PKK İle Mücadele

her fırsatta Türkiye büyük bir ülkedir gerekeni yapacaktır. 10 yıldır aynı masallar son yıllara kadar ne yazıkki hep inandık neden 90 -2000 kadar Allahın bir kulu bir tane bayrak açamazken  bir slagon atamazken şimdi yüzbinlerce kişi toplanıp yapmadıkları hakareti bırakmıyorlar bu ülkeye hem maddi hem manevi hende can kaybı dün 5 lira verildi bu gün 10 lira isteniyor yarın vatan ateş düştüğü yeri yakıyor neden birtane brokrat çocuğunun şehit haberi alınmıyor dün kaçakcıları vurdular diye komutanları neredeyse divanı harbe verecekler kaçakcılığın men ve takibinde kolluk gücünün silah kullanma yetkisi var sadece yapılması gereken yapıldı neredeyse kaçakcıları şehit sayıp maaşa baglayacaklardı kimse kusura bakmasın benim aklıma güçlü ülke büyük diyince aklıma israil ,cin ,rusya abd geliyor 2 asker için başka bir ülkeye girip toz dumana katan ülkedir her ay kaç şehit haberi veriliyor bir bakın bu ülkeye ve bu ülkenin insanlarına askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyenler acaba askerlik keklik gibi ortada dolaşma en küçük bir hadisede kanuni olsa dahi mahkemelere verilme onursazlıştırma yerimi acaba hiç bir ayrım yapmadan bu ülkenin bütün insanlarını kucaklamamız birbirimize kenetlenmemiz gerek ama bu ülkeyi bölmek vatandaşı monokokla yakmak dükkanları ateşe verenleri en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. benim kanaatim şu anda Hükümet ABD nin BOP projesini uyguluyor bu projede türkiyenin yeni haritasıda daha önce bir çok yayın organlarında haberi yapıldı özellikle güneri civooğlunun 20 yıl önce katıldığı toplantıda     

Başımız vatanımız sağolsun, söylenecek söz çok az lakin susmak en kötüsü.sen-ben sağ-sol ahmet-mehmet demekten ziyade tüm ülke için tek bir yorum yapmak lazım "insanımız ders almayı bilmiyor"

-Biz konuşuyoruz başkaları konuşuyor halimizden şikayet ediyoruz yanlız ortada sorumluluk kimde belli değil, güzel günde yetkili olanlar kötü günde sorumlu değil,ülkenin en üst makamları bile olan herşeyden şikayetçi.Aldıkları rütbeyle veya oyla en yüksek yerlere gelen adamların daha üzerlerinde bir makam varmış gibi sitemkar,şikayetçi konuşmalarından şu sonucu çıkarıyorum "bu adamlar halktan biriymiş taklidi yapıyor çünkü gizledikleri birşeyler var"

-TRT6 diye bir kanal kuruldu, Rojin diye bi türkücü bir türkü söyledi.Sözler aynen şöyle "ateş düşsün
türkün evine" TRT müdür gitti Rojine kızdı etti herneyse.Sonra hükümetten peşpeşe açıklamalar sanatçının sanatına karışamazsın vs. Müdür gitti yuttu yaladı sözünü özür diledi.Zaten böyle ahmetin selamıyla mehmetin öpücüğüyle müdür olan adamların klasiğidir bu.Bugün evimize ateş düştü.Siz o gün göreceğinizi göremediyseniz hainleri bugün bizden biriymiş taklidi yaparken,uğraşmayın hiç göremezsiniz.

http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi27061-Ates_Dussun_Turkun_Evine.html


-Amerika Irak'a girerek büyük hata etti,yıllardır Iranı oyalayan sünni güç Irakı devirdi. Askeri olarak başarılı operasyon siyasi bir hata ile bitti,sünniler güçten düştü yıllardır ezilen şiiler iran yanlısı bir hükümet peşinde.İran'ıda gözüne kestiren Amerika Irakta sivil gelecek adına PKK'nın Talabani-Barzani'nin eline kaldı.Hükümet tarikat bağıyla bağlı olduğu Barzani'nin devrilmesini istemiyor oda sınırındaki emniyet kilidi PKK'nın. Boş verimsiz bir dostlukla strateji bekliyoruz bu yıl "Noble Dina"yı yapan ABD'den,kuzey ıraktaki köpeği Barzaniden.

-Biz terörle mücadele etmiyoruz dostlar,böyle bir derdimiz yok,kuzey ırak'a girecek gücümüzde yok. yanlış anlamayın küçümsemiyorum askerin devletin yaptığını.Þu ülkede mevkisinin hakkını veren, elini taşın altına koyacak bir "adam" yok.Yanlış anlamayın kimseye adam değil demiyorum ama bir adam varsa "teröre lanet etmesin" halkın kafasındaki soruları yanıtlasın,çünkü lanet etmek için 15-20 milyar cumhurbaşkanı,vekil,general maaşı almaya gerek yok,bakkal çırağıda lanet eder teröre, hemde 5 kuruş istemeden.

-K.Irak girmek çıkmak bu kadar tartışılırken elimizde hangi kabiliyetler var?

Diyorsunuz ki baskın ardından F-16 larla K.Iraka bombardıman yapıldı?Ya ben halktan biriyim soruyorum "F-16 bombardıman uçağı mı? F-16 ile ne kadar kapsamlı bombardıman yapılabilir?ABD bu kadar AC-130 gunshipleri B-2 spiritleri ne için kullanıyor f-16 bombardıman için yeterliyse?

-Bu karakollar geçen yıllarda basıldı,ne gibi ek önlemler alındı?

İran  vurulmasın diye üslerini yer altına taşırken biz niye mağara dolu bölgede yer üstüne kat kat sağı solu açık koruması zor karakol yapıları dikiyoruz?Sınırda karakol sayısı yeterli mi? sınırı korumak sızmaları engellemek için yerleri doğru mu? Yarın bigün ciddi savaş çıksa bu karakollar hava kuvveti uzun menzilli füzesi olan ordulara karşı durabilir mi?

-stamp-stop gibi geliştirmesini tamamladığımız 1 yıldır hazır duran koruma sistemlerinin en yüksek riski taşıyan bu karakollara ve hakim bölgelerine entegre edildi mi?

-ABD ilk defa gittiği dünyanın bir ucu Afganistan'da üslerini koruyabilirken biz 30 yıldır neden araziye hakim değiliz?Bölgeyi haritalamada başarılıysak en az 200 kişilik saldırıdan sonra 170 kişi nasıl kaçar?

-Bölgede neden adam gibi bir bilgi işlem merkezi, uydu yer istasyonu kurulup 7-24 bu kaynaklarla karakollar yeterli irtibatlandırılmıyor. Amerika uydu veri hızını arttırmak için bilgisayar kablolarını bile altından yaptırırken biz niye hala uzay havacılık projelerimizi düşük bir bütçeyle sürdürüyoruz?

-Topçu kabiliyetimiz ne seviyede?

Madem atak anka göktürk vs. bu yaza yetişmedi, üç beş terörist için f-16 kaldırmak masraflı, niye basit ucuz ekipmanları bol kullanıp düşmanı baskı altına almıyoruz, illa şehit mi lazım harekete geçmek için.

-Hürkuş eğitim uçağı olarak mı kalacak?

Yerli eğitim uçağı üretiyoruz,uzun dönemde avcı uçağı için çalışıyoruz, terörle mücadele ediyorsak neden   Super Tucano tarzında bir hafif destek uçağı projemiz yok?bu uçak sınıfının adı bile havacılıkta counter insurgency yani anti terör uçağı iken hemde.

-Orayı burayı sansürleyen telekom , teröristin biri kafasına göre internete propaganda içerikli yazılar yazdığında yer tespit edemiyor mu? Avrupa'da teröre kaynak sağlayanları AB'nin kendi yakalamasını bekleyecek isek ajan vs. diye niye adam yetiştiriyor devlet bize şimdilik bir zararı olmayan Suriye için mi?

Ve asıl soru terör 30 yıllık sorunumuz iken bu sorular  aklınıza hiç gelmedi mi?

Başımız vatanımız sağolsun, söylenecek söz çok az lakin susmak en kötüsü.sen-ben sağ-sol ahmet-mehmet demekten ziyade tüm ülke için tek bir yorum yapmak lazım "insanımız ders almayı bilmiyor"

-Biz konuşuyoruz başkaları konuşuyor halimizden şikayet ediyoruz yanlız ortada sorumluluk kimde belli değil, güzel günde yetkili olanlar kötü günde sorumlu değil,ülkenin en üst makamları bile olan herşeyden şikayetçi.Aldıkları rütbeyle veya oyla en yüksek yerlere gelen adamların daha üzerlerinde bir makam varmış gibi sitemkar,şikayetçi konuşmalarından şu sonucu çıkarıyorum "bu adamlar halktan biriymiş taklidi yapıyor çünkü gizledikleri birşeyler var"

-TRT6 diye bir kanal kuruldu, Rojin diye bi türkücü bir türkü söyledi.Sözler aynen şöyle "ateş düşsün
türkün evine" TRT müdür gitti Rojine kızdı etti herneyse.Sonra hükümetten peşpeşe açıklamalar sanatçının sanatına karışamazsın vs. Müdür gitti yuttu yaladı sözünü özür diledi.Zaten böyle ahmetin selamıyla mehmetin öpücüğüyle müdür olan adamların klasiğidir bu.Bugün evimize ateş düştü.Siz o gün göreceğinizi göremediyseniz hainleri bugün bizden biriymiş taklidi yaparken,uğraşmayın hiç göremezsiniz.

http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi27061-Ates_Dussun_Turkun_Evine.html


-Amerika Irak'a girerek büyük hata etti,yıllardır Iranı oyalayan sünni güç Irakı devirdi. Askeri olarak başarılı operasyon siyasi bir hata ile bitti,sünniler güçten düştü yıllardır ezilen şiiler iran yanlısı bir hükümet peşinde.İran'ıda gözüne kestiren Amerika Irakta sivil gelecek adına PKK'nın Talabani-Barzani'nin eline kaldı.Hükümet tarikat bağıyla bağlı olduğu Barzani'nin devrilmesini istemiyor oda sınırındaki emniyet kilidi PKK'nın. Boş verimsiz bir dostlukla strateji bekliyoruz bu yıl "Noble Dina"yı yapan ABD'den,kuzey ıraktaki köpeği Barzaniden.

-Biz terörle mücadele etmiyoruz dostlar,böyle bir derdimiz yok,kuzey ırak'a girecek gücümüzde yok. yanlış anlamayın küçümsemiyorum askerin devletin yaptığını.Þu ülkede mevkisinin hakkını veren, elini taşın altına koyacak bir "adam" yok.Yanlış anlamayın kimseye adam değil demiyorum ama bir adam varsa "teröre lanet etmesin" halkın kafasındaki soruları yanıtlasın,çünkü lanet etmek için 15-20 milyar cumhurbaşkanı,vekil,general maaşı almaya gerek yok,bakkal çırağıda lanet eder teröre, hemde 5 kuruş istemeden.

-K.Irak girmek çıkmak bu kadar tartışılırken elimizde hangi kabiliyetler var?

Diyorsunuz ki baskın ardından F-16 larla K.Iraka bombardıman yapıldı?Ya ben halktan biriyim soruyorum "F-16 bombardıman uçağı mı? F-16 ile ne kadar kapsamlı bombardıman yapılabilir?ABD bu kadar AC-130 gunshipleri B-2 spiritleri ne için kullanıyor f-16 bombardıman için yeterliyse?

-Bu karakollar geçen yıllarda basıldı,ne gibi ek önlemler alındı?

İran  vurulmasın diye üslerini yer altına taşırken biz niye mağara dolu bölgede yer üstüne kat kat sağı solu açık koruması zor karakol yapıları dikiyoruz?Sınırda karakol sayısı yeterli mi? sınırı korumak sızmaları engellemek için yerleri doğru mu? Yarın bigün ciddi savaş çıksa bu karakollar hava kuvveti uzun menzilli füzesi olan ordulara karşı durabilir mi?

-stamp-stop gibi geliştirmesini tamamladığımız 1 yıldır hazır duran koruma sistemlerinin en yüksek riski taşıyan bu karakollara ve hakim bölgelerine entegre edildi mi?

-ABD ilk defa gittiği dünyanın bir ucu Afganistan'da üslerini koruyabilirken biz 30 yıldır neden araziye hakim değiliz?Bölgeyi haritalamada başarılıysak en az 200 kişilik saldırıdan sonra 170 kişi nasıl kaçar?

-Bölgede neden adam gibi bir bilgi işlem merkezi, uydu yer istasyonu kurulup 7-24 bu kaynaklarla karakollar yeterli irtibatlandırılmıyor. Amerika uydu veri hızını arttırmak için bilgisayar kablolarını bile altından yaptırırken biz niye hala uzay havacılık projelerimizi düşük bir bütçeyle sürdürüyoruz?

-Topçu kabiliyetimiz ne seviyede?

Madem atak anka göktürk vs. bu yaza yetişmedi, üç beş terörist için f-16 kaldırmak masraflı, niye basit ucuz ekipmanları bol kullanıp düşmanı baskı altına almıyoruz, illa şehit mi lazım harekete geçmek için.

-Hürkuş eğitim uçağı olarak mı kalacak?

Yerli eğitim uçağı üretiyoruz,uzun dönemde avcı uçağı için çalışıyoruz, terörle mücadele ediyorsak neden   Super Tucano tarzında bir hafif destek uçağı projemiz yok?bu uçak sınıfının adı bile havacılıkta counter insurgency yani anti terör uçağı iken hemde.

-Orayı burayı sansürleyen telekom , teröristin biri kafasına göre internete propaganda içerikli yazılar yazdığında yer tespit edemiyor mu? Avrupa'da teröre kaynak sağlayanları AB'nin kendi yakalamasını bekleyecek isek ajan vs. diye niye adam yetiştiriyor devlet bize şimdilik bir zararı olmayan Suriye için mi?

Ve asıl soru terör 30 yıllık sorunumuz iken bu sorular  aklınıza hiç gelmedi mi?

Çoğuna katılıyorum. F-16'lar bombardıman için yeterli. B-2 tarzı uçaklar uzun menzilli radara yakalanmayan stratejik hedefleri imha etmek için tasarlanmış bombardıman uçaklarıdır. DÜnyanın en pahalı uçağı olan B-2'ler terörle mücadelede kullanışlı olmazlar. ABD Afganistan'da El-kaideye karşı kullanmış olsa bile... Orada ki amaç sadece uçağı gerçek bir çatışmada denemekti.

Bizim sorunumuz F-16Lar vs değil. En büyük sorunumuz istihbarat, hedef tespiti vs. Sanki bu da istenilmeyen birşey gibi. Her yıl belirli  dönemlerde benzer olaylar oluyor. Teröristlerin hangi zamanlarda ne şekilde eylem yapacakları biliniyor ve asıl ilginç olan bilinen bu durum hakkında hazırlıklı bekleniyor. Ama nedense her seferinde o kadar terörist sınırı geçerken farkedilmiyor! Eylemi gerçekleştiriken yeterli müdahale yapılamıyor, o kadar imkana rağmen! Eylemden sonra da geldikleri şekilde farkedilmeden kaçıyorlar! O zaman ya içimizde hainler var, ya da yanlış yönden gelmelerini beliyoruz. Bir hata bir defa yapılır. Ama sürekli hata yapılıyorsa orada ciddi bir sorun var demektir.

Sürekli savunmada bekliyoruz. Bu nasıl beklemekse! Daha önce defalaarca belirttim; bu durum, bir ülkede eğitim gören, beslenen teröristlerin, başka bir ülkede insanları öldürmesi, maddi manevi zarar vermesi, dünyanın her yerinde açık bir şekilde SAVAÞ NEDENİdir. Teröristler genel olarak Kuzey Irak'da eğitiliyor, buradaki kamplarda yaşıyorlar. Eğer biz güçlü bir devlet olsak Irak Devletinden hepsini teslim alırdık. Mesela ABD'li bir yetkili kendilerine terörle mücadele konusunda yeterli desteği vermedikleri belirttikleri Pakistanlı yetkililere "bombalarla sizi taş devrine göndeririz" demişti. Pakistan da o dönem ABD'nin isteklerine boyun eğmek zorunda kalmıştı. Peki bizimkiler ne yapıyor? Sadece göz boyamak, onun dışında hiçbirşey.

Devlet yönetmek uluslararası toplantılarda İsrail başbakanını azarlayıp türbinlere oynamak değildir. Yürekli bir lider zaten görevi olan yollar, hastaneler, barajlari fabrikalar vs yaptırıp açılışlarında krallar gibi boy göstermek yerine, böyle zamanlarda gerekeni yapar. Ama bizimkiler her zaman olduğu gibi gerekeni yapacağız deyip gereken hiçbirşeyi bugüne kadar yapmadıklarını her tekrarlanan eylemle belli ediyorlar. Yürekli lidersen, derhal toplarsın meclisi. Alırsın yetkiyi, ki zaten var, Bu köpeklerin kökü neredeyse, o ülkeye çekersin ültimatomu. " Ya bu teröristleri verirsiniz, ya da biz gelir söke söke alırız" dersin. Vermezlerse gerçekten gider söke söke alırsın. İşte o zaman milletin yarısının değil, tamamının desteğini alırsın.

Ama nerede bizimkiler. Sorunun demokratik yolla çözülmesinden yana beyefendiler. Yahu sorun demokrasiyle çözülecek olsaydı, adı zaten terör olmazdı. Terörist demokrasiden ne anlar. İstediğini versen de vermesen de  kan döken it, kopuk sürüsü demokrasiden ne anlar? Siz kimi kandırıyorsunuz? Bu zaman kadar yaşananlar gösteriyor ki, sizin amacınız terörü çözmek falan değil, terörü de kullanarak büyük ortadoğu projesini ilerletmek...

Burada teröristler elini kolunu sallayarak sürekli eylem yapıp onca insanın hayatını karartırken, sizlerin bu konuda boş söylemlerden başka birşey yapmaması, ama birileri istiyor diye Suriye'ye Türk ordusunu sokma çabalarınız sizlerin bu milletin değil, başkalarının hizmetinde olduğunuz düşüncesini kati bir şekilde doğruyor.

Bu zihniyetle terör çözülemez.

Arkadaşlar yorumlarınıza katılmamak elde değil...
Bir kaç soru da ben ekleyim...
http://www.globalfirepower.com/aircraft-helicopters-total.asp    linke göre dünyada en fazla helikopteri olan ikinci ülke iken  nasıl olur da teröre karşı en etkili silahlardan biri olan taarruz helikopterimiz 8-10 tane olur?
Sahip olduğumuz en modern tankları ( Leopard 2a4) doğuda kullanmama şartını kabul ederek neden aldık? Yunanistan ile olası bir savaşın hava ve deniz üstünlüğüne göre sonuçlanacağı aşikarken bu tankları nerede kullanmayı düşündük? Güneydoğudaki karakollarımız neden bu kadar aciz durumda? Her devlet kendi ihtiyaçları doğrultusunda askeri teknolojisini geliştirirken biz neden teröre karşı askeri teknolojiyi geliştirmedik? 1 yıl sonra elimizde atak helikopterimiz,İnsansız hava araçlarımız, kirpilerimiz, vs ile teröre karşı ilk defa bu kadar donanımlı olacakken neden ev hapsi, teröristlere af, gibi konular Türk halkının onurunu kıracak şekilde meclisteki teröristlerle paslaşılarak gündeme getiriliyor? 300 kişiyi  çembere alıp sonra çemberi daraltma girişiminde bulunup 20 terörist öldürebilen  çok değerli komutanlarımıza hiç kimse neden böyle oldu diye sormaz mı?
Söylenecek o kadar çok şey var ki... Ama yazmaya ne terbiyem müsaade ediyor ne de yasalarımız...
Çözüme gelince... Bunun çözümü asla siyasi idare değildir. Zaten bu durumu en başından beridir sorumlusu siyasi idarelerdir.Bu günleri planlayanlar farklı dönemlerdeki siyasi idareleri kullandılar. Siyasilerimiz de çıkarları uğruna buna ortak oldular.
Arkadaşlar bunu ancak halk çözebilir. Nasıl mı? Bir şehit haberi geldiğinde Milyonlar sokağa dökülecek.. Ama terörü lanetlemek için değil.. Sorumluların hesap vermesi için sokağa dökülecek. Halk,  Paşa efendi Bak bu asker öldü sen niye yaşıyorsun diyecek.Aynı halk, Birisi "ev hapsi konuşulabilir" dediğinde o zaman boşalan imralıya seni tıkalım diye bağıracak.  Ülkemizi yönetenler sıkıyı görecekler, yola gelecekler...

Leopard-2A4 tanklarının alımında Güneydoğuda kullanmama gibi bir şart yok. Bu tanklar ALTAY gelene kadar Yunanistan ile olan dengeyi sağlamak için alındılar. Terörle mücadele için zaten böyle bir tanka da gerek yok. Çünkü teröristlerin taktikleri normal bir savaş değil.

Saldırı helikopteri konusundan senelerdir süren bir çalışma var ve bunun sonucunca ATAK artık göreve hazır olmak üzere. Bu zamana kadar yetersiz olan saldırı helikopteri konusunda hazır alım çalışmaları da nedense işe yaramadı. İstediğimiz gibi helikopteri bulamadık sanki. ABD AH-W'leri AH-1Z'ye dönüştüreceğini belirterek vermedi. Apache pahalı geldi. Tiger zaten işe yaramaz. A-129 alımı söz konusuydu ama ortada birşey yok. Mi-28 zaten Rus helikopteri ve henüz kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Her ne olursa olsun bu konuda böyle bir açık olmamalıydı.

Leopard-2A4 tanklarının alımında Güneydoğuda kullanmama gibi bir şart yok. Bu tanklar ALTAY gelene kadar Yunanistan ile olan dengeyi sağlamak için alındılar. Terörle mücadele için zaten böyle bir tanka da gerek yok. Çünkü teröristlerin taktikleri normal bir savaş değil.

Saldırı helikopteri konusundan senelerdir süren bir çalışma var ve bunun sonucunca ATAK artık göreve hazır olmak üzere. Bu zamana kadar yetersiz olan saldırı helikopteri konusunda hazır alım çalışmaları da nedense işe yaramadı. İstediğimiz gibi helikopteri bulamadık sanki. ABD AH-W'leri AH-1Z'ye dönüştüreceğini belirterek vermedi. Apache pahalı geldi. Tiger zaten işe yaramaz. A-129 alımı söz konusuydu ama ortada birşey yok. Mi-28 zaten Rus helikopteri ve henüz kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Her ne olursa olsun bu konuda böyle bir açık olmamalıydı.

Ben, tank için ihale açıldığında üniversitede öğrenciydim.( Sanırım 2000 li yılların başıydı) O dönemde 1000 civarında tank alımı  planlanıyordu. Türkiye Leopard istitordu ama Almanlar bunu bize satmaya yanaşmadı. Çünkü doğuda kullanmamızı insan hakları ihlali olarak düşünüyorlardı  Bu ihaleden daha önceki zamanlarda sanırım panzerleri doğuda kullanmıştık. Çatışma anı medyada da yer almıştı. İşte o zaman avrupa insan hakları örgütleri bu silahlar nasıl teröristlere karşı kullanılır diyerekten kudurmuşlardı. Bunun üzerine Almanlar bize bu tankları vermek istemedi. Hatta hiçbir avrupa ülkesi bize doğuda kullanırız diye silah vermiyordu. Bizde doğu ve güneydoğuda kullanmama garantisi vererek yıllar sonra bu tankları aldık diye hatırlıyorum.
Aynı yıllarda helikopter ihalesi de gündeme gelmişti. Ama Amerika satmaya yanaşmadı. Diğer ülkelerden de alınabilirdi ama biz kendimizi helikopterleri amerikadan almak zorunda hissediyorduk. O dönemde Rus- İsrail ortak yapımı bir heli projesi vardı galiba.Tsk' nın ihtiyaçlarına göre olduğu yazıyordu medyada. Ama gündeme bile alınmadı...
Bu arada bu bilgiler o dönemin gazetelerinden edinilmiş bilgilerdir. O zamanlar internet kullanımı çok yaygın değildi. Bu yüzden gazeteler bizim tek bilgi kaynağımızdı.Bizde her okuduğumuzda inanıyorduk...

'Leopard'lara PKK'yı vurma izni
Leopard tankları 'Güneydoğu'da kullanamazsınız' şerhiyle satan Almanya, bu tavrından vazgeçti
'Leopard'lara PKK'yı vurma izni Yeni anlaşmayla Almanya'dan TSK'ya alınan tüm silahların, PKK ile mücadelede kullanılmasının yolu açıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sattığı silah sistemlerinin, PKK terörüyle mücadelede kullanılamayacağı yönünde Ankara'ya şart koşan Almanya, bu tavrında köklü bir değişikliğe gitti. Almanya ile Türkiye arasında, Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı IDEF - 2009'da, sessiz sedasız 'Savunma İşbirliği' anlaşması imzalandı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmada silahların kullanımı konusunda herhangi kısıtlayıcı bir madde yer almadı. Böylece 1992'den beri silah satışındaki konulan 'Silahımı Güneydoğu'da kullanma' şerhi ilk kez kalkmış oldu. Almanlar, patenti kendilerine ait olan, Türk askerinin temel muharebe silahı G -3 piyade tüfeğinin bile terörle mücadelede kullanılmasına karşı çıkıyordu.

Anlaşmayı Türkiye adına Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Ahmet Turmuş, Almanya adına ise Alman Savunma Bakanlığı Müsteşarı Thomas Kossendey imzaladı.

Yeni önem

Almanya, bu zamana kadar Türkiye ile askeri alanda anlaşma imzalamaya yanaşmıyordu ve milyarlarca dolarlık silah sistemi, şimdiye kadar hiçbir anlaşma olmadan alındı. Yeni anlaşmayla Almanya, ciddi bir pozisyon değişikliğine gitti. İki ülke arasında savunma ilişkilileri hukuki zemine oturtuldu. Anlaşmayla, iki ülke savunma sanayii firmaları arasında, ortak üretim ve Ar - Ge faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, ortak ihtiyaçların giderilmesi ve üçüncü ülkelere satışa yönelik uzun vadeli planlamalar yapılması garanti altına alındı.

Þehit cenazesinde birlik mesajı

Anlaşmanın imzalanmasının ardından çarpıcı bir gelişme yaşandı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, PKK saldırısı sonucu Lice'de şehit düşen Uzman Çavuş Salih Akyürek'in, Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine katılarak, saf tuttu. Cuntz, şehit cenazesine katılmasıyla ilgili, 'Terörle mücadelede yanınızda olduğumuzu göstermek istedim' dedi. Avrupa ülkeleri arasında en büyük siyasi ve ekonomik desteği Almanya'da bulan PKK, bu gelişme sonucunda önemli bir mevzi kaybetti.

İlk kriz 1992'de yaşandı

Almanya, Türkiye'nin resmi girişimlerine karşın 1993 yılından bu yana Ankara ile 'Savunma İşbirliği Anlaşması' imzalamaya yanaşmıyordu. Almanya, terör örgütü PKK'ya karşı sürdürülen mücadelede, 'İnsan hakları ihlalleri yaşandığı' gerekçesiyle geçmişte silah satışlarında, dönem dönem Türkiye'ye ambargo uyguladı. Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarının ardından Almanya, ilk olarak 1992'de, 'Silahlarımı Güneydoğu'da kullanamazsın' dedi. 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalandığı süreçte de tank krizi çıktı. Son olarak, 300 milyon euro bedelli 'Leopard II' tankları için 2005'te alım pazarlıkları sürerken Alman tarafı, tankların Güneydoğu Anadolu'da kullanılmamasını istemişti. Türkiye'ye karşı tavrını son döneme kadar sürdüren Almanya, Türkiye ile imzalamaya yanaşmadığı Savunma İşbirliği Anlaşması'nı, Yunanistan ile 1997 yılında imzalamıştı.

Denizaltılar, tanklar Almanya'dan

Almanya, Türk Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılayan ana tedarikçi pozisyonunda. Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan pek çok su üstü ve su altı platform Almanya'dan alındı. Halen projesi süren 6 tane 'Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltı' ihalesi de Almanlar'da. 8 fırkateyn, 6 Ay sınıfı, 8 Preveze ve 2 de Gür sınıfı denizaltı. 4 Doğan, 4 Rüzgar, 2 Karayel, 9 Kılıç sınıfı hücumbot, 6 adet A sınıfı mayın avlama gemisi Almanlar'dan alındı.

Askeri İşbirliği Anlaşması öncesinde Almanya'dan tedarik edilenler şöyle

- 300 adet Leopard tankı
- 298 adet Leopard II tankı
- 30 adet RF - 4 keşif uçağı
- 300 adet 6x6 zırhlı personel taşıyıcı BTR - 60
Çok sayıda, G-3, kaleşnikof, RPG - 7 roketatar,
bunların mühimmatı ve termal kamera sistemleri



- Barkın ÞIK - Akşam -   http://haber.gazetevatan.com/Leopardlara_PKKyi_vurma_izni/236740/1/Haber

'Leopard'lara PKK'yı vurma izni
Leopard tankları 'Güneydoğu'da kullanamazsınız' şerhiyle satan Almanya, bu tavrından vazgeçti
'Leopard'lara PKK'yı vurma izni Yeni anlaşmayla Almanya'dan TSK'ya alınan tüm silahların, PKK ile mücadelede kullanılmasının yolu açıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sattığı silah sistemlerinin, PKK terörüyle mücadelede kullanılamayacağı yönünde Ankara'ya şart koşan Almanya, bu tavrında köklü bir değişikliğe gitti. Almanya ile Türkiye arasında, Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı IDEF - 2009'da, sessiz sedasız 'Savunma İşbirliği' anlaşması imzalandı. Edinilen bilgilere göre, anlaşmada silahların kullanımı konusunda herhangi kısıtlayıcı bir madde yer almadı. Böylece 1992'den beri silah satışındaki konulan 'Silahımı Güneydoğu'da kullanma' şerhi ilk kez kalkmış oldu. Almanlar, patenti kendilerine ait olan, Türk askerinin temel muharebe silahı G -3 piyade tüfeğinin bile terörle mücadelede kullanılmasına karşı çıkıyordu.

Anlaşmayı Türkiye adına Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Ahmet Turmuş, Almanya adına ise Alman Savunma Bakanlığı Müsteşarı Thomas Kossendey imzaladı.

Yeni önem

Almanya, bu zamana kadar Türkiye ile askeri alanda anlaşma imzalamaya yanaşmıyordu ve milyarlarca dolarlık silah sistemi, şimdiye kadar hiçbir anlaşma olmadan alındı. Yeni anlaşmayla Almanya, ciddi bir pozisyon değişikliğine gitti. İki ülke arasında savunma ilişkilileri hukuki zemine oturtuldu. Anlaşmayla, iki ülke savunma sanayii firmaları arasında, ortak üretim ve Ar - Ge faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, ortak ihtiyaçların giderilmesi ve üçüncü ülkelere satışa yönelik uzun vadeli planlamalar yapılması garanti altına alındı.

Þehit cenazesinde birlik mesajı

Anlaşmanın imzalanmasının ardından çarpıcı bir gelişme yaşandı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, PKK saldırısı sonucu Lice'de şehit düşen Uzman Çavuş Salih Akyürek'in, Kocatepe Camii'nde düzenlenen cenaze törenine katılarak, saf tuttu. Cuntz, şehit cenazesine katılmasıyla ilgili, 'Terörle mücadelede yanınızda olduğumuzu göstermek istedim' dedi. Avrupa ülkeleri arasında en büyük siyasi ve ekonomik desteği Almanya'da bulan PKK, bu gelişme sonucunda önemli bir mevzi kaybetti.

İlk kriz 1992'de yaşandı

Almanya, Türkiye'nin resmi girişimlerine karşın 1993 yılından bu yana Ankara ile 'Savunma İşbirliği Anlaşması' imzalamaya yanaşmıyordu. Almanya, terör örgütü PKK'ya karşı sürdürülen mücadelede, 'İnsan hakları ihlalleri yaşandığı' gerekçesiyle geçmişte silah satışlarında, dönem dönem Türkiye'ye ambargo uyguladı. Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarının ardından Almanya, ilk olarak 1992'de, 'Silahlarımı Güneydoğu'da kullanamazsın' dedi. 1999'da Abdullah Öcalan'ın yakalandığı süreçte de tank krizi çıktı. Son olarak, 300 milyon euro bedelli 'Leopard II' tankları için 2005'te alım pazarlıkları sürerken Alman tarafı, tankların Güneydoğu Anadolu'da kullanılmamasını istemişti. Türkiye'ye karşı tavrını son döneme kadar sürdüren Almanya, Türkiye ile imzalamaya yanaşmadığı Savunma İşbirliği Anlaşması'nı, Yunanistan ile 1997 yılında imzalamıştı.

Denizaltılar, tanklar Almanya'dan

Almanya, Türk Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılayan ana tedarikçi pozisyonunda. Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan pek çok su üstü ve su altı platform Almanya'dan alındı. Halen projesi süren 6 tane 'Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltı' ihalesi de Almanlar'da. 8 fırkateyn, 6 Ay sınıfı, 8 Preveze ve 2 de Gür sınıfı denizaltı. 4 Doğan, 4 Rüzgar, 2 Karayel, 9 Kılıç sınıfı hücumbot, 6 adet A sınıfı mayın avlama gemisi Almanlar'dan alındı.

Askeri İşbirliği Anlaşması öncesinde Almanya'dan tedarik edilenler şöyle

- 300 adet Leopard tankı
- 298 adet Leopard II tankı
- 30 adet RF - 4 keşif uçağı
- 300 adet 6x6 zırhlı personel taşıyıcı BTR - 60
Çok sayıda, G-3, kaleşnikof, RPG - 7 roketatar,
bunların mühimmatı ve termal kamera sistemleri



- Barkın ÞIK - Akşam -   http://haber.gazetevatan.com/Leopardlara_PKKyi_vurma_izni/236740/1/Haber

Uydurma bir Haber.

Leopard-2A4 tanklarının alımında Güneydoğuda kullanmama gibi bir şart yok. Bu tanklar ALTAY gelene kadar Yunanistan ile olan dengeyi sağlamak için alındılar. Terörle mücadele için zaten böyle bir tanka da gerek yok. Çünkü teröristlerin taktikleri normal bir savaş değil.

Saldırı helikopteri konusundan senelerdir süren bir çalışma var ve bunun sonucunca ATAK artık göreve hazır olmak üzere. Bu zamana kadar yetersiz olan saldırı helikopteri konusunda hazır alım çalışmaları da nedense işe yaramadı. İstediğimiz gibi helikopteri bulamadık sanki. ABD AH-W'leri AH-1Z'ye dönüştüreceğini belirterek vermedi. Apache pahalı geldi. Tiger zaten işe yaramaz. A-129 alımı söz konusuydu ama ortada birşey yok. Mi-28 zaten Rus helikopteri ve henüz kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Her ne olursa olsun bu konuda böyle bir açık olmamalıydı.

Ben, tank için ihale açıldığında üniversitede öğrenciydim.( Sanırım 2000 li yılların başıydı) O dönemde 1000 civarında tank alımı  planlanıyordu. Türkiye Leopard istitordu ama Almanlar bunu bize satmaya yanaşmadı. Çünkü doğuda kullanmamızı insan hakları ihlali olarak düşünüyorlardı  Bu ihaleden daha önceki zamanlarda sanırım panzerleri doğuda kullanmıştık. Çatışma anı medyada da yer almıştı. İşte o zaman avrupa insan hakları örgütleri bu silahlar nasıl teröristlere karşı kullanılır diğerekten kudurmuşlardı. Bunun üzerine Almanlar bize bu tankları vermek istemedi. Hatta hiçbir avrupa ülkesi bize doğuda kullanırız diye silah vermiyordu. Bizde doğu ve güneydoğuda kullanmama garantisi vererek yıllar sonra bu tankları aldık diye hatırlıyorum.
Aynı yıllarda helikopter ihalesi de gündeme gelmişti. Ama Amerika satmaya yanaşmadı. Diğer ülkelerden de alınabilirdi ama biz kendimizi helikopterleri amerikadan almak zorunda hissediyorduk. O dönemde Rus- İsrail ortak yapımı bir heli projesi vardı galiba.Tsk' nın ihtiyaçlarına göre olduğu yazıyordu medyada. Ama gündeme bile alınmadı...
Bu arada bu bilgiler o dönemin gazetelerinden edinilmiş bilgilerdir. O zamanlar internet kullanımı çok yaygın değildi. Bu yüzden gazeteler bizim tek bilgi kaynağımızdı.Bizde her okuduğumuzda inanıyorduk...

Almanların bize tank satmaya yanaşmaması diye birşey yok. Leopard2 tankı da bizim ihalemize katıldı, ama ihale iptal edildi. Satmaya yanaşmıyor olsalardı zaten ihaleye katılmazlardı. Aynı durum ABD'nin helikopter satmaya yanaşmaması diye birşeyin olmadığı gibi. ABD iki helikopterle ihaleye katılmıştı. Bizim ihtiyacımıza en uygun olanı, yani AH-1Z King Cobrayı seçtik. Gündeme bile alınmadığı dediğin helikopter de ikinci sıradaydı. ABD helikopterde yerli yazılım kullanmamızı kabul etmediği için ihale iptal oldu. Yerli yazılım kullanmak demek, helikoptere istediğimiz silahı takabilmek demek. Bu işlerine gelmedi. İkinci sırada olan Ka-50-2 Erdoğan'ın ise uçabilen doğru düzgün bir modeli bile yoktu. Tam olarak ihtiyacımızı karşılayacağı şüpheliydi. İhalenin iptal olması bir açıdan iyi oldu. O kadar parayı ille de birilerine vermeye mecbur olmadığımızı görebilmek adına. Bugün her istediğimiz değişikliği yapabileceğimiz, istediğimiz sistemi takıp kullanabileceğimiz bir helikopteri yapıyoruz. Aynı durum tank konusu için de geçerli.

Başbakan Erdoğan: İzin almayız Kandil'e gireriz

Başbakan Erdoğan Kandil'e operasyonla ilgili açıklamada bulundu
22.06.2012 - 19:59

Rio+20 Zirvesi için Brezilya'da temaslarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün yurda döndü ve Ankara Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
İZİN ALMA GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL

Son günlerde yaşanan terör olayları ve bugün Suriye açıklarında kaybolan ve Akdeniz'e düştüğü iddia edilen Türk savaş uçağıyla ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in 'Kandil'e gireriz 3 şartı var' sözleriyle ilgili de bir açıklamada bulundu.


Başbakan Erdoğan, Kandil'e girme konusundaki tartışmalara ilişkin ''Biz böyle bir şeye karar verdiğimiz anda şunu açık ve net söyleyeyim çok da izin alma gibi bir durumumuz söz konusu değil. Çünkü bu ülke NATO'nun üyesidir. Ülkemize herhangi bir saldırı olduğu anda da gereken cevabı anında veririz'' dedi.

http://www.ensonhaber.com/basbakan-erdogan-izin-almayiz-kandile-gireriz-2012-06-22.html

Kaç senedir başımızdasın. Senden önce bitme noktasına gelen terör sayende hiç olmadaığı kadar dallanıp budaklandı, kök saldı. Kanser gibi memleketi sardı. O kadar olay oldu. Açık şekilde savaş nedeni olan o kadar terör olayı oldu. Bunca şeye rağmen hiçbirşey yapmadın. Þimdi değil ağzınla, bir tarafını yırtarak "Ülkemize herhangi bir saldırı olduğu anda da gereken cevabı anında veririz'' desen ben sana asla inanmam. İstesem de inananam. Çünkü canım ülkeme saldıranlara bugüne kadar hiç gereken cevabı vermedin...