PKK İle Mücadele

Valilik bu açıklamayı yalanlamış. Ancak Genek Kurmay Başkanlığı internet sitesinde 3 Temmuz tarihinde bir askerimizin şehit olduğu bilgisi var. Askerin nerede ve nasıl şehit olduğuna dair hiçbir bilgi verilmemiş.

Bu arada şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine de sabır diliyoruz.

SAMSUN (AA) -  Van'da 29 Mayıs'ta meydana gelen kazada yaralanan ve tedavisinin yapıldığı Ankara GATA'da şehit olan jandarma er Engin Þahin'in cenazesi, Samsun'a getirildi.

SAMSUN (AA) -  Van'da 29 Mayıs'ta meydana gelen kazada yaralanan ve tedavisinin yapıldığı Ankara GATA'da şehit olan jandarma er Engin Þahin'in cenazesi, Samsun'a getirildi.

Çok teşekkür ederim. Böylelikle konu aydınlandı. Yetkililer bilgi duyurusu yaparken spekülasyona yer vermeyecek şekilde tam olarak bilgi verseler de kafalar karışmasa, nasıl olur!

SAMSUN (AA) -  Van'da 29 Mayıs'ta meydana gelen kazada yaralanan ve tedavisinin yapıldığı Ankara GATA'da şehit olan jandarma er Engin Þahin'in cenazesi, Samsun'a getirildi.

Çok teşekkür ederim. Böylelikle konu aydınlandı. Yetkililer bilgi duyurusu yaparken spekülasyona yer vermeyecek şekilde tam olarak bilgi verseler de kafalar karışmasa, nasıl olur!

Çok iyi olur yoksa yangına körükle koşanlardan biriside siz olacaktınız sanırım.

SAMSUN (AA) -  Van'da 29 Mayıs'ta meydana gelen kazada yaralanan ve tedavisinin yapıldığı Ankara GATA'da şehit olan jandarma er Engin Þahin'in cenazesi, Samsun'a getirildi.

Çok teşekkür ederim. Böylelikle konu aydınlandı. Yetkililer bilgi duyurusu yaparken spekülasyona yer vermeyecek şekilde tam olarak bilgi verseler de kafalar karışmasa, nasıl olur!

Çok iyi olur yoksa yangına körükle koşanlardan biriside siz olacaktınız sanırım.

Yok ben yangına körükle koşmuyorum. Yukarıda da açık bir şekilde belli oluyor. Bir yandan eşkiya 3 Temmuzda karakola saldırdık bir askeri öldürdük diyor, diğer yandan aynı tarihte TSK resmi sitesinde hiç bir açıklama yapmadan bir şehit duyurusu yapıyor. Bu da spekülasyona neden oluyor.  Bu sayfaları okuyan epey yetkili var. Onlar mesajı aldılar.

MHP'li Vekilden Öcalan'la İlgili Çarpıcı İddia



MHP'li Halaçoğlu: Öcalan yabancı doktorlar heyetinin raporuyla salıverilecek
08 Temmuz 2013 21:38
Doğan Haber Ajansı
Haber: MHP'li Vekilden Öcalan'la İlgili Çarpıcı İddia

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Adalet Bakanlığı'nın sağlık sorunu olan hükümlülerin bırakılmasına yönelik düzenleme hazırlığı içinde olduğunu belirterek, bu çalışmanın Abdullah Öcalan'ın salıverilmesine yönelik olduğunu Halaçoğlu, "Göreceksiniz, İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan, önce prostat kanseri, sonra da boğazında yanma var denilerek, bağımsız yani yabancı doktorların veya tümü yabancı doktorlardan oluşan bir heyetin vereceği rapor sonrası salıverilecek'' dedi.
Develi ilçesinde partisince düzenlenen etkinliğe MHP İl Başkanı Mete Eke ile birlikte katılan MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, burada partililere yaptığı sohbette, Adalet Bakanlığı'nın, sağlık sorunları nedeniyle tutuklu yargılanmasında problem oluşturan sanıklar için yeni bir çalışma başlattığını, hayata geçirilmesi beklenen yeni düzenlemeyle sağlık sorunları yaşayan tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasının altında Abdullah Öcalan'ın da salıverilmesinin yattığını iddia etti.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bürokratlarından sağlık sorunları yaşayan tutukluların serbest bırakılması için çalışma yapılması talimatını verdiği ve bir hafta içerisinde uygulamaya geçilmesini istediği yolunda medyada yer alan haberlere dikkati çeken Yusuf Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hapishanede olan ve sağlık durumu iyi olmayan mahkumlardan sağlık raporu istenip, raporla hapishane şartlarının tedavisine izin vermediği belgelenen tutukluları serbest bırakacağı belirtiliyor. Nitekim, İmralı Adası'na giden Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, 'Ağabeyimin sağlık sorunları vardır. Burnunda, boğazında ve ağzında yanmalar devam ediyor. Çoktan beri devam ediyor bu sorun. Bağımsız doktor heyetini istiyor' diye açıklamalarda bulunuyor. Bu yasa tamamen Abdullah Öcalan'ın hapishaneden çıkarma yasasıdır. Zira, PKK'lı bazı hükümlüler bu düzenleme ile salıverilecek. Çıkarılacak bu yasa Öcalan'ın salıverilmesini sağlayacak. Abdullah Öcalan'ın bu şekilde serbest bırakılacağına ilişkin öngörülerimi 3 Mayıs 2013'te dile getirmiştim. Benim için sürpriz olmadı. Göreceksiniz, İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan, önce prostat kanseri sonra da boğazında yanma var denilerek, bağımsız yani yabancı doktorların veya tümü yabancı doktorlardan oluşan bir heyetin vereceği rapor sonrası salıverilecek.''

http://www.haberler.com/mhp-li-vekilden-ocalan-la-ilgili-carpici-iddia-haberi/

PKK'NIN "KANSIZ EYLEM" TAKTİĞİ



Emniyet Raporlarına göre PKK tarafından son bir ay içinde tam 47 şiddet içerikli eylem yapıldı. Eylemler Adana, Ankara, Diyarbakır, Hakkâri, İstanbul ve Mersin'de yoğunlaştı. Molotoflu saldırılarla 7 bina kullanılamaz hale getirildi. 6 polis aracı ve 1 Jandarma karakolu tahrip edildi. Yapımı devam eden baraj ve karakol inşaatları hedef seçildi. Bölgede bazı şantiyelere saldıran teröristler iş makinelerini yakıp işçileri kaçırdı.
- 11 Haziran'da Þırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ballıkaya köyünde, köy yolu açma çalışması yapmak için gelen 4 işçiyi tartaklayan teröristler iş makinesini yakıp olay yerinden kaçtı. Merkeze bağlı Milli köyünde, yol yapım işlerinde çalışan şantiyeye ait 2 iş makinesi, 1 dozer ve 1 ekskavatör ateşe verildi. 15 Haziran'da Bingöl'ün Yayladere ilçesine gelen 5 PKK'lı bölgede çalışan işçileri tehdit edip, 30 ton odunla, 5 aracı yaktı. 17 Haziran'da Hakkâri'de Kamışlı köyünde bir kişi kaçırıldı.
- 20 Haziran 2013 günü akşam saatlerinde Diyarbakır'ın Kutlu köyüne 8 araçla gelen 25 PKK'lı, köy halkına propaganda yaptı. Muhtarı kaçırdı. Üç gün içinde 50 bin dolar getirmesini istedikleri muhtarı, ailesini öldürmekle tehdit ettiler.
- 24 Haziran'da Cizre'de sözde asayiş birimi ile gündeme gelen Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi "Çözüm süreci nedeniyle rehavete kapılmayın" yazılı bildirilerle, ordusu ve polisiyle devletin bütün kurumlarının bölgeden çıkarılacağını iddia etti. Örgüt üyeleri, Köy ve mahalle muhtarlarına, "bize katılmazsanız seçime giremezsiniz" şeklinde tehditler savurdu. PKK, Cizre'den hükümete "süreç bizim istediğimiz gibi gitmezse isim değiştirerek yaramazlık yapar, muhalefetin elin koz veririz" mesajı veriyordu.
- PKK, tüm süreç boyunca köy korucuları ile örgüte destek vermeyen vatandaşları, "ajan, kelleci, kontra" gibi tanımlamalarla ölümle tehdit etti. Bütün bunlardan daha vahim olmak üzere...
- 28 Haziran günü Diyarbakır'da Lice'nin Kayacık köyünde kalekol inşaatındaki işçilerin kaldığı çadırları yakan ve Karakol bahçesine giren 250 kişilik BDP'li grup ile güvenlik güçleri arasında çıkan arbedede ilk belirlemelere göre 9 kişi yaralandı. Yaralılardan biri hastanede öldü.
Aynı gün Kadıköy'de ve ertesi gün Taksim'de "Diren Lice" yürüyüşleri yapıldı.
- 4 Temmuz'da bu olay için yerinde bir protesto yürüyüşü düzenlendi. Bu sefer 2.000 BDP'li, Kayacık Karakoluna yürüdü. Bir BDP Milletvekili, "28 Haziran'da bulundukları noktada bir 'katliam' gerçekleştiğini" ileri sürerek, "karakol yapımlarını durdurun, yoksa artık kimse size inanmayacak. Karakol yapımı çözüm sürecini ilerletmez!" dedi.
- 6 Temmuz'da ise Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde seyyar karakolun kaldırılması için örgüt tarafından yine eylem yapıldı. Grup, "Ya Önderliğe Özgürlük, Ya Sonuna Kadar Direniş" pankartının arkasında yürüyerek Jandarma barikatını yardı. Engebeli arazide yerlere yuvarlanan Mehmetçik görüntüleri, yüreğimizi parçaladı.

Katliam Değil Askeri Farz!..
"Devlet lice'de katliam yaptı" diyenler halt etmektedir. Tek kişilik katliam olmaz. Hele de "parolaya işaret" söylemeden, dur ihtarına uymayarak; karakol sahasına zorla girmek isteyenin vurulması, ammeye mal olmuş askeri bir farzdır. Oradaki çocuğun katili, köylüyü bu gerçekleri bildiği halde karakolun üzerine gönderen PKK ve BDP'dir.
PKK, bir süredir silahl, sinsi karakol baskınları yapmıyor. Pusu atmıyor. Mayınlama yapmıyor. Yani başbakanın ifadesiyle "anaları ağlatmıyor." Peki ortada bir ateşkes varsa bu yapılanlar nedir?
Meşru otorite ile illegal bir güç arasında alan hakimiyeti mücadelesi yapılıyorsa meşru gücün ateşkes ilan etmesi ve yasadışı güçleri takipten vaz geçmesi, siyasi bir intihardır.
Bu durum, hırsıza evde keşif yapma fırsatı vermekten farksızdır. "İyi ama çalmıyor işte" deyip geçemezsiniz. PKK'nın kanlı eylemleri, haber değeri nedeniyle kamu oyunda uyarıcı etki yapmış ve halkın terörle mücadele politikalarını desteklemesini sağlamıştır. Bugünkü sinsi kansız eylemler ise kamuoyunda haklı bir davanın sivil mücadele ayağı gibi sunulmakta, muhalif kitlelerin desteğini de kazanmaktadır.
AKP Hükümeti, 50.000 korucuyu, PKK'nın insafına terk ederek, devletin sürekliliği ilkesini ciddi biçimde zedelemiş, halkın devletine olan güvenini sarsmıştır. PKK, bugünkü "kansız "eylemleriyle, 35 yıllık kanlı eylemlerine oranla, "daha önemli mevzileri, daha kolay" elde etmektedir.
AKP'nin "barış süreci" Diyarbakır merkezli "paralel egemenlik ve alternatif hükümet"e doğru gitmektedir.

ÞÜKRÜ ALNIAÇIK

Karayılan: PKK'ya Katılanlara Eğitim Veriyoruz
PKK'nın silahlı kanadı HPG'nin başına getirilen Karayılan yeni görevindeki ilk telsiz konuşmasını yaptı.
18 Temmuz 2013 23:42



"Süreç devam ediyor" diyen Karayılan, karakol ve baraj inşaatlarının durdurulmasını istedi.

Dağa çıkışların süreceğini belirten Murat Karayılan, Öcalan'ın istediği 8 komisyonla ilgili bilgi verdi. PKK'nın yönetimindeki değişimi 'sistemin ilerlemesi' olarak değerlendiren Murat Karayılan, "Bizim sistem devletlerin sistemine denk geliyor. Bu yeni bir alternatiftir" dedi. Devletin attığı adımlara göre hareket edeceklerini vurgulayan Karayılan, "Þuan süreç devam ediyor, süreçle ilgili bir değişim yoktur. Akillerin raporları doğrultusunda devletin de açılım yapması gerekirdi fakat yapmadılar. Þu ana kadar adımatmayan hükümettir." diye konuştu.

KATILIMLAR VAR OLACAK DA!

Karayılan, çözümsürecinde dağa çıkışlarla ilgili olarak da şunları söyledi: "PKK kendini tasfiye etmeyecek, elbette katılımlar olacak.Katılımlar her yıl olduğu kadardır. Onlar istiyorlar ki biz katılımları da durduralım.Önderliğimiz öyle bir şey demedi. Elbette katılımlar olacaktır, biz katılanları eğitiyoruz."Karakolların yapına devamedilmesini eleştiren Karayılan, "Eğer barış yapacaksak Kürdistan'ın sivilleşmesi gerekir. Yeni karakollar yapılmayacak orada, orada korucular olmayacaklar. Barajlar da gerillanın vurulmasıdır. Baraj projelerinin iptal edilmesi gerekir" dedi.

MEKTUP VERİLMEYİNCE TEHDİT

Karayılan'ın "1 hafta içinde Hükümet adım atmazsa süreç tıkanır" tehdidini de Öcalan'ın mektubunun kendilerine verilmemesi nedeniyle yaptığını da telsiz konuşmasında açıkladı. Karayılan şunları söyledi: "Apo bir mektup hazırlıyor. Birini devlet için yolladı birini de bizim için yolladı sürecin işlemesi için. Apo heyete söylüyor. 'Eğer bunlar mektuplarımı vermiyorlarsa demek ki adımatmak istemiyorlar' diyor.

Mektubu vermediler yani durdurdular onun için biz kongreden sonra dedik ki: "Bir hafta kalmış bir haftaya kadar hükümet bu düşüncelerini değiştirmezse bu düşüncelerine devam ederse süreç tıkanır." Sonra demek ki kendi aralarında görüştüler sonra heyeti çağırdılar ve mektubu verdiler."

Karayılan: 8 yerde komisyon kurulmalı

PKK'lılar için yapılan anıt mezar uygulamasının devam edeceği mesajı veren Karayılan 8 komisyonla ilgili de şu bilgileri verdi: "Sekiz yerde komisyon kurulmalıdır. Birincisi Hukuk, ikincisi Ekonomik, üçüncüsü Misak-ı Milli, dördüncüsü Özgür Kadın, beşincisi Ekoloji, altıncısı sivil toplum komisyonu. Yedincisi Yardımlaşma komisyonu. Yedinci komisyon için Önderlik şöyle diyor: Gerilla Kürt halkının varlığının teminatıdır. Gerilla giderse o zaman hiç bir şey kalmaz. Peki nasıl Kürt halkının varlığı- teminat altına alınacak? İşte komisyon bunun çalışmasını yapacak. Sekizinci komisyonlar hakikatleri araştırma komisyonları olacak."

http://www.haberler.com/karayilan-pkk-ya-katilanlara-egitim-veriyoruz-4847684-haberi/

Cemil Bayık Þart Koştu, Tehdit Etti

KCK'da Karayılan'ın yerine getirilen Bayık, "Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz" diyerek, bazı şartlar ve tehdit içeren bir açıklama yaptı.
19 Temmuz 2013 20:04

'KCK Yürütme Konseyi'nin iktidardan acil bir dizi istekte bulunduğu belirtildi.

Vatan'ın ANF'den edindiği bilgiye göre "KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı", İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın sağlık kontrolü için adaya heyet götürülmemesi, BDP heyetinin 15 günlük görüşmenin aksatma ve Batı Kürdistan devrimini boğma yaklaşımları ile AKP hükümetinin süreci sabote etme çabası içinde olduğunu iddia etti.

Habere göre KCK, "Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz" dedi ve "Tüm halkımız ve kamuoyu tarafından belirttiğimiz konularda en kısa zamanda somut adımların atılmaması halinde, sürecin ilerlemeyeceğini ve bundan da AKP hükümetinin sorumlu olacağının bilinmesini istiyoruz" açıklaması yaptı.

http://www.haberler.com/cemil-bayik-sart-kostu-tehdit-etti-4851074-haberi/

PKK'nın Hilesi İstihbaratta
Çözüm sürecinin ardından istihbarat raporlarına yansıyan bilgilerde, geri çekilenlerin, PKK'ya yeni katılanlar ve pasif kadrodan oluştuğu belirtiliyor.
19 Temmuz 2013 21:41


Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2013 tarihinde Diyarbakır'da kutlanan Nevruz Bayramı'nda toplanan kalabalığa okunması için gönderdiği mektubunda geri çekilme çağrısı yapmasının ardından çözüm süreci örgüt kanadında başlamış ve ilk somut adım ise terör örgütü elebaşlarından Murat Karayılan'ın Kandil'de yaptığı açıklamanın ardından 8 Mayıs tarihinde atılmıştı.

8 Mayıs tarihinde Türkiye'de bulunan örgüt mensuplarından 6'sı kadın 13 kişi Kuzey Irak'taki kamplara doğru yola çıkmış ve 7 gün süren yolculuğun ardından Metina kampına ulaşmıştı.

PKK geri çekilme hesapları yaparken, bu süre içerisinde yaklaşık 300 kişinin PKK'nın dağ kadrosuna katıldığı tespit edildi. İstihbarat raporlarına da yansıyan bu gelişme ile birlikte PKK'nın geri çekilme sürecinde örgüte katılımın da yüksek olduğunu gözler önüne serildi. Türkiye'nin farklı bölgelerinde bulunan yaklaşık 300 kişinin silahların sustuğu bu dönemde örgüte katılması istihbarat birimlerini harekete geçirdi.

Bir yandan geri çekilme devam ederken, diğer taraftan ise örgüte katılımlarda yaşanan artışlar dikkatleri çekti. İstihbarat raporlarına yansıyan bilgiye göre geri çekilmeyle başlayan çözüm sürecinde PKK'ya katılımın artmasındaki asıl sebebin çözüm süreci sonrası dağa çıkan bu kişilerin örgüt içinde yer edinmek istemesi olduğu belirtildi.

Çözüm sürecinde geri çekilen PKK'lılar arasında örgüte yeni katılanların da olduğu ve bunların Kandil ile Zap kampı gibi büyük kamplarda eğitime alınacağı öğrenildi. Çözüm süreciyle birlikte Türkiye'den çıkışların daha rahat olduğu ve yeni katılanlarında bu bahaneyle çıkış yaptıkları da raporlarda yerini aldı.

8 Mayıs tarihinden bu yana çıkış yapan PKK'lı sayısının 700'ü geçmediği ve örgütün Türkiye sınırları içinde yaklaşık 2 bin 500 üyesinin olduğu belirtilen raporlara göre çıkış yapan PKK'lıların yeni katılım sağlayanlar ve örgütün pasif kadrosundakilerden oluştuğu bilgisine yer verildi.

Raporda örgütün ateşli gruplarının ise Ekim ayını beklediği belirtildi. Çözüm sürecinin sekteye uğrama ihtimalinin Ekim ayında daha ağır bastığı için örgütün ateşli gruplarının bu sürecin bitmesini sabırsızlıkla beklediği bildirildi.

Ayrıca raporlara yansıyan başka bir bilgi ise Türkiye'den ayrılan PKK'lıların ağır mühimmatlarını bulundukları bölgedeki yere gömerek gizledikleri ve mühimmatlarını gömdükleri alanların etrafını ise bubi tuzakları ile çevirdikleri belirtildi.

Geri çekilme sürecinin, tahmin edilenin aksine yılsonunu bulabileceği ve PKK'lıların özellikle de Lice olayının ardından ağır davrandığı, çözüm sürecine karşı olan PKK'lıların ise ikna edilmeye çalışıldıklarına devam edildikleri de raporda yer aldı.

http://www.haberler.com/pkk-nin-hilesi-istihbarata-yansidi-4851167-haberi/