PKK İle Mücadele

Başlatan SKYWOLF, 11 Nisan 2009, 22:45:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hükümetin "kürt açılımı" politikasını destekliyormusunuz?

Hayır desteklemiyorum,şiddetle karşıyım
64 (78%)
Evet destekliyorum, çok olumlu buluyorum
10 (12.2%)
Kararsızım, çünkü sonuçları hakkında emin olamıyorum
8 (9.8%)

Toplam Oy Verenler: 82

benim ülkem o örgütleri terör örgütü olarak görmüyorki.görüyor diyorsan dün haber vardı hizbullahla alakalı ankaraya davet eidlmiş hamasta davet edilmişti

bu arada bende sizi uyarayım  sürekli olarak hakaret etmene biryere kadar tahammül ederim  sınırı aşmazisen sevinirim. ben sana kalın kafalı gibi laflar kullanmıyorum  bence sende biraz terbiyeni takın daha makül kelimeler bul.bulamıyorsan bu konudada istersen yardımcı olurum.

kilitlediğin konuya gelince  onlar gerçekler. ırkçılıkla ne alakası var?kurtuluş savaşında çanakkalede  kimin ne yaptığını bilmek herkezin hakkı değilmi? Mesajı Paylaş
Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır..!!!

ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

PKK'da kanlı iç hesaplaşma

Terör örgütü PKK'da iç hesaplaşma: 8 ölü
Terör örgütü PKK'nın içinde yaşanan iç hesaplaşma örgütün kendi içinde infaz yapmasına neden oldu. 8 kişi iç hesaplaşmada infaz edildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kara ve hava harekâtıyla ağır kayıplar vermeye devam eden, İran ve Suriye'nin etkili operasyonları sonucu askeri ve siyasi açıdan darboğaza giren terör örgütü PKK'da, ''güvercinler'' ve ''şahinler'' arasında ''şiddeti tırmandırma politikasının örgüt ve Kürtler için doğru bir politika olup olmadığı'' konusunda anlaşmazlık yaşandığı ve bu durumun örgüt içi infazları yeniden tetiklediği bildirildi.

8 örgüt üyesi iç hesaplaşmaya kurban gitti
Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçirilen dokümanların yanı sıra, ''Etkin Pişmanlık''tan yararlanmak amacıyla geçen hafta güvenlik güçlerine sığınan, operasyonlarda yakalanan örgüt mensuplarının ifadelerine göre, son bir hafta içerisinde örgütün hedef gözetmeksizin şiddeti tırmandırmasını eleştiren ve örgüt içerisinde ''güvercinler'' olarak nitelendirilen grup içerisinde yer alan 8 örgüt sorumlusunun örgüt içi hesaplaşmaya kurban gittiği belirlendi.

Terör örgütünde yaşanan iç hesaplaşmanın son kurbanlarının; ''Berzan'' kod adlı Salih Kantos (34), ''Bager'' kod adlı İlhan Sinan (27), ''Devrim'' kod adlı Kenan Ceylan (26), ''Botan'' kod adlı Fuat Yıldırım (24), ''Kurtay'' kod adlı Necati Ay (24), ''Zelal'' kod adlı Nesibe Ağır (21), ''Dekay'' kod adlı Zahide Mekit (20) ve ''Karker'' kod adlı Musa Tatar (19) oldukları ortaya çıktı.

Ailelerine mektup gönderildi
Ancak örgüt içi cinayetleri güvenlik güçlerinin üzerine atmaya çalışan terör örgütü yönetimi tarafından ''infazları'' gizlemek ve cinayetlere ilişkin ailelerden, kadrolardan ve sempatizan kitleden gelebilecek tepkilerin önüne geçilebilmek için öldürülen örgüt mensuplarının ailelerine birer mektup göndererek, ''çocuklarının güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmada şehit olduğu'' duyurdu.

Terör örgütü yönetiminin, ailelerin hesap sormasını ve cinayetlerin ortaya çıkmasını önlemek için ''taziye çadırları'' kurdurduğu, ayrıca en yakın arkadaşları tarafından öldürülenler için sahte ''kahramanlık'' hikâyeleri uydurduğu kaydedildi.

Güvenlik güçlerine sığınan veya yakalanan teröristlerin ifadelerinden, İmralı Cezaevi'nde ömür boyu hapse mahkum olan örgüt ele başısı Abdullah Öcalan'ın ''gölgesinde kalmaktan'' bıkan terörist Murat Karayılan'ın, hem terörist başı Öcalan'ı, hem de Öcalan'ın talimatı dışına çıkamayan örgütün Türkiye'deki siyasi uzantılarını saf dışı bırakarak örgüt içerisinde tek yetkili olmak için harekete geçtiği bildirildi.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın ''ben artık çekiliyorum'' şeklindeki açıklamasını bahane eden terörist Murat Karayılan'ın, Cemil Bayık, Mustafa Karasu ve Duran Kalkan'ın karşı çıkmalarına rağmen, şiddetin tırmandırılması yönünde bir politika izlediği ifade edildi.

Terörist Murat Karayılan, geçen yıl örgütün silahlı gücünün başında bulunan ve terörist başı Abdullah Öcalan'a bağlılığı ile tanınan ''Bahoz Erdal'' kod adlı Fehman Hüseyin'i tasfiye ederek, yerine kendi adamı ''Sofi Nurettin'' kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed'i getirerek örgüt içerisindeki konumunu sağlamlaştırmış ve örgütün Avrupa alanı başta olmak üzere, Irak'ın kuzeyi ve kırsal alandaki stratejik noktalarına kendi adamlarını yerleştirmişti.

(A.A.)
Mesajı Paylaş
ADALETİN OLMADIĞI YERDE NE SAYGI KALIR, NE DE DÜZEN! ADALETİN OLMADIĞI YER YIKILMAYA MAHKUMDUR! DÜRÜSTLÜK BENİM KARAKTERİMDİR! BEN ŞEREFİM İÇİN YAŞAR, ŞEREFİM İÇİN ÖLÜRÜM. MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET DAMARLARIMDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
SKYWOLF...DefenceTurk.com

Kandil dağını tam anlamıyla kuşatabilmek için en az 30.000 askere ihtiyaç var... Bu kadar çok askeride teröristler kaçmadan uçar birlikle Kandile intikal ettirmek ne kadar mümkün bilmiyorum... Mesajı Paylaş

Aslında istihabrat birimlerinin bu tür iç hesaplaşmaları iyi takip etmeleri gerekiyor... Gerekirsede suikastler yaparak,yanlış bilgilendirme ve iftira ile örgütü birbirine iyice düşürüp, PKK içinde iç savaş çıkarması gerekiyor... Ancak ne yazıkki öyle zekice ve kurnazca uygulamalar yapmayı sadece israil ve ABD gibi ülkeler başarabiliyor... Mesajı Paylaş

Þu ihalarımızdan tam verim aldığımız an teröristlerin belası olur hvk ve topçularımız.O zaman kandil dağı kuşatma altına alınabilir.Kaçmaya çalışanda vurulur.Uçarbirlikler tamamen özel kuvvetlerden oluşan birlikleri kandilin güneyi ve güneydoğusuna indirir birkaç seferde bu taraftanda birlikler girer kandile ,bir yandanda  jetler,topçular ve çnra,topçu roketleri sistemlerimiz sürekli kandıli vurur.Bu operasyonda iha lar resmen kuvvet çarpanı kabul edilebilir.Tabi k.ırakta uzun süre kalmak gerekir! 1 hafta değil !!!! Mesajı Paylaş

Aslında İranla anlaşıp ortak bir operasyon yapılabilir. Uçar birlikler iran üzerinden kandile intikal ettirilebilir, bu ve buna benzer şekilde yapılacak süpriz harekatlar örgüte ciddi kayıplar verdirecektir. Mesajı Paylaş

Irak a operasyon sonrası imralıdaki çakalın asılması gerekir.Birde mit in avrupadaki pkk yı finanse eden,örgütün sözde yöneticilerini tek tek öldürmesi gerekir. Mesajı Paylaş

İsrail sitesinden müthiş iddia
Debka istihbarat sitesi, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın geçen hafta Türkiye'ye yapacağı öne sürülen ziyaretinin, İsrail korkusu nedeniyle iptal edildiğini iddia etti.

Güncelleme:23 Haziran 2010 11:50

İsrail'in istihbarat çevreleriyle yakınlığıyla bilinen Debka'nın iddiasına göre Nasrallah, Türkiye, İran, Suriye ve bizzat Hizbullah'ın istihbarat servislerinin güvenlik garantisi vermelerine rağmen, Ankara ziyaretinden vazgeçti.

İddiaya göre Nasrallah, İsrail istihbaratının vurmaya cesaret edemeyeceğini düşünerek önce Ankara'dan askeri uçak talep etti. Ancak talebi geri çevrildi. Bunun üzerine sırasıyla Suriye ve İran'dan askeri uçuk talebinde bulunan Nasrallah, her iki ülkeden de ret yanıtı aldı.

Ancak iddiaya göre üç ülke de Hizbullah liderine, Ankara seyahati sırasında güvenlik garantisi verdi. Askeri uçak talebi reddedilen Nasrallah, Beyrut'tan Ankara'ya kadar karayolu ile 10 saatlik yolculuk yapmayı, İsrail tarafından tespit edilebileceği gerekçesiyle göze almadı.

Debka sitesi, Nasrallah ile ziyareti ayrıntılarını görüşmek üzere Beyrut'ta bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlilerinin bunun üzerine Türkiye'ye döndüğünü iddia etti.

Site, MİT yetkilileriyle Nasrallah arasındaki görüşmelerin uzadığı sırada, Gazze olayının hemen ertesinde uluslararası alanda Türkiye lehine esen rüzgarın daha sonra tersine dönmesi üzerine, Başbakan Erdoğan'ın da "Hizbullah'la yan yana görünmekten" kaçınma kararı aldığını ileri sürdü. Debka, ziyaretin iptalinde bu kararın da rol oynadığını iddia etti

http://haber.mynet.com/detay/dunya/israil-sitesinden-muthis-iddia/518267
Mesajı Paylaş
Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır..!!!

HAMAS'ın Türkiye Ziyareti

Filistin özerk yönetim parlamentosu seçimlerinde üstün başarı gerçekleştiren HAMAS'tan bir heyet geçtiğimiz günlerde bir diplomatik atağa geçmişti. İlk olarak Kahire, Doha ve Hartum'a birer ziyaret yapan heyetin bu üç başkentten sonraki ilk durağı Ankara'ydı. Böylece heyet Arap dünyası dışına yönelik ilk ziyaretini Türkiye'ye yapmış oldu.
HAMAS'ın Türkiye ziyareti farklı çevrelerde farklı yorumlara yol açtıysa da gerek Türkiye açısından gerekse HAMAS açısından son derece faydalı ve önemli bir ziyaret olduğuna inanılmaktadır. Heyet, iki gün süren ziyareti esnasında başta Dışişleri bakanı Abdullah Gül olmak üzere devlet yetkililerinden birçok kişiyle görüşmeler yaptılar. Dışişleri bakanı Gül'le ziyaret ise Dışişleri Bakanlığı binasında değil Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel merkezinde gerçekleşti. Konuyla ilgili açıklamalarda ziyaretin resmî bir mahiyet taşıması ve AKP davetiyle gerçekleşmesi sebebiyle görüşmenin AKP binasında yapılmasının tercih edildiği bildirildi.

Türkiye'nin böyle bir ziyareti kabul etmesi ABD'nin ve işgalci siyonist devletin tepkisine sebep oldu. Siyonist işgalci devletin hükümet sözcüsü Raanan Gissin ziyaretle ilgili açıklamasında HAMAS – PKK benzetmesi yaparak: "Bizim Abdullah Öcalan'ı kabul etmemiz durumunda Türkiye ne hissedecek idiyse biz de aynı şeyi hissettik" ifadesini kullandı. İşgal devletinin böyle bir benzetme yapması Türkiye'deki hükümeti kızdırdı ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı adına yapılan açıklamada İsrail'in Filistin topraklarında işgalci konumunda olduğuna dolayısıyla bir HAMAS – PKK benzetmesi yapılamayacağına dikkat çekildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ayrıca Türkiye'nin Filistin konusunda ağırlığını koyması ve bölgeye istikrarın hâkim olabilmesi için aktif rol oynaması gerektiği vurgulandı.

HAMAS heyeti Ankara'daki görüşmelerini tamamladıktan sonra İstanbul'a geldi. Burada Atatürk Havaalanının VIP salonunda kendileriyle bir süre görüşme ve ziyaretleri hakkında bilgilenme imkânımız oldu. Havaalanında heyet üyelerinden Muhammed Ömer'le ziyaret hakkında tafsilatlı bir şekilde konuştuk. Ayrıca HAMAS Siyasi Birim başkanı Halid Meş'al'le de bir süre bir araya gelerek sohbet ettik. Her ikisi de görüşmeden memnun kaldıklarını ve faydalı şeyler elde ettiklerini dile getirdiler.

Muhammed Ömer, Türkiye'deki yönetimin HAMAS açısından önem taşıyan bir tecrübesinin olduğunu dile getirerek bu tecrübeden yararlanmak istediklerini vurguladı.

Halid Meşal de daha önce Arap ülkelerine yaptıkları ziyaretlerde ve görüşmelerde gördükleri desteğin aynısını Türkiye'den de gördüklerini ve bundan son derece memnun olduklarını ifade etti. Meş'al Türkiye'nin Filistin davası açısından öncelikli bir konumu olduğunu ve Türkiye'nin izleyeceği tutumun kendi açılarından önem arz ettiğini dile getirdi. Meş'al bundan sonraki dönemde de Türkiye'yle ilişkilerini geliştirmek ve burada kazanılan tecrübelerden yararlanmak istediklerini bu açıdan İsrail ve ABD baskılarının Türkiye'nin Filistin'le ilgili politikalarında etkileyici olmaması beklentisi içinde olduklarını ifade etti.

HAMAS heyetinin ziyareti, İsrail ağzını kullanmaktan ve işgalci siyonistlerin vurduğu hedefi vurmaktan zevk alan birtakım siyasetçileri ve yorumcuları rahatsız etti. Bu tür siyasetçiler ve yorumcular ziyaretten dolayı hükümet yetkililerine tepki gösterdi ve siyonistlerin kullandığı ifadelerle suçlamalarda bulundular. Bunlardan biri de ismi pek çok yolsuzluk olayına karışmış olan Cem Uzan'ın kurduğu Genç Parti'ydi. Bu parti tarafından yapılan açıklamada HAMAS'ın bir terör örgütü olduğu iddiasında bulunuldu. HAMAS hakkında bu iddiada bulunan Genç Parti'nin kurucusu Cem Uzan'ın yüzlerce yolsuzluk olayına adının karıştığını, kurduğu bankaların paralarını usûlsüz bir şekilde şirketlerine aktararak bankasını kasten iflas ettirdiğini, bu yüzden açılan davalar neticesinde tüm şirketlerine el konulduğunu hatırlatalım. Banka kurup yüz binlerce insanın paralarını usûlsüz bir şekilde kullanan adamın kurduğu partinin HAMAS hakkında laf söyleyecek cesareti kendinde görebilmesi tabii ki arkasına uluslar arası siyonizmi almasından kaynaklanıyor. Uluslar arası siyonizmi arkasına alan parti ister istemez onun sözcülüğünü yapmak, onun hesabına konuşmak zorunda kalıyor.

http://palestine07.wordpress.com/2006/07/29/hamasin-turkiye-ziyareti/

Mesajı Paylaş
Mevzu Bahis Vatansa Gerisi Teferruattır..!!!


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious
İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz