Sohbet...

@partikül

Cok uzun yazmissin kisaca degineyim. Tr'deki alevilik cok genis bir yelpazeye yayilmistir. Ancak iki ana kol etkindir. Birinci kol, ortaasya şamanligindan esinlenen ateizme yakin koldur. Bunu yasayanlar Türkmen diye anilirlar halk arasinda. Diger kol ise Hz. Ali hayranliginda vucut bulmus yarim kalmis  şiileşmedir. Buna inananlar buyuk oranda farsiktir. Birbirleriyle zerre alakalari yoktur.

İrandaki Azeriler ise safkan Türk olup, tam şii mezhebindedirler. O konu ayri bir çalişma alani.

Türkmen denilen kol, bir anlatıya göre Terk-İman olan koldur. Yani asıl inanı terk ederek Müslüman olanlara Terk-İman zamanla da Türkmen demişler. Bir iddiaya göreyse kelimenin aslı Terk-iman değil Türk-İman' dır. Türk-İman zamanla Türkmen olmuş deniliyor. Öyle anlaşılıyor ki, Türklerin ilk inancında diretenler dönenler için Terk-İman derken, dönenler kendilerine Türk-İman demişlerdir. Türkmen de oradan geliyor olsa gerek... Diğer kol olan Ali' yi kutsallaştıran Alevilik inancın da olanların ''Farsi'' oldukları savına katılmak mümkün değil Çünkü Farisi olsalar Farsça konuşurlardı. Örneğin Tunceli yöresinde ki Aleviler Zazaca konuşmaktadır. Zazaların Kırmanç yani Kürt olmadığını biliyoruz. Bazıları Zazaları kadim Hitit-Eti Uygarlığına dayandırma eğilimindeler. Bazıları da Farisi olduklarını iddia ediyor. Saha araştırmalarında Zazaların aslen Türk olduğu gibi bir sonuca ulaşıldı. Fakat tartışmalar halen devam ediyor. Kesin bir yargıda bulunmak elbette mümkün değildir. Ancak sosyolojik analiz yapanlar meseleyi etimolojik olarak da incelemişler. Dil ve kültür kökleri itibariyle Türk oldukları sonucuna ulaşmışlar. Belki kadim Anadolu halkıyla karışmış Türkler olabilirler. Çünkü Zazaların bazı adetleri aynen Hitit Uygarlığının yansımasıdır. Kısaca Farisi değil de Hitit kökenleri olduğunu, bu soyun Türk atalarla karıştığı gibi bir kabul de var.

Sadece zazalar özelinde konusursak Dümdüz farsik o adamlar. Tereddüt yok.

Þimdi gelelim asıl meseleye, mevcut hükumet dünyanın her tarafından niye mülteci kabul ediyor? Yıllardır iddia ediyorum ki, bu adamların gizli planları var. Türkiye' nin domagrafik yapısını değiştirmek gibi bir amaca hizmet ediyorlar. Þunu unutmayın ki Türk adı tarih boyunca yasaklanmış bir isimdi. Türk milleti, göğsünü gere gere TÜRK olduğunu Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman söyleyebilmiştir. Evveliyatında Türk' e Etrak-bi İdrak derlerdi ve görüldüğü yerde öldürülürdü. Kısacası onlara göre Türk, akılsızdı!  Oysaki tarih baba, aslında kimin akılsız olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur.

Konu akılsızlığa gelince, anti parantez Prof. Ali Demirsoy hocanın bir tespitini paylaşmak isterim. Hoca diyor ki,

''İyot oranıyla zeka zeviyesi arasında doğrudan orantı vardır. Zekanın gelişmesi, insan soyunda Troksin hormonu dediğimiz; Triyot bezinden salgılanan bir hormonla yakından ilişkilidir. Troyit hormonunun etkinliğini sağlayan kısım İyot taşıyan kısımdır; dolayısıyla yeterince iyot alınmayan bir ortamda yetişen bireylerin zeka düzeyleri ve vücut oranları bakımından yetersiz olduğu bilinmektedir. Çünkü bu hormon birçok özel proteinin üretimini başlatır veya güçlendirir.

İyot sıvı hale geçmeden buharlaşabilen, yani süblime olabilen, ayrıca yükseklere çıktıkça buharlaşma oranı çok artan nadir elementlerdir biridir. Bu nedenle arazi bakımından dünya ortalamasının çok üstünde bulunan Anadolu toprakları, ne yazık ki iyot bakımından dünyanın en fakir topraklarından biridir. Dolayısıyla Anadolu insanın yeteri kadar iyot alamadan gelişimini tamamlar. Bu nedenle bu iyot faktörünü ortadan kaldırmadan Anadolu insanının zekasını kalıtsal temellere dayandırmak yanıltıcı olabilir. Belki de Türkiye' de İyotlu Tuz kullanmayı yasal bir zorunluluk haline getirmeyle, bu koşulların yerine getirmeyi sağlayabiliriz'' diyor.

Akın akın Türkiye'ye geliyorlar

Banu ÞEN03.04.2018 - 18:47 | Son Güncelleme: 03.04.2018 - 18:52
TÜRKİYE son 2 aydır daha önce olmadığı kadar Afgan göçüyle karşı karşıya.



Türkiyeye Afgan akınıTürkiyeye Afgan akınıTürkiyeye Afgan akınıTürkiyeye Afgan akını
Emniyet verilerinden edinilen bilgiye göre sadece 26 Mart ile 1 Nisan arası 1 haftalık dilimde, doğu sınırlarımıza yakın bölgelerde yakalanan kaçak göçmen sayısı 2 bin 713. Bunların 2 bin 530'u Afgan, 146'sı Pakistan, 34'ü Bangladeş ve 3'ü Afrika uyruklu. Son 3 ayda Türkiye'ye kaçak giriş yapan Afgan göçmen sayısı 20 bine yakın.

Günde 500 civarı Afgan göçmenin tüm operasyonlara rağmen sınırlarımızdan kaçak giriş yaptığı tespit ediliyor. Emniyet birimleri son günlerde yaşanan Afgan hareketliliğiyle ilgili çalışma başlatırken, insan kaçakçılarının grupları uluslararası şebekelerin yönlendirmesiyle Türkiye'ye özellikle kalabalıklar halinde soktukları tespitler arasında. Yoğun Afgan göçüyle mücadele için Erzurum'a Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele Þube Müdürlüğü kuruldu. Emniyet güçlerinin tespitlerine göre insan kaçakçıları Afgan göçmen göçmenlerden her bir sınır geçişinden 500 dolar civarı alıyor. İşleyiş şu şekilde gelişiyor:

Afganlar Türkiye'ye İran'dan; Van, Iğdır, Ağrı, Hakkari'nin doğu kesimlerinden giriyor.

Göçmen kaçakçıları Afgan ve onların yanında diğer ülke insanlarını çoluk çocuk demeden doğu sınırlarımızdaki dağlara bırakıyor. Özellikle Van ve Iğdır arasında kalan sınır bölgesinden Afgan ve Pakistanlılar sınırdan kilometrelerce yürüyerek geçiyor. Hepsinin ortak gitme hedefi olan İstanbul'a aktarma yeri Erzurum'a geliyor. Erzurum'dan İstanbul'a kaçakçılarca minibüs, kamyon gibi araçlara konularak gönderiliyor. Buradan da ya Yunanistan ya Bulgaristan hattından Avrupa'ya kaçıyor ya da İstanbul'da hırsızlık, fuhuş, inşaat, amelelik gibi kayıt dışı işlerde çalıştırılıyor.

KAÇAK İÞLERDE ÇALIÞTIRILIYOR

Emniyet raporlarına göre Afganlar İstanbul'da yoğunluk olarak Kocamustafapaşa semtinde "Safe house" (güvenli ev) denilen evlerde barındırılıyor. 1200 lira civarı kira ödenen bu evlerde günlük 80 lira civarı ödeyerek ortalama 30 göçmen barındırılıyor. Safe house'lar çark gibi çalışıyor. Burada kalan göçmenler çoğunlukla kaçakçılarla çalışıyor, kadınlar fuhuşa yönlendiriliyor, bazıları da hırsızlık dilencilik gibi yasa dışı kazançlara teşvik edilip çalıştırılıyor. Çoğunluğu para biriktirdikten sonra Yunanistan ya da Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya kaçıyor. Bazıları da (parası olanlar) birkaç gün bu evlerde kaldıktan sonra yasa dışı yollardan Avrupa'ya kaçıyor.

9 GÜN YÜRÜDÜK

Umut yolculuğuna çıkmak için ailesiyle Dikili'ye gelen Maryam kardeşinin eşi ve çocuklarıyla çıktıkları yolculuğu anlatıyor: "Tam 9 gün yürüdük. İran'ı geçip Van'ın arkasından karlı dağlardan geldik. İnsan kaçakçıları yolda sınıra kadar bıraktı. Çok yorgunuz. Küçük çocuklar hasta. Ancak Taliban vahşetinden bıktık. Kendimize bakamaz hale geldik."

SIĞINMA HAKKI VE YASAL DÜZENLEMELER AFGANLARI KAPSAMIYOR

Son dönemlerde artan Afganlar kadar Iraklı ve Pakistanlı akımı dikkat çekiyor. Özellikle Afganların Türkiye'ye yolculuğu da burada kalıp yaşamaları da çok daha zor. Suriyeliler için yapılan yasal düzenlemeler onları kapsamıyor. Afganları ülkelerini terk etmeye zorlayan başlıca neden Taliban terörü, ikinci sebep ise ekonomi. Yetkililer risk değerlendirmelerinde Afgan sayısında artış olacağını tahmin ettiklerini belirtiyor.

İLK ÜÇ UYRUK

Göç İdaresi verilerine göre 2018'in 29 Mart'a kadar olan diliminde 17 bin 847 Afgan uyruklu kaçak göçmen yakalandı. Yakalanan Suriyeli kaçak göçmen sayısı 9 bin 426, Pakistanlı sayısı 5311, Iraklı sayısı 4 bin 270 olarak kayıtlara girdi. Toplam yakalanan kaçak göçmen sayısı ise 47 bin 198.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/sicak-gelisme-akin-akin-turkiyeye-geliyorlar-40793591

Þimdi gelelim asıl meseleye, mevcut hükumet dünyanın her tarafından niye mülteci kabul ediyor? Yıllardır iddia ediyorum ki, bu adamların gizli planları var. Türkiye' nin domagrafik yapısını değiştirmek gibi bir amaca hizmet ediyorlar. Þunu unutmayın ki Türk adı tarih boyunca yasaklanmış bir isimdi. Türk milleti, göğsünü gere gere TÜRK olduğunu Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman söyleyebilmiştir. Evveliyatında Türk' e Etrak-bi İdrak derlerdi ve görüldüğü yerde öldürülürdü. Kısacası onlara göre Türk, akılsızdı!  Oysaki tarih baba, aslında kimin akılsız olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur.

Hacı ilbey denen zevat da bunu yazıyordu trmilitary de osmanlıda Türk demek yasakmış hakaretmis kaynağını eklemişti bakayim dedim kitabı yazan hdp li bir sapık sende aynı yolda gidiyorsun ...İlber Ortayli boyle birseyin kesinlikle olmadığını tv de genc bakışta anlattı.

Þimdi gelelim asıl meseleye, mevcut hükumet dünyanın her tarafından niye mülteci kabul ediyor? Yıllardır iddia ediyorum ki, bu adamların gizli planları var. Türkiye' nin domagrafik yapısını değiştirmek gibi bir amaca hizmet ediyorlar. Þunu unutmayın ki Türk adı tarih boyunca yasaklanmış bir isimdi. Türk milleti, göğsünü gere gere TÜRK olduğunu Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman söyleyebilmiştir. Evveliyatında Türk' e Etrak-bi İdrak derlerdi ve görüldüğü yerde öldürülürdü. Kısacası onlara göre Türk, akılsızdı!  Oysaki tarih baba, aslında kimin akılsız olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur.

Hacı ilbey denen zevat da bunu yazıyordu trmilitary de osmanlıda Türk demek yasakmış hakaretmis kaynağını eklemişti bakayim dedim kitabı yazan hdp li bir sapık sende aynı yolda gidiyorsun ...İlber Ortayli boyle birseyin kesinlikle olmadığını tv de genc bakışta anlattı.

Hacı İlbey, MHP İl teşkilatındandı. Sonradan Belediye Başkanı odu diye biliyorum. Değerli bir arkadaştı. Doğru söylemiş, her yerde yazar... İlber Ortaylı' ya gelince, meseleyi iyice magazinel hale getirdi. Bir şeyler anlatmaya çalışıyor da... eskilerin tabiriyle; bi' Urumdan bi' Þam' dan konuşuyor. Ne dediği de belli değil. Bizim referans noktamız İlber Ortaylı değildir.  O halde İlber Ortaylı' nın her söylediğini doğru kabul edelim, diğer bütün tarihi vesikaları çöpe atalım (!)

Þimdi gelelim asıl meseleye, mevcut hükumet dünyanın her tarafından niye mülteci kabul ediyor? Yıllardır iddia ediyorum ki, bu adamların gizli planları var. Türkiye' nin domagrafik yapısını değiştirmek gibi bir amaca hizmet ediyorlar. Þunu unutmayın ki Türk adı tarih boyunca yasaklanmış bir isimdi. Türk milleti, göğsünü gere gere TÜRK olduğunu Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman söyleyebilmiştir. Evveliyatında Türk' e Etrak-bi İdrak derlerdi ve görüldüğü yerde öldürülürdü. Kısacası onlara göre Türk, akılsızdı!  Oysaki tarih baba, aslında kimin akılsız olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur.

Hacı ilbey denen zevat da bunu yazıyordu trmilitary de osmanlıda Türk demek yasakmış hakaretmis kaynağını eklemişti bakayim dedim kitabı yazan hdp li bir sapık sende aynı yolda gidiyorsun ...İlber Ortayli boyle birseyin kesinlikle olmadığını tv de genc bakışta anlattı.

Hacı İlbey, MHP İl teşkilatındandı. Sonradan Belediye Başkanı odu diye biliyorum. Değerli bir arkadaştı. Doğru söylemiş, her yerde yazar... İlber Ortaylı' ya gelince, meseleyi iyice magazinel hale getirdi. Bir şeyler anlatmaya çalışıyor da... eskilerin tabiriyle; bi' Urumdan bi' Þam' dan konuşuyor. Ne dediği de belli değil. Bizim referans noktamız İlber Ortaylı değildir.  O halde İlber Ortaylı' nın her söylediğini doğru kabul edelim, diğer bütün tarihi vesikaları çöpe atalım (!)

Bence iyi partiye geçmiştir o şahıs adı neymiş yaz bakalım...
Sana saçmalığının kaynağını da söyledim hdp li bir şahıstan alıntı yaparak Osmanlı yı aşağılamaya çalışıyordu.

Bence iyi partiye geçmiştir o şahıs adı neymiş yaz bakalım...
Sana saçmalığının kaynağını da söyledim hdp li bir şahıstan alıntı yaparak Osmanlı yı aşağılamaya çalışıyordu.

İyi Partiye geçti mi bilmiyorum. HDP' linin kitabından alıntı yapması, aldığı bildiğinin yanlış olduğu anlamına gelmez.

Hocam Osmanlı' yı kutsallaştırmanın alemi yok. Neticede  bir hanedanın, sülalenin adıdır. Büyük Türk Milleti sadece Osmanlıdan ibaret değildir. Selçuklu gider Osmanlı gelir, Osmanlı gider Büyük Türk Milleti gelir. Bu kadar basit... gelin görün ki sanki Osmanlı hanedanlığı Allah' ın seçkin kullarıymış da Osmanlının yaptığı her iş doğruymuş gibi algı yaratılıyor. Osmanlı dediğin, ganimet ekonomisine göre teşkilatlanmış bir devlet düzenine sahipti. Ekonominin temeli fetih ve ganimet ekonomisine dayanıyordu. Fetihler dönemi bitip de artık ganimet alınamaz hale gelince devlet çökmeye başlamıştır. Bu mantık üzerine kurulmuş bir sosyal düzenin ilelebet devam ettirilebilmesi zaten mümkün değildi. Üretim adına hiçbir şey olmadığı halde, ha bire savaşarak nereye kadar sürdürübilirdiniz? Ve sürdürememişlerdir. Bir felsefeci hocamızın söylediği gibi; 17.yy dan sonra ekonominin temelleri bilek gücünden çıkarak zihin gücüne doğru evrilince; kafasını çalıştıramayan toplumlar düzene ayak uyduramamıştır. Mesele bundan ibarettir.

Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti kutuplaşması ise HİLAFET meselesine dayanıyor. Diyorlar ki, Millet Meclisi Hilafeti kaldırdığı için şöyle olduk böyle olduk...(!) Sormak lazım, Hilafet Millet Meclisinin uhdesinde olan bir şey midir ki, Hilafet kaldırılınca her şey berbat oldu? Hilafet o kadar iyi bir şeydi de, niye dünyanın diğer Müslüman devletleri son halifenin peşinden gitmediler? Çağırsalardı kendi memleketlerine hilafet oralarda devam etseydi madem! Örneğin çağırsalardı Mısır' a hilafet Mısırda devam etseydi -olmaz mıydı? Demek ki Hilafetinde saltanatında diğer Müslüman milletler nazarında hiç bir önemi, tesiri yokmuş. İşte Osmanlıyı da sırf bu hilafet meselesi nedeniyle kutsallaştırmaya çalışıyorlar. sanki çok elzemdi? Hiç bir yaptırım gücü olmadığını Cihan harbinde ispatlamıştır. Son halife Cihadı Ekber ilan ettiğinde diğer Müslümanlar cihada icabet etmemiştir.