Libya

Birlesik Arap Emirlikleri  Libyanin kuzey dogusunda Haffter guclerince kullanilmakta olan al-Khadim hava ussu cevresine 2019 kasim ortasinda Hawk Sistemleri yerlestirdigi belirtilmekte .

Birlesik Arap Emirlikleri  Libyanin kuzey dogusunda Haffter guclerince kullanilmakta olan al-Khadim hava ussu cevresine 2019 kasim ortasinda Hawk Sistemleri yerlestirdigi belirtilmekte .

Þaka maka bizim kamikaze dronlar, akbabalar , somlar hep combat proven sistemler olacaklar.

Birlesik Arap Emirlikleri  Libyanin kuzey dogusunda Haffter guclerince kullanilmakta olan al-Khadim hava ussu cevresine 2019 kasim ortasinda Hawk Sistemleri yerlestirdigi belirtilmekte .

Þaka maka bizim kamikaze dronlar, akbabalar , somlar hep combat proven sistemler olacaklar.

Rusya nın Suriye'de yaptığını biz Libya'da yapıcaz gibi geliyor bol bol sistem testi 
Bir grup kamikaze dron ile ve yakına konuşlanıcak özel kuvvetler ile o üsteki sistemler devre dışı kalabilir büyük çaplı mühimmatlara gerek kalmadan.

Rusya'nın askeri gücü (bilhassa nükleer caydırıcılığı), 300+ milyar dolarlık kötü gün akçesi, teknik altyapısı, teknolojik üstünlüğü, sınırsız petrol ve gaz yatakları yok bizde.
Destek vermemiz doğru ve mantıklı ama gerçekçi olmak lazım. Ne ekonomik, ne teknik ne de lojistik açıdan 7-800 km ötedeki bir yere güç projeksiyonu yapabilecek yapıda değiliz. Çok tehlikeli bir macera olabilir bu iş. Arkasına Suud ve BAE parasını almış bir Mısır, doğrudan sınır komşusu olduğu Hafter güçlerine her türlü yardımı yapacaktır. Siyasi açıdan haklı olduğumuz bu konuda oraya asker yollayıp doğrudan müdahil olursak, dünya kamuoyunda derhal hatalı duruma düşürülürüz. Þu anda BM nin kabul ettiği hükümeti destekliyoruz ama asker gönderirsek olay değişir. Rusya, Fransa gibi ülkeleri karşımıza alıyoruz. Kendi askerimizle değil ama 3üncü partiler ile "proxy-war" yürütmek en mantıklı iş olur.

Rusya'nın askeri gücü (bilhassa nükleer caydırıcılığı), 300+ milyar dolarlık kötü gün akçesi, teknik altyapısı, teknolojik üstünlüğü, sınırsız petrol ve gaz yatakları yok bizde.
Destek vermemiz doğru ve mantıklı ama gerçekçi olmak lazım. Ne ekonomik, ne teknik ne de lojistik açıdan 7-800 km ötedeki bir yere güç projeksiyonu yapabilecek yapıda değiliz. Çok tehlikeli bir macera olabilir bu iş. Arkasına Suud ve BAE parasını almış bir Mısır, doğrudan sınır komşusu olduğu Hafter güçlerine her türlü yardımı yapacaktır. Siyasi açıdan haklı olduğumuz bu konuda oraya asker yollayıp doğrudan müdahil olursak, dünya kamuoyunda derhal hatalı duruma düşürülürüz. Þu anda BM nin kabul ettiği hükümeti destekliyoruz ama asker gönderirsek olay değişir. Rusya, Fransa gibi ülkeleri karşımıza alıyoruz. Kendi askerimizle değil ama 3üncü partiler ile "proxy-war" yürütmek en mantıklı iş olur.

Sn Yasar belirtmekte oldugunuz konularinin iceresinde gercek payi oldugu kadar risk de barindirmakta oldugu asikar .

Ancak ;

Libya ic savasina mudahil olma niyetimiz sadece Libya UMH destek maksadi ile sinirli olmadigi kanisindayim. "Libya ya mudahil olmamizin ana nedeni cikarlarimiz  gerekliligi oldugu yatmakta"

Libya nin uzakligi nedenin getirecegi zorluklar yok sayilamaz. Bu TC yapmayi planladigi ilk deniz asiri mudahale olmayacagi icin gecmisten gelen tecrubemiz yaninda isin zorluklarinin da TSK nezdinde dusunuldugu ve ona gore planlar hazirlanmakta oldugu dusunmekteyim.

TC nin Libya ile yapmis oldugu anlasma sonrasinda ,cikarlarimizin korunmasi amci icin pek fazla islevsel olabilecek baska alternatifimizin olmadigi kanisindayim. Bu nedenle Hafter guclerini desteklemekte olan ulkelerin ve dogu akdenizde Libya ile yapilan anlasma sonrasi planlarina comak sokmus oldugumuz ulkeler ve destekcilerinin karsimizda olmalari normal.

Libya ilgili planda kanimca ivedilikle yapilmasi gerekliligine indigim ve halen goremedigim adim ise diplomasi eksiligidir. " Oncelikle Libyaya UMH destekleme niyetimizin mezhepi nedenler ile yapilmadiginin net olarak oncelikle Misir ve dunyaya TC resmi organlarinca aciklanmali." Oncelikle Misir adini belirtmemin ana nedeni Misir TC nin mezhepi nedenler ile Libya UMH destekleyerek kendisini kusatmakta oldugumuz algisindan kurtarilmali"

Libya operasyonun uzerimize getirecegi ek mali boyutu hakkindaki dusuncenize katilmaktayim. "Ancak bunun ulusal cikarlarin bir gerekliligi olmasi nedeni ile kabullenilebilir" Belki bu mali kulfetin bir kisminin Libya UMH tarafindan karsilanmasi talep edilebilir .

Libya ya yapilmasi planlanan harekatta sahadaki ana operasyonel muharip guclerimizin, sair ulkelerin yapmakta oldugu gibi delege gucler /proxy guclerce yapilmasinin dogruluguna inanmaktayim. TSK unsurlari mecbur kalmadikca direk operasyon yapmayip sahada daha fazla caydirici, egitici,donatici roller ustlenmesi gerekir ki ileride bir gun Libya sukunete kavustugunda bugun Libyada karsimizda bulunan sair Libyali unsurlarca da kabul edilebilir olabilsinler.

Libya da ne işimiz var?

Bugün ile o tarih arasında büyük fark var.
O tarihlerde orası vatan toprağıydı. O nedenle oradaydık. Þimdi ise orası ayrı bir devlet. Ama çıkarlarımız için orada olmak zorundayız!

Dediğinize katılıyorum bir nevi benimde demek istediğim sizinkiyle aynı, dün vatan toprağı olduğu için bugün zaruri çıkarlarımız için orada olmamız lazım. Yalnız zaman ve şartlar değişse de ortak olan şey emperyalizm ve sömürü.

Okuduğum birtakım stratejik değerlendirmeler beni endişeye sevk etmişti fakat Emekli Hava Pilot Tümg. Beyazıt Karataş komutanımızın dün bir TV kanalı için yapmış olduğu değerlendirmeleri işittikten sonra içime tuhaf bi' ferahlık geldi:) Komutanımız özetle diyor ki; ortalık yerde MEB anlaşması, Libya Tezkeresi falan henüz hiçbir şey yokken, TSK' nın öncü birlikleri  Libya' ya intikal ederek ihtiyaç kalemlerini ve harekat ön raporlarını hazırlayarak karargaha bildirdiler. Hatta bu kapsamda 1,5-2 ay önce sivil piyasadan askerlerimiz için yatak sipariş edildi. Yaklaşık adedi 3.300 adet diyor.

Bu bilgileri dikkate alacak olursak, demek ki Libya' ya en az Tugay seviyesinde bir güç intikal ettireceğiz ve Libya' da kalıcı olacağımız anlaşılıyor.

https://twitter.com/ctthaber/status/1213179378349355008

O isler emekli omzu kalabaliklara birakilmiyor artik. İs bittikten sonra ortaya cikan sahte pehlivanlik denir buna!

Tunus'ta, Cezayir'de hava üssü elde etsin öyle konuşsun o emekli omzu kalabalik!

O isler emekli omzu kalabaliklara birakilmiyor artik. İs bittikten sonra ortaya cikan sahte pehlivanlik denir buna!

Tunus'ta, Cezayir'de hava üssü elde etsin öyle konuşsun o emekli omzu kalabalik!

Tunus' tan, Cezayir' den hava üssü elde etmek bir emekli paşanın görevi midir? Adam kumpas davalarla şu kadar sene kodeste yatmış, üstüne memleket için bedel ödemiş, bütün özlük haklarını ve geleceğini berbat etmişler; buna rağmen hiç bir şekilde devletine küsmemiş. Þimdi sen bu vatan evladına omzu kalabalık mı diyorsun yani!

Adamcağızın başına gelenler senin başına gelmiş olsaydı, kim bilir belkide devlet düşmanı olurdun! Bakınız, buna rağmen sayın komutanımız canla başla çalışarak kamu hizmeti yapmaya devam ediyor. Köşesine çekilip İzmir güneşinin tadını çıkartabilirdi... Vatandaşı aydınlatma işi, kendi çapında bir kamu görevidir. Komutanımız, bilgisini, görgüsünü, deneyimini kullanarak memleket evladını bilgilendiriyor. Bana göre son derece kıymetli bir çabadır.

Başka ortamlarda  görüyorum; birtakım kendini bilmez adamlar, Beyazıt Karataş paşamız için ileri geri konuşuyor. Yahu siz kimsiniz ya! Adam yıllarca F-16' lar da uçmuş, şu kadar sene Ataşe Militerlik yapmış, Komutanlık yapmış, şu kadar saat uçuş tecrübesi olduğu halde; bir takım adamlar çıkıyor ve emekli paşamızı yerden yere vuruyor(!) sorsan senin mesleğin nedir birader desen; aynen bizim gibi amatör düzeydeki ilgilenen savunma teknolojileri meraklılarıdır. Ya bir süpermarketin satın alma müdürüsün ya da bir Çimento fabrikasının vardiya şefisin! Yanlış anlaşılma olmasın... aşağıladıkları kişi ise Hava Pilot Emekli Tümgeneral oluyor..! Bi' düşün yani... Kaldı ki bu tip adamların her yaptığı analiz yanlış çıkmıştır.

"hava emekli tumgeneral" degil isterse muvazzaf orgeneral olsun. O rutbeleri ona ben vermedim.

15 temmuz'de muvazzaf tuggeneralleri de gorduk, hava emekli orgenerali de...

Sınav sorularını çalarak, torpille, kayırmayla, CIA desteğiyle, Gladyo kumpasıyla rütbe almış adamları; Beyazıt Karataş gibi komutanlarımızla kıyaslayabilir misiniz(?) Aslanla-B*k Böceğini kıyaslamak gibi bir şey olurdu herhalde! Bu komutanlar hakiki kurmay zekasına sahip, bileğinin hakkıyla rütbe almış insanlardı. Diğerleri ise kumpas davalarla önleri açılmış ve rütbe verilmiş Amerikan ajanlarıdır. Ve ne kadar çapsız olduklarını 15 Temmuz günü görmüş olduk.