Türkiye'nin Dış Borcu Arttı

Son 5 yılda %70.9 artan dış borçlar, 169 milyar dolardan 290.3 milyar dolara çıktı.

9 yılda Türkiye'nin borç kamburu çığ gibi büyüdü
Yurt içi tasarrufları artıramayan Türkiye dış borçları çığ gibi büyüterek geleceğinden yiyor. Son 5 yılda dış borçlar yüzde 70,9 artış göstererek, 169.8 milyar dolardan, 290.3 milyar  dolara yükseldi
Yüzde 8.9 büyüme oranıyla Avrupa birincisiyiz, dünya üçüncüsüyüz' diye övünen Türkiye büyümenin finansmanındaysa, tabiri caizse sınıfta kaldı. Yurt içi tasarrufları artıramayan  Türkiye'de yatırım ve tüketim dış borç ve sıcak parayla finanse edildi. Bunun bir diğer anlamı da bu nesil, tüketim ve altyapı yatırımlarını çocuklarına ve torunlarına  ödettirecek.. AKP'nin dışa bağımlı politikası nedeniyle, altyapı yatırımları dış borçlarla finanse edilirken, vatandaş da tüketimini bankalardan sağladığı krediyle yürütüyor.

Kısa vadeli borçlar arttı
Bankalar da kredi finansmanını sadece mevduatla değil, yurtdışından aldığı sendikasyon kredisiyle sağlıyor. Böylece  Türkiye'nin dış borç yükü, son 5 yılda yüzde 70,9 artış göstererek, 169 milyar 872 milyon dolardan, 290 milyar 350 milyon dolara yükseldi. Sıcak para da 7 kat artışla 140 milyar dolar oldu.  Hazine garantisiyle alınan borçlarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Halk Bankası ve enerji KİT'leri kendi alanlarında en borçlu kuruluşlar oldu. Hazine Müsteşarlığı'ndan derlenen verilere göre, 2005-2010 döneminde Türkiye'nin dış borç yükündeki artışta özel sektör etkili oldu. 2005 sonunda, 84 milyar 35 milyon dolar dış borcu olan özel sektörün borç tutarı, 2010 yılı sonunda 189 milyar 601 milyon dolara ulaştı. Böylece, özel sektör borçları, oransal olarak yüzde 125,6, parasal olarak da 105 milyar 566 milyon dolar artış gösterdi. Özel sektör borçlarının 76 milyar 66 milyon lirasının bankalara ait olduğu da dikkati çekti.

Bankaların kredi alacağı 177 milyar TL
Kısa vadeli borçlar yüzde 105,4 artışla 78 milyar 641 milyon dolara yükselirken, uzun vadeli dış borçlardaki artış ise yüzde 60,9 olarak belirlendi. 5 yıllık süreçte uzun vadeli dış borçlar 211 milyar 709 milyon dolara çıktı. Bankaların tüketici kredisi alacakları son 1 yılda 38.6 milyar TL artışla 134 milyar 409 milyon TL'ye yükseldi.Tüketicilerin kredi kartı borçları ise son bir yılda 7.2 milyar  TL artışla 43 milyar 139 milyon TL'ye çıktı. Böylece tüketicilerin bankalara olan toplam borcu son 1 yılda 177 milyar 547 milyon TL'ye yükseldi.
En borçlu kamu kurumları  enerji sektöründe
Hazine garantili dış borç kullanan KİT'ler arasında ise enerji KİT'leri ilk sıralarda yer alıyor.KİT'lerin 1 milyar 133 milyon dolarlık Hazine garantili dış borcunun, 1 milyar 82 milyon dolarlık bölümünün enerji KİT'lerine ait olduğu belirleniyor.Enerji KİT'lerinden Elektrik Üretim A.Þ'nin dış borcu 435 milyon doları, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Þ'nin 313 milyon doları, Türkiye Elektrik İletim A.Þ'nin dış borcu da 334 milyon doları buluyor. Halk Bankası, kamu bankaları arasında Hazine garantili en fazla dış borca sahip banka oldu.

İstanbul Belediyesi rekor kırdı
2005-2010 döneminde Hazine garantili dış borç stoku da 4 milyar 381 milyon dolardan, 7 milyar 366 milyon dolara yükseldi. Mahalli idareler arasında en borçlu kuruluş, 197 milyon dolarlık borç ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak belirlenirken, Adana Büyükşehir Belediyesi 177 milyon dolar, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi 150 milyon dolar, İzmir Büyükşehir Belediyesi 129 milyon dolar, Bursa Büyükşehir Belediyesi 110 milyon dolarla takip ediyor.

http://www.haberiniz.com/yazilar/haber27887-AKP_dis_borclari_patlatti.html

dış borcun yanında dışalacaklarda 3 kat arttı bunuda bildirmek gerekir.

Alacaklarimizda var sadece 15 milyar libyada yatiyor simdilik 

dış borcun yanında dışalacaklarda 3 kat arttı bunuda bildirmek gerekir.

Kaynak gösterirmisin?

birincisi hiçbir ülkenin borcu olmayacagı diye bir durum yoktur.Her ülkenin elbette borcu vardır bu büyük bir mebla olabilecegi gibi küçük bir meblada olabilir sonuçta o ülkeye giren  ve dışarıdan ithal edilen malların karşısında verilen mevcut bedeldir.Yani GYSM'dır.Bu oranlarda ne kadar yakınlaşma olursa yani ithalın yeterince düşük ve ihracat oranının yüksek olmasıdır.Yıllar önce bizim GYSM'miz Arjantin kadarken şu anda bu oran kat kat artmıştır.Bu degişim sonucunda gelir ve gider oranında degişme olmuştur.
Bizim ülkemizdeki borçlanma hesaplamak istiyorsak bunu hepsini devlete baglı olarak hesaplayamayız.Çünkü biz karma ekonomi ile ilerleyen devletiz.Amerika yada Avrupa devletleri gibi herşey özelin elinde degil.Bunun içinde Türkiye'de borcu hesaplayabilmek için hem devlet hemde özel sektörün borcunu hesaplamalıyız.Bunun içinde 'kaldıraç oranı' dedigimiz oranı bilmemiz gerekmektedir.Kaldıraç oranı sermayenin ve gelirin borçlanma karşısında aldıgı yüzdelik degerdir.Eger kaldıraç oranı %50-60 arası ve daha yüksegi ise ozaman borçlanma başlamakta ve gerçekleşmektedir.Türkiye'de özel sektör zaten çogunlukta yabancıların elinde onlarda zaten dışardan bankalardan sürekli borç almaktadır.Ama bizim özel Türk şirketleri ise bu riski kaldıramadıgı ve risk oranında dikkatli davrandıkları için bu oran yabancılardaki kadar yüksek olmamaktadır.Bunun için özel sektör borcunun çok fazlasını kapsamaktadır.Türkiye devletinin borcu yani''devletin borcu''(dikkat edin devlet bakın) 83 milyar dolar olmaktadır.Ama özel sektörün borcu ise 140 milyar dolar civarındadır.Ama bu borçlanmayı eger Türkiye'nin GYSM'sine oranlarsak bu kaldıraç oranı yüzde 25 civarındadır.Bu Avrupa ve Amerika bazında baktıgımızda yüzde 50 üzerindedir.Borçlanma başlamıştır.Yani orada anlatılan arkadaşın yazdıgı
şu aldıgımız kadar da sattıgımız var aslında borçlanma artmıyor.Biz kriz ortamında ise 15 milyar dolar para ödedik.Ayrıca geçen günlerde şöyle 22 günde 900 milyon $ borç kapattık.Ayrıca bizim borcumuz ödüyoruz ama merkez bankamızdada paramız var.Yani okadar Amerika bazında yada Japonya bazında bir borçlanmamız yok ahım şahımda yok.
Kaynak ve Rakamlar
Hazine,TUİK,TMBS

Sayın Falcon güzel bir açıklama olmuş..Tükiyenin geliştiğini görüyoruz çok gurur verici tabi..

Savunma sanayimiz çok büyük atağa geçti beni en çok sevindiren bu oldu.

Çünkü güçlü Türkiye için güçlü caydırıcı ordu şart..

İnş. milli savaş uçağımızıda en yakın sürede göklerde görürüzde bu sevincim kat kat artar..

Sayin Kanas

Neyi kaynak göstermemi istiyorsunuz simdi size tek tek krizden önce libyada is yapan sirketlerimi sayayim simdi
en basitinden bir örnek verecegim size yeterli olur sanirsam 15000 veya daha fazla orda calisanimizi kriz ile birlikte zorda olsa ilk devlet olarak Türkiyemiz tahliye etti bu kadar calisanimizin oldugu bir ülkede 15000 kisi  x 500 dolardan mevduatlari orda kalmis saysak bankalar kapali idi millet canini zor kurtardi 1.5 milyar dolar yapar sirket ve devlet olarak alacagimizi bilemem ama cok basit bir rakam 15 milyar bakanlarda cogu kez söylediler .
Ha bu arada ben bu paranin yandigini hic sanmiyorum biz bir yolunu bulur yine libyaya gider isimizi yaparriz o baska bir konu

amonyakcığım, elbette Libya'dan alacağımız vardır, hatta 15 değil, belki 25 milyar dolardır. Ona bir itirazım yok, o konuda bir kaynak istemedim.

Ben, Sayın TCG Dumlupınar'ın, "dış borcun yanında dışalacaklarda 3 kat arttı bunuda bildirmek gerekir" yorumuna istinaden bir kaynak göstermesini rica etmiştim.

ekonomiden anlayan ne kadar arkadaşımız varmış   
özel sektördeki borç  ''büyümeye , kãr artışı sağlamaya '' yöneliktir  bunun aksini iddaa edenler  boşa konuşur , zengin bankaların  holdinklerin paralarına para katmak amacıyla aldıkları dış borçlar  beni zerre kadar üzmez! zaten bu paranın kat kat fazlasını kazanıyorlar.
kamu borcumuz 100 milyarı bulmuş , kamu alanındaki büyümede göz ardı edilecek  gibi değil lakin  dışarıdan alınan borçla özelleştirmelerden alınan paralarla  olan  büyümeyide desdekleyecek değilim ,  dış borçla  özelleştirmeyle  hızlı büyümektense kendi kendimize yetecek düzeyde daha sağlam adımlarla en önemlisi kimseye gebe kalmadan büyümeyi isterim.
''dış borcu yüksek olan süper  güçler var''  deniyor örneğin abd , ingiltere , rusya v.b.   arkadaşlar  bu ülkelerdede herşey güllük gülistanlık değil , yani kamunun dışa borcu  halkın başına beladır   kimse  kamunun dışa  borcunu  önemsizmiş gibi görmesin  , türkiyenin  şu andaki en büyük sıkıntısı bence  bu borç.

özel sektördeki borç  ''büyümeye , kãr artışı sağlamaya '' yöneliktir  bunun aksini iddaa edenler  boşa konuşur , zengin bankaların  holdinklerin paralarına para katmak amacıyla aldıkları dış borçlar  beni zerre kadar üzmez! zaten bu paranın kat kat fazlasını kazanıyorlar.

Büyüme risk alınarak olacaktır.Eger risk almazsanız aynı yerde sayarsınız bizim Türk şirketleri özenli ve dikkatli  risk almaktadır bundan dolayı borçlanma olmaz ve kar artışı  o alandaki rakiplerine o kadar kafa tutamayabilir.Ama yabancı şirketler öyle degil.Gene belirtigim gibi ihraç-ithal dengesini koruyamazsanız otomatik bu size yansır yani özel sektör borcunu.Aldıkları dış borçlar senin otomatik olarak piyasını etkilemektedir.