Suriye Krizi

Suriye'de düşürülen Türk jeti ile ilgili yeni iddia
Suriye'nin düşürdüğü askeri uçakla ilgili yeni bir ihtimal ortaya çıktı.
03.08.2012 - 09:24

Genelkurmay, uçağın elektronik harp sistemleri kullanılarak düşürülme ihtimali üzerinde yoğunlaştı. Elektronik Harp Destek Merkezi bu olasılığı mercek altına aldı.
KRİTİK 9 PARÇA DENİZDEN ÇIKARILDI

Akdeniz'de düşürülen Türk askeri uçağına ait 9 kritik parçayı denizden çıkaran Genelkurmay Başkanlığı'nın, uçağın elektronik harp sistemi kullanılarak düşürülüp, düşürülmediği konusunda incelemelerine ağırlık verdiği öğrenildi.
ELEKTRONİK SİSTEM TAMAMEN DEVRE DIÞI MI KALDI?

Vatan'dan Levent İçgen'in haberine göre, radar ikaz alıcısı gibi bazı parçaları inceleyen Ankara Elektronik Harp Destek Merkezi teknik çalışmalarını, uçağın elektronik harp sistemi kullanılarak düşürülüp düşürülmediği üzerinde yoğunlaştırdı. Aynı kaynaklar, incelemenin bu yönde yoğunlaşmasının altında, uçağın elektronik sistemlerinin tamamen devre dışı kalmasının ardından düşmesinin yattığını vurguladı.

TEKNİK İNCELEME YAPILIYOR

Teknik inceleme sonucunda uçağın füze veya uçaksavarla mı ya da elektronik harp sistemleri mi kullanılarak düşürüldüğü ortaya çıkacak.

Uçağın düşmeden önce elektronik sistemlerinin tamamen iptal olması, füze veya uçaksavar atışı sonucunda devre dışı kalması ya da elektronik harp sistemleri kullanılarak düşürülebilme ihtimallerini doğuruyor. Ancak Genelkurmay Başkanlığı'nın daha önce yaptığı açıklamada, "Malzemeler üzerinde petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde profiline, organik ve inorganik patlayıcı madde artığına ve herhangi bir mühimmata ait olduğu değerlendirilen bir bulguya rastlanmamıştır" ifadelerini kullanması, uçağın elektronik harp sistemleri kullanılarak düşürülme olasılığını güçlendiriyor. Bu olasılık da Suriye'nin dışında bu teknolojiye sahip Rusya ve İsrail gibi ülkeler üzerinde de kuşku uyandırıyor.
ARINÇ SÖYLEMİÞTİ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, denizden çıkan 9 kritik parçanın her birinin ilgili birimler tarafından elektronik incelemelerle karşılaştırılarak, özellikle bazı parçaların Ankara Elektronik Harp Destek Merkezi koordinesinde incelendiğini belirtmişti. Arınç, uçak enkazından çok önemli sayılan malzemelerden radar ikaz alıcısı ve sağ motor kompresör giriş kısmı, kuyruk kısmı, sağ, sol motor kompresör kısmı, sağ dış kanat, sağ kanatçık bölgesi gibi malzemelerin başarılı şekilde çıkarıldığını bildirmişti. Arınç gazetecilerin, "Uçak enkazından 9 kritik parçanın çıkarılması, uçağın düştüğü veya düşürüldüğü yönünde bir şey söylüyor mu?" sorusuna, "Hayır" yanıtını vermişti. İncelemelerin devam ettiğini, elde edilen malzeme listesinin elinde olduğunu belirten Arınç, "Bunların önemli olduklarını ve özellikle olmazsa olmaz sayılabilecek 9 kritik malzemenin bulunduğunu söyleyebilirim" demişti. Uçağın çıkarılan parçalarını içeren listeden örnekler sayan Arınç, kokpit ön sperliği, 41 adet muhtelif küçük parça, plastik küçük havalandırma borusu gibi malzemelerin çıkarıldığını ifade etmişti.
İRAN ABD UÇAĞINI DÜÞÜRMÜÞTÜ

Amerikan ordusunun 2003 yılında Irak'ta elektromanyetik silahları kullandığı biliniyor. ABD bu silahlarla Irak elektronik sistemlerini bozmak ve yok etmek amacını taşıyordu.

Silahlar yüksek güçte mikro dalgalarla hedefleri etkisiz hale getirebiliyordu. En son İran, geçtiğimiz yıl aralık ayında ülkenin doğusunda düşürdüğü RQ-170 tipi insansız ABD casus uçağının görüntülerini yayınlamıştı. Görüntülerle birlikte verilen haberde uçağın, elektronik muharebe sistemleriyle indirildiği için fazla zarar görmediği belirtilmişti. ABD ve İran dışında Rusya, Çin ve İsrail'in de elektronik harp sistemleriyle uçak düşürecek teknolojiye sahip olduğu biliniyor.
ELEKTRONİK HARP NEDİR?

Elektronik harp (EH), elektromanyetik yayınların algılanması ve teşhis edilmesi ile bu enerjinin düşman tarafından kullanılmasının engellenmesi veya etkisinin azaltılması, dost kuvvetlerin etkin olarak yararlanmasının sağlanması işlevlerini kapsıyor.

EH temel olarak üçe ayrılıyor: Elektronik Destek (Electronic Warfare Support), Elektronik Atak (Electronic Attack) ve Elektronik Koruma (Electronic Protection).

Elektronik Destek, sinyallerin tespit edilmesi, yerlerinin belirlenmesi ve düşman haberleşme ve radar sinyallerinin dost kuvvetlerin çıkarları doğrultusunda kullanılmasını içeriyor. Komutanın acil ihtiyaçları doğrultusunda, düşmanın niyetinin anlaşılması ve tehditle ilgili bilgilerin toplanması amacına hizmet ediyor. Elektronik Destek faaliyetleri Elektronik Atak, Elektronik Koruma ve diğer taktik faaliyetlerdeki anlık kararlar için bilgi kaynağı oluyor. Elektronik Atak, elektromanyetik enerji kullanarak bozmak, zarar vermek, karıştırmak amacını içeriyor. Düşman etkinliğinin azaltılması ve etkisiz hale getirilmesi işlevini de yerine getiriyor. Elektronik Karıştırma, düşman cihazlarının etkinliğinin zayıflatılması amacıyla, Elektronik Aldatma düşmanı şaşırtmak, yanlış yönlendirmek amacıyla ve Elektronik Etkisizleştirme düşman cihazlarına geçici veya kalıcı hasar vermek amacıyla yapılan elektromanyetik yayınlar. Elektronik Koruma, personel, yetenek veya ekipmanların dost ve düşman haberleşme veya radar sinyallerinden kaynaklanan enerjilerden dolayı EH kabiliyetlerinin azalmasının veya yokolmasının engellenmesini amaçlıyor. İyi elektromanyetik önlemler düşman ataklarına karşı koymak için başarılı bir savunma oluşturuyor.
ASELSAN 1984'TE BAÞLADI

Aselsan Elektronik harp sistemleri konusunda 1984 yılında çalışmaya başlayarak, bu güne kadar geniş bir ürün yelpazesi oluşturdu. Türkiye, elektronik harp konusunda kendi tasarımını ve üretimini yapan dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdi. Aselsan'ın geliştirdiği JAMINT Serisi, değişik frekans bantlarında ve platformlarda geliştirilen Karıştırma Sistemi Serisi Elektronik Atak amaçlıdır. Geliştirilen değişik sistemlerin bir bölümü haberleşme sinyallerinin karıştırılmasına, bir kısmı da radar sinyallerinin karıştırılmasına yönelik.

Geçtiğimiz aylarda ise HAVELSAN tarafından Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri için gerçekleştirilen Elektronik Harp Test ve Eğitim Sahası'nın teslimatı yapılmıştı. HAVELSAN'a önemli referans sağlayan ve Türkiye ekonomisine 100 milyon dolar ihracat girdisi sağlayan projenin bir benzeri Pakistan için tasarlanıyor.

http://www.ensonhaber.com/suriyede-dusurulen-turk-jeti-ile-ilgili-yeni-iddia-2012-08-03.html

'Halep'te Türk general yakalandı' iddiası
Suriye orrdusu tarafından yakalanan generalin sorgu için Þam'a götürüldüğü ileri sürüldü

05 Ağustos 2012 Pazar, 18:10:28

HABERTUK.COM DIÞ HABELER SERVİSİ

İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, Suriye'nin Halep kentinde Suriyeli muhalif askerlere komuta eden bir generalin yakalandığını öne sürdü. Ajans, Türk generalin yakalandığına ilişkinin duyurunun Suriye ordusu tarafından yapıldığını öne sürdü. Haberde Türk çatışma sırasında yakalanan Türk generalin, sorgulanmak üzere Halep'ten başkent Þam'a götürüldüğü belirtildi.

Yakalandığı iddia edilen Türk generalin kimliğiyle ilgili bir açıklamaya yer verilmeyen haberin devamında daha önce de 40 Türk askerin Suriye'de yakalandığına ilişkin iddialara yer verildi. Söz konusu iddia Türk basınında da yer bulmuş ancak Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı.

'TERÖRİSTLER DESTEKLENİYOR' İDDİASI
Fars haber ajansının haberinde 'Türkiye, ABD, Suudi Arabistan ve Katar'la birlikte Suriye'deki terörist ve isyancı grupları destekliyor' ifadesine de yer verildi. Türk dışişlerinden ise konuya ilişkin bir açıklama yapılmadı

Bugün İran Mecli Başkanı Ali Laricani de, isim vermeden bazı bölge ülkelerinin Suriye'deki muhaliflere askeri destek verdiğini söylemişti.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/765325-halepte-turk-general-yakalandi-iddiasi

Suriyeli militan: Türkiye'de eğitildim
BBC Türkçe
6 Ağustos 2012

'TÜRKİYE'DE EĞİTİLDİM'
Thwaiba Kanafani, birkaç ay öncesine kadar eşi, altı yaşındaki oğlu ve üç yaşındaki kızıyla Kanada'da olağan bir yaşam sürdürüyordu.

Kanafani, üniversitede mühendislik bölümümü bitirdi; petrol sektöründe çalışıyordu.

Artık o günler geride kaldı.

Kendisiyle Adana'da buluştuğumda, Suriyeli silahlı isyancı güçlerle birlikte Halep'de düzenlenen ancak hedefine ulaşmayan bir görevden geri dönmüştü.

Kanafani'ye göz kulak olmakla sorumlu iki kişi öldürülmüştü.

   İRAN'DAN TÜRKİYE'YE AĞIR SUÇLAMA

"SURİYE'DE CASUSLUK YAPTIM"
Kanafani, Özgür Suriye Ordusu'na haziran ayında katıldı ve kendisinden tehlikeli bir rol üstlenmesi istendi.

Erkeklere nazaran kadınlar Halep sokaklarında daha serbest hareket edebiliyordu.

"Birlikte pek çok kadın çalıştı benimle ve casusluk faaliyetleri yürüttük" diyor Kanafani.

"Üst düzeydeki resmi yetkililer hakkında casusluk yapıp, Özgür Suriye Ordusu'nun bu insanları yakalamasına yardımcı olmaya çalıştık."

Bütün bunlar arasında Kanafani, her gün ailesiyle telefonda konuşup, merak etmemelerini sağlamaya çalışıyordu.

"Başımdan vurulup öldürülmekten neden korkmadığımı merak ediyorum" diyor.

"Ama bazen ölümle karşılaşınca, korkusunu yeniyorsunuz"

"TÜRK İNSANI BİZE YARDIMCI OLUYOR"
Thwaiba Kanafani, silahlı militan güçlere katıldığı halde askeri eğitim almayan pek çok Suriyeliden sadece bir tanesi.

Türkiye'de, kendisi gibi olanlar için özel bir eğitim programı düzenlendiğini ve Türk ordusunun yönettiği gizli merkezler olduğunu söylüyor.

"Türk insanı bize gerçekten yardımcı oluyor. Pek çok insan bu merkezlerde eğitim alıyor."

"Eğitim gerçekten profesyonel olarak yapılıyor. Her gün sadece dört saat uyumamıza izin veriliyor."

"Dağ tırmanışları yapmak zorundanız, silah eğitimi alıyorsunuz. Gerçekten çok zor bir şey"
Suriyeli gerillalara askeri destek ve haberleşme olanaklarının sunulduğu söylenen ve "gizli sinir merkezi" olarak anılan bu oluşumu Katar ve Suudi Arabistan'ın da desteklediği iddia ediliyor.

İDDİA: MERKEZ, ADANA'DA KURULDU
Bu merkez, gelen haberler doğruysa, Adana'da kuruldu.

Adı geçen ülkeler, böyle bir eğitim merkezi olduğu haberini doğrulamıyor.

Öte yandan, Suriyeli muhalif kaynaklar BBC'ye yaptıkları açıklamada, İstanbul'da yabancılarla görüşme yapmak için son haftalarda davet aldıklarını, bu toplantılarda, Türkiye'deki "operasyon odası"na Suriye'nin çeşitli kentlerinden eleman istihdam edilmesinin tartışıldığını söylüyor.

Bununla, gerilla eylemleri ile silah sevkıyatının planlanması ve koordinasyonu hedefleniyor.

TÜRKİYE, SİLAH DESTEĞİ İDDİASINI YALANLIYOR
Türkiye, Suriyeli gerillalara silah sağladığı yolundaki iddiaları net bir şekilde yalanlıyor.

Birleşmiş Milletler'in Suriye krizinin çözümü konusunda başarısız kalmasının, bazı ülkelerin tek taraflı olarak yardıma yönelmesine yol açtığı söyleniyor.

Son olarak ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriyeli muhaliflere destek verilmesini öngören bir kararnameyi imzaladığı haberleri çıktı; Obama'nın, varsa, böyle bir kararnameyi ne zaman imzaladığı bilinmiyor.

İngiltere hükümeti de cuma günü açıklama yaparak önümüzdeki aylarda silahlı muhaliflere haberleşme teçhizatı sağlayacağını açıkladı.

Silahlı muhalefet, uluslararası toplumun daha gelişkin silahlar sağlaması, tanksavar ve uçaksavarlar ulaştırması için aylardır çağrı yapıyor.

Böylece çatışmayı kendi lehlerine çevirebileceklerine inanıyorlar.

Suriye ordusunun elinde ağır silahlı savaş helikopterleri, savaş uçakları bulunuyor; bunlarla, silahlı muhaliflerin elindeki konumları vurabiliyorlar; bütün operasyonlarda tanklar da kullanılıyor.

Ancak bugüne kadar hiç bir ülke açık bir şekilde silahlı muhalifleri desteklemedi; Suriye'ye gönderilecek silahların, örneğin Cihadistler gibi, yanlış ellere geçmesinden endişe ediliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/21159796.asp

Dünyada terörden en çok zarar gören ülke olarak  terörist  eylemler için  özgürlük savaşcısı adı altında  terörist  yetiştirmek ne kadar doğrudur?  Bu insanlar içerisindeki bir kısım elbetteki  esad yönetimine karşı ama öyle kişilerde varki sadece batının köpekliğini yapmak için orada o insanların arasında bulunuyor  , bunlar benim gözümde  teröristtir  ve bu teröristleri yetiştiren bir ülke olmaktan  utanıyorum.

Dünyada terörden en çok zarar gören ülke olarak  terörist  eylemler için  özgürlük savaşcısı adı altında  terörist  yetiştirmek ne kadar doğrudur?  Bu insanlar içerisindeki bir kısım elbetteki  esad yönetimine karşı ama öyle kişilerde varki sadece batının köpekliğini yapmak için orada o insanların arasında bulunuyor  , bunlar benim gözümde  teröristtir  ve bu teröristleri yetiştiren bir ülke olmaktan  utanıyorum.

işte bizde bu yüzden terör var ya zaten. etliye sütlüye karışma , otur oturduğun yerde seni gidi Türkiye denmek için var terör.
bu arada adanadaki sinir merkezi ne ise ulusal medyamızın bazı  güzide kuruluşları muhaberattan daha fazla çaba sarfediyor bulmak için. eğer varsa.
bunları gördükce osmanlıya acıyor bir o kadarda saygı duyuyorum.

Türk askeri Suriye'ye girdi iddiası
İran kanalı, bir grup Türk askerinin Kürt bölgesine girdiğini öne sürdü.
08.08.2012 - 04:24

İran resmi kanalı Press TV, 100'den fazla Türk askerinin Kürtlerin yoğun olduğu Kobani bölgesindeki Carablus kasabasına girdiğini öne sürdü.
DIÞİÞLERİ'NDEN YALANLAMA

Termal roket ve sofistike silahlar taşıyan askerlerin helikopterlerle desteklediğini öne süren habere Türk Dışışleri Bakanlığı'ndan yalanlama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal "Türkiye komşularına silahlı unsurlar sevk etmemektedir"dedi.

http://www.ensonhaber.com/turk-askeri-suriyeye-girdi-iddiasi-2012-08-08.html

Suriye Türkiye sınır kentini bombaladı

Onlarca yaralı Türkiye'ye kaçıyor
09 Ağustos 2012 Perşembe, 03:08:13

Hatay'ın Yayladağı ilçesi'ne 15 km mesafedeki Keseb şehri Esad güçleri tarafından helikopterlerle bombalandı onlarca yaralı Türkiye'ye kaçıyor.
Akşam saatlerinde Yayladağı ilçesine 15 km mesafede bulunan Keseb şehrinde Esad güçleriyle Özgür Suriye ordusu askerleri arasında çatışma çıktı. Yayladağı şehir merkezinden ve çevredeki köylerden duyulan çatışma sesleri paniğe neden olurken Türk askeri birlikleri Yayladağı sınır kapısında ve çevresinde tedvir aldılar. Güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkartıldığı sınır kapısında askeri birlikler ve ambulanslar hazır beklerken akşam saatlerinde Suriye helikopterlerinin Keseb'i bombaladıkları bilgisi geldi. Görgü tanıkları helikopterlerin Keseb üzerinde uçtukları ve bomba yağdırdıkları aktarılırken çatışmalarda yaralanan 30 dan fazla Özgür Suriye ordusu askeri Türkiye'ye kaçtı. Sınırı geçen yaralılar ambulanslarla hastanelere kaldırıldılar. Antakya'daki hastanelerdeki yoğunluktan dolayı dört yaralı İskenderun Devlet hastanesine getirilerek burada tedavi altına alındılar. 112 Görevlileri çok sayıda ambulansın Yayladağı sınır kapısında bekledikleri ve sınırı geçmeyi başaran yaralıları hastanelere taşıdıklarını söylediler.

SINIRDA BEKLEYENLERE HAVA SALDIRISI
Suriyeli muhalif Muhammed Akdağ, Suriye Minnih Havaalanı'ndan kalkan uçakların gün boyunca Halep'in Azaz, Tel Rıfat ve el-Bab beldelerini bombaladığını belirtti.

Akdağ AA muhabirine telefonla yaptığı açıklamada, hava saldırılarından kaçan bine yakın Suriyelinin Türkiye'ye geçiş yapmak amacıyla sınır bölgelerine akın ettiğini, Suriye ordusunun sınır bölgelerinde saldırılara devam ettiğini belirtti.

Suriyeli vatandaşların Bab-u Selam sınır kapısına yakın bir bölgede toplandığını aktaran Akdağ, uçakların sınırı geçmek isteyen vatandaşların bulunduğu bölgeleri bombaladığını kaydetti. Akdağ ayrıca Suriyelilerin sınırdan güvenli bir şekilde geçiş yapabilmeleri için Türkiye'den yardım beklediklerini sözlerine ekledi.

YARALI SURİYELİLER İSKENDERUN'A GETİRİLDİ
Çatışmalarda yaralananlar Hatay'ın çeşitli hastanelerinde tedavi altına alındı.
İskenderun'dan Hatay'ın Yayladağı ilçesi sınır kapısına giden ambulanslar, yaralı Suriye vatandaşlarını İskenderun'a getirdi. Durumu ağır olan yaralıların getirileceği İskenderun Devlet Hastanesi alarma geçti. Hastanenin tüm personeli göreve çağrıldı. Ambulanslarla getirilen yaralıların durumlarının ağır olduğu görüldü.
Başlarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan Suriyelilerin hastanedeki tedavileri sürüyor. Saat 00.00'dan sonra hastaneye 4 ağır yaralı getirildi. Ambulans görevlileri, yaralıları Yayladağ sınır kapısından getirdiklerini bildirdi.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/766413-suriye-turkiye-sinir-kentini-bombaladi

Þanlıurfa'ya füze rampaları yerleştirildi
Suriye'de yaşanan iç çatışma tüm hızıyla devam ederken, Türkiye sınır hattındaki güvenlik önlemlerini artırıyor.
17.08.2012 - 13:12

Daha önce Suriye sınırındaki ilçelere tank, füze rampaları, zırhlı araç ve personel takviyesi yapılan Þanlıurfa'da, bu kez kent merkezine birkaç kilometre uzalıktaki Mehmetçik Köyü yakınlarında hakim bir tepeye, Malatya 7'nci Ana Jet Üssü Komutanlığı'ndan helikopterler ile getirilen füze rampaları konuşlandırıldı.

Jandarmalar, bölgeye yakın noktalardan geçen araçları arayıp içindekileri kimlik kontrolünden geçiriyor.

HABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIYOR

İç karışıklığın sürdüğü Suriye'ye en uzun sınır hattı ile komşu olan Þanlıurfa'da, güvenlik önlemleri artarak devam ediyor.

Araç ve yaya trafiğine kapatılan alanın çevresinde de güvenlik alanı oluşturuldu. Askeri yetkililerin açıklama yapmadığı üssün kontrol ve komutasının da Malatya 7'nci Ana Jet Üssü'nden gelen komutanlarda bulunduğu bildirildi.
http://www.ensonhaber.com/sanliurfaya-fuze-rampalari-yerlestirildi-2012-08-17.html

"Muhalifler Türkçe konuşuyordu"

Independent'ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, savaşın son hızla devam ettiği Halep kentine gitti ve daha önce anlatılanlardan çok farklı bir hikaye anlattı. Fisk, iki ayrı yazısında silahlı muhaliflerin halk arasında büyük bir desteğe sahip olmadığını ve şehrin ordunun kontrolünde olduğunu belirtti. Kent sakinleri ise Fisk'e muhaliflerin bir kısmının Türkçe konuştuğunu söyledi.

Suriye ordusunun kentteki komutasıyla görüşen Fisk, 53 yaşındaki bir tümgeneralin Halep'in tamamının 20 gün içinde temizlenebileceğini iddia ettiğini anlattı.

Kentteki evlerden keskin nişancıların ordu güçlerine ateş açtığını ancak askerler gelmeden önce kaçtıklarını belirten Fisk'e, Þam çatışmalarında iki defa yaralanan general, "Fare bunların hepsi... Keskin nişancılarla bize ateş açıp, sonra kanalizasyona saklanıyorlar. Aralarında Türkler, Çeçenler, Afganlar, Libyalılar ve Sudanlılar var" dedi.

Bu gruplarla hareket eden Suriyelilerin kaçakçı ve suçlu olduğunu ileri süren general, iddialarına kanıt olarak Fisk'e geçtiğimiz hafta Halep'te öldürülen Türk El Kaide üyesi Metin Ekinci'nin kimliğini de gösterdi.

Halep'in El Baz, Selahaddin gibi semtlerinde kontrolü ele geçiren ordu birliklerinin komutanı "Seyf El Dovla'yı kurtarmamıza iki blok kaldı" derken, Fisk, El Baz'ın ele geçirilmesinin ardından askerlerin bölgeyi bıraktığını anlattı.

TÜRKÇE KONUÞAN MUHALİFLER

Ordu birlikleriyle Halep'teki bir devriyeye çıkan deneyimli muhabir, "Devriye geçerken, evlerinden 12'den fazla sivil çıktı, aralarında 70'li yaşlarda emekliler, dükkân sahipleri, yerel işadamları ve aileleri vardı. Yabancı gazetecilerin kendilerini izlediğinden habersiz, askerlerin boyunlarına sarıldılar. İçlerinden biri, 'yabancı' savaşçılar hükümet askerlerine ateş açmak için bahçesine konuşlandığından, evinden çıkamadığını anlattı" diye yazdı.

"Ben Türkçe bilirim, onların çoğu da Türkçe konuşuyordu. Ancak bazıları Suudiler gibi uzun sakallı ve kısa pantolonluydu" diyen mahalle sakini, silahlı grupların tuhaf bir Arapça konuştuğunu anlattı.

Kent sakinlerinin taşradan gelen Suriyelilerin yanı sıra silahlı yabancıların da kol gezdiğini anlattıklarını belirten Fisk "Suriyeli olmayan çok sayıda silahlı adamın varlığı doğru gibi gözüküyor" diye yazdı.

İLAÇ TÜRKİYE'DEN

Suriye ordusunun çatışmalarda ele geçirdiği silahların arasında İsveç yapımı patlayıcı çubuklar, Belçika yapımı tüfekler, her savaşta rahatlıkla bulunan Rus yapımı silahlar olduğunu anlatan Fisk'e konuşan askerler ülkelerini yabancı bir komploya karşı koruduklarını anlatıyor.

Generaller her silahlı grubun bir sahra ambülansı olduğunu, ilaçların da Türkiye, Lübnan ve Pakistan gibi ülkelerden geldiğini belirtiyorlar.

"REJİM YIKILMAZ"

Suriye ordusunun sivilleri öldürmediğini savunan askerler karargahlarında El Arabiya ve BBC gibi kanalları da yakından takip ediyorlar. Üst düzey bir komutan deneyimli muhabire "Bütün rejimler çökebilir ancak Suriye ilelebet ayakta kalacak. Çünkü Allah haklı olanın yanındadır" diye konuştu.

Askerlerin bazılarının yakınlarını savaşta kaybettiğini anlatan Fisk'e bir general Suriye'de 23 yaşındaki bir teğmenin Duma'da davet edildiği bir araca bindiğini ve onu cenazesini ikiye bölünmüş bir biçimde bulduklarını belirtiyor.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/21277678.asp

Türkiye ve ABD'den Suriye planı
PKK ve El Kaide'nin sınırın Suriye tarafında faaliyetlerinin engellenmesi için Türkiye ve ABD ortak karar alacak.
23.08.2012 - 07:27



Hürriyet'in haberine göre, Ankara ve Washington, sınırın Suriye kesiminde, terör örgütleri PKK ve El Kaide'nin barınmasını önlemek için ilk adımı bugün atacak.

2 ülkenin sivil ve askeri istihbarat birimleri, terör örgütlerinin sınırın Suriye tarafındaki otorite boşluğundan yararlanarak, Türkiye'nin iç güvenliğini tehdit edecek yapılanmalarına karşı en kapsamlı bilgi alışverişini devreye sokacak. Buna göre, Türkiye ve ABD, hem Suriye'nin kuzeyi ile iç kesimlerinde kendi insani kaynaklarından arazide daha fazla istihbarat toplayacak, hem de bir takım elektronik istihbaratı harekete geçirecek. Toplanan bilgiler 2 ülkenin ilgili makamlarınca ortak bir grupta değerlendirilecek. Bu değerlendirmelere göre sınırda terörist yapılanmalara karşı alınacak yeni önlemler devreye sokulacak.
TÜRKİYE VE ABD, SURİYE İÇİN MASAYA OTURUYOR

Türkiye ve ABD, istihbarat paylaşımının en önemli yer tutacağı, Suriye'nin şu an içinde bulunduğu durumu görüşmek ve Esad sonrasının bölgeye zarar vermeyecek şekilde oluşması için heyetler düzeyinde ilk yüzyüze görüşmesini bugün Ankara'da gerçekleştirecek. İki ülkenin, "Suriye eylem planının ilk adımlarından birisi" olan bu buluşma, 11 Ağustos'ta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD'li mevkidaşı Hillary Clinton'ın İstanbul'daki görüşmesinde kararlaştırılmış, Ankara ve Washington, telefon diplomasisi ve büyükelçilikler aracılığıyla ön hazırlıkları yapmışlardı.
İSTİHBARAT PAYLAÞILACAK

Türk heyetine Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik, ABD tarafına da Büyükelçi Elizabeth Jones'un başkanlık edeceği "Siyasi, askeri ve istihbarat çalışma grubu" toplantısına diplomatlar, istihbaratçılar ve askeri yetkililer katılacak. Bir diplomatik kaynak, "Suriye ile ilgili Türkiye'yi, ABD'yi ve bölgeyi ilgilendiren ne varsa konuşulacak, ona göre plan yapılacak. Eldeki tüm istihbarat bilgileri de paylaşılacak" dedi.

ABD'nin bugünkü toplantıyla, seçim öncesinde de olsa artık Suriye meselesini ciddiye aldığını ve aktif hale geleceğini göstermeyi hedeflediğini belirten kaynaklar, şu konuların da ağırlıklı olarak ele alınacağını söylediler:
SURİYE HAKKINDA BEÞ ANA BAÞLIK

1- Tampon Bölge: Suriye'den Türkiye'ye yönelik kitlesel göçün sürekli artarak devam etmesi halinde sınırda tampon bölge oluşturulacak.

2- İnsani yardım: Suriye'de durumun daha da kötüleşmesi halinde, Türkiye'nin Suriye topraklarına geçmeden geçen hafta yaptığı sınırın sıfır noktasındaki insani yardım, sınırın az ötesine geçilerek de sürdürülecek. Bunun için uygun uluslararası hukuk ve siyasi anlayış ortamı yaratılmaya çalışılacak.

3- PKK ve El Kaide: Sınırın Suriye kesiminde, terör örgütleri PKK ve El Kaide'nin barınmasını önlemek için ilk adımı bugün atacak.

4- Kimyasal silah: Esad rejiminin kimyasal silah kullanma riskini ortadan kaldıracak askeri de dahil olmak üzere alınacak değişik önlemler üzerinde çalışmalara başlanacak.

5- Rövanşist anlayışla mücadele: Esad sonrasında değişik etnik ve dini gruplar arasında rövanşist duyguları ortadan kaldırmak için grupların önde gelen liderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirme çalışmaları yoğunlaştırılacak.

http://www.ensonhaber.com/turkiye-ve-abdden-suriye-plani-2012-08-23.html