YÜKSEK İRTİFA HAVA SAVUNMA SİSTEMİ PROJESİ

Başlatan Subutay, 02 Nisan 2009, 01:49:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sizce SSM hangi sistemi seçecek?

S-400(Rusya)
S-300(Rusya)
Patriot(ABD)
HQ-9(Çin)
Arrow(İsrail)
Aster-30
Son dakika... Putin açıkladı: Türkiye dünyanın en iyi sistemini almaya karar verdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin,  Türkiye'nin, Rusya'dan alacağı S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili ABD  yönetiminden gelen tepkileri değerlendirerek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan'ı tanıdığım kadarıyla, birisinin kendisine yönelik baskı araçları  kullanarak sonuç elde etmesi çok zor. Aksine, bu Sayın Erdoğan'ı daha da  cesaretlendirecektir ve ulusal çıkarlarını gözeterek taviz vermeyecektir." dedi.

Ayrıca Putin' "Türkiye, NATO üyesi olarak S-400 sistemleri ile en gelişmiş ve abartmadan söylüyorum sınıfında dünyanın en iyi sistemini almaya karar verdi" dedi.

Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu kapsamında dünyanın  önde gelen haber ajansları yöneticilerini kabul etti. Toplantıya Anadolu Ajansı  (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu da katıldı.

Konuşmasına, toplantıya katılan haber ajansları yöneticilerine  teşekkür ederek başlayan Putin, "Bu toplantılarımız artık bir gelenek haline  geldi. Görüşmelerimiz sayesinde, özel ilgi alanımız olan konulardaki duruşumuzla  ilgili önemli, temel açıklamalar yapma şansı elde ediyorum." diye konuştu.

Rusya ve Türkiye'ye yönelik bazı dönemlerde kullanılan baskı  enstrümanlarını ve ABD'nin, Türkiye ile yapmış olduğu F-35 satışı anlaşmasına  engel koyma çabalarını eleştiren Putin, "Baskı enstrümanları, giderek daha fazla  ülkeyi kapsıyor. Þimdi ise bizim S-400 sistemlerimizin alımıyla ilgili. Aslında  oldukça garip, Türkiye, bir NATO üyesi olarak S-400 hava savunma sistemleriyle en  gelişmiş ve abartmadan söylüyorum sınıfında dünyanın en iyisi olan bir sistemi  almaya karar verdi. Ne olmuş yani? Bu bir suç mu?" ifadelerini kullandı.

Başta Yunanistan'a teslim edilen S-300 sistemleri olmak üzere, başka  NATO ülkelerine de silah temin ettiklerini anımsatan Putin, "Bu baskı durumunu  açıklamakta zorlanıyorum. Bu, kesinlikle Türkiye'ye karşı adil olmayan bir  yaklaşım." dedi.

Savunma sanayinde iş birliği

Türkiye'nin savaş uçağı temin etmeye yönelik girişimlerini  değerlendiren Putin, "Türkiye bu konuda seçim yapma hakkına sahip. Fiyat ve  kalite unsurlarını dikkate alarak ulusal çıkarlarını gözetecektir. Bağımsız bir  devletin, almaya hazır olduğu ve bu durumda, güvenliğini sağlama konusunda son  derece hassas bir ürünü almaya yönelik girişimini kısıtlama getirmeye hangi  ülkenin hakkı var? Bence bu kesinlikle aşırı bir davranış." değerlendirmesinde  bulundu.

Putin, savunma sanayinde ortak üretim konusunu da Cumhurbaşkanı  Erdoğan ile ele aldıklarını vurgulayarak, "Bu konu, hangi teknolojilerin  transferi, hangi süre zarfının belirleneceği ve mümkün olan diğer tüm  unsurlarıyla uzman seviyesinde ele alınmalı. Bunu dünyanın birçok ülkesiyle  gerçekleştirmekteyiz." diye konuştu.

Çin ve Hindistan'la savunma sanayisini alanında çok sayıda iş birliği  konusu yürüttüklerine işaret eden Rus lider, şunları kaydetti:

"Eğer bugün size, Çin'e veya Hindistan'a istediğiniz yerden silah  alımı yasaklanırsa, belki yarın da tümden silahlanma yasağı getirilir. O zaman  hepimiz silahsızlanalım. Hatırlatmak isterim ki dünyanın en büyük ordu bütçesi,  ki bu bir rekordur, 700 milyar dolarla ABD'ye ait. Dünyanın tüm ordu bütçelerini  birleştirseniz yine de ABD'yi geçemiyorsunuz."

Söz konusu baskılar nedeniyle Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin  taşıdığı öneme vurgu yapan Putin, "Kesinlikle, birbirimizle sağlam, tam teşekkülü  ve dostane bir ilişkiye ihtiyacımız var. Sayın Erdoğan'ı tanıdığım kadarıyla,  birisinin kendisine yönelik baskı araçları kullanarak sonuç elde etmesi çok zor.   Aksine, bu Sayın Erdoğan'ı daha da cesaretlendirecektir ve ulusal çıkarlarını  gözeterek taviz vermeyecektir." diye konuştu.

Ticarette ulusal para kullanımı

Türkiye ve Rusya arasında yürütülen, ticarette ulusal para kullanımı  konusuna da değinen Putin, "Doların kullanımına yönelik çeşitli kısıtlamalara  yönelik kararlar alan ABD'li ortaklarımız büyük stratejik bir hata yapıyorlar.  Çünkü bugüne kadar, doların rezerv döviz olarak kullanılmasına yönelik tüm  dünyanın büyük bir güveni vardı. Þimdi ne oluyor? Dünyanın birçok ülkesi, ABD'nin  dolarla ödemeyi engellediğini görüyor ve bu dolara bağımlılıktan kurtulmaya  çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Günümüzde birçok ülkenin artık dolar bağımlılığından kurtulmaya  çalıştığının altını çizen Putin, şunları kaydetti:

"ABD yönetimi, siyasi alanda kısa vadeli taktiksel konuların çözümü  için dolara yönelik güveni sarsıyor. Þahsi kanaatime göre, bu büyük stratejik bir  hata. Bu bağımlılıktan kurtulmanın bir yolu da elbette ulusal paraların  kullanımı. Bu sürece Çin ile yavaşça başlıyoruz. Yüen özgürleştikçe ve rahatça  dönüştürülebilecek bir para haline geldikçe, dünyadaki ödemelerde kendine yer  bulacak ve dünya rezerv dövizlerinden birisi olacak. Dahası, IMF ile de bu yönde  ilk adım atıldı. Yeni rezerv dövizlerinin yaratılmasına ilişkin bu eğilim devam  edecek. Ancak ABD umuyorum hala zekidir ve ne yaptıklarının farkına vararak  davranışlarını düzeltirler."

http://www.milliyet.com.tr/putin-acikladi-dunyanin-en-iyi-dunya-2676463/

Mesajı Paylaş

Hisar-U için Nike Herculeslerdeki M42 boosterlarını tersine mühendislikle modifiye edip kullanabilirmiyiz ?

Nike Hercules 140 km menzili var.  tahmini hesaplamalarla 4x m-42 100 km menzil 46.000 irtifadan da 30. 000 irtifa mesela veriyor geri kalanı thiokoi m30 hallediyor.

Hani 4x m42 booster (Tersine mühendislikle geliştirilmiş) + Göktuğ Füzesini birleştirirsek (65 km diyorlar menziline ) = 120-150 km menzilli birşey çıkabilir ortaya.

Çift kademeli bir safhada booster kısmı ayrılan, füzenin hafiflediği bir sistem . Belki ilk aşama biraz geri teknoloji olsada gereken yapılır.  Zaten göktuğ ile radar güdümlü bvr bir füzemiz olacak. Onu Aselsan Eirs ile konuşturursak birde işe yarayabilir. şöyle 120-150 km menzil 25-30 km irtifa çok güzel olur. Mesajı Paylaş
Savaş Var Denildiğinde Biz;


Uzun menzilli hava savunma sistemi için çalışmalar sürüyor
Savunma Sanayii Müsteşarlığın (SSM), Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyaçlarını karşılama yönünde çalışmalarını çeşitli alternatifler üzerinden sürdürüyor


SSM yapılan yazılı açıklamaya göre, Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi (UMBHFSS) Projesi, SSM tarafından belirlenen milli geliştirme modelini destekleyecek ve aşamalı olarak gerçekleştirilecek program modeli çerçevesinde yürütülüyor.

Bu kapsamda ASELSAN, ROKETSAN ve EUROSAM ortaklığında SAMP-T hava savunma sisteminden daha gelişmiş bir sistem üzerinde kavram tanımlama çalışması devam ediyor.

Projenin bir aşaması olarak ASELSAN, ROKETSAN ve EUROSAM arasında uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi geliştirilmesi kapsamında olası iş birliği modellerinin belirlenmesine yönelik çalışma yapmak üzere firmaların niyetlerini beyan ettiği anlaşma 14 Temmuz 2017'de imzalandı. Böylece iş ortaklığının başlangıcını yapıldı. 8-9 Kasım 2017'de yapılan NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda da bu proje kapsamında Türkiye, Fransa ve İtalya savunma bakanları arasında bir niyet beyanına imza atıldı.

SSM ile proje ortakları arasında "UMBHFSS Projesi Kavram Tanımlama Çalışması Sözleşmesi" ise 5 Ocak 2018'de imzalandı. Buna göre proje ortakları daha önce EUROSAM'ın geliştirdiği SAMP-T hava savunma sisteminden daha gelişmiş bir sistem üzerinde birlikte kavram tanımlama çalışması yapmaya başladı.

Proje kapsamındaki çalışmalara 30 Mayıs'ta Ankara'da üst düzey katılımcılarla birlikte icra edilen bir toplantı ile devam edildi. Kavram tanımlama çalışmasının 2019'un sonunda SSM'ye sunulması bekleniyor.

https://www.f5haber.com/haberturk/uzun-menzilli-hava-savunma-sistemi-icin-haberi-6874532/ Mesajı Paylaş

Bu eurosam mevzusunu hiç anlamadım. Kaç defa bu konu hakkında yazı okuyorum yine anlamıyorum. daha önce okudugum bir yazıda Eurosam'ın proje için anlaşma yaptıgı Türk şirketlerin yeterliliğini tanımlayacagını bununda 2019a kadar süreceği yazıyordu. Yani projeden çok eurosam'ın "biz bu Türk şirketleriyle neler yapabiliriz , bunların teknolojik bilgi birikimi nedir ne değildir" kafasında bir planlama yaptıgıydı.Þimdi okudugum yazı anti-balistik füze kavram tanımlama falan filan diyor. Eurosam Samp-T'yi bize teknoloji transferi ve yerli üretimi kabul ederek önermişlerdi zaten , Rusların bize sattıkları S-400lerin bakımlarını bile biz yapamıycaz , Samp-T Hisarlar için de bence çok önemliydi ama anladıgım kadarıyla Samp-T almıyoruz. Daha gelişmiş bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Kısa vadede Samp-T almak daha mantıklı olurdu. Sonucta S-400lerde bırakın teknoloji transferini elimizi bile süremeyecegiz. Samp-T çok büyük şanstı sanki. Mesajı Paylaş
TURK OGUZ BEGLERİ BUDUN EÞİDİN. ÜZE TENGRİ BASMASAR , ASRA YİR TELİNMESER , TÜRK BUDUN , İLİNGİN TÖRÜNGÜN KİM ARTATI UDAÇI ERTİ ?

ABD bu öneriyi yaptı: S-400'leri alın ama kullanmayın

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun, ABD'li mevkidaşı Pompeo ile Washington'da yaptığı ziyaretin ardından Hürriyet, iki ülke arasında devam eden müzakerelerin perde arkasına ulaştı. YPG'nin Menbiç'ten çekilmesi planının yanı sıra Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alması da iki ülke arasında tartışma yaratıyor. Bazı ABD'li yetkililerin "Alın ama kullanmayın" yaklaşımını da gündeme getirdiği öğrenildi.

HÜRRİYET, ilişkileri S-400 füzeleri, F-35 savaş uçağının satışını engelleme girişimleri, ABD'nin YPG'yi desteklemesi gibi konular nedeniyle son yılların en gergin sürecinden geçen Türkiye ve ABD arasında yaşanılan pazarlıkların ve diyalogların perde arkasına ulaştı. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ankara-Washington hattında yaşanan pazarlıkların merkezinde iki ana konu yer alıyor. İlki ve belki de en önemlisi, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini alması ve bunun ABD'de yarattığı askeri ve siyasi tepkiler. İkincisi ise YPG'nin Menbiç'ten çıkarılmasını hedefleyen ve önceki gün onaylanan yol haritası. Perde arkası bilgiler şöyle:

TÜRKİYE'NİN MESAJI

ABD'nin baskılarına karşı Türkiye, her düzeyde, "S-400'ten vazgeçmeyiz. Bu satışın bir de Rusya tarafı var" diyerek kapıyı kapattı. Bununla birlikte, Türkiye, ABD'li bazı yetkililerin açıkça ifade ettiği "S-400'ler başta F-35'ler olmak üzere NATO uçak ve diğer silah sistemlerine tehdit oluşturur" argümanına karşı "Gelin bu kaygıları birlikte gidermek için ortak bir çalışma yapalım" önerisinde bulundu. Türkiye'nin S-400 konusunda kararlı tutumu üzerine ABD'li yetkililerin "Alın ama kullanmayın" yaklaşımını dile getirdikleri öğrenildi.

S-400'LERDE RÖTAR

İkili görüşmelerde Türk tarafı, S-400 ya da alacağı başka bir silah sisteminin NATO'nun herhangi bir sistemine tehdit oluşturmaması için çok hassas davrandığını somut örneklerle açıkladı. Acil bir ihtiyaç olmasına karşın S-400 sistemini 9 ay yerine 19 ayda teslim almaya karar verildiğini ABD'ye aktaran Türkiye, "Eğer 9 ayı kabul etseydik, o zaman S-400'leri Ruslar kendi yazılımlarıyla kuracaklar ve sadece Rus askerleri kullanabilecekti. Biz ise tamamen kendi askerlerimiz tarafından kullanılabilmesi için daha uzun bir teslim sürecini tercih ettik" bilgisini de iletti.

GÜVENCE TALEBİ

Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin önemli miktarda füzeye sahip olduğunu örneğin ileride İran'la yaşanabilecek bir sıkıntıda Türkiye'nin kendisini koruyacak bir hava savunma sisteminin olmadığı ABD'ye aktarıldı. Bu konunun ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptıkları yüz yüze ve telefon görüşmelerinde de gündeme geldiği öğrenildi. Trump'ın Patriotların hemen satışının gerçekleşebileceği yönünde görüş ifade ettiği belirtildi.  Başka ABD'li yetkililerin de dile getirdiği bu teklif üzerine "Kongre'den güvence koşuluyla" değerlendirilebileceği yanıtı verildi.

Görüşmelerde ABD Kongresi'nin hem S-400 hem de Rahip Brunson'ın tutukluluğu nedeniyle Türkiye'ye başta F-35'lerin teslimi olmak üzere yaptırım uygulaması olasılığı da gündeme geldi. Türkiye'nin "S-400 ile ilgili yaptırım derseniz, bunun karşılığı olur" yanıtını verdiği ifade edildi.


http://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-turkiyeye-s-400u-alin-kullanmayin-40860092 Mesajı Paylaş

Türkiye'den ABD'ye S-400 garantisi!

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, ABD senatosunun S-400 kaygılarıyla ilgili olarak, " Türkiye'de kurulacak S-400 sistemi hiçbir şekilde, hiçbir NATO unsurunu, F-35 uçakları dahil rahatsız etmeyecek ve onlar için bir tehdit ve tehlike oluşturmayacağının garantisini verdik" dedi.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, yılbaşından bu yana Irak'ın kuzeyindeki operasyonlarda 500'den fazla teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, "Kökten temizlemek için ne yapılması gerekiyorsa şu anda o yapılıyor ve sonuna kadar da gideceğiz." dedi.

Canikli, dün NATO Savunma Bakanları Toplantısının ardından gazetecilerle bir araya geldi, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Toplantı kapsamında geldiği NATO Karargahı'nda bazı ikili görüşmelerde bulunduğunu belirten Bakan Canikli, ABD Savunma Bakanı James Mattis ile de bir araya geldiğini anımsattı. Mattis ile görüşmesinde birçok konuyu ele aldıklarını aktaran Canikli, "Özellikle Münbiç'teki yol haritasıyla alakalı son derece ayrıntılı, yapıcı ve olumlu bir görüşme gerçekleştirdik." diye konuştu.

Canikli, Mattis ve Pentagon'un Münbiç'teki yol haritasının şekillenmesinde olumlu katkısının olduğunu belirterek, "İlk görüşmelerimizde SDG olarak tanımlanan ve içinde fiilen YPG/PKK unsurlarının da bulunduğu o yapıyla ilgili daha farklı düşünceleri vardı. Bugüne kadar birçok görüşme gerçekleştirdik. Bu yapının deşifre edilmesi için hem olayın gerçek boyutunu anlattık hem de YPG ile PKK arasındaki organik ilişkinin bütün belge ve bilgilerle ortaya konulmasını sağladık." ifadelerini kullandı.

Bununla ilgili ABD de dahil olmak üzere müttefik ülkelerin savunma bakanlarına çok kapsamlı dosya, bilgi ve belge sunduklarını anlatan Bakan Canikli, "Bugün geldiğimiz noktada PYD/YPG'nin PKK'nın bir unsuru olduğu ve SDG içindeki hakim konumda oldukları tezimiz artık büyük oranda kabul edilmiş durumda. Bu kabulün sonucu olarak Münbiç'teki yol haritası ortaya çıkmıştır." dedi.

Türkiye'den S-400 garantisi

Mattis ile görüşmesinde S-400 hava savunma sistemleriyle F-35 savaş uçaklarının da gündeme geldiğini belirten Canikli, şunları söyledi:

"Onların kaygı ve hassasiyetleri S-400 sisteminin çok güçlü radarlara sahip olması. Türkiye'ye kurulması halinde başta F-35 savaş uçakları olmak üzere diğer NATO unsurlarını rahatsız edebileceği ve bazı NATO'ya ait bilgilerin bu radarlar vasıtasıyla başka yerlere aktarılabileceği şeklinde bir kaygıyı ifade etti. O nedenle büyük oranda ABD Senatosunun da S-400'lerin Rusya'dan alınmasına itirazı olduğunu söyledi. Biz de kendisine böyle bir tehlikenin, riskin hiçbir zaman olmayacağını, gündeme gelmeyeceğini ifade ettik ve bu garantiyi verdik. Yani Türkiye'de kurulacak S-400 sistemi hiçbir şekilde, hiçbir NATO unsurunu, F-35 uçakları dahil rahatsız etmeyecek ve onlar için bir tehdit ve tehlike oluşturmayacak. Bu garantiyi kendilerine verdik, açık olarak bunu ifade ettik. Bunu, kendisinden Senatoya anlatmasını talep ettik. S-400'ler kurulacak, gelecek, o konuda herhangi bir tartışma söz konusu değil."

- "Bizim en doğal hakkımızdır"

S-400 hava savunma sistemleriyle F-35 savaş uçağı projesinin ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını, bunu da muhataplarına ilettiklerini belirten Canikli, şöyle konuştu:

"Çünkü F-35 projesi bir ticari anlaşmadır. Başını ABD'nin çektiği birçok NATO ülkesiyle birlikte geliştirdiğimiz bir proje. Bugüne kadar da Türkiye bu projeyle ilgili taahhütlerini zamanında yerine getirmiştir. 800 milyon dolardan fazla ödeme yaptık. Toplam 100 uçaklık bir alım öngörülüyor. Bunun da 11 milyar dolardan fazla bir maliyeti var Türkiye açısından. Biz yükümlülüklerimizi yerine getirdiğimiz için başka hiçbir şarta bağlı olmaksızın, başka hiçbir olayı gerekçe göstererek bu projeyi ertelememek, geciktirmemek gerekiyor. Bu yaklaşımımızı da kendilerine ifade ettik. Aksi tavırların ciddi güven problemlerini beraberinde getirdiği ve bu güven probleminin hükümetler nezdinde değil, Türk milleti nezdinde de ciddi anlamda güvensizlikler ortaya çıkardığını, bunu arzulamadığımızı, planlandığı şeklinde bu uçakların Türkiye'ye teslimi ve diğer yükümlülüklerin karşı tarafça da yerine getirilmesi beklentimizi kendilerine ifade ettik. Temennimiz F-35 uçaklarıyla ilgili planlandığı, projelendirildiği gibi anlaşmalara sadık kalınarak bunların gereklerinin yerine getirilmesi. Bu tür yaklaşımların esasında bizi mecburen başka arayışlara ittiğini, aslında S-400 projesini de bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini yine paylaştık. Dolasıyla F-35 ile ilgili anlaşmalara aykırı bir şekilde karar ve politika gündeme gelirse biz elbetteki tedbirimizi almak durumunda kalacağız, elbette başka arayışlara gireceğiz. Bu da bizim en doğal hakkımızdır. Bu kararlılığımızı da açık bir şekilde kendilerine ifade ettik."

- "Yeni bir ilişki hattı açılmış durumda"

Konuya ilişkin bir gazetecinin sorusu üzerine Bakan Canikli, S-400 sistemlerinin NATO unsurlarıyla entegre olmayacağını, aynı zamanda NATO unsurları için tehdit de oluşturmayacağını belirterek, "Bizim temennimiz ve beklentimiz S-400 ya da başka şartlara bağlanarak F-35 projesinin geciktirilmemesi. Bunu bekliyoruz." dedi.

S-400 hava savunma sistemlerinin temini nedeniyle F-35 savaş uçaklarının tesliminin geciktirilmesine yönelik bir hassasiyetin oluşmaması gerektiğini dile getiren Canikli, "Biz bir gecikme beklemiyoruz. Çünkü Münbiç ile başlayan yeni bir ilişki hattı açılmış durumda. Bunun ilerleyerek, genişleyerek başka alanlarda da uygulanmasını talep ediyoruz" görüşünü ifade etti.

http://www.haber7.com/guncel/haber/2644831-turkiyeden-abdye-s-400-garantisi/?detay=1 Mesajı Paylaş

ABD'den Türkiye'ye S-400 uyarısı
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemlerini alması halinde ABD'nin Türkiye'ye yaptırımlar uygulayacağını açıkladı

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin Rusya'dan S -400 füze savunma sistemlerini satın alması halinde, Washington'un Türkiye'ye yaptırımlarda bulunacağını açıkladı.

ABD TEPKİ GÖSTERMİÞTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, haziran ayının başında yaptığı Washington ziyareti esnasında, ABD'nin S-400 savunma sistemleri üzerinden yapay bir kriz oluşturmaya çalıştığını ifade etmişti. Rusya ve Türkiye arasında S-400 savunma sistemleri üzerine varılan mutabakat, ABD'nin tepkisine yol açmış, Washington, yapılan anlaşmanın NATO savunması ile bağdaşmadığını öne sürmüştü.

WASHINGTON (İHA Mesajı Paylaş

#1017
ABD, S-400'ler konusunda yine tehdit etti: F-35 teslimatını durdururuz!



ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Wess Mitchell, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alması ve teslimatın hayata geçirilmesi halinde Ankara'ya yaptırım uygulayacaklarını açıkladı.

Mitchell, Türkiye'ye özellikle hapisteki Amerikan vatandaşları ve Rusya'dan S-400 satın alım planları noktasında sert eleştiriler yöneltti ve bu iki konunun Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatını ciddi şekilde değiştirebileceği uyarısında bulundu.

ABD Dışişleri yetkilisi, Ankara'nın S-400 satın alım planını terketmediği takdirde, Türkiye'ye F-35 uçaklarının transferini durdurabileceklerini de belirtti.

Mitchell Senato Dış İlişkiler Komisyonu'na bağlı Avrupa ve Bölgesel İşbirliği Alt Komisyonu'nun "Amerika'nın Avrupa Politikası" başlıklı oturumunda senatörlerin sorularını yanıtladı.

Mitchell oturumdaki açılış konuşmasında Türkiye'ye değinerek, hem Türkiye'yi iyi bir müttefik olarak övdü hem de demokrasinin güçlendirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu. Dışişleri yetkilisi, Türkiye'yle ilişkilerde Amerika'nın öncelikleri olarak da rahip Andrew Brunson'ın serbest bırakılması, Türkiye'nin S-400 füzelerinin alımının engellenmesini sıraladı.

Dışişleri yetkilisi, Erdoğan'a, söz verdiği gibi OHAL'i bir an önce kaldırması, Türkiye'deki tüm farklı kesimleri temsil etmesi ve Türk demokrasisini güçlendirmesi çağrısında bulundu.

Mitchell, oturumda şunları söyledi: "Türkiye, hem içerde hem de dışarıda çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Türkiye, IÞİD'le mücadelede, mülteci krizinde ve İran'a karşı denge unsuru oluşturulmasında en önemli müttefiklerimizden biri. Yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bu konularda ve ikili ilişkilerde mevcut sorunların çözümü için birlikte çalışmayı umuyoruz. Amerika olarak önceliğimiz, Rahip Andrew Brunson ve haksız biçimde tutuklanan diğer Amerikan vatandaşlarıyla yerel diplomatik çalışanlarımızın serbest bırakılmasını sağlamak, Türkiye'nin Rus yapımı S-400 sistemi almasını engellemek, Suriye'nin kuzeyine IÞİD'in geri dönmesini engellemek amacıyla bölgedeki güçlerimizle yerel ortaklarımızı da içeren şekilde bir işbirliği yolu geliştirmek."

ABD Türkiye'ye yaptırım mı uygulayacak?

Oturumda Demokrat Senatör Jeanne Shaheen, Türkiye'nin S-400 ısrarı hakkındaki endişesini dile getirerek, bu satışın Amerika'nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası'nı (CAATSA) ihlal ettiğini belirtti ve yönetimin bu konuda ne adımlar attığını, teslimatın yapılması halinde "CAATSA altında yaptırımların ne zaman uygulanacağını" sordu.

Kısa adıyla CAATSA olarak bilinen, Başkan Trump'ın geçen yaz imzaladığı yasa, Rus savunma sanayiiyle iş yapan firmaların cezalandırılmasını öngörüyor.

Amerikalı diplomat, Türk yetkililerle bu konuda sıkı temaslar yürüttüğünü ve bunun çok ciddi bir mesele olduğunu kaydetti. Mitchell, S-400 sisteminin satın alınmasının, F-35'lerin satışı dahil Türkiye'nin ABD'yle askeri sanayi işbirliği üzerinde de kaçınılmaz biçimde etkilerinin olacağı mesajını da çok net vurguladıklarını söyledi.

"İlişkileri tamiri çok zor olacak şekilde değiştirecek"

Amerikalı diplomat, "Türkiye önemli bir müttefik ve ortak. IÞİD'i yenilgiye uğratmada bizim için ve bizimle yaptıkları işler kesinlikle çok önemli. İstihbarat ve diğer alanlarda onlarla çok yakın çalışıyoruz ama bu konu (S-400) işleri karmaşıklaştırma potansiyeline sahip. Hem özel ortamlarda hem de kamuoyu önünde, S-400 konusunda alınacak kararın Türk-Amerikan ilişkilerinde tamiri çok zor olacak niteliksel bir değişime neden olacağını defalarca söyledik" diye konuştu.

Senatör Shaheen de, Senato'da geçen hafta kabul edilen Ulusal Savunma Yetki Yasası'nda Türkiye'ye F-35 uçaklarının satışını yasaklayan düzenlemenin eklendiğini hatırlattı ve 21 Haziran'da Lockheed Martin'in ev sahipliğinde düzenlenen teslim törenine ABD Dışişleri Bakanlığı'nın temsilci göndermemesini takdir ettiğini söyledi. Shaheen, uçakların Türkiye'ye teslim edilip edilmediği noktasında bir kafa karışıklığı yaşandığına değinerek, Mitchell'dan bu hususa açıklık getirmesini istedi.

"F-35'lerin transferini durdurma hakkına sahibiz"

Mitchell, F-35'ler için tören düzenlenmiş olsa da bu uçakların hala Amerika'da olduğuna dikkat çekti ve normalde fiziki transferin uzun bir eğitim sürecinin ardından yapıldığını anlattı.

Bu zamanın Türkiye'ye mesajlar vermeyi devam ettirme açısından kendileri için faydalı olduğunu belirten Mitchell, "Þu anda süreç eğitim aşamasında. Kongre'deki gelişmeleri de izledik. F-35'ler konusunda üzerinde düşünülen unsurların bir kısmını biliyoruz. Ulusal güvenlik kaygıları dahil belli koşullar altında transferi durdurmamıza imkan tanıyabilecek hukuki yetkilere sahip olduğumuzu düşünüyoruz. F-35 konusunda bir karar almadan önce, Türkiye'nin S-400 konusunda adım atmadığından emin olmak için zaman ve kabiliyete sahip olmayı sürdürdüğümüze inanıyoruz. Türklere şu mesajı çok net veriyoruz: Bunun sonuçları olacak" dedi.

"Türkiye'de iki düzine civarında Amerikalı tutuklu var"

Senatör Shaheen'in Türkiye'de şu anda hapiste kaç tane Amerikalı tutuklu bulunduğunu sorması üzerine Mitchell, "OHAL'in başlamasından bu yana gözaltına alınan ya da sınır dışı edilen, çoğunluğu çifte vatandaş düzinelerce Amerikan vatandaşı bulunduğunu doğrulayabilirim" ifadesini kullandı.

Þu anda hapiste iki düzine civarında tutuklunun olduğunu, bunların çoğunun cezai kovuşturma ya da yabancı terörist suçlamalarıyla tutuklandığını, tutuklular arasında üç tane de Amerikan misyonlarında görev yapan yerel çalışanlar olduğunu söyledi.

Bu konuyu da Türkiye'yle en üst düzeye kadar tüm görüşmelerinde gündemin en üst sırasına aldıklarını vurgulayan Mitchell, "Türkiye'nin ele alınması gereken meşru güvenlik kaygıları var. Suriye'de de dahil bu konularda yardımcı olmaya çalıştık. Buna paralel olarak da, Türklerin şu noktayı anlamasına yardımcı olmaya çalışmaktayız: Amerikan vatandaşlarını adil olmayan biçimde hapiste tutmaya devam ederlerse, bu, ilişkilerimizin gidişatını önemli ölçüde değiştirecek" diye konuştu.

"Brunson'ın dosyasını inceledik, hiçbir şey yok"

Türkiye'de 1,5 yılı aşkın süredir hapiste olan rahip Andrew Brunson'ın durumuna özellikle değinen Mitchell, "Eşiyle ve ailesiyle yakın temas halindeyim. Kendisine yöneltilen suçlamalar ve dava dosyasını hem Türkçe hem İngilizce olarak inceledik. Ortada hiçbir şey yok. Bu adil olmayan bir tutuklama. Herhangi bir müttefik ya da ülke nezdinde ne kadar ileri gidebileceğimizin ve hareket kabiliyetimizin sınırları var ama her seçeneği gözden geçirmekteyiz ve en üst düzeylerde bu konudaki mesajlarımızı ortaya koyuyoruz" dedi.

"Erdoğan'dan OHAL'i kaldırma sözünü tutmasını bekliyoruz"

Mitchell, en acil konu olarak da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan seçim kampanyası döneminde verdiği OHAL'i kaldırma sözünü yerine getirdiğini görmeyi arzuladıklarını ve beklediklerini belirtti. Mitchell, bu konuyu da çok yakından takip ettiklerini söyledi.

Senatör Shaheen'in, "Geçmişte, seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'yle ilişkilerin daha kolay olacağını hep varsaydık. Ama bu olmadı. Þimdi Erdoğan'ın daha duyarlı olabileceğine inanmak için bir neden var mı?" sorusunu da Mitchell şöyle yanıtladı:

"Türk halkının demokratik arzularına saygı gösterdiğimizi sürekli olarak dile getirdik. Bu seçimde bazı düzensizlikler hakkında kaygılıydık. İnsan haklarının durumu konusunda kaygılıyız. Seçimlerden sonraki dönemde yaklaşımımız da, işbirliği yapabileceğimiz ve ilişkileri güçlendirebileceğimiz alanları bulmaya devam etmek olacak. Söylediğim gibi, Türkiye meşru güvenlik kaygılarına sahip güçlü bir müttefik ve ortak. Dolayısıyla bu dengeyi sağlama çabasını sürdüreceğiz. Elimde kristal küre yok. Sadece şunu söyleyebilirim: Bence Cumhurbaşkanı Erdoğan da bizim halkımız konusunda, silah sistemleri konusunda, bölgedeki diğer müttefiklerle ilişkilerin tüm boyutları hakkında beklentilerimizi biliyor. Bu konulardaki mesajları vermek için elimizdeki her açılımı kullanacağız ama aynı zamanda da bu ilişkiyi daha iyi bir düzleme sokmaya çalışacağız. Türkiye'yi sadece siyasi olarak değil jeostratejik olarak da Batı yörüngesinde tutmaya devam etmek, Amerika'nın bölgedeki stratejisinin ana hedefi olmalı." dedi.

Kaynak: Amerikanın Sesi
http://www.kokpit.aero/abd-yine-tehdit-etti Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Bu aşamadan sonra her kim ne tehditinde bulunursa bulunsun  Türkiyenin S400 alımı konusunda geri adım atması söz konusu olamaz.

S400 konusunda Türkiyenin olası geri adım algısı dahi ,tehditte bulunan ülkeleri daha da güçlendireceği gibi , ileride daha değişik konularda sürekli üzerimize baskı şantaj yapmalarının önünü açar. Mesajı Paylaş

Bence simdilik iptal edilmeli, ambargo ile tehdit edildigimiz konularda kendimizi guclendirmeli ve ondan sonra S-400'u almaliyiz.

Inatla degil akilla yurutmek lazim bu konuyu Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz