Sohbet...

Ya zırhlı birliklere alsalar beni tankçı falan olsam   gerçi daha 3 yıl var okulun bitmesine  

Sevgili meslektaşım, ben de tan istediğim şekilde askere Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni'nde  tankçı olarak başladım. Askeri araçlara meraklı, tank tasarımı  dahi bulunan bir mühendis için bu istenilmez birşey mi?

Sol sağ sol sağ ile geçen acemilik günlerinde artık dayanamayıp bölük komutanının karşısına çıktım. Durumu anlattım. O da merak etme, usta birliğinde bol bol tank görürsün dedi. Dağıtım günü geldi çattı. Ben yine aynı tümen içerisinde lojistik destek komutanlığına düştüm.

Devam edecek.

, onlarca defa  helikopterle  uçtum , otokar kobraya bindim  ağır makineli kullandım  mg-3 kullandım   ak-47  kullandım  v.s.  anılar  bitmez  gidince  görürsün.

Enes kardeş taze askerin palavrası bol olur derler.

yok  benimkisi  gerçek  vallahi     helikopterden  helikoptere   atlarken  şarjör  değiştirmedim  ama  ciddi  ciddi çok  dolu dolu askerlik geçirdim 

nizamiyemiz

işte komutanlarım  tombul  olan  komutanımız  karahavacılık  komutanıdır  yani paşa  kendisini  3 defa  gördüm  3 günümde cehennem gibi geçti   kolay değil paşa geliyor diye  yapılmadık  eziyet kalmamıştı


işte askerlik yaptığım yer



resimler  medyanın  resmi ziyaretlerinde  çekilmiş  resimlerdir  benim kendi  fotoğraflarımı  göstermem   yasak olduğundan  koyamıyorum

Ya zırhlı birliklere alsalar beni tankçı falan olsam  gerçi daha 3 yıl var okulun bitmesine 

Sevgili meslektaşım, ben de tan istediğim şekilde askere Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni'nde  tankçı olarak başladım. Askeri araçlara meraklı, tank tasarımı  dahi bulunan bir mühendis için bu istenilmez birşey mi?

Sol sağ sol sağ ile geçen acemilik günlerinde artık dayanamayıp bölük komutanının karşısına çıktım. Durumu anlattım. O da merak etme, usta birliğinde bol bol tank görürsün dedi. Dağıtım günü geldi çattı. Ben yine aynı tümen içerisinde lojistik destek komutanlığına düştüm.

Devam edecek.

Murat abimin şansına bak yahu Abi komutanın etkisi oldu mu orada kalmanda

15 kişi kadar olan grubumuzu Lojistik destek komutanlığının koridoruna dizdiler.  Orada seçip seçip bölüklere gönderecekler. Başımızda duran eski askerlerden biri hemşehrim çıktı. Hemen beni bir odaya aldı. Odadaki kıdemli başçavuşa makine mühendisi olduğumu, tam istediği gibi bir eleman olduğumu söyledi. Ben de bana uygun bir görev verecekler diye seviniyordum. Gruptaki diğer makine mühendisi arkadaşı da odaya aldılar.   Başçavuş vereceği görevi anlattı. Bana hesap yapmaktan çok iyi anlayan bir eleman lazım dedi. Görev de komutanlık içerisindeki büfelere verilen kek, poğaça, çay ve kahvelerin hesabını tutmak. Hemşehrim olan eski asker sürekli kalmam için kaş göz işareti yapıyordu. Zaten diğer arkadaş başçavuşun sert görünümünden çekinmiş ve kabul etmemişti görevi.  Anaalayacağınız yeni görevim belli olmuştu.

Odadan çıktığımda suratsız bir yüzbaşıyla yüzyüze  geldim. Sert bir ifadeyle ana Autocad programını bilip bilmediğimi sordu. Biliyorum dedim. Neden demin sorduğumda cevap vermedin dedi. Eski asker hemşehrim durumu ona anlattı. O yüzbaşı da Autocad programını bilen inşaat mühendisi bir arkadaşı seçti.
Daha sonra o arkadaşa sordum. Sana ne görev verdi?
Revirci oldum dedi.
Autocad ile ne alaka?
Benden önceki revirci asker autocad programını çok iyi biliyormuş. Komutan ondan çok memnunmuş. O nedenleymiş dedi.
Gülümsedik haliyle.

Uzun lafın kısası, tankçı olarak dünyanın en büyük tümeninde askerliğimi yaptım. Hem de bu konularda pek çok askere bile taş çıkaracak bilgim olduğu halde. Ancak bir kez olsun bir tankın içersine girmedim askerliğim boyunca. Nöbete falan giderken M-48 ve Leopard-1'lerin yanlarından geçerdik. M 60'lar da vardı.

Sivil hayatta aksine tanklarla çok daha fazla haşır neşir oldum. Arifiyedeki askeri fabrikada staj yaparken M 48, Leopard-1, M-44, M-52 ACV-300 gibi araçları defarca yakından inceleme şansım oldu. Bir anı da bu dönemle ilgili anlatayım.



Bir gün M 48'lerin tadita uğramış bir parçası için araç üzerinden ölçü almaya gittim. Yanımda da orada çalışan bir görevli vardı. Gittiğimiz yerin yanında bakıma gelmiş araçlar vardı. Bu araçlar arasında birinin Üzeri bir branda ile kapatılmış ve sadece tekerlekleri görünüyordu. Zaten tekerlekleri görünce gözlerim faltaşı gibi açıldı. Yanımdakine "bu Rus tankının burada ne işi var ?" dedim. O da "Nereden anladın Rus tankı olduğunu?" dedi.  "Bak bu bir T-55, tekerlekleri nasıl bizimkilerden farklı, görüyor musun?" dedim. Seneler sonra "seçkin üyemiz" sayın ayaklı savunma sanayi ansiklopedisi Orko_8 arkadaşımıza bu hikayeyi anlattım. O zaman kadar kimsenin cevap veremediği  konu hakkında iki Almanya'nın birleştiği dönemde bir kaç doğu alman aracının yanılmıyorsam dost düşman tanıma sistemlerinin geliştirilmesi ve eğitim  için Türkiye'ye getirildiğini, gördüğüm tankın bu araçlardan biri olabileceğini belirtmişti. Tıpkı Anadolu tatbikatındaki Rus hava sistemleri gibi.

Outocat ile revirin ne alaksı var yahu nasıl bir anlayıştır bu

Outocat ile revirin ne alaksı var yahu nasıl bir anlayıştır bu

Askerde mantık olmaz derler ya!

Çok değişikmiş gerçekten yahu

Bende bir örnek vereyim, askerlik şubesine gittiğimde orada bir asker nöbet tutuyordu. askerle muhabbet ederken bana 'ben aslında arkeoloğum , bana aranızda arkeolog olan var mı diye sordular bende var dedim ve beni fayanscı yaptılar şimdi de kapı açıyorum' diyordu

demekki askeriyede meslek anlayışı buymuş

Hacı sohbeti böldümde bir ders çalışmaya çıkmıştım ben.
Benim sag 4.25 sol 4.00 derece ben otomatikmen bu gidişte aşçı olurum.Ama hukuktan girirsek sanırsam işin kolay