Libya

Böyle haberi bende okudumda ne alaka bizimkiler orada operasyon falanmı yapıyor acaba. Ayrıca sivil ucagı vururuz ne demek. Vursana sizi cil yavrusu gibi dagıtan Fransa nın ucaklarını...

Türk uçaklarına Libya yasağı!
Libya'nın Türk uçaklarının muhaliflere silah taşıdığı iddiasını ortaya atıp 'Türk uçakları vurulacaktır' tehditinin ardından bölgeye yapılacak uçuş planları kabul edilmiyor!

Türk uçaklarına Libya yasağı!
Libya Hava Kuvvetleri'nin öncek gün Facebook Sayfası'nda 'Hava sahamıza giren sivil veya askeri Türk uçaklarını düşüreceğiz!' tehditinin ardından Türk tescilli sivil uçakların Libya veya Libya hava sahasını kullanarak yapacakları uçuşlar için çektikleri uçuş planları dün saat 20.00'den itibaren kabul edilmemeye başlandı.

Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda alınan karar doğrultusunda, bölgenin yüksek riske sahip olduğu belirtilirken Libya hava sahası dışındaki rotalara göre uçuşların planlanması istendi. Bu durum bölgeye uçan iş jetlerinin yanı sıra THY'nin bazı Kuzey Afrika uçuşlarını da etkiliyor.

DIÞİÞLERİ BAKANLIĞI TAKİPTE

Libya'nın bu açıklaması üzerine Dışişleri Bakanlığı konuşyla ilgili olarak "Bu sorumsuz ve uluslararası hukuka aykırı açıklamanın hiçbir şekilde kabulü mümkün değildir. Ülkemizi hedef alan bu hasmane beyanı şiddetle kınıyoruz" deimişti. Dışişleri Bakanlığı, Libya hava sahasına girecek, sivil veya askeri Türk uçaklarının vurulacağı iddiaları ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Bu sorumsuz ve uluslararası hukuka aykırı açıklamanın hiçbir şekilde kabulü mümkün değildir. Ülkemizi hedef alan bu hasmane beyanı şiddetle kınıyoruz" denilmişti.

Türkiye konuyla ilgili olarak BM Genel Sekreterinin Libya Özel Temsilcisi nezdinde girişimde bulundu.


Kaynak: www.kokpit.aero
http://kokpit.aero/turk-ucaklarina-libya-yasagi

Birileri yine bi is pesinde bizi birseylere bulastırma gayreti hızla sürüyor.

Acaba birileri bizi bulaştırmak mı istiyor yoksa gerçekten boğazımıza kadar pisliğe batmış durumda mıyız? Bizi bu konuda sadece Libya değil, Suriye, Mısır ve Yemen'de suçlamıştı. Hatta...

Bir süredir bir söylenti var. Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşa doğrudan müdahale ettiği, oradaki ve diğer ülkelerdeki İslamcı militanlara destek verdiği vs suçlamalarıyla cumhurbaşkanının uluslararası mahkemede yargılanmasının Birleşmiş Milletler' de görüşülmekte olduğuna dair. Acaba Fransa'daki olay, Libya'nın suçlaması ve yakın tarihte olabilecekler de eklendiğinde, geçmişte Saddam, Kaddafi vs gibi diktatörlerin başına gelen hazin son malum şahsın başına gelebilir mi?

Konuyla Bağlantılı olabilecek dünün haberi...

http://www.defenceturk.com/index.php/topic,6872.new.html#new

Bu haberler bağlantılı olabilecek çok önceden ortaya atılmış ve çok ses getiren başka bir iddia...

https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/v/t34.0-12/10933098_10153510194444638_1097933877_n.jpg?oh=d69d636c30dc5ad5fdfdb6623d4e3566&oe=54B08518&__gda__=1420859637_3eab01be396ded43cf605fde5c0c5008

Bütün bunlara ekleyebileceğimiz son yıllardaki diğer gelişmeler...

http://www.defenceturk.com/index.php/topic,5122.0.html

Bu halde, Irak, Libya, Suriye vs gibi iç savaş yaşanan ülkelerin ardından sıra bize gelmiş oluyor!

Bu iddialar doğru ise, bu suçlamaların muhattbı olan kişi veya  kişiler ülkerinde yaptıkları gibi "iddiaların üzerine giderek gerçeği ortak çıkarmak yerine, sürekli bu olayların ardında başka başka grupların olduğunu söyleyerek, adaleti ve asayişi sağlamakla görevli ve bu zaman kadar birlikte çalıştıkları insanları suçlayarak, görevden alarak veya sürerek" adeta suçu örtbas etmeye çalıştıkları için toplum nezdinde suçlu oldukları kanısı her geçen gün artmaktadır.

İç siyasette kendi yandaşlarını daha da fanatikleştirerek kendilerini aklama çabaları uluslararası areneda hiçbir işe yaramaz. Eğer bu vahim iddialar gerçekse ve gerçekten Birleşmiş Milletler'de görüşülüyorsa, bu için iç yüzü eninden sonunda ortaya çıkacaktır.

Bu durumda iç siyasette yapıldığı şekilde birilerini suçlayarak siyasi fanatizmi körükleyen bir siyaset yöntemi seçilirse, geçmişte Saddam, Kaddafi vs gibi diktatörlerin başına gelen hazin sona ek olarak, bu diktatörlerin ülkelerinin içerisinde bulundukları içler acısı durumun ülkemizin de içerisine düşeceği durum olması kaçınılmaz.

Ülkemiz ciddi yaptırımlara ve ambargolara maruz kalabilir. Bu durumda ülkemiz topraklarının bir bölümünde bir devlet kuma hevesinde olanlar da ayaklandığında ülkemiz parçalanabilir, hatta Libya ve Irak gibi işgal dahi edilebilir.

Bu gibi suçlamalar asla, ama asla hafife alınmayacak, çok ciddi suçlamalar. Ülkeyi yönetenlerin ve yönetmeye aday olanların bu konuda kesinlikle pervasız davranmaya hakkı yok! Bu ülkede yaşayan insanların geleceğini kendi kişisel çıkarları için kimsenin tehklikeye atma hakkı da yok! Bu nedenle sorumluların kesinlikle bu suçlamaların üzerine gitmeleri ve gerçeğin açığa çıkarılması şart!

Verdiklerinizle bizim bir baglantimizi göremiyorum. Telefon konusmasi disinda  oda cok sacma bu kadar bariz konusulurmu. tasinan silah ima ediliyor belliki herkesin birbirini dinledigi telefonlarda hem ulke ismi hemde hristiyanmi muslumanmi konusu gececek sekilde. Cok sacma. Yemen konusuna gelince daha kendi askeri silahlarimizi yeni yaptik. Bunca zaman once ne silahi yakalamislar acaba. Kaldiki Avrupanin Abd nin Cin in Rusya nin ve hatta Israilin bile bu bölgelerde at kosturduklari ortadayken biz niye kosturmaya calismayalim ki. Suriye dedigin ulke daha dune kadar bu ulkenin bölücülerini saklayip destek vermiyormuydu simdi aglamaya hakki varmi. Buyuk oynuyorsan elin biraz uzun olacak O ne der bu nasil olurla ne buyursun ne de buyumene imkan verirler kusura bakmayin. Kaldiki o ulkelere silah bile veriyorsak. Sadece veren biz degiliz herhalde.

Verdiklerinizle bizim bir baglantimizi göremiyorum. Telefon konusmasi disinda  oda cok sacma bu kadar bariz konusulurmu. tasinan silah ima ediliyor belliki herkesin birbirini dinledigi telefonlarda hem ulke ismi hemde hristiyanmi muslumanmi konusu gececek sekilde. Cok sacma. Yemen konusuna gelince daha kendi askeri silahlarimizi yeni yaptik. Bunca zaman once ne silahi yakalamislar acaba. Kaldiki Avrupanin Abd nin Cin in Rusya nin ve hatta Israilin bile bu bölgelerde at kosturduklari ortadayken biz niye kosturmaya calismayalim ki. Suriye dedigin ulke daha dune kadar bu ulkenin bölücülerini saklayip destek vermiyormuydu simdi aglamaya hakki varmi. Buyuk oynuyorsan elin biraz uzun olacak O ne der bu nasil olurla ne buyursun ne de buyumene imkan verirler kusura bakmayin. Kaldiki o ulkelere silah bile veriyorsak. Sadece veren biz degiliz herhalde.

Nasıl ya! Nasıl bağlantı göremiyorsunuz? O kadar ülke bu konuda "bizi" suçluyor, başkasını değil! Çok ama çooook ciddi bir konuda bizi suçluyorlar kerdeşim, Uganda'yı değil! Suçlayan ben değilim, birbirinden bağımsız, terörle boğuşan ülkeler bunlar...

Telefon konuşmalarında kimin ne konuşuğunu bilemem. Bunların uluslararası bağımsız ve güvenilir kurumlarda incelenmesi gerekir. Öyle istediğin sonucu vermeyince sürüleceğin kurumlarda değil! İddialar doğruysa ve Birlemiş Milletler bunlara kanıt olarak ulaşırlarsa veya ulaştılarsa yapacağı da budur!

Yemen konusunda silahların bazı özellikleri ilgili linkte yazıyor zaten!

Ortalıkta at koşturmak terör örgütlerine silah verip binlerce masum insanın katledilmesi ise bu bize uygun bir iş değil. Asla yapılmaması gerekir. Bu insanlıkla bağdaşmayacak bir durum. Eğer gerçekten bunu yaptılarsa, meydanlara çıkıp dinden imandan bahsetmesinler!

Suriye konusunda önceki baba Esad ile Oğul Esad dönemi arasında uçurum var. Komşularla sıfır sorun politikasında canciğer oldukları Esad'a karşı birileri istediği için böylesine düşmanlık besleyenler, şimdi Suriye'nin pkkyı geçmişte desteklediğini söylüyorlar. Canciğer olduklarında nedense Suriye'nin pkkya yataklık ettiği hiç akıllarına gelmedi. Bunu diyenler şu an pkk ile görüştüklerini de nedense unutuveriyorlar.

Uzun lafın kısası Teröre destek vermek cinayet işlemekle eşdeğer. Başkaları yapıyorsa biz de yaparız demek eldeki kanı temizlemez. Bu konuda geçen iddialar bana ait iddialar değil, somut kanıtlar ortaya konularak belirtilen iddialar. Daha önce de söylediğim gibi çok vahim iddialar. Umarım gerçek değildir.

Ben silah vermiyoruz demiyorum. Niye sadece bizim ismimizi Ciyakliyorlar. Cunku ciyaklayan onlar degil. Orada artik rahat hareket edemeyeceklerini dusunenler icin ciyakliyorlar.

Libya Þafağı güçleri tek taraflı ateşkes ilan etti © REUTERS
AFRİKA



11:50 17.01.2015

Libya'daki Libya Þafağı ve ona ait Gündoğumu Operasyonu güçleri, barışçıl çözüme fırsat tanımak için tek taraflı ateşkes ilan etti.

Libya Þafağı ve Gündoğumu operasyonundan yapılan ortak yazılı açıklamada, "Biz Libya Þafağı ve Gündoğumu Operasyonu güçleri olarak silaha hiçbir zaman kendi isteğimizle sarılmadık. Biz, zulmü kovmak, zalimleri caydırmak ve toplumsal güven ve barışı tehdit edenleri yok etmek için istemeyerek silaha sarıldık" denildi.

Açıklamada, "Bugün ufukta Libyalıların tüm isteklerini gerçekleştirmeyi vadeden biri gözüktüğü için ve uluslararası toplum ve kuruluşların çağrısına uyarak, barışçıl çözüme ulaşmak amacıyla ve karşı tarafın da uyması şartıyla tek taraflı ateşkes ilan ediyoruz" ifadesine yer verildi.

GÜVENLİK KORİDORU AÇMAYA ÇALIÞACAK

Karşı tarafın ateşkese uymaması halinde, savunma hakları kullanılarak gerekli karşılığın verileceği aktarılan açıklamada, Libya Þafağı ve Gündoğumu Operasyonu'nun, ülke genelindeki çatışma sahalarına insani yardım ulaştırılması, yaralı, hasta ve mahsur kalanların çıkarılması için güvenlik koridoru açmaya çalışacağı kaydedildi.

DİYALOG GÖRÜÞMELERİ SONA ERMİÞTİ

BM Cenevre Ofisi'nden dün yapılan yazılı açıklamada, İsviçre'nin Cenevre kentinde, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Libyalıların yürüttüğü diyalog görüşmelerinin sona erdiği ve tarafların, uygun müzakere ortamı oluşturulması için çatışmayı durdurma çağrısında bulunduğu bildirilmişti

Açıklamada, tarafların, gelecek hafta yeni bir müzakere turu için Cenevre'ye dönme konusunda anlaştığı ifade edilmişti.

Libya'da 17 Þubat 2011'de gerçekleşen devrimin ardından istikrar sağlanamamış, mayıs 2014'te ise emekli General Hafter'in Zintan merkezli milis gruplarla başlattığı darbe girişimi, Trablus ve Misrata'daki devrimci gruplarla ortak hareket eden Trablus'taki merkezi yönetim tarafından engellenmişti.

Olayların ardından biri Tobruk'ta (Temsilciler Meclisi) diğeri Trablus'ta (Milli Genel Kongre) olmak üzere iki meclisin faaliyete geçtiği ülkede, Başkent'teki MGK'nın desteklediği Libya Þafağı (Fecr-i Libya) Koalisyonu ile Tobruk Temsilciler Meclisinin destek verdiği Hafter'e bağlı Onur Operasyonu Koalisyonu arasındaki çatışmalar devam ediyor.

http://tr.sputniknews.com/afrika/20150117/1013496477.html

Türk gemisi bombalandı: 1 ölü
Dışişleri Bakanlığı Türk şirketine ait Cook Islands bayraklı "Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin Libya'da, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kaldığı belirtti. Gemiye aralıklarla 2 ayrı hava saldırısı düzenlendiği, Türkiye vatandaşı 3. kaptanın hayatını kaybettiği belirtildi.



Türk gemisi bombalandı: 1 ölü
Dışişleri Bakanlığı, Libya'da Türk şirketine ait bir gemiye yapılan saldırıyı kınadı.

TOPÇU ATIÞI YAPILDI, HAVA SALDIRISI DÜZENLENDİ

Bakanlıktan yapılan açıklamada, dün akşam saatlerinde bir Türk şirketine ait Cook Islands bayraklı "Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin İspanya'dan aldığı alçıpan yükünü teslim etmek üzere Tobruk/Libya limanına giderken Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kaldığı belirtilerek, "Saldırı üzerine bölgeden uzaklaşmaya çalışan gemiye aralıklarla iki ayrı hava saldırısı düzenlendiği, saldırılarda geminin Türk vatandaşı 3. kaptanının hayatını kaybettiği, mürettebattan yaralananlar olduğu, gemide maddi hasar meydana geldiği bildirilmiştir" denildi.

"Olayda hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Uluslararası sularda sivil bir gemiye karşı gerçekleştirilen bu alçakça saldırıyı şiddetle kınıyor, saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyoruz" denilen açıklama şöyle devam etti:

"Bu menfur saldırı ilgili Libya makamları nezdinde şiddetle protesto edilmiş, anılan gemiye ve bölgede bulunabilecek diğer Türk gemilerinin güvenliğine yönelik eylemlerin derhal sona erdirilmesi ve sözkonusu saldırının sorumluları hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılması talep edilmiştir. Anılan gemiye yönelik saldırı kapsamında uluslararası hukuktan kaynaklanan tazminat dahil her türlü hakkımız mahfuzdur. Konu hakkında ilgili uluslararası örgütler nezdinde girişimler yapılmaktadır. Sözkonusu saldırı, Libya hava ve deniz limanları başta olmak üzere sivil altyapıyı bombalayan, BM gözetimindeki Libya Siyasi Diyalog Süreci'ne katılan resmi heyetlerin seyahatlerini engellemek için havalimanlarına saldıran, sivil uçakları tehdit eden ve daha önce de olduğu gibi sivil gemilere saldıran kişilerin uluslararası hukuk ihlallerinin yeni bir örneğidir. Bu tür suçları işleyenlerin BM şartı ve ilgili BMGK kararları çerçevesinde sorumlu tutulmaları hayati önem taşımaktadır."

http://www.milliyet.com.tr/turk-gemisine-saldiri-1-olu/dunya/detay/2057239/default.htm?utm_source=apsis-anp-3&utm_medium=email&utm_content=mailing&utm_campaign=gunluk_bulten

Vay be. Uluslararası sularda Türk gemisi bombalanmış bir tek "one minute" bile yok! Bu nasıl iştir arkadaş?

Ciddi anlamda bir karşı müdahale olması gerekiyordu. Kendi vatandaşımızı, kendi gemimizi, kendi toprağımızı koruyamıyorsak daha o koltukda bulunmanın o tankın içinde bulunmanı o ordunun başında bulunmanın anlamı nedir. Yetti yahu artık nasıl bir bünyedir nasıl sindiriyorsunuz bunu. Artık o kadar genişlemişizki sıradan bakıyoruz kimliğimize tehdit mevzulara. Yazık cidden.