Sohbet...

Başlatan SÜVARİ, 10 Nisan 2009, 14:57:24

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Alıntı yapılan: Tigerfish - 07 Şubat 2023, 14:51:24
Alıntı yapılan: Merzifonlu - 06 Şubat 2023, 21:26:41
Alıntı yapılan: Tigerfish - 06 Şubat 2023, 20:44:13
Tekrar hatırlatayım depremin şiddeti 7.8.

Eee? Japonlar bu mazerete gülerler. Orada 9'luk depremler olabiliyor. Her rakamsal artış 10 kat enerji artışına denk, ölçek logaritmiktir, lineer değildir. Bunu unutmayın.



Dokuzluk depremin ne gülen Japonlar atlatan atlatmıştır atlatmayan öbür dünyada saz çalıyorlardır. Kobe depreminde depremin büyüklüğü 7.altıydı ve tüm sağlam yapılara rağmen 6000'den fazla insan hayatlarını kaybettiler. Dokuz şiddetinde olan deprem okyanusun ortasındaydı taa yüzlerce kilometre Tokyo'dan uzak.

Aslında sektördekiler bilir, Japonya'nın deprem efsanesi Kobe'de çökmüştür. Çünkü Japonya'daki depremlerin çoğu denizde meydana gelirken Kobe'de karada meydana gelmiş ve binlerce bina yıkılmıştır. Mesajı Paylaş

Gördüğüm bir fotoğrafa göre yolun yarısı kaymış ve bozulmuş, diğer yarısı inat etmiş ülke yekpare 4 metre kayarken yerinde durmuş. Aslında düşünürsek inat edip kaymayan kısım bozulmuş olabilir. Sağlam olan ülkeyle birlikte 4 metre yer değiştirmiş o zaman. Muhtemelen o kısım tam fayın üzerinden geçiyor. Yapılan yollar depremde, selde vs afetlerde hasar görebiliyor. Başka şeyler de derim de Serkan gibi düşünmekteyim.
Bir de şu videoya rast geldim. Bu kısım fotoğraftan farklı bir bölgede olsa gerek. https://twitter.com/HavaForum/status/1622683360484114433

Alıntı yapılan: Tigerfish - 07 Şubat 2023, 14:51:24

Dokuz şiddetinde olan deprem okyanusun ortasındaydı taa yüzlerce kilometre Tokyo'dan uzak.

9 büyüklüğünde, şiddetinde değil!



Başkente değil, yerleşim yerlerine mesafesi, derinliği vs önemli! Japonlar Tsunami için bu büyüklükte bir deprem beklemiyorlardı. Artık bekliyorlar.

Kobe Depreminin büyüklüğü 6.9'du. Ancak şiddeti yüksekti. O depremde Japonların bir gökdeleni de hasar görmüştü. İlk defa bir gökdelen depremden hasara uğramıştı. Ancak hasarın büyüklüğü ve can kayıplarının çoğu  eski yapılardaydı. Bu ahşap binalarda çıkan yangınlar 2 hafta kadar sürmüştü. Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Yasamiz oldugumuz depremin boyutu buyuk . Ancak buyuk depremdir deyip kestirip atmak veya arkasina siginmak hatalarimizi af ettiremez.

Konun uzmanlari yillardir her deprem sonrasi nerelerin imara acilmasi, nerelerin acilmamasi, zemin etutunun onemsenmesi. Gereken yerlerde mevcut sehirlerin kasabalarin belirli bolgelerinin daha degisik bolgelere tasinmasi gibi bilimum yuzlerce binlerce demec veri ve raporu iceren bilgileri bizleri yonetenler ve ilgili kurumler ile paylasmistir.  Ne yaziktir ki biz bu uyarilara gereken onemi vermedigimiz gibi bazen de raporlar ve kisilerin gorusleri ile dalga gectik. "Uzmanlar ne diyor once zemini kontrol edin sayet zemin uygun degilse ve hele deprem yuksek riski tasiyan bir alan ise oraya kritik yapilari yapmayin diyorlar. Ille de yapmak zorunda iseniz gerekli olan teknolojiyi sonuna kadar kulanmak zorundasiniz diyorlar"  Bizler ise pek bu konulara kulak asmiyoruz. Sulak arazileri,dolgu tabanli, yumusak satih olan bolgeleri hic cekinmeden iskana aciyoruz. Hava alanlarimizi bu alanlara kermaktan cekinmiyoruz. Hatta Nukleer santral bile kurmakle mesguluz onlarca uyari yapilmis bolgeye. Acimiz derindir  ancak bu vurdumduymazlik bananecilik kuralsizlik rant oy ve bilimum  degerler uguruna insan hayatini degersiz kilan politikalarin esiri olmaktan kurtulmadan uzulerek soylerim ama basimiz cok ama cok agriyacaktir. Depremler dogal afetler olmalari ulkemiz icin kacinilmazdir ancak bu dogal afetlerden minimum zarar ile etkilenmek bizlerin elimizdedir.  Gerisi bos laf.
Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: buraktunahan - 07 Şubat 2023, 15:02:34
Aslında sektördekiler bilir, Japonya'nın deprem efsanesi Kobe'de çökmüştür. Çünkü Japonya'daki depremlerin çoğu denizde meydana gelirken Kobe'de karada meydana gelmiş ve binlerce bina yıkılmıştır.

+1. Sadece denizde yani açıkta değil, aynı zamanda çok derinde (yüzlerce km) oluyor o depremler. Bizdekiler ise, Japonya'dakilere kıyasla çok sığ depremler. Bizdeki faylar ayrıca büyük yanal ivmelenmeler üretiyor ve ürettikleri enerji Japonya'ya kıyasla çok daha dar bir bölgeye yayılıyor. Mesajı Paylaş

Facebook da gördüğüm bir habere göre 2. Ordunun tüm komando birlikleri deprem bölgesine gönderilmiş. Mesajı Paylaş
Þehit Piyade Yarbay İlker Çelikcan. Saygı ve Rahmetle.

Yukarıda gözümden kaçmış, bazı arkadaşlar bina güçlendirmekten de bahsetmişler. Kısaca bu konuya da değinmek istiyorum. (daha önce bir başka sosyal medya ortamında bu konuda yazdığım yazıyı aynen aşağıya kopyalıyorum)

Bina güçlendirme ve bina sağlamlık testi: Bina sağlamlık testi nedir, nasıl yapılır, deprem yönetmeliğine uygun bina nedir / ne değildir vs. Sorularınızı teknik detaylara girmeden mümkün olduğunca basit bir şekilde yanıtlamaya çalışacağım.

Konuya girmeden önce bina sağlamlık testi için çevre ve şehircilik bakanlığının [https://altyapi.csb.gov.tr/ çevre ve şehircilik bakanlığı] linkinde gerekli bilgi ve yönlendirme bulunabilir.

Öncelikle bina sağlamlık testi dediğiniz şey aslında bir mühendislik çalışmasıdır. Saha ve büro çalışmasından oluşur. Sahadan bilgi toplanıp, büroda statik hesap yapılır. Uzmanlık ister, her mühendis veya mühendislik bürosunca yapılamaz (eğer binanız için yaptırmaya karar verirseniz, anlaştığınız büronun daha önce yaptığı inceleme/güçlendirme işlerini, referanslarını size göstermesini isteyin, sorgulayıcı olun. Çünkü şu anda istanbul'da bir hassasiyet oluştuğundan, bu işi daha önce hiç yapmamış bir çok büro veya mühendis bu işe soyunacaktır, dikkatli olunması gerekir. Yaptığımız birçok gözlemde, güçlendirme adı altında çok inanılmaz uygulamalar görebiliyoruz) genellikle uzun süre alır. (bina büyüklüğüne göre günler veya haftalarca sürebilir) ekip çalışması gerektirir. Oldukça zahmetlidir. Zahmetli olduğu için de bazen bina büyüklüğüne göre oldukça pahalı olabilir. (bazen tek bir kamu binası için on binlerce veya yüzbinlerce lirayı bulabilir) bazı büyük binalarda (örneğin yüksek katlı rezidansta yaşıyorsanız) saha çalışmasını takiben çok karmaşık bir dizi mühendislik analizi sonucu nihai karara varılır. Bu hesabı genelde çok ileri uzmanlar veya akademik düzeyde mühendisler yapabilir. (tabii ki buna bağlı olarak ücret yüzbinlerce lirayı bulup tavan yapar)

Depremden sonra evinize gelip de inceleme yapan mühendisler sadece depremin binada yaptığı "o andaki hasarı" görsel olarak incelerler ve hasar tespit raporu hazırlarlar. Hasar tespit raporu aslında bir teknik rapordan ziyade "tutanak" hükmündedir. Hasar tespit raporunda binanızın "hasarsız" veya "az hasarlı" olması binanızın depreme dayanıklı olduğu anlamına gelmez. Sadece o depremde hasar görmediği anlamına gelir. Bir başka depremde hasar görmeyeceğini "garanti etmez".

Bina sağlamlık testi ülkemizde 2 yönetmeliğe göre yapılır:

1-türkiye bina deprem yönetmeliği: esas yöntemi içerir. Her binaya uygulanabilir. Uzun süre alır, zahmetli ve pahalıdır. (hemen bir parantez açalım. Türkiye bina deprem yönetmeliği dünyanın en ileri ve çağdaş deprem yönetmeliklerinden biridir. Eurocode toplantılarında, "türkler şöyle şöyle yapıyor, biz de öyle yapalım" diyen hocaları duymuştur bu kulaklar)

2-riskli bina tespit yönetmeliği: 8 katı geçmeyen, yüksekliği 25 metreden az binalarda kullanılır. Deprem yönetmeliğindeki yöntemin hızlandırılmış, maliyeti ucuzlatılmış, belli kat yüksekliğini aşmayan binalar için sadeleştirilmiş light versiyonudur. Konut türü binalar için geliştirilmiştir. Her apartman kolaylıkla yaptırabilir.

Peki, deprem yönetmeliğine uygun yapılmış veya deprem yönetmeliğine göre incelenip sağlam bulunmuş bina ne kadar güvenlidir, ne kadar sağlamdır, ne anlama gelir?

Bunu en basit bir şekilde şöyle açıklayabilirim: deprem yönetmeliği aslında euro ncap'e benzer. Euro ncap'den 5 yıldız almış bir mercedes düşünün. Bu mercedes için euro ncap'den alınmış 5 yıldız, herhangi bir ağır kazada, insan hayatını kurtarmak üzere o günün teknolojisine göre tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, mercedes pert olsa bile içindeki insanların büyük ihtimalle ölmeyeceğini ifade eder. Euro ncap'den alınan 5 yıldız mercedesinizin pert olmayacağını, kazadan sonra cillop gibi kullanılabileceğinizi "garanti etmez". Kazada arabanızı kaybedebilirsiniz, ama hayatınız kurtulur.

Deprem yönetmeliği de aynen böyledir. Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış bir bina depremde "ağır hasar" görebilir, ama yıkılmaz, depremden sonra kum yığını gibi bir tepeye dönüşmez, domino taşı gibi katlar üst üste yığılmaz. Yani deprem yönetmeliği aynen euro ncap gibi insan hayatını garanti eder. Binayı garanti etmez. Depremde binanız ağır hasar görebilir. Binanız bir daha kullanılamayabilir. Zaten tüm dünyadaki çağdaş deprem yönetmelikleri bu amacı hedefler. Bu amaç zaten deprem yönetmeliğinde hedef deprem performans düzeyi olarak belirtilir.

Üzülerek belirtmeliyim ki, yukarıda bazı kullanıcıların bahsettiği şekilde, bir şehrin tamamında, aynı anda bina sağlamlık testi çalışmalarına başlamak ne yetişmiş insan kaynağı olarak, ne de maliyet olarak dünyanın en gelişmiş ülkesinin bile altından kalkabileceği bir şey değildir. Örneğin amerika bugün dese ki; "los angelesdaki, san franciscodaki tüm binaların sağlamlık testini yapacağım, çürük çıkanları güçlendireceğim" dese, amerikadaki tüm mühendisleri bu iki şehre yığsa, ne maliyet olarak, ne de yetişmiş mühendis insan gücü olarak buna yetişemez. Ne bina incelemenin, ne projelendirmenin ne de güçlendirmenin maliyetinin altından kalkamaz.

Çok acı bir gerçek ama her ülke için durum aynen bu.

Peki ne yapmalıyız?

Öncelikle her şeyi devletten bekleyemeyiz. Hiçbir devletin buna gücü yetmez.

Örneğin ülkemizdeki dask sigorta sisteminin daha da yaygınlaşması için ağır şartlar getirilmeli. Deprem sigortası yaptırmak için süre tanıyıp, yaptırmayanın elektrik, su hizmetlerinden faydalanmasını engellemek bir seçenek olabilir. (şu anda dask yaptırmayan konutların sadece alım satımı yapılamıyor o kadar. Bu yeterince caydırıcı değil.) Bu nedenle örneğin trt payı nasıl elektrik faturalarına zorunlu yansıtılıyorsa, konutların dask sigortaları da elektrik ve su faturalarına otomatik yansıtılarak tahsil edilmeli ve deprem sigortası kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı.

Böylece ülkemizin her deprem sonrası ağır bedeller ödemesinin bir miktar da olsa önüne geçilebilir.
Mesajı Paylaş

https://twitter.com/tcsavunma/status/1622966572426952705

Bu görevlendirmeyi dün yapıp depremden sonra sadece birkaç saat içerisinde arama kurtarma ekiplerini bölgeye dağıtmalıydınız! Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

#1407
Alıntı yapılan: buraktunahan - 07 Şubat 2023, 16:35:14
Yukarıda gözümden kaçmış, bazı arkadaşlar bina güçlendirmekten de bahsetmişler. Kısaca bu konuya da değinmek istiyorum. (daha önce bir başka sosyal medya ortamında bu konuda yazdığım yazıyı aynen aşağıya kopyalıyorum)

Bina güçlendirme ve bina sağlamlık testi: Bina sağlamlık testi nedir, nasıl yapılır, deprem yönetmeliğine uygun bina nedir / ne değildir vs. Sorularınızı teknik detaylara girmeden mümkün olduğunca basit bir şekilde yanıtlamaya çalışacağım.

Konuya girmeden önce bina sağlamlık testi için çevre ve şehircilik bakanlığının [https://altyapi.csb.gov.tr/ çevre ve şehircilik bakanlığı] linkinde gerekli bilgi ve yönlendirme bulunabilir.

Öncelikle bina sağlamlık testi dediğiniz şey aslında bir mühendislik çalışmasıdır. Saha ve büro çalışmasından oluşur. Sahadan bilgi toplanıp, büroda statik hesap yapılır. Uzmanlık ister, her mühendis veya mühendislik bürosunca yapılamaz (eğer binanız için yaptırmaya karar verirseniz, anlaştığınız büronun daha önce yaptığı inceleme/güçlendirme işlerini, referanslarını size göstermesini isteyin, sorgulayıcı olun. Çünkü şu anda istanbul'da bir hassasiyet oluştuğundan, bu işi daha önce hiç yapmamış bir çok büro veya mühendis bu işe soyunacaktır, dikkatli olunması gerekir. Yaptığımız birçok gözlemde, güçlendirme adı altında çok inanılmaz uygulamalar görebiliyoruz) genellikle uzun süre alır. (bina büyüklüğüne göre günler veya haftalarca sürebilir) ekip çalışması gerektirir. Oldukça zahmetlidir. Zahmetli olduğu için de bazen bina büyüklüğüne göre oldukça pahalı olabilir. (bazen tek bir kamu binası için on binlerce veya yüzbinlerce lirayı bulabilir) bazı büyük binalarda (örneğin yüksek katlı rezidansta yaşıyorsanız) saha çalışmasını takiben çok karmaşık bir dizi mühendislik analizi sonucu nihai karara varılır. Bu hesabı genelde çok ileri uzmanlar veya akademik düzeyde mühendisler yapabilir. (tabii ki buna bağlı olarak ücret yüzbinlerce lirayı bulup tavan yapar)

Depremden sonra evinize gelip de inceleme yapan mühendisler sadece depremin binada yaptığı "o andaki hasarı" görsel olarak incelerler ve hasar tespit raporu hazırlarlar. Hasar tespit raporu aslında bir teknik rapordan ziyade "tutanak" hükmündedir. Hasar tespit raporunda binanızın "hasarsız" veya "az hasarlı" olması binanızın depreme dayanıklı olduğu anlamına gelmez. Sadece o depremde hasar görmediği anlamına gelir. Bir başka depremde hasar görmeyeceğini "garanti etmez".

Bina sağlamlık testi ülkemizde 2 yönetmeliğe göre yapılır:

1-türkiye bina deprem yönetmeliği: esas yöntemi içerir. Her binaya uygulanabilir. Uzun süre alır, zahmetli ve pahalıdır. (hemen bir parantez açalım. Türkiye bina deprem yönetmeliği dünyanın en ileri ve çağdaş deprem yönetmeliklerinden biridir. Eurocode toplantılarında, "türkler şöyle şöyle yapıyor, biz de öyle yapalım" diyen hocaları duymuştur bu kulaklar)

2-riskli bina tespit yönetmeliği: 8 katı geçmeyen, yüksekliği 25 metreden az binalarda kullanılır. Deprem yönetmeliğindeki yöntemin hızlandırılmış, maliyeti ucuzlatılmış, belli kat yüksekliğini aşmayan binalar için sadeleştirilmiş light versiyonudur. Konut türü binalar için geliştirilmiştir. Her apartman kolaylıkla yaptırabilir.

Peki, deprem yönetmeliğine uygun yapılmış veya deprem yönetmeliğine göre incelenip sağlam bulunmuş bina ne kadar güvenlidir, ne kadar sağlamdır, ne anlama gelir?

Bunu en basit bir şekilde şöyle açıklayabilirim: deprem yönetmeliği aslında euro ncap'e benzer. Euro ncap'den 5 yıldız almış bir mercedes düşünün. Bu mercedes için euro ncap'den alınmış 5 yıldız, herhangi bir ağır kazada, insan hayatını kurtarmak üzere o günün teknolojisine göre tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, mercedes pert olsa bile içindeki insanların büyük ihtimalle ölmeyeceğini ifade eder. Euro ncap'den alınan 5 yıldız mercedesinizin pert olmayacağını, kazadan sonra cillop gibi kullanılabileceğinizi "garanti etmez". Kazada arabanızı kaybedebilirsiniz, ama hayatınız kurtulur.

Deprem yönetmeliği de aynen böyledir. Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış bir bina depremde "ağır hasar" görebilir, ama yıkılmaz, depremden sonra kum yığını gibi bir tepeye dönüşmez, domino taşı gibi katlar üst üste yığılmaz. Yani deprem yönetmeliği aynen euro ncap gibi insan hayatını garanti eder. Binayı garanti etmez. Depremde binanız ağır hasar görebilir. Binanız bir daha kullanılamayabilir. Zaten tüm dünyadaki çağdaş deprem yönetmelikleri bu amacı hedefler. Bu amaç zaten deprem yönetmeliğinde hedef deprem performans düzeyi olarak belirtilir.

Üzülerek belirtmeliyim ki, yukarıda bazı kullanıcıların bahsettiği şekilde, bir şehrin tamamında, aynı anda bina sağlamlık testi çalışmalarına başlamak ne yetişmiş insan kaynağı olarak, ne de maliyet olarak dünyanın en gelişmiş ülkesinin bile altından kalkabileceği bir şey değildir. Örneğin amerika bugün dese ki; "los angelesdaki, san franciscodaki tüm binaların sağlamlık testini yapacağım, çürük çıkanları güçlendireceğim" dese, amerikadaki tüm mühendisleri bu iki şehre yığsa, ne maliyet olarak, ne de yetişmiş mühendis insan gücü olarak buna yetişemez. Ne bina incelemenin, ne projelendirmenin ne de güçlendirmenin maliyetinin altından kalkamaz.

Çok acı bir gerçek ama her ülke için durum aynen bu.

Peki ne yapmalıyız?

Öncelikle her şeyi devletten bekleyemeyiz. Hiçbir devletin buna gücü yetmez.

Örneğin ülkemizdeki dask sigorta sisteminin daha da yaygınlaşması için ağır şartlar getirilmeli. Deprem sigortası yaptırmak için süre tanıyıp, yaptırmayanın elektrik, su hizmetlerinden faydalanmasını engellemek bir seçenek olabilir. (şu anda dask yaptırmayan konutların sadece alım satımı yapılamıyor o kadar. Bu yeterince caydırıcı değil.) Bu nedenle örneğin trt payı nasıl elektrik faturalarına zorunlu yansıtılıyorsa, konutların dask sigortaları da elektrik ve su faturalarına otomatik yansıtılarak tahsil edilmeli ve deprem sigortası kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı.

Böylece ülkemizin her deprem sonrası ağır bedeller ödemesinin bir miktar da olsa önüne geçilebilir.



Sayın hocam çok güzel , bilimsel bilgiler veriyorsunuz da bana şu fotoğrafı yorumlayabilir misiniz?

Yani resimdeki şu sağlam binalarda deprem izolatörü kullanılmadığını bildiğimize göre , yukarıda yazdığınız "toplasanız iki elin parmaklarını geçmez" dediğiniz bina projesini belirleyen fizik kurallarına uymadıklarına göre bu binalardan 10 bina sağlamken 1 bina çökmüşse bence bu işte bir açıklama var...Pezevenk müteahhit malzemeden çalmış , mühendis de denetlememiş rüşvet almış ya da iş kaybetmemek için göz yummuş... Mesajı Paylaş

2007 deprem yönetmeliği sonrasında yapılan binalarda çökme yaşandımı bilgisi olan varmı Mesajı Paylaş
Rusya Ukrayna savaşının çözümü bağımsız Kırım devletidir.

Sn Serkan1976,
Bu binaların hepsi aynı müteahhitin elinden çıkmış.
O çöken binanın altındaki toprak yapısı farklı olabilir.
Mesajı Paylaş


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz