PKK İle Mücadele

Başlatan SKYWOLF, 11 Nisan 2009, 22:45:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hükümetin "kürt açılımı" politikasını destekliyormusunuz?

Hayır desteklemiyorum,şiddetle karşıyım
64 (78%)
Evet destekliyorum, çok olumlu buluyorum
10 (12.2%)
Kararsızım, çünkü sonuçları hakkında emin olamıyorum
8 (9.8%)

Toplam Oy Verenler: 82

Alıntı Yapbu örgüte 13 yaşındaki çocuğunu teslim eden ananında babanında taaaaa........
işin özü bu bence . yok biz korkuyoruz onlardan ses çıkaramıyoz filan yalan devletten korkmayan adam iki ittenmi korkcak ? Mesajı Paylaş

Alıntı yapılan: kuduzcan - 20 Temmuz 2011, 15:48:56
Alıntı Yapbu örgüte 13 yaşındaki çocuğunu teslim eden ananında babanında taaaaa........
işin özü bu bence . yok biz korkuyoruz onlardan ses çıkaramıyoz filan yalan devletten korkmayan adam iki ittenmi korkcak ?
adamda  20  tane çocuk var  ,  karısı aferdesin kedi  gibi durmadan  doğuruyor  öyleki  adam  çocuklarından bazılarının  adını bilmiyor  ,   allahsız  itler  13 ~15  yaşındaki kızını dağda  pkk lılar  becersin diye  dağa  yollayan  şerefsizden ne beklenir  , bunlar ne devletten ne pkk dan korkmazlar  bu şerefsizlerin allahtan korkusu kalmamışki  pkk dan korksunlar... Mesajı Paylaş

BİLGESAM'ın terörle mücadele raporu
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM), "Terörle Mücadele Stratejisi" raporunu açıkladı.

Raporda terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışında farkı boyutlarıyla da ele alınması gerektiği belirtildi.

BİLGESAM çalışma grubunun 6 ayda hazırladığı "Terörle Mücadele Stratejisi" raporu, aralarında emekli generaller, emekli büyükelçiler, eski bakanlar ve akademisyenlerin de bulunduğu Bilge Adamlar Kurulu tarafından onaylandı. BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı tarafından açıklanan raporda Türkiye'nin terörle mücadelesi ile ilgili bilgilere ve çözüm önerilerine yer verildi.

Düzenlediği basın toplantısı ile raporu açıklayan Atilla Sandıklı, Türkiye'nin örgütlü teröre karşı mücadelesini 30 yıla yakın bir süredir devam ettiğine dikkat çekerek, "Terör olayların gerçekleştiği ilk dönmede terör örgütünün yaptığı eylemlerin küçümsenmesi ve önemsenmemesi zaman içerisinde sorunun daha karmaşık hale gelmesine sebep oldu. Güvenlik güçlerinin aldığı tedbirler zaman zaman terör örgütüne karşı önemli başarılar sağlasa da bu tedbirlerin azaltılmasından sonra örgüt yeniden toparlanma sürecine girdi ve kesin bir sonuç elde edilemedi" dedi.

Raporda zamanla terörle mücadele algısını değiştiğine işaret edilerek, "Sorunun sadece güç kullanılarak çözülemeyeceği, çok boyutlu bir sorun olduğu ve güvenlik dışındaki sivil alanların da devreye sokulması gerektiği anlaşılmaya başlandı. PKK terör örgütü küresel sistemdeki bu değişimi dikkate alarak terör stratejisinin son aşaması olan siyasallaşma ve halk hareketleri ile amaçlarını gerçekleştirmek için çalışmalara başladı. KCK bu maksatla teşkilatlandı" denildi.

Çözüm önerilerinin de yer aldığı raporda şu ifadelere yer verildi:

"Gelinen noktada sürdürülebilir demokrasi, istikrar, güvenlik, kalkınma ve refah için Türkiye terör sorunu, Kürt sorunu veya çeşitli şekillerde ifade edilen bu sorunu çözmek zorundadır. Bu stratejinin 4 boyutlu olarak yürütülmesi önem arz etmektedir. Bunlar demokratikleşme, sosyokültürel ve sosyoekonomik, güvenlik ve uluslar arası ilişkiler boyutlarıdır."

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sandıklı, Balyoz davasının terörle mücadeleyi sürdüren askerler için moral bozukluğuna neden olup olmayacağının sorulması üzerine, "Oradaki insanlar profesyoneldir. İnsanların içini cız eden olaylar oluyor ama hayat devam ediyor. Yapmakla yükümlü olduğumuz bir iş var" diye konuştu.

Sandıklı, demokratik özerklik tartışmalarının hatırlatması üzerine ise şunları söyledi:

"Demokratik özerklik süreci ile ilgili arkadaşlarımız araştırmalar yaptı. Seçimlerden sonra bir hareket bekleniyordu. Bizim yaptığımız araştırmalar da bölünme değil, özerkliğe işaret ediyordu. Seçimler oldu ve hemen bu gündeme getirildi. Libya'daki özerklik incelendi ve başarılı olmadığı görüldü. Bu bölge açık hedef haline geldi. Seçimlerden sonra şiddetin artacağına işaret ediliyordu. Seçimlerden sonra siyasi güç elde ettiler ve şiddeti de kullanarak azınlığın istediği çoğunluğa kabul ettirmek istiyorlar."(iha)
Mesajı Paylaş

#1323
Öcalan'dan Başbakan'a Çağrı

Öcalan'ın 'Görüşme notları' PKK çizgisindeki internet sitelerinde yayınlandı.

İmralı'da ağırlıştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken terör örgütü PKK'nın elabaşı Abdullah Öcalan, Silvan'da 13 askerin şehit edildiği saldırıdan sonra kendisiyle görüşen devlet yetkililerinin kendisine "Bir tek sen silahları bıraktırabilirsin" dediğini, bu rolden kaçamayacağını ancak, elinde 'Alaattin'in Sihirli lambası' bulunmadığını, kendisine 'Demokratik çözüm araçları'nın sağlanması gerektiğini söyledi.

Pazartesi günü avukatları ile geçen hafta yapamadığı görüşmeyi gerçekleştiren Öcalan'ın 'Görüşme notları' PKK çizgisindeki internet sitelerinde yayınlandı.

Öcalan, İmralı'da kendisini ziyarete gelen devlet yetkilileri ile son olarak geçen perşembe günü 13 askerin şehit edildiği Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ndeki saldırı ardından görüşme yaptığını söyledi. Öcalan'ın avukatlarına şunları söylediği öne sürüldü:

"Þunu söylemekte sakınca bulmuyorum. Heyetle en son bir görüşme daha gerçekleştirdik. Kamuoyunun bilmesinde fayda var. Böyle kritik ve sıcak bir dönemde bile görüşmenin sürmesi ciddidir, önemlidir. Silahları bıraktırma irademiz var. Açık ve net söylüyorum. Benim dışımda kimse silahları bıraktıramaz. En azından şimdi durum budur. Bunu ben söylediğim için böyle değildir, bu rolü ben kendi kendime biçmiyorum. Bunu herkes görüyor, herkes söylüyor, devlet de söylüyor, 'bir tek sen silahları bıraktırabilirsin' diyor. Burada görüştüğümüz devlet yetkilileri, bilinçli, deneyimlidirler, onlar da bunu söylüyor. 'Ancak sen bunu yapabilirsin' diyorlar. Herkes 'ancak sen yapabilirsin diyor'. Ben de bu rolden kaçamam. Gereği neyse yapmak istiyorum. Bunun için çok açık Sayın Başbakana buradan sesleniyorum. Bana rolümü oynamam için gerekli pratik araçların sunulması gerekir. "

Öcalan, 'Önüm açılırsa rolümü oynarım' derken, İmralı'ya konulmadan önce, 'Dışarıdayken' de aynı şeyleri söylediğini ileri sürdü. Öcalan, şu iddialarda bulundu:

"Bunun kendimi kurtarmakla ilgisi yoktur. İçeride de olsam dışarıda da olsam pratik araçlarımın olması gerekir. Daha önce parlamentonun bu konuda karar alması gerektiğini belirtmiştim. Ben Meclis'in tatile girmemesini bunun için istemiştim. Gerekirse Meclis acil toplanıp bu konuda görüşüp çağrı yapabilir. veya Başbakan bir çağrı yapabilir; "biz bu işin silahlarla çözülmeyeceğine inanıyoruz. Bu meseleyi demokratik anayasal yöntemlerle çözeceğiz" derse, bir haftada hallederiz. Pratik araçlar elime verilmezse ben nasıl rolümü oynarım? Elimde Alaattin'in sihirli lambası ya da sihirli değnek yok ki! Tekrar söylüyorum rolümü oynamam için koşulların sağlanması gerekir. Ben sağımı solumu yoklayacağım, ne var ne yok bileceğim, bu konuda örgütleme yapmam gerekir. Demokratik çözüm araçlarının elime verilmesi lazım. "

PKK elebaşı Öcalan, sorunun sürüncemede bırakılması halinde demokratik çözüme gelinemeyeceğini, silahların susturulması için kendilerine gerekli olanaklar tanınmadığı takdirde çatışmaların devam edeceğini iki tarafın da kayıplarına üzüldüğünü iddia etti. Öcalan, sözlerinin devamında bölücü olmadıklarını, vatanın, ulusun bütünlüğünden yana olduklarını ancak, 'Demokratik ulus temelinde bütünlük' dediklerini söyledi.

Öcalan, hükümet ile Bdp arasındaki görüşmelerin devam etmesini isterken, "Seçim yapılsın dendi bekledik, hükümet yok dendi bekledik, artık hükümet kuruldu. Bir yaklaşım ortaya çıkmak zorunda. Hükümet bu protokollere ilişkin yaklaşımını ortaya koyabilir. Nasıl yaklaşıyorlar, ne yapacaklar? Hükümet korkmamalıdır. Ben bu protokolleri burada devlete sundum. İşte devletin de reddetmediği önerilerdir bunlar. Hükümet hangilerini kabul ediyor, hangileri konusunda çekinceleri var, eksik varsa tamamlanır, fazla varsa çıkarılır, böylece bir uzlaşmaya varılabilir. Meclis'e dönme meselesinde ortak bir mutabakata varılabilir. Þöyle bir bir cümle, mutabakat olabilir; "Tutuklu vekillerin durumu bir demokrasi sorunudur, çözümü de politiktir. Biz bu sorunu anayasa ve yasaları birlikte değiştirerek çözeceğiz". İşte böyle formüle edilebilir. Hatip Dicle'nin durumu da ileride Diyarbakır'da bir ara seçimle çözüme kavuşturulabilir" diye konuştu.

DHA(İD) - İstanbul Mesajı Paylaş

BİLGESAM, terörle mücadelede olması gereken stratejiyi açıkladı..
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) tarafından hazırlanan 'Terörle Mücadele Stratejisi Raporu' basın mensuplarıyla paylaşıldı.

BİLGESAM Başkanı Emekli Deniz Piyade Kurmay Albay Doç. Dr. Atilla Sandıklı, geçmişte terörle mücadelede başarı kriterinin öldürülen terörist sayısına endekslendiğini hatırlatarak, mücadeleye artık barışçıl yaklaşılması gerektiğini belirtti.

Örgütün silah bırakması için gayret sarf edilmesi gerektiğini ifade eden Sandıklı, örgütün uzlaşmaması durumunda daha etkili ve yeni bir güvenlik yapılanmasına gidilmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye, örgütlü teröre karşı mücadelesini otuz yıla yakın bir süredir sürdürüyor. Son olarak Diyarbakır'da 13 askerin şehit olmasıyla terör Türkiye'nin tekrar gündemine oturdu. Terör uzmanları medyada bu durumu analiz ederken, mücadele için gerekli önlemler tartışılmaya başlandı.

BİLGESAM da hazırladığı 'Terörle Mücadele Stratejisi Raporu'nu Mecidiyeköy'deki binasında açıkladı. Basın mensuplarına raporu anlatan Atilla Sandıklı, terör olaylarının gerçekleştiği ilk dönemde, terör örgütünün yaptığı eylemlerin küçümsendiğine dikkat çekti. Önemsenmeyen terörün zaman içerisinde daha karmaşık hale geldiğini aktaran Sandıklı, "Bu dönemde mücadelenin ekseni, büyük ölçüde güç kullanımına endekslendi. Terörle mücadelede başarı kriteri öldürülen terörist sayısına endekslendi. Bu kriter vahim hatalar zincirinin de başlangıcı oldu. Hukuk kuralları dışında bazı tedbirler alınmaya çalışıldı. Faili meçhul cinayetlerin sayısı arttı. Teröristlerin lojistik desteğinin kesilmesi için çok sayıda köy boşaltıldı. Kısa süre içinde köyünü terk etmek zorunda kalan binlerce insan göç ettikleri coğrafyada sefalete düştü. Bu aileler ve çocukları büyük ölçüde örgütün etki alanına girdi. Güvenlik güçlerinin aldığı tedbirler zaman zaman terör örgütüne karşı önemli başarılar sağlasa da bu tedbirlerin azaltılmasından sonra örgüt yeniden toparlanma sürecine girdi ve kesin bir sonuç elde edilemedi. Bu durum terörle mücadele algısının değişmesine neden oldu." dedi.

"Soruna mümkün olduğu kadar barışçıl yaklaşılmasını" öneren Sandıklı, bunu yaparken de acze düşülmemeli gerektiğini vurguladı. Dış ve iç dinamikler kullanılmak suretiyle örgütün silah bırakması için gayret sarf edilmesi tavsiyesinde bulunan Sandıklı, "Silahlı gücünü koruyan örgütün uzlaşmaya yanaşmasının zor olduğu dikkate alınmalı, daha etkili ve yeni bir güvenlik yapılanmasına gidilmeli, güçlü bir istihbarat yapısı oluşturulmalı, terörle mücadeleye katılan kuruluşlar ve birimler arasında etkili bir koordinasyon sağlanmalı, teröristle mücadele çok boyutlu olarak yürütülmelidir." diye konuştu.

"BİR DÖNEM ORDU İÇİN TÜM GÖRÜÞLER TEHDİT SAYILIYORDU"

Bir gazetecinin, "Asker enerjisini darbe, darbe planları gibi yerlere harcamasaydı terörle mücadele de farklı bir boyut kazanırdı' şeklinde eleştiriler var. Asker kökenli biri olarak bu eleştiriye katılıyor musunuz?" sorusuna Sandıklı, bir dönem bütün düşünceler, inanç gruplarının hepsinin tehdit olarak algılandığını aktardı. Terörle ilgili tanımlamanın doğru algılanması gerektiğini dile getiren Sandıklı, "Görüşler tehdit değildir. Herhangi bir siyasi görüş, düşünce, ideoloji, şiddet ve zor kullanmadıktan sonra tehdit olarak algılanamaz. Tam tersi bir zenginlik olarak algılanır. Silahlı kuvvetleri terör örgütüne harcayacağı enerjisinin bir bölümünü farklı alanlara kullanmış olabilir. Bu o zafiyetin, bir eksikliğin nedenlerinden biri olabilir." şeklinde konuştu.

"BALYOZ DAVALARINDAN DOLAYI ASKERİN MORALİ BOZULMAZ"

"Balyoz davası Türk ordusunda moralsizlik yaratmıyor mu?" şeklindeki soruya Sandıklı, şöyle karşılık verdi: "Bu durumdan Silahlı Kuvvetler mensubu olarak içim yanıyor. Ama ben orada görev yapıyor olsam benim moralimi etkilemezdi. Personel olarak da zafiyet olmaz. Komutanların olduğu yerde hemen arkasından gelen onu tamamlar. Moral motivasyon konusunda insanların yüreklerinde bir yanma olur; fakat başarıyla görevlerini yaparlar." (CİHAN) Mesajı Paylaş

ağırlıştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken
ulan buna ağırlaştırılmış ceza diyeninde  bu cezayı vereninde  ... adam başbakanla  görüşecem  diyor   ulan ben böyle    yüce türk adaletinin....türkiye cumhuriyeti devleti  inebileceği en  aşağı noktaya  indi  , bizi bukadar aşağıladığınya  ben bu mhp ye chape ye ve akepe ye  söyleyecek bir söz  bulamıyorum.... Mesajı Paylaş

google le bir bakin Batman ve silvan dolaplidere arasi 70 km karadan, havadan 35 km bir heron 10 dakikada oraya intikal etmis olmaliydi sehitlerimize Allah rahmet eylesin ama kacan yavsaklarin hepsini elimizle koymus gibi bulurduk demekki ya alet adet(heron) olarak az yada baska yerdeydi herhalde nerde bu Anka denen meret ucurun ya sunu artik kina geldi Mesajı Paylaş
Ya sevecek ya gideceksiniz baska yolu yok.

Adamin ayagina her hafta sefer düzenlersen olacagi bu olur,
Ben aponun birakilmasindan yanayim hic degilse bekaa vadisinde veya baska bir yerde iken bir gün indirecekler bu yavsagi diye icimde bir iyimserlik vardi oda bitti .
Ben ne böyle bir devlet ne böyle bir terörle mücadele gördüm tam komedi ya. Mesajı Paylaş
Ya sevecek ya gideceksiniz baska yolu yok.

ne komedi ya Allah askina birakin bu yavsakligi bari gencecik fidanlar yikilmasin sen adamla görüs onun adami mehmetleri vursun sen bdp yi meclise sok onlarinkiler polis vursun lan bu vatanin evlatlari samar usagimi ya Allahim sen kurtar bizi bu dertten

MHP bdp ile ayni kagida imza atar
Chp = pkk ayni cizgidir
Hükümet apoyla görüsür
sonuc pkk vurur olan bizim garib askere polise olur

lafa bakin
Kilictaroglu 13 sehitten sonra cok sert bir aciklama yapti (ne sertlik ama)
Bahceli 13 sehitten sonra kürt acilimina derhal son verilsin dedi (ne sertlik ama)
Hükümet 13 sehitten sonra her sey baska olacak dedi vay anasina


eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee???????????????????????????????????????????????????????????????????? Mesajı Paylaş
Ya sevecek ya gideceksiniz baska yolu yok.

iki kardes cikti vatandas yani biri öldü diye biliyorum olayi Mesajı Paylaş
Ya sevecek ya gideceksiniz baska yolu yok.


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz