Sohbet...

Amerika sonradan eyalet sistemine geçmedi zaten başlangıçta İngilterenin de içinde olduğu ayrımlar içinden gelindi. Güney ve Kuzey savaşı vs derken sonradan birleşik devletler olalım fikri benimsenmiş.

Amerikanın lokomotifi şirketler olduğu için şu an herkes birbiriyle iyi ancak en ufak bir tökezde kültürel farkların olduğu eyaletler ayrılmak isteyebilir. Güney-Güneybatıda ispanyol köken güneydoğuda siyahilerin yoğunluğu ile doğu-batı arasındaki hafif çekişmenin sonucunda olası bölünmeler kendini belli ediyor. Amerika ve Japonya Doğu Türkistan kozunu Çin üzerinde oynamaya çalışırken şu salgın sonrası ekonominin gidişatına göre Amerika Çinden önce çatırdayabilir.

Eyalet sistemi Abdyi kuran 13 koloniden kalan bir yönetim şekli . Taaaa kuruluşlarında bu bağımsız devletler (koloni,eyalet,devlet) örgütlenmesi var... Adı üstünde Amerika Birleşik DEVLETLERİ...
Almanyadaki eyaletlerde taaaaa Almanya kurulurken temelde olan Alman prenslikleri ,dükalıkları,krallıklarından ibaret.

Biraz da çağlar önce adam koca imparatorluğu bir merkezden yönetemiyor.Ordu sefere çıkıyor 4 ayda ancak oraya ulaşıyor.Kaymakam gönderiyor ayda ulaşıyor felan filan.  Yerele yetki biraz da bu  olumsuz çağ şartları gereğiydi...
Þimdi adam uçağa atlıyor 1 saatte ulaşıyor. Adam Hakkari'den cumhurbaşkanına valiyi şikayet ediyor artık...
Ne olacak memleket eyalet sistemi gelince Altay'a yerli motor mu yapacak mühendisler...
Millet tembellikten çalışkanlığa terfi mı edecek...?
Bu arada nerden çıktı bu eyalet işi yahu?

Hemserim Mermi güzel bir konuya degindi. Bilgilendirme acisindan bu kaynagi okumanizi isterim.

https://asi.saglik.gov.tr/genel-bilgiler/33-a%C5%9F%C4%B1n%C4%B1n-tarih%C3%A7esi.html

Yeniçağ Gazetesinde çıkan yazıya göre; Tüma. Cihat Yaycı' nın niye görevden alındığı ortaya çıktı. Yazılanlar doğruysa, Deniz Kuvvelerinde yapılan ihale yolsuzluğa engel olduğu için görevden alınmış! Þöyle ki;

''Deniz Kuvvetlerinde bulunan torpidolarda kullanılan teller için ihale açılır. İhale komisyonu teklifleri inceler ve ihaleyi Deniz Kuvvetleri Lojistik Başkanının bir yakını kazanır. İhale sonrası firma malzemeleri teslim eder. Beş kişiden oluşan Mal Muayene Komisyonu telleri teslim almadan önce muayene eder ve ihale şartnamesine uygun olmadığını değerlendirirler. Ancak kendilerine malzemeleri teslim almaları için baskı yapıldığını söyleyerek Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı'ya durumu arz ederler. Tümamiral Yaycı Lojistik Başkanlığına talimat vererek ihale şartlarına uygun olmayan malzemelerin teslim alınmaması gerektiğine dair bir emir yayınlamasını ister. Emir Lojistik Başkanlığınca yayınlanır.

Bu sırada ihale şartlarına uygun olmayan malzemeler, müteahhit Lojistik Başkanının yakını olmasına karşın alınmayarak etik bir davranış örneği gösterilir. Ancak torpido tel ihalesini kazanan müteahhit, Milli Savunma Bakanlığına mektup yazarak kendisinin malzemelerinin uygun olduğunu, ancak yerli firma olduğu için kabul edilmediği gibi iddialar ileri sürerek şikayette bulunur. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın talimatıyla, başında Exeter mezunu Abdullah Yaldız'ın bulunduğu Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişleri inceleme başlatır ve bir rapor hazırlarlar. Bu raporda soruşturma açılması ve soruşturma süresince Tümamiral Yaycı ve komisyon üyelerinin görevlerinden uzaklaştırılmaları istenir..''

devamını linkten https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fetometre-ile-kripto-fetoculeri-ortaya-cikarmisti-iste-cihat-yaycinin-gorevden-alinm-279697h.htm okuyabilirsiniz... Fakat nedir bu ya...! İnanamıyorum. Değerli bir insanı daha harcadılar. Yazıklar olsun... bu dünya etme bulma dünyasıdır; İnşallah ettiğinizi çekersiniz demeden de kendimi alamıyorum.

Durun bakalım, adam belki de daha kapsamlı işler yapsın, diğer kuvvetlerle daha iyi koordine kursun diye bel ki daha üst yönetim yeri olan gen kur a çekildi belki de! Medya her şeyi sansasyonel vermeye çalışır. Acele etmemek gerek.

Belki asıl sebep ilerde çıkar ortaya. Þuan gerçeği bilmiyoruz, resmi yada şahsi açıklama olmadığından.

Ayrıca, bir bürokrat için bu kadar endişeye de gerek yok bence, biri gider biri gelir. Aslolan tsk. Yani kurum.

Memlekette kurum kültürü mü kaldı(!) Aynen Balyoz veya Ergenekon soruşturmalarında olduğu şekliyle yeni bir kumpas dalgasının hazırlandığından endişe ediliyor. Ve ben buna inanırım. Zaten bu iktidara, zerre kadar güvenim yoktur. Mesele tamamen güç mücadelesi. Devleti kim yönetecek? Bütün mesele bu!

Öyle ki, dün birlikte mücadele ettiğiniz insanları biranda harcayabiliyorlar. Ve Cihat Yaycı gibi bir komutan... memlekete ne kadar hizmet edersen et; bu memlekette hiç bir başarı cezasız kalmıyor. Maalesef Türkiye' nin gerçeği bu. Haset, hizip, kıskançlık ve hazımsızlık! Kişinin yıldızı birazcık parlamaya görsün, hemen ayağını kaydırmaya çalışıyorlar. Tam bir Osmanlı zihniyeti..!

Türkiye Cumhuriyeti kurulurken; bünyesine ne yazık ki, Osmanlının hastalık zihniyeti de sirayet etti. Osmanlının saray entrikaları, hizipleri, çekememezlikleri... Zaten devleti kuranlar Osmanlı zabitleriydi. Birbirlerini çekemediler. Özellikle Mustafa Kemal' in başarısını en yakın silah arkadaşları bile hazmedemedi. O başardı da ben niye başaramadım!! Hemen ayağını kaydırmaya çalıştılar. Bu mücadeleleri Nutuk' ta en ince ayrıntısına kadar okuyabilir misiniz.

Ayrıca, bir bürokrat için bu kadar endişeye de gerek yok bence, biri gider biri gelir. Aslolan tsk. Yani kurum.

Bu gorusunuze katilmiyorum Sn Alpars .
Oncelikle bahsi gecen kisi sizin ima etmis oldugunuz kategoriye girecek birisi degil. Tum Amiral Cihat Yayci gayet parlak ve basarili bir Amiral. Amiralimiz uretmis oldugu fikirler hasimlarimiz tarafindan dahi dikkate alinan birisi ,yani hasimlarimiz kisinin kendilerini zorlayabilecek kapasite ve donanimda oldugunu anlamis birisi ."Bu nedenle boyle bir kisi icin endişeye gerek yok bence, biri gider biri gelir demek saflik olur"

TSK icerisinde elbette bir cok degerli komutanimiz mevcut . Ancak bazi kisiler vardir ki bunlarin sayilari bulunduklari kurum icerisinde  digerlerine gore oldukca sayilidir. Bu kisilerde yaraticilik, strateji belirlenmesi , uluslar arasi kanunlari bilen ek donanima sahip  sahislardir.

Bu sahislarin kurumlar icerisinde yerleri kolay doldurulamayacagi icin, genelde bu tur sahislarin gercek verimlii olabilecekleri makamlarda tutulmalari  hatta gerekiyorsa onlerinin acilmasi yararlidir . Sayet bir degisiklik kacinilmaz oldugunda ise  once yerine dogru kisiyi bulabilmek sonra kisinin yerini degistirilmesi onemlidir .

...Ayrıca, bir bürokrat için bu kadar endişeye de gerek yok bence, biri gider biri gelir. Aslolan tsk. Yani kurum...

Bu hipotez üzerine birkaç kelam daha edelim... Gerçekte de biri gidince yerine diğeri gelir mi? Birinin boşluğu diğeri tarafından doldurulur mu? Veya Einstein olmasaydı da olur muydu! Edison, Pasteur, Nobel, Aristo, Tesla, Sokrates veya benim medar-ı iftaharım olan Mustafa Kemal Atatürk..! Atatürk olmasaydı da olur muydu mesela?  Biraz da kötü örnekler verelim. Örneğin Muaviye olmasaydı da olur muydu! Bence çok iyi olurdu, hatta oğlu Yezid hiç doğmamış olsaydı daha da iyi olurdu! Lanet olsun ki fırlayıp bu dünyaya gelmiş bulundu.

Görüldüğü üzere her insan şahsına münhasırdır ve özeldir. İyi veya kötü... İyi veya kötü olduğunu, yaptığı işlerle veya amelleriyle ölçebiliriz. Þimdi kurum kültüründen bahsediliyor! Kurumları veya tüzel kişilikleri meydana getirenler gerçek kişilerdir. Gerçek kişiler yani insanları aradan çekin alın; ortada kurum diye, kurum kültürü diye bir şey kalır mı! Kurum kültürü oluşmasını sağlayanlar, en nihayetinde gerçek kişilerdir. Örneğin bir Sonny' nin, Toyota' nın veya Sabancı Holding' e kurum kültürünü aşılayan kişiler kimlerdir? Çalışma düzenini, iş disiplinini, müşteri ilişkilerini, pazarlama tekniklerini... TSK' nın kurum kültürü nereden geliyor; Atatürk' ten mi, yoksa Merzifonlu Kara Mustafa paşadan mı? Atatürkçü subayları kurumdan çekip alırsan, kültür dezenformasyonu yapmış olmaz mısın! Ve bu memlekette yirmi yıldan beridir vatanseverlik yargılanıyor. Vatansever, yurtsever olmak suç; Atatürkçü olmak, ilerici olmak, laik olmak suç; peki laçkalık, tarafgirlik, iş bilmezlik, gericilik? Gericiliğe sonuna kadar özgürlük(!) Maalesef ki memleketin geldiği nokta budur.

Ergenekon' da da aynı şeyi yaptılar... Soruşturmaya en altta ki teğmenden başladılar, en tepedeki Genelkurmay başkanından çıktılar. İnşallah günün birinde devran dönecek.

Bu arada Cihat Yaycı komutan az önce istifasını vermiş. Böylece, ''padişahımız efendimiz belki daha iyisini biliyordur. Belki de daha iyi bir göreve getireceklerdi!'' diye düşünenlerin ne kadar yanlış düşündükleri ortaya çıkmış oldu. Þimdi Yunan düşünsün!

https://veryansintv.com/son-dakika-cihat-yayci-istifa-etti/

Evet, istifa etmiş. Demek ki bi anomali var diye düşünüyorum bende.

Görevinden alınan Tümamiral Cihat Yaycı istifa etti - https://bundle.app/vHIrdNj7

Ben öncelikle, ülkemin, milletimin güvenliğinin kişilerde değil, kurumlarda olmasını isterim. Bu güvenlik riskini azaltmak için. Kişiler gelir geçer, baki kalan milletimiz olsun! Ayrıca, sanırım 300 kadar general, bi dünya kurmay zabit in olduğu bir orduda, bu işleri hakkıyla yapacak sadece 1 kişi varsa zaten uğraşmaya gerek yok, bize olan olmuş demektir!

Ha şu var, eğer dendiği gibi, uygunsuz ürünün alımını engellerken, haksızlığa uğradı ise, işde ona üzülürüm. Bu olmuşsa buna sebep olanlar da aynısını yaşasın dilerim kısas olarak! Ama bürokrasi bu, işin içinden başka işde çıkabilir. Bunu da hep aklımda tutarım, tecrübelerim bana bunu öğretti.

Ayrıca, dışarıdan bakan bir göz olarak şahsi kanaatim, müslüman Türk e yakışmayan, ayrımcı, statü sistemi adaletsizliğinin olduğu kamu özel her kurumda, yönetici olanların bu şekilde bi olaya maruz kalmaları beni çok da vicdanen rahatsız etmiyor!!!

Ha derseniz ki, adil, birleştirici, vazife esaslı, görev kadro hiyerarşili, rekabetçi, dış etkilerden uzak, insani değerlere uygun yeni bir yapılanma olsun, özel, kamu hepsine evet.

Hala askere sendika, dernek gibi koruyucu birleştirici düzenleyici stk ları getirtmeyenlerin, getirmeyenlerin, şimdi bu muamelelere kızmaya ne kadar hakkı var!!!

Bilemiyorum belki hatalı düşünüyorum. Ama adil bir çalışma ortamı istediğim için böyle düşünüyorum.