Sohbet...

Ekonomik olarak belirttiğiniz kısımlar mantıklı gelmedi değil.

Mesela bizde de ege'de daha modern sol görüşlülerin daha rahat istediği gibi yaşayabileceği bir eyalet, iç anadolu da daha muhafazakar vs.

Þimdi orada işler değişir Sayın Battlestar ben iç anadolu bölgesinde yaşıyorum alkollü içki tüketmeyi de severim sonra sürek avı başlatmasınlar daha muhafazakar bir yönetim ile . Tüm ülke çapında geçerli bir kural-yasa olmalı yoksa ipin ucunu kaçırıp ben şeriat ilan ediyorum da diyebilir bir bölge. Ekonomik olarak her bölgenin kendi göbeğini kesmesi fikri mantıklı gelsede ülkenin para getiren tüm illeri batıda bu durum mevcut gelir adaletsizliğini dahada arttırabilir mi acaba diyede aklıma sorular takılıyor.

Ekonomik olarak belirttiğiniz kısımlar mantıklı gelmedi değil.

Mesela bizde de ege'de daha modern sol görüşlülerin daha rahat istediği gibi yaşayabileceği bir eyalet, iç anadolu da daha muhafazakar vs.

Þimdi orada işler değişir Sayın Battlestar ben iç anadolu bölgesinde yaşıyorum alkollü içki tüketmeyi de severim sonra sürek avı başlatmasınlar daha muhafazakar bir yönetim ile . Tüm ülke çapında geçerli bir kural-yasa olmalı yoksa ipin ucunu kaçırıp ben şeriat ilan ediyorum da diyebilir bir bölge. Ekonomik olarak her bölgenin kendi göbeğini kesmesi fikri mantıklı gelsede ülkenin para getiren tüm illeri batıda bu durum mevcut gelir adaletsizliğini dahada arttırabilir mi acaba diyede aklıma sorular takılıyor.

Tarım ve hayvancılık alanları da doğuda hocam , üretimi arttırsınlar tekniklerini geliştirsinler, batı'ya bel bağlamasınlar.

Sadece bölücü terör değil kutuplaşmada büyük risk. Sosyal medyada yapılan siyasi tartışmalara bir bakın insanlar birbirini hain olmakla suçluyor ve düşman görüyor. Þu ortamda federasyon ipimizi çeker diye düşünüyorum.

Öyle tabi ancak düzgün uygulanabilse ülkedeki oy vermeyen kısmı ötekileştirmeyi bitirebilir. Ben texas'a gittim diğer eyaletleride biliyorum. Eyalet ağırlıklı hispanik ve eyaleti adeta küçük bir ispanya yapmışlar. Tabelalar kendi aralarında kullandıkları dil evlerin yapıların tipi tarzı vs.

Mesela bizde de ege'de daha modern sol görüşlülerin daha rahat istediği gibi yaşayabileceği bir eyalet, iç anadolu da daha muhafazakar vs. Tabi amerika tarzı bir eyaletleşme biraz sıkıntı. Sanırım Almanların sistemi daha mantıklı. Yerel yönetimleri belirginleştirmek daha mantıklı olabilir.

Atıyorum siyasi olarak bölmeyis ancak Ülkeyi ekonomik bölgelere böleriz ve bu bölgelerdeki kalkınma ve projeleri yürütecek başkan ve yerel bir kurul seçeriz, tarım için, sanayi için vs.

Hocam bu üniter yapıyı ve mevcuttaki lokal homojen dengeyi de bozar. Ekonomik olarak zaten coğrafi bölgelerimize göre ve bölge müdürlüklerİne göre bir düzen var (tabi hakkaniyetli mantıklı yollar seçilmiyor o ayrı)

Bölgelere göre yaşam stilini ayırmak ne zarar getirir düşünelim.

Ben hep Ermeni tehcirinin Doğu ve Güneydoğuya Uzun vadede zarar getirdiğini görüyorum. Belki o gün için elzemdi ancak bu coğrafyada Ermeniler olmayınca mecburen sahneyi Kürtlerin çoğunluğuna bırakmış oldu. Genele göre azınlık olsalar da o bölgede çoğunluğa sahip olmaları sonrası mevcut Arap, Türk, Türkmen, Yezidi, Maruni vs ne kadar azınlık varsa onları da yer yer asimile etmeyi başarmışlar.

Dediğiniz şekildeki bir ayrım oradaki genel yapının azınlık düşüncelere baskısı ve onları dışlaması ile sonuçlanacaktır. Ne kadar Anayasayla garanti altına almaya çalışsanız bile böyle olacaktır. Örneğin şu gün bile elinde bir poşet bira ile Erzurumda Konyada yürümeye kalksan Yasalara göre serbest olsa dahi tepki görecek dışlanacak hatta tartaklanacaksın. Karakola gittiğinde o bölgenin ahlak anlayışına sahip polisi gerekeni yapmak yerine "yav boşver beyefendi sen de Erzurumdasın niye böyle geziyorsun" gibi abuk çıkışlar yapabilecektir.

Bu durumda yukarıda arkadaşın dediği gibi muhafazakar bölgede içki içmeyi seven kişi baskıya dayanamayıp orayı terk edecek bölgeler arası değişiklik artacaktır. Ötesi bu durum uluslararası hukukta soykırıma giriyor. (Birini zorla yerinden etme)

Üniter sistemi destekleyici şekilde doğu ve güneydoğuya farklı tarzdaki insanları toplayabilmek gerekirdi. (Deniz ve liman sistemine göre zor tabi) en azından bütün insanları dolmuş gibi İstanbula yığmamalıydı bu Devlet.

İnanın bana ülkenin makro hedeflerini Devlet değil insanların iş arayışı yönlendiriyor. Belediyedeki imar çalışanlarına sorulur hep "imar nereye doğru genişleyecek" diye halbuki buna Belediyelerin planları değil arsa sahipleri ile müteahhitlerin yatırımı yön veriyor.  Benzer işler.

Ekonomiyi mi düzeltmek istiyorsun? Planlı ekonomiye geçersin olur biter. Bunun çözüm yolu budur. Federal sistem ekonomik büyümenin çaresi değil, devleti küçültmenin aracıdır. Ayrıca Türk milletinin genetik kodlarına aykırıdır.

Federal sistemle yönetilen ülkelerin tarih ve toplum yapısını incelesinler; Türk milletiyle yakından uzaktan alakası var mıdır? Her milletin tarihten süzülüp gelen kendine göre bir gelişme süreci vardır. Almanya' yı örnek veriyorlar... Almanlar zaten şehir devletler halinde yaşayan kendine has bir toplumdu. Feodal düzen zaman içinde federal düzene evrildi. Oysaki Türk milleti hiçbir zaman feodal düzenle yönetilmemiştir. Ağalar, beyler, ayanlar düzeni olmuştur ama bu düzen mutlak otoritenin gölgesi altında yaşamıştır. Þelçuklu sonrası beylikler dönemini düşünelim; o düzen bile uzun süre devam ettirilememiştir. Çünkü genetik kodlarımıza aykırı... Federal yapı, Türk milleti için bölünmek anlamına geliyor. 

Türkiye Cumhuriyeti' ni kuranlar, bütün bir insanlık tarihini incelemişler ve Türk milleti için en uygun yönetim şeklinin ne olması gerektiğine karar vermişlerdir. Federal yapı; Türk milletinin hem tarih, hem de kültürel kodlarıyla bağdaşmaz. Þayet ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız memleketteki hırsızların, yolsuzların, vurguncuların, rantçıların ipini çeker; planlı ekonomiye geçmek suretiyle de hangi bölgeye hangi yatırımın yapılması gerektiğine karar verirsiniz.

Türkiye' nin sorunu sistem sorunu değil, ahlak sorunudur. O nedenle KURULUÞ AYARLARINA dönelim denilmektedir. Zaten sistem en güzel şekilde kurulmuş; fakat bir takım ahlaksız ve işbirlikçiler yüzünden sistem yerle yeksan edilmiştir. Onun altında yatan nedenleri ise defalarca yazdık; en başta Türk düşmanlığı olmak üzere: yobazlık, gericilik, hazımsızlık, ahlaksızlık ve işbirlikçilik. 

Ekonomiyi mi düzeltmek istiyorsun? Planlı ekonomiye geçersin olur biter. Bunun çözüm yolu budur. Federal sistem ekonomik büyümenin çaresi değil, devleti küçültmenin aracıdır. Ayrıca Türk milletinin genetik kodlarına aykırıdır.

Federal sistemle yönetilen ülkelerin tarih ve toplum yapısını incelesinler; Türk milletiyle yakından uzaktan alakası var mıdır? Her milletin tarihten süzülüp gelen kendine göre bir gelişme süreci vardır. Almanya' yı örnek veriyorlar... Almanlar zaten şehir devletler halinde yaşayan kendine has bir toplumdu. Feodal düzen zaman içinde federal düzene evrildi. Oysaki Türk milleti hiçbir zaman feodal düzenle yönetilmemiştir. Ağalar, beyler, ayanlar düzeni olmuştur ama bu düzen mutlak otoritenin gölgesi altında yaşamıştır. Þelçuklu sonrası beylikler dönemini düşünelim; o düzen bile uzun süre devam ettirilememiştir. Çünkü genetik kodlarımıza aykırı... Federal yapı, Türk milleti için bölünmek anlamına geliyor. 

Türkiye Cumhuriyeti' ni kuranlar, bütün bir insanlık tarihini incelemişler ve Türk milleti için en uygun yönetim şeklinin ne olması gerektiğine karar vermişlerdir. Federal yapı; Türk milletinin hem tarih, hem de kültürel kodlarıyla bağdaşmaz. Þayet ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız memleketteki hırsızların, yolsuzların, vurguncuların, rantçıların ipini çeker; planlı ekonomiye geçmek suretiyle de hangi bölgeye hangi yatırımın yapılması gerektiğine karar verirsiniz.

Türkiye' nin sorunu sistem sorunu değil, ahlak sorunudur. O nedenle KURULUÞ AYARLARINA dönelim denilmektedir. Zaten sistem en güzel şekilde kurulmuş; fakat bir takım ahlaksız ve işbirlikçiler yüzünden sistem yerle yeksan edilmiştir. Onun altında yatan nedenleri ise defalarca yazdık; en başta Türk düşmanlığı olmak üzere: yobazlık, gericilik, hazımsızlık, ahlaksızlık ve işbirlikçilik.

Planlı ekonomi mi ? Benimde en büyük tutkum. Ancak tarikatların ilk yerleştiği yer şu sıralar kaldırılmış olan devlet planlama teşkilatıdır. Diğer yandan biz yerel yönetimlere ekonomik olarak biraz daha insiyatif verilsin istedik. Ülkeyi bölecek değiliz.

Diğer yandan İslam öncesi Türk devletlerinin neredeyse hepsi bir boylar federasyonudur temelinde. Diğer yandan Osmanlı'da vilayet/eyalet sistemiyle yönetildi yüzyıllarca. Yani kanımızda var.

O sistemle yönetildiği için de kısa sürede hepsini kaybetti!

O sistemle yönetildiği için de kısa sürede hepsini kaybetti!

Hayır güçsüz olduğu için kaybetti hocam. Amerika güçlü iken eyalet sistemi hep katkı verir ama işte devlet geriye giderse de sıkıntı oluyor.

...Diğer yandan İslam öncesi Türk devletlerinin neredeyse hepsi bir boylar federasyonudur temelinde.

İslam öncesi Türk devletlerinin boylar federasyonu olup olmadığı tartışma götürür. Hatta devlet olup olmadığı bile tartışmalıdır. Örneğin GÖKTÜRK DEVLETİ (FEDERASYONU) için devlet denilip denilemeyeceği konusu;... Þöyle ki, dönemin yaşam tarzı; atlı-yarı göçebe çoban kültürü ve askeri talan ekonomisine dayanıyordu. Her boy ve budun kendi içinde bağımsız yapıya sahipti. Ve her budunun kendi askeri gücü olduğu için boylar-budunlar eşit söz hakkına sahipti. F. Engels bu yönettim tarzına ''askeri demokrasi'' demiştir. Bir takım araştırmacılar ise Göktürk Devletinin; devlet-federasyon olmadığını kabile sistemi ile örgütlenmenin modelinin devletleşmeye yaklaşmış şekli olduğunu iddia ederler. Doğan Avcıoğlu ise;

''Bozkır göçebe topluluklarının tarihi açıkça gösterir ki, en güçlü imparatorluklar bile üniter değildir. Çok gevşek bir boy ve budun konfederasyonudur ve en ufak bir darbeyle hemen dağılır. Konfederasyonlar çok kısa ömürlü olur. Boy ve budunlar, birbirlerinden çok uzaktaki otlaklarda, kendi kendine yeten özerk ekonomi ve savaş birimleri olarak yaşarlar. Pek ender halde, daha büyük kuvvetlerle veya yerleşik toplumlarla savaşmak gerektiğinde geçici bir başbuğ seçerler. Fakat savaş bitince boy ve budunlar eski bağımsız yaşamlarına geri dönerlerdi.''  diyordu.

O nedenle doğu milletlerini analiz ederken Avrupa milletleri için kullandığımız kavramları kullanmakta imtina etmek gerekiyor. Doğu milletlerinin kendine has bir milletleşme serüveni vardır. Ve hatta ekonomik sistemleri de kendine has geliştiği için, Avrupalı düşünürler nasıl tanımlamaları gerektiği konusunda çelişkiye düştükleri bir konusa; örneğin Marx; Asyai Üretim Tarzı'' diye bir kavram ileri sürmüştür.

Yani demek istiyorum ki, doğu toplumlarını batılı kavramlarla ifade etmek bizleri yanlış sonuçlara götürür.

Güney-doğu hariç milliyetçi bir yapıdayız. 65 milyon ülkesine sadık hiç bir fert bölünmek vs bırak istemeyi düşünmez bile. Kürtlerinde bir kısmı vatansever hepsini aynı kefeye koyamayız. Ancak kürt meselesi nedeniyle bu iş sakat. Görmüyormusunuz belediyeleri bile ne hale getirmişler. Terör yuvaları haline gelmiş. Hele bide bunları kendi içlerinde bağımsız bir hale getirirsek felaket olur. Zaten zorla yanımıza çektiğimiz kürt kardeşlerimizi rahat bir ortam da zehirler bunlar. Yoksa ki bu terör olmasaydı ben desteklerdim. Biz bence merkezi yapıyı daha da güçlü tutalım.

O sistemle yönetildiği için de kısa sürede hepsini kaybetti!

Hayır güçsüz olduğu için kaybetti hocam. Amerika güçlü iken eyalet sistemi hep katkı verir ama işte devlet geriye giderse de sıkıntı oluyor.

Tamam işte. Biraz tökezledin mi işin bitti!
Osmanlı da aynı şekilde. Zaten Türk nüfusun fazla olmadığı bölgeler genel olarak kendilerini Osmanlı'nın parçası olarak görmediler ki! ABD ile Osmanlı arasında büyük fark var! Birinde yeni bir kıtaya yerleşen farklı milletlerin bir arada yaşadığı bir devlet yapısı, diğerinde savaşarak ele geçirilen topraklardaki vergiye bağlanmış insanlarla onları yönetenlerin bir arada olduğu devlet yapısı! Bu yönetilen milletlerin ezikliğinin acısını biz halen yaşamaktayız!