PKK İle Mücadele

Cizre'de nöbet kulesine silahlı saldırı
AA
16 Mayıs 2015
Nöbet kulesine silahlı saldırı

Genelkurmay Başkanlığınca, Þırnak'ın Cizre ilçesinde kimliği tespit edilemeyen şahıs tarafından nöbet kulesine silahla ateş edildiği, olay esnasında herhangi bir zayiat meydana gelmediği, kulede maddi hasar oluştuğu bilgisi paylaşıldı.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) günlük faaliyetlerine ilişkin bilgi verildi. Buna göre, Suriye sınırında Kara Kuvvetleri Komutanlığı hudut birliklerince gün içerisinde, yasa dışı yollardan Suriye'den Türkiye'ye geçmeye çalışan 426, Türkiye'den Suriye'ye geçmeye çalışan 27 kişi yakalandı. Ayrıca hudut hattında, 30 büyükbaş ile küçükbaş hayvan ele geçirildi.

Yasa dışı yollardan Irak'tan Türkiye'ye geçmeye çalışan 26, İran'dan Türkiye'ye geçmeye çalışan 14 ve Türkiye'den Yunanistan'a geçmeye çalışan 19 kişi yakalandı. Þırnak'ın Cizre ilçesinde ise kimliği tespit edilemeyen bir şahıs tarafından, bir nöbet kulesine silahla ateş edildi. Olay esnasında, herhangi zayiat meydana gelmezken, söz konusu nöbet kulesinde maddi hasar meydana geldi.

Türkiye-Suriye hududunda, Kara Kara Kuvvetleri 3'üncü Hudut Tabur Þanlıurfa'daki Çiçekalan Hudut Karakol Komutanlığı sorumluluk bölgesinde, Hudut Devriye Timi tarafından bir şahsın elindeki çantayla, Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı giriş teşebbüsünde bulunduğu tespit edildi.

Bu durum üzerine bölgeye intikal eden hudut devriye timince, söz konusu şahsa "dur" ikazında bulunuldu. İkaza uymayarak kaçmaya çalışan şahıs yakalandı. Suriye uyruklu olduğu anlaşılan şahsın çantasında yapılan aramada iki kaleşnikof piyade tüfeği, tabanca ve bunlara ait şarjörler ile dokuz tabanca mermisi ele geçirildi. Ele geçirilen şahıs ile silah ve mühimmat, Suruç'un Kuyucak Jandarma Karakol Komutanlığına teslim edildi.

Olayla ilgili olarak adli tahkikat başlatıldı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29022004.asp

İran-Irak sınırında PKK ile İKDP arasında çatışma.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentine bağlı dağlık kesimlerinde PKK ile İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) arasında 'mevzi kapma' nedeniyle çatışma çıktı. Çatışmada İKDP'nin 2 üyesinin PKK'lılar tarafından öldürüldüğü belirtildi.
Erbil'de yaşayan İKDP Yöneticisi Muhammet Salih Kadiri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PKK militanlarının, Erbil kentine bağlı Hinere, Keleşin ve Sakar bölgesinde konuşlanan "Peşmergelerine saldırdığını" ve çıkan çatışmalarda 2 üyelerinin öldürüldüğünü söyleidi.

Kadiri, PKK'nın bir süredir partilerine bağlı Peşmergeleri kuşatma altında tuttuğunu ve üyelerinin yerleştiği Hinere, Keleşin ve Sakar bölgelerini terk etmelerini istediğini belirterek, "Bölgede kalmaya devam ettiğimiz için, PKK, bu sabah Peşmergelerimize saldırdı. 2 arkadaşımız şehit oldu. Biz de mecburen kendimizi savunmak zorunda kaldık" dedi.
'ÇATIÞMALAR DEVAM EDİYOR'
PKK militanları ile İKDP Peşmergeleri arasında alan hakimiyeti ile ilgili gerilim yaşandığını ifade eden Kadiri, "Kandil Dağları'nın İran ve Irak sınırlarında kalan bölümünde karargah kurmak isteyen İKDP Peşmergeleri, PKK militanlarının engeliyle karşılaştı. Peşmergelerimiz kuşatma altına alındı. Bunun sonucunda çatışma yaşandı. Çatışmalar devam ediyor. PKK bizi oradan çıkarmak istiyor. Ancak biz, orada askeri merkez kurmakta kararlıyız. Çünkü oralarda şehitlerimizin mezarı var" bilgisini paylaştı.
'KARDEÞ SAVAÞINA İZİN VERİLMEMELİ'

Terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla tanınan Süleymaniyeli Kürt siyasetçi Muhammet Emin Pencüvini de PKK ile İKDP arasında çatışma çıktığını doğruladı. Bölgedeki Kürt medyasına değerlendirmede bulunan Pencüvini, "PKK'daki arkadaşlar, beni arayarak çatışma çıktığını ve halihazırda devam ettiğini söylediler. Bana göre bu çatışma hiçbir tarafın yararına değil. Sorunun diyalogla çözülmesi gerekiyor. Burada IKBY Başkanı Mesud Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ve diğer tüm siyasi taraflara büyük bir görev düşüyor. Etkili ve şahsiyet sahibi Kürt siyasetçilerin araya girerek yeni bir 'kardeş savaşına' izin vermemeleri gerekiyor" diye konuştu.
3 KİÞİ ÖLDÜ İDDİASI
Öte yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) resmi sitesinde, PKK militanlarının İKDP üyelerine düzenlediği saldırı sonucu 3 kişinin öldüğüne yer verildi.
İKDP, 1945 yılında Kadı Muhammet tarafından kuruldu. İran'a karşı silahlı mücadele veren parti, 1995 yılından itibaren Irak Kürdistan Bölgesi'nin güvenliği için bulunduğu bölgelerden çekilmiş ve çatışmaları durdurmuştu. İKDP daha önce bulundukları Kandil Dağı'nı boşaltıp Erbil'in Koya ilçesine yerleşmişti. İran'ın Mahabad kentinde Ferinaz Hosrevani adlı bir genç kızın intihar etmesi üzerine başlayan olaylar nedeniyle İKDP de Peşmerge güçlerini tekrar İran sınırındaki Kandil Dağı'na sevk etmek istemişti.
http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20150524/1015630395.html

Bu dogruysa. Atesi körüklemek lazım.

PKK ile İ-KDP arasında çatışma
İran Kürdistan Demokrat Partisi'ne (İ-KDP) bağlı silahlı bir grubun PKK'nın kontrol ettiği İran sınır hattındaki Keleşin Bölgesine yerleşmesi sonrası iki örgüt arasında yaşanan tartışma çatışmaya dönüştü. Çatışmada İ-KDP'li iki peşmergenin öldüğü ileri sürüldü.

Gelişme sonrası KCK ve İ-KDP'den açıklama var.

PKK ile İ-KDP arasında çatışma

Namık DURUKAN / Ankara - AJANSLAR

İRAN sınırındaki Keleşin bölgesinde üs kurmak isteyen İran Kürdistan Demokrat Partisi'ne (İ-KDP) bağlı peşmergeleri PKK'lılar tarafından ablukaya alınınca ve faaliyet göstermelerine izin vermeyeceklerini bildirince gerginlik çıktı. IKDP polit büro üyesi Rustem Cehangiri, PKK'yı uyardıklarını ifade ederken, "Kardeş kanı" dökmek istemediklerini bildirirken, KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Demhat Egid, peşmergelerin kaçakçıların geçiş yaptığı bölgeye konumlanmak istediği için sorun çıktığını söyledi.

2 PEÞMERGE ÖLDÜ İDDİASI

Barzani'ye yakınlığıyla bilinen Rudaw'ın haberine göre ise Keleşin bölgesinde PKK, İran Kürdistan Demokrat Partisi'nın 2 peşmergesini öldürdü. Rûdaw'a konuşan KDP-İ Erbil Temsilcisi Muhammed Salih, PKK'lıların bu sabah saat 09:00 sıralarında peşmergelere yönelik saldırı başlattığını söyledi. Saldırıda 2 peşmerge hayatını kaybetti.Salih, PKK'nin Seker, Hınele ve Keleşin bölgelerinde saldırıya geçtiğini belirterek, "Yaşamak istemediğimiz bir durumla karşı karşıya kaldık" dedi.
Konuyla ilgili dün bir toplantı düzenleyen KDP-İ yönetimi, sözkonusu bölgeden çekilmeyeceklerini, sorunun çözümü için doğrudan ve dolaylı yollardan girişimlerde bulunduklarını duyurmuştu.

KENDİMİZİ SAVUNMAK ZORUNDA KALDIK

Erbil'de yaşayan İKDP Yöneticisi Muhammet Salih Kadiri, PKK militanlarının, Erbil kentine bağlı  Hinere, Keleşin ve  Sakar bölgesinde konuşlanan "Peşmergelerine saldırdığını" ve çıkan çatışmalarda 2  üyelerinin öldürüldüğünü  söyledi. Kadiri, PKK'nın bir süredir partilerine bağlı Peşmergeleri kuşatma  altında tuttuğunu ve üyelerinin yerleştiği Hinere, Keleşin ve Sakar bölgelerini  terk etmelerini istediğini belirterek, "Bölgede kalmaya devam ettiğimiz için,  PKK, bu sabah Peşmergelerimize saldırdı. 2 arkadaşımız şehit oldu. Biz de  mecburen kendimizi savunmak zorunda kaldık" dedi.

GERGİNLİK NEDEN ÇIKTI?

İran'da Kürtler'in yoğun yaşadığı Mahabad kentinde bir süre önce bir otelde İran gizli servis ajanlarının tecavüz etmek istediği 25 yaşındaki Ferinaz Hosravani'nin 4'üncü kattan atlayıp intihar etmesi üzerine Kürtler, İran'da ilk kez aynı anda birçok kentte alanlara inerek güvenlik güçleri karşı karşıya geldi. İran'daki olaylar bir hafta sürdükten sonra durulurken, İran'da 1979 yılında İran rejimine karşı savaş başlatan ve Irak Kürdistan Federe Bölgesi'nin kurulması üzerine 1996 yılında savaşı durduran İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) İran'daki faaliyetlerine tekrar ağırlık vermeye başladı. Savaşı durdurmasına rağmen İran Kürt bölgesindeki örgütlenme çalışmalarını sürdüren İKDP ile İran sınırı üzerinde yoğunluklu olarak kampları bulunan PKK'lılar arasında son günlerde büyük bir gerginlik görüldü.

Kürtler'in yoğun olarak yaşadığı Mahabad ve diğer kentlerde başlayan olaylar üzerine İran sınırında kamp kurmak isteyen İKDP'ye sınırdaki PKK güçleri izin vermiyor. İran sınırının büyük bölümünü kontrolü altında tutan PKK, 3 gün önce İran sınırındaki Keleşin kesiminde kamp kurmak isteyen ve buradan İran'a geçip örgütsel çalışmalarını yapmak isteyen İKDP peşmergelerinin etrafını sararak bölgeyi terk etmelerini istedi. İKDP peşmergelerinin bölgeyi terk etmemesi üzerine ise PKK'nın abluka uyguladığı bildirildi. İKDP yetkililerinin görüşme isteğine PKK'nın henüz bir cevap vermezken peşmergelerin bölgeyi terketmeleri için direttiği kaydedildi.

İKDP OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI

PKK'nın İran sınır kesiminde peşmergelerinin konuşlanmasına izin vermemesi üzerine İKDP merkez komitesi, Irak'taki Süleymaniye kenti yakınlarındaki Koysancak İlçesi'nde olağanüstü toplandı. PKK'nın peşmergelerini engellemisini değerlendiren İKDP, PKK ile çatışmak ve kardeş kanı dökmek istemediklerini duyurdu. İran sınırında karargah inşaa etmek için 15 günden bu yana bulunan peşmergelerinin defalarca PKK ile sorun yaşamasına rağmen İKDP merkez komitesinin sorunun arabulucular sayesinde çatışmaya dönüşmeden çözülmesinden yana karar aldı. PKK ile İKDP arasında çıkan gerginlik üzerine Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Mesud Tek ile PKK içinde yıllarca faaliyet yürütten sonra ayrılarak Kürdistan Demokrat Yurtseverler Partisi'ni kuran Nizamettin Taş ve her iki partinin yetkililerinden oluşan heyet, İKDP polit bürosunu ziyaret etti. İKDP polit büro eyeleri Rustem Cehangiri ve Mihemed Nazif Kadiri tarafından karşılanan heyet, sorunun barışçıl yönde çözülmesi için İKDP'nın atacağı tüm adımlara destek vereceklerini bildirdi.

"KARDEÞ KANI DÖKÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ"

İran Kürdistan Demokrat Partisi Polit Büro üyesi Rüstem Cehangiri, bütün Kürt örgütleri ile barış içinde Kürtler'in kazanımlarına dönük çalışmalar yapmak istediklerini belirterek, sınırdaki gerginlik ile ilgili şöyle dedi: "Kürt partileri olarak birbirimize zorluk çıkarmak istemiyoruz. 1979 yılında İran'a karşı başlattığımız özgürlük savaşını 1996 yılında durdurduk. Bunun nedeni; Irak Kürdistan Bölgesi'nin sağlam temellerde yükselmesi isteğimizdi. İran'a karşı henüz savaş kararı almış değiliz. Ancak İran'daki Kürdistan bölgesindeki çalışmalarımıza devam ediyoruz. PKK, perşembe günü İran'a geçmek isteyen peşmergelerimizi engelledi ve geçişlerine izin vermeyerek bölgeyi terk etmelerini istedi. Bu nedenle gerginlik çıktı. Kürt, kardeş kanının dökülmesini istemiyoruz. Onun için PKK ile görüşmek için başvurduk ancak kendilerinden henüz cevap alabilmiş değiliz. Sorunun barış yoluyla çözülmesinden yanayız."
KCK: FARKLI AMAÇLARI VAR

KCK Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demhat Agit tarafından yapılan açıklamada ise KDP-İ'nin provokasyon girişimleri içerisinde olduğu ve PKK'yı çatışma zeminine çekmeye çalıştığını söyledi. Çatışmaya ilişkin Rojnews'e açıklama yapan Agit,  KDP-İ'nin kontrol altında tuttukları alanı farklı amaçlar için kullanmak istediğini, sınır hattında bulunan halka ve kaçakçılara baskı uyguladığını ileri sürdü. Agit, "

Onların ilk talebi alanımızı geçişler için kullanmaktı. Biz de geçişler için alanımızı kullanılabileceklerini, bu konuda sorun olmayacağını belirttik. Fakat gördük ki, niyetleri iyi değil. HPG gerillalarının daha önce yerleştiği alanları farklı amaçlar için kullanmak istediler. PKK-HPG gerillalarının yerleştiği alanlara yerleşmek istediler. Neden gerilla alanlarına ısrarla güç yerleştirilmek istendiğini anlamaya çalıştık. Daha sonra baktık ki, oradan geçen kaçakçılara ve halka baskı uyguluyorlar. Bunun üzerine askeri güçlerimiz de kendilerini uyarıp bu alandan çıkmaları gerektiğini belirtti. Alanı farklı amaçlar için kullanmak istedikleri açığa çıktı. Biz onları bu tür tutumlara girmemeleri yönünde dostlar ve ilişkiler yoluyla uyardık."

PROVOKASYON AMAÇLANIYOR

Agit, çatışma iddialarına ise, "Provokasyon yaratmak isteyen güçler var. Biz çatışma yanlısı değiliz. Onları kaç kez uyardık. Fakat onlar güçlerini gizli bir biçimde getirip gerilla alanlarının içine yerleştirmeye çalıştılar. Bundan dolayı da bu sabah uyarı amaçlı bir temas yaşanmış olabilir, fakat sonuçlarına ilişkin bilgimiz yok. Bu sorunun daha fazla büyütülmesinden yana değiliz. KDP-İ'ye de şunu söylemek istiyoruz; bu meseleyi daha fazla büyütmemeli ve güçlerini bu alandan çekmelidirler. Doğu Kürdistan (İran Kürdistan bölgesi) için bir mücadele yürütmek istiyorlarsa, gerillanın olmadığı alanlara yerleşsinler" sözle iile yanıtladı.

GERGİNLİK İRAN'I ALARMA GEÇİRDİ

Sınırda PKK ve İKDP arasındaki gerginlik üzerine, İran'ın ise Þino kentine asker yığdığı ve eski karakollarını güçlendirdiği öne sürüldü. Irak'taki Kürt bölgesi sınırlarına askeri yığınak yapan İran Ordusu'nun sınırda alarm durumuna geçtiği kaydedildi. İran ordusu tarafından son 1 haftada belirli aralıklarla PKK'nın yönetim kademesinin bulunduğu Kandil Dağı uzun menzilli top atışlarıyla bombalanmıştı.

ALMANLARLA GÖRÜÞEN İRAN KÜRTLERİ BU KEZ ABD'YE GİDİYOR

Dengeazad internet sitesinde ise İran sınırında PKK ile İKDP peşmergeleri arasında sorun devam ederken, Almanya'yı ziyaret eden İKDP Genel Sekreteri Mustafa Hicri ise, Alman hükümet yetkililerine, İran Kürt bölgesindeki durumla ilgili bilgi verdi. Almanya ziyaretiyle ilgili açıklama yapan Mustafa Hicri, Alman Dışişleri Bakanlığı ve Almanya Parlamentosu'nda grubu bulunan siyasi partiler ile İran'daki insan hakları, ekonomik kriz, İran'ın Nükleer programı ve Mahabad ve diğer kentlerde bir süre önce yaşanan rejim karşısı gösterileri ele aldıklarını söyledi. Hicri, 100'den fazla kişinin tutuklandığı Mahabad'taki olayları Alman yetkililer ile değerlendirdiklerini bildirirken, "Avrupalı ve Alman yetkililerinden İran üzerinde baskı kurmalarını istedik" dedi.

İKDP Genel Sekreteri Mustafa Hicri, Almanya'nın ardından ABD'ye gideceğini, ABD Dışişleri Bakanlığı ile ABD Kongre üyeleri ile de aynı konular ile ilgili görüşmeler yapacağını söyledi.

http://www.milliyet.com.tr/pkk-ile-o-orgut-arasinda-gerginlik/dunya/detay/2063687/default.htm

PKK Dağlıca'ya Saldırıdı, Türk Jetleri PKK Mevzilerini Vurdu


30 Haziran 2015 Salı 17:35
PKK Dağlıca'daki askeri üsse saldırıda bulundu. Bu gelişmenin ardından PKK mevzileri F-16 savaş uçakları tarafından bombalandı.

PKK Dağlıca'ya Saldırıdı, Türk Jetleri PKK Mevzilerini Vurdu

PKK Hakkari Dağlıca'daki askeri üsse saldırdı. Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre saldırının hemen ardından F-16 savaş uçakları PKK mevzilerini bombaladı.

"KANDİL BOMBALANIYOR" İDDİASINI YALANLADILAR

PKK'nın silahlı kanadı ....... bugün Dağlıca'da yaşanan çatışma ile ilgili yaptığı açıklamada Kandil'in bombalandığını iddia etmiş "Bu son bombardıman ile ateşkesi tek taraflı olarak tümden bitirmiştir." demişti.

Ancak askeri kaynaklar böyle bir gelişmenin olmadığını belirttiler.

HAKKARİ VALİLİĞİ DE AÇIKLAMA YAPTI

Hakkari Valiliği de Yüksekova'nın Dağlıca bölgesine yapılan PKK saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Dağlıca bölgesine 1 Mayıs 2015'ten itibaren bölücü terör örgütü mensupları tarafından muhtelif tarihlerde toplam 14 kez silahlı saldırı yapıldığı kaydedilen açıklamada, 17 Haziran günü Dağlıca Köyü'ne düşen havan mermisinin M.T. adlı kızın bacak, kol ve kulağından yaralanmasına neden olduğu belirtildi. Açıklamada teröristlerin son saldırısıyla ilgi şu bilgi verildi:

"29 Haziran 2015 günü saat 19.45 ve 30 Haziran 2015 günü saat 06.05'te bölücü terör örgütü mensupları tarafından Dağlıca Bölgesine havan ve doçka silahları ile saldırı düzenlenmiş olup, saldırı neticesinde havan mermilerinden bir tanesi köyün içerisine düşmüştür. Yapılan saldırılara meşru müdafaa amaçlı mevcut tüm ateş destek vasıtaları ile anında karşılık verilmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgemizde meydana gelebilecek ve vatandaşlarımızın can ve mal kaybına sebebiyet verebilecek terörist faaliyetlere karşı kararlılıkla mücadeleye devam edilecektir."

kaynak:http://www.haberler.com/pkk-daglica-ya-saldiridi-turk-jetleri-pkk-7465475-haberi/

Pkk dan yapılan açıklamada;
PKK: ATEÞKES BİTİRİLDİ

PKK'dan yapılan açıklamada ise, Türkiye'ye ait savaş uçaklarının, 2012 yılından bu yana ilk kez PKK'lıların bulunduğu alanları bombaladığı iddia edildi. Bombardımanda can kaybı yaşanmadığı kaydedilen açıklamada, TSK'nın bu saldırıyla ateşkes sürecini tek taraflı olarak bitirdiği ifadelerine yer verildi.

Bu teröristler de çok iki yüzlü. Türkler pkk topraklarını bombalamışlar ve bu nedenle ateşkes süreci tek taraflı sona ermişmiş. Sanki askere sürekli ateş açan başkaları... 

PKK saldırısı sonrası 40 köye elektrik verilemiyor
Þırnak'ın Silopi İlçesi'nde 30 Haziran gecesi Silopi Santrali Kömür Besleme Kontrol Merkezi'nde bir patlama meydana gelmişti.



PKK saldırısı sonrası 40 köye elektrik verilemiyor
Bölgedeki askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre, patlamayı PKK terör örgütü gerçekleştirdi. Patlama sonrası bölgedeki 40 köye ve mezraya elektirik verilemediği belirtildi. Patlamanın meydana geldiği santraldeki arızanın giderilmeye çalışıldığı öğrenildi.

http://www.milliyet.com.tr/asker-namlulari-mevzilere-cevirdi-gundem-2083017/

PKK'nin eline saglik!

Zaten Kurtler kacak kullaniyordu elektrigi para bilem vermiyordu, mum yaksinlar.

Bunlarla barış felan olmaz. Yüz verdik yetime geldi koydu g't'ne hesabı aynen layıkıyla işliyor burada. Bunlar ordan burdan aldığı en ufak destekle azma durumuna geçiyorlar bunlarla açılım filan olmaz. TSK'ne bu fare temizleme görevi ÖKK'da ülke dışında bunu gerekirse pis işlere bulaşarak temizlemelidir. Heriflerdeki genişlik artık nirvanaya ulaştı bunlar adam olacak bir millet değil.

13 askerin şehit düştüğü Silvan saldırısında beraat

DİYARBAKIR'ın Silvan İlçesi'nde PKK saldırısı sonucu 13 askerin şehit edilmesi ile ilgili haklarında, 'İhmal suretiyle görevi kötüye kullanmak' suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 4 komutanın beraatine karar verildi. Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, operasyona giden birliğin intikal sırasında bile yorgunluktan uyukladığını belirterek, komutanların ihmali olmadığına hükmetti.
0Sitene Ekle
13 askerin şehit düştüğü Silvan saldırısında beraat
Felat BOZARSLAN/ DİYARBAKIR, (DHA)-

Silvan'da 14 Temmuz 2011 tarihinde 13 askerin şehit edildiği saldırıda görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla tutuksuz yargılanan Silvan 4'üncü Taktik Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Murat Toprak, 4'üncü Taktik Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Þahin, 1'inci Bölük Komutanı Üsteğmen M.Emin Karagöz ve 2'nci Bölük Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan, Diyarbakır 7'nci Kolordu Askeri Mahkemesi'nce ihmalleri olmadığı gerekçesiyle beraat ettirildi. Davanın sona ermesi ardından açıklanan gerekçeli kararda askeri savcının esas hakkındaki görüşüne yer verildi. Sanıkların görevlerinde ihmal ve gecikme gösterdiğini söyleyen savcı, şehit olan ve yaralanan askerlerin mağduriyetine sebep olan 4 subayın cezalandırılmasını istedi.



BİNBAÞI: ÇOCUKLAR HORLAYACAK DERECEDE YORGUNDU

Kararda yargılanan subayların ifadesine yer verildi. Sanık Binbaşı Milbay Þahin olaydan önce sık operasyon yapıldığını belirterek, şöyle dedi:

"Alay Komutanı, yorgun olan 2'nci bölüğü dinlendirmemiz teklifini reddetti. Personelin yorgunluğu çok belliydi. İçinde uyuklayanlar vardı. Çocuklar horlayacak derecede yorgundu. Komutanı arayıp bulunduğumuz yerde tertipleneceğimizi söylemek istedim. Ancak, istirahatte olduğunu söylediler. Saat 11.00'da Alay Komutanı arayarak telsiz kestirmesi alındığını, kestirmede askerlerin sallana sallana gezdiğinin geçtiğini söyledi. Askerlerden dolaşan veya gezen kimse yoktu. Saldırı sonrası çıkan yangın bizi sıkıştırdı. Panikte bilinçsizce ateş etmek isteyen askerler vardı. Dumandan terörist ateşi azaldı. Bizim yanacağımızı düşündüler."

"HER YERDEN ATEÞ GELİYOR, YANIYORUZ"

Yorgun olan bölüğün operasyona gitmemesi için komutanı uyardıklarını ifade eden Üsteğmen M.Emin Karagöz ise, komutanın 1 ve 2'nci bölüğün araziye çıkacağını söylediğini, Üsteğmen Necmettin Erdoğan'ın, bunun üzerine çok yorgun askerlerin uyumadığını belirttiğini anlattı. Üsteğmen Karagöz, şöyle dedi:

"3'üncü bölüğün iyi durumda olduğunu ve bölüklerin değişmesini istedik. Alay Komutanı planda bir değişiklik yapmayacağını söyledi. Araziye çıktığımızda 2'nci bölüğün askerleri çok yorgundu. Hızımız iyice düşmüştü. Askerin uyuduğunu gördüm. Askerler birbirlerine çok yakın uyuyordu. İyice yavaşlamaya başlamıştık. Karanlıkta bir şey göremiyorduk. Askerin adım atacak yeri yoktu. Necmettin üsteğmen askerlerin halüsinasyon görmeye başladığını söyledi. Gündüz olunca sıcaktan askerler uyuyamıyordu. Bir süre sonra mevzime atış gelmeye başladı. Komutana ulaşarak, 'Acil helikopter ve yardım gönderin. Her yerden ateş geliyor, yanıyoruz' dedim. Yangın yüzünden nefes alamayanlar vardı. Taarruz helikopteri geldi ama pilot dere yatağındaki teröristleri göremiyordu. Yangın ilerliyor ve askeri tahliye etmemiz gerekiyordu. Takviyenin faydasız olduğu Hazro İlçesi tarafına takviye birlikler indirildi."

"ASKERLER HALİSÜNASYON GÖRÜYORDU"

Üsteğmen Necmettin Erdoğan ise, bölüğün olay tarihinde yorgun olduğunu, ancak alay komutanının toplantıda, "Buraya özel birliklerin girmesi lazım. Çok tehlikeli bir bölge. Daha önce şehit vermiştim. İçimde öyle bir his var" dediğini bildirirken ifadesinde şöyle dedi:

"Toplantıdan sonra hazırlık yaptık. Bölüğüm yorgun olduğu için önde yürüdü. Sık sık mola verdik. Bölük çok yorgun olduğu için oturduğu yerde uyuyanlar vardı. Bir asker önünden 2-3 kişi geçtiğini söyledi. Arkasındaki askere sorduğumda, 'O zaten yol boyunca bir hayli adam geçtiğini söyledi' dedi. Yorgun olan askerin halüsinasyon gördüğünü anladım. Hava çok sıcaktı. Asker gün boyu çelik başlık takmakta zorlanıyordu. Bölükte herkese yetecek çelik yelek yoktu."

"ASKERİN HORLAMA SESİ DUYULUYORDU"

Operasyona katılan askerler kararda yer alan ifadelerinde 3 gün arazide kaldıklarını, havanın çok sıcak ve çok yorgun olduklarını bildirirken, şunları söyledi:

"İstirahat etmeden göreve çıktık. Birliklere dinlenme süresi bırakılmıyordu. Sıcaktan uyuyamıyorduk. Yürüyemeyecek durumda ve uykusuzduk. Askerler yürürken düşüyordu. Operasyon başladığı sırada yorgun ve açtık. Uyuyan askerlerin horlama sesi duyuluyordu. 'Kalk' emri verildiğinde askerler 'Kalkmıyorum, git başımdan' diyordu. Timin hiç uyumayan askeri bile hareket etmiyordu. Her 'Çök' emrinde askerler oldukları yerde uyuyordu. Yorgun olduğumuz bilindiği halde dinlenmiş tabur yerine operasyona biz çıktık. Yeni timler gelmesine rağmen bizi çıkardılar. Uykusuzluktan göz kapaklarımızı dahi açamıyorduk. Çin Bixisi denilen uzun-namlulu tüfek tozdan dahi tutukluluk yapıyordu. Bixinin namlusu fırladı ve bir daha çalışmadı."

Askerlerin yorgun olması nedeniyle birliğin hedeflenen bölgeye gidemediği belirtilen kararda, Binbaşı Milbay Þahin'in durumu merkeze bildirdiği, bu sırada Alay Komutanı'nın istirahat halinde olduğu kaydedildi. Kararda saldırının ayrıntılarına yer veren mahkeme, 75 ve 50 metreden yoğun silah ve roketatar, 200 metreden de makineli tüfek ve keskin nişancı atışları yapıldığını belirtti. Kararda PKK'lıların 15 metre mesafeden mevzilere el bombası attığı ifade edildi.

HELİKOPTER 1 SAAT 30 DAKİKA SONRA GELDİ

Saat 14.15'te başlayan çatışmaya müdahale etmek için Diyarbakır'dan kalkan taarruz helikopterlerinin, saat 15.45'te ulaştığı belirtilen kararda, şehit ve yaralıları tahliye etmek üzere kalkan helikopterin saat 16.00'da vardığı kaydedildi. Mahkeme pilotlarının yoğun duman ve alev nedeniyle inişte zorlandıklarını ancak, şartları zorlayarak önce yaralıları, sonra şehitleri tahliye ettiklerini vurguladı.

BİLİRKİÞİ: KOMUTANLIK BİLGİ VE TECRÜBESİ KULLANILMADI

Kararda bilirkişi raporuna da yer verildi. Birliğin sarf ettiği efor nedeniyle çok yorulduğu ve erlerin uyuduğu belirtilen raporda, bu nedenle hedef bölgeye ulaşılamadığı vurgulandı. Raporda verilen görevi yerine getiremeyen tabur komutanının emrin yerine getirilmediğini zamanında üstlerine bildirmediği belirtildi. Birliğin yeri konusunda üst komutanlığa doğru ve zamanında bilgi verilmediği belirtilen raporda, "Etki-tepki-rapor sisteminin işletilmesinde gecikme yaşanmıştır. Seçilen arazi savunma için uygun değildir. Komutanlık bilgi ve tecrübesi kullanılmamıştır" denildi.

EL BOMBASI ATACAK MESAFEYE YAKLAÞMALARINA İMKAN VERİLDİ

Raporda seçilen bölgenin taktik açıdan uygun olmadığı, emniyet sağlanmasına imkan vermediği, terörist tehdidine ve telsiz ikazlarına rağmen aynı yerin kullanımına devam edildiği ifade edildi. Birliğin hareket tarzının kurallara uygun olmadığı kaydedilen raporda, disiplin ve lider zafiyeti nedeniyle gizlilik kuralının ihlal edildiği, birliğin deşifre olduğu, komutanların kontrol görevini aksattığı vurgulandı. Raporda el bombası atma mesafesine gelene kadar görülemeyen teröristlerin, 15-20 metre mesafeye yaklaşmasına imkan verildiği belirtildi.

BİLİRKİÞİ:HERKES KUSURLU

Raporda 'telsiz kestirmesi' alınmasına rağmen üs bölgesinin değiştirilmediği, uyuyan askerlerin uyandırılmadığı ve önlem alınmadığı kaydedildi. Etkin irtibat sistemi kurulamadığı vurgulanan kararda sevk ve idarede zafiyet olduğu vurgulandı. Raporda Albay Toprak'ın 'etki-tepki-rapor' sistemine uygun hareket etmediği ve durumu üst komutanlığa iletmediği kaydedildi. Raporda, Binbaşı Milbay Þahin'in ise birliğini emredilen bölgeye götüremediği, üs bölgesi seçimine dikkat etmediği, komutanlık bilgi, tecrübe ve otoritesini kullanmadığı, teröristlerin saldırıda bulunabileceği emaresi ortaya çıkmasına rağmen emniyet tedbirlerinde değişiklik yapmadığı kaydedildi. Sahadaki komutanların hataları sonucu meydana gelen olayda Tabur ve Bölük Komutanlarının asli kusurlu olduğu belirtilen raporda, olayın arazide görev yapan tek erden tabur komutanına kadar tüm personelin yaptığı hataların birleşmesi sonucu meydana geldiği kaydedildi.

"SOMUT OLAYDA DOĞAN ZARAR, 13 ÞEHİT"

Kararda Albay Toprak'ın birliğin plan dışında bir yerde kalmasını üst komutanlığa bildirmemesinin 'ihmali davranış' olduğu belirtildi. İhmali davranış ile doğan zarar arasında sebep sonuç ilişkisi bulunması gerektiğini belirten mahkeme kararında, ""Somut olayda doğan zarar; çatışma sırasında 13 askerin şehit olması ve 13 askerin yaralanması olduğuna göre; ihmali davranışın bu zararın doğmasına sebep olması durumunda suçun oluştuğundan bahsedilebilir. Birliğin yerinin bildirilmemesi nedeniyle sonucun meydana geldiğini ileri sürmek hukuken mümkün değildir" denildi.

BİNBAÞININ 9 KUSURDAN BAÞKA İHMALİ YOK

Bilirkişi raporuna göre Binbaşı Milbay Þahin'in 9 kusurunun tespit edildiğini, bunun dışında ihmal ve gecikmesinin olmadığını belirten mahkeme, askerin dinlendirilmeden faaliyete sevk edildiğini kaydetti. Birliğin en zayıf personeli kadar hızlı yürüyebileceği belirtilen kararda personelin son günlerde yaşanan yoğun faaliyetlerin etkisiyle çok yorgun olduğu, hatta bazı personelin yaya intikal sırasında uyukladığı vurgulandı.

HELİKOPTER GÖNDERME DIÞINDA TEDBİR ALINMADI

Üslenme yapılan Þorik Tepe'nin korunaklı olmadığı belirtilen kararda, bu eksikliğin personelin iyi gözetleme yapması ve silahların verimli kullanılmasıyla kapatılabileceği belirtildi. Personelin ikazlara rağmen yorgunluk ve sıcağın etkisiyle yeterince gözetleme yapmadığını vurgulayan mahkeme, çatışmanın haber verilmesinden 1 saat 6 dakika sonra helikopterin olay yerine ulaştığını, üst komutanlığın çatışma bölgesine helikopter sevk etmek dışında teröristlerin püskürtülmesini sağlayacak tedbir almadığını kaydetti.

"KARAR HUKUKİ DAYANAKTAN UZAK"

Kararın açıklanması ardından şehit ailelerinin avukatı Nesrin Yakşi, Askeri Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı. Kararın hukuki dayanaktan uzak olduğunu belirten Yakşi, şöyle konuştu:

"Olaydan sonra Genelkurmay Başkanlığı'nca görevlendirilen tahkikat heyetinin raporunda sanıkların emirleri yerine getirmediği, uygun üs bölgesinin seçilmediği gibi 20'ye yakın eksiklik tespit edilmiş ve sanıklarin 1'nci dereceden kusurlu oldukları belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda ise olayın meydana gelmesi ve zayiat verilmesinin hatalardan kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu raporlara rağmen sanıkların beraat etmesi hukuka, yasaya ve vicdana aykırıdır. Mahkemenin verdiği kararı hukuka aykırı bulduğumuz için temyiz ettik. Yargıtay'ın bu hukuki hatayi düzelteceğini bekliyoruz."

http://www.milliyet.com.tr/13-askerin-sehit-dustugu-silvan-gundem-2083869/

PKK minibüsü taradı: 1 ölü, 2 yaralı
Dinçer AKTEMUR/ARDAHAN, (DHA)
12 Temmuz 2015
PKK minibüsü taradı: 1 ölü, 2 yaralı

ARDAHAN'ın Göle İlçesi'nde belediyeye ait aracı gasp eden PKK'lılar jandarmayla çatıştı. Çatışma bölgesinde PKK'lıların taradığı minibüste 1 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı.

Göle ilçesinde geçen 9 Temmuz günü PKK'lıların gasp ettiği Göle Belediyesine ait aracı almak ve su kesintisini gidermek üzere bölgede operasyon yapan jandarma birliğine bugün sabah 08.30 sıralarında teröristler ateş açtı.



Jandarmanın karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Çatışma sırasında olay yerine yaklaşan ve içinde 4 kişinin bulunduğu minibüs PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Minibüste bulunan ve HDP'li oldukları ileri sürülen 65 Yaşındaki Kanber Morkoç hayatını kaybederken, Sabri Morkoç ve Altan Akın ise yaralandı. Kimliği öğrenilemeyen minibüs şoförü ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

PKK'lılar kaçarken, yaralılar kaldırıldıkları Ardahan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Jandarmanın bölgede operasyonu sürüyor.

VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI

Ardahan Valiliği, olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Göle Belediyesi'nin içme suyu depolarının bir kısmı Erzurum ili Þenkaya ilçesi İnceçayır mevkiinde ormanlık alanda bulunmaktadır. 9 Temmuz günü öğle saatlerinde su kesintisini gidermek için bölgeye giden belediye ekiplerine bir grup bölücü terör örgütü mensuplarınca müdahale edilmiş, su kesintisini kendilerinin yaptıklarını beyan ederek arızanın giderilmesini engellemişlerdir. Belediye personeli serbest bırakılmış ancak araca el konulmuştur. Olayın öğrenilmesiyle birlikte kesintiyi gidermek ve aracı almak için olay mahallinin Erzurum ili sınırları içerisinde olması nedeniyle Erzurum Valiliğiyle irtibata geçilmiş ve güvenlik güçlerince operasyon başlatılmıştır. Operasyon sırasında el konulan belediye aracı olay yerinde yakılmış vaziyette bulunmuştur. Ancak 12 Temmuz günü olay yerindeki araç ile ilgili olay yeri incelemesi yapıldığı esnada jandarma görevlilerine terör örgütü mensuplarınca ateş açılmış, açılan ateş sonucunda olay yerine nasıl geldiği tam olarak tespit edilemeyen sivil bir araç teröristlerin açtığı ateşin hedefi olmuş ve araç içerisinde bulunan 4 kişiden 2'si yaralanmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen 1 vatandaşımız vefat etmiştir."

REUTERS: HEDEFTE BARAJLAR VAR

Reuters'ın geçtiği habere göre KCK çözüm sürecinin bittiği anlamına gelen bir açıklama yaparak, yapımı süren barajların hedeflerinde olduğunu açıkladı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29530108.asp