Sohbet...

Bizde böyle oyunlar yapsak oyun sektörü savunmadan daha fazla kazandırır bunu iddia ediyorum. Yavaştan başlasak dünyaya satsak tadından yenmez.

O değil de, AKP için varsa yoksa Cumhuriyet öncesi önemli günler var.

Elemanlar hiç bir açılışı örneğin 23 Nisan'a almıyorlar. 18 Mart günü hangardan çıkabilecek uçak, pekala 23 Nisan'da da hangardan çıkabilir, madem 2 yıl yer testi yapılacak...

Bu tavır beni gerçekten rahatsız ediyor.

2023 bizim icin milat olacak gibi o zamana kadar yasabiliriz insallah

O değil de, AKP için varsa yoksa Cumhuriyet öncesi önemli günler var.

Elemanlar hiç bir açılışı örneğin 23 Nisan'a almıyorlar. 18 Mart günü hangardan çıkabilecek uçak, pekala 23 Nisan'da da hangardan çıkabilir, madem 2 yıl yer testi yapılacak...

Bu tavır beni gerçekten rahatsız ediyor.

+1

Bir insan niye ''Cumhuriyet veya Atatürk'' düşmanı olur?

Aslında bu sorunun çok anlaşılır bir cevabı var; ETNİK KÖKEN!

Türkiye' deki etnik azınlıkların genel ideolojisi İSLAMCILIK olmuştur. Niye olmasın ki..! Çünkü yaşadıkları ülke Türkiye Cumhuriyeti, konuştukları dil Türkçe, zorunlu olarak mensubu oldukları millet ise Türk milletidir. Doğal olarak buna karşı tepki geliştirmişlerdir fakat nasıl?

Ben falanca millettenim, o nedenle; Türk' e, Türkçeye, Türkiye Cumhuriyeti' ne karşıyım diyemeyecekleri için bunu İSLAMCILIK maskesi altında yapıyorlar. En bariz örnek,  Fesli deli olarak bildiğimiz Kadir MISIROĞLU' dur. Ben Pontusçuyum , ben Rum' um diyemediği için; ben Osmanlıcıyım, ben İslamcıyım demiştir. Devamla... Keşke Yunan galip gelseydi..! ne Hilafet yıkılırdı, ne Þer-i' at kaldırılırdı, ne medrese lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı bunların hiç biri olmazdı! diyebilmiştir.

Kürtlere gelince... onların durumu biraz farklı. Onları farklı açılardan değerlendirmek gerekiyor.

Fakat genel olarak İSLAMCILIK ideolojisi, Türk' e, Türklüğü ve Türkiye Cumhuriyeti' ne karşı olmayı gerektiriyor. O nedenle boyuna Atatürk ve  Türk değerlerine saldırıyorlar. Çünkü Atatürk sapına kadar Türkçüdür ve Nihal Atasız' ın tabiriyle; ortalığa Türklük dehşeti saçmıştı.

Etnik köken itibariyle Türk oldukları halde İslamcı ve Osmanlıcı olanlara gelirsek; tamamen cehalettir. Ne dünyadan haberleri var, ne kendilerinden haberleri var,  ne de kendilerine ait düşünceleri vardır. Kandırılmış insanlardır, üstelik kendileri itiraf ediyorlar... İsim vermeyelim şimdi, meşhur İslamcılardan biri; ben zamanında İslamcıydım, yaşadığımız son dönemde Atatürk' ü keşfettim ve yanlışımdan geri döndüm demiştir. Darısı diğerlerinin başına diyelim.

Arkadaşlar konuyu dağıtmayalım isterseniz.

Bir insan niye ''Cumhuriyet veya Atatürk'' düşmanı olur?

Aslında bu sorunun çok anlaşılır bir cevabı var; ETNİK KÖKEN!

Türkiye' deki etnik azınlıkların genel ideolojisi İSLAMCILIK olmuştur. Niye olmasın ki..! Çünkü yaşadıkları ülke Türkiye Cumhuriyeti, konuştukları dil Türkçe, zorunlu olarak mensubu oldukları millet ise Türk milletidir. Doğal olarak buna karşı tepki geliştirmişlerdir fakat nasıl?

Ben falanca millettenim, o nedenle; Türk' e, Türkçeye, Türkiye Cumhuriyeti' ne karşıyım diyemeyecekleri için bunu İSLAMCILIK maskesi altında yapıyorlar. En bariz örnek,  Fesli deli olarak bildiğimiz Kadir MISIROĞLU' dur. Ben Pontusçuyum , ben Rum' um diyemediği için; ben Osmanlıcıyım, ben İslamcıyım demiştir. Devamla... Keşke Yunan galip gelseydi..! ne Hilafet yıkılırdı, ne Þer-i' at kaldırılırdı, ne medrese lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı bunların hiç biri olmazdı! diyebilmiştir.

Kürtlere gelince... onların durumu biraz farklı. Onları farklı açılardan değerlendirmek gerekiyor.

Fakat genel olarak İSLAMCILIK ideolojisi, Türk' e, Türklüğü ve Türkiye Cumhuriyeti' ne karşı olmayı gerektiriyor. O nedenle boyuna Atatürk ve  Türk değerlerine saldırıyorlar. Çünkü Atatürk sapına kadar Türkçüdür ve Nihal Atasız' ın tabiriyle; ortalığa Türklük dehşeti saçmıştı.

Etnik köken itibariyle Türk oldukları halde İslamcı ve Osmanlıcı olanlara gelirsek; tamamen cehalettir. Ne dünyadan haberleri var, ne kendilerinden haberleri var,  ne de kendilerine ait düşünceleri vardır. Kandırılmış insanlardır, üstelik kendileri itiraf ediyorlar... İsim vermeyelim şimdi, meşhur İslamcılardan biri; ben zamanında İslamcıydım, yaşadığımız son dönemde Atatürk' ü keşfettim ve yanlışımdan geri döndüm demiştir. Darısı diğerlerinin başına diyelim.

Vaktinizi böyle şeyler ile boşa harcamayın. İnsanlar istediğini sevip istediğini sevmeme hürriyet ve iradelerine sahiptirler. Dalga geçtiğimiz Kuzey Kore'de insanlar Kim Jongu kim neden sevmez ya da Çinde insanlar Maoyu kim neden sevmez diye oturup kafa patlattığını sanmıyorum. Yıl olmuş 2020 bunları aşmamız lazım 10. yıl marşında takılı kalmaya hala o kafa ile yaşamaya çalışıp başkalarınıda buna zorlamaya gerek yok. Kendinizi boş yere üzmeyin.

Konu dışı iletiler yazıyoruz gerçi ama arada sırada bu tip şeyler olur. Bu çerçevede ilgili arkadaşa cevap yazmam gerekiyor...

..Vaktinizi böyle şeyler ile boşa harcamayın.

Vakit benim vaktim! Anlatılan şeyler boş laf değildir.

...İnsanlar istediğini sevip istediğini sevmeme hürriyet ve iradelerine sahiptirler....

İnsanların öyle bir özgürlüğü olduğunu düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyetin de yaşıyorsan... insanın mecbur olduğu şeyler vardır. Ha..! bunu silah zoruyla değil, idrak ederek kavramak gerekiyor.  Kişi hakikati kavrayamamışsa demek ki O kişide bir sıkıntı var demektir. Bizlerde bu sıkıntının analizini yapıyoruz zaten.

Bi' de niye yapmayalım ki? Milli Bayramlar unutturulmaya çalışılıyor; 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 30 Ağustos kutlamaları her sene bir bahaneyle iptal ediliyorsa ve hatta bu memlekette Anıtkabir' e ANIR-KABİR deniliyorsa... bizler bu saygısızlığın sosyolojik analizini yaparız. Ve yapıyoruz da... Diyoruz ki; BU ÞEKİLDE DAVRANANLARIN MUTLAKA BİR ETNİK SIKINTISI VARDIR. Kendilerini bu milletin bir parçası görmüyor, kendini Türkiye Cumhuriyeti' ne ait hissetmiyorlar demektir. Peki bu işin sonu nereye varır derseniz... İHANETE VARIR.

...Yıl olmuş 2020 bunları aşmamız lazım 10. yıl marşında takılı kalmaya hala o kafa ile yaşamaya çalışıp başkalarınıda buna zorlamaya gerek yok. Kendinizi boş yere üzmeyin.

10. yıl marşına takılıp kalmayın diyenler, dünya ve insanlığı 1400 yıl öncesine sabitlemeye çalışıyorsa; ben bu öneriyi kesinlikle ciddiye almam. Bunu liberallik adına, Küreselcilik adına yapıyorsa; o zaman da dünyadan haberleri yok demektir.

Bizler devrimci insanlarız, hiçbir kavrama çakılıp kalmayız. Ta ki hükmü geçmemiş olsun! Halen geçerli olan kavramları reddediyorsanız, siz yönünüzü kaybetmişsiniz demektir. İnsanların doğru yolu bulabilmesi için bir mürşide (yol göstericiye) ihtiyacı vardır. Büyük Atatürk; ''Hayatta en hakiki mürşid ilim'dir fendir. İlim ve fenden başka yol gösterici aramak; gaflettir, dalalettir, cehalettir'' demiştir. Biz başka bir şey söylemiyoruz. Herkes kendi mürşidini seçmekte serbesttir. ''Kılavuzu karga olanın...'' misali kötüye götürmesin de..!

Sizin gibi benim de karşı olduğum şeyler vardır. Dünyayı ve insanlığı her hangi bir tarihe sabitleyen anlayışlara sizin gibi karşıyım. Bunun geçer şartı, hükmünün geçmiş olmasıdır. Size göre 10. yıl marşının hükmü geçmiştir, bana göre bütün dini yapıların ve inançların hükmü geçmiştir. 10. yıl marşının hükmü ne zaman geçer biliyor musunuz? Bütün insanlık ortak insanlık bilinciyle birleşirse; ne ırkı ne dîni... hepimiz insanız! dediğiniz gün 10. yıl marşının hükmü de kalkar. Onun da tek bir yolu var hocam; evrende yalnız olmadığımız kesin kez ispatlandığı vakit, dünyada ki bütün kavramlar ve kavgalar hükmünü yitirecektir. İnsanlar insanlık realitesiyle birleşerek, hepimiz dünyalıyız diyeceklerdir.

Konu dışı iletiler yazıyoruz gerçi ama arada sırada bu tip şeyler olur. Bu çerçevede ilgili arkadaşa cevap yazmam gerekiyor...

..Vaktinizi böyle şeyler ile boşa harcamayın.

Vakit benim vaktim! Anlatılan şeyler boş laf değildir.

...İnsanlar istediğini sevip istediğini sevmeme hürriyet ve iradelerine sahiptirler....

İnsanların öyle bir özgürlüğü olduğunu düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyetin de yaşıyorsan... insanın mecbur olduğu şeyler vardır. Ha..! bunu silah zoruyla değil, idrak ederek kavramak gerekiyor.  Kişi hakikati kavrayamamışsa demek ki O kişide bir sıkıntı var demektir. Bizlerde bu sıkıntının analizini yapıyoruz zaten.

Bi' de niye yapmayalım ki? Milli Bayramlar unutturulmaya çalışılıyor; 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 30 Ağustos kutlamaları her sene bir bahaneyle iptal ediliyorsa ve hatta bu memlekette Anıtkabir' e ANIR-KABİR deniliyorsa... bizler bu saygısızlığın sosyolojik analizini yaparız. Ve yapıyoruz da... Diyoruz ki; BU ÞEKİLDE DAVRANANLARIN MUTLAKA BİR ETNİK SIKINTISI VARDIR. Kendilerini bu milletin bir parçası görmüyor, kendini Türkiye Cumhuriyeti' ne ait hissetmiyorlar demektir. Peki bu işin sonu nereye varır derseniz... İHANETE VARIR.

...Yıl olmuş 2020 bunları aşmamız lazım 10. yıl marşında takılı kalmaya hala o kafa ile yaşamaya çalışıp başkalarınıda buna zorlamaya gerek yok. Kendinizi boş yere üzmeyin.

10. yıl marşına takılıp kalmayın diyenler, dünya ve insanlığı 1400 yıl öncesine sabitlemeye çalışıyorsa; ben bu öneriyi kesinlikle ciddiye almam. Bunu liberallik adına, Küreselcilik adına yapıyorsa; o zaman da dünyadan haberleri yok demektir.

Bizler devrimci insanlarız, hiçbir kavrama çakılıp kalmayız. Ta ki hükmü geçmemiş olsun! Halen geçerli olan kavramları reddediyorsanız, siz yönünüzü kaybetmişsiniz demektir. İnsanların doğru yolu bulabilmesi için bir mürşide (yol göstericiye) ihtiyacı vardır. Büyük Atatürk; ''Hayatta en hakiki mürşid ilim'dir fendir. İlim ve fenden başka yol gösterici aramak; gaflettir, dalalettir, cehalettir'' demiştir. Biz başka bir şey söylemiyoruz. Herkes kendi mürşidini seçmekte serbesttir. ''Kılavuzu karga olanın...'' misali kötüye götürmesin de..!

Sizin gibi benim de karşı olduğum şeyler vardır. Dünyayı ve insanlığı her hangi bir tarihe sabitleyen anlayışlara sizin gibi karşıyım. Bunun geçer şartı, hükmünün geçmiş olmasıdır. Size göre 10. yıl marşının hükmü geçmiştir, bana göre bütün dini yapıların ve inançların hükmü geçmiştir. 10. yıl marşının hükmü ne zaman geçer biliyor musunuz? Bütün insanlık ortak insanlık bilinciyle birleşirse; ne ırkı ne dîni... hepimiz insanız! dediğiniz gün 10. yıl marşının hükmü de kalkar. Onun da tek bir yolu var hocam; evrende yalnız olmadığımız kesin kez ispatlandığı vakit, dünyada ki bütün kavramlar ve kavgalar hükmünü yitirecektir. İnsanlar insanlık realitesiyle birleşerek, hepimiz dünyalıyız diyeceklerdir.

Bir önceki yazınıza da buna da +1
Ama tek bir +1 verebiliyorum . O da şimdilik buna !

Arkadaşlar artık konumuza dönelim konular yine dönüp dolaşıp siyasete kayıyor biz iletileri taşımaktan bıktık siz siyaset içerikli iletiler yazmaktan bıkmadınız. Siyaset tartışmak istiyorsanız sohbet bölümünde tartışın yada hiç tartışmayın yoksa istemediğim halde yine iletileri taşımak zorunda kalacağım...

Alıntı yaparak iletinin nasıl taşınacağını gösterirsen, seni hiç yormadan ilgili konu başlığı içinde cevap verebiliriz. Hem konu bütünlüğü bozulmamış olur hem de tartışmaya devam etmek isteyenler buyursunlar başka yerde tartışsınlar. Burası kahvehane değil arkadaş:) şaka şaka... her şey bilgisizlikten. Öğret, yapmayalım.