PKK İle Mücadele

Diyarbakır'da saldırı

1 asker şehit oldu, 1 asker yaralandı; 4 terörist de öldürüldü
21 Haziran 2010 Pazartesi, 21:45:18

Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki Bağdere Jandarma Karakoluna terör örgütü PKK üyelerince açılan taciz ateşi sonrası çıkan çatışmada 1 er şehit oldu, 1 er yaralandı, 4 terörist ölü ele geçirildi.

Edinilen bilgiye göre, Bağdere Jandarma Karakoluna PKK'lı bir grup terörist tarafından taciz ateşi açıldı.

Taciz ateşinin ardından çıkan çatışmada 1 er şehit düştü, 1 er yaralandı.

Çatışmada 4 terörist ölü ele geçirildi.

Bölgede operasyon devam ediyor.

AA

7 PKK'lı teslim oldu

Irak'ın Kuzeyi'nden kaçan teröristler güvenlik güçlerine teslim oldu
21 Haziran 2010 Pazartesi, 19:49:18

Ahmet KAVAK (AHT)

Bölücü terör örgütü PKK'nin Irak'ın Kuzeyi'nde bulunan barınma alanlarından kaçan 7 terörist, Þırnak'ın Silopi İlçesi'nde güvenlik güçlerine teslim oldu.

bundan daha kötüsünü yapacak güçleri yok artık. boş tehdit.

israil uşaklarıııııııııı

http://www2.yazete.com/Asker-tasiyan-otobuse-bomba_49439.html


bunlar iyice azdı.

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan terör olaylarına sert çıkış.

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, Anayasada gerekli değişiklikler yapılmasın ve insanlık suçu işleyen teröriste idam cezası verilmesi önerisinde bulunarak, Abdullah Öcalan'ın terör olaylarının azmettiricisi olarak yeniden yargılanmasını istedi.

BASK Genel Başkanı Resul Akay, Hakkari, Palu, Silvan ve Halkalı'da meydana gelen terör olayları üzerine yaptığı açıklamada, "terör olaylarındaki ürkütücü tırmanışın arka planında, terörü 'vaka-i adiye', teröristi de adi bir suçlu kabul eden yönetim zafiyetinin yattığını" belirtti. Bu zafiyetin yalnızca ülke yönetiminden sorumlu kişilerde bulunmadığını, kimi siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların aydınların ve köşe yazarlarının da bulunduğunu kaydeden Akay, şöyle dedi:

"Masum insanların yaşamına kastettiği için terör, tüm uluslararası belgelerde insanlık suçu kabul edilmektedir.  İnsanlık suçu işleyenlerin insan olamayacağı gerçeğinden hareket eden uygar dünya masum halkını korumak için terörle mücadeleyi ayrı bir konsept içerisinde sürdürmektedir. Son günlerde meydana gelen terör saldırılarının arka planında ayrılıkçı terörü yarım ağız kınayan, ancak terörle mücadele sırasında yapıldığı varsayılan hataları öne çıkaran kimi aydınlarımızın rolü yadsınmamalıdır. Bu aydınların kimileri bilerek, kimileri de bilmeyerek terör örgütünün milisliğini yapmaktadırlar. Bu nedenle 26 yıldır inatla ve ısrarla sürdürülen terör  olayları  karşısında sorumluluk taşıyan kişi ve kuruluşlar, pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeli, aksi takdirde bu gün Halkalı'da 17 yaşında yaşamını yitiren genç kızın ve bundan sonra yaşamını yitirecek masum insanların trajedisine ortak olacaklardır." 

-AKAY'DAN TERÖRE KARÞI ÖNERİLER-

Akay, teröre karşı alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

"-Anayasada gerekli değişiklikler yapılmalı ve insanlık suçu işleyen teröriste idam cezası verilmelidir.

-Abdullah Öcalan terör olaylarının azmettiricisi olarak yeniden yargılanmalıdır.

-Öcalan'a avukatları ve ziyaretçileriyle görüşme yasağı getirilmelidir.

-Terör örgütünün kendi topraklarında konaçlanmasına izin veren Irak Hükümetine Nota verilmelidir.

-Bu talep karşılıksız kaldığı takdirde, uluslararası hukuktan gelen sıcak takip ve meşru müdafaa hakkı kullanılmalı ve Irak topraklarında bulunan terör yuvaları yok edilmelidir.

-Terör örgütüne, "analar ağlamasın", "bu işin sonu yok", "her iki taraftan da şu kadar kişi öldü" "bu sevdadan vazgeçin", "aklınızı başınıza alın" kabili aman dileyen açıklamalar yapılmamalıdır.

-Terör örgütünü Kürt vatandaşların temsilcisi olarak görme yanlışı terk edilmelidir."(ANKA)

http://haber.mynet.com/detay/guncel/teroriste-idam-cezasi-verilmeli/518071

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız hakkında "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle soruşturma başlattı.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca, yaptığı konuşmada "Halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı Irak'taki Kandil ve Mahmur kaplarından Türkiye'ye gelerek teslim olan terör örgütü üyelerinin serbest bırakılması ve haklarındaki davaların düşürülmesi talebiyle Batman Belediyesinin önünde 3 gün önce düzenlenen izinsiz gösteride yaptığı konuşmada "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle Yıldız hakkında soruşturma başlattı.

Başsavcılık ayrıca aynı izinsiz gösteri nedeniyle Bengi Yıldız hakkında "2911 sayılı yasaya muhalefet" ve "Terör örgütünün propagandası yapmak" suçlarından da soruşturma açılmasını kararlaştırdı

http://haber.mynet.com/detay/guncel/o-sozler-savciligi-harekete-gecirdi/518063

"Terörün arkasındaki güçleri açıkla yoksa..."
Grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Erdoğan için ağır konuştu
22 Haziran 2010 Salı, 12:05:32

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''AKP küresel siyasi taşerondur. PKK küresel silahlı taşerondur. Her iki taşeron, aynı merkezden ama ayrı ayrı kanallardan ülkemizi yıkmak için küresel pazarlık usulü ile yıkım ihalesini almışlar ve işe çoktan koyulmuşlardır'' dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son günlerde meydana gelen terör saldırılarını anımsatarak, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, ailelere, millete ve silah arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diledi. Bahçeli, ''Dayanacak takatimiz, bekleyecek zamanımız ve katlanacak tahammülümüz kalmamıştır. Boş sözlerle ve sonuçsuz beyanatlarla, hamasi tesellilerle avunacak kimse de bulunmamaktadır'' diye konuştu.

''Bölücülüğü azdıranın AKP hükümeti olduğunun artık bilindiği'' görüşünü savunan Bahçeli, ''Bu siyaset körlüğü, yanlış teşhisler, yıkıcı tedbirler, sözde açılım denen ihanet projeleri devam ettiği sürece hain saldırıların ve aziz evlatlarımızın kayıplarının sona ermesi ve milletimizin terör ve bölücülük belasından kurtulması mümkün görülmemektedir'' dedi.

Bugünkü şartlar altında, Türkiye'nin, ancak savaş ortamında verilebilecek kadar ağır kayıplarla sarsıldığını anlatan Bahçeli, ''Hükümetin bölücü terörle müzakeresi kanlı terörün eylemlerini artırdığını ve teröriste yönelik tavizkar yaklaşımların canileri inlerinden çıkartmakta teşvik edici olduğunu'' söyledi. Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:

''İyi şeyler olacak' denilerek başlatılan yıkım projelerinin bir yılı aşan seyri ile 'umut verici gelişmeler' olarak tanımlanan Habur terörist törenlerinin ardından yaşananlar maalesef kan, gözyaşı, eylem, ihanet olarak geri dönmüştür.

Dün askerlerimizi şehit edenler, Başbakan Erdoğan'ın törenle kucakladığı teröristlerin açılım arkadaşlarıdır.

Geldiğimiz noktada hiçbir tereddüt yoktur ki, Başbakan'ın bütün yıkım projeleri iflas etmiş ve bu sapmanın bedeli ağır olmuş, can kayıpları olarak Anadolu'muzun kutsal yuvalarına, aile ocaklarına geri dönmüştür. Bütün bu olanlardan sonra bugün milletimiz yaşadıklarından ders çıkartmaya, karşısına kanlı tablo olarak çıkan tehdidin gerçek sorumlularını, açılımın aktörlerini görmeye başlamıştır. Bu bizim için bunca kayıptan sonra bir nebze olsun tesellimizdir.

Bir başka tesellimiz ise ifadelerinde bir samimiyet varsa Başbakan Erdoğan'ın sonunda pişmanlık emareleri göstermeye başlamış olması ve onca işbirliği arayışından sonra PKK'nın birilerinin taşeronu olduğunu itiraf etmiş bulunmasıdır. Bu beyanat bizim için çok önemli, ileriye bakabilmemiz açısından ise ümit vericidir.

Zira PKK'nın arkasındaki güçlerin bu ülkenin Başbakanı tarafından biliniyor olması, terörün çözümünde çok önemli bir aşama, Başbakan Erdoğan'ın zulüm arkadaşlarına kadar varacak kirli zincirin ortaya çıkması demektir.''

''ARKASINDA KİMLER VAR?''
Türkiye'nin, şimdi dikkatini Başbakan Erdoğan'ın ''terörün arkasında olduğunu açıklayacağı isimlere çevirdiğini'' ifade eden Bahçeli, ''Ya bunları Türk milletiyle paylaşacaktır ya da kendi sorumluluğunu başkalarına atan ve bahane bulan ikiyüzlü siyasetçi olarak tarihe geçecektir'' dedi.

MHP Genel Başkanı Lideri Bahçeli, ''Þayet terörün arkasında oldukları bilinmesine rağmen bu güçlere ve devletlere suskun kalınmışsa şehitlerin vebalinin sorumluluğu kimde olacaktır? Eğer, PKK terör örgütü birileri tarafından kontrol ediliyor ve bunu da Başbakan Erdoğan biliyorsa dökülen şehit kanlarının sorumluluğundan nasıl kurtulacaktır? Başbakan Erdoğan, bu açıklamasının arkasında durur ve sahip çıkarsa ülkemizi parçalamaya çalışan mihraklara karşı bilerek tepkisiz ve korkak davranmışsa, bu tutumu vatana ihanet anlamına gelmeyecek midir?'' sorularını yöneltti.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''AKP küresel siyasi taşerondur, PKK küresel silahlı taşerondur. Her iki taşeron, aynı merkezden ama ayrı ayrı kanallardan ülkemizi yıkmak için küresel pazarlık usulü ile yıkım ihalesini almışlar ve işe çoktan koyulmuşlardır. Aralarında yıkıma erişmek için kıyasıya bir rekabetin olduğu ancak son gelişmelerle terör örgütünün ön aldığı anlaşılmaktadır.

Bu aşamada tam bir acziyet ve şaşkınlık yaşayan Başbakan'a tavsiyemiz, ikircikli ve yanardöner tavrından vazgeçerek, terörle ve bölücülükle mücadelede nerede duracağına ve kimin yanında yer alacağına açıklık getirmesidir. Bir yanda ardından şiirler eşliğinde gözyaşı döktüğü ve törenle karşıladığı teröristlerle kucaklaşmaya devam mı edecektir? Yoksa 'kelle' diye hitap ettiği şehitlerimizin huzurunda gösterdiği sahte nedameti sürdürüp milletin merhametine mi sığınacaktır? Bir yanda terörü lanetlemeyeni terörist olarak ilan etmeye devam mı edecektir? Öte yanda, hemen yanı başında hükümetin Amerikalı üyesinin, elinden kan damlayan hainleri 'kandırılmış çocuklar' diyerek şehitlerle bir tutmasını sineye mi çekecektir? Bir yanda bölücülüğü meşrulaştırmak için İmralı canisiyle pazarlıklara devam mı edecektir? Yoksa bunları unutup terör örgütü yıllarca kan döktü, huzuru bozdu, gelişmenin ve demokrasinin önünde en büyük engel oldu demeyi mi sürdürecektir? Bir yanda kanı yerde kalmayacak diyerek şehitler huzurunda hamasi nutuklar atmaya mı devam edecektir? Yoksa terörün destekçisi, şehidimizin katili, aşiret reisine kırmızı halılarını sermeyi mi sürdürecektir?''

''HAİNLERİN DÜÞMANIYIZ''
''Başbakan'ın dün geri kalmışlığı terörün nedeni olarak görürken, bugün terörün zenginleşme ve kalkınma nedeniyle çıktığını söyleyecek kadar buhrana sürüklendiğini'' ileri süren Bahçeli, ''Bu hastalıklı ruh haline göre, terörün azmasının nedeni el ele tutuştuğu bölücüler değil, sözde aynı cephede olduğumuzu söyleme alçaklığını ve cüretini gösterdiği Milliyetçi Hareket Partililer'dir'' dedi.

Bahçeli, ''Ne tehditlerden korkarız, ne iftiralardan yılarız. Ne hainlerle kucaklaşır, ne bozguncularla işbirliği yaparız. Bunun için AKP'ye karşıyız. Bunun için hainlerin düşmanıyız'' diye konuştu. Bahçeli, şunları söyledi:

''Başbakanın bölünme modeli demokrasi olacak, ancak bizim direnişimiz bölücülük sayılacak. Bunu asla kabul etmeyiz. Hükümetin yıkımı açılım olacak, bizim duruşumuz ayıp sayılacak. Bunu elimizin tersiyle iteriz. Teröristin döktüğü kan unutulacak, biz ise kandan beslenmiş olacağız. Bu çürümüşlüğü lanetleriz. Terörist törenle karşılanacak, oysa bizim şehide sahip çıkmamız eleştirilecek. Küstah zihniyete hak ettiği cevabı veririz. Düzenlerin, tertiplerin, komploların içinde olmayız. Olduğumuz gibi görünür, göründüğümüz gibi de oluruz. Biz Milliyetçi Hareketiz. Dün ne isek bugün de oyuz. Dün milliyetçiydik, bugün de oyuz. Dün de ayaktaydık bugün de varız. Hainlere inat, alçaklara inat, düşmanlara inat, var olmaya da devam edeceğiz.''

AA

Bugün grup toplantısını seyrettim. Herkes birbirine bağırıp duruyor. Bahçeli Erdoğana,Erdoğan Bahçeliye...  İktidarın en büyük hatası muhalefeti ciddiye almaması oldu. Zaten demokratik açılım dedikleri süreçte hiç muhalete gidip "siz ne düşünüyorsnuz" demediler. Sadece Sayın Beşir ATALAY parti parti gezip "Biz AK Parti olarak bunları yapacağız haberiniz olsun" dedi. İktidar muhalefeti duymadı bildiğini okudu, muhalefet iktidara sesini duyuramadı. Sonuç olarak iktidarın gayet iyi niyetle çıktıklarını düşündüğüm demokratik açılımı, PKK gibi örgütlerin terör aracına döndü. "Eğer bu açılım devam etmezse karışmam" demeye kadar gitti. Ve tabiki geldiğimiz nokta ortada.

Demokratik bir açılım gereklidir ama bu şekilde değil... Bunu iktidarda anladı... Ama maalesef geç kaldı... Hergün şehitler veriyoruz... Þimdi sıra günah keçisi aramakta... Muhalefet iktidarı suçlayacak, iktidar muhalefeti terör üzerinden siyaset yapmakla suçlayacak, Meclis başkanımız askerden açıklama bekleyecek... Sonuç olarak bu kafayla daha çok şehidimizi omuzlarımız üzerinde taşıyacağız...

Siyasilerimizden topluma günah keçilerini göstermelerini değil, terörün bitmesi için atılacak siyasi,kültürel, ekonomik ve tabiki askeri alanlarda işbirliği yapmalarını bekliyoruz...

Sn.başbakan açıklayamıyorsa ben yardımcı olayım bukadar zor değil kimlerin olduğunu söylemek.
ABD,İSRAİL,YUNANİSTAN,ERMENİSTAN,K.Irak bölgesel kürt yönetimi,dolaylı olarakta  AB ülkeleri. biraz geçmişe gidersek bunlara İRAN ve SURİYE'yide ekleyelim

Sn.başbakan açıklayamıyorsa ben yardımcı olayım bukadar zor değil kimlerin olduğunu söylemek.
ABD,İSRAİL,YUNANİSTAN,ERMENİSTAN,K.Irak bölgesel kürt yönetimi,dolaylı olarakta  AB ülkeleri. biraz geçmişe gidersek bunlara İRAN ve SURİYE'yide ekleyelim

Senin söylemen açıklaman bir şeyi değiştirmiyor. Burada akan kan bizim vatandaşlarımızın. Nerede akıyor bu kan? Bizim topraklarımızda. Kim akıtıyor bunu? Falanca ülkelerin desteklediği terör örgütü.

Peki bu ülkelere kim hesap sormalı. Sen mi? Yoksa devleti yönettiğini söyleyen kişiler mi?

Nasıl ki vatandaşlarımızın başka ülkenin askerleri tarafından uluslarası sularda öldürülmesi bir savaş nedeniyse, başka ülkeler tarafından beslenen ve silahlandırıp eğitilen teröristlerin bizim topraklarımızda, bizim insanlarımızı öldürmesi savaş nedeni. ha terörist göndermişsin, ha kendi askerinle saldırmışsın. Ne farkı var. Gazze olayı için mangalda kül bırakmayanları, terör konusunda da taşeronluğun ardındaki ülkeleri açıklamaları, bu ülkelerer karşı bu konuda ne gibi hukuki girişimlerde bulunulduğunu belirtmeleri gerekir. Çocuk oyunu değil bu.