Sohbet...

Öğrenciler online sınavda yerine başkasını geçirdi diyoruz. Peki o öğrencilere unide ders veren kaç prof doç kendi emeğiyle bu isimleri aldı. Kaç tanesi çalıntı alıntı yapmadan bugünkü mevkisine geldi ? Dünyanın bir yerinde biri bir makale yayınlıyor bizim muhterem farklı kelimeler kullanarak aynı hikayeyi yazıyor tabi bunu araştırması gereken kişiler dünyadan uzak olunca meydanda herkes kafasına göre at koşturuyor. Siyaset içerikli konuşmuyorum,  ideolojisi siyasi görüşü ne olursa olsun genelde ülkece çamura batmış durumdayız. Ortalık o kadar 52 olmuş ki saf olan masum olanda artık o kıymetini koruyamıyor. Yozlaşma en ihtiyardan en gencine kadar herkeste var. Belki animevari bir cümle olacak ama bizi bu çamurdan sihirli bir çubuk değil sadece yıkım kurtarır.  Nasıl Japonya yikimdan geçip bu hali aldı,  nasıl Kore ve Almanya yikimdan geçip bugünkü hallerini aldı ise bizimde bir şekilde bir musibet yaşamamız gerekiyor sanırım. Aksi halde ülkedeki bu kutuplaşmayı birbirinden nefret etmeyi , komşusuna bile sırf ayrı fikirlerde diye küsmeyi başka türlü yok edemeyiz. Ha söylediklerimden savaş falan istiyorum anlaşılmasın. Sadece olayın yani yozlaşmanın nasıl bir felaket olduğunu ve bu durumdan yine aynı büyüklükte olumlu/olumsuz birseyle kurtulabilecegimizi söylemeye çalışıyorum. Müslümanlık "bu ülkenin %90i Müslüman" demekle olmaz , %90 dinsiz olan Japonya kadar dürüst iş insanları , benim evimin önü değil banane demeden her sokağı temizleyen Japon yaşlı insanlar gibi bir toplum yarattığın zaman bu ifadeyi kullanacaksın.

Nasıl Japonya yikimdan geçip bu hali aldı,  nasıl Kore ve Almanya yikimdan geçip bugünkü hallerini aldı ise bizimde bir şekilde bir musibet yaşamamız gerekiyor sanırım.

Aslında bu ifade hatalı. Almanya ve Japonya o yıkımlarından önce de güçlü devletlerdi. Hatta şimdiki hallerinden daha bile güçlülerdi. Þu anki halleri, o zamankine göre, nasıl desem, "hadımlaştırılmış" halleridir.

Üniversite reformuna gelirsek, bence o iş sanıldığından daha zor olacak. Sağlam bir ekonominin üç ana bacağı vardır ve bu bacakların tümü bizim ekonomide kırık. a) Hammadde ve enerji kaynaklarına sahip olmak veya kolaylıkla erişebilmek. b) Sermaye birikimi. c) Nitelikli bilgi üretebilmek, yani atıf alan makaleler ve talep gören telifler.

Bunların içinde en kolay çözülebilecek olanı hammadde ve enerji açığı. O çözülünce sermaye biriktirme problemi çözülebilir. En zoruysa nitelikli bilgi üretmek olacaktır. Çünkü ülkede hatırı sayılır bir kesim bilgiye ve bilene düşmanlık besliyor. Bunların toplumdan ayıklanması lazım.

Nasıl Japonya yikimdan geçip bu hali aldı,  nasıl Kore ve Almanya yikimdan geçip bugünkü hallerini aldı ise bizimde bir şekilde bir musibet yaşamamız gerekiyor sanırım.

Aslında bu ifade hatalı. Almanya ve Japonya o yıkımlarından önce de güçlü devletlerdi. Hatta şimdiki hallerinden daha bile güçlülerdi. Þu anki halleri, o zamankine göre, nasıl desem, "hadımlaştırılmış" halleridir.

Üniversite reformuna gelirsek, bence o iş sanıldığından daha zor olacak. Sağlam bir ekonominin üç ana bacağı vardır ve bu bacakların tümü bizim ekonomide kırık. a) Hammadde ve enerjide kaynaklarına sahip olmak veya kolaylıkla erişebilmek. b) Sermaye birikimi. c) Nitelikli bilgi üretebilmek, yani atıf alan makaleler ve talep gören telifler.

Bunların içinde en kolay çözülebilecek olanı hammadde ve enerji açığı. O çözülünce sermaye biriktirme problemi çözülebilir. En zoruysa nitelikli bilgi üretmek olacaktır. Çünkü ülkede hatırı sayılır bir kesim bilgiye ve bilene düşmanlık besliyor. Bunların toplumdan ayıklanması lazım.

+1

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Bizim farkımız ikinci dünya savaşının üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen halen ABD bu iki ülkeyi sömürgesi gibi kontrolü altında tutuyor. Almanya ve Japonya'da onbinlerce ABD askeri ve üsleri mevcut. Japonya'nın resmi bir ordusu bile mevcut değil. Alman Ordusunun hali de ortada. Hiç olmazsa bizim topraklarımızda bize sömürge gibi davranan yabancı bir güç yok. Allah'tan ikinci körfez savaşı öncesi tezkereyi TBMM reddetti de  böyle bir felaketin kıyısından döndük.

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Bizim farkımız ikinci dünya savaşının üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen halen ABD bu iki ülkeyi sömürgesi gibi kontrolü altında tutuyor. Almanya ve Japonya'da onbinlerce ABD askeri ve üsleri mevcut. Japonya'nın resmi bir ordusu bile mevcut değil. Alman Ordusunun hali de ortada. Hiç olmazsa bizim topraklarımızda bize sömürge gibi davranan yabancı bir güç yok. Allah'tan ikinci körfez savaşı öncesi tezkereyi TBMM reddetti de  böyle bir felaketin kıyısından döndük.

iyki somurge değiliz.. Ya Almanya , Japonya ve Kore gibi zenginlik refah içinde yaşıyor olsaydık?? Düşünmesi bile saçma..  açlıktan nefesimiz kokacak şekilde yaşamaya şükrederek böyle devam
. Hadi bunu gidip genç nesillere bakın Japonya Almanya ve Kore gibi olmayın diye anlatalım.

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Bizim farkımız ikinci dünya savaşının üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen halen ABD bu iki ülkeyi sömürgesi gibi kontrolü altında tutuyor. Almanya ve Japonya'da onbinlerce ABD askeri ve üsleri mevcut. Japonya'nın resmi bir ordusu bile mevcut değil. Alman Ordusunun hali de ortada. Hiç olmazsa bizim topraklarımızda bize sömürge gibi davranan yabancı bir güç yok. Allah'tan ikinci körfez savaşı öncesi tezkereyi TBMM reddetti de  böyle bir felaketin kıyısından döndük.

iyki somurge değiliz.. Ya Almanya , Japonya ve Kore gibi zenginlik refah içinde yaşıyor olsaydık?? Düşünmesi bile saçma..  açlıktan nefesimiz kokacak şekilde yaşamaya şükrederek böyle devam
. Hadi bunu gidip genç nesillere bakın Japonya Almanya ve Kore gibi olmayın diye anlatalım.

O söylediğiniz ülkelerin hepsi ABD'nin savaşlardan sonra yeniden bu ülkeleri ayağa kaldırması sayesinde bu haldeler hem de ABD'nin bir dediğini iki etmiyorlar. Biz de zamanın da ABD'nin uydusu gibi davrandık sonuç ne oldu? ABD istedikçe istedi, vermeyince sopa gösterdi, dövdü, altımızı oydu. Diğer ülkeler gibi olmamamızın diğer bir nedeni de İslam'ı kabul etmiş bir ülke olmamız. Haçlı seferlerinden beridir hiçbir zaman dünyanın önemli bir bölümü İslam'ı kabul edip dinden bile saymadı. Sorsan sözde dünyanın en demokratik, insan haklarına en saygılı ülkeleri bunlar. Bu çifte standart her zaman devam etti, bundan sonra da devam eder gibi görünüyor.

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Bizim farkımız ikinci dünya savaşının üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen halen ABD bu iki ülkeyi sömürgesi gibi kontrolü altında tutuyor. Almanya ve Japonya'da onbinlerce ABD askeri ve üsleri mevcut. Japonya'nın resmi bir ordusu bile mevcut değil. Alman Ordusunun hali de ortada. Hiç olmazsa bizim topraklarımızda bize sömürge gibi davranan yabancı bir güç yok. Allah'tan ikinci körfez savaşı öncesi tezkereyi TBMM reddetti de  böyle bir felaketin kıyısından döndük.

iyki somurge değiliz.. Ya Almanya , Japonya ve Kore gibi zenginlik refah içinde yaşıyor olsaydık?? Düşünmesi bile saçma..  açlıktan nefesimiz kokacak şekilde yaşamaya şükrederek böyle devam
. Hadi bunu gidip genç nesillere bakın Japonya Almanya ve Kore gibi olmayın diye anlatalım.

O söylediğiniz ülkelerin hepsi ABD'nin savaşlardan sonra yeniden bu ülkeleri ayağa kaldırması sayesinde bu haldeler hem de ABD'nin bir dediğini iki etmiyorlar. Biz de zamanın da ABD'nin uydusu gibi davrandık sonuç ne oldu? ABD istedikçe istedi, vermeyince sopa gösterdi, dövdü, altımızı oydu. Diğer ülkeler gibi olmamamızın diğer bir nedeni de İslam'ı kabul etmiş bir ülke olmamız. Haçlı seferlerinden beridir hiçbir zaman dünyanın önemli bir bölümü İslam'ı kabul edip dinden bile saymadı. Sorsan dünyanın en demokratik, insan haklarına en saygılı ülkeleri. Bu çifte standart her zaman devam etti, bundan sonra da devam eder gibi görünüyor.

Yani bu ülkelerin bugünkü halleri sadece Amerika sayesinde öyle mi ? 1890larda okuma yazma oranı %95 olan , şirketleri neredeyse 100 yıllık kökene sahip Japonlar hiç birsey yapmadı herseyi Amerika ellerine verdi ? 2. Dünya savaşından sonra Amerika Japon işçi alımı yapıyor. Japonlar ülkedeki en akıllı zeki insanları yolluyor amerikaya. Giden Japonlar 5-10 yıl sonra Amerikada kendilerini geliştirip Japon sanayisini güçlendiriyor. Biz 1950lerde Almanyaya işçi gönderdik. Almanyadan neyi getirebildik ülkeye ? 1 civata dahi yapmayi öğrenemedik. Japonlar bugünkü durumlarına eşek gibi çalışarak geldiler. Tabi Kore savaşı esnasında Amerikan ve müttefik ordularının ihtiyaçlarını bilip buna göre sanayii belirlemede akıllı bir ongorudur.  Biz herseyi Amerika verdi diyerek bu insanların emeklerini adeta hice sayıyoruz. Bizde ağızlara sakız olmuş "Amerika zengin refah ülke olmamızı istemiyor" diye.. Japonya ve Almanyanin zengin olmasına ses etmeyen Amerika işi gücü bırakmış Türkiye kalkinmasin diye uğraşıyor. Bugün amerikanın en büyük rakibi Çini bile kankindiran Amerikan sermayesidir.  Düzenli bir sanayi politikası ve kaliteli üretim ile ne satabildikte Amerika veya başkası buna engel oldu. Bugün beka projemiz dediğimiz MMUyu dünyada bize en çok engel olduğu söylenen kraliçenin ülkesinin yardımıyla yapıyoruz. İtalya sayesinde atak helikopter ile pkkli avliyoruz. İspanya sayesinde tcg anadoluyu yapıyoruz. Düne kadar amerikanın kucağına oturan köpeğin tekine hoca diyenler ile Bugün o köpeği vermedi diye amerikaya düşman olan aynı kitle. Ben Amerika gelsin bizi somursun demiyorum lakin Japonya Kore Amerikan sömürgesi herseyleri amerikaya borçlu kafasını yanlış buluyorum. 1960larda yarı iletken üretimine yatırım yapan bir Koreden bahsediyoruz. Bunu yapan Koreli bir isadami.  Turkiyede yarı iletken için biri girişimde bulunduda önünü mu kestiler. Bu ülkede birinin önünü kesen yine bu ülkenin insanından başkası değil. Ben artık tiksindim şu İsrail Amerika oyunlarından... toplum yani halk iktidarı dış güçler bize oyun oynarsa bu oyunu bozun diye seçer,  gelip bize "bak Amerika bize şunu yaptı ingaaaa" diye ağlaması için değil...Ha sunuda söyleyeyim,  Amerika bu ülkelere yardım etmiş midir ? Etmiştir lakin bugünkü zenginliklerini amerikaya borçlu olduklarını düşünmüyorum.  Tayvan içinde Amerika sayesinde böyle oldu diyorlar. Tayvanli o ülkeye çip teknolojisini getiren tayvanda çip ekosistemini oluşturan o şahsın emeklerini görmezden geliyorlar. Arkadaşlar amerikada 50 milyona yakın Alman vatandaşı yaşıyor. Amerikan başkanı Almanyayi somurmek için hedefe koyduğu an bir daha seçimi zor kazanır. Öyle herkes almanyaya ağzını açamaz amerikada...

Almanya ve Japonya hususunda şunu da unutmayalim..

ABD ,özellikle komünizmin yayilmasini engellemek ve bu devletlerin yeniden kendisine tehdit olmasini engellemek icin egitim sisteminden yonetim biçimlerine, anayasalarindan askeri yapilarina kadar herseye doğrudan müdahil oldu ve ekonomik olarak gelişmelerine fiili olarak destek verdi...

Bu devletler "yıkılmadan " önce de dendiği gibi güçlülerdi, ABD yikti sonra istediği sekilde tekrar kurdu...Bu listeye G.Korede eklenebilir.."hadimlastirilmis" güzel  bir ifade..

Onlarda çaresizlikten kendilerine biçilen rolleri toparlanmak için kabul ettiler..

Peki sizce bizim farkımız ne hocam.

Bizim farkımız ikinci dünya savaşının üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen halen ABD bu iki ülkeyi sömürgesi gibi kontrolü altında tutuyor. Almanya ve Japonya'da onbinlerce ABD askeri ve üsleri mevcut. Japonya'nın resmi bir ordusu bile mevcut değil. Alman Ordusunun hali de ortada. Hiç olmazsa bizim topraklarımızda bize sömürge gibi davranan yabancı bir güç yok. Allah'tan ikinci körfez savaşı öncesi tezkereyi TBMM reddetti de  böyle bir felaketin kıyısından döndük.

iyki somurge değiliz.. Ya Almanya , Japonya ve Kore gibi zenginlik refah içinde yaşıyor olsaydık?? Düşünmesi bile saçma..  açlıktan nefesimiz kokacak şekilde yaşamaya şükrederek böyle devam
. Hadi bunu gidip genç nesillere bakın Japonya Almanya ve Kore gibi olmayın diye anlatalım.

O söylediğiniz ülkelerin hepsi ABD'nin savaşlardan sonra yeniden bu ülkeleri ayağa kaldırması sayesinde bu haldeler hem de ABD'nin bir dediğini iki etmiyorlar. Biz de zamanın da ABD'nin uydusu gibi davrandık sonuç ne oldu? ABD istedikçe istedi, vermeyince sopa gösterdi, dövdü, altımızı oydu. Diğer ülkeler gibi olmamamızın diğer bir nedeni de İslam'ı kabul etmiş bir ülke olmamız. Haçlı seferlerinden beridir hiçbir zaman dünyanın önemli bir bölümü İslam'ı kabul edip dinden bile saymadı. Sorsan dünyanın en demokratik, insan haklarına en saygılı ülkeleri. Bu çifte standart her zaman devam etti, bundan sonra da devam eder gibi görünüyor.

Yani bu ülkelerin bugünkü halleri sadece Amerika sayesinde öyle mi ? 1890larda okuma yazma oranı %95 olan , şirketleri neredeyse 100 yıllık kökene sahip Japonlar hiç birsey yapmadı herseyi Amerika ellerine verdi ? 2. Dünya savaşından sonra Amerika Japon işçi alımı yapıyor. Japonlar ülkedeki en akıllı zeki insanları yolluyor amerikaya. Giden Japonlar 5-10 yıl sonra Amerikada kendilerini geliştirip Japon sanayisini güçlendiriyor. Biz 1950lerde Almanyaya işçi gönderdik. Almanyadan neyi getirebildik ülkeye ? 1 civata dahi yapmayi öğrenemedik. Japonlar bugünkü durumlarına eşek gibi çalışarak geldiler. Tabi Kore savaşı esnasında Amerikan ve müttefik ordularının ihtiyaçlarını bilip buna göre sanayii belirlemede akıllı bir ongorudur.  Biz herseyi Amerika verdi diyerek bu insanların emeklerini adeta hice sayıyoruz. Bizde ağızlara sakız olmuş "Amerika zengin refah ülke olmamızı istemiyor" diye.. Japonya ve Almanyanin zengin olmasına ses etmeyen Amerika işi gücü bırakmış Türkiye kalkinmasin diye uğraşıyor. Bugün amerikanın en büyük rakibi Çini bile kankindiran Amerikan sermayesidir.  Düzenli bir sanayi politikası ve kaliteli üretim ile ne satabildikte Amerika veya başkası buna engel oldu. Bugün beka projemiz dediğimiz MMUyu dünyada bize en çok engel olduğu söylenen kraliçenin ülkesinin yardımıyla yapıyoruz. İtalya sayesinde atak helikopter ile pkkli avliyoruz. İspanya sayesinde tcg anadoluyu yapıyoruz. Düne kadar amerikanın kucağına oturan köpeğin tekine hoca diyenler ile Bugün o köpeği vermedi diye amerikaya düşman olan aynı kitle. Ben Amerika gelsin bizi somursun demiyorum lakin Japonya Kore Amerikan sömürgesi herseyleri amerikaya borçlu kafasını yanlış buluyorum. 1960larda yarı iletken üretimine yatırım yapan bir Koreden bahsediyoruz. Bunu yapan Koreli bir isadami.  Turkiyede yarı iletken için biri girişimde bulunduda önünü mu kestiler. Bu ülkede birinin önünü kesen yine bu ülkenin insanından başkası değil. Ben artık tiksindim şu İsrail Amerika oyunlarından... toplum yani halk iktidarı dış güçler bize oyun oynarsa bu oyunu bozun diye seçer,  gelip bize "bak Amerika bize şunu yaptı ingaaaa" diye ağlaması için değil...Ha sunuda söyleyeyim,  Amerika bu ülkelere yardım etmiş midir ? Etmiştir lakin bugünkü zenginliklerini amerikaya borçlu olduklarını düşünmüyorum.  Tayvan içinde Amerika sayesinde böyle oldu diyorlar. Tayvanli o ülkeye çip teknolojisini getiren tayvanda çip ekosistemini oluşturan o şahsın emeklerini görmezden geliyorlar. Arkadaşlar amerikada 50 milyona yakın Alman vatandaşı yaşıyor. Amerikan başkanı Almanyayi somurmek için hedefe koyduğu an bir daha seçimi zor kazanır. Öyle herkes almanyaya ağzını açamaz amerikada...

Hocam ben her şeyi ABD yaptı demiyorum 2 atom bombası yemiş Japonya ABD yardımları olmasa bu kadar hızlı ve kolay tekrar ayağa kalkamazdı onu demeye çalışıyorum. Ben olayı farklı anlatıyorum, siz farklı anlıyorsunuz. Bakınız İsrail, ABD yardımı olmasa dünyanın en gelişmiş ordularından birine sahip olabilirmiydi? Bu 9 milyonluk ülke, kendisinden kat kat büyük ülkeleri dize getirdi kimin sayesinde? Aynı yardımı biz görseydik inanın İsrail'den bile daha güçlü bir ülke olurduk.

Tabiki bu ülkeler kendileri kalkınıp bu hale geldiler fakat ABD zamanında bu savaşlarda yıkıma uğramış ülkelerin arkasında durmasaydı bu ülkeler bu kadar gelişebilirmiydi orası şüpheli.