İsrail İle İlgili Stratejik Değerlendirmeler ve Haberler

mavi marmara anlaşması olmuşsa kime ne sözü vermişsiz de tutmamışız bunu anlayamadım. abd israil ile özellikle netanyahu ya rezil olmaktan mı çekiniyor yapmayın lütfen. ab ve abd nin istemediğini yaptığımız için her halükarda asi terör devleti oluruz, işid mişid bahaneçok iyi her istediklerini yapacak bir örgüt buldular onu da kullanıyorlar suriye de.yoksa bir sabah uyanıp aa pyd varmış burda hadi onla müttefik olalım demediler. kısacası abd ve türkiye çıkarları ve talepleri örtüşmedi.

mavi marmara anlaşması olmuşsa kime ne sözü vermişsiz de tutmamışız bunu anlayamadım. abd israil ile özellikle netanyahu ya rezil olmaktan mı çekiniyor yapmayın lütfen. ab ve abd nin istemediğini yaptığımız için her halükarda asi terör devleti oluruz, işid mişid bahaneçok iyi her istediklerini yapacak bir örgüt buldular onu da kullanıyorlar suriye de.yoksa bir sabah uyanıp aa pyd varmış burda hadi onla müttefik olalım demediler. kısacası abd ve türkiye çıkarları ve talepleri örtüşmedi.

Size tane tane anlatacağım, umarım bu sefer anlayabilirsiniz.

Obama, CB ile görüşüp söz aldı ve Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşecek ve kurulan ortaklık ile Ortadoğu'da ABD çekilirken oluşan boşluk bu ortaklık tarafından yönetilen bir mekanizmayla doldurulacaktı. İran'ın bölgeye nüfuz etmesi engellenecek, ticaretin, Arap yarım adasından AB ve ABD 'ye akışı kesintiye uğramayacak, Türkiye ve İsrail 2 büyük hub olarak burada güvenliği sağlayacaktı. Hatta bir dönem Katar gazının Türkiye üstünden AB'ye akışı vs konuşuldu. Tüm bunlara CB, özür ve tazminat karşılığı yapacağı sözünü verdi.

Buraya kadar anlaşıyor galiba, özür+tazminat=ortaklık mekanizması(ABD+Türkiye+İsrail).

Netanyahu'da, CB'nin bu sözü vermesine rağmen, İsrail'den, Filistin için Gazze'de ablukanın kalkması, 2 devletli çözüm gibi önceden konuşulmamış şeyler isteyerek, bu ortak mekanizmayı başlatmayacağını, Obama'nın saf bir lider olduğunu iddia etti. Bunu yaparken Irak işgali sırasındaki tezkere örneği ile yaptı. Muhtemelen bu bilgileri de devletin içine sızmış malum kişilerden edinmiştir. CB orada da söz vermişti ve tezkere geçmeyince ABD milyarlarca dolar ve çok büyük süre kaybetmişti. Bunu Netanyahu ABD'deki bütün lobileriyle yaptı. Öyle basit bir propaganda değildi. Tüm bunlara rağmen Obama, CB'yi ve Türkiye'yi savunmaya devam etti.

Tüm bunlar olduktan sonra Obama, CB ve Netanyahu'yu konferans görüşmesiyle bir araya getirerek, daha önceden üzerinde çalışılmış ve anlaşılmış özür ve tazminatın, İsrail tarafından kabul edildiğini ve Türkiye'nin de sözünde durarak, ilişkileri normalleştirerek, ortaklık mekanizması kurulması akabinde ABD askerlerinin çekilmeye başlaması planlanacaktı. Yani Netanyahu özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti.

CB burada özür ve tazminatı kabul ettiğini fakat Gazze'deki abluka ve 2 devletli çözüm konusu görüşmeleri başlamadan ilişkileri normalleştirmeyeceğini bildirdi. Obama ise zaten içeride çok sıkıntılı günler geçiriyorken birde en büyük sözlerinden biri olan ABD askerlerinin ülkeye geri getirme planı direk CB tarafından sabote edilince, haklı olarak Türkiye düşmanı oldu. O günden beri Türkiye için kılını kıpırdatmadı, aksine Türkiye karşıtı bütün işleri onayladı.

Bugün geldiğimiz nokta ortada. Kısa görüşlü şovmen dış politika bizi rezil etmekten ve ülkeyi sürekli aşağı çekmekten başka hiçbir işe yaramadı. Artık Türkiye, Kürt katili, işid destekçisi bir ülke olarak anılıyor. Tabi böyle şeyleri Türkiye'de enine boyuna araştıran kim varsa başına binbir türlü iş geldiği için, bu konular hiç konuşulmuyor.

Umarım şimdi mantığınıza oturmuştur.

Sn Kabarbey, sizi gayet iyi anlıyorum. ancak sorduğum şu; abd destekli israil-türkiye işbirliği konusunda bizim tarafın sözler verdiğini kanıtı nedir. ikincisi mavi marmara anlaşması döneminde zaten bütün haberlerde hükümetin gazze ye yönelik ambargonun kaldırılması ve şartların iyileştirilmesi konusunda zaten taleplerinin olduğu yazılıyordu. bu gizli kapaklı birşey değildi. demek istediğim konu şu abd-israilin türkiye ile bu şartlarda aynı tarafda olmayacağını anladıklarını ve bu yüzden bahsettiğiniz obamanın türkiye ye karşı tavır değişikliği bundan dolayı oldu.

Sn Kabarbey, sizi gayet iyi anlıyorum. ancak sorduğum şu; abd destekli israil-türkiye işbirliği konusunda bizim tarafın sözler verdiğini kanıtı nedir. ikincisi mavi marmara anlaşması döneminde zaten bütün haberlerde hükümetin gazze ye yönelik ambargonun kaldırılması ve şartların iyileştirilmesi konusunda zaten taleplerinin olduğu yazılıyordu. bu gizli kapaklı birşey değildi. demek istediğim konu şu abd-israilin türkiye ile bu şartlarda aynı tarafda olmayacağını anladıklarını ve bu yüzden bahsettiğiniz obamanın türkiye ye karşı tavır değişikliği bundan dolayı oldu.

Pes ettim gerçekten. Zamanımı boşa harcamışım. Siyasi kafadaki insanlara laf anlatmak gerçekten zaman kaybı.

Zaten İsrail-Filistin sorunu çözülmeden ve iki tarafında mütabakatıyla çözülmeden bölgede İsrail ile politika geliştirmek mantıksız.

Yani en son İsrail ile Doğu Akdenizdeki doğalgazın taşınması için iyi niyet görüşmesi yaptık Birleşmiş Milletler toplantısında sonra olanlar malum.

Sayın Kabardey'e katılıyorum.

Eğer zamanında Obama ile işbirliği yapsaydık, ne işid, ne de pyd sorunumuz kalmayacaktı, daha önce de pek çok kez yazmıştım Amerika ile işbirliği yapsaydık şu anda ülkemiz pek farklı bir yerde olurdu, bunları söyleyince maalesef Amerikancı olarak yaftalanıyoruz.

Amerika'ya geçmişte pek çok kez kazık attık.

Mesela Turgut Özal zamanında yeterli desteği verseydik, zaten pkk sorunumuz olmazdı, üstüne belki de Musul ve  Kerkük'ü bile almıştık.

Ancak tezkere konusunda Cumhurbaşkanı destek vermişti ama eski hocasının etkisiyle mecliste tezkere reddedilmişti yani ülke çıkarları yerine ümmetçilik fantezisi bizi bugünlere getirdi.

Kısacası bizim kullanamadığımız Amerikayı artık tamamen İsrail'e kaptırdık, İsrail,Amerikayı bir kaldıraç olarak kullanarak, bölgede önce İran ve sonra Türkiye ve belki de önce Türkiye'den başlayarak yayılımına devam edecek.

Aslında artık ortada Evangelist bir başkan olduğuna göre, İsrail bunu kısa sürede başaracak zaten İran'ın istikrarsızlaştırılması pek çok yönden bize zararı olacak, en azından sadece otomatikman bir göç dalgası başlatacak ve bu da bizi çok fena sarsacak, hali hazırda yeteri kadar terör sorunumuz varken büyük Kürdistan vaatleri ile tüm bölge Kürtleri eliyle iç savaş planları devreye sokulacak.

Daha önce de yazmıştım,  tüm bu süreçlerden sonra s-400 olayıyla Amerika bizi tamamen gözden çıkardı ve Ukrayna-Rus savaşı çıkmasaydı muhtemelen Yunanistan'ı üzerimize salacaklardı, ama artık Teolojik düzlemde birbiriyle örtüşen Yahudi ve Evangelist görüş biraraya geldi.

Ülkemizde,  Evangelizm tarikatını sadece koyu Katolik zannedenler var ve bu tehlikenin farkında değiliz, sıradan aptal Amerika vatandaşı algısı ve Evangelizm bir araya geldiğinde bizim için ne büyük bir tehlike olduğunu sadece birkaç yıl içinde göreceğiz.

Artık tehlike sadece ülkelerin ekonomik-milli çıkarları değil, karşımızda bizi tehdit olarak gören bir dini anlayış var ve direkt olarak İslam karşıtlığı ve ana hedef olarak Türkiye'yi konumlandırarak, topyekün medeniyetimize savaş açmış durumdalar.

Allah bizi önce Uk-Rus savaşı sayesinde kurtardı, çok samimi söylüyorum şuan tek dileğim inşallah Çin-Tayvan savaşı çıkar da, arada bir süre daha nefes alabilir ve büyük savaşlara hazırlanacak zaman kazanabiliriz.

mavi marmara anlaşması olmuşsa kime ne sözü vermişsiz de tutmamışız bunu anlayamadım. abd israil ile özellikle netanyahu ya rezil olmaktan mı çekiniyor yapmayın lütfen. ab ve abd nin istemediğini yaptığımız için her halükarda asi terör devleti oluruz, işid mişid bahaneçok iyi her istediklerini yapacak bir örgüt buldular onu da kullanıyorlar suriye de.yoksa bir sabah uyanıp aa pyd varmış burda hadi onla müttefik olalım demediler. kısacası abd ve türkiye çıkarları ve talepleri örtüşmedi.

Size tane tane anlatacağım, umarım bu sefer anlayabilirsiniz.

Obama, CB ile görüşüp söz aldı ve Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşecek ve kurulan ortaklık ile Ortadoğu'da ABD çekilirken oluşan boşluk bu ortaklık tarafından yönetilen bir mekanizmayla doldurulacaktı. İran'ın bölgeye nüfuz etmesi engellenecek, ticaretin, Arap yarım adasından AB ve ABD 'ye akışı kesintiye uğramayacak, Türkiye ve İsrail 2 büyük hub olarak burada güvenliği sağlayacaktı. Hatta bir dönem Katar gazının Türkiye üstünden AB'ye akışı vs konuşuldu. Tüm bunlara CB, özür ve tazminat karşılığı yapacağı sözünü verdi.

Buraya kadar anlaşıyor galiba, özür+tazminat=ortaklık mekanizması(ABD+Türkiye+İsrail).

Netanyahu'da, CB'nin bu sözü vermesine rağmen, İsrail'den, Filistin için Gazze'de ablukanın kalkması, 2 devletli çözüm gibi önceden konuşulmamış şeyler isteyerek, bu ortak mekanizmayı başlatmayacağını, Obama'nın saf bir lider olduğunu iddia etti. Bunu yaparken Irak işgali sırasındaki tezkere örneği ile yaptı. Muhtemelen bu bilgileri de devletin içine sızmış malum kişilerden edinmiştir. CB orada da söz vermişti ve tezkere geçmeyince ABD milyarlarca dolar ve çok büyük süre kaybetmişti. Bunu Netanyahu ABD'deki bütün lobileriyle yaptı. Öyle basit bir propaganda değildi. Tüm bunlara rağmen Obama, CB'yi ve Türkiye'yi savunmaya devam etti.

Tüm bunlar olduktan sonra Obama, CB ve Netanyahu'yu konferans görüşmesiyle bir araya getirerek, daha önceden üzerinde çalışılmış ve anlaşılmış özür ve tazminatın, İsrail tarafından kabul edildiğini ve Türkiye'nin de sözünde durarak, ilişkileri normalleştirerek, ortaklık mekanizması kurulması akabinde ABD askerlerinin çekilmeye başlaması planlanacaktı. Yani Netanyahu özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti.

CB burada özür ve tazminatı kabul ettiğini fakat Gazze'deki abluka ve 2 devletli çözüm konusu görüşmeleri başlamadan ilişkileri normalleştirmeyeceğini bildirdi. Obama ise zaten içeride çok sıkıntılı günler geçiriyorken birde en büyük sözlerinden biri olan ABD askerlerinin ülkeye geri getirme planı direk CB tarafından sabote edilince, haklı olarak Türkiye düşmanı oldu. O günden beri Türkiye için kılını kıpırdatmadı, aksine Türkiye karşıtı bütün işleri onayladı.

Bugün geldiğimiz nokta ortada. Kısa görüşlü şovmen dış politika bizi rezil etmekten ve ülkeyi sürekli aşağı çekmekten başka hiçbir işe yaramadı. Artık Türkiye, Kürt katili, işid destekçisi bir ülke olarak anılıyor. Tabi böyle şeyleri Türkiye'de enine boyuna araştıran kim varsa başına binbir türlü iş geldiği için, bu konular hiç konuşulmuyor.

Umarım şimdi mantığınıza oturmuştur.

Uzun uzun ve detaylı yorum yaptınız ve bunun için size teşekkür ediyorum. Ancak bu sıraladığınız Palavrayı nereden duydunuz kimden duydunuz ve kaynak nedir?

Bu süreci en az ben de sizin kadar takip ettim ve İsrail'le Türkiye arasındaki iplerin kopmadığını en az ticari alanda seneler boyunca takip ettim. Nedenhahu Siri dedikten sonra o sene bir sezonda 400.000 İsrailli turistler Türkiye akın ettiler. Ticari ilişkiler ondan sonra tam ivme kazanmaya başladı.


İsrail hükümeti Filistinliler'e karşı duyarlı olmaya mecbur kalacaktı Türkiye'nin iç siyasetine  Onlara karşı olumlu kılmak için.. Sağcılarla faşistlerle ve ırkçılardan oluşan hükumete karşı İsrail'e bugüne kadar gelebildilerse çok iyi. Ve bunlara daha fazla müsamaha gösterilmiyorsa o da gayet doğal.

Tiffany Clinton ve salak Obama ne zamandan beri Türkiye'nin lehine hizmet etti? Allah aşkına gözünü biraz daha fazla aç ve daha derin düşünme karakterine sahip ol. İsrail Türkiye çıkarına kendi çıkarı en az 2 3 kat fazla olmadıkça hiçbir zaman hizmet etmez ve etmedi de. Bunu sen anlamıyorsan anlamayanlar artık bunu kafalarına yerleştirsin. Bana Obama ve Clintonu sakın ve sakın savunma bu iki alçak siyasetçiler Ermenileri Kasapladınız doğradınız diyerek demokrat Biden bunun sonunu getirdi.  Aklıyla Demokles kılıcını başımızda sallayacaklardı.

Madem Amerikanları hizmet edecek ve en stratejik hava üsleri İncirlik'te olan arkadaşlarımız neden bizi hava savunma sistemleri ile donatmadılar? Neden İsrail'i ve Yunanların çıkarları öncülük tanındıı? Gel gelelim gene Demokles kılıcına.


Bizim tek bir hatamız vardı o da George W bush zamanında adamlara kendi topraklarımızdan Irak'a taarruz  olanağı tanımamız. Halbuki Recep Tayyip Erdoğan bu teskeren geçmesine çok taraftardı. ama olmadı neden? Rahmetli Deniz Baykal buna yasal olarak engel oldu mecliste. Oylamada üstelik AKP 60 milletvekili fire verdi bu teskere'nin aleyhine. Bizim Washington'daki beyefendiler halen alıngansa ve buna da sümük çekiyorlarsa onların bileceği iş. Vermiyorlarsa yaparız ve bizim mühendisler maşallah süphanallah yapıyorlar hem de göndere göndere.



Ben bazı kesimlerin bu teslimiyet kültürü nereden çıkıyor halen anlamış değilim ve anlamakta istemiyorum!!!!

Ulkemiz bulundugu cografya ,parcasi oldugu sistem geregi . Israil ve  ABD ile iliskilerimizi ulkemizin cikarlari ve stratejik hedefl dogrultusunda ortak zeminlerde is birligi yapmak gerekliligi kilmaktadir. 

Elbette ileriye donuk is birligi yapim oncesinde ,gecmiste yapilmis olan olaylari da unutmamaliyiz. "Unutmayip ders cikarmak baska ,gecmise saplanip kalmak baska birsey" 

Devletler arasinda ebedi dostluklar olmayacagi gibi ebedi dusmanliklar da olmaz. Cikarlar ve menfaatler her zaman on plandadir.

Hosumuza gitse de gitmese de , etik bulsak bulmasak da sitemin kurali budur.

Mesela Turgut Özal zamanında yeterli desteği verseydik, zaten pkk sorunumuz olmazdı, üstüne belki de Musul ve  Kerkük'ü bile almıştık.

Sayın Ocak, o günleri hatırlayanlar bilir. Turgut Özal Musul'u alabiliriz rüyasıyla, Baba Bush ne istemişse kabul etmiştir. İkisinin arasındaki telefon görüşmelerinin tapeleri açıklandı, aşağıda bir kaç tane örnek link bıraktım (google'dan kalanları bulabilirsiniz çok fazla var). Adeta bir Texas valisi gibi, Bush'un dediklerini harfiyen uygulamaya çalışmıştır. Peki karşılığında ne aldık? Bırakın Musul'u bize vermeyi, batılı "dost" ve "müttefiklerimiz" PKK'yı silahlandırdı Çekiç Güç vasıtasıyla, gizlemeden aşağılık bir biçimde dalga geçerek.

Ortadoğu'da bir kürt devleti/gücü teşkil etmek Amerika'nın çıkarınadır. Böl parçala yönet taktiği gereği, Kürt devleti bölgede varolan güçlerin (Türk, İran, Arap) palazlanmasını engeller ve Amerika'nın istediği tam da budur. Amerika aptal mı, Türkiye Musul'u veya Suriye'nin kuzeyini (misak-ı milli içindeki yerleri) alsın, bir dünya petrol geliri elde etsin ve ülkesindeki terör sorununu bitirsin istesin.

Obama şunu şunu bize vadetmişti gibi şeylere çok inanmamak lazım. Zamanında Baba Bush'un da çok vaadi vardı, sonrasını gördük uslu bir kedi gibi davranmamıza rağmen.

Ulkemiz bulundugu cografya ,parcasi oldugu sistem geregi . Israil ve  ABD ile iliskilerimizi ulkemizin cikarlari ve stratejik hedefl dogrultusunda ortak zeminlerde is birligi yapmak gerekliligi kilmaktadir. 

Elbette ileriye donuk is birligi yapim oncesinde ,gecmiste yapilmis olan olaylari da unutmamaliyiz. "Unutmayip ders cikarmak baska ,gecmise saplanip kalmak baska birsey" 

Devletler arasinda ebedi dostluklar olmayacagi gibi ebedi dusmanliklar da olmaz. Cikarlar ve menfaatler her zaman on plandadir.

Hosumuza gitse de gitmese de , etik bulsak bulmasak da sitemin kurali budur.

Aslına bakılırsa yorumunuza katılmamak elde değil. Ancak bir tarafı altınızı oymaya çalışırsa orada etik vasfi sıfır kalıyor.