Tabi ki her ülke çıkarları için mücadele eder. Doğanın kanunu bu! Zaten bu mantıkla düşünürsek gerçeği görebiliriz. Ancak çoğunuz gerçeğin belirli bölümlerini görebiliyor, geri kalanını yok sayıyorsunuz. Ona göre yorum yapıyorsunuz.
Mesela ben ABD'nin bize eskiden olan tavrı ile bugün olan tavrı arasındaki ilişkiyi metaforlarla açıklamaya çalıştım. Artık ciddi bir Sovyet tehdidi yok. Ortadan kaldırıldı. Dolayısıyla Avrupa'nın güvenliğini sağlamak için artık o kadar önemli de değiliz. Bütün olanlar uzun vadeli planlanmış ve uygulanmakta olan planlar. Artık o kadar önemli değiliz. Önemli olmama zamanımız geldi. ekonomimiz, savunma kapasitemiz vs çok iyi olmamalı birileri için. Bu sadece Akdeniz'deki enerji kaynaklarıyla alakalı değil! O sadece bir parçası. Bakınız mesela sınırımızdaki mayınları bile temizlettik! Ne zaman ve ne için? Hemen ardından neler oldu Ortadoğu'da? Neyin önü açıldı? Oradaki milyonlarca insan nerede şimdi? Kimler ne yöne hareket ediyor? Biraz aklımızı kullanalım. Nefret ettiğim bir söylem var ama burada kullanmak zorundayım: Büyük resme bakalım.
Bu sınırdaki mayın efsanesi artık bitsin. Mayınlar, sınırda kimseyi durdurmuyor. Birilerini durduracak olsa, bu kadar kaçakçılık yaşanmazdı. Sınıra mayın döşemekle korunsaydı, ilk ABD yapardı bunu. Fakat öyle olmuyor. Generalin arabasıyla kaçakçı taşırsan hiçbir önlem bunu durdurmaz.
Madem ABD nazarında bir önemimiz yok, Obama yıllarca neden Ortadoğu konusunda Türkiye-İsrail ortaklığı kurdurarak, buradan çekilmeye çalıştı. Evet artık Sovyetler yok ama Çin Pasifikten adım adım geliyor. ABD eski gücünde değil, NATO'nun eski birliği yok. Ortadoğu, Karadeniz ve Balkanlar için bir ortağa ihtiyacı var. Türkiye ile bu ortaklığı kurmak zorunda. Hep söylüyorum, Türkiye-ABD ilişkileri öyle yada böyle rayına oturacak, yeni bir düzen kurulacak. Karşılıklı yapılan hatalar yüzünden bugünlere geldik ama akıllı atılacak adımlar ile iki ülkede ciddi kazanç sağlayabilir. Çin yükseldikçe ABD'de aykırı sesler kesilecek ve mantık kendine yer bulacak.