PKK İle Mücadele

Başlatan SKYWOLF, 11 Nisan 2009, 22:45:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hükümetin "kürt açılımı" politikasını destekliyormusunuz?

Hayır desteklemiyorum,şiddetle karşıyım
64 (78%)
Evet destekliyorum, çok olumlu buluyorum
10 (12.2%)
Kararsızım, çünkü sonuçları hakkında emin olamıyorum
8 (9.8%)

Toplam Oy Verenler: 82

#240
MAHMUR ve Kandil'den gelip sorgulanan 30 kişiye Türk Ceza Yasası'nın etkin pişmanlığı düzenleyen 221.maddesinden yararlanmak isteyip istemediklerinin
sorulmadığı öğrenildi. Kandil'den gelen 5 PKK'lının ifadelerinde "Örgütle bağımız devam ediyor, önderliğin çağrısı üzerine geldik" dedikleri ifade edildi. "Önderlik" ifadesi "Öcalan" diye değiştirildi. Sanıkların serbest bırakılmasına karar veren mahkeme, sanıklar ve avukatları dışarı çıkardıktan sonra serbest bırakma gerekçesini yazdırdı.

Duruşma sonrasında mahkeme tutanaklarını alan avukatlar, tutanağın en sonunda
beklemedikleri bir ifade ile karşılaştı. Tutanağın sonunda, sanıkların serbest kalma gerekçesi olarak "Dosyadaki delillere ve TCK'nın 221.maddesinin uygulanması ihtimaline binaen tutuksuz yargılanmalarına" notu düşülmüştü. Bu durumda haklarında "örgüt üyeliği", "suç ve suçluyu övme" suçlarından soruşturmanın süreceği 30 kişinin ifadelerine yeniden başvurulacak.Mahkeme kararının gerekçesinde, "TCK'nın 221.maddesinin uygulanması ihtimali" ifadesi yer aldığı için savcılık yeni sorgu işlemlerinde "Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyormusun?" sorusunu yöneltmek zorunda kalacak. Sanıklar, "Pişmanım" yanıtını verirse TCK 221 uyarınca serbest bırakılacak. "Pişman değilim" diyen ise cezaevine girecek.

Müvekkillerimiz 'pişmanız' demedi

TUTANAKTA TCK 221'e yapılan atıf sanık avukatlarını kızdırdı. Avukat Murat Timur gerekçenin "zorlama" olduğunu belirterek, "Bu maddeye atıf yapıldığı zaman kişinin örgüt içerisinde pişmanlık duyması, örgütten vazgeçmesi gerekiyor. Ama gelenler pişmanlık konusunda hiçbir talepte bulunmadı" dedi.

'SAYIN'SIZ İFADE: Özel yetkili savcıların tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk ettiği PKK'lılardan Hüseyin İpek'in, "Sorunun çözümü için Sayın Öcalan'ın da çağrısı olmuştu" ifadesi,hâkim tarafından tutanağa "Abdullah Öcalan'ın da çağrısı olmuştu" diye geçirildi.Silopi Hâkimi de sık sık PKK'lı İpek'i "Sayın Öcalan" dememesi konusunda uyardı.

kaynak:    http://www.haberturk.com/haber.asp?id=181151&cat=110&dt=2009/10/22 Mesajı Paylaş

Dağdan inen PKK'lılar "Bizi TBMM'ye götürün taleplerimizi iletelim" deyince DTP'de kriz çıktı. Türk, "Ortam müsait değil" derken Eşbaşkan Emine Ayna öneriye sıcak. Türk'ün önceki geceki "Artık normal vatandaştırlar, isterlerse
DTP grup toplantısına gelebilirler" sözlerine ise muhalefetten tepki var.

GAZETE HABERTÜRK

TÜRKİYE'ye giriş yaptıktan sonra sorgulanarak serbest bırakılan PKK'lıların
önümüzdeki hafta DTP'nin Meclis Grup toplantısına katılacağı yönündeki haberler
Ankara'da gerginlik yarattı.

MECLİS'E GELMELERİNE ENGEL YOK
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, önceki gece katıldığı TV programında "Bizim davet planımız yok. Ancak artık serbest ve normal vatandaştırlar. Gelirlerse gelirler ve grup toplantısına katılırlar" sözleriyle TBMM'nin yolunu açtı. Dün ise Diyarbakır'da bu konuda DTP'de kriz vardı. PKK'lılar kendilerini TBMM'ye götürmelerini, taleplerini ileteceklerini söylediler.

MHP'DEN DE RANDEVU TALEBİ
DTP Lideri Türk ise "Ortammüsait değil" diyerek karşı çıktı. Eşbaşkan Emine Ayna'nın PKK'lıların talebine sıcak bakması ise partide bir krize neden oldu. Diyarbakır'dan Ankara'ya geçecek olan 4'ü kadın 8 PKK'lı TBMM Başkanı Mehmet Ali Þahin, AK Parti, CHP ve MHP'den randevu isteyecek.

GÜL VE ERDOĞAN'A MEKTUP
Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'a iletilmek üzere yazılan 3 sayfadan
oluşan 9 maddelik mektup ise Þırnak Vali Yardımcısı Abdullan Aktaş'a teslim edildi. PKK'lıların Ankara ziyareti ertelenirken kriz, bugün Diyarbakır'da DTP Parti
Meclisi toplantısında tartışılacak, karar toplantı sanrasında verilecek.

Türk milletine hakarettir

MEHMET ÞANDIR MHP Grup Başkan Vekili:

Dün yaşananlar DTP'lilerin, dağdan inenleri Meclis'e getirme ihtimalinden daha vahim ve çirkin görüntülerdir. Dünü yaşatanlar bunu da yaşatabilirler. Meclis Başkanı'nı ve savcıları göreve davet ediyoruz. Yaşananlar hukuksuzluktur. Türk milletine ve cumhuriyete hakarettir. Bir meydan okumadır. Bu yaşananlar Türk milleti tarafından kara bir leke olarak anılacaktır. Ve sebep olanlardan mutlaka hesap sorulacaktır.

PKK aleni Meclis'te olur

HAKKI SÜHA OKAY CHP Grup Başkan Vekili:

Bunların Meclis'e gelmelerinde yasal bir engel yok. Ancak PKK bu defa aleni olarak Meclis'te olur. Bunlar terör örgütünün içerisinden çıkıp gelmişlerdir; dağda da piknik yapmadılar. Bu ülkeyi bölücü faaliyetlerinin bir parçası oldular. Sınırda kurallara aykırı olarak özel mahkemeler kuruldu ve serbest bırakıldılar. Meclis'e gelirlerse çok doğal ki onları ağırlamak görevi de AKP'ye düşer.

Bu görüntüler doğru değil

VAHİT ERDEM AK Parti Kırıkkale Milletvekili:

Zafer, kahramanlık gösterisi yapılması doğru değil. Bu kadar şaşalı bir karşılamanın yapılması milleti üzüyor.

kaynak:   http://www.haberturk.com/haber.asp?id=181153&cat=110&dt=2009/10/22 Mesajı Paylaş

Diyarbakır'da on binlerce kişi karşıladı

İzdiham yaşandı

Kuzey Irak'tan gelen 34 kişi, Þırnak'tan Diyarbakır'a geldi. PKK'lıları burada on binlerce kişi karşıladı.

Hükümetin başlattığı demokratik açılım sürecine katkı vermek amacıyla Mahmur Mülteci Kampı ve Kandil Dağı'ndan Türkiye'ye dönen ve aralarında PKK'lıların da bulunduğu grup, bölge turunu tamamlayarak 5 saatlik bir gecikmeyle Diyarbakır'a ulaştı.

Habur'daki hukuki sürecin ardından DTP'ye ait parti otobüsü ile yola çıkan grubun yolculuğu gece boyu sürdü.

Silopi ve Cizre'de yoğun bir katılımla karşılanan grup, geceyi Mardin'in Nusaybin ilçesinde geçirdi. Sabah Diyarbakır'a gitmek üzere yola çıkan grup Kızıltepe, Mardin ve Diyarbakır'ın Çınar ilçesine uğradıktan sonra yaklaşık 5 saat bir gecikmeyle Diyarbakır'a ulaştı.

Grup için Batıkent Meydanı'nda düzenlenen mitinge binlerce kişi katılırken, otobüs kalabalık nedeniyle mitingin yapıldığı alana güçlükle ulaştı. Grup, kırmızı karanfiller ve barış güvercinleri ile karşılandı.

Karşılama mitingi, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün de bulunduğu konuşmacıların halka seslenmesinin ardından, yerel sanatçıların söylediği Kürtçe şarkılarla sona erdi.

Miting sonrası kalabalığın sesiz ve sakin bir şekilde dağıldığı, güvenlik güçlerinin de sağduyu içinde hareket ettikleri belirtildi.

Öte yandan, mitingden alınan mesajların, gelen grubun birkaç gün daha bölgede bulunacağı ve Avrupa'dan gelecek olan grupla birlikte Ankara'ya gidilebileceği yönünde olduğu kaydedildi.

Ayrıca, Kandil'den gelen grubun birkaç gün içinde bir basın toplantısı düzenlemesi de gündemde.




kaynak:   http://www.haberturk.com/haber.asp?id=181177&cat=110&dt=2009/10/22 Mesajı Paylaş

#243
Türkiye Cumhuriyetinde bulunduğum 24 senedir- doğduğum günden bu yana- ülkeyi yönetenlerin bu gaflet dalalet ve hıyannet içinde bulunduğunu görmedim.
KÜRTÇÜLÜK sorununu çözmek için şehitlerin gazilerin kanlarıyla anaların babaların kundaktaki yetimlerin taze gelinlerin gözyaşlarıyla siyaset yapan vicdansız ve ahlaksız zihniyet,adeta birşeyleri ,bazı kimselerin çıkarlarını kurtarmak adına elinden gelen bütün ihanet, kullanmakta..
tabi sadece bunları suçlamak onlara haksızlık olur.bu ihanetten mevcut siyasi zümrenin oraya gelmesi için verilen her Oy sahibinden onlardan arta kalan bir yanı yok nezdimde.
Ben bu saatten sonra hiç kimse için ölmem. canımı yolda  bulmadım.ben ölürsem -ki ölümden de korktuğum yok- arkamdan anam babam bacım sevdiğim ağlar diğerleri 3 gün ağlar ÞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ naraları atar sonra diskolarda barlarda kafaları çekerler.
Ben bu saatten sonra değil ölmek değil gazi olmak tırnağımı bile feda etmem... baştakilerin çocukları 3 4 gün yalovada askerlik yapacak çoban mehmetin oğlu hakkaride siirtte şırnakta askerlik yapacak.Bu mudur türkiye cumhuriyetinin adaleti???

Þunu anladımki eğer kürtler(pkklı olanlar) bazı istek ve arzuları için dağa çıkıp insları katletip otuz sene sonra şehre paşalar gibi iniyorsa
ben de halkımı toplayıp dağa çıkarım.Acıdır ki namuslu şerefli onurlu üniv  mezunu bir TC Vatandaşı olarak şehirde iş bulamıyorsam dağa da çıkarım sonra bana gayet güzel bir iş bulunur.

Ulan haysiyetsiz bizler şehirde binlerce genç iş bulamazken sırf dağdakiler insinler diye onlara iş buluyorsunuz.buyrun burdan yakın...

PAÞAM boşuna dememiş dahili ve harici bedbahların olacaktır.
PAÞAM sen sadece 2 yerde yanıldın ne muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ''asil kanda''var
ne de türk milleti çalışkandır gururludur.gururlu olsaydı bugün bu sahneye izleyici kalmazdık.....

THE DEMONS Mesajı Paylaş

onu yazanların topunun......böyle seviyeli bir forumun ahengini bozmak istemiyorum :@ ama siz anladınız arkadaşlar benim içimden geçenleri ;)

Mesajı Paylaş

#245
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, basın toplantısı düzenledi. Baykal, 34 kişinin teslim olmasını, salıverilmesini ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi:

"Göz göre göre siyasi bir tercihle hukuk bir yana bırakılmış. Talimat doğrultusunda işlem yapılmıştır. Bu kadar açık bir hukuk ihlali çok sık rastlanan bir durum değildir. Bildiğim kadarıyla savcılar eski Genelkurmay Başkanı Sayın Hilmi Özkök'ün ayağına gitmişlerdi ifade almaya, bu da ikinci oldu. Hukuk sistemimizdeki bu kırılma çok tartışılacaktır.  Adalet Bakanı'nın kendini sıyırması mümkün değildir. Bir adliyenin, savcıların, hakimlerin bunların ayağına götürülmesi aleni bir siyasi müdahaleyi ortaya koymaktadır. Hukuk ve siyasi hayatımız ağır darbe yemiştir.

PKK'lı olmanın bir suç olmadığı, hukuk sistemimizin PKK'lı olmayı engelleyici bir yanı olmadığı ortaya konmuştur. Buraya gelenler terör örgütünün parçasıyız diyerek buraya geliyorlar ve onlara hiçbir yaptırım yapılmıyor.  Örgütü terketmedim demek ceza kanununun 221. maddesine nasıl sığdırılıyor? Demek ki terör örgütü PKK artık suç örgütü olmaktan çıkmıştır. PKK örgütüne üye olmak artık suç değildir. Hukuk nezdinde PKK bu operasyonla aklanmıştır.

Bu çok acı bir tablodur. Buraya nasıl gelinmiştir? Bütün devlet teşkilatı, müsteşarlar, savcılar, vali vekilleri oraya nasıl gitmiştir? Bunun derin bir anlamı vardır. Siyasi bakımdan yaşanan tablo bize terörist olarak bilinenlerin kahramana dönüştüğünü göstermiştir.  Teröristler kahraman olmuşlardır. Bu dönüşüm planlı bir dönüşümdür. Bu insanlar çok gösterişli biçimde kilometrelerce selamlanmış, karşılanmışlardır. Bu sevinç gösterileri öyle anlaşılıyor ki bazı çevreleri rahatsız etmiştir ve şimdi itidal çağrısı yapılmaya başlanmıştır. Bu 25 yıl savaştıktan sonra tabii ki o insanlar için sevinç kaynağı olacak. Bir kahraman gibi karşılanarak, savcıları, hakimleri ayağına getirerek, salıverilerek ödüllendirilen insanlar tabii ki bir zafer duygusuna girecekler. O nedenle kimse o sevinç gösterilerini yapanları suçlamasın. Önemli olan o sevincin onlara yaşatılmış olmasıdır. Önemli olan onlara bu zafer duygusunun verilmiş olmasıdır. Siz onlara bu zafer duygusunu vereceksiniz, sonra da sevinmeyin diyeceksiniz.

Sanki İstanbul'un milli mücadele döneminde işgaline son veren beyaz at üzerindeki Refet Paşa gibi, terör örgütü üyeleri bir otobüsün üzerinde Türkiye'ye giriyor. Başbakan da buna iyi tablo diyor. Bu utanç tablosudur. Ortaya çıkan manzara teröristlerin kahraman haline dönüştüğü bir manzaradır. Ve evlatlarını şehit vermiş olan ana-babalar evlatlarının mücadele ettiği teöristlerin Türkiye'de kahraman haline dönüştüğünü acı içinde izlemektedir. Olay sadece bir teröristin ya da 8 teröristin 8 kahramana dönüşme olayı değildir. Türkiye'nin 25 yıllık mücadelesinin ne anlama geldiğini sorgulama olayıdır."


kaynak:   http://www.haberturk.com/haber.asp?id=181233&cat=110&dt=2009/10/22

Baykalı sevmem ama hakikaten tarihi bir açıklama.. Mesajı Paylaş

Bütün bu rezillikler nasıl ince bir planın parçası! Bu katillerin teslim olması ve krallar gibi karşılanmasının organizsyonu, sonrasında da hiç birşey yapmamışlar gibi salıverilmeleri, terör örgütünün propagandasının tavan yapması, halkın içerisinde ayrılıktan bahsedenlerin ve onlara karşı çıkanların görüşlerindeki kesin çizgilerin koyulaşması, milletin devletinin adaletine güveninin yerlebir olması vs vs bütün bunlar mı bu ülkede kanın dökülmesini önleyecek, milletin birliğini koruyacak? Bunun böyle olacağını düşünelerin zekalarından şüphe ederim.
Milli birliğin bu kadar açık bir ayrıştırmayla korunacağını nasıl düşünebilirler? Bunlar kimi kandırdıklarını sanıyorlar? Kime hizmet ediyorlar? >:( >:( Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

ERDOĞAN'DAN FLAÞ AÇIKLAMA
"GÜVEN BUNALIMI DOĞDU. ALMANYA'DAKİ GRUBUN GELİÞİ ERTELENDİ"

25.10.2009 00:14

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'dan 28 Ekim tarihinde Türkiye'ye gelmesi beklenen grupla ilgili olarak, ''Bu Avrupa grubuyla alakalı şeyi şu anda ertelemiş durumdayız. Yani öyle birşeyi kabul etmiyoruz'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan yolunda uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Erdoğan, ''Yurtdışından, Avrupa'dan gelecek PKK'lıların gelmemesi yönünde eğilim oluştu. Bugün (cumartesi) İstanbul Valiliği tarafından açıklandı. Bu bir hükümet kararı mıdır?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Bu malum yaşananlar, 34 kişinin girişi esnasındaki karşılama, bütün bunlar, koordinatör bakanımızın kendileriyle yaptığı görüşmelere rağmen bunların gerçekleşmiş olması bir defa ortada bir güven bunalımı doğurmuştur. Beni ziyarete geldikleri zaman da ben Ahmet Türk Bey ve yanındaki arkadaşlarına özellikle şu konuyu söyledim. (Bakın biz bu projeyi bir devlet projesi olarak sunuyoruz. Bunun muhatabı millettir. Hiçbir zaman illegal örgüt veya şahıslarla bizim bu konuyu müzakere etmemiz söz konusu olamaz. Biz sadece legal örgüt veya kişilerle bu konuları görüşebiliriz, görüşürüz. Nitekim bugünkü görüşmemizin nedeni de budur) demiştik.

Tabii bu son 34 kişinin gelmesi olayı bizim milli birlik projemizin, demokratik açılım sürecinin önemli bir adımı olarak başlattığımız bir süreçti. Ve bunu bakın arkadaşlarımız ısrarla kendilerine söylemiş olmalarına rağmen maalesef arzu edilmeyen durumlar oldu. Bu karşılama usulü, vesaire, Diyarbakır'daki o süreç, bunlar tabii bundan sonraki sürece yönelik daha da dikkatli hareket etmemizi gerektiriyor. Yani biz bir tarafı yaparken bir tarafı yıkamayız. Buna hakkımız yok.

Þimdi Avrupa süreci bizim üç merkezli düşündüğümüz yani dağ, Mahmur ve Avrupa diye düşündüğümüz üç zeminde şu anda Avrupa için hazırlıklar yaparken tabii bu ilk gelişteki arzu edilmeyen durumlar şu anda bizim burada bir ara vermemizi gerektirdi. Yapılan istişareler neticesinde biz bu işe bir ara verelim, konunun üzerinde çalışalım, onun üzerinde tekrar çalıştıktan sonra süreci ona göre devam ettirelim ve arkadaşlar bu çalışmalarını dün (Cuma) yine bir araya gelerek yaptılar. Bugün yine bir araya gelip üzerinde çalışacaklar. Bu çalışmalar benim dönüşüme kadar devam edecek. Döndükten sonra tekrar oturacağız, değerlendireceğiz ve ondan sonra süreci belirlenen esaslar dairesinde devam ettirmeyi, yani şeklini, usulünü ona göre devam ettirmeyi planlıyoruz.''

-''TÜRKİYE'YE DÖNDÜKTEN SONRA KARAR VERECEĞİZ''-

Erdoğan, ''Diyelim kendiliğinden gelenler olursa ona ne tür muamele yapılacak?'' sorusuna da, ''Kendiliğinden gelirse diye bir şey yok. Zaten kendiliğinden geliyorlar'' yanıtını verdi.

Erdoğan, ''Bu sizin kontrolünüzde giden bir süreç. Artık, (şu anda gelmesinler) dediğinize göre demek ki bu yönde bir irtibat var. Zaten (temas kuruldu, istişarelerde bulunuldu) dediniz?'' sorusu üzerine şunları kaydetti:

''(Gelmesinler) deyişimiz onlara yönelik bir adım değil. Bu sürecin şu anda Türkiye genelindeki meydana getireceği var. Kalkıp da orada (İstanbul) yapılacak olan karşılamalar kendilerine göre aynen Güneydoğu'da olduğu gibi devam edecek olursa, bütün Türkiye'yi oraya davet etmek suretiyle attıkları adımlar vardı. İstanbul'da bir şey olduğu zaman bunun meydana getireceği durumu düşünmek durumundayız.

Nasıl birşey meydana gelecek? Bunların hepsini tabii ki sorumluluk makamındaki bir iktidar olarak düşünmek durumundayız. Bunun için şu anda ertelenen süreci, döndükten sonra bir karar alacağız ve öylece devam ettiririz''

-''TÜRKİYE'YE GELİÞLER ERTELENDİ''-

Erdoğan, ''Siz 28 Ekimde Türkiye'ye dönüyorsunuz. 28 Ekimde Almanya'dan bir grup da dönüyor'' hatırlatması üzerine, ''28 Ekimdeki bu Avrupa grubu ile alakalı şeyi şu anda ertelemiş durumdayız. Yani öyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Bunu zaten açıkladı Bakanım'' dedi.

Başbakan Erdoğan, ''bu sevinç gösterileriyle böyle bir projenin sabote edilmesine izin verecek misiniz? Çok basit bir şeye kurban edilmiş olacak gibi görünüyor eğer tabii ki süreç uzarsa'' sorusu üzerine de, ''Yani siz Güneydoğu'da olanları çok basite indirgiyorsanız doğrusu ben de ona şaşarım. Neresi basitse...'' karşılığını verdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Þimdi, gelen 34 kişi sembol olarak, giyim kuşamlarıyla ortaya bir farklılık koyuyor. Yani bunu tabii çok da basite indirgememek lazım. Bu da ülkenin genelinde halkımızı yaralıyor. Yani bunu da düşünmek zorundayız. Bugüne kadar hiçbir iktidarın gösteremediği cesareti göstererek biz bir adım atıyoruz. Yani sen kalkıp da tek tip elbiseyle malum isimler altında benim ülkeme girersen bu ülkenin genelini yaralar.

Ve bunu siyasi ranta dönüştürmek için bir siyasi parti de malum bütün imkanlarını seferber edip burada böyle bir gösterinin içine girerse biz de buna 'eyvallah' edemeyiz. 'Evet' de diyemeyiz ve bu uyarıları da kendilerine önceden zaten yaptık. Sakın bu yola girmeyin, bak yanlış yaparsınız. Bırakın gelsin, orada savcılar ifadelerini alsın, ifadelerini aldıktan sonra da zaten gereği neyse bu yapılacaktır. Ve ondan sonra da evlerine güvenlik içinde gönderileceklerdir. Bütün tedbirlerimizi aldık. Geçmişteki yanlışlara düşülmemesini özellikle istedik. Bunun tedbirlerini de aldık. Ancak biz aldığımız bütün bu tedbirlerin karşılığını karşımızdakilerden görmedik.''

- ''HEDEFİMİZ BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MİLLETİMİZİN ARASINA DUVARI ÖRMEK''-

Erdoğan, şehit ailelerinin gösterdiği tepkiyle ilgili sorulan bir soru üzerine de ''Þehit aileleri dediğiniz aileler içinde o tür yürüyenler de var, tam tersine benim daha bugün görüştüğüm şehit aileleri de var. Onlar da (aman bizi bu sıkıntılardan kurtarın. Ne olur bize yardımcı olun) diyorlar. Bize bunu söyleyenler de var'' dedi.

''Yani bu işlerde spekülasyonlar çok. Maalesef provakatörler de çok. Buraları farklı şekilde yorumlayarak yani iktidarı zora düşürme gayreti içinde olanlar da çok. Fakat ben baştan beri söylüyorum. Yani ne olursa olsun, biz bu yola çıktık. Atmamız gereken adımları bundan sonra da atmaya çalışacağız'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bizim asıl hedefimiz bölücü terör örgütü ile milletimizin arasına duvarı örmek. Milletim, onlara karşı bakışını zaten netleştirmiş durumda. Amaç benim Kürt kökenli vatandaşlarımın istismarını da engellemek. Çünkü benim Kürk kökenli vatandaşıma olan sevgimi, onlara hizmetkarlık anlayışımızı bugüne kadar bölücü terör örgütü yerine getirememiştir, yerine getiremez. Onların da temsilcisi olamaz. Olamamıştır zaten. Böyle bir dertleri yok. Talep edilen haklar, vesaire, falan, filan... Türkiye'de benim Kürt kökenli vatandaşımın benden hiç farkı yok. Parlamentoya girmiş, cumhurbaşkanı olmuş, başbakan olmaya da aday. Her türlü imkanı var. Devletin en üst kademelerinde görevlerde bulunuyor. Daha ne olacak?''

-İRTİCA BELGESİ-

Başbakan Erdoğan, ''irtica belgesi diye adlandırılan belgenin aslının cumhuriyet savcısına ulaştığı ve adli tıbbın da imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait dediği yönünde bir haber var. Bu haber size ulaştı mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Biz tabii kuvvetler ayrılığı prensibi ile hareket eden bir ülkeyiz. Yani yasama, yürütme. yargı. Þu anda süreç ağırlıklı olarak yargının elinde. Bizler yürütme olarak yargı neyi talep ederse onu yerine getirme gayreti içindeyiz. Tabii bu son gelişmeler ilginçtir. Yani ismi bilinmeyen bir subayın gönderdiği bir ihbar mektubuyla ortaya çıkıyor. Orada ıslak imzanın olduğu ve adli tıbbın verdiği raporda da bunun el ürünü olması noktasındaki bir kanaate varıldığı söyleniyor. Tabii bundan sonraki süreç savcı ile mahkeme arasındaki süreç olacaktır.

Biz başında da söylediğimiz gibi, yürütme organı olarak bu tür olayların sonuna kadar takipçisi olacağız. Çünkü Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti devletini biz bu tür olaylara mahkum etmemeliyiz ve bu tür olaylarla da devletimizi lekeletmemeliyiz. Devletin üzerinde herhangi bir lekelenmeye de müsaade etmeyiz. Onun için süreç devam ediyor. Yürütmeye düşen bir şey olduğu takdirde biz yine onu yerine getiririz. Kaldı ki Türk Silahlı Kuvvetleri zaten böyle bir gölgeyi kabullenmez, böyle bir lekeyi kabullenmez. Bunun için de tabii yasal süreç artık yargıda devam ediyor. Temennimiz, hayırlısıyla bu işin sonuçlanmasıdır.''

Erdoğan, ''Siz, Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a bu konuyla ilgili herhangi bir şey sordunuz mu, bu konuyla ilgili bir temasta bulundunuz mu?'' sorusuna da, ''Hayır. Dün, bugün benim öyle bir şeyim olmadı. Yani oradan zaten isteyecek bilgi yok. Olay zaten tamamıyla yargıda olan bir şey'' yanıtını verdi.

AA

Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Gerçekliği kanıtlanamayan bir darbe belgesi için takipte bulunan hükümet neden bölücü terör örgütü üyeleri için de bu kadar çaba göstermiyor. Krallar gibi karşılanmasına izin veriyorlar. Başbakan sanki bilmiyor muydu bütün bunların böyle olacağını? "Toplumun tepkisinden korktuğum için şimdilik ara verdim" diyerek gerçekleri söylesene Erdoğan! Terörist devlet olarak adlandırılan İsrail'e dünyanın gözü önünde siz çocukları öldürüyorsunuz diyerek posta koyan sen değil miydin? Senin ülkende, senin vatandaşlarını katledenleri krallar gibi karşılıyorlar da neden gerekeni yapmıyorsun? Desene pkknın sözcülerine "bir daha da size bu ülkede siyaset yaptırmam, meclis sizin için bitmiştir". Diyemezsin değil mi? İşine nasıl gelirse hep öyle değil mi? Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

"Yaşananları kimse tasvip edemez"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, büyük tepki toplayan görüntüleri yorumladı

25.10.2009 19:34
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Son yaşanan olayları kimse tasvip edemez. Geçtiğimiz hafta yaşanan olayları, Türkiye'de gerçekten kimsenin tasvip etmesi mümkün değil. Þehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, Panora Alışveriş Merkezi'ndeki sinemada, Yönetmen Levent Semerci'nin Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan 2 bin 365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikayesini anlattığı ''Nefes: Vatan Sağolsun'' adlı filmi izledi.

Filmin ardından gazetecilere açıklama yapan Orgeneral Başbuğ, terör örgütü üyelerinin teslimi sırasında yaşanan görüntüleri değerlendirdi.

Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi:

''Elbette son yaşanan olayları kimse tasvip edemez, kimse. Bu yaşanan olayları, geçtiğimiz hafta yaşanan olayları Türkiye'de gerçekten kimsenin tasvip etmesi mümkün değil. Elbette şehitlerimizin, gazilerimizin bu olaylardan duyduğu üzüntüyü paylaşıyorum. Onların üzüntülerine saygı gösteriyorum. Ama unutmasınlar ki o şehitler verilmeseydi, bu gaziler verilmeseydi bugün acaba Türkiye terörle mücadele noktasında nerede olurdu? Unutmayalım. Bunları unutursak, her şeyden evvel şehitlerimize karşı büyük haksızlık olur, gazilerimize karşı büyük haksızlık olur.''

AA Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz