İsrail İle İlgili Stratejik Değerlendirmeler ve Haberler

Sn. Kabarbey Obama nın böyle bir planı olduğunu söylüyorsunuz ama ABD nin PYD/PKK yı desteklediği bir durumda bizim bu denkleme dahil olacağımızı nasıl düşündüler. ya da başka pazarlıklar mı oldu???

Bunu daha öncede yazdım diye hatırlıyorum ama nereye yazdığımı hatırlayamadım. Kısacası, Obama seçildiğinde en büyük vaatlerinden biri, askerileri evlerine getireceğim, diyerek, Irak ve Afganistan'dan çekilme vaadinde bulundu. Bu konuda da samimi olduğu belliydi. ABD çekilince doğal olarak bu boşluğu doldurmak isteyenler olacaktı. İşte Ortadoğu bloğu için Obama Türkiye'ye çok güveniyordu ve Türkiye'ye bu konuda tam destek olma sözü verdi. Tek şartı Türkiye-İsrail ortaklığı olarak bu boşluk doldurulacaktı. Bu sadece askeri değil, Karadeniz'den, Hint okyanusuna kadar açılan alanda İran gücünü kırıp, doğuya uzanan ticaret yollarının korunması da vardı. O dönemi hatırlayanlar bilecektir, Türkiye'nin Ortadoğu'ya ciddi bir ticaret atağı da olmuştu. Sonuç olarak mavi marmara yaşandı. Türkiye-İsrail ilişkileri koptu. Obama araya girerek İsrail'in tazminat ve özür karşılığında Türkiye ile barışmasını teklif etti. CB, bu teklifi kabul etti. Netanyahu ise CB'nin başka şeyler isteyeceğini, sözünden döneceğini iddia ederek Obama'yı sıkıştırdı. Obama'da garanti vererek buluşmayı gerçekleştirdi. İsrail özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Fakat CB, anlaşmada olmamasına rağmen Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını ve devletin tanınması gibi başka şeyler isteyerek, Obama'yı rezil etti. O günden sonra Obama, 180 derece dönerek Türkiye düşmanı oldu. Netanyahu gibi birine rezil olmak insanı düşman yapmaya yeter, hak veriyorum. Sonrası zaten malum. ABD, btö'nün hamisi oldu. Þimdi bu olay içinde başkaları suçlanıyor. Ah bu dış güçler...

CB başkanının gazze ile ilgili taleplerinin olması anlaşmanın olmasını engellemedi zaten. iran dan tutunda libya ya kadar anlaşamadığımız bir çok nokta var beyfendileri irail konusunda biz mi üzmüşüz. ilginç.

CB başkanının gazze ile ilgili taleplerinin olması anlaşmanın olmasını engellemedi zaten. iran dan tutunda libya ya kadar anlaşamadığımız bir çok nokta var beyfendileri irail konusunda biz mi üzmüşüz. ilginç.

Söz verip, daha sonrada verdiğiniz sözü tutmamak sizin şahsınız için bir problem olmayabilir. Fakat uluslararası ilişkilerde bunu yaparsanız, neler yaşandığını ülkece gördük zaten.

Sn. Kabarbey Obama nın böyle bir planı olduğunu söylüyorsunuz ama ABD nin PYD/PKK yı desteklediği bir durumda bizim bu denkleme dahil olacağımızı nasıl düşündüler. ya da başka pazarlıklar mı oldu???

Bunu daha öncede yazdım diye hatırlıyorum ama nereye yazdığımı hatırlayamadım. Kısacası, Obama seçildiğinde en büyük vaatlerinden biri, askerileri evlerine getireceğim, diyerek, Irak ve Afganistan'dan çekilme vaadinde bulundu. Bu konuda da samimi olduğu belliydi. ABD çekilince doğal olarak bu boşluğu doldurmak isteyenler olacaktı. İşte Ortadoğu bloğu için Obama Türkiye'ye çok güveniyordu ve Türkiye'ye bu konuda tam destek olma sözü verdi. Tek şartı Türkiye-İsrail ortaklığı olarak bu boşluk doldurulacaktı. Bu sadece askeri değil, Karadeniz'den, Hint okyanusuna kadar açılan alanda İran gücünü kırıp, doğuya uzanan ticaret yollarının korunması da vardı. O dönemi hatırlayanlar bilecektir, Türkiye'nin Ortadoğu'ya ciddi bir ticaret atağı da olmuştu. Sonuç olarak mavi marmara yaşandı. Türkiye-İsrail ilişkileri koptu. Obama araya girerek İsrail'in tazminat ve özür karşılığında Türkiye ile barışmasını teklif etti. CB, bu teklifi kabul etti. Netanyahu ise CB'nin başka şeyler isteyeceğini, sözünden döneceğini iddia ederek Obama'yı sıkıştırdı. Obama'da garanti vererek buluşmayı gerçekleştirdi. İsrail özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Fakat CB, anlaşmada olmamasına rağmen Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını ve devletin tanınması gibi başka şeyler isteyerek, Obama'yı rezil etti. O günden sonra Obama, 180 derece dönerek Türkiye düşmanı oldu. Netanyahu gibi birine rezil olmak insanı düşman yapmaya yeter, hak veriyorum. Sonrası zaten malum. ABD, btö'nün hamisi oldu. Þimdi bu olay içinde başkaları suçlanıyor. Ah bu dış güçler...

+1 çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler üstad...

Burda ABD niye bizi değilde pyd'yi tercih ettiğinin cevabı verilmiş.

Eee İsrail ile iyi ilişkiler kursaydık böyle olmuyacaktı.

Pardon yanlışlıkla yorum yapmışım.

Eee İsrail ile iyi ilişkiler kursaydık böyle olmuyacaktı.

Buna bile gerek yoktu. Karşılıklı birbirimize uluslararası alanda tahammül etsek yetiyordu. Zaten iki ülke halkı arasında, bazı aşırı gruplar hariç, öyle büyük bir sıkıntı da yoktu. Aşırı Yahudiler ve aşırı İslamcılar hep kavgalıydı, ona yapacak bir şey yok. Fakat hükumetin ABD nezihinde kaçırdığı bu büyük fırsatlar, hep bize ciddi sorun olarak döndü. Bu fırsatlar değerlendirilseydi, Irak'taki terör konusu yıllar önce büyük oranda kapanacaktı. Filistin konusunda İran'ı etkisi bugünkü gibi absürt bir noktaya gelmeyeceği gibi, Gazze'de yaşanan soykırıma giden adımlar yaşanmayacaktı. Neyse geçmiş gün artık, olan oldu.

Sn. Kabarbey Obama nın böyle bir planı olduğunu söylüyorsunuz ama ABD nin PYD/PKK yı desteklediği bir durumda bizim bu denkleme dahil olacağımızı nasıl düşündüler. ya da başka pazarlıklar mı oldu???

Bunu daha öncede yazdım diye hatırlıyorum ama nereye yazdığımı hatırlayamadım. Kısacası, Obama seçildiğinde en büyük vaatlerinden biri, askerileri evlerine getireceğim, diyerek, Irak ve Afganistan'dan çekilme vaadinde bulundu. Bu konuda da samimi olduğu belliydi. ABD çekilince doğal olarak bu boşluğu doldurmak isteyenler olacaktı. İşte Ortadoğu bloğu için Obama Türkiye'ye çok güveniyordu ve Türkiye'ye bu konuda tam destek olma sözü verdi. Tek şartı Türkiye-İsrail ortaklığı olarak bu boşluk doldurulacaktı. Bu sadece askeri değil, Karadeniz'den, Hint okyanusuna kadar açılan alanda İran gücünü kırıp, doğuya uzanan ticaret yollarının korunması da vardı. O dönemi hatırlayanlar bilecektir, Türkiye'nin Ortadoğu'ya ciddi bir ticaret atağı da olmuştu. Sonuç olarak mavi marmara yaşandı. Türkiye-İsrail ilişkileri koptu. Obama araya girerek İsrail'in tazminat ve özür karşılığında Türkiye ile barışmasını teklif etti. CB, bu teklifi kabul etti. Netanyahu ise CB'nin başka şeyler isteyeceğini, sözünden döneceğini iddia ederek Obama'yı sıkıştırdı. Obama'da garanti vererek buluşmayı gerçekleştirdi. İsrail özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Fakat CB, anlaşmada olmamasına rağmen Gazze'deki ablukanın kaldırılmasını ve devletin tanınması gibi başka şeyler isteyerek, Obama'yı rezil etti. O günden sonra Obama, 180 derece dönerek Türkiye düşmanı oldu. Netanyahu gibi birine rezil olmak insanı düşman yapmaya yeter, hak veriyorum. Sonrası zaten malum. ABD, btö'nün hamisi oldu. Þimdi bu olay içinde başkaları suçlanıyor. Ah bu dış güçler...

+1
Güzel bir açıdan olayların izahı olmuş

http://youtu.be/eryoPx-G42c?si=ZY37m5y2Gdx2Kh-2

İsrail'in İran'a yaptığı saldırının bazı detaylarına deyinilmiş

Güzergah
Mühimmat seçimi
Zamanlama
Hedef seçimi

Vesaire bilgiler

CB başkanının gazze ile ilgili taleplerinin olması anlaşmanın olmasını engellemedi zaten. iran dan tutunda libya ya kadar anlaşamadığımız bir çok nokta var beyfendileri irail konusunda biz mi üzmüşüz. ilginç.

Söz verip, daha sonrada verdiğiniz sözü tutmamak sizin şahsınız için bir problem olmayabilir. Fakat uluslararası ilişkilerde bunu yaparsanız, neler yaşandığını ülkece gördük zaten.

sn kabarbey böyle bir anlaşma maddesi yok zaten, ankalma haricinde bir talep bu. anlaşmanın da tbmm de onaylandığını zaten biliyorsunuz. ama sözünüzü ettiğiniz talep yüzünden abd türkiye-israil yakınlaşmasının olmayacağını anladı o dönem.
uluslararası ilişkiler terken ab nin abd nin de bize verdiği sözler vardır ama onların bir sıkıntı çektiği olmuyor. demek istediğim gücünüz varsa söz çokta birşey ifade etmiyor.

sn kabarbey böyle bir anlaşma maddesi yok zaten, ankalma haricinde bir talep bu. anlaşmanın da tbmm de onaylandığını zaten biliyorsunuz. ama sözünüzü ettiğiniz talep yüzünden abd türkiye-israil yakınlaşmasının olmayacağını anladı o dönem.
uluslararası ilişkiler terken ab nin abd nin de bize verdiği sözler vardır ama onların bir sıkıntı çektiği olmuyor. demek istediğim gücünüz varsa söz çokta birşey ifade etmiyor.

İşin en kötü yanı, hükumet içinde de bu şekilde düşünenler var. Uluslararası ilişkilerde verilen sözlerin çok büyük önemi var. Yıllardır bu sebeple rezil oluyoruz, yetmiyor, binbir çeşit belaya soktuk başımızı. Hiç olmayacak saçma sapan talepleri sıralayıp, Obama'yı, Netanyahu karşısında rezil ederek, CB acaba ne kazanmaya çalışıyordu? Çünkü bu saçmalaması bize yeni bir terör örgütü ve uluslararası alanda işid destekçisi ülke statüsü kazandırdı.

AB'de Türkiye'ye mültecileri tutması karşılığı bazı sözler verdi. Þimdi Türkiye'de AB desteği tarihte hiç olmadığı kadar yerlerde. Yarın AB düştüğünde Türkiye orada olmayacak. Olurda düzgün bir hükumet gelirse bunun da karşılığı olacak. Bugünün yarını da var.