Sohbet...

A Milli takım elendi.

bu ülke Dünya üçüncüsü olmuştu yahu!
Galatasaray UEFA kupası ve süper kupa almıştı.
ne oldu bu ülkenin futboluna?

para  tüm ülkelerde işin kalitesini yükseltirken burada niye girdiği her yeri çürütüyor?

paraysa dibine kadar.
destekse dibine kadar.
sevgiyse dibine kadar.

peki sonuç niye böyle?

Dünya üçüncülüğünden bu günlere nasıl gelindi?

Her şey para, sevgi ve destekle olmuyor. Zeka da gerekli. Dünyada her şey değişir ve gelişirken başarıları sağladığınız konularda bile yerinizde sayarsanız bu tip hüsranlar yaşamak kaçınılmaz!

Üç maç oynandı ve üçünde de yenildik. Bu üç maçı da kötü oynadık.  Aslında her zaman oynadığımız gibi oynadık. Her zamanki oyunumuzu geliştirmedik. Ancak rakipler geliştirmişler. Mesela biz önde hiç baskı yapmadık. Ancak rakipler sadece önde değil, topu ayağımıza her aldığımızda müthiş baskı uyguladılar. Pas bile yapamadık!

Rakip oyuncu topu aldığında diğerleri hemen ilerleyip pozisyon alıyordu. Kimin hangi pozisyona hareket edeceği bile belliydi. Bir kaç pasla kalemize gelebiliyorlardı.

Bizim oyuncu topu aldığında hem baskı kuran rakiple mücadele etmekle meşgul, hem de pas verecek arkadaşını arıyor. Arkadaşları da sabit durarak pas bekliyor o baskıda. Aralara kaçıp pozisyon yaratayım düşüncesi yok. Top ayağına gelsin beklentisinde hepsi.

Günümüz futbolu sürekli akan bir oyun anlayışı üzerine kurulu. Bu da taktik ve kondisyon gerektiriyor. Kısacası teknik olarak hazır olmadığımızı gördük. Zamanı geçmiş bir futbol anlayışıyla maçları oynadık ve haliyle kaybettik. Ligimizde de genel olarak durum böyle.  Duran toplardan gol arama tembelliği. Kalabalık defansa sağdan soldan sürekli ortalar  yaparak gol arama aptallığı vs. Tatsız, ruhsuz maçlar...

A Milli takım elendi.

bu ülke Dünya üçüncüsü olmuştu yahu!
Galatasaray UEFA kupası ve süper kupa almıştı.
ne oldu bu ülkenin futboluna?

para  tüm ülkelerde işin kalitesini yükseltirken burada niye girdiği her yeri çürütüyor?

paraysa dibine kadar.
destekse dibine kadar.
sevgiyse dibine kadar.

peki sonuç niye böyle?

Dünya üçüncülüğünden bu günlere nasıl gelindi?

"Bitse de gitsek" ifadesi okunuyordu yuzlerinden butun turnuva, yaziklar olsun..Rezillik...Kadikoy'den az nufusu olan ulkeler bizle dalga geciyor..

Kululplerden butun devlet destegi, vergi affi ,ucuz kredi vs geri cekilmeli, oyunculara vergi indirimi vs falan hepsi..savunma sanayine yatirsinlar..

Bu kadar yatirimin geri donusu ne? Adamin asabini bozmaktan baska birsey degil..Turk futbolu bir sirket olsa coktan kapisina kilit vurmuslardi..Bati dunyasinda olsa hisse sahipleri yonetim kuruluna dava bile acmisti..

Kulliyen yikip yeniden insa etmek lazim..

Galatasaray'ın UEFA kupası aldığı zamanlarda hafta sonu lig maçı,  hafta içi de hem UEFA hem de bir kupa maçı oynuyordu takım.
bu yorgunluğa rağmen ağlamadan gayet başarılı oldular.

şimdi bakıyorsun,  ligde zaten Türk oyuncu çok az.
ligimizdeki oyuncu profili ikiye ayrılıyor.
adam yaşadığı ülkede kendisini oynatacak ülke bulamayınca atlayıp buraya gelmiş,  en büyük takımlarda ciddi paralarla transfer olmuş.
yurt dışında oynadığı takımda  vasat bir oyunculuk sergilemiş,  ayda yılda bir pas vermiş.  bizim medya "futbolcumuz maçın kaderini değiştirdi"  manşetleri atıvermiş.
ilk fırsatta gelip bir şekilde  Türk takımlarına transfer olmuş.

yabancı oyuncular ise Türk ligini tatil yapıp üstüne zengin olunan bir yer olarak görmüş.

sürekli aynı isimlerle defalarca şansını deneyen ve yıllarını heba eden Türk futbolu Dünya üçüncülüğünden bu günlere gelmiş.

Fatih hoca taşraya çıksın ve her yıl 18 yeni Türk futbolcu bulsun.
tabi bu futbolculara hak ettikleri parayı versin.  ben iyi oyuncunun iyi para almasında hiç sorun görmem.
iyi oynayan zengin olsun,  onun hakkı bu.
her yıl 18 yeni futbolcuyla 3-4  yıl içinde futbolumuzu bu anlamsız döngüden çıkartmak mümkün olabilir mi?

Bence günümüz futbolunun gelişmesi için temel şart çok sıkı disiplin. Öyle ki milli takımdaki bütün sporcular sakal bırakamamalı, saçları standart subay tıraşı olmalı, görünür yerlerinde dövme olmamalı vs. Diğer teknik konular nasıl olsa çözülür, çok mühim şeyler değil bence. Hatta bizim eğitim sistemimizin de en temel sorunu disiplinsizlik! Hatırlarsınız diye düşünüyorum bir ara sözde lise öğrencisinin birisi hocasını tahtada kucağına alıp evirip çevirmişti. Sınıftaki diğer sözde öğrenciler de iyi bir halt yeniyormuş gibi gevşek gevşek gülüşüyordu.

İşin özü sayın forumdaşlar, böyle disiplinsiz eğitim sistemine sahip bir ülkede işini iyi,düzgün ve ahlaklıca yapan insanlar zor çıkar diye düşünüyorum. Bu siyaset içinde geçerli,spor için de geçerli esnaflık için de geçerli. Þayet gelişmiş bir ülke, medeniyet kuralım istiyorsak bence bütün insanlarımızı disiplini ile aşılamalıyız.

Uzerindeki milli formanin hakkini vermekten aciz .Ruhsuz bir takimdan daha fazlasi beklenemezdi. " Ne yazip soyleseniz gerisi bos"

Egitim sistemi vs bunlar dogru tespitler, lakin orta-uzun vadeli isler..

Kisa vadede yapilabilecek seyler de var

Sahsi onerilerim;

1 - Takimda 5 kisiden fazla yabanci oyuncu olamaz
2-  Bu 5 yabanci da son 3 senede milli takimlarina en az 1 defa cagirilmis olan kisiler olacak, 30 yasin ustunde kimseyi getiremezsin..
3 - Futbolcular ve kulupler icin vergi ayricaliklari kaldirilir
4 - Butun kuluplere gelirlerine oranla borclama siniri getirilir (gelirlerin 3-4 katindan fazla borc alinamaz, sinir asilirsa inene kadar borc verilmez).
5 - Kuluplerde mali disiplin ve seffaflik icin gerekli ne yasal duzenleme varsa yapilir.
6- Tesvikler/primler basari ile iliskilendirilir..Prim isteyen uluslarasi duzeyde basari kazanmak zorunda olur..Turnavaya katilma primlerini tamamen kaldirim. Turnuvaya gidip gruptan cikmakla baslar primler..
7- Her sene altyapidan en az 3 oyuncuyu kadroya alma ve en az 10 tam mac kadar dakika oynatma zorunlulugun olacak

Diyeceksiniz ki sok etkisi olur, butun bunlar basariyi daha da azaltir...simdi cok mu basarili kulupler ya da milli takim?

Sosyal bilimlerde "yaratici yikim" diye bir kavram var, sanirim Turk futbolu icin biraz bundan lazim..

Yusuf Yazıcı ,Fransa 'ya Lille takımına transfer olduktan sonra soruyorlar;

Fransa ile Türk futbolunun ilk göze çarpan farkı ne?

Yusuf : Ben Trabzonspor'da oynarken antrenmanlarda en çok çalışan,  antrenman sonrası ekstra çalışma yapan bir futbolcuydum. Lillie takımı ile idmana çıktım en az çalışanın , en güçsüzün ben olduğunu gördüm. Burada antrenmanlar çok zorlu. İlk göze çarpan fark bu...

Hakan Ünsal'ı bilir Galatasaraylılar. Belki de Türk futbolunun en kuvvetli adamlarından biridir. İngiltere Blackburn takımına transfer oluyor. İlk maçında dilim dışarı çıktı,hocaya;" beni oyundan al "diye bağırdım. demiş...

Avrupa şampiyonasında en az koşan(yani en az pres , hücum koşusu vb) takımın açık ara Türkiye olduğu açıklandı.

Adamlar makina gibi koşuyor...Ayak uydurmadık bu tempoya

Egitim sistemi vs bunlar dogru tespitler, lakin orta-uzun vadeli isler..

Kisa vadede yapilabilecek seyler de var

Sahsi onerilerim;

1 - Takimda 5 kisiden fazla yabanci oyuncu olamaz
2-  Bu 5 yabanci da son 3 senede milli takimlarina en az 1 defa cagirilmis olan kisiler olacak, 30 yasin ustunde kimseyi getiremezsin..
3 - Futbolcular ve kulupler icin vergi ayricaliklari kaldirilir
4 - Butun kuluplere gelirlerine oranla borclama siniri getirilir (gelirlerin 3-4 katindan fazla borc alinamaz, sinir asilirsa inene kadar borc verilmez).
5 - Kuluplerde mali disiplin ve seffaflik icin gerekli ne yasal duzenleme varsa yapilir.
6- Tesvikler/primler basari ile iliskilendirilir..Prim isteyen uluslarasi duzeyde basari kazanmak zorunda olur..Turnavaya katilma primlerini tamamen kaldirim. Turnuvaya gidip gruptan cikmakla baslar primler..
7- Her sene altyapidan en az 3 oyuncuyu kadroya alma ve en az 10 tam mac kadar dakika oynatma zorunlulugun olacak

Diyeceksiniz ki sok etkisi olur, butun bunlar basariyi daha da azaltir...simdi cok mu basarili kulupler ya da milli takim?

Sosyal bilimlerde "yaratici yikim" diye bir kavram var, sanirim Turk futbolu icin biraz bundan lazim..

Yukarda saymis oldugunuz oneriler Football federasyonun yukumlulugu altinda degilmi ? " Bilmiyorum soruyorum"  Federasyon da UEFA vs bagli oldugundan bunlarin mevcut olmus olmasi gerektigini dusunuyorum. Ancak Kimin eli kimin cebinde oldugu belli olmayan bir durum Federasyon kulup iliskileri ,tabii birde isin Mafia si var cunku bu iste buyuk paralar donuyor. Ulkemizde ne federasyon ne de kuluplerimizin ne de bircok oyuncunun temiz olmadigi dusuncesindeyim. Bu nedenledir ki bizlerde mac satma ,oyuncu satin alma ,sike yaygin oldugu kanisindayim.

Bence günümüz futbolunun gelişmesi için temel şart çok sıkı disiplin. Öyle ki milli takımdaki bütün sporcular sakal bırakamamalı, saçları standart subay tıraşı olmalı, görünür yerlerinde dövme olmamalı vs. Diğer teknik konular nasıl olsa çözülür, çok mühim şeyler değil bence. Hatta bizim eğitim sistemimizin de en temel sorunu disiplinsizlik! Hatırlarsınız diye düşünüyorum bir ara sözde lise öğrencisinin birisi hocasını tahtada kucağına alıp evirip çevirmişti. Sınıftaki diğer sözde öğrenciler de iyi bir halt yeniyormuş gibi gevşek gevşek gülüşüyordu.

İşin özü sayın forumdaşlar, böyle disiplinsiz eğitim sistemine sahip bir ülkede işini iyi,düzgün ve ahlaklıca yapan insanlar zor çıkar diye düşünüyorum. Bu siyaset içinde geçerli,spor için de geçerli esnaflık için de geçerli. Þayet gelişmiş bir ülke, medeniyet kuralım istiyorsak bence bütün insanlarımızı disiplini ile aşılamalıyız.

Disiplin sakal bırakmamakla, subay tıraşı olmakla, dövme yaptırmamakla falan olmaz. Bu çağda geçerli değil! Başarılı olan pek çok futbol takımı veya futbolcu görünümüyle değil yetenek ve çalışmalarıyla başarılı oldu.

Egitim sistemi vs bunlar dogru tespitler, lakin orta-uzun vadeli isler..

Kisa vadede yapilabilecek seyler de var

Sahsi onerilerim;

1 - Takimda 5 kisiden fazla yabanci oyuncu olamaz
2-  Bu 5 yabanci da son 3 senede milli takimlarina en az 1 defa cagirilmis olan kisiler olacak, 30 yasin ustunde kimseyi getiremezsin..
3 - Futbolcular ve kulupler icin vergi ayricaliklari kaldirilir
4 - Butun kuluplere gelirlerine oranla borclama siniri getirilir (gelirlerin 3-4 katindan fazla borc alinamaz, sinir asilirsa inene kadar borc verilmez).
5 - Kuluplerde mali disiplin ve seffaflik icin gerekli ne yasal duzenleme varsa yapilir.
6- Tesvikler/primler basari ile iliskilendirilir..Prim isteyen uluslarasi duzeyde basari kazanmak zorunda olur..Turnavaya katilma primlerini tamamen kaldirim. Turnuvaya gidip gruptan cikmakla baslar primler..
7- Her sene altyapidan en az 3 oyuncuyu kadroya alma ve en az 10 tam mac kadar dakika oynatma zorunlulugun olacak

Diyeceksiniz ki sok etkisi olur, butun bunlar basariyi daha da azaltir...simdi cok mu basarili kulupler ya da milli takim?

Sosyal bilimlerde "yaratici yikim" diye bir kavram var, sanirim Turk futbolu icin biraz bundan lazim..

Yukarda saymis oldugunuz oneriler Football federasyonun yukumlulugu altinda degilmi ? " Bilmiyorum soruyorum"  Federasyon da UEFA vs bagli oldugundan bunlarin mevcut olmus olmasi gerektigini dusunuyorum. Ancak Kimin eli kimin cebinde oldugu belli olmayan bir durum Federasyon kulup iliskileri ,tabii birde isin Mafia si var cunku bu iste buyuk paralar donuyor. Ulkemizde ne federasyon ne de kuluplerimizin ne de bircok oyuncunun temiz olmadigi dusuncesindeyim. Bu nedenledir ki bizlerde mac satma ,oyuncu satin alma ,sike yaygin oldugu kanisindayim.

Onun icin "yaratici yikim" dedim ya..

Federasyon yapmiyor ya da yapamiyorsa devlet duruma el atsin...