorumundan okunuyor.

Çoğrafya'da gelişmeler ne yönde, zengin Araplar bu işe neden ses çıkartmıyor, değerlendirirsek.

Zengin Araplar bakımından bırakın ses çıkartmamayı, adamlar açıkça İsrail'i savunuyorlar.

2000lerin başında İsrail'in enerji dağıtım merkezi olma amacı vardı. Buna karşın biz de aynı planları yapmaktaydık. Ancak bizim planımız mevcut harita üzerinden bunu gerçekleştirmek iken, yayınlanan ve adeta gözümüze sokulan BOP haritası ABD'nin planlarının pek de öyle olmadığını ortaya koyuyordu. ABD bir yandan Türkiye'yi kıvama getirmeye çalışırken, Kürt Devleti üzerinde kuluçka çalışmaları da devam etmekte idi.

Bizim Katar gazını Suriye/Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırma planımız varken, İran kendi enerji pazarı çıkarları (!) dolayısıyla buna engel oldu ve ardından Türkiye de  yeterli gücü olmamasına rağmen bir hata yapıp ABD ve İsrail'in Suriye'nin parçalanmasına ve Kürt Devleti kurulmasına yol açabilecek gelişmelere yol verdi.

Bu arada BAE gibi zengin Arap ülkeleri ise kendi alternatif enerji yollarını İsrail'in rüyası olduğu üzere Hayfa Limanından geçirmeye karar verdiler. İsrail fırsat bu fırsat hinterlandındaki Hamas, Hizbullah, Suriye gibi potansiyel tehlikeleri safdışı etmeye çalışıyor. Zengin Arap ülkeleri ise kendileri için kalan alternatif rotada İsrail'e ses çıkarmıyor. Bu arada Hamas da yaptığı kanlı baskın ile İsrail'e asla bulamayacağı bir bahane verdi.   Hatta nasıl bir tesadüf (!) ise Hamas militanlarının sızma hattında, tam da sızma gününün sabahlarına kadar devam eden bir barış konseri vardı. Nasıl bir tesadüftür, İsrail'in 11 Eylül'ü müdür, 11 Eylül gibi şaibeli algılanır mı bilemem. Ama çölde sabah Barış konserini basan Hamas militanlarının, bu kadar kötü imajını, sağ kalan Barış Konseri göstericilerini de İsrail helikopterlerinin katlettiğine dair görüntüler bile silemedi.

İşte olaylar ve mevcut konjonktür. 

İsrail ne zaman saldırmak istese Hamas vb örgütler dandik fuzelerle saldırıp meşruiyet yarattı. (Bir cok arap Hamasin İsrail güdümlü olduguna inaniyor ama biz sonuna kadar destekliyoruz)

Bunun dışında İran ve Suriye İsraile düşman, biz Suriyeye düşman. Araplar İsraile dost biz yine düşman. Mısır bir oyle bir böyle, biz Sisi falan dedik onlarla da bozuk.

Katar dışında kim var lafimizi dinleyen. Demek ki birşeyleri yanlış yapiyoruz.

Arkadaşlar, Devletimiz ve siz karar alirken din, hatta mezhepcilik uzerinden gidiyorsunuz. Dunyanin her yerinde siviller ölüyor. Yemende, Nijeryada, Sudanda, Ukraynada, Guney Amerikada vs

Hicbirine boyle isyan etmiyoruz.
Suriyede Esad ile ne oldu da dusman olduk?
İsrail ne zarar verdi de dusman olduk?
Mısırda neden taraf tuttuk?
Araplar neden bize dusman kesildi? (İsrail çıkışımıza ragmen)

Bir ulke birbirine husumetli olan hem İsraille hem de Suriyeyle neden çatışır?
Bunlara doyurucu bir cevap bulamiyoruz.

Sarı Öküz hikayesini hepiniz bilirsiniz...Bu Kudüs işi 1.Dünya savaşı sonunda bitti...

Maalesef rakip iki uygarlık arasında 300 yıllık gelişmişlik farkı var...Ve de her on yılda bir 30 yıllık fark daha oluşuyor...Nasıl kapanır siz düşünün artık...

Ortadoğu'da arada bir darbeci bir Albay darbe yapar Arap Dünyasının liderliğini almak , bu amaç için de  prestijini yükseltmek için İsrail'e kafa tutar tokatı yer yerine oturur...

Velhasıl "Batı cephesinde değişen birşey yok" çünkü "Tohumdan ağaca sıçrama yoktur" Alexandre Koyré

Cehalitime verin, ayrıca arayacağım da ama
"Tohumdan ağaca sıçrama yoktur" Alexandre Koyré; sözünü anlayamadım...

Anlamaya başladığımı düşünüyorum...

Cehalitime verin, ayrıca arayacağım da ama
"Tohumdan ağaca sıçrama yoktur" Alexandre Koyré; sözünü anlayamadım...

Anlamaya başladığımı düşünüyorum...

Geçen de yazmıştım.. Hepinizin bildiği "Cennetin Krallığı" filminde bir sahne vardı... Hristiyanlara saldırmak için önlemler almak için bekleyen Selahattin Eyyubi'ye "Hadi saldıralım , niye bekliyorsun Allah bizim yanımızda" diyen Arap şeyhine
Selahattin Eyyubi:Ben gelmeden önce Tanrı Müslümanlar için kaç savaş kazanmıştı? cevabını vermişti....

Yani herşey birden olmaz...Zamanın-şartların-imkanların olgunlaşması lazım...Ama yukarıda da yazdığım gibi İsrail'i koruyan-yaşatan Batı medeniyetinin şartlarına - imkanlarına ulaşmak imkanını çoktan kaçırdı Arap dünyası...

Rönesans-Reform-Sanayi devrimi hikayesi.Bizim olaydaki "Tohumdan ağaca sıçrama yoktur" sözünün anlamı bu


Başarılı komutanlar önce savaşı kazanır sonra savaşa  girer ; başarısız  komutanlar önce  savaşı  kaybeder sonra  savaşa  girip savaşı  kazanmaya çalışır.
                                                                                                                                   SUN  TSU
                                                                                                                                 İ.Ö. 5 - 3. YY. "SAVAÞ  SANATI"

Geçen de yazmıştım.. Hepinizin bildiği "Cennetin Krallığı" filminde bir sahne vardı... Hristiyanlara saldırmak için önlemler almak için bekleyen Selahattin Eyyubi'ye "Hadi saldıralım , niye bekliyorsun Allah bizim yanımızda" diyen Arap şeyhine
Selahattin Eyyubi:Ben gelmeden önce Tanrı Müslümanlar için kaç savaş kazanmıştı? cevabını vermişti....

+1

Yani herşey birden olmaz...Zamanın-şartların-imkanların olgunlaşması lazım...Ama yukarıda da yazdığım gibi İsrail'i koruyan-yaşatan Batı medeniyetinin şartlarına - imkanlarına ulaşmak imkanını çoktan kaçırdı Arap dünyası...

Rönesans-Reform-Sanayi devrimi hikayesi.Bizim olaydaki "Tohumdan ağaca sıçrama yoktur" sözünün anlamı bu


Başarılı komutanlar önce savaşı kazanır sonra savaşa  girer ; başarısız  komutanlar önce  savaşı  kaybeder sonra  savaşa  girip savaşı  kazanmaya çalışır.
                                                                                                                                   SUN  TSU
                                                                                                                                 İ.Ö. 5 - 3. YY. "SAVAÞ  SANATI"
[/quote]

her zaman fırsat vardır ama bunun için disiplinli bir çalışma lazım.

israilde önce ürdünü yok etmek gerek

yada mursi döneminde misirda  askeri üs ala bilirdik

Kudüs ü Musa dan beri hep devrin en süper gücü sahip olup yönetmiştir. Roma Bizans Araplar Türkler İngilizler ve şimdi diyoruz ki Kudüs Filistinlilerindir. Kudüs bir sembol yerdir kim o gün dünyanın hakimi ise burası ona haktır. Bizden sonra İngilizlerdi şehir onlara geçti sonra ikinci dünya savaşı ile süper güçlük İngilizlerden Amerikalılara geçti şehrinde Amerika'ya geçmesi gerekiyor. İsrail Amerika nın bu topraklara hakkı olan yerleşme biçimidir. Taki bir gün süper güçlüğü el değiştirir ise o zaman yeni sahip konuşulabilir. Tabi ki Çin olamaz üç dinin arasından bir süper üç çıkınca. Bu kadim gelenek bu güne kadar sürmüş ve şimdi biz diyoruz ki bu topraklar Filistinlilerindir. Süper gücü bırak hiçbir kıymetleri yok yer yüzünde ve Roma nın Bizans ın Britanya nın Osmanlının ancak sahip olabildikleri en biricik mücevheri istiyorlar. Þimdi olması gereken şudur. Bu topraklardaki halklar yeni sahibin otoritesini tanıyarak milli bilinçlerini diri tutarak bir kaç yüz yıl beklemektir. Vahşet olmaması gereken şeydir ama bu şehrin hakkı Filistin in demek değildir. Kudüsü istemek Filistinliler için yıldızları istemek kadar komiktir üç bin yıllık maziye bakaraktan. Bu topraklar amerikanın hakkı ve adamları görüyorsunuz adım atarsanız diye uçak gemisi ile etrafını sarmış ordusu ile bekliyor toprağı çünkü adamın