PKK İle Mücadele

İran operasyonu sürdürüyor
PKK'nın uzantısı PJAK'a yönelik operasyonlar sürüyor...
İran'ın, terör örgütü PKK'nın buradaki uzantısı PJAK'a yönelik operasyonlarının süreceği bildirildi.

İran Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Pakpur, ülkenin kuzeybatısındaki sınır bölgelerinde PJAK'a yönelik başlatılan operasyonlarda örgüte ağır darbe vurulduğunu söyledi.

Bölge halkının güvenliğini ve asayişini sağlamak için operasyonların süreceğini kaydeden Pakpur, ''bölgenin gelişmesini ve kalkınmasını engelleyen devrim karşıtları ile terör örgülerinin, ABD ve İsrail tarafından himaye edildiğini'' belirtti.

Tuğgeneral Pakpur, İran-Irak sınırında üslenen teröristlerin iki ülkenin de güvenliğini tehdit ettiğini belirtti.

Teröristlerin eylemlerinden dolayı sınır bölgelerindeki halkın ekonomik açıdan da zarar gördüğünü kaydeden Pakpur, Irak'taki merkezi ve bölgesel yönetimlerin sınır bölgelerini kontrol etmesi gerektiğini bildirdi.

Devrim Muhafızlarının, PJAK'a yönelik cumartesinden beri süren operasyonlarında onlarca teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Pakpur, bölgeyi teröristlerden temizlemeye kararlı olduklarını ifade etti.

Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest de haftalık olağan basın toplantısında yaptığı açıklamada, sınır bölgelerinde istikrar ve güvenliği tehdit eden teröristlere karşı kararlılıkla mücadele edileceğini söyledi. (AA)

İran Devrim Muhafızlarının, terör örgütü PKK'nın İran'daki uzantısı PJAK'a yönelik operasyonunda bu örgüte ait bir mevzinin ele geçirildiği bildirildi. İran'ın resmi haber ajansı IRNA, Devrim Muhafızlarının Cumartesi gününden beri Serdeşt kenti ve etrafında PJAK'a yönelik başlattığı operasyonlarda bu örgütün bir mevzisinin tamamen ele geçirildiğini duyurdu.

Devrim karşıtı ve terör örgütü PJAK'a ait "Mervan" adlı en büyük mevzinin İran-Irak sınırının sıfır noktasında olduğu belirtildi. Devrim Muhafızlarının Serdeşt kentinden Irak sınırına 50 kilometre kadar tüm alanı teröristlerden temizlediği kaydedildi. PJAK'a yönelik operasyonlarda onlarca teröristin öldürüldüğü belirtilmişti. İran güvenlik güçlerinin ise çatışmalarda bir kayıp verdiği ve üç kişinin yaralandığı açıklanmıştı.

AA

iran  terörle mücadele konusunda  örnek alınması  gereken  tek ülkedir.  açılımmış  insan haklarıymış  geçin kardeşim bunları  , yakaladığının kafasına  sıkacak 

İran bu konuda gerçekten çok iyi operasyonlar yapıyor.İyi de işler çıkartıyor.

PJAK'a üye 5 terörist öldürüldü...
İran resmi haber ajansı İRNA'da yayımlanan haberde, Irak sınırı yakınlarında, nüfusunun çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Serdaş kasabasında dün gece başlayan ve bu sabaha kadar süren çatışmalarda, İran Devrim Muhafızlarının 5 PJAK'lıyı öldürdüğü belirtildi.

İRNA, ülkenin kuzeybatısında teröristlere yapılan baskında grubun bir karargahının yerle bir edildiğini, çatışmalarda ölen bir askerin ise Serdaş'ta toprağa verildiğini duyurdu.

İranlı bir askeri yetkili, geçen hafta yaptığı açıklamada, PJAK'ın Irak'taki kamplarına saldırma tehdidinde bulunmuştu.

AA

israil köpeği pkk...

Köpeklere ayıp oluyor.

iyi olmuş

13 şehitten sonra devlet Öcalan'la görüşmüşDHA20 Temmuz 2011İMRALI'da ağırlıştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken terör örgütü PKK'nın elabaşı Abdullah Öcalan, Silvan'da 13 askerin şehit edildiği saldırıdan sonra kendisiyle görüşen devlet yetkililerinin kendisine "Bir tek sen silahları bıraktırabilirsin" dediğini, bu rolden kaçamayacağını ancak, elinde 'Alaattin'in sihirli lambası' bulunmadığını, kendisine 'Demokratik çözüm araçları'nın sağlanması gerektiğini söyledi.

Pazartesi günü avukatları ile geçen hafta yapamadığı görüşmeyi gerçekleştiren Öcalan'ın 'Görüşme notları' PKK çizgisindeki internet sitelerinde yayınlandı. Öcalan, İmralı'da kendisini ziyarete gelen devlet yetkilileri ile son olarak geçen perşembe günü 13 askerin şehit edildiği Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ndeki saldırı ardından görüşme yaptığını söyledi. Öcalan'ın avukatlarına şunları söylediği öne sürüldü:

"Þunu söylemekte sakınca bulmuyorum. Heyetle en son bir görüşme daha gerçekleştirdik. Kamuoyunun bilmesinde fayda var. Böyle kritik ve sıcak bir dönemde bile görüşmenin sürmesi ciddidir, önemlidir. Silahları bıraktırma irademiz var. Açık ve net söylüyorum. Benim dışımda kimse silahları bıraktıramaz.
En azından şimdi durum budur. Bunu ben söylediğim için böyle değildir, bu rolü ben kendi kendime biçmiyorum. Bunu herkes görüyor, herkes söylüyor, devlet de söylüyor, 'bir tek sen silahları bıraktırabilirsin' diyor. Burada görüştüğümüz devlet yetkilileri, bilinçli, deneyimlidirler, onlar da bunu söylüyor. 'Ancak sen bunu yapabilirsin' diyorlar. Herkes 'ancak sen yapabilirsin diyor'.

Ben de bu rolden kaçamam. Gereği neyse yapmak istiyorum. Bunun için çok açık Sayın Başbakana buradan sesleniyorum. Bana rolümü oynamam için gerekli pratik araçların sunulması gerekir."

Öcalan, 'Önüm açılırsa rolümü oynarım' derken, İmralı'ya konulmadan önce, 'Dışarıdayken' de aynı şeyleri söylediğini ileri sürdü. Öcalan, şu iddialarda bulundu:

"Bunun kendimi kurtarmakla ilgisi yoktur. İçeride de olsam dışarıda da olsam pratik araçlarımın olması gerekir. Daha önce parlamentonun bu konuda karar alması gerektiğini belirtmiştim. Ben Meclis'in tatile girmemesini bunun için istemiştim. Gerekirse Meclis acil toplanıp bu konuda görüşüp çağrı yapabilir. Veya Başbakan bir çağrı yapabilir; "biz bu işin silahlarla çözülmeyeceğine inanıyoruz.

Bu meseleyi demokratik anayasal yöntemlerle çözeceğiz" derse, bir haftada hallederiz. Pratik araçlar elime verilmezse ben nasıl rolümü oynarım? Elimde Alaattin'in sihirli lambası ya da sihirli değnek yok ki! Tekrar söylüyorum rolümü oynamam için koşulların sağlanması gerekir. Ben sağımı solumu yoklayacağım, ne var ne yok bileceğim, bu konuda örgütleme yapmam gerekir. Demokratik çözüm araçlarının elime verilmesi lazım. "

PKK elebaşı Öcalan, sorunun sürüncemede bırakılması halinde demokratik çözüme gelinemeyeceğini, silahların susturulması için kendilerine gerekli olanaklar tanınmadığı takdirde çatışmaların devam edeceğini iki tarafın da kayıplarına üzüldüğünü iddia etti. Öcalan, sözlerinin devamında bölücü olmadıklarını, vatanın, ulusun bütünlüğünden yana olduklarını ancak, 'Demokratik ulus temelinde bütünlük' dediklerini söyledi. Öcalan,

hükümet ile BDP arasındaki görüşmelerin devam etmesini isterken, "Seçim yapılsın dendi bekledik, hükümet yok dendi bekledik, artık hükümet kuruldu. Bir yaklaşım ortaya çıkmak zorunda. Hükümet bu protokollere ilişkin yaklaşımını ortaya koyabilir. Nasıl yaklaşıyorlar, ne yapacaklar? Hükümet korkmamalıdır. Ben bu protokolleri burada devlete sundum. İşte devletin de reddetmediği önerilerdir bunlar.

Hükümet hangilerini kabul ediyor, hangileri konusunda çekinceleri var, eksik varsa tamamlanır, fazla varsa çıkarılır, böylece bir uzlaşmaya varılabilir. Meclis'e dönme meselesinde ortak bir mutabakata varılabilir. Þöyle bir bir cümle, mutabakat olabilir; "Tutuklu vekillerin durumu bir demokrasi sorunudur, çözümü de politiktir. Biz bu sorunu anayasa ve yasaları birlikte değiştirerek çözeceğiz".

İşte böyle formüle edilebilir. Hatip Dicle'nin durumu da ileride Diyarbakır'da bir ara seçimle çözüme kavuşturulabilir" diye konuştu.

Kaynak..http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18297394.asp?gid=381

devlet yetkilisi  kim? meclistenmi yoksa askermi yada emliyet  teşkilatının  üst  düzeylerindenmi?
bu adamı  adam yerine koyup bu adamla  görüşen  kişinin  aklına tüküreyim.