Sohbet...

piezoelektrik efekt deniyor o ışıklara , fay hatlarının kırılması sırasında dünyanın manyetik alanındaki değişimlerin atmosferi iyonlaştımasıyla oluşuyor

piezoelektrik efekt deniyor o ışıklara , fay hatlarının kırılması sırasında dünyanın manyetik alanındaki değişimlerin atmosferi iyonlaştımasıyla oluşuyor

Işıklardan bahsetmiyorum. Videoda yere düşen bir şey var. Göktaşı gibi ama göktaşı etrafına ışık saçar yandığı için. Bu zor farkediliyor.

Dun aksam Haber Turk Tv kanalinda depremle ilgili bir programi izledim . Programa katilmis olanlarin icerisinden ozellikle iki tane isimlerini paylasmayacagim bilim adami kendi uzmanlik alanlari olan ve gunumuzun konusu olan depremler ve yapi stogumuz hakkinda cok yalin herkesin anlayacagi sekilde gecirmis oldugumuz depremin olusunu niye bu derece yikim olustugunu. Ilerki zamanda bizleri nelerin bekledigini net sekilde acikladilar.  Ayni programda su anda konusulmayan ama onumuzde patlamaya hazir Istanbul depremi diye adlandirdigimiz depremde bizi nelerin bekledigini " kaba dille kabak gibi onumuze koydular"  Yapi stokumuzun durumu ve bunlarin ne kadarinin olasi bir depremde yikilacagini, yeni yapilmakta olan depreme karsi dayanikli oldugu belirtilen binalarin ne derece yeterli olduklari. Olasi  depremde Istanbulun merkez de olmayabilecegi depremin yine korfezdeki sehirleri direk etkileyebilecegini utune basa basa anlattilar.  programa katilan hukukcunun ozellikle biz ne kadar hazirlikliyiz veya elimizdeki yapilar ne kadar saglam sorularina yanitlari soyle idi. Bina kalitemiz boylesi bir depremi karsilamaya hazir degil, yeni yapilanlar da yeterince yeterli olduklari soylenemez. Yapilan calismalar yetersiz . 

Yani isimiz Allaha kalmis o gun  geldiginde geride kalanlar cok ama cok aglayacaklar. " Cunku hazir degiliz ve hazirlanmak icin de geregini yeterince yapmiyoruz"

Bu ne kaderimiz ne kismetimiz ne de Allah yazgimizdir .

Bu ve ileride cografyamizdan dolayi gayet tabii olan deprem olaylari sonrasinda can ve mal kayiplarimizin ana nedeni sadece ve sadece bizim vurdum duymazligimiz, ihmal karligimiz, bananeciligimizin  karsiligi olarak onumuze gelecektir.

Dünyanın en sağlam binalarını yapsak da bu binaların alt katlarında alan açmak için kolonları kesenler oldukça daha çok ağlayacağız.
Allah ölenlerimize rahmet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Memleketimizi daha beter felaketlerden korusun.

Milletimiz birlik içerisinde kardeşlerinin hayatını kurtarmak, hayatta kalanlara yardım edebilmek için çırpınırken bazılarının derdi bambaşka. Gerçekten mide kaldırmıyor artık bunları. Böyle bir zamanda, insanlara yardım etmek için gece gündüz çabalayanlara ve onlara güvenen milyonlara yapılan büyük bir hakaret. Acaba birileri hakkında yapılan eleştirilerde hemen harekete geçenler, bu rezillik karşısında da yanı şekilde davranacaklar mı?
https://twitter.com/berkcandogan/status/1623772054800531458

"Suç altından kürk olsa kimse üstüne almaz" derler atalarımız. Çok doğru bir söz.

Belki bana kızacaksınız ama sadece müteahhitleri suçlamak kolaycılık... bu yıkım karşısında sadece müteahhitler değil, halk olarak hepimiz suçluyuz ! Neden mi?

Bakın ben size elimden geldiğince suçluları sayayım:

- Daha fazla para kazanayım hırsıyla malzemeden çalan müteahhitler,

- Devletten izinsiz ve kontrolsüz, kaçak bina inşa eden, binasını mühürlemek / yıkmak için gelen memuru - mühendisi bölgesinin milletvekiline şikayet edip başka il'e sürdüren veya tehdit eden vatandaş,

- İmara açılmayacak tarım arazisini imarlı arsaya dönsün diye tutturan, siyasilere oy'la baskı yapan halk, (örnek için bkz: Amik Gölü örneği)

- Mühendisler jeolojik raporlarla imara yasaklı bölge ilan ettiği yerleri imara açılsın diye siyasileri oyla tehdit eden halk,

- Oy kaygısıyla, imara açılmayacak yerleri imara açan belediye meclisleri,

- Oy kaygısıyla imar afları çıkartan devlet,

- "Dükkan kiraları ev kiralarından daha fazla" diye giriş kata dükkan yaptıran arsa sahipleri,

- "Dükkanım genişlesin daha fazla para kazanayım" diye kolon kesen vatandaş,

- Bir an önce iş bitsin diye demirleri eksik koyan, demirleri bükmekten bile imtina eden demir işçileri,

- Beton yüksek dayanımlı olduğu için zor işleniyor diye "betona su katan" beton işçileri,

- Binayı kontrol etmeyen kontrol mühendisleri, yapı denetim firmaları,

- Depreme dayanıklı bina tasarlamayı bilmeyen, kendilerini sanatçı sanan mimarlar,

- Araba alırken bile kırk tane ustaya arabayı gösterip en ufak bir kusurda bile arabayı almadığı halde, ev alırken bu hassasiyeti göstermeyen, bir mühendise danışmayan halk,

- Mühendislerin %95'i tarafından anlaşılmayan teorik ders kitabı niteliğinde deprem yönetmeliği hazırlayan akademisyenler,

- Mezun olur olmaz bir paket program edinip bina projesi yapmaya kalkan, daha taşıyıcı sistem kurgulamaktan habersiz mühendisler,

daha sayarım ama... boşverin...

Çünkü bu ülkenin tamamı 2 şeyi çok iyi bilir: 1- Futbol 2- İnşaat Mühendisliği

Bravo +1

Müteahhit+Mühendis+Mimar+Denetleyici....

Tüm sorumluluk bu 4 kişi üstündedir... Bu 4 kişi işini düzgün  yapmadığı için olur bütün yıkımlar....

Halk " benim arsaya 2 kat daha imar izni veilsin" der , Politikacı da oy almak için değil Amik ovası suyun üstünü bile imara açma sözü verir......

Ama mühendis " ben bu zemine bu evi yapmaya onay vermem , bu sorumluluğu almam "dedikten sonra denetleyici de onay vermedikten sonra oraya ev felan da yapılmaz....
Polisin belinde tabanca var gidip tabancayla istediği kişiyi vurabiliyor mu ? Hayır...Mühendis de elinde ev yapma yetkisi var diye her bulduğu yere ev yapmayacak ...Polis yetkisi dışında adam vurursa nasıl hapse giriyor mühendis de girecek o hapse...Taki "Yok kardeşim ben bunu yapar bu ev de yıkılırsa 20 yıl hapse girerim" bilinci yerleşene kadar....

Bu 4 kişi bir afette yaptıkları binanın yıkılması durumunda hapse gireceğini bilirse yani HUKUK uygulanırsa bu manzaralar yaşanmaz....

Bugün Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ;  hani şu meşhur altın makas ile açılan sitenin tamamen yıkıldı diye soru sorulunca " Ben o müteahhitin işini doğru yaptığını düşünüyorum , deprem şiddetliydi " dedi belediye başkanı , kulaklarıma inanamadım.
Araştırma yok , bilimsel soruşturma yok beyefendi şimdiden yüzlerce kişinin öldüğü site müteahhitini aklama peşinde.
Yukarıda yazdım ya " at izi it izine karışmış" diye....

Müteahhit+Mühendis+Mimar+Denetleyici....

Tüm sorumluluk bu 4 kişi üstündedir... Bu 4 kişi İşini düzgün  yapmadığı için olur bütün yıkımlar....

Halk " benim arsaya 2 kat daha imar izni veilsin" der , Politikacı da oy almak için sözler verir...

Ama mühendis " ben bu zemine bu evi yapmaya onay vermem , bu sorumluluğu almam "dedikten sonra denetleyici de onay vermedikten sonra oraya ev felan da yapılmaz....

Bu 4 kişi bir afette yaptıkları binanın yıkılması durumunda hapise gireceğini bilirse yani HUKUK uygulanırsa bu manzaralar yaşanmaz....

[/quote]

Sn Serkan1976.

Bir noktaya kadar sizinle beraberim .Ancak altta birinci derece sorumlu oldugunu saydiginiz is dallarinda calisan bir cok kisi bir firma bunyesinde calismakta olan bordrolu elemanlardir. Yani bir baska deyisle o mutahitlik veya mimarlik burosunda yapilan calismanin onayinda zorunlu olan imza icin ehli olan kisilerdir.  Ancak firma sahibi isin patronudur ,siz de biliyorsunuz ki simdiki devirde patronun dedigini yapmak zorunda veya kendinize yeni bir is bulmak zorunda kalabilirsiniz pek rahatlikle. Iste bun onlemek ve sadece muhendis veya mimarlarin uzerinde olusabilecek baskiyi azaltabilmek icin calismakta oldugu firmanin da sorumlu olmasi gerekir . Afetlerin olusum frekansi sik olmaacagina gore de  muhendis veya mimar calismakta oldugu sirketi degistirse dahi projeye onay vermis oldugu zamanki firma zaman asimina ugramaksizin sorumlu tutulmali.

Müteahhit+Mühendis+Mimar+Denetleyici

İyi de bu saydığınız dörtlü, bu işleri bize verilen yönetmeliklere göre yaptık derlese ne olacak? Yönetmeliğe göre belki de yapılan binaların hepsi sağlam. Mühendis, mimar vs o yönetmeliklerde belirtilen değerler arasında çalışır. Yönetmeliği belirleyen hesaplamalar vs onların işi değildir. Burak arkadaşımız bir inşaat mühendisi olarak zaten yönetmeliğin anlaşılır olması gerektiğini belirtti. Eğer yönetmelik dışında yaptılarsa kendileri sorumludur. Yönetmelik hatalıysa o zaman onu hazırlayanlar sorumludur değil mi?

Evelsi gun Burak arkadasa sormus oldugum sorulardan yonetmeligin tum yurt sathini baglayici oldugunu gibi bir master referans olmak yaninda uyulmasi gereken kural oldugunu anladim.

Tabii ki yonetmeligi uygun olarak yapilmis olan binalarin 100% yikilmayacagi garantisi yok sadece bu kurallara uyuslmasi sart cunku bu kurala gore yapilan yapilarin direncinin daha fazla oldugunu belirtir. Yani bina agir yara da olsa tamami ile yer yeksan olmayacak ve icerisinde bulunanlarin disari cikmasina olanak saglayabilecek veya yikilsa bile binadan enkazindan kurtulma olasiligi daha yuksek olacak.

Bina dikiminden once zemin etudu cok onemlidir neticede muhendis uzerine konduracagi zemin hakkinda dogru bilgiye sahip olmasi gerek ki gerekli projeksiyonu yapabilsin.


Mimarin /muhendis  binanin sadece projesinden yani planindan sorumlu degildir aslinda . Projenin isini ustlene mutahit olsa dahi mutahidi denetleyen muhendisdir.  projenin sonunda ise kabulunu yapacak olan yine mimar/muhendistir . Belediye veya icra makamindan ise projenin deklere edilmis oldugu ve yonetmeliklere gore yapildigini kontrolunden sorumlu kisi vardir ki o da evet proje tum normlara gore yapildi desin. Bir binanin kaba kismi kabulu oldugu gibi ayri elektrik kisminin ve gaz vs iceren kisimlarinin da kabulleri ayri yapilip sonradan birlestirilir.

Onun icin sorumlulik sinsilesi aslinda uzun dur 

İyi de bu saydığınız dörtlü, bu işleri bize verilen yönetmeliklere göre yaptık derlese ne olacak? Yönetmeliğe göre belki de yapılan binaların hepsi sağlam. Mühendis, mimar vs o yönetmeliklerde belirtilen değerler arasında çalışır. Yönetmeliği belirleyen hesaplamalar vs onların işi değildir. Burak arkadaşımız bir inşaat mühendisi olarak zaten yönetmeliğin anlaşılır olması gerektiğini belirtti. Eğer yönetmelik dışında yaptılarsa kendileri sorumludur. Yönetmelik hatalıysa o zaman onu hazırlayanlar sorumludur değil mi?

Hocam  Burak arkadaşımızın söylediklerine inanıyorum zaten televizyonlarda da bu depremin yönetmelik ölçütlerinde üstünde bir deprem olduğunu söylediler.
Ama ben iddia ediyorum ki bu TAMAMEN-ENKAZ HALİNE GELMİÞ binalar eğer mevcut yönetmeliklere bile uygun olsalardı %80 'i yine yıkılmazdı...7,7 olsa bile ... Çünkü çoğu yıkılmadı...Yıkılmayanlar niye yıkılmadı Çünkü deprem beklenenden güçlü olduysa da görevini yerine getirdi...