Sohbet...

Kontrol sırasında farkedilmiş...Kontrolör gelmeden beton dökselerdi sanki kolonun içi demir dolu zannederdik...Þimdi bu işi mütahhitin bilmemesi mümkün mü? Þu anda star tv'de YTÜ İnşaat müh. prof konuşuyor...Zemin , statik , plan , malzemenin iyi olması yetmez yapımın her aşamasında     " kalıp çakarken , beton dökerken vs... sürekli kontol şart...Bi geciktin mi özellikle küçük bina ve evlerde
"usta-mütahhit elele cehennemin dibine " yöntemi devreye giriyor....

Mutlaka kontrolörün de bir yıkım olursa o yağlı urganın boynuna geçeceği bilinciyle iş yapması gerekir...

Bizde asıl sıkıntı denetimsizlik rüşvet bunun önüne geçerseniz bilmem kaç tane olan müteahhitlerin sayısı da büyük oranda azalır.

Hayır! Olması gerekenden fazla müteahhit var; yani olması gerekenden fazla denetlenecek kişi var. Çoğu da yetersiz sermayeli bunların. İşten kar elde etmek için malzemeden çalanları çıkıyor. Sistemin genel yapılanması sağlıklı denetimi neredeyse imkansızlaştırıyor.

Müteahhitlik işine sermaye şartı getirip, tüm sektörü 5-10 büyük firma altında toplamak şart. Ondan sonra denetim düzgün işlemeye başlar.

Almanya'daki Avrupa'daki sayiyi vermişsiniz ama Almanya ve kita genelinde mutehattit sayısının az olmasının sebebini açıklayacak bir kişi yok.
Efendim mutehattit olmak için sermaye gerekir sermayesi olmayan bir kişi bu işi yapamaz. Mutehaitte malzemeden çalıyorsa bunun sebebi kurtarmama gibi bir durum söz konusu değil ac gözlülük daha fazla para kazanma isteği başka bir şey degil.
Mutehattit gerekirse arsa sahibinden bile parasını çatır çatır alır evi öyle verir.
Þimdi diyeceksiniz ki sen kimsin konuşuyorsun naçizane açıklayım hayatım bir kısmı bu insanların içinde geçti bu mutehatitlere is yapan akrabalarım arkadaşlarım var.
Ayrıca oturduğumuz binayı 2 arsa sahibi kendimiz yaptık ustaları ayarlamak koordineli çalıştırmak zor iş. Biraz ara verilse başka bir işe kaçıyor ustalarimiz ne çektiğimizi bir biz biliyoruz bir de Allah ama şükür yaşadığım yerde iki kere deprem oldu. Herkes sallantiyi hissederken biz bina sakinleri olarak hiç bir şey hissetmedik. Çünkü malzemeden çalmadık hangi malzemeyle 3un 5in peşine düşmedik ne gerekiyorsa yaptık Fen işlerinden gelen belediye çalışanlarının övgüsünu de aldık

Bizde asıl sıkıntı denetimsizlik rüşvet bunun önüne geçerseniz bilmem kaç tane olan müteahhitlerin sayısı da büyük oranda azalır.

Hayır! Olması gerekenden fazla müteahhit var; yani olması gerekenden fazla denetlenecek kişi var. Çoğu da yetersiz sermayeli bunların. İşten kar elde etmek için malzemeden çalanları çıkıyor. Sistemin genel yapılanması sağlıklı denetimi neredeyse imkansızlaştırıyor.

Müteahhitlik işine sermaye şartı getirip, tüm sektörü 5-10 büyük firma altında toplamak şart. Ondan sonra denetim düzgün işlemeye başlar.

Almanya'daki Avrupa'daki sayiyi vermişsiniz ama Almanya ve kita genelinde mutehattit sayısının az olmasının sebebini açıklayacak bir kişi yok.
Efendim mutehattit olmak için sermaye gerekir sermayesi olmayan bir kişi bu işi yapamaz. Mutehaitte malzemeden çalıyorsa bunun sebebi kurtarmama gibi bir durum söz konusu değil ac gözlülük daha fazla para kazanma isteği başka bir şey degil.
Mutehattit gerekirse arsa sahibinden bile parasını çatır çatır alır evi öyle verir.
Þimdi diyeceksiniz ki sen kimsin konuşuyorsun naçizane açıklayım hayatım bir kısmı bu insanların içinde geçti bu mutehatitlere is yapan akrabalarım arkadaşlarım var.

Verimsiz sistemi denetimle verimli yapamazsınız. Önce verimli hale sokarsınız, denetim arkadan destekler. Verimsizlik açgözlülüğe davetiye çıkartıyor. Üretim verimsiz. Þehir planlaması berbat.

Örnekle izah edeyim: Adam binayı 100 metrekare taban alanına konduruyor ama 2. katta bina mantar gibi 120 metrekareye genişleyiveriyor! Temel ne kadar sağlam olursa olsun, malzemeden çalınmamış olsa dahi, bu uygulama ile binanın ağırlık merkezi yükseldiği için binanın deprem direnci otomatikman düşüyor. Bu nedenle, böyle yapılara en başından izin vermemek lazım, bu uygulama görülürse inşaat mühürlenecek. Ama detaylı denetimden önce bu genel denetim bile uygulanmıyor ki!

Fakat müteahhiti buna zorlayan nedenleri denetimle ortadan kaldıramazsınız. Tek nedeni açgözlülük olamaz. Demek istediğim bu.

"İmar affı demek o yapının depreme dayanıksız olduğunu göstermez" demişti bir arkadaş... Maalesef bu kafayla ne yaparsak yapalım bizden bi şey olmaz... Hukuksuzluk , popülizm , boşvermişçilik bizim genlerimize işlemiş maalesef... 3-5 bilime inanan adam çırpınıyor bir şeyler anlatmaya ama onlar da yapılan hataları saydıkça "ellerinde şarap kadehi olan eski resimleri servis edilerek" aşağılanıp linç ediliyor...
Celal Þengör ; Dünya'nın sayılı jeologlarından biri ama yaptığı en ufak tenkit de "Dışkısını yiyen profesör , Ateist profesör" lincini yiyiyor....

Dikkat ediyor musunuz toplum öyle bölündü ki en ufak sağlıklı-akılcı-bilimsel açıklama bile hemen karşı mahalle tarafından linç edilmeye başlıyor...

Böyle sağlıksız bir yapıda  , yapılması gereken hiçbir adım sadece inşaat-imar alanında değil hiçbir alanda uzun soluklu olmaz....

Efendim bu tartışma bitmeyecek ama Hatay Ecrine bakmanızı öneririm veya Gölcük Tavsancıl'a farklı dönemlerde depremlerde tek bir binanın dahi yikilmadigi yerler. Ortak olan kaçak yapıya denetimsizlige kafakol ilişkisine göz yummayan irade
Bir önceki mesajlarımda dediğim üzere denetim olur ve akabinde rüşvet karşılığı göz yumma olmazsa zaten sermayesiz is bilmeyen dediğiniz mutehaitler is yapamaz.
Ayrıca denetimsizlik kafakol ilişkisi olduğu sürece mühendis mimar kökenli mutehaitlerle o işi çözemezsiniz mutehattit cahilliginden eksik malzeme kullanmıyor kaçak kat çıkmıyor o da bal gibi biliyor olmayacağını.
Avrupa demişken Avrupa da mutehattit sayısı niye az orda yaşayıp bu işleri araştıran birisi varsa açıklasın yoksa mutehattit sayısı üzerinden analiz yapmak olmaz.
Ama insan hayatı konusunda aşmış ve standartları yuksek Avrupalı devletlerde adım gibi eminim denetim üst düzeydedir

Sohbet başlığında yazıyoruz. Bizzat bu eğitim universite işlerinde olup Avrupa'da Amerikada bizzat eğitim almış vermiş unvan sahibi kişilerin dediği üzere ülkemizde her şehirde en az bir tane universite var üniversiteler kafasına göre bölüm açıp gereğinden fazla hukuk, inşaat ve çeşitli mühendislik fakülteleri açılıyor. Universite mezunu sayısı artıyor ama nitelik azalıyor yani iyi yetişmiş kaliteli insanlar buna paralel nicelik artıyor yani sadece sayı başka bir şey degil. Ondan sonra üç kuruş para için olmaz işlere imza atan onlar için sorumluluk alan universite mezunu insanlar ortaya çıkıyor. Aralarında biraz çevresi olan şansı yaver gidenleri belediyelere girip olmaz işleri onaylıyorlar.

Bizde deprem mühendisliği bölümü var mı?

Örnekle izah edeyim: Adam binayı 100 metrekare taban alanına konduruyor ama 2. katta bina mantar gibi 120 metrekareye genişleyiveriyor! Temel ne kadar sağlam olursa olsun, malzemeden çalınmamış olsa dahi, bu uygulama ile binanın ağırlık merkezi yükseldiği için binanın deprem direnci otomatikman düşüyor. Bu nedenle, böyle yapılara en başından izin vermemek lazım, bu uygulama görülürse inşaat mühürlenecek.

Sn Merzifonlu,
Türkiye'deki binaların çok büyük bir yüzdesi bu anlattığınız şekilde inşa edilmiştir. Ancak bildiğim kadarıyla, doğru temel yapısı ve statik hesabı yapılıp doğru demir ve beton ile inşa edilirse bu yöntem binanın yıkılma sebebi değildir. İnşaat mühendisliğinde "Cantilever" sistemi ile ağırlık merkezinin yerini değiştirme olanağınız vardır. Bundan faydalanılarak inşa edilmiş binalarda kenar çıkmalar problem yaratmaz. Bu konuyu Üniversite'de uygulamalı matematik dersinde okumuştuk. Bizim inşaat yapılırken de aynı konuyu iki ayrı inşaat mühendisi ile tartışmıştım. Doğru statik hesabı yapılıp ona göre ek demir ve beton ile denge sağlandıktan sonra kenar çıkmalar binanın depreme dayanıklılığını ters yönde etkilemiyor.
Ama haklı olduğunuz nokta var. Demirden ve beton karışımından çalan müteahhit varsa, bu çıkmalar işin tuz ve biberi oluyor. Yıkılmayı daha çabuk tetikliyor.
Belki Sn Buraktunahan bu konuya ışık tutabilir.

Deprem bölgesi Seattle'da Cantilever sistemi ile inşa edilmiş binalar aşağıda.

https://www.architecturaldigest.com/gallery/when-architects-defied-gravity-with-incredible-cantilevers

Bence durum şu: Yönetmelik gereği arsa kenarlarından pay bırakmak zorunda olan "M", yönetmeliklere uyuyormuş gibi yapıp, yönetmeliğe uygun şekilde dar bir alanda temeli atıyor. Sonra da 1. kattan itibaren bina arsanın sınırlarına dayanıyor. Böylece oraya nur topu gibi mantar bina konduruveriyor. Eklenmesi gereken fazladan demiri falan, "M" yozleşmış ise eklemiyor haliyle.

İnşaat usulleri pahalı ve demode, sermaye gücü fazla olmayan "M" sayısı da çok olunca, idareciler inşaat sektörü çökmesin diye bu uygulamaya ses çıkartmıyorlar. Bahane de hazır: İyi yapılırsa sorun olmaz! Bu sistemde işleyen inşaat endüstrisi doğru düzgün denetlenemez, bu haliyle can almaya devam eder.

Sermayeleri güçlü, çalışanları az ama nitelikli, büyük şirketler yasa zoruyla kurulur. İnşaat teknolojilerine yatırım yapılır. Düzgün planlanmış ve verimli bir inşaat endüstrisinde ahlaksızlar azalır, denetim de kolaylaşır.

https://twitter.com/Vatan1Millet/status/1625954759260704799?s=20

"Sismik izolatör" uygulaması ; bitmiş normal bir  binanın altına , kolonlarına da mı uygulanabiliyor? Ben mi yanlış görüyorum?