KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Projesi

Başlatan AVCI, 15 Aralık 2010, 20:51:06

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sizce Yerli Savaş Uçağımız Nasıl Birşey Olacak?

Tamamen özgün bir tasarım olacak. Hiçbir uçağa benzemeyecek.
82 (41.8%)
Güney Kore ile ortak olarak KFX'i millileştireceğiz.
17 (8.7%)
SAAB ile ortak stealth bir uçak geliştireceğiz.
40 (20.4%)
F-16 tecrübemizi kullanarak gelişmiş bir F-16 yapacağız.
25 (12.8%)
Projeyi rafa kaldırıp ABD'den uçak alacağız.
17 (8.7%)
Başka bir düşüncem var. Aşağıya yazıyorum.
15 (7.7%)

Toplam Oy Verenler: 196

Yerli jet için ilk önemli adım atıldı!
Yerli jet ve uzay teknolojilerine yönelik araştırma yapmak üzere ilk yerli türbin geliştirme laboratuvarı Ankara'da açıldı.

Yerli jet için ilk önemli adım atıldı!
AA

Türkiye'de havacılık adına önemli bir adım atıldı. İlk yerli türbin geliştirme laboratuvarı, TÜBİTAK ve ODTÜ iş birliğiyle Ankara'da açıldı.

3 MİLYON LİRA HARCANDI

ODTÜ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, ilk yerli türbin teknolojisinin malzemelerinin geliştirileceği araştırma ve geliştirme laboratuvarı ODTÜ kampüsü içerisinde hizmete girdi. TÜBİTAK ve ODTÜ'nün kendi öz sermayeleriyle iki yıllık ön çalışma sonrası kurulan 'İnce Film ve Kaplama Araştırmaları Laboratuvarının toplam 3 milyon liraya mal olduğu bildirildi.

YERLİ JET İÇİN ÇALIÞMA

Türkiye'nin yerli uçak motoru ve yerli jet motoru teknolojisinin geliştirebilmesi için gerekli malzemelerin üretilmesi yönünde araştırmaların yapılabileceği laboratuvarda, enerji, savunma, iletişim, elektronik-optik ve uzay teknolojilerinde de kullanılabilecek katman malzemelerin geliştirilebileceği ifade edildi.

Laboratuvarda İstanbul-Ambarlı doğalgaz enerji santralinin türbin motorları için malzeme geliştirileceği vurgulanan açıklamada, Türkiye'nin diğer bütün doğalgaz enerji santrallerinin türbin motorları için de malzeme teknolojisi geliştirilebileceği kaydedildi.

http://www.milliyet.com.tr/yerli-jet-icin-ilk-onemli-adim-gundem-2267427/ Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

TF-X projesi hakkında İgiltere Ankara Büyükelçisi Richard Moore ile ilgili yapılan röportaj;


Sürpriz teklif: Savaş uçağını birlikte yapalım

27 Haziran 2016 Pazartesi - 7:08 | Son Güncelleme : 27 06 2016 - 7:10
Tam teknoloji paylaşımı öneren İngiltere Büyükelçisi Moore, "Türkiye'nin T-FX projesi devasa bir proje. Tek başına yapmak mümkün değil. Bunun için birlikte yapmak istiyoruz. Anlaşma aşamasına geldik. Bu savaş uçağını üçüncü ülkelere satacağız. Bu sadece bir teknoloji paylaşımı, ticari ortaklık değil, aynı zamanda stratejik ortaklık" dedi.

Türkiye'nin 'yerli savaş uçağı' T-FX projesinde işbirliği görüşmelerini sürdürdüğü İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, "Birleşik Krallık,Türkiye'ninT-FX vizyonunu gerçekleştirebilmesi için istediği teknolojiyi vermeye ve bu ürünün üçüncü ülkelere satışı için destek ve yardım sağlamaya imkan verecek bir anlaşma için her şeye hazır. Yakında sonuçlanacağını umuyoruz" dedi. Moore, Star'ın sorularını cevapladı: Devletler arası görüşmelerde gelinen nokta nedir? Türk tarafı bizden iki konuda gerçek garanti istiyor; Bir, samimi bir ortaklık olsun, hiçbir teknolojik bilgi gizlenmesin, geri planda tutulmasın. İki, bu teknoloji paylaşımı için gerekli ihracat lisansları konusunda kısıtlama olmasın.

DEVASA BİR PROJE

Siz her şeyi paylaşmaya hazır mısınız? Biz, Türk tarafının bu projeyi bir ileri aşamaya götürebileceği adımların atılmasını sağlayabiliriz. Türkiye'nin T-FX savaş uçağı projesi devasa ve çok sofistike bir proje. Bizim için de etkileyici. Bu boyuttaki projeleri tek başına yapabilmek günümüzde pek mümkün değil. İşbirliği içerisinde üçüncü piyasalara açılmamız gerekiyor. Bu Typhoon ve F35 için de geçerli. Birleşik Krallık'taki şirketlerimiz uluslararası ortaklıklarla yürütülen projelere alışıklar. Açık İhracat Lisansı almak veya teknoloji transferi için gerekli düzenlemeleri yapmaya da alışkınlar. Bunu Avrupa'da çeşitli ülkelerle, Suudi Arabistan'la ve Hindistan'la da yaptık.

Türkiye ile de yapacak mısınız? Bizim Açık Genel İhracat Lisans sistemimiz, başka ülkelerde T-FX gibi büyük çaplı projelere katılmamıza imkan sağlıyor. Türkiye ile iş yapacak BAE Systems ve Rolls-Royce gibi şirketlerimiz bu mekanizma üzerinden Türkiye ile işbirliği yapabilecekler. Burada şunu belirtmek isterim ki, RR ve BAE Systems gibi şirketler Türkiye ile uzun vadeli bir ilişki içindeler. BAE Systems Nurol ile havacılık alanında, FNSS zırhlı muharebe aracı kadar başarılı olmasını ümit ettiğimiz, ortak bir girişim başlattı. RR ise TUBİTAK ve 4 Türk Bakanlık ile ortaklaşa 'İleri Teknoloji Merkezi' kuruyor. Genel İhracat Lisansı herhangi bir kısıtlamayı ortadan kaldırıyor. Türkiye'nin bizden istediği 'kısıtlamasız paylaşım'ı bu mekanizmanın karşılayabileceğine inanıyoruz. Bu ilk aşamayı geçersek 5-6 yıl sonra zaten bu teknolojiler ortak bir şekilde geliştirilecek ve Türkiye'nin de sahip olduğu bir teknoloji haline gelecek.

DERİN BİR GEREKÇE

Birleşik Krallık neden teknolojisini Türkiye ile paylaşıyor? Bir, hükümetimiz kendi şirketlerinin iş hacmini ve iş yapma kabiliyetini geliştirmek istiyor. İkincisi daha derin bir gerekçe, böyle projeler iki ülkenin başka türlü geliştiremeyeceği askeri bağlar kuruyor. Biz de NATO ortağıyız ve böyle projelerle bu ortaklığımızın köklerini daha derine indirme imkanı buluyoruz.

Üçüncüsü, buna bizim de ihtiyacımız var. Zira bizim Typhoon'lar 20-30 yıl sonra piyasadan kalkacak ve biz bu süreçte hem onları modernize etmek, hem de yerlerine yenisini koymak zorundayız. Ulusal savunma sanayi teknolojisinde 20-25 yıllık bir boşluk kabul edemeyiz. Bunun için ortaklık imkanımız varsa neden teknolojilerimizi sadece kendimize saklayalım? T-FX projesi bize bunu sağlayabilir. Bazı şüpheci yaklaşımlar var, 'bazı teknolojileri vermemezlik edecek misiniz ya da bizimle paylaştığınız teknoloji sizin üçüncü sınıf teknolojiniz mi olacak?' diyorlar. Bizim gizli bir süper savaş uçağı projemiz yok; bu nedenle saklayacağımız bir teknolojimiz de yok, bunu Türkiye ile birlikte yapmak istiyoruz. Bunlar uzun vadeli projeler, 5 yıl sonra bir sorunla karşılaşacak olursak 'yok, biz bunu sizinle paylaşmıyoruz' demeyeceğiz.

GÜÇLÜ BİR ORTAKLIK

Þüpheler giderildi mi? Tabiî böyle bir projeyi başarıyla sonuçlandırabilmek için en alttaki teknik elemanlardan, en üstteki Cumhurbaşkanlığı seviyesine kadar bir güven inşa etmeniz gerekiyor. Bugün dostunuz olan bir ülke ile sadece dost olduğunuz için böyle bir projeye soyunamazsınız. Gelecek 25-30 yıl boyunca bu ülkenin sizin ihtiyaç duyduğunuz teknolojiyi, uzmanlığı sağlayıp sağlayamayacağından, siyasi ve stratejik ortak olup olmadığından emin olmanız gerekir. Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ortaklık böyle güçlü bir ortaklık.

O halde anlaşma yakın diyebilir miyiz? Þu anda zannediyorum iki hükümet arasında anlaşma aşamasına geldik. Anlaşmanın son halini aldığını düşünüyoruz. Uzun bir zaman almayacak. Nihayetinde bu Türkiye'nin kararı ama biz Birleşik Krallık olarak çok istekliyiz Türkiye ile birlikte çalışmaya.

BAÞKA ASKERİ ORTAKLIKLAR DA YAPILACAK

Üçüncü ülkelere satışta kısıtlama endişesi giderildi mi? Kesinlikle, ortak üretilen teknoloji 3. ülkelere satılabilecek. Zaten bizim ülkeler arası anlaşmalarımızın temelinde de bu yatıyor. Bu konuda ülkelerimiz hemfikir olamazsa anlaşma da olmaz. Çünkü biz Türkiye'nin nereden geldiğini ve amacını çok net olarak anlıyoruz, kabul ediyoruz. Hiçbir büyük savunma sanayi sadece kendi iç pazarında satılmak üzere bu denli büyük bir proje üretmez ya da geliştirmez. Bu savaş uçağını 3. ülkelere satmak için biz de çok hırslı olacağız.

Þu iki konuda garanti verebilirim; Türkiye diğer potansiyel ortaklarla karşılaştırıldığında olabilecek en liberal, açık fikirli ve içten tutumu Birleşik Krallık'tan görecek. En fazlasını, en sağlamını Birleşik Krallık verecek. Çünkü bu sadece bir teknoloji paylaşımı, ticari ortaklık değil, aynı zamanda stratejik ortaklık. Daha geniş stratejik ortaklığımız kapsamındaki işbirliğimiz (terörle mücadele ve PKK ile mücadele gibi) ve diğer konulardaki hassasiyetlerimiz de buna dahil. Ayrıca bu proje başka askeri ortaklıklara da yol açacak.

PKK'YLA MÜCADELE BİZİM İÇİN DE ÖNEMLİ

PKK'ya karşı ortaklıkta yeni olan ne? Geçtiğimiz Þubat ayında genel güvenlik anlaşmasına imza attık. Ülkelerimiz çok hassas nitelikte içeriğe sahip bilgileri daha hassas bir şekilde paylaşma imkanına kavuşacak. Bu bilgilerin korunması ve paylaşılması konusunda karşılıklı bir anlayış geliştirmiş olacağız. Hassas bilgilerin paylaşımı, korunması ve kullanılmasının kolaylaştırılması savunma sanayi açısından da önemli bir adım.

PKK konusunda çok önemli bir bilgi paylaşımı içerisindeyiz, Türkiye ile çok kritik bilgileri paylaşıyoruz. Türk polis ve askerlerini bombalı saldırı ve roket saldırılarına karşı korumak amaçlı olarak, Birleşik Krallık ekipmanlarının satışı için ruhsat veriyor. Bu alanda yakın zamanda Roketsan'la Amsafe şirketimiz ortaklık yaptı. Biz Türkiye'nin ortağıysak, dostuysak ve bu konu (terörle mücadele) Türkiye için önemliyse, bizim için de önemlidir. Biz ortaklığımızı somut faaliyet ve girişimlerle ortaya koyuyoruz.

http://www.gazetevatan.com/-savas-ucagini-birlikte-yapalim--960789-dunya/ Mesajı Paylaş

Bu güçlü ortaklığın içine İstanbul'un finans merkezi haline getirilmesi
Gerçeğini-Oyununu da ekleyelim Mesajı Paylaş

Anlatmak istediğini biraz daha açabilir misin ? Mesajı Paylaş

Sn Avcı,
Kısaca İngiltere, finans ve askeri yönden, ortadoğuyu
Türkiye üzerinden yönetmek istiyor diyorum Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: nocen - 28 Haziran 2016, 14:17:18
Sn Avcı,
Kısaca İngiltere, finans ve askeri yönden, ortadoğuyu
Türkiye üzerinden yönetmek istiyor diyorum

Hocam yanlış anlamayın da bu teori benim hayalgücü sınırlarımı aşar... Mesajı Paylaş

Bu haberlerle birlikte daha açıklayıcı bir biçimde yorumlayabilir misiniz sayın nocen.

IS PAKISTAN INTERESTED IN THE TURKISH TFX? (PART 1)

With Turkey and Pakistan finalizing a number of important defence deals, such as the ASELPOD acquisition and Agosta 90B submarine program, some circles in both countries are of the hope that the era of strong bilateral defence relations is finally beginning. This has been an aspiration, especially since the mid-2000s when the two countries embarked to engage in areas such as joint technology development and training.

Sadly, a particularly troublesome political and economic period within Pakistan from 2009 put a heavy dampener on those aspirations, especially on the acquisitions front where the Pakistan Navy's pursuit of four MILGEM corvettes fell through. Fortunately, the two countries still managed to nurture their ties in the realm of training, with the Pakistan Air Force (PAF) and Turkish Air Force (TuAF) being regular participants at one another's exercises, such as Anatolian Eagle (Turkey) and Indus Viper (Pakistan).

The summer of 2016 could emerge as a milestone where major procurements and joint-initiatives become a more common sight between Anakara and Islamabad. For example, Pakistan requested $400 million in credit from Turkey to help finance a procurement of four MILGEM-based corvettes. Turkish Aerospace Industries (TAI) is also eager to sell its T-129 dedicated attack helicopter to the Pakistan Army. However, as valuable as these programs are on their own terms, their scope would utterly pale in comparison to the prospect of the PAF signing onto the TAI TFX next-generation fighter program.

The idea of this being reality is tenuous or on the weaker side, but a well-placed Pakistani government official reportedly told Turkey's publicly owned media outlet Anadolu Agency that the two countries were in talks over the TAI TFX. Anadolu Agency even noted that if the program "materialized, it [would] be a flagship project between the two brotherly countries." It has to be prefaced that government officials from Pakistan say many things, one only needs to look at the news of the PAF's purported interest in the Sukhoi Su-35 as an example (of what could be wrong with what these officials say). When it comes to the PAF, it is always best to take it from the words of a publicly known PAF official.

At the same time, it would be unfair to extrapolate the weaker underpinnings of the Su-35 idea with the claims surrounding the TFX. For one thing, unlike Russia, Pakistan actually has a fruitful and increasingly strong defence relationship with Turkey. Furthermore, both countries are at work to connect Pakistan to big-ticket arms procurements (e.g. warships, helicopters and even drones); that cannot be said for Russia, at least at this time. While incredibly lofty in its own right, the idea of TFX coming up on the discussion table is still within the realm of reason. As a matter of fact, Turkey proceeded with the TFX in the hopes of exporting it.

But Turkey's intentions aside, it is important to validate whether Pakistan itself could be interested in such a program. Fortunately, the PAF leadership has been relatively very open with its thoughts about its next-generation fighter needs and options. Its current commander, Air Chief Marshal (ACM) Sohail Aman, told PTV (a state-owned Pakistani media outlet) that the PAF was exploring its options in the 'East' and 'West.' Given the reality in front of Air Headquarters (AHQ), the PAF's options in the East would be in the shape of Chinese platforms, namely the AVIC FC-31. But what could the PAF possibly look at from the West? An existing platform (such as the Eurofighter Typhoon) notwithstanding, the PAF's next-generation option in the West would essentially center on the TFX. In fact, the TFX is a Western platform; the principal user is a NATO power (Turkey) and the platform's technology progenitors are British and West European.

With the above in mind, one could plausibly suggest that the TAI TFX is an option for the PAF. However, this does not necessarily mean that the PAF would take that route. Part-two will examine the viability of the TFX in light with the PAF's realities and alternative options.

http://quwa.org/2016/06/26/pakistan-interested-turkish-tfx-part-1/

Mesajı Paylaş

IS PAKISTAN INTERESTED IN THE TURKISH TFX (PART 2)

In part one of this series, it was determined that the Turkish Aerospace Industries (TAI) TFX could be a potential next generation fighter option for the Pakistan Air Force (PAF).

As to whether the PAF would sign onto the TFX could be a very different story. This is not to completely preclude the possibility, but it would be worth reviewing exactly what the PAF is looking for in its pursuit of a next-generation fighter platform. In March, Air Chief Marshal (ACM) Sohail Aman stated that conceptualizing the PAF's next generation fighter was of primary urgency, but admitted that its development would be the PAF's most difficult challenge on the horizon. These two points indicate that Air Headquarters (AHQ) is being inductive in terms of its next steps. It is not just looking at existing platforms with the goal of seeing which one best aligns with the PAF's requirements, rather, PAF AHQ is also defining those requirements, and in turn, it is trying to determine the steps necessary in order to bring those requirements to fruition.

The other issue of concern to AHQ is its desire to make the PAF's next generation fighter a leading driver of indigenization and domestic defence industry development. In parallel with domestic requirements building design, the design needs to be sourced as much as possible domestically. Retired PAF Air Commodore Kaiser Tufail even observed that the intent on domestic development was genuine, it would be unfair to paint the PAF's approach in the lenses of an off-the-shelf program.

Kamra Aviation City is at the center of the PAF's intent to build the requisite human capital, but doing it all alone, especially with a relatively tight funding ability, is not a feasible ask, especially for Pakistan (which is not as well developed as Turkey, India or China). Securing an overseas partner to help with development and building domestic capacities are not mutually exclusive, the two can work hand-in-hand. However, the PAF still needs a partner, so as to make up for the research and development as well as technology capacities it does not possess.

Can participating in the TFX program fulfill those critical needs (i.e. drive domestic industry growth, cutting down dependence on external sources, and serve as a capable platform)? There is no simple "yes" or "no" answer – it will simply depend on where the facts tilt. One of the good things about the TFX rests in the reality that it is in the early stages of development. Make no mistake, this is also a major risk (especially in comparison to the AVIC FC-31), but entering with developing funding affords the PAF several benefits.

First, it can work with TAI to closely define its requirements from the onset (e.g. avoiding sensitive U.S.-origin subsystems), and this could be translated into the project. Second, the PAF can earn a number of rights over the platform, such as the freedom to arm and configure the platform at will, maintain a deep level of knowledge and control over certain subsystems (e.g. radar and avionics), and of course, produce (or at least fully maintain) the platform domestically. Supporting TAI at this early stage may even yield off-sets that could feed into Pakistan's defence industry, e.g. manufacturing certain parts for all TFX fighters.

However, it has to be asked – would the PAF be unable to procure any of the above from China via the FC-31? Of course, one could speculate that China has a vested interest in keeping Pakistan dependent in as many areas as possible, so as to benefit the Chinese industry over the long-term. But this is speculation, especially since China has a strategic interest in trying to pry Pakistan – and the Pakistani military – away from U.S. influence. Granted, China will not give total independence, but Pakistan could acquire enough to fully operate and flexibly configure the platform.

One could also suggest that China will be unwilling to release critical knowledge behind the FC-31, it is a next-generation platform, after all. But in light of the fact that AVIC marketed the FC-31 as an export-focused co-development program, to suggest that enough (for full domestic support and customization) will not be released does not line up with the reality, at least at this time. It must also be noted that the FC-31 will have a shorter development lead-time thanks to the development legwork that was already completed via the J-31 technology demonstrator.

To be frank, the only decisive argument in favour of the TFX rests in the objective of diversification for the sake of hedging and independence, but this is not a luxury afforded to those in need; rather, it is for those who are able. In other words, the PAF cannot pursue the TFX route on its own, not without sincere and competent support from the Pakistani government. If there are problems in this dynamic (e.g. inefficiencies, corruption, etc), then the PAF's aspirations will suffer.

It seems the PAF has two options in terms of foreign next-generation projects, though the FC-31 is at a later stage of its development (compared to the TFX). The route taken will be up to the PAF, but there may be a third avenue that could draw on the best of both programs. The PAF could potentially adopt the FC-31 airframe and engine (WS-13 or RD-33MK), but configure it with the radar, avionics and weapons suite of the TFX. In this case, the PAF's investment in the TFX could be targeted and less risky, yet still afford it with diversity and control over critical aspects of the platform it will be using in the future. This is not to say the PAF ought to take this route, but it could be another option.

It is likely that the PAF is anticipating its need for a next generation fighter in the mid-to-late 2020s, around which time the F-16A/Bs will need to be retired. The plausible but uncertain induction of another platform (e.g. a JF-17 Block-IV or another fighter) notwithstanding, expediency may be another factor the PAF will be evaluating between its options. In any case, if the next twelve months are anything like the past year, the PAF may offer a clearer of understanding of where it is heading in this area.

http://quwa.org/2016/06/28/pakistan-interested-turkish-tfx-part-2/ Mesajı Paylaş

Soyle bir resim gordum birkac yerde bugun. Varmi bir ilgisi bizim Tfx le acaba...
Mesajı Paylaş

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz