Suriye Krizi

Humus yok ediliyor
Esad, şiddeti durdurma sözü vermişti ama Humus halen yoğun bombardıman altında
08 Þubat 2012 Çarşamba, 15:33:22
Humus yok ediliyor

HABERTURK.COM DIÞHABERLER SERVİSİ

Cuma gecesi Suriye Ordusu'na bağlı güçler tarafından şiddetli bombardımana tutulan ve bir gecede 300'den fazla insanın öldüğü Humus yine bombalanıyor.

TANKLAR ÞEHRE GİRMEYE ÇALIÞIYOR
Muhalifler, sabah saatlerinde başlayan saldırıların özellikle Sünni mahalleri olan Bab Amr, El Bayda, El Halidiye ve Vadi el Arap mahallerinde yoğunlaştığını, saldırılarda havan topu, roket ve makinalı tüfeklerin kullanıldığını belirtti. El Cezire televizyonuna konuşan bir muhalif, Suriye Ordusu'na bağlı tankların, en şiddetli bombardımanın yaşandığı Bab Amr mahallesine girmeye çalıştığını söyledi.     

EN AZ 150 KİÞİ ÖLDÜ
Muhaliflerden Muhammed Hasan da, uydu telefonuyla Reuters'a verdiği haberde son iki gündeki bombalamalarda en az 150 kişinin öldüğünü söyledi. Elektriklerin kesik olduğu şehirde iletişimin de neredeyse durduğunu söyleyen Hasan, sadece Bab Amr'da dün geceden beri 47 kişinin cesedini tespit ettiklerini belirtti.

MİLİSLER 20 SİVİLİ ÖLDÜRDÜ
Merkezi Londra'da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemcileri Örgütü de Beşar Esad'a bağlı milis güçlerin evlere girerek insanları öldürdüklerini duyurdu. Örgütten yapılan açıklamada, silahsız 20 kişinin milisler tarafından öldürüldüğü belirtildi. 

Muhalifler ayrıca, İdlib ve Dera illeri ile Þam'ın Zabadani bölgesinde de operasyonların düzenlendiğini ve bu bölgelerden de ölü haberleri geldiğini ifade etti.   

ÇATIÞMALAR RAFİNERİYE SIÇRADI
Suriye'nin resmi haber ajansı SANA da Humus'ta bulunan petrol rafinerilerine saldırıldığını duyurdu. SANA ayrıca 'silahlı teröristler'in kent içindeki polis noktalarına havan saldırılarında bulunduklarını da belirtti. Ajans, dünden beri 30 güvenlik görevlisinin de öldüğünü açıkladı.

ESAD SÖZ VERMİÞTİ
Dün Beşar Esad'la görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Esad'ın şiddeti durduracağına dair garanti verdiğini söylemişti.

BM'DEN "ÖNLEM ALIN" ÇAĞRISI
Öte yandan BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, Suriye halkının korunması için "etkili önlemler" alınmasını istedi.

Pillay yayımladığı bildiride, BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'yle ilgili karar tasarısının kabul edilememesinin "hükümetin kendi halkını katletme isteğini" arttırdığını söyleyerek, "Suriye hükümetinin Humus'taki kasıtlı saldırılarından dolayı duyduğu üzüntüyü" dile getirdi.

Navi Pillay, 2005'de dünya liderlerinin, "bir devletin, ciddi uluslararası suçlara karşı halkını koruyamadığı zaman, uluslararası toplumun hep birlikte uygun bir zamanda kararlı bir şekilde müdahalede bulunma sorumluluğunun olduğu" konusunda anlaştığını söyledi.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/713966-humus-yok-ediliyor

Anlaşılan Esad'ın duracağı yok. Gelişmemiş bir toplumun gelişmemiş bir lideri olduğunu kanıtlamak için elinden geleni yapıyor. Halen ortaçağ ziyniyetiyle ülke yönetileceğini sanarak birilerinin ekmeğine yağ sürmeye devam ediyor. Bu şekilde davranmaya devam ederse en büyük düşmanı İsrailin istediği olacak. Bir an önce aklını başına toplamalı, kendisine karşı çıkan muhaliflerle masaya oturup anlaşmalı. Kendi halkının kanını dökerek her kesimin nefretini kazanıyor. Bir oyuna alet olduğunu fark edebilmeli. Birileri de tribünlere oynayıp ekranlarda atıp tutacaklarına, askeri müdahale tehditleri savuracaklarına derhal çevre ülkeleri de yanına alarak kendileriyle görüşmeli,yaptığının ne kadar vahim sonuçlara neden olacağını yüz yüze görüşmede anlatmalı.

İşte Türkiye'nin Suriye girişimi

9 Þubat 2012
Suriye'yi işgal söz konusu değil
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye ile ilgili dile getirdiği 'yeni inisiyatif'i anlattı. Davutoğlu, çeşitli ülkelerle temasların sonucunda yeni bir "yol haritası" çalışmasının yapılacağını belirterek, "Suriye'yi kaderine terk etmeyiz. Geniş çaplı bir uluslararası platform oluşturacağız" dedi.

AHMET Davutoğlu, Suriye konusunda, "Arap Birliği'yle birlikte yeni bir uluslararası girişimi devreye sokacaklarını, bu konuda kararlı olduklarını" söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'ye gitmeden önce Esenboğa Havaliman'ında basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, "Arap Birliği ile birlikte tekrar bir girişimi, uluslararası mahiyette bir girişimi devreye sokacağız, bu konuda kararlıyız. Hiçbir şekilde bu akan kana seyirci kalmayız. Bunu hem kamuoyumuzun hem Suriye'deki kardeşlerimizin hem de dünya kamuoyunun bilmesi önem taşıyor" dedi.

Davutoğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında da Suriye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, şu mesajları verdi: "Suriye'yi kendi kaderine terk edemeyiz. Geniş bir uluslararası platform oluşturmada kararlıyız. İlkesel zemini toplantının mekanından daha önemlidir. Biz Türkiye'de her zaman bu tür platformlara ev sahipliğini yaptık, ama şu anda görüşmelerimiz sürüyor, fakat mutlaka bölgede olmasını isteriz. En kısa tarihte, en geniş kapsamlı şekilde, yani dar bir grup tarafından değil, bir defa İslam ülkelerini kapsayan, İslam Konferansı Teşkilatını ülkelerini büyük ölçüde barındıran ama Arap ülkelerini de içine alacak, diğer ilgili tarafları ve BMGK üyelerini kapsayan bir model üzerinde temaslarımız sürüyor."

Reform beklemek naiflik

"(Rusya Dışişleri Bakanı) Lavrov'a verilen sözlerin benzerleri bize de birkaç defa verildi, ama hiçbir zaman tutulmadı. Baskı uygulayan bir otoritenin bir yandan reform yapacağını beklemek biraz naiflik olur.

Askeri senaryoları konuşmak istemeyiz. Gönül böyle bir döneme geçilmesini istemiyor. Gönül ister ki, bu yöntemler (tampon bölge ve uçuşa yasak alan) hasıl olmasın. Ümit ederiz, Suriye gittikçe yalnızlaştığını, Kuzey Kore'den çok daha izole bir duruma geleceğini görür ve bütün bu yanlış uygulamalardan çekilir.
PKK kartını kullanamaz

Suriye'nin bunu (PKK kartını masaya koymayı) tasavvur etmesi bile gücünün çok ötesindedir. Þam'ın dış mahallelerini kontrol edemeyen yönetimin terör örgütlenmesi yapabileceği düşünülemez. Düşünülse bile biz buna izin vermeyiz."

Suriye'yi işgal söz konusu değil
Muhalifler eğitimde

Suriye'de dün rejiminin düzenlediği saldırılarda en az 62 kişinin öldüğü öne sürülürken, AP ajansı muhalif Özgür Suriye Ordusu mensuplarının İdlib kırsalındaki talim görüntülerini abonelerine geçti.

DIÞİÞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'ye yönelik bir dış müdahale fikrini tasvip etmediğini, mevcut koşullarda sınırda "Tampon bölge" ve "İnsani koridor" oluşturulmasının, Suriye'nin işgal edilmesi gibi bir faaliyetin Türkiye'nin gündeminde olmadığını söyledi. Davutoğlu, CHP Milletvekili Mehmet Ali Edipoğlu'nun soru önergesini özetle şöyle yanıtladı.

* Suriye'ye yönelik bir dış müdahale fikrini tasvip etmiyoruz.  'Ülkemizin Suriye'nin işgaline yönelik planların yapıldığı bir toplantıya evsahipliği yaptığı' iddiaları asılsızdır.
* Mevcut koşullarda, 'tampon bölge' ya da 'insani koridor' oluşturulması Türkiye'nin gündeminde bulunmuyor.
* Ancak Suriye'deki  belirsizlikler nedeniyle her türlü olasılığa hazır olmak gerekmektedir. / Umut ERDEM/ANKARA


http://www.hurriyet.com.tr/planet/19876696.asp

Halep'te çifte patlama: En az 25 ölü

Hürriyet Planet
10 Þubat 2012
Halep'te çifte saldırı
Suriye devlet televizyonu, Halep'te güvenlik güçlerini hedef alan iki ayrı saldırıda en az 25 kişinin öldüğünü, 175 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Haberde, Suriye'nin en büyük ikinci kenti olan Halep'te gerçekleşen patlamalarda hayatını kaybedenler arasında sivillerin de bulunduğu belirtildi.

Devlet televizyonunun bildirdiğine göre, Suriye Sağlık Bakanlığı saldırılarda en az 25 kişinin öldüğünü, 175 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Patlamalardan "silahlı terörist grupları" sorumlu tutan Suriye devlet televizyonu, saldırılardan birinin askeri istihbarat binasını, diğerinin ise emniyet güçlerine bağlı bir binayı hedef aldığını bildirdi.

SURİYE TELEVİZYONU DEHÞETİN GÖRÜNTÜLERİNİ YAYINLADI / FOTO GALERİ

Olay yerinden bildiren devlet televizyonu muhabiri, beş kişinin cesedini göstererek, patlamaların çocukların oyun oynadığı kamuya açık bir park yakınlarında meydana geldiğini söyledi.

Uluslararası haber ajansları, Halep'in, geçtiğimiz Mart ayından bu yana yaşanan olaylar neticesinde iç savaşın eşiğine gelen Suriye'nin en sakin kentlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep, Suriye'nin en büyük sanayi kenti olarak biliniyor.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/19887501.asp

ABD'den yeni masal...

El Kaide Suriye'de
ABD istihbaratına göre, Suriye'de yaşanan karışıklıktan yararlanmak isteyen El Kaide, bu ülkede üstlenmeye çalışıyor
12 Þubat 2012 Pazar, 13:18:08

HABERTURK.COM DIÞHABERLER SERVİSİ

ABD istihbaratı, Cuma günü Suriye'nin başkenti Þam'da meydana gelen ve 28 kişinin öldüğü patlamaların ardında El Kaide'nin olduğunu iddia etti. ABD'de yayınlanan McClatchy gazetesinde yer alan habere göre, istihbarat raporlarında, bombalama emrinin bizzat El Kaide lideri El Zevahiri tarafından verildiği bilgisi de yer aldı.

ABD istihbaratına göre, 23 Aralık'ta Þam'da düzenlenen ve 44 kişinin öldüğü patlamalar da El Kaide'nin işi olabilir. Esad yönetimi, patlamalardan El Kaide ile ilişkili grupları sorumlu tutmuştu.

KARIÞIKLIKTAN YARARLANMAYI AMAÇLIYORLAR
Raporlarda, El Kaide'nin Irak kolunun, 11 aydır devam eden karışıklıklardan yararlanmak için Suriye'ye yerleşmeye çalıştığı belirtildi. ABD'li istihbarat yetkilileri ise Suriye'deki El Kaide unsurlarının henüz belirleyici bir güç haline gelmediğini söyledi ancak sayılarının arttığına dikkat çekti.

ZEVAHİRİ'DEN MUHALİFLERE DESTEK
Öte yandan, Usame bin Ladin'in öldürülmesinden sonra El Kaide'nin başına geçen Eymen el Zevahiri, yayınladığı bir video kaydıyla, Suriyeli muhaliflere destek verdi.

Müslümanlar'ı Suriyeli muhaliflere yardım etmeye çağıran Zevahiri, 8 dakikalık video kaydında şunları söyledi:

"KASAP ESAD"
"Yaralı Suriye, kasap Esad'ın elinde her gün kanıyor. Ama yaşanan acılara ve verilen şehitlere rağmen direniş büyüyor. Her Müslüman, silahıyla, parasıyla ya da bilgisiyle bu direnişe destek vermelidir."

"TÜRKİYE'YE BEL BAĞLAMAYIN"
Zevahiri, Suriyeli muhaliflerin dış güçlere güvenmemesi gerektiğini de belirtti ve şöyle konuştu:

"Suriye'deki kardeşlerimiz; Batı'ya, ABD'ye ya da Türkiye'ye bel bağlamayın. Size karşı neler planladıklarını en iyi siz biliyorsunuz. Kokuşmuş yönetimlerin elindeki Arap Birliği'ne de güvenmeyin. Özgürlük ve adalet istiyorsak bu rejimlerden kurtulmalıyız"

http://www.haberturk.com/dunya/haber/715107-el-kaide-suriyede

Adam bildiğimiz "Müslüman ülkelere güvenmeyin demiş." El Kaide'nin yöneticilerinin münafık olduğu çok açık.

Dar düşünceler  dar  görüşler ,  kime karşı savaşacaksın kardeşim? yalnış anlaşılmasın  şeriatın  emirlerine  elbette  kayıtsız  şartsız  uyulur  ama  ayetleride  bugünlerde istediği  tarafa  yöneltmeye  çalışanlar  var  ayrıca  burada  neden  ayetlerle  millet  gaza  getiriliyor  anlamış değilim ,  ayetin kendisi verilir  önündeki yada  arkasındaki tamalayıcı ayetler  verilmez ,  kuran sana  ''din kardeşlerine bomba yağdır'' diye bir  emirmi veriyor ?  eğer  olası bir savaşa meydan vermeden  sadece esad ve  adamlarını bitirebileceğine  inanıyorsan  buyur  meydan senin.

1  adamı öldürmak  belki (bir ihtimal) olayların yönünü  feraha  çevirebilir  ama o adam  birçok ülkeyi savaşa sokabilir  , böyle bir senaryoda  belki  yüzbinler belkide milyonlar  öldürülür  ,  bir adım atılacaksa kesinlikle bin defa  düşünülerek her türlü ihtimal göz önüne alınarak  akıllıca  bir adım atılmalı ve benim  mantığım savaşı kesinlikle yalnış buluyor ,  bir ülkede yaşanan  zulümü önleyelim derken  biz  zulüme  uğrayacaksak  başka bir milletin ferahını düşünerek kendimizi harap edeceksek savaş ne  zulüm gören suriye halkına nede bize bir  fayda sağlamayacaktır , kaldıki  suriye halkının içerisinde  esad yönetimine  destek  çıkanların sayısı hiçte anımsanacak miktarda değil  , esad  düştükten sonra  olabilecek  iç çatışmayı kim önleyecek ?

Tabi ki masum insanların öldürülmeleri, zarar görmeleri kabul edilemez. Bunun için müslüman olmaya da gerek yok zaten. Tabi ki bu duruma sessiz kalınmamalı. Ama bunu önlemek için birilerinin çok istediği bir savaşa başvurmak gerekmiyor. Bu en son seçenek. Bu konuda öncelikle ve özellikle acilen ne yapılması gerektiğini belirttim zaten. Bu masumların kanı üzerinden siyaset yapmaya hiç bir insanoğlunun hakkı yok. Birileri kendi çıkarları uğruna çok büyük bir coğrafyayı birbirne düşürdü. Birileri de buna kendi inançlarına göre yorumlayıp destek oluyor. Aslında mossad çok iyi çalışıyor. İnsanları inançlarıyla kandırıp kendi çıkarlarına göre gayet başarılı şekilde yönelndiriyorlar. Çok ama çok vahim bir durum. Ülkemizi yönetenlerin daha düne kadar Esad rejimiyle arası mükemmeldi. Esad böyle yapıyor diye aramız bozulmadı. Ama aramızın bozulmuş olması, Esad'ın bu şekilde davranmasında önemli bir etken.