Sohbet...

Bütün bunlara ek ; taşeronluk sistemi her alanda özellikle inşaat sektöründen kaldırılmalı.

Adam 10 liraya ihaleyi alıyor, tamam bu paraya inşaat güzel olur ama esas iş katekulli bundan sonra başlıyor.10 liraya ihaleyi alan müteahhit aynı işi 7 liraya taşerona veriyor ki taşeronun o işi  malzemeden,kaliteli işgücünden çalmadan 7 liraya maletmesi imkansız....

onlar kameranın önünden düşen tozlar. Depremin ilk şok dalgasındaki sallantıda dökülen toslar rüzgardan uçuşmalar filan.

Hayır. Görüntü depremin başlangıcından 17 saniye önce çekilmiş. Henüz hiçbir dalga yokken.

Böyle zihni sinir açıklama yapmışım gibi görünebilir ama buna benzer çok enteresan güvenlik kamerası videolar var odada hayalet mi var diyorlar kameranın önünden geçen örümcek çıkıyor toz çıkıyor filan. Yoksa ben ne bileyim. Zaman meseleside çok tartışmalı depremden öncesi şok dalgası var konuştuk o dalga depremin yıkıcı kısmı değil ama sallantı oluyor

Bütün bunlara ek ; taşeronluk sistemi her alanda özellikle inşaat sektöründen kaldırılmalı.

Adam 10 liraya ihaleyi alıyor, tamam bu paraya inşaat güzel olur ama esas iş katekulli bundan sonra başlıyor.10 liraya ihaleyi alan müteahhit aynı işi 7 liraya taşerona veriyor ki taşeronun o işi  malzemeden,kaliteli işgücünden çalmadan 7 liraya maletmesi imkansız....

Aslında bir işin yapılabilecek maliyeti belli. Bu maliyetin altında iş yapıp kar elde edebilecek olan yok. O halde ihalelerde bu maliyetin altında taşerona iş yaptıranları tespit edebilecek bir yapı olmalı.

onlar kameranın önünden düşen tozlar. Depremin ilk şok dalgasındaki sallantıda dökülen toslar rüzgardan uçuşmalar filan.

Hayır. Görüntü depremin başlangıcından 17 saniye önce çekilmiş. Henüz hiçbir dalga yokken.

Böyle zihni sinir açıklama yapmışım gibi görünebilir ama buna benzer çok enteresan güvenlik kamerası videolar var odada hayalet mi var diyorlar kameranın önünden geçen örümcek çıkıyor toz çıkıyor filan. Yoksa ben ne bileyim. Zaman meseleside çok tartışmalı depremden öncesi şok dalgası var konuştuk o dalga depremin yıkıcı kısmı değil ama sallantı oluyor

re dostum, görüntüdekinin ne olabileceğini merak ettiğim için forumda paylaştım. Sen fikrini belirttin. Bana mantıklı gelmese de zihni sinir bir açıklama değil. Olabilir. Belki montaj bile olabilir. Videonun sonunda yakından alınmış gibi görünen görüntüde cisim seçilebiliyor. Bu ortamda birilerinin böyle bir şeyle uğraşacağını sanmıyorum. O nedenle merak ediyorum.

Depremin büyüklüğünü anlatan bir video. >> https://twitter.com/lisan_ihafi/status/1624126439300730897

https://twitter.com/ajans_muhbir/status/1624173080351236097

99 Depreminde de Sakarya'da benzer şekilde " baraj yıkıldı, sel suları geliyor" diyerek köylerdeki insanlar korkutup kaçıran ve sonrasında o köyleri soyanlar olduğu söyleniyordu.
Aç gözlülük hiç kan kaybetmemiş!

Bu bölgeyi nasıl toparlayacağız biz?

Abes olacak ama biz savunma sanayi forumuyuz , bu deprem savunma sanayi projelerimizi nasıl etkiler?

Bu bölgeyi nasıl toparlayacağız biz?

Abes olacak ama biz savunma sanayi forumuyuz , bu deprem savunma sanayi projelerimizi nasıl etkiler?

MMU ve Siper hariç hepsi ertelenir. Bir de turbofan motor projeleri ile TS-1400 devam eder. MMU devam edecekse, turbofan grubu da devam etmek zorundadır.

Bu bölgeyi nasıl toparlayacağız biz?

Abes olacak ama biz savunma sanayi forumuyuz , bu deprem savunma sanayi projelerimizi nasıl etkiler?

Büyük deprem ve büyük yıkım aynı zamanda büyük ekonomik zarar demek. Bun kadar bina yıkıldı. İnsanların artık evleri yok. Ayrıca şu an işleri de yok! Hayat bu anlamda orada durmuş durumda. Savaştan çıkmış gibi durum. Bu kadar insan için yeniden barınma yerleri yapılması, bu yapılana kadar insanların barınmalarını, eğitimlerini, sağlıklarını vs kısaca hayatlarını devam ettirmeyi sağlamak mecburiyetindeyiz. Bütün bunların ekonomik bir yükü olacaktır. Dışarıdan gelecek olan yardımları çok iyi değerlendirmek zorundayız.

Bakın bu pek çoğumuzun tahmin edemeyeceği kadar zor bir iş. Þu an oradaki yüzbinlerce insanın psikolojisini düzeltmek yıllar alacak. İnsanlar korkmuş ve çaresizler. Özellkle oraya giden siyasetçilerin oradaki vatandaşları dinlemesi, onların yalnız olmadıklarını hissetirmesi, hakaret dahi  etseler asla negatif bir cümle kullanmaması gerekiyor. Sadece orada değil, medyada, sosyla medyada ne kadar uzantılar varsa hepsinin uyarılması zorunlu. Çoğunuz haftasonunda dinleniyorsunuz. Bütün hafta çalıştınız, yoruldunuz, üstelik afet nedeniyle de moraliniz yerlebir oldu. Ama haftasonu kendinizi evinize attınız, ailenizle birliktesiniz. En huzurlu olduğunuz yerde ve zamandasınız. Bedeninizi ve zihninizi dinleme imkanınız var.

Ama oradaki binlerce insanın artık böyle bir olanakları yok. Çoğu dışarıda, soğukta. Isınabilecekleri bir yer bulma derdindeler. Pek çoğunun bırakın evlerini,artık aileleri bile yok! Büyük bir travma yaşıyorlar. Çok büyük bir acı. Yaşadıkları mekan moloz yığınına dönmüş. Kiminin annesi, eşi, evladı, komşusu vs ölmüş. Hergün gittikleri, zaman geçirdkleri yerler artık yok. Kabus gibi.

Böyle bir ortamda oraya giden siyasetçilerin ve diğer görevlilerin insanlara olabildiğince iyi davranması gerekir. Bu insanlar yardım bekledikleri süre boyunca yalnız ve çareriz hissettiler. Oraya gidip te provokatörler, şunlari bunlar vs şeklinde nefret diliyle, oradaki acılı insanların o anda umurunda olmadıkları birilerini suçlayıcı şekilde konuşmak onlara moral vermediği gibi, bu şekilde konuşanların da kredilerini ciddi şekilde tüketir. Bazı siyasetçiler yaptıkları bu hatanın farkında bile değiller. Alışkanlıklarını böyle bir ortamda bile devam ettirebiliyorlar. Yazık! Birlik olmak, onların yalnız olmadıklarını hissetirmek zorundayız. Hepimiz!

Savunma projelerimiz bu durumdan olumsuz etkilenir. Stratejik öenem sahip projelerimizde çalışmaya devam etmeliyiz. Bunun dışında ülkemize kısa vadede kar sağlamayacak Kanal İstanbul vs gibi projelere para aktarmak yerine acele bir şekilde bu kardeşlerimizin yaralarını sarmalıyız. Bunun dışında ha bire süpriz verilen enerji kaynaklarımızın yurtdışına satışı için hızla çalışmalı ve gelirimizi artırmalıyız. Her zaman belirtiğim şekilde, savunma sanayimiz artık kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Sadece TSK için üretim değl, ürettiklerini satarak kendisini devam ettirebileceği ürünler geliştirmeli ve satmalı! Yani Savunma sanayimiz artık belirli bir seviyeye ulaştı. Bu noktadan sonra küresel pazarda çok daha fazla müşteri bulabilecek kapasitede. Nasıl ki TSK'nın ihtiyaçları için çalışmalar yapıyorsa, başka ülkelerin farklı savunma sanayi ihtiyaçları için de çalışmalar yapabilir.

Bu bölgeyi nasıl toparlayacağız biz?

Abes olacak ama biz savunma sanayi forumuyuz , bu deprem savunma sanayi projelerimizi nasıl etkiler?

Büyük deprem ve büyük yıkım aynı zamanda büyük ekonomik zarar demek. Bun kadar bina yıkıldı. İnsanların artık evleri yok. Ayrıca şu an işleri de yok! Hayat bu anlamda orada durmuş durumda. Savaştan çıkmış gibi durum. Bu kadar insan için yeniden barınma yerleri yapılması, bu yapılana kadar insanların barınmalarını, eğitimlerini, sağlıklarını vs kısaca hayatlarını devam ettirmeyi sağlamak mecburiyetindeyiz. Bütün bunların ekonomik bir yükü olacaktır. Dışarıdan gelecek olan yardımları çok iyi değerlendirmek zorundayız.

Bakın bu pek çoğumuzun tahmin edemeyeceği kadar zor bir iş. Þu an oradaki yüzbinlerce insanın psikolojisini düzeltmek yıllar alacak. İnsanlar korkmuş ve çaresizler. Özellkle oraya giden siyasetçilerin oradaki vatandaşları dinlemesi, onların yalnız olmadıklarını hissetirmesi, hakaret dahi  etseler asla negatif bir cümle kullanmaması gerekiyor. Sadece orada değil, medyada, sosyla medyada ne kadar uzantılar varsa hepsinin uyarılması zorunlu. Çoğunuz haftasonunda dinleniyorsunuz. Bütün hafta çalıştınız, yoruldunuz, üstelik afet nedeniyle de moraliniz yerlebir oldu. Ama haftasonu kendinizi evinize attınız, ailenizle birliktesiniz. En huzurlu olduğunuz yerde ve zamandasınız. Bedeninizi ve zihninizi dinleme imkanınız var.

Ama oradaki binlerce insanın artık böyle bir olanakları yok. Çoğu dışarıda, soğukta. Isınabilecekleri bir yer bulma derdindeler. Pek çoğunun bırakın evlerini,artık aileleri bile yok! Büyük bir travma yaşıyorlar. Çok büyük bir acı. Yaşadıkları mekan moloz yığınına dönmüş. Kiminin annesi, eşi, evladı, komşusu vs ölmüş. Hergün gittikleri, zaman geçirdkleri yerler artık yok. Kabus gibi.

Böyle bir ortamda oraya giden siyasetçilerin ve diğer görevlilerin insanlara olabildiğince iyi davranması gerekir. Bu insanlar yardım bekledikleri süre boyunca yalnız ve çareriz hissettiler. Oraya gidip te provokatörler, şunlari bunlar vs şeklinde nefret diliyle, oradaki acılı insanların o anda umurunda olmadıkları birilerini suçlayıcı şekilde konuşmak onlara moral vermediği gibi, bu şekilde konuşanların da kredilerini ciddi şekilde tüketir. Bazı siyasetçiler yaptıkları bu hatanın farkında bile değiller. Alışkanlıklarını böyle bir ortamda bile devam ettirebiliyorlar. Yazık! Birlik olmak, onların yalnız olmadıklarını hissetirmek zorundayız. Hepimiz!

Savunma projelerimiz bu durumdan olumsuz etkilenir. Stratejik öenem sahip projelerimizde çalışmaya devam etmeliyiz. Bunun dışında ülkemize kısa vadede kar sağlamayacak Kanal İstanbul vs gibi projelere para aktarmak yerine acele bir şekilde bu kardeşlerimizin yaralarını sarmalıyız. Bunun dışında ha bire süpriz verilen enerji kaynaklarımızın yurtdışına satışı için hızla çalışmalı ve gelirimizi artırmalıyız. Her zaman belirtiğim şekilde, savunma sanayimiz artık kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Sadece TSK için üretim değl, ürettiklerini satarak kendisini devam ettirebileceği ürünler geliştirmeli ve satmalı! Yani Savunma sanayimiz artık belirli bir seviyeye ulaştı. Bu noktadan sonra küresel pazarda çok daha fazla müşteri bulabilecek kapasitede. Nasıl ki TSK'nın ihtiyaçları için çalışmalar yapıyorsa, başka ülkelerin farklı savunma sanayi ihtiyaçları için de çalışmalar yapabilir.

+1 guzel bir paylasim. olmasi gereken bu .

İ sınıfı 2-3-4. gemilerin ihalesi de sekteye uğrar...

İstanbul Kanal projesinin zaten işi bitti...Bu projeyi konuşanın bile siyasi hayatı biter...

Üniversitelerin kapanması büyük hata...Eğitimsizlik nedeniyle başımıza gelen bu yıkımı , yine eğitimi batırarak iyice katlıyoruz...



"Dünya Bankası, Türkiye'ye 1 milyar 780 milyon dolarlık kaynak sağlayacak." haberi geldi...

Tahmini yıkımın boyutu,yeniden yapılanma,konut vb ne kadara malolur ülkemize?